Karanlık Efsun Öğretilerimi...sanırım şimdi dikkatimi çekmeyi başardın

Wilson da bir gariplik olduğunu biliyordum. O diğerlerinden farklıydı başından beri kimse kardeşini bu kadar severken sırf lise için gittiğinde arasını bu kadar kopartmaz ayırmazdı. Sonuçta Wilson’un kardeşiydi Palomita. Ayrıca kendisi söylemişti Wilson’un savunmasız bir kuş Palomita ve onu korumak Wilson’a kalmış bir şey. Çekip gitmesinin sebebi küçükken duyduğu sesler ve hissettikleri olması gayet mantıklı geliyor. Fakat neden fikir değiştirip de Palomita’nın yanında olduğuna karar veremiyorum. Beklide Wilson sanmıştı. Yani pusulanın Wilson olabileceğine inanmıştı. Sonra kararını değiştirdi bir sebepten dolayı, fakat sebebini bilemiyorum aslında bir fikir geliyor aklıma Wilson’un sadece gerçek olan şeylere inanması hayal dünyasının geniş olmaması olabilir. Zaten Palomita ve Wilson’u ayıran en önemli nitelik bu.

Shiénaya ne demişti ormanda ‘Eğer evin yoksa yaşarsın.Eğer herkes sana kötü davranıyorsa yaşarsın.Eğer kendilerini ateş böceği sananlar seni yakıyorsa o aptallarla olmak yerine burada yaşarsın.Kimse gündüz ılıklığında sana kucak açmıyorsa sana gecenin serinliğinde kucak açan ağaçlara sığınırsın.’ Demişti, belki de Shiénaya’nın karanlık ruh adı almasının asıl sebebi çevresindekilerden oluşmaktadır. İyi ruhu benimsedi onlar kimse Shiénaya ya değer vermedi. Bana göre Shiénaya da savunmasız bir kuş tıpkı Palomita gibi ve günü geldiğinde bu iki kuş savunmasız olmayacak. Tamam belki aydınlık bir gelecekleri yoktur. Fakat aralarındaki dostluk sanırım hiç bitmeyecek. Küçücük bir çocukken bile dediğini hatırlıyor ise gelecekte Palomita’nın en iyi arkadaşı olabileceğini düşünüyorum Shiénaya’nın.

Aslında bazen de anlam veremiyorum çünkü Palomita’nın etrafında bir sürü yalan dolan var. Kimin söylediği gerçek anlam veremiyorsun. Kim gerçek dost bilmiyorsun. Ama içimden bir ses bu kişinin Zainin olduğunu söylüyor neden mi? Çünkü o Palomita’nın saraya gelmesini sağladı ve Palomita usta olarak kimi seçeceğine gelince Zainin ‘Bana buraya kadar güven Palomita’ demişti. O zaman anlayamamıştım bu sözün anlamını daha doğrusu yanlış anlamıştım. Ben seni seçmem gibi bir şey söyleyeceğini sanmıştım ama yanılmışım. Bu sefer gerçekten anladım sanırım. Etraflarında bu kadar yalan varken Zainin’in bile yalan söylemesi normal. Kaldı ki Liam en güvendiği kişi bile asla ona tam olarak sözler vermemişti. Seni asla bırakmayacağım gibisinden. Tabi birde Yitik Ruh var. Liam bunların olacağını biliyordu fakat böyle olacağını bilmiyordu. Belki de o yaratığın bir sınav olduğunu biliyordu. Palomita’da bu gücü göremediği için kendisini feda etti ve en iyisini yaptı. Oyunu kurallarına göre yalansız oynadı.

Shitliam aralarında hala çözemediğim tek kişi bu. Aslında anlamıyorum Kutsal Hanım onu sevmiyor. Yada belki bir tarafı seviyordur. Ama sonuçta Zainin ve Kutsal Hanım arasında olan biteni biliyor yinede Kutsal Hanım’ı bulmak için çabalıyor. Bunun altında kesin bir iş var.

Düşüncelerime bir yenisi daha eklendi. Bence her iki efsuncu da aynı yönü sevmiyorlar. Zainin iyi ruhu severken Shitliam kötü ruhu sevmekte. Zaten hikayede geçmiyor mu burası hep çift kişilikler sayesinde yönetildi buranın kaderi bu diye…

Bana göre derinlerde izler açan kişiler asla unutulmazlar. Palomita bunu sergiledi. Belki de yeni bir sınav bu Palomita için. Hina ve Shiénaya. Hina Shiénaya’nın gerçekte kim olduğunu biliyordu bu yüzden saçmalama böyle bir şey olur mu diye her seferinde onu hayal dünyasından çekmek istedi. Çünkü biliyordu onun pusula olduğunu. Kutsal hanımın iyi tarafı bulunmak istemiyordu. Kısaca Palomita’nın onu bulmasını istemiyordu. Çünkü Kutsal Hanım’ın iyi tarafı çok güçsüz! Diğer taraf ise bulunmak istiyor. O diğer ruhtan daha güçlü bence.

Floa meselesine gelirsek bana şöyle gibi geldi. En acımasız en korkulu bir anında elini tuttu küçük kızın Palomita tıpkı Shiénaya gibi oda Palomitanın en korkulu en acımasız bir anında elini tutmuştu. Palomita onu unutamadığına göre Floa’da onu unutamaz. Ayrıca Palomita iyi birisi belki Shiénaya da iyi birisidir. Şimdi aklımı kurcalayan tek bir soru kaldı geriye. Neden Kutsal Hanım’ın iyi tarafına iyi kötü tarafına kötü ruh isimi verildi? <<

Zainin bence onun en başından beri amacı Pusulayı elinde tutup Kutsal Hanım’ına kavuşmaktı. Bunun için etrafındakileri düşünmedi bile. Şimdi ise Zainin’in yanında olan herkesi eve geri göndermekten bahsediyor. Zainin gerçekten iyi birisi mi algılayamadım doğrusu. Shitliam onun düşmanı fakat o kötü değil gibi. Tabi bir de bu kısmı var. Shitliam madem bu kadar kötü neden şehirdeki herkes onu kabul etmiş arkasında durmuşlardı. Dediğim gibi kesin bunun içinde de bir iş var.

Floa’nın Palomita’nın bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Palomita’nın bu kıza ısınmasındaki sebebinin de bu olduğunu varsayıyorum.

Birde Saena var tabi ki. Aklıma bu konu ile ilgili sadece şu geliyor. Sanırım gurup liderleri her zaman çift kişilikte oldular. Palomita da çift ruhlu olabilir. Palomita’nın iyi tarafı yine aynı Palomita fakat kötü tarafı Saena olabilir diye düşünüyorum. Hatta belki de Shiénaya’nın Palomita’yı yanına almak istemesinin bir amacı olmalı. Hala neden kötü ruh dendiğini bilmiyoruz. Bu da insanın aklında soru işaretleri bırakıyor.

Wilson ve Vincent bunlarla ilgili süper bir teori aklıma geliyor ama şu anda söyleyebilir miyim bilemiyorum birkaç bölüm sonra söyleyebilirim diye düşünüyorum. Ve sanırım bu ikisi Shitliam’a güvendiler.

Devamını bekliyor olacağım Sun abla.

Ve SSF durdu...durdu...sonunda bir destan patlattı

İnanamıyorum kız Bugünü de görecektim demek ki

Ama çok yerinde tespitlerde buşunmuş tebrik ederim seni...

@Kunzite: Denek dikkatini çekti ^^ Memnun oldum ^^

SSf zaten bugün patlama gününde maşallah ....

olmusmu zaten sadece isimlerini yazdım netten buldum
yeni bölüm ne zmn buarada

Ben Zainin'in kesinlikle iyi biri olduğuna inanıyorum. Sadece.. nasıl desem kendi yöntemleri farklı. Kutsal Hanım'a ulaşmayı o kadar çok istiyor ki bu gözünü karartmış, diğer şeyleri önemsemiyor.

Güzelmiş ^^ düşünmen bile yeter teşekkür ederim...

@Tornado: Bakalım herkesin başka başka his ve düşünceleri var...neler olacak...

Yeni bölüüümmm...hmmm...perşembe olur sanırsam

Of öyle demeyin utandım ya.

Perşembe olmasa yazılı dönemine giriyoruz yine okuyamayacağım ya.

Demek karanlık öğretiye başladık, ama yinede bir edebi yazar havası ile yazılmış plan EFSUN ÖĞRETİSİ için bir kez daha teşekkür ederim sun chan


*** "Karanlık kaderi yenebileceğini sananlar hep kaybetttiler" sözü, kötülerin diğer insanlara umutsuzluk aşılamak için söyledikleri koskoca bir aldatmacadır hep. Çünkü bilirlerki, umuduna sarılan insanı yolundan çevirmek imkansızdır


*** Zainin körü körüne kalbini dağlamış, bu yüzdendirki hislerini kullanmayan zavallı. Duygusazlaşmayı kendisi seçmiş, ama bu iyi ve doğru olanı yapmaya engel olmamalı. Sanırım sonra kendiside bunu anlayacak


*** Karanlık güç her zaman, kalbinde derin yalnızlık hisseden insanları öncelikle ele geçirmeye çalışır. Palomita'yı tamda bu anında yakalaması ve onu gücün karanlık tarafına davet etmesi tesadüf değil. Ama Palomita bununda üstesinden gelir, sonsuz iyiliğe olan inmancı karanlığı parçalayıp atacak


*** Wilson sadece bir aracı, Kutsal Hanım'ın karanlık yönü tarafından yönetilen bir kukla. Palomita, Zainin, Liam ve Slithliam güçlerini birleştirip karanlığı alt ettiklerinde, oda iyi ruh haline dönecektir


Hayallerinin uçuştuğu aklın, gönlün ve onlara hayat veren ellerin dert görmesin Gözde

Karanlık Öğreti 2: “Üzgünüm” demek hiçbir zaman işe yaramaz.

Gözlerini kırpıştırdı…Böyle giderse hayatının hep aynı kararlarla gideceğini düşünüyordu.Babasının acısını bile yaşayamadan belki de önceden ona sorsalar kesinlikle ilerlemeyeceğini söyleyeceği karanlık yolda sırf birine güvendiği için yürümeye başlamıştı çünkü.Bir yandan öğrendiği değerlere ters düşüyordu bu ama öte yandan yanında durduğu genç kız da onunla aynı durumdaydı aslında. Onu böylece yalnız bırakmak istemiyordu. Hem korunmak ve garip bir şekilde onu korumak istiyordu.Gücünün yetmeyeceğini bilse de…

Bir kasabanın girişindeydiler.Kendi boyutlarındaydılar.Yıldız haritasını kullanmadan gelmişlerdi buraya. Floa bunun Kutsal Hanımın karanlık ruhunun kullandığı bir çeşit gizli tünel olduğunu düşünüyordu.Diğer taraftan kızın aklından neden onun yanında olmadıklarını ve aksine tüm bu karmaşadan uzakta kalmış görünen sıradan kasabada olduklarını merak ediyordu.Palomita’ya baktı o da benzeri ama daha karmaşık bir şekilde bunu ve nedenlerini düşünüyor gibiydi.

Palomita’nın bütün çocuksu yanı silinmiş gibiydi tıpkı saçlarında yeni yeni beliren kızılların yok olması gibi, tıpkı gözlerinde Liam ile ortaya çıkmaya yüz tutmuş ışıltının silinmesi gibi…Parmağında Lithyasislik yüzüğü dursa da artık koyu kırmızıydı ve aynı koyulukta bir cübbenin içindeydi.Tüm karanlık içindeki çaresizliğine rağmen Floa’ya şefkatle baktı:

-Sanırım eski dostum bizimle dalga geçiyor, ha?

“Aslında sana aydınlık ruhun yapmadığı bir iyilik daha yapıyorum.”

Sesin kime ait olduğunu anladığından beri sesten artık ürkmüyordu Palomita:-Neymiş o?

“Kafanı toparlama şansı veriyorum sana. Git ve olabilirse en azından bir gün kafanı dinle…o zaman beni daha iyi anlayacaksın.O zaman bu karmaşanın içinde aslında nasıl bir o yana bir bu yana savrularak kaybolduğunu anlayacaksın.Ve beklide başından beri sana en dürüst davrananın ben olduğumu…Ve neyi istediğimi belki burada geçireceğin kısa sürede anlayacaksın.”

-Neden doğrudan söylemiyorsun?

“Etrafındaki insanlar sana sürekli bir şeyler söylüyorlar.Bir kere de yaşayarak görmeyi dene.Onlar gibi seni zorlamak yerine “gerçekten” senin seçim yapmanı istiyorum.”

-Neler oluyor efendim?, dedi Floa endişe ile.

-Efendim mi?, dedi Palomita şaşırarak, Bana karşı bu kadar mesafeli olmana gerek yok.Ben o değilim. Aslına bakarsan ben bile tam olarak kim olduğumu bilmiyorum ama kim olmadığımı biliyorum. Anladın mı?

-Şey…sanırım.

-Pekala, dedi derin bir nefes alarak, biraz burada tatil yapacağız gibi görünüyor, Floa hala öylece ona bakıyordu, Şeyy aslında işin bu kısmını ben de pek anlamadım ama anı yaşamaktan başka şansımız yok gibi…

-Pekala özgür ruh o halde gidelim artık.İnsanlar bizi görüyor ve biraz daha dikilirsek baştan garipseyecekler.

-Haklısın.O halde gidelim benim tatlı kız kardeşim, dedi göz kırparak Palomita.

-Ne de benziyoruz ya…

****

-Harika…, başladığımız noktaya geri döndük!, Saklı şehrin girişinde bir o yana bir bu yana yürüyordu Flyer.

-Hatta daha geriye, dedi yere çömelerek Walker.

-Siz en azından evinize dönmüş oldunuz…biz başkente de dönemeyiz, dedi Rat.

-Elimizde olanları da kaybettik…, dedi umutsuzca Dlathia.

-Biz halkımıza Liam’ın öldüğünü nasıl söyleyeceğiz? Hadi Liam bir şekilde bunun ipuçlarını bize vermişti ama liderimiz haline gelen Palomita da yok, üstelik o da karanlık tarafa geçti, Ayağa kalktı Walker.

-Neden yenilgiyi kabul ediyorsunuz ki?, dedi Korag.

-Neden mi? Neden mi koca adam? Çünkü sizin sevgili gümüş efsuncunuz bizi darmadağın edip buraya postaladı ve nerde olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok!, Flyer gittikçe sinirleniyordu.

Dlathia ve Rat ise Korag’ın ne demek istediklerini anlamışlardı.İki kuzene çarpık bir gülümseme ile baktılar.Biri sarışın diğeri açık kahverengi saçlı iki kuzen aslında kuzenden çok kardeş gibiydiler.Birbirlerinde farklı ama inanılmaz uyumluydular.Sarışın olan Flyer enerjik, tüm duygularını çabuk belli eden , açık sözlü ama değer verdiği insanlar için düşünmeden her şeyi göze alabilen biriydi.Walker ise daha sakinceydi, iki kişiden oluşan takımın beyni gibiydi.Duygusallığa gelince saklamayı tercih ederdi.Sadece Flyer’a karşı açıktı ve onunlayken duygularını belli ederdi.O planlar Flyer ise parçaların nasıl bir araya getirileceği ile ilgili pratik zekasını ve yeteneklerini kullanırdı. Aslında ikisinde de olan benzer özelliklerin ağırlıkları sadece farklı yönlerdeydi.Bu nedenle de uyumluydular.

Üçü bu iki kuzeni tam çözemese de zekalarından ve iyi bir yoldaş olduklarından eminlerdi.Onlar da yanlarında olurlarsa bu işin dışına atılamazlardı.Bakışlarını ikisinin üstünden ayırmadılar.Önce Walker’ın siyah gözleri sonra Flyer’ın mavi gözleri üçüne kaydı.

-Ne düşünüyorsunuz siz?, dedi Flyer şüpheyle.

Walker ise bu gülümsemenin ardındakini anlamış gibiydi: -Bizimle birlikte oyuna geri dönmeyi…

-Çok doğru , dedi Dlathia, Ben gümüş efsuncuyum ve övünmek gibi olmasın kardeşimin seviyesine çıkmamamın sebebi benim tercihimdir.Yani bu konuda ben de iyi bir ustayım.

-Ben iyi bir savaşçıyımdır ve sizi adam edebilirim belki de…

-Ben de son halimi de düşünürsek oldukça güçlüyüm, dedi Korag.

-Ve siz, dedi Dlathia, bizim teknolojimiz olacaksınız.

-İyi ama neden sizinle bu yola çıkalım? Neden bizimle bu yola çıkmak istiyorsunuz?

-Çok sebebimiz var aslında, dedi Dlathia, ama benim önceliğim Palomita. O zavallı kızın yaşadıklarını çok iyi anlıyorum.Geç olmadan onu bu işten çekip çıkarmak ve kardeşimin aklını başına getirmek istiyorum.Bu işin içine hepimiz o kadar çok battık ki sonlandırmadan kenara itilmeyi kabullenecek durumda değiliz.

Uzun bir sessizlik oldu.Kuzenler de aralarında konuştular.Sonunda Walker üçüne gülümsedi:

-Madem öyle…biz de liderimizden vazgeçmeyeceğiz.Üstelik dediğin gibi o iyi bir kız.Liam’a saygımızı bu yolla iletmeliyiz.Gece olmasını bekleyelim.Sessizice hazırlıklarımızı yapar ve yola koyuluruz.

-Ama nereye, dedi Flyer.

-O işi bana bırakın…

yanlışlıkla iki kere yollamışsın~

Yorumumu biliyorsun aldığım bir karar ile 2 bölüme bir yapıyorum

ehem aklıma güzel yorum gelmedi XD yine güzeeel bi bölümdü dicek bişiyim yok ama takip ettiğimi bil istedim XD

palomita o kızla neereye gitti ?

gerçektende o kız kötü birimi ?

Ama sonuçta kız yalnızmışş.. tıpkı palomita gibi
bu yüzden ben onun pek kötü oldunu düşünmüoyrum
zaten kutsal mahlukta iyimi kötümü oda belli diil ..

Zainin nerede ?

Dlathia neler planlıyor ?

Liamın halkı yeni liderleirinde kaybetti..
pek buna karşı ne yapacak?
flyer ve walker kabullenmiş olsada..

Palomita doğru yolu bulabilecekmi ?

ona yol gösterecek olan kim?

shitliam bu olaylar karşısında ne yapacak ?

peki ya sessiz otorite..?

palomita Shiénaya ile gitti bu durumda sınavları geçebilecekmi ?

yoksa shineniya ve diğerleri arasındaki seçim bir sınavmıydı ??



gene harika bir bölümdü sun-chan eline sağlık

hmmm minik bir yanlış anlama var Palomita'nın birlikte gittiği kız Floa yani grupta bir önceki bölümde ölen şovalyenin kızı...