EFSUN ÖĞRETİSİ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 34, 35, 36 ... 62, 63, 64, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

ayh sonunda bölümü okudum
bi türlü fırsat bulamıyodum
palomita liamı kıskanmaya başladı
liam da paloyu hiç yalnız bırakmıyo artık hani
acaba daha neler olacakkk bakalım
şu çatlak kardeşleri ben de sevmeye başladım yaa ne güzel icatları var onların öyle
ya daisy ye de üzülsem mi kızsam mı bilemedim yaa gitti kötülere katıldı
broşunu da çıkarttı attı
sonuç olarak yine her zamanki gibi güzel bi bölümdü
yeni bölümü bekliyoruz sun-chann





şu çatlak kardeşleri ben de sevmeye başladım yaa ne güzel icatları var onların öyle

ya daisy ye de üzülsem mi kızsam mı bilemedim yaa gitti kötülere katıldı


sonuç olarak yine her zamanki gibi güzel bi bölümdü

yeni bölümü bekliyoruz sun-chann


By Gold (Esin*mm harikasın *-*)

Daisy efsunun büyük gücüne rağmen hiç yorulmamış görünüyordu.Hırsla devam ediyordu efsununa.Herkesin üstünü kum kaplamıştı.
Zainin diğerlerini himayesi altına alarak bir kalkan oluşturmuştu onu ablası Dlathia destekliyordu.
-Nasıl bu hale geldin Daisy?, diye mırıldandi Zainin.
-Aşkın birçok yönü var , dedi Dlathia, bazıları karanlık yönünü yaşıyor, Zainin’e manalı bir bakış atmadan edememişti.
- Karanlık yönü…hıh…bu kız karanlık görmemiş! Büyüdüğünü sanıyordum hala küçük bir çocuk gibi davranıyor!
-Küçük kız sizi baya sarstı ama , dedi tepkisizce arkalarında duran Celenore.
Korag onu omzundan tuttu:-Bence senin için susma zamanı.
-O tılsımı bozarsam ağzından tükürük dışında tek kelime çıkaramazsın, dedi iğrenerek kolunu attırdı Korag’ın.
-Bunu yaparsan önce seni gebertirim, dedi Zainin’in sabrı taşmak üzereydi.Bakışlarını Daisy’nin olduğu tarafa çevirdi, Yetti artık! Xana trepha frea etto no hana!
Üstlerindeki kum büyük bir gürültüyle havaya püskürmüştü.Etraflarına baktıklarında gökyüzünü karanlığın kapladığını ve her tarafın sessizleştiğini gördüler.
-Nerdeler , dedi Rat etrafına şüpheyle bakarken.
-Ne çabuk özlediniz beni?, dedi Kumların altında yükselen Daisy, önceden bu kadar merak etmezdiniz.
-Saçmalama Daisy! , gümüş alevler içinden kılıcını çekti, inatla bu yolda gidersen seni kendi ellerimle öldürmekten çekinmem!
Daisy buruk bir şekilde gülümsedi ve hüzünle konuştu: -Biliyorum, dedi başını yana eğip, kalbini kitlediğini çok iyi biliyorum.Kutsal Hanımın sevgisinin izinin silinmediğini çok iyi biliyorum. Yine de pusula kadar sevgi göstermiş olsaydın bana…neden hayatım bu kadar değersiz senin için? Neden bu kadar değersizim?
Zainin durakladı ve kılıcını indirdi: -Bu yüzden saçmalama diyorum…sen … çok değerlisin… beni bunu yapmak zorunda bırakma…
Gökyüzünden ilerleyen Liam ve Palomita her şeyin olduğu noktaya varmışlardı.Palomita gördüklerine inanamıyordu.
-Bu olamaz! Bunu yapan o olamaz…
-Bu kız gümüş efsun birliğinden değil mi?Daisy idi sanırım.Dlathia …şu da Rat…küçük savaşçı…ve…, sesi biraz bozuk çıkmıştı, Zainin.Bak hele bizim elf cadı ve bir yaratıkla grup olmuş.
Palomita Liam’a aldırış etmemişti:-Zainin, dedi heyecanla, seni buldum sonunda! Şükürler olsun çok iyi!
-Sonra hasret giderirsin, dedi Liam, Savaşa geldik unutma.Hey şu karşıdan gelen de ne öyle?
-Bu…bu imkansız…, dedi Palomita gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Daisy bakışlarını yukarı yöneltti: -İşte buluşma anı! Değerli insanoğlu öğrencini kendi ellerimle öldürdüğümde bakalım ne düşüneceksin? Belki bazı şeyler iyice gün yüzüne çıkar?
-Güzel tespit, diyerek kenardan izlemeye devam etti Celenore.
-Bana bak sus yoksa o çekik gözlerini oyarım senin!, dedi Rat.
Zainin gök yüzüne baktı “Hayır…” diye mırıldandı:-PALOMİTA!
-NOEAH ! EXPERDA PALOMİTA MOE GRANDA!, Daisy efsunlu sözleri söylediğinde makineye yıldırım düştü karanlık göklerden ve Daisy devam etti efsununu bu sefer yere yönelmişti “SLAANRA TO UONA!” Yerden iki sivri kaya yükseldi.Palomita ve Liam iki yana düşerlerken Zainin ve Dlathia efsunla onların düşüşünü yavaşlattılar. “Nia taina to granda!” böylece ikisi de kayalıkların ucuna yavaşça inip hemen kenarlarından sıçrayarak aşağıya indiler. Yinede gruba oldukça uzaktalardı.Zainin Palomita’nın dediklerini tam anlamıyordu.
-…geliyor!
-NE?
-Dev…, tüm etrafı gösterircesine bir yuvarlak çizdi eliyle kız.Grup birbirine baktı.Ve sonunda anlayabilmişlerdi “Dev bir ordu geliyor!”
Hepsi dehşetle etraflarına bakmışlardı ki önce haykırışları duydular sonra hızla yaklaşan orduyu gördüler.Zainin ilk defa Daisy’nin gücünden endişe etmişti:
-Sen…sen ne yaptın?
-İlk kutsal efendinin özel ordusunu çağırdım…Nasıl numara? Seninkilerden büyük mü?
-Koca aptal onlar hiç kimseyi sağ koymazlar! Tüm gezegen yok olacak!
-Umurumda değil… diyip gülümsedi kız, Yapmam gereken buydu…bunu o istedi…senin için yaptım…, gözlerinden yaşlar akıyordu, şimdi yapmam gereken son bir şey kaldı…
-Hayır seni beyinsiz!, diyerek araya girdi Celenore…
Daisy asayı tekrar iki parçaya ayırdı ve oluşan kamaları kendine sapladı.Grup dehşetle Daisy’nin kanlar içinde yere düşen bedenine baktılar.Bakır kan etrafa yayılırken yer yer gümüş pırıltılar da taşıyordu…
-DAISY!
Hepsi kızın yanına koşmaya başladı ama Korag’ın önüne dev çirkin adam, Dlathia ve Rat’ın önüne ise siyah giysili beyaz tenli kadın çıkmıştı.
-Daisy bize en başında ihanet etti, dedi sinirle kadın, kendi ordunun komutanı olmalıydı., daha çok kuş çağırdı ve birleşen onlarca kuş dev bir yaratığa dönüşerek Rat’a saldırdı.Kadın ise Dlathia’ya döndü.
-Komutanlarının peşinden gidecekti ordu, dedi dev çirkin adam, öldüğünü anladıklarında geri dönmemek üzere yok olacaklar.Artık onları tekrar çağırmanın bir yolu yok!, ve o da Korag’a saldırdı.
Zainin Daisy’nin yanına varmıştı.Can çekişen kızı kollarına aldı:
-Zainin…affet beni…ben olmasam başkasını seçeceklerdi.Kutsal Hanım bana Pusulanın geleceğini söyledi.Ordunun sadece ölü komutanı gördüklerinde zayıflayıp yok olacağını anlattı zihnimde.Kötü bir kız olduğum için özür dilerim…Onları kandırmak zorundaydım yoksa bu güce kavuşamazdım.
-Aptal kız, dedi Zainin acı içinde, neden kendini feda ettin?
-Ne bu dünya ne diğerleri umurumda, artık gittikçe zor nefes almaya başlamıştı, sadece…senin…mutluluğun için.Pusulayı buldun…Kutsal Hanımı bul…o istemese bile…sadece sen…mutlu ol…Senden son bir ricam var…
-Ne istiyorsun? Söyle bana küçük efsuncum…
-Bir… öpücük…
Saniyeler yavaşça akıyordu sanki.Zainin Daisy’e doğru eğildi…eğildi…Onunla geçirdiği çocukluğu düşündü.Kendisini vazgeçmeden ne kadar çok sevdiğini ve onun için çektiği tüm zorlukları.Hepsini biliyordu.Ama onu sevmiyordu, ona umut veremezdi.Onun düştüğü gibi kendisi de umutsuz bir aşka düşmüştü.Kalbi başkası için atmıyordu…eğildi…kulaklarında onun neşeli, kızgın ve nihayetinde üzgün sesini duyarak eğildi…ama dudaklarına dokunacakken durdu: -Yapamam…
Daisy’nin gözlerinden son nefesinde yaşlar aktı ve öylece can verdi.
Zainin diğerlerini himayesi altına alarak bir kalkan oluşturmuştu onu ablası Dlathia destekliyordu.
-Nasıl bu hale geldin Daisy?, diye mırıldandi Zainin.
-Aşkın birçok yönü var , dedi Dlathia, bazıları karanlık yönünü yaşıyor, Zainin’e manalı bir bakış atmadan edememişti.
- Karanlık yönü…hıh…bu kız karanlık görmemiş! Büyüdüğünü sanıyordum hala küçük bir çocuk gibi davranıyor!
-Küçük kız sizi baya sarstı ama , dedi tepkisizce arkalarında duran Celenore.
Korag onu omzundan tuttu:-Bence senin için susma zamanı.
-O tılsımı bozarsam ağzından tükürük dışında tek kelime çıkaramazsın, dedi iğrenerek kolunu attırdı Korag’ın.
-Bunu yaparsan önce seni gebertirim, dedi Zainin’in sabrı taşmak üzereydi.Bakışlarını Daisy’nin olduğu tarafa çevirdi, Yetti artık! Xana trepha frea etto no hana!
Üstlerindeki kum büyük bir gürültüyle havaya püskürmüştü.Etraflarına baktıklarında gökyüzünü karanlığın kapladığını ve her tarafın sessizleştiğini gördüler.
-Nerdeler , dedi Rat etrafına şüpheyle bakarken.
-Ne çabuk özlediniz beni?, dedi Kumların altında yükselen Daisy, önceden bu kadar merak etmezdiniz.
-Saçmalama Daisy! , gümüş alevler içinden kılıcını çekti, inatla bu yolda gidersen seni kendi ellerimle öldürmekten çekinmem!
Daisy buruk bir şekilde gülümsedi ve hüzünle konuştu: -Biliyorum, dedi başını yana eğip, kalbini kitlediğini çok iyi biliyorum.Kutsal Hanımın sevgisinin izinin silinmediğini çok iyi biliyorum. Yine de pusula kadar sevgi göstermiş olsaydın bana…neden hayatım bu kadar değersiz senin için? Neden bu kadar değersizim?
Zainin durakladı ve kılıcını indirdi: -Bu yüzden saçmalama diyorum…sen … çok değerlisin… beni bunu yapmak zorunda bırakma…
Gökyüzünden ilerleyen Liam ve Palomita her şeyin olduğu noktaya varmışlardı.Palomita gördüklerine inanamıyordu.
-Bu olamaz! Bunu yapan o olamaz…
-Bu kız gümüş efsun birliğinden değil mi?Daisy idi sanırım.Dlathia …şu da Rat…küçük savaşçı…ve…, sesi biraz bozuk çıkmıştı, Zainin.Bak hele bizim elf cadı ve bir yaratıkla grup olmuş.
Palomita Liam’a aldırış etmemişti:-Zainin, dedi heyecanla, seni buldum sonunda! Şükürler olsun çok iyi!
-Sonra hasret giderirsin, dedi Liam, Savaşa geldik unutma.Hey şu karşıdan gelen de ne öyle?
-Bu…bu imkansız…, dedi Palomita gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Daisy bakışlarını yukarı yöneltti: -İşte buluşma anı! Değerli insanoğlu öğrencini kendi ellerimle öldürdüğümde bakalım ne düşüneceksin? Belki bazı şeyler iyice gün yüzüne çıkar?
-Güzel tespit, diyerek kenardan izlemeye devam etti Celenore.
-Bana bak sus yoksa o çekik gözlerini oyarım senin!, dedi Rat.
Zainin gök yüzüne baktı “Hayır…” diye mırıldandı:-PALOMİTA!
-NOEAH ! EXPERDA PALOMİTA MOE GRANDA!, Daisy efsunlu sözleri söylediğinde makineye yıldırım düştü karanlık göklerden ve Daisy devam etti efsununu bu sefer yere yönelmişti “SLAANRA TO UONA!” Yerden iki sivri kaya yükseldi.Palomita ve Liam iki yana düşerlerken Zainin ve Dlathia efsunla onların düşüşünü yavaşlattılar. “Nia taina to granda!” böylece ikisi de kayalıkların ucuna yavaşça inip hemen kenarlarından sıçrayarak aşağıya indiler. Yinede gruba oldukça uzaktalardı.Zainin Palomita’nın dediklerini tam anlamıyordu.
-…geliyor!
-NE?
-Dev…, tüm etrafı gösterircesine bir yuvarlak çizdi eliyle kız.Grup birbirine baktı.Ve sonunda anlayabilmişlerdi “Dev bir ordu geliyor!”
Hepsi dehşetle etraflarına bakmışlardı ki önce haykırışları duydular sonra hızla yaklaşan orduyu gördüler.Zainin ilk defa Daisy’nin gücünden endişe etmişti:
-Sen…sen ne yaptın?
-İlk kutsal efendinin özel ordusunu çağırdım…Nasıl numara? Seninkilerden büyük mü?
-Koca aptal onlar hiç kimseyi sağ koymazlar! Tüm gezegen yok olacak!
-Umurumda değil… diyip gülümsedi kız, Yapmam gereken buydu…bunu o istedi…senin için yaptım…, gözlerinden yaşlar akıyordu, şimdi yapmam gereken son bir şey kaldı…
-Hayır seni beyinsiz!, diyerek araya girdi Celenore…
Daisy asayı tekrar iki parçaya ayırdı ve oluşan kamaları kendine sapladı.Grup dehşetle Daisy’nin kanlar içinde yere düşen bedenine baktılar.Bakır kan etrafa yayılırken yer yer gümüş pırıltılar da taşıyordu…
-DAISY!
Hepsi kızın yanına koşmaya başladı ama Korag’ın önüne dev çirkin adam, Dlathia ve Rat’ın önüne ise siyah giysili beyaz tenli kadın çıkmıştı.
-Daisy bize en başında ihanet etti, dedi sinirle kadın, kendi ordunun komutanı olmalıydı., daha çok kuş çağırdı ve birleşen onlarca kuş dev bir yaratığa dönüşerek Rat’a saldırdı.Kadın ise Dlathia’ya döndü.
-Komutanlarının peşinden gidecekti ordu, dedi dev çirkin adam, öldüğünü anladıklarında geri dönmemek üzere yok olacaklar.Artık onları tekrar çağırmanın bir yolu yok!, ve o da Korag’a saldırdı.
Zainin Daisy’nin yanına varmıştı.Can çekişen kızı kollarına aldı:
-Zainin…affet beni…ben olmasam başkasını seçeceklerdi.Kutsal Hanım bana Pusulanın geleceğini söyledi.Ordunun sadece ölü komutanı gördüklerinde zayıflayıp yok olacağını anlattı zihnimde.Kötü bir kız olduğum için özür dilerim…Onları kandırmak zorundaydım yoksa bu güce kavuşamazdım.
-Aptal kız, dedi Zainin acı içinde, neden kendini feda ettin?
-Ne bu dünya ne diğerleri umurumda, artık gittikçe zor nefes almaya başlamıştı, sadece…senin…mutluluğun için.Pusulayı buldun…Kutsal Hanımı bul…o istemese bile…sadece sen…mutlu ol…Senden son bir ricam var…
-Ne istiyorsun? Söyle bana küçük efsuncum…
-Bir… öpücük…
Saniyeler yavaşça akıyordu sanki.Zainin Daisy’e doğru eğildi…eğildi…Onunla geçirdiği çocukluğu düşündü.Kendisini vazgeçmeden ne kadar çok sevdiğini ve onun için çektiği tüm zorlukları.Hepsini biliyordu.Ama onu sevmiyordu, ona umut veremezdi.Onun düştüğü gibi kendisi de umutsuz bir aşka düşmüştü.Kalbi başkası için atmıyordu…eğildi…kulaklarında onun neşeli, kızgın ve nihayetinde üzgün sesini duyarak eğildi…ama dudaklarına dokunacakken durdu: -Yapamam…
Daisy’nin gözlerinden son nefesinde yaşlar aktı ve öylece can verdi.

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


yeni çok güzel bi bölümdü
zavallı daisy
ölme yaa
sun-chan,sen gerçekten normal biri değilsin
neydi o öyle,
neyse karıçmıycam ben senin dünyana
,
sadece bu kitabı bastırmanı engellemek isteyecek kadar eceline susamış biri çıkarsa onun susuzluğunu gideririm o kadar
tüm efsun hayranları, hep beraber;
YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK





sun-chan,sen gerçekten normal biri değilsin


neyse karıçmıycam ben senin dünyana

sadece bu kitabı bastırmanı engellemek isteyecek kadar eceline susamış biri çıkarsa onun susuzluğunu gideririm o kadar

tüm efsun hayranları, hep beraber;





EFSUN ÖĞRETİSİ ve KADİM SÖYLEV fanı

Efsane serisi '' ZAİNİN & PALOMİTA '' fanı


domo arigatoo gozaimasu NQS ^_^

bi bakıma daisy nin öldüğüne sewindim sanırım .. ortadan bi sorun kalktı kız aşkı için yapmış olabilir ama madem zainin in mutluluğunu istiyordu ne diye öldürdün kendini ah be kızım
sailorSUn bu güzel bölüm için çoook saol ellerine sağlık
yeni bölümü bekliyorummm(Z)

sailorSUn bu güzel bölüm için çoook saol ellerine sağlık

yeni bölümü bekliyorummm(Z)

Roman tadındaki bu ÖĞRETİ'yi okumaktan çok büyük zevk duyuyorum, hayal gücüne ve ellerine sağlık SailorSun
*** Vay be sonunda Kutsal Hanım yeniden yaşam buldu, Palomita ve Daisy ile iletişime geçtiğine göre
Demek ki sessiz otorite ile çok zrorlu bir savaş başlayacak yakında
*** Flyer ve Walker çok iyi ikili bence çok çılgınlar, bu ikilinin romana girmesi süper oldu ya
Akılları uçuk mucitler harika bir iş çıkarmışlar, Dünya'da ki örneğe bakarak otomobil yapmaları ileride büyük bir avantaj getirecek bence Liam-Zainin-Palomita üçlüsüne
Palomita'yı yenge olarak görmeleride çok komikti
*** Liam ne olursa olsun Palomita'ya duyduğu aşkı kesinlikle kalbinden atamaz, ama Palomita ve liam sonunda mutluluğa erişecekler gibi zaten
"Gökdelen" aracı olağanüstü olmuş, çok kullanışlı, zaten mucitlerdende bu beklenirdi
*** Kutsal Hanım'ın, Daisy'e kendini feda etme fikrini vermesi strateji açısından başarılı olmuş
Helal vallahi Daisy'e de, aşkını hem yaşatmış kalbinde hemde Zainin ve tüm yaşayanlar uğruna kendini feda etmekten çekinmedi
Eşine az rastlanır böylesine bir fedakarlığın, ama o dev gibi adam ve siyahlar içindeki beyaz tenli kadın kimler ve neyi amaçlıyorlar bunu merak ettim 




*** Vay be sonunda Kutsal Hanım yeniden yaşam buldu, Palomita ve Daisy ile iletişime geçtiğine göre




*** Flyer ve Walker çok iyi ikili bence çok çılgınlar, bu ikilinin romana girmesi süper oldu ya




*** Liam ne olursa olsun Palomita'ya duyduğu aşkı kesinlikle kalbinden atamaz, ama Palomita ve liam sonunda mutluluğa erişecekler gibi zaten



*** Kutsal Hanım'ın, Daisy'e kendini feda etme fikrini vermesi strateji açısından başarılı olmuş







çite bölüme çitfe yorum diyorum ve başlıyorum
(yorumlar birbirinden bağımsızdır
)
Daisy: -Ben artık gümüş kandan değilim…, kaması ile yüzünü hafifçe çizmişti bakır kan akıyordu yüzünden, ben artık lithyasis öğrencin değilim, yakasındaki gümüş yapraklı ortasında mor taş bulunan papatya broşu çıkarıp Dlathia’ya attı
DAISY'nin güzelcene bi pataklanmaya ihtiyacı var bunu açıkça söyliyebilirim
ama ondan önce içindeki siniri atmak için Zainini biraz hırpalaması gerekiyor (sonra da güzelce bi dayak yicek ki kendine gelsin
) ayrıca yaptıkları her ne kadar sinir bozucu olsada bana çok çocukça geliyor
Burası bazılarının sonu bazılarının yeniden doğuşu olacak! Burası…SONUN BAŞLANGICI OLACAK!
WOW!!! bu sözü sevdim
bu arada restleşmeleri güzeldi
biri biri bi şey söylüyo öteki önüne geçiyo başka bi şey söylüyo flan
-Beni ele vererek intikamını aldığını sanıyordum, dedi Zainin.
-NE?, Korag ve Rat şok olmuşlardı.
Zainin şaşırttı beni
bunu herkesin öğrenmesini sağlıycağını düşünmüyodum
-Lithyasis öğrencisi ve pusula olan bu saygı değer bayan çok kibar ve iyi bir efendim, diyerek Liam’ın boynuna sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu, ama kimse sizin kadar iyi olamaz. Akşam görüşürüz lider Liam!
ya bırak palomitayı ben burda HÖNK
dedim kaldım
Vera'dan beklenmeyen ataklar görüyorum sanki
ama belli de olmaz o kadar yıldır yaşıyo görmüş geçirmiş
belki de Palomitayla Liam'ı yakınlaştırmak için kendince bi plan yapmış da olabilir dicem ama
nedense içimdeki ses fazla uçtun diyo
-“Akşam görüşürüz lider Liam!” ha? Bakıyorum da bu yoğunluğun arasında ilginç şeylere vakit ayırıyorsun.
güzel güzel açık açık kıskanmaya da başladı
Liam geri çekildi ve suratı beş karış kıza baktı: - O halde niye o işlerinden başını kaldırıp buraya geldin?
ya bırak surat asmayı sende bal anladın işte işin aslını
sanki palomitayı tanımıyosun
alışcan bunlara başka türlü olmucak bu iş benden söylemesi
-Üzgünüm gerçekten acelem var.İşlerimi bitirip akşam Vera ile görüşmem gerekiyor gerçekten de.
-Öyle mi?, dedi karnına ağrılar girerek Palomita, ama o küçük bir kız demiştin.
biraz daha üstüne gidersen olcak bu iş
arkandayız LİAM
anlıycak o da sonunda-inşallah-sanırsam-heralde-umarım
bu arada şu iki çatlağı baya baya sevmeye başladım
gök delen koymuşlar ya
yine iyi bulmuşlar daha kötüsü de olabilirdi
bu arada asansörün acil durum işini de çözmüş olduk
merak ediyodum ne zaman çıkcak ortaya diye
sonuçta süper bölümdü
Karanlık yönü…hıh…bu kız karanlık görmemiş! Büyüdüğünü sanıyordum hala küçük bir çocuk gibi davranıyor!
zainin de bana katılıyo
demekki küçük çocuk gibi davrandığını sadece ben düşünmüyomuşum
(tabi bu acayip derecede sinir bozucu şeyler yaptığı gerçeğini değiştirmez
)
ve "Celenore"
gerçekten seviyorum yaa bunun konuşmalarını
ama hep susturuyolar
bırakın konuşsun biraz
keyfim yerine geliyo
hele karogla konuşması süperdi
(evet bu aralar normal değilim
)
İlk kutsal efendinin özel ordusunu çağırdım…Nasıl numara? Seninkilerden büyük mü?
bak bunu sevdim
iyi numara
ama bizimkiler için kötü olucak gibi bi his var içimde nedense
(sonuçta düşman yani
) (tamam iice sıyırdım biliyorum
)
vayyy bee kendisini feda etmesini hiç beklemiyodum
güzel bi şavaş görcez diye heyecanlanmaya başlamıştım
o kadar şey yapsada insan üzülüyo yaa böyle ölmesine
(ama rüzgar gibi geçti
)
yazık ya
kızın soooon isteğini bile yarine getirmiyo Zainin
(gerçi anlayışla karşılıyorum onu ama neyse fazla konuşmıycam
)
sonu gerçekten hüzünlüydü
SUN-chan yine süper bölümlerdi
yeni bölümleri sabırsızlıkla bekliyorum


Daisy: -Ben artık gümüş kandan değilim…, kaması ile yüzünü hafifçe çizmişti bakır kan akıyordu yüzünden, ben artık lithyasis öğrencin değilim, yakasındaki gümüş yapraklı ortasında mor taş bulunan papatya broşu çıkarıp Dlathia’ya attı
DAISY'nin güzelcene bi pataklanmaya ihtiyacı var bunu açıkça söyliyebilirim



Burası bazılarının sonu bazılarının yeniden doğuşu olacak! Burası…SONUN BAŞLANGICI OLACAK!
WOW!!! bu sözü sevdim

bu arada restleşmeleri güzeldi


-Beni ele vererek intikamını aldığını sanıyordum, dedi Zainin.
-NE?, Korag ve Rat şok olmuşlardı.
Zainin şaşırttı beni


-Lithyasis öğrencisi ve pusula olan bu saygı değer bayan çok kibar ve iyi bir efendim, diyerek Liam’ın boynuna sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu, ama kimse sizin kadar iyi olamaz. Akşam görüşürüz lider Liam!
ya bırak palomitayı ben burda HÖNK






-“Akşam görüşürüz lider Liam!” ha? Bakıyorum da bu yoğunluğun arasında ilginç şeylere vakit ayırıyorsun.
güzel güzel açık açık kıskanmaya da başladı



Liam geri çekildi ve suratı beş karış kıza baktı: - O halde niye o işlerinden başını kaldırıp buraya geldin?
ya bırak surat asmayı sende bal anladın işte işin aslını



-Üzgünüm gerçekten acelem var.İşlerimi bitirip akşam Vera ile görüşmem gerekiyor gerçekten de.
-Öyle mi?, dedi karnına ağrılar girerek Palomita, ama o küçük bir kız demiştin.
biraz daha üstüne gidersen olcak bu iş



bu arada şu iki çatlağı baya baya sevmeye başladım





sonuçta süper bölümdü

Karanlık yönü…hıh…bu kız karanlık görmemiş! Büyüdüğünü sanıyordum hala küçük bir çocuk gibi davranıyor!




ve "Celenore"







İlk kutsal efendinin özel ordusunu çağırdım…Nasıl numara? Seninkilerden büyük mü?
bak bunu sevdim





vayyy bee kendisini feda etmesini hiç beklemiyodum




yazık ya



sonu gerçekten hüzünlüydü

SUN-chan yine süper bölümlerdi




Spoiler:

Spoiler:
Spoiler:

Vay baya yorumlar hızlı gelmiş bu sefer XD o halde yeni kısım için sizi fazla bekletmeyeyim yarın yeni bölüm sizlerle olacak tekrar XD
@moonlightt: "Burası sonun başlangıcı olacak..." unutma burdaki her şey daha sonun başlangıcı...savaş yeni başlıyor...Yorumun çok hoş bu arada ^^ Bir şeyi doğru bilmişsin ama bir dahaki bölümde -yanlış hatırlamıyorsam böldüğüm noktayı- ortaya çıkacağı için söylemiyorum okuyunca anlarsın XD
Eeee restleşsinler artık değil mi içinde tut tut nereye kadar?Herkes eteğindki taşları dökmeye başladı...Daisy de fazla zorlamadı mı şansını sence XD
Palomita'ya bişiler dank etmeye başladı mı ne ? XD
Celenore favori kötü karakter olma yolunda ilerliyor sanırım
Bitirdiğin anime full moon wo sagashite olabilr mi?
@Saffiru: Evet Kutsal Hanım geri döndü ama nasıl bir dönüş bu acaba?
Walker ve Flyer de hikayeye girmeleriyle kalplerde yer almaya başladı sanırım...
Strateji olayına değinmene sevindim.Daisy onların yanına geçmeseydi başka birini bulacaklardı zaten böylece Daisy olayları kontrolü altında tutmuş ve yollarına taş koymuş oldu.
@minako-chan: Açık sözlülüğüne diyecek yok
Zainin in mutluluğu için öldürdü kendini Daisy bu şekilde Pusulayı ona getirmiş oldu ve iyi bir planlada kendini kanıtladı.
@venusyıldızı: Beğenmene sevindim
@Tsukino_Usagi: Normal değilsin derken ? XD Desteğin için teşekkür ederim bu arada...
Yarınki bölüm ve bir sonrasında hala olaylar devam ediyor heyecan bitmiyor XD Haberiniz olsun ^^ Gerçi sonrakilerde de biteceğini hiiiç sanmıyorum ...
SSF hadi sabır sabır dedik nerdesin şimdi XD
@moonlightt: "Burası sonun başlangıcı olacak..." unutma burdaki her şey daha sonun başlangıcı...savaş yeni başlıyor...Yorumun çok hoş bu arada ^^ Bir şeyi doğru bilmişsin ama bir dahaki bölümde -yanlış hatırlamıyorsam böldüğüm noktayı- ortaya çıkacağı için söylemiyorum okuyunca anlarsın XD
Eeee restleşsinler artık değil mi içinde tut tut nereye kadar?Herkes eteğindki taşları dökmeye başladı...Daisy de fazla zorlamadı mı şansını sence XD
Palomita'ya bişiler dank etmeye başladı mı ne ? XD
Celenore favori kötü karakter olma yolunda ilerliyor sanırım

Bitirdiğin anime full moon wo sagashite olabilr mi?
@Saffiru: Evet Kutsal Hanım geri döndü ama nasıl bir dönüş bu acaba?
Walker ve Flyer de hikayeye girmeleriyle kalplerde yer almaya başladı sanırım...
Strateji olayına değinmene sevindim.Daisy onların yanına geçmeseydi başka birini bulacaklardı zaten böylece Daisy olayları kontrolü altında tutmuş ve yollarına taş koymuş oldu.
@minako-chan: Açık sözlülüğüne diyecek yok

@venusyıldızı: Beğenmene sevindim
@Tsukino_Usagi: Normal değilsin derken ? XD Desteğin için teşekkür ederim bu arada...
Yarınki bölüm ve bir sonrasında hala olaylar devam ediyor heyecan bitmiyor XD Haberiniz olsun ^^ Gerçi sonrakilerde de biteceğini hiiiç sanmıyorum ...
SSF hadi sabır sabır dedik nerdesin şimdi XD

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:




Zainin etrafında yaklaşan dev orduyu artık görebiliyordu.Milyarlaca yıldır çölün kumlarına karışmış ilk kutsal efendinin özel küçük ordusu … henüz topraktan çıktıkları için güçsüz olsalar bile binlerce askere karşı koyamazlardı.Ve binlerce askeri topraktan çıkaran kişi onların komutanı olarak onları güçlendirecekti.Askerler Daisy’den emir almak için geliyorlardı.Haykırarak…kutsal efendilerinin intikamı için geliyorlardı.
-Zainin dikkat et!, diye bağırdı Palomita.
Zainin başını kaldırdığında Celenore’nin tam önünde ona sırıtarak baktığını gördü.Zainin savurduğu küfür ona daha zevk vermişti.
-Daisy’nin ölümü bizim küçük sırrımız olacak, dedi ve fısıldadı, Péas!, Zainin geriye savruldu birkaç metre bu kara elf için yetmişti.Daisy’nin ölü bedenini kapıp gök yüzüne yükseldi ve savaşan guruptan birine sinsice baktı. Yok et onları benim minik canavarım…Fome akorda liaystha!
Korag’ın boynundaki tılsım kopmuştu ve Korag yine lanetin etkisiyle bir canavar gibi etrafa saldırmaya başlamıştı.Koragla savaşmak zorunda kalmayan dev adam birden Liam’ın önünde belirdi:
-Senin halkınla ölümü beklemen gerekiyordu…
-Burada ölecek olan sensin!, diyerek sırtından sopasını çıkardı Liam ve minik bir hareketiyle katlı parçalar birleşerek dev bir kılıç ve silah birleşimi olan savaş aletine dönüştü.
Korag ise Palomita’yı görmüş ve ona doğru hızla ilerlemeye başlamıştı.Palomita başını iki yana salladı “Sana zarar veremem…” diye mırıldandı.
Celenore kucağındaki kıza bakıp kahkaha attı: -Dirin işe yaramıyorsa…ölünü yarar hale getiririz, dedi ve orduya seslendi, KOMUTANINIZ BİTKİN DÜŞTÜ ! ONLARI YOK EDİN! HERKESİ YOK EDİN! VE BİZİMLE BULUŞUN!,diyerek ortalıktan kayboldu.
-HAYIR! SENİ KENDİ ELLERİMLE ÖLDÜRECEĞİM CELENORE! YEMİN EDİYORUM!, Zainin etrafına döndü ordu birkaç metre ötelerinde tam etraflarını sarmıştı ve yok olan komutanlarının öldüğünü anlamamışlardı.Komutanlarının Celenore’ye ilettiğini sandıkları emirle saldırmaya başladılar.
O anda hepsi donakaldı, dairesel alanın dışındaki tüm ordu. Daha doğrusu milimden bile daha az hareket ediyorlardı.Herkes şaşkınlıkla etrafına bakındı, bakına bildiğince.Zainin gök yüzünde ellerini havaya kaldırmış ve devasa bir kum saati taşıyan kül rengi saçlı garip giyimli bir kız gördü.Kız Zainin’e sonra Liam’a baktı ve gülümsedi.
Liam gözlerine inanamayarak kıza baktı bir yandan da sadece grubun olduğu dairsel alanda zaman normal aktığı için dev adamın saldırılarından kaçmaya çalışıyordu.Adamı savurduğu bir anda kıza seslendi: -VERA! BURDA NE İŞİN VAR?
-Size can borcumu ödemeye geldim, dedi kız…Palomita’ya baktı ve gülümsemesi arttı, ve kaderinizin biraz daha leydi ile sürmesini sağlamak için.Yitik ruhun dedikleri gerçekleşene kadar…
Liam onun gitmesini istese de tartışacak vakit yoktu.Zainin hariç herkes birisiyle savaş halindeydi.Önce kime yardım edeceğine karar vermeliydi Zainin.Herkes oldukça zor durumdaydı.Beyaz tenli kadın ve çirkin dev adam o garip güç ve teknoloji ile savaşıyorlardı.Kadının yarattığı canavar da en az kadın kadar güçlüydü.Ama en zor durumda olanın arkadaşına saldıramayan Palomita’nın durumu olduğuna karar verdi ve hızla ona koştu.
-Zainin ! dedi kız heyecanla…, bu Korag değil mi? Bir yandan sıçrayarak canavara dönüşmüş Korag’ın saldırılarından kaçıyordu.
-Eflere Korag!, dedi Zainin ve Korag’ın başına küçük efsun çarptırdı.Dikkatini üzerine çekmişti ve gümüş alevler içinden efsun savaş aleti olan kılıcını çekti, Nerden anladın?, dedi eski dostuyla savaşmaya başlamadan hemen önce.
Duraksayan Palomita acı ile iki savaşan dosta baktı:- Acı dolu bakışlarından…Seninkiler gibi… ,Öğrencisinin ve can dostu olan Daisy’nin öldüğünü gören içindeki hüzünle savaşmaya devam eden güzel gümüş efsuncuya baktı, Dlathia gibi…, tüm onuru ile lideri bellediği adam ve dostlarının yanında olan küçük savaşçıya baktı, Rat gibi…
Palomita’nın içini büyük bir hüzün kaplamıştı.Gittikçe artan hüzün ve acı.Kafasını kaldırdığında kadın bedeni küçülen Vera’yı gördü.
-Vera Sana neler oluyor?
-Sahip olduğum tek efsun uzun ömrümüzdür efendim, dedi zorlanarak kız, onu başkaları için kullanmak hayatımızın yıllarını dışa akıtmaktır…, sekiz yaşlarında bir kız haline gelmişti, Lider Liam’ı onu kıskanıp sevginizi anlayabilesiniz diye öptüm.Küçük bir kızın masum oyunu…
-Hayır Vera! Yapma!
-Orduyu engelleyin siz!, diye bağırdı kız, ben ölmeden önce…
Palomita’nın içindeki acıya adaletsizliğin kızgınlığı eklenmişti.Zainin için kendini feda eden Daisy’i düşündü, kendini ölüme mahkum eden Vera’yı ve diğerlerinin yaşadığı acıları…nihayetinde Kutsal Hanım’ın sesini duydu tekrar içinde “Olanlar kaçınılmaz olacak olan şeyler Palomita…Öğrenmelisin lihtyasis öğrensicisi…Buradaki savaştan erdemi, bilgeliği ve sevgiyi öğrenmelisin.Sana güç verecek kavramlar bunlar.Öğretiyi dinle:“En büyük erdem en umutsuz anda gösterilendir; en büyük bilgelik en cahilliğe batmışken yönelinendir; En büyük sevgi kalp en karanlık duygularda boğulurken sana yeniden can verendir.” Diye yankılandı öğretisi zihninde.Bu bardağı taşıran son damla olmuştu Palomita için…
-Biz seni ararken…senin için savaşırken…senin için bir sürü kişi ölürken…aptal öğretilerinle bizi baş başa mı bırakıyorsun?LANET OLASI KUTSAL PİSLİK!
Ve Palomita’nın öfkesi bir kez daha cennet alevini harekete geçirmişti.Alev alev yanan kız etrafa bir patlama da yaydı.Yakınındaki Zainin ve Korag çok fazla etkilenmişlerdi diğerleri uzağında olduğundan bir süre sersemlemişler ama savaşlarına devam etmişlerdi.
Palomita acıyla yerde haykırıyordu.Cennet alevi daha önce bu kadar acı vermemişti.Yerde debeleniyor ateşi söndürmek istiyordu ama gittikçe güçsüzleşiyor ve hareket edecek hali kalmayacak hale geliyordu.Sonunda çığlık bile atamaz hale geldi sadece etrafındaki savaşı acı ile izliyordu.
Liam sevdiği kızı kurtarmak için tüm gücü ile savaşıyordu.Ona gitmek istiyordu ama düşmanının gücü büyüktü.Üstelik kendisi gibi teknolojik bir silah da kullanıyordu: -PALOMİTA YALVARIRIM KENDİNE GEL! KADERİMİZDE YAZILAN BU DEĞİL!PALOMİTA! SENİ SEVİYORUM!
Ama kız duymuyordu artık sesler sadece birer uğultuydu.Görüntüler bulanıklaşmıştı.Son anda ona birinin ulaştığını gördü ama kim olduğunu anlayamıyordu.Uğultulu sesler arasından tek bir cümleyi anladı…
-…Palomita ölmene asla izin vermeyeceğim…
-Zainin dikkat et!, diye bağırdı Palomita.
Zainin başını kaldırdığında Celenore’nin tam önünde ona sırıtarak baktığını gördü.Zainin savurduğu küfür ona daha zevk vermişti.
-Daisy’nin ölümü bizim küçük sırrımız olacak, dedi ve fısıldadı, Péas!, Zainin geriye savruldu birkaç metre bu kara elf için yetmişti.Daisy’nin ölü bedenini kapıp gök yüzüne yükseldi ve savaşan guruptan birine sinsice baktı. Yok et onları benim minik canavarım…Fome akorda liaystha!
Korag’ın boynundaki tılsım kopmuştu ve Korag yine lanetin etkisiyle bir canavar gibi etrafa saldırmaya başlamıştı.Koragla savaşmak zorunda kalmayan dev adam birden Liam’ın önünde belirdi:
-Senin halkınla ölümü beklemen gerekiyordu…
-Burada ölecek olan sensin!, diyerek sırtından sopasını çıkardı Liam ve minik bir hareketiyle katlı parçalar birleşerek dev bir kılıç ve silah birleşimi olan savaş aletine dönüştü.
Korag ise Palomita’yı görmüş ve ona doğru hızla ilerlemeye başlamıştı.Palomita başını iki yana salladı “Sana zarar veremem…” diye mırıldandı.
Celenore kucağındaki kıza bakıp kahkaha attı: -Dirin işe yaramıyorsa…ölünü yarar hale getiririz, dedi ve orduya seslendi, KOMUTANINIZ BİTKİN DÜŞTÜ ! ONLARI YOK EDİN! HERKESİ YOK EDİN! VE BİZİMLE BULUŞUN!,diyerek ortalıktan kayboldu.
-HAYIR! SENİ KENDİ ELLERİMLE ÖLDÜRECEĞİM CELENORE! YEMİN EDİYORUM!, Zainin etrafına döndü ordu birkaç metre ötelerinde tam etraflarını sarmıştı ve yok olan komutanlarının öldüğünü anlamamışlardı.Komutanlarının Celenore’ye ilettiğini sandıkları emirle saldırmaya başladılar.
O anda hepsi donakaldı, dairesel alanın dışındaki tüm ordu. Daha doğrusu milimden bile daha az hareket ediyorlardı.Herkes şaşkınlıkla etrafına bakındı, bakına bildiğince.Zainin gök yüzünde ellerini havaya kaldırmış ve devasa bir kum saati taşıyan kül rengi saçlı garip giyimli bir kız gördü.Kız Zainin’e sonra Liam’a baktı ve gülümsedi.
Liam gözlerine inanamayarak kıza baktı bir yandan da sadece grubun olduğu dairsel alanda zaman normal aktığı için dev adamın saldırılarından kaçmaya çalışıyordu.Adamı savurduğu bir anda kıza seslendi: -VERA! BURDA NE İŞİN VAR?
-Size can borcumu ödemeye geldim, dedi kız…Palomita’ya baktı ve gülümsemesi arttı, ve kaderinizin biraz daha leydi ile sürmesini sağlamak için.Yitik ruhun dedikleri gerçekleşene kadar…
Liam onun gitmesini istese de tartışacak vakit yoktu.Zainin hariç herkes birisiyle savaş halindeydi.Önce kime yardım edeceğine karar vermeliydi Zainin.Herkes oldukça zor durumdaydı.Beyaz tenli kadın ve çirkin dev adam o garip güç ve teknoloji ile savaşıyorlardı.Kadının yarattığı canavar da en az kadın kadar güçlüydü.Ama en zor durumda olanın arkadaşına saldıramayan Palomita’nın durumu olduğuna karar verdi ve hızla ona koştu.
-Zainin ! dedi kız heyecanla…, bu Korag değil mi? Bir yandan sıçrayarak canavara dönüşmüş Korag’ın saldırılarından kaçıyordu.
-Eflere Korag!, dedi Zainin ve Korag’ın başına küçük efsun çarptırdı.Dikkatini üzerine çekmişti ve gümüş alevler içinden efsun savaş aleti olan kılıcını çekti, Nerden anladın?, dedi eski dostuyla savaşmaya başlamadan hemen önce.
Duraksayan Palomita acı ile iki savaşan dosta baktı:- Acı dolu bakışlarından…Seninkiler gibi… ,Öğrencisinin ve can dostu olan Daisy’nin öldüğünü gören içindeki hüzünle savaşmaya devam eden güzel gümüş efsuncuya baktı, Dlathia gibi…, tüm onuru ile lideri bellediği adam ve dostlarının yanında olan küçük savaşçıya baktı, Rat gibi…
Palomita’nın içini büyük bir hüzün kaplamıştı.Gittikçe artan hüzün ve acı.Kafasını kaldırdığında kadın bedeni küçülen Vera’yı gördü.
-Vera Sana neler oluyor?
-Sahip olduğum tek efsun uzun ömrümüzdür efendim, dedi zorlanarak kız, onu başkaları için kullanmak hayatımızın yıllarını dışa akıtmaktır…, sekiz yaşlarında bir kız haline gelmişti, Lider Liam’ı onu kıskanıp sevginizi anlayabilesiniz diye öptüm.Küçük bir kızın masum oyunu…
-Hayır Vera! Yapma!
-Orduyu engelleyin siz!, diye bağırdı kız, ben ölmeden önce…
Palomita’nın içindeki acıya adaletsizliğin kızgınlığı eklenmişti.Zainin için kendini feda eden Daisy’i düşündü, kendini ölüme mahkum eden Vera’yı ve diğerlerinin yaşadığı acıları…nihayetinde Kutsal Hanım’ın sesini duydu tekrar içinde “Olanlar kaçınılmaz olacak olan şeyler Palomita…Öğrenmelisin lihtyasis öğrensicisi…Buradaki savaştan erdemi, bilgeliği ve sevgiyi öğrenmelisin.Sana güç verecek kavramlar bunlar.Öğretiyi dinle:“En büyük erdem en umutsuz anda gösterilendir; en büyük bilgelik en cahilliğe batmışken yönelinendir; En büyük sevgi kalp en karanlık duygularda boğulurken sana yeniden can verendir.” Diye yankılandı öğretisi zihninde.Bu bardağı taşıran son damla olmuştu Palomita için…
-Biz seni ararken…senin için savaşırken…senin için bir sürü kişi ölürken…aptal öğretilerinle bizi baş başa mı bırakıyorsun?LANET OLASI KUTSAL PİSLİK!
Ve Palomita’nın öfkesi bir kez daha cennet alevini harekete geçirmişti.Alev alev yanan kız etrafa bir patlama da yaydı.Yakınındaki Zainin ve Korag çok fazla etkilenmişlerdi diğerleri uzağında olduğundan bir süre sersemlemişler ama savaşlarına devam etmişlerdi.
Palomita acıyla yerde haykırıyordu.Cennet alevi daha önce bu kadar acı vermemişti.Yerde debeleniyor ateşi söndürmek istiyordu ama gittikçe güçsüzleşiyor ve hareket edecek hali kalmayacak hale geliyordu.Sonunda çığlık bile atamaz hale geldi sadece etrafındaki savaşı acı ile izliyordu.
Liam sevdiği kızı kurtarmak için tüm gücü ile savaşıyordu.Ona gitmek istiyordu ama düşmanının gücü büyüktü.Üstelik kendisi gibi teknolojik bir silah da kullanıyordu: -PALOMİTA YALVARIRIM KENDİNE GEL! KADERİMİZDE YAZILAN BU DEĞİL!PALOMİTA! SENİ SEVİYORUM!
Ama kız duymuyordu artık sesler sadece birer uğultuydu.Görüntüler bulanıklaşmıştı.Son anda ona birinin ulaştığını gördü ama kim olduğunu anlayamıyordu.Uğultulu sesler arasından tek bir cümleyi anladı…
-…Palomita ölmene asla izin vermeyeceğim…

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


kesin bu Zainindir ahyyy çok romantik
kutsal hanımda artık sinirimi bozmaya başladı
kutsal hanım seni bir elime geçirirsem....
bırakk palomita pusulalığı kend gitmiş madem saklanmaya hiç gerek yok bulunmaya boswer salla sen zainin ile hayatı yaşa
gene harikalar yaratmışsın sailorSUn çook saol
yeni bölümü bekliyroruzzz.....
bi teori: aslına bakılırsa lord shitliam bayağıdır görünmüodur acaba o mu ??
o olsa ne güzel olur 
kutsal hanımda artık sinirimi bozmaya başladı



gene harikalar yaratmışsın sailorSUn çook saol
yeni bölümü bekliyroruzzz.....
bi teori: aslına bakılırsa lord shitliam bayağıdır görünmüodur acaba o mu ??



35. sayfa (Toplam 64 sayfa) [ 955 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |