^^'Elsa_Gizemi^^' Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj
saydım 13 bölüm yazmışım eh 20 de biter gibi böyle giderse...
Hana ağrıdan çatlayan başıyla uyandı.Dalgaların kayalıklara çarpan sesi çok şiddetliydi bu da yakında bir fırtına demek oluyordu.Hana kafasını tutarak ayağa kalktığında Bıel bir kayaya yaslanmış sessizce onu izliyordu:
-Ah!şey tesadüf...,Bıel sabrının son noktasına gelmişti:
-Yalan söyleyerek bir yere varamazsın biliyorum ...düşünmen gerekiyor...Bunları aniden hazmedemezsin ama saat 11.00 ve bu da senin gibi bir kızın bu saatte geceleri tek başına böyle bir yerde olmaması gerektiği anlamına geliyor...Lütfen mantığınla daha güvenli bir yerde savaş ver!,dedi ve tek bir hareketle geldiği yere geri yöneldi.Hana'nın bir şey demesine fırsat vermeden:
-Sadece sen değil hepimiz zor günler geçiriyoruz ve sen biraz daha kendin dışı davranırsan işler daha da zorlaşacak,emin ol diyerek hızla uzaklaştı Hana şaşkınlık içinde gözlerini kırpıştırdı:
-İçimde ki prensese saygılı davranman gerekiyor en azından ,diye haykırdı Bıel gerisin geri Hana'ya döndü ve:
-Anlamadım
-....
-Prenses??
-....
-Demek ki artık kabul ediyordun bu daha iyi en azından bu gün ki davranışlarına bir özür niteliğinde,dedi ve tekrar yoluna devam etti Hana bile bu dediklerine şaşmıştı ama bir anda ağzından bu kelimeler dökülmüştü işte...Eve döndüğünde kapıda Monte bekliyordu:
-Sonunda ....,arkadan hafif cırtlak bir ses:
-Seni çok merak ettik ,dedi yüzü aydınlığa çıkınca Hana gayri ihtiyari gülümsedi Dena idi.Daha sonra arkadan alaycı ve kalın bir ses-Felıx-:
-Arkeoloji müzesi ha!? Biz de yuttuk tabii,dedi Monte onu kolundan tuttuğu gibi evin içerisine soktu Hana aniden parlak bir ortamın verdiği refleksle gözlerinikıstı:
-Özür dilerim ama.....
-Bunun özrü yok! İş ciddi ve sen..sen..,Dena ağlamaklı bir sesle devam etmeden önce Hana'ya sarıldı sonra yaptığının zayıfca olduğunu düşünerek kendini geri çekti ve Hana'ya sert bir tokat attı:
-Beni meraktan öldürdün!,dedi ve ses çıkarmadan merdivenlere doğru seyirtti Hana
tokatın verdiği şokla:
-Özür dilerim!,diye bağırdı birden bütün homurdanmalar kesildi:
-Özür dilerim!Ama bunu yapmam gerekiyordu ! Ben bir insanım sıradan bir insan .,tam o sırada Monte lafa karışarak:
-Aslında bir insan ....
-Evet bunu da biliyorum aslında insan bile değilim!!!Ben yalnızca düşünmek istedim ne şekilde olduğu önemli değil!Ve sizi de ilgilendirmez ..Beni siz kontrol edemezsiniz sizden önce de vardım ve siz den sonra da olacağım!
-Bizden sonrası olmayacak Hana,dedi Bıel üzgünmüş gibi sesini yumuşattı Hana şoka uğradığı bariz bir şekilde Bıel'e baktı:
-Hayır olacak ..olmalı...Dena .. olacak değil mi?....,Dena ses çıkarmadı Hana sessiz bir inlemeyle karışık :
-Hadi ama ..Peki ne olacak?,diye fısıldadı Hepsigünes gömüldüğü koltuktan hala ölmediğini belli edecek tek cümle söyledi:
-Biz den sonra olmayacak...,dedi Monte yüzünü buruşturdu :
-2 şık var ya Elsa'yı kurtarakcaksın ve öleceksin ya da Elsa taşının gücü Elm ile birlikte seni ruhlar diyarına gönderecek...dedi fısıldamayı andıran ses tonuyla ...Bıel yüzünü duvara döndü üzgün görünmek istemiyordu ya da Hana'ya zayıf görünmek istemiyordu diyebiliriz....
Hana ağrıdan çatlayan başıyla uyandı.Dalgaların kayalıklara çarpan sesi çok şiddetliydi bu da yakında bir fırtına demek oluyordu.Hana kafasını tutarak ayağa kalktığında Bıel bir kayaya yaslanmış sessizce onu izliyordu:
-Ah!şey tesadüf...,Bıel sabrının son noktasına gelmişti:
-Yalan söyleyerek bir yere varamazsın biliyorum ...düşünmen gerekiyor...Bunları aniden hazmedemezsin ama saat 11.00 ve bu da senin gibi bir kızın bu saatte geceleri tek başına böyle bir yerde olmaması gerektiği anlamına geliyor...Lütfen mantığınla daha güvenli bir yerde savaş ver!,dedi ve tek bir hareketle geldiği yere geri yöneldi.Hana'nın bir şey demesine fırsat vermeden:
-Sadece sen değil hepimiz zor günler geçiriyoruz ve sen biraz daha kendin dışı davranırsan işler daha da zorlaşacak,emin ol diyerek hızla uzaklaştı Hana şaşkınlık içinde gözlerini kırpıştırdı:
-İçimde ki prensese saygılı davranman gerekiyor en azından ,diye haykırdı Bıel gerisin geri Hana'ya döndü ve:
-Anlamadım
-....
-Prenses??
-....
-Demek ki artık kabul ediyordun bu daha iyi en azından bu gün ki davranışlarına bir özür niteliğinde,dedi ve tekrar yoluna devam etti Hana bile bu dediklerine şaşmıştı ama bir anda ağzından bu kelimeler dökülmüştü işte...Eve döndüğünde kapıda Monte bekliyordu:
-Sonunda ....,arkadan hafif cırtlak bir ses:
-Seni çok merak ettik ,dedi yüzü aydınlığa çıkınca Hana gayri ihtiyari gülümsedi Dena idi.Daha sonra arkadan alaycı ve kalın bir ses-Felıx-:
-Arkeoloji müzesi ha!? Biz de yuttuk tabii,dedi Monte onu kolundan tuttuğu gibi evin içerisine soktu Hana aniden parlak bir ortamın verdiği refleksle gözlerinikıstı:
-Özür dilerim ama.....
-Bunun özrü yok! İş ciddi ve sen..sen..,Dena ağlamaklı bir sesle devam etmeden önce Hana'ya sarıldı sonra yaptığının zayıfca olduğunu düşünerek kendini geri çekti ve Hana'ya sert bir tokat attı:
-Beni meraktan öldürdün!,dedi ve ses çıkarmadan merdivenlere doğru seyirtti Hana
tokatın verdiği şokla:
-Özür dilerim!,diye bağırdı birden bütün homurdanmalar kesildi:
-Özür dilerim!Ama bunu yapmam gerekiyordu ! Ben bir insanım sıradan bir insan .,tam o sırada Monte lafa karışarak:
-Aslında bir insan ....
-Evet bunu da biliyorum aslında insan bile değilim!!!Ben yalnızca düşünmek istedim ne şekilde olduğu önemli değil!Ve sizi de ilgilendirmez ..Beni siz kontrol edemezsiniz sizden önce de vardım ve siz den sonra da olacağım!
-Bizden sonrası olmayacak Hana,dedi Bıel üzgünmüş gibi sesini yumuşattı Hana şoka uğradığı bariz bir şekilde Bıel'e baktı:
-Hayır olacak ..olmalı...Dena .. olacak değil mi?....,Dena ses çıkarmadı Hana sessiz bir inlemeyle karışık :
-Hadi ama ..Peki ne olacak?,diye fısıldadı Hepsigünes gömüldüğü koltuktan hala ölmediğini belli edecek tek cümle söyledi:
-Biz den sonra olmayacak...,dedi Monte yüzünü buruşturdu :
-2 şık var ya Elsa'yı kurtarakcaksın ve öleceksin ya da Elsa taşının gücü Elm ile birlikte seni ruhlar diyarına gönderecek...dedi fısıldamayı andıran ses tonuyla ...Bıel yüzünü duvara döndü üzgün görünmek istemiyordu ya da Hana'ya zayıf görünmek istemiyordu diyebiliriz....
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
Hana aldığı cevabın şokunda kaskatı kesilmiş tutunacak bir yer arıyordu göz ucuyla.Bıel'şn yüzünde hüznünü belli eden derin çizgiler belirgenleşmişti.Çıt çıkmıyordu koca salonda sonunda Saturnsavaşçısı ayağını yere vurdu:
-Hey!!!,diye bağırdı ilgi çekmek için ama kimsenin keyfi yoktu küçük kız bunu bir kaç kere daha tekrarlayınca herkes:
-NE!!,diye terslenerek Saturnsavaşçısı'na bağırdı.Tabii kız ne kadar baş belası olsa da bu tepkinin karşısında alt dudağı titremeye başladı.Felıx salon da ki tansiyonu ölçmek için göz gezdirirken saturnsavaşçısının bu halini gördü ve sessizce yanına giderek onu teselli etmeye çalıştı 'anlaşılan küçük kızlar nerede olursa olsun hep böyle kırılgan ama aynı anda baş belası olmayı becerebiliyorlar'diye düşündü Hana tabii bu düşüncesi uzun süre beyninde yer etmeden yerine başka düşünceler geldi'Herkesin hayatı benim elimde ve ben bu haldeyim..Ama bir çıkış yolu olmalı..Yani...Ben bunu yapamam ben...ben sıradan bir lise öğrencisiyim..Öyle değil mi?Öyle olmalı...'bu düşünceleri Dena hafif bir -yapmacık- öksürükle böldü:
-Bence durum o kadar da kötü olmayabilir yani...(bu sırada herkes ona küçümseyen bakışlarla baktı)Ne var! Sadece biz Elsa'dan değiliz o lanet Elsa taşının yerini doldurabilecek başka bir şey yok mu ??Yani atalarımız o taşa ruhlarını sunarken mutlaka bir yedek fikirleri de vardır...O kadar aptal olamazlar(Monte gözlerini devirdi)o kadar aptal mıydılar yani?,diye boş ve herkesin ona dönmesini sağlayan bir cümle kullandı.Monte konuyu değiştirmek için:
-O taş dengeyi korur bir süre için Elsa buna dayanabilir-onun yokluğuna-ama bir süre sonra boyutlar birbirine geçer ve Kral da asla belli olmaz..dedi Bıel'i süzerek konuşmasına devam etti:
-Umut bağlamayın yine de ama bir çözümü olabilir (Felıx şaşkın şaşkın Monte'ye baktı)Olabilir dedim yalnızca (diye düzeltti)bu efsaneyi eğer kimin çözdüğünü -hangi kahin'in gördüğünü-bulursak değiştirebilirizde...Dena sevinçle ellerini çırptı Bıel küçümseyici bir gülümsemeyle:
-Tabii bu olabilir ama o kahin ölmüşse?
-Bu efsane ortalıkta henüz 150 yıldır dönüyor..Ve her hangi bir Elsalı ortalama 1000 yaşına kadar yaşayabilir...
-Ben o anlamda demedim öldürülmüş de olabilir...
-Kimin tarafındasın! Ben de bunun kesinliğinden söz etmiyorum zaten olabilir..
-Çok düşük bir ihtimalle.. belki..,Hana gözlerini Bıel'e odaklamıştı :
-Düşük bir ihtimalle de olsa bence bunu araştırmalıyız...dedi buruk bir ifadeyle Bıel Hana'nın bakışları altında ezilerek:
-OLacak...
-Hey!!!,diye bağırdı ilgi çekmek için ama kimsenin keyfi yoktu küçük kız bunu bir kaç kere daha tekrarlayınca herkes:
-NE!!,diye terslenerek Saturnsavaşçısı'na bağırdı.Tabii kız ne kadar baş belası olsa da bu tepkinin karşısında alt dudağı titremeye başladı.Felıx salon da ki tansiyonu ölçmek için göz gezdirirken saturnsavaşçısının bu halini gördü ve sessizce yanına giderek onu teselli etmeye çalıştı 'anlaşılan küçük kızlar nerede olursa olsun hep böyle kırılgan ama aynı anda baş belası olmayı becerebiliyorlar'diye düşündü Hana tabii bu düşüncesi uzun süre beyninde yer etmeden yerine başka düşünceler geldi'Herkesin hayatı benim elimde ve ben bu haldeyim..Ama bir çıkış yolu olmalı..Yani...Ben bunu yapamam ben...ben sıradan bir lise öğrencisiyim..Öyle değil mi?Öyle olmalı...'bu düşünceleri Dena hafif bir -yapmacık- öksürükle böldü:
-Bence durum o kadar da kötü olmayabilir yani...(bu sırada herkes ona küçümseyen bakışlarla baktı)Ne var! Sadece biz Elsa'dan değiliz o lanet Elsa taşının yerini doldurabilecek başka bir şey yok mu ??Yani atalarımız o taşa ruhlarını sunarken mutlaka bir yedek fikirleri de vardır...O kadar aptal olamazlar(Monte gözlerini devirdi)o kadar aptal mıydılar yani?,diye boş ve herkesin ona dönmesini sağlayan bir cümle kullandı.Monte konuyu değiştirmek için:
-O taş dengeyi korur bir süre için Elsa buna dayanabilir-onun yokluğuna-ama bir süre sonra boyutlar birbirine geçer ve Kral da asla belli olmaz..dedi Bıel'i süzerek konuşmasına devam etti:
-Umut bağlamayın yine de ama bir çözümü olabilir (Felıx şaşkın şaşkın Monte'ye baktı)Olabilir dedim yalnızca (diye düzeltti)bu efsaneyi eğer kimin çözdüğünü -hangi kahin'in gördüğünü-bulursak değiştirebilirizde...Dena sevinçle ellerini çırptı Bıel küçümseyici bir gülümsemeyle:
-Tabii bu olabilir ama o kahin ölmüşse?
-Bu efsane ortalıkta henüz 150 yıldır dönüyor..Ve her hangi bir Elsalı ortalama 1000 yaşına kadar yaşayabilir...
-Ben o anlamda demedim öldürülmüş de olabilir...
-Kimin tarafındasın! Ben de bunun kesinliğinden söz etmiyorum zaten olabilir..
-Çok düşük bir ihtimalle.. belki..,Hana gözlerini Bıel'e odaklamıştı :
-Düşük bir ihtimalle de olsa bence bunu araştırmalıyız...dedi buruk bir ifadeyle Bıel Hana'nın bakışları altında ezilerek:
-OLacak...
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
Sabah Bıel'in yatağında uyanmanın verdiği şokla yataktan uçarcasına ind ama o bir kuş değildi ve aniden dengesini kaybettiğinde bu tezini desteklemiş oldu.Güçlü bir el kolundan sıkıca tuttu ve dengesini sağlamasını bekledi :
-Felıx,hepsigünes,saturnsavaşçısı ve Bıel gittiler...dedi Hana arkasını döndüğünde Monte'nin boynunu gördü .Boyunun Monte'ye göre daha kısa olduğunu ilk kez fark etti.Monte bir adım geri çekilerek Hana'nın onu daha rahat görmesini sağladı.Hana gülümseyerek :
-Saol senden kısa olduğumu...
-Evet biliyorum ben de fark etmemiştim.
-Ne diyordun ?
-Dena ve benim dışımda kimse kalmadı Elsa'ya gittiler
-hı?
-Kehaneti bulan kahini arayacaklar ve başka sonuçlar var mı diye bakacaklar..
-Bu..bu
-Hepsi senin için...Monte Hana'nın yüzünü kendine hafif bir güçle çekti Hana daha ne olduğunu anlamadan kendini Monte'nin dudaklarında buldu.Ne yapacağını bilemeden öylece kaldı.Daha sonra aklına Bıel geldi onun o saf duruşu çok nadir bulunan soğukluğuyla içini ısıtan gülümsemesi...Ama diğer yandan Monte den gerçek anlamıyla hoşlanıyordu....Kendini aniden geri çekti -buna daha sonradan çok pişman olsa da-Monte'nin yüzüne bütün gücüyle sert bir tokat attı.Ve pişmanlık duyguları alevlenmeden odayı terk etti.Monte sinir,öfke ve dudaklarının yarattığı büyüyle yatağa çöktü.....
******
Bıel diğerlerinin yanından saraya gelince ayrılmak zorunda kaldı.Babasının onla konuşacak önemli bir şeyi olduğunu her zaman elindeki yüzüğü çıkartıp geri takmasıyla anlardı ve şu anda aynen öyle yapıyor arada bir de homurdanıyordu.Saray toplantı odasına geçtiklerinde adam yaşlanmasına rağmen hala güçlü çıkan sesiyle:
-Boyutlar artık Elsa olmadan daha fazla dayanamaz elf ve hobbit dünyası birbirine geçmiş !
-Ne!
-Evet düşünebiliyo musun elflerin büyü okulları hobbitlerin tavernalarının tepesinde duruyor!-taverna;içki içilen, eğlenilen bir tür club-
-Aman tanrım!
-Öyle şimdilik büyücüler tarafından elflerin dünyası yavaş yavaş bulunduğu boyuta geri gönderildi.ama şu taverna-büyücü okulu işte o bir savaş ortamı gazırlıyor
-Aslında kasten bir şey yok ki
-Hobbitleri bilirsin gereksiz yere savaş çıkarırlar
-Aslında ben..öhm...Elsa taşının kimde olduğunu bulduk
-İşte buna iyi haber derim-neşeyle kahkaha attı-
-Ama o birinin kalbinde ve...o kişinin ruhunu Elm paylaşıyor,dedi fısıltı denecek bir tonda kral hemen kahkahayı kesti ve elini kafasına götürüp uzun bir süre yavaşça kaşıdı:
-Siz ne planlıyorsunuz?
-O kişiyi öldürmeden Elsa taşını çıkarmamızın bir yolu olmalı diye düşündük ve..Elsa kehanetini bulan kahini aramaya geldik..
-Bunun ne yararı var ki?
-Belki başka bir yolla birilerini öldürmeden....
-bu imkansız gibi..
-Biz de bunu sormak için o kahini bulmaya geldik
-Bıel...Bu ...imkansız
-Felıx,hepsigünes,saturnsavaşçısı ve Bıel gittiler...dedi Hana arkasını döndüğünde Monte'nin boynunu gördü .Boyunun Monte'ye göre daha kısa olduğunu ilk kez fark etti.Monte bir adım geri çekilerek Hana'nın onu daha rahat görmesini sağladı.Hana gülümseyerek :
-Saol senden kısa olduğumu...
-Evet biliyorum ben de fark etmemiştim.
-Ne diyordun ?
-Dena ve benim dışımda kimse kalmadı Elsa'ya gittiler
-hı?
-Kehaneti bulan kahini arayacaklar ve başka sonuçlar var mı diye bakacaklar..
-Bu..bu
-Hepsi senin için...Monte Hana'nın yüzünü kendine hafif bir güçle çekti Hana daha ne olduğunu anlamadan kendini Monte'nin dudaklarında buldu.Ne yapacağını bilemeden öylece kaldı.Daha sonra aklına Bıel geldi onun o saf duruşu çok nadir bulunan soğukluğuyla içini ısıtan gülümsemesi...Ama diğer yandan Monte den gerçek anlamıyla hoşlanıyordu....Kendini aniden geri çekti -buna daha sonradan çok pişman olsa da-Monte'nin yüzüne bütün gücüyle sert bir tokat attı.Ve pişmanlık duyguları alevlenmeden odayı terk etti.Monte sinir,öfke ve dudaklarının yarattığı büyüyle yatağa çöktü.....
******
Bıel diğerlerinin yanından saraya gelince ayrılmak zorunda kaldı.Babasının onla konuşacak önemli bir şeyi olduğunu her zaman elindeki yüzüğü çıkartıp geri takmasıyla anlardı ve şu anda aynen öyle yapıyor arada bir de homurdanıyordu.Saray toplantı odasına geçtiklerinde adam yaşlanmasına rağmen hala güçlü çıkan sesiyle:
-Boyutlar artık Elsa olmadan daha fazla dayanamaz elf ve hobbit dünyası birbirine geçmiş !
-Ne!
-Evet düşünebiliyo musun elflerin büyü okulları hobbitlerin tavernalarının tepesinde duruyor!-taverna;içki içilen, eğlenilen bir tür club-
-Aman tanrım!
-Öyle şimdilik büyücüler tarafından elflerin dünyası yavaş yavaş bulunduğu boyuta geri gönderildi.ama şu taverna-büyücü okulu işte o bir savaş ortamı gazırlıyor
-Aslında kasten bir şey yok ki
-Hobbitleri bilirsin gereksiz yere savaş çıkarırlar
-Aslında ben..öhm...Elsa taşının kimde olduğunu bulduk
-İşte buna iyi haber derim-neşeyle kahkaha attı-
-Ama o birinin kalbinde ve...o kişinin ruhunu Elm paylaşıyor,dedi fısıltı denecek bir tonda kral hemen kahkahayı kesti ve elini kafasına götürüp uzun bir süre yavaşça kaşıdı:
-Siz ne planlıyorsunuz?
-O kişiyi öldürmeden Elsa taşını çıkarmamızın bir yolu olmalı diye düşündük ve..Elsa kehanetini bulan kahini aramaya geldik..
-Bunun ne yararı var ki?
-Belki başka bir yolla birilerini öldürmeden....
-bu imkansız gibi..
-Biz de bunu sormak için o kahini bulmaya geldik
-Bıel...Bu ...imkansız
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
-biz bir nevi lanetlendik o taş niye kayboldu sanıyorsun ki ??
-Ben..şey..
-O aptal kahin yüzünden hem de !
-Ha?
-Kaderi değiştirmeye çalıştı Elm'in onu seçmesini istedi...ve lanetlendi..
-Ben...
-Onu yine de bulmak isterseniz..Zanira da kısa bi tatil yapıyo
-Orası deli ..
-Evet onun gitmesi gereken bir yerdi ve öyle de oldu..
-Aferdersin baba...ama ben yine de
-Yine de bir deliden akıl almak istersen yerini biliyorsun..,dedi huzursuz bir şekilde saray hekiminin vermiş olduğu sinirleri yatıştıran bir tür kapsül yuttu.Bıel bu görüntüyü-babasının bu kadar çökmüş olabileceğini düşünmek istemiyordu-aklından silmek için bir şey demeden arkasını döndü ve kapıya yöneldi...
Diğerleri bekleme salonunda onu bekliyorladı Bıel onlara kral ile yaptığı konuşmayı özet geçerek yorumları bekledi...Ve ilk sözü alan Felıx oldu:
-Bak bunun olacağını biliyorduk..Yani bir engelin çıkacağını adam deliyse yapabilecek bir şey yok bize yardım edemez
-Ben yine de bir deneyelim derim,dedi çocuksu sesle saturnsavaşçısı.Bıel kendi görüşlerine katılan birini görünce sevindi daha sonra aklına bir şey gelmiş gibi canlanarak:
-Sen ve hepsigünes sizin yolculuğunuz burada sona eriyor,dedi umursamaz bir ifadeyle hepsigünes bir şey demeden çıkışa yöneldi ve saturnsavaşçısı da biraz sızlansa bile karara uydu ve hepsigünes'i takip etti.Felıx ve Bıel ise bir gün kadar sarayda dinlenme kararı aldılar.Doğal olarak boyut geçişi sırasında çok yorulmuşlardı ve bunu hak ediyorlardı.
***
Hana o gün öğleden sonra fenalaşmaya başlamıştı.Kafası çatlarcasına ağrıyor ve sürekli kusuyordu.Monte ve Dena ne yaparsa yapsın bu durum daha da kötüleşti.
Saat 6 gibi akşam yemeğine oturduklarında Hana bir şey yemeden öylece yemeği izlemekten başka bir şey yapmadı.Monte ve Dena'nın iştahı kaçmıştı bir kere .Dena mutfağa gitmek için kalktı ve kaçamak bakışlarla Monte'yi peşinden çağırdı.Mutfağa gittiklerinde Dena huzursuz bir ifadeyle:
-Süreç başladı.., diyebildi yalnızca...Monte ise bunun olmaması için dua etmeye başlamıştı bile....
-Ben..şey..
-O aptal kahin yüzünden hem de !
-Ha?
-Kaderi değiştirmeye çalıştı Elm'in onu seçmesini istedi...ve lanetlendi..
-Ben...
-Onu yine de bulmak isterseniz..Zanira da kısa bi tatil yapıyo
-Orası deli ..
-Evet onun gitmesi gereken bir yerdi ve öyle de oldu..
-Aferdersin baba...ama ben yine de
-Yine de bir deliden akıl almak istersen yerini biliyorsun..,dedi huzursuz bir şekilde saray hekiminin vermiş olduğu sinirleri yatıştıran bir tür kapsül yuttu.Bıel bu görüntüyü-babasının bu kadar çökmüş olabileceğini düşünmek istemiyordu-aklından silmek için bir şey demeden arkasını döndü ve kapıya yöneldi...
Diğerleri bekleme salonunda onu bekliyorladı Bıel onlara kral ile yaptığı konuşmayı özet geçerek yorumları bekledi...Ve ilk sözü alan Felıx oldu:
-Bak bunun olacağını biliyorduk..Yani bir engelin çıkacağını adam deliyse yapabilecek bir şey yok bize yardım edemez
-Ben yine de bir deneyelim derim,dedi çocuksu sesle saturnsavaşçısı.Bıel kendi görüşlerine katılan birini görünce sevindi daha sonra aklına bir şey gelmiş gibi canlanarak:
-Sen ve hepsigünes sizin yolculuğunuz burada sona eriyor,dedi umursamaz bir ifadeyle hepsigünes bir şey demeden çıkışa yöneldi ve saturnsavaşçısı da biraz sızlansa bile karara uydu ve hepsigünes'i takip etti.Felıx ve Bıel ise bir gün kadar sarayda dinlenme kararı aldılar.Doğal olarak boyut geçişi sırasında çok yorulmuşlardı ve bunu hak ediyorlardı.
***
Hana o gün öğleden sonra fenalaşmaya başlamıştı.Kafası çatlarcasına ağrıyor ve sürekli kusuyordu.Monte ve Dena ne yaparsa yapsın bu durum daha da kötüleşti.
Saat 6 gibi akşam yemeğine oturduklarında Hana bir şey yemeden öylece yemeği izlemekten başka bir şey yapmadı.Monte ve Dena'nın iştahı kaçmıştı bir kere .Dena mutfağa gitmek için kalktı ve kaçamak bakışlarla Monte'yi peşinden çağırdı.Mutfağa gittiklerinde Dena huzursuz bir ifadeyle:
-Süreç başladı.., diyebildi yalnızca...Monte ise bunun olmaması için dua etmeye başlamıştı bile....
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
7. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 109 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |