^^'Elsa_Gizemi^^' Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Hana birden gözlerini açtı.Acar acmaz hem şaşkınlığa uğradı hem de içinden derin bir oh! çekti.Odasındaydı!Ve olayların başladığı zaman ki gibi pencereye arkasını dönmüş bir vaziyette yatıyordu.İç güdüyle arkasına doğru şüpheli bir şekilde döndü.Ve işte o anda penceredeki kar maskeli adamı gördü doğrudan ona bakıyordu .Koşa koşa odadan çıktı.Ne yapacağını bilmiyordu.Hemen Monte'nin evine yöneldi .O sırada adam onun peşi sıra koşuyordu.Hana kapıyı olanca gücüyle yumrukladı.Kimse kapıyı açmıyordu.Tam arkasını döndüğünde adamla burun buruna geldi ve adamın göz bebekleri aniden büyüdü ve acı bir çığlık atarak yere serildi.Hana karşısında Dena'yı elinde sivri bir -iğneye benzeyen- çubukla gördü.DEna acıklama yapma gereği duymadan Hana'yı elinden tuttuğu gibi eve soktu bütün ışıklar yanıyordu ve herkes koltuklarda sakince oturuyordu Felıx 'in yanında iki tane kız vardı uzun saçlı soğuk bir duruşu-hatta psikopat gibi duruyordu- ama yine deçok güzel görünen birkız kendi kendine homurdanıyordu.Diğeri i se kısa saçlı sevimli bir duruşu ile Hana'yı süzüyordu Monte kapıda serili olan adamı eve sürükleyerek getirdi.Hana dengesini kaybedecek gibi oldu ve duvardan destek alarak ayakta durmayı başardı.En sonunda Felıx ona açıklama yapmak için boğazını temizledi.:
-Bak biliyoruz ki kafan çok karışık bu yüzden sana hatırlamadığın her şeyi ince ayrıntısıyla anlatacağım ..şey nereden başlayım?
-Bina'nın kendini yok etmesine az kalmışken Nova'nın beni boğazlamasından başlayabilirsin..,diyerek yutkundu hala Nova'nın soğuk nefesinin ensesinde olduğunu hissedebiliyordu.Bıel düşünceli bakışlarla Felıx 'e baktı :
-Kafası zaten karışık ..,Ama Felıx aldırmadan söze başladı:
-Elsa taşı senin kalbinde olduğu için seni korumak zorunda kaldı çünkü eğer sen ölürsen o da kaybolacak ve yeni bir sahip arama zahmetinde bulunacaktı bu yüzden her şeyi geri sardı. Ve bizde bunu bildiğimiz için DEna'y ı yolladık ve seni kaçırmak için gelen adamı izlemek için de ben gittim o seni korurken bende adamı izliyordum sonra sen uyandın ve adam da izlendiğinin farkına varmadığı için ve karşı tarafta bizim oturduğumuzu bilmediği için seni izledi ama Dena hızlı öldürme sanatında ustadır..dedi ve hayranlıkla Dena'yı süzdü .Dena gözlerini kaçırarak:
-Ama ...Nova hala hayatta ve eminim ki başkalarını da gönderecek üzgünüm,diyerek kafasını öne eğdi Hana bütün bunlara inanamıyordu gayri ihtiyari bir şekilde:
-şimdi ben de mi sizin gibi oldum ?,dedi Felıx sanki beklediği ama sormaması için dua ettiği soruyla karşılaşmış gibi yutkundu:
-Sen.. zaten bizden biriydin..,dedi evet şimdi ne olacak diye bekledi Bıel Hana'nın korkmasını ve ya kafasının karışmasını istemiyordu.Ve şimdi de bütün gerçekler Hana'nın karşısına dizilmiş onun bunları hazmetmesini bekliyorlar ve sırayla ona hücum ediyorlardı.Hana Bıel'e baktı :
-Doğru mu bunlar?,dedi Bıel'in bunları reddetmesini bekliyordu evet Bıel gülümsemişti biraz sonra ona bunların şaka olduğunu söyleyecekti ama olmadı:
-Evet...bunların hepsi doğru..dedi yalnızca Bıel ve meraklı bir şekilde Hana'nın tansiyonunu ölçmeye çalıştı ama Hana hiçbir tepki vermiyordu...
-Bak biliyoruz ki kafan çok karışık bu yüzden sana hatırlamadığın her şeyi ince ayrıntısıyla anlatacağım ..şey nereden başlayım?
-Bina'nın kendini yok etmesine az kalmışken Nova'nın beni boğazlamasından başlayabilirsin..,diyerek yutkundu hala Nova'nın soğuk nefesinin ensesinde olduğunu hissedebiliyordu.Bıel düşünceli bakışlarla Felıx 'e baktı :
-Kafası zaten karışık ..,Ama Felıx aldırmadan söze başladı:
-Elsa taşı senin kalbinde olduğu için seni korumak zorunda kaldı çünkü eğer sen ölürsen o da kaybolacak ve yeni bir sahip arama zahmetinde bulunacaktı bu yüzden her şeyi geri sardı. Ve bizde bunu bildiğimiz için DEna'y ı yolladık ve seni kaçırmak için gelen adamı izlemek için de ben gittim o seni korurken bende adamı izliyordum sonra sen uyandın ve adam da izlendiğinin farkına varmadığı için ve karşı tarafta bizim oturduğumuzu bilmediği için seni izledi ama Dena hızlı öldürme sanatında ustadır..dedi ve hayranlıkla Dena'yı süzdü .Dena gözlerini kaçırarak:
-Ama ...Nova hala hayatta ve eminim ki başkalarını da gönderecek üzgünüm,diyerek kafasını öne eğdi Hana bütün bunlara inanamıyordu gayri ihtiyari bir şekilde:
-şimdi ben de mi sizin gibi oldum ?,dedi Felıx sanki beklediği ama sormaması için dua ettiği soruyla karşılaşmış gibi yutkundu:
-Sen.. zaten bizden biriydin..,dedi evet şimdi ne olacak diye bekledi Bıel Hana'nın korkmasını ve ya kafasının karışmasını istemiyordu.Ve şimdi de bütün gerçekler Hana'nın karşısına dizilmiş onun bunları hazmetmesini bekliyorlar ve sırayla ona hücum ediyorlardı.Hana Bıel'e baktı :
-Doğru mu bunlar?,dedi Bıel'in bunları reddetmesini bekliyordu evet Bıel gülümsemişti biraz sonra ona bunların şaka olduğunu söyleyecekti ama olmadı:
-Evet...bunların hepsi doğru..dedi yalnızca Bıel ve meraklı bir şekilde Hana'nın tansiyonunu ölçmeye çalıştı ama Hana hiçbir tepki vermiyordu...
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
ablalar xD bende mi öleyim acaba
ilk defa okudum ama baştan sona değil bunu ve bi önceki yazdıgını ~ gayet iyi ama daha farklı cümlelerle anlat durumu geldi gitti gibi değilde ilgi çeken türden olursa daha iyi olur güçlü kelimeler seç yazarken
ilk defa okudum ama baştan sona değil bunu ve bi önceki yazdıgını ~ gayet iyi ama daha farklı cümlelerle anlat durumu geldi gitti gibi değilde ilgi çeken türden olursa daha iyi olur güçlü kelimeler seç yazarken
özen gösteremiyorum biliyorum çünkü zamnım azoluyo ne biliim başımda ak baba gibi dikilen yetişkinler.. felan derken böle oluo durumum ama bn o kadar kötü yazdığımı düşünmüyorum...zamnıma göre çok iyi yazıyorum hatta..bunu 10. dk de yazmak zorunda kalmıştı mesela hatta daha da az olabilir..
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
Hana şaşırmıştı ama artık susmaktan da sıkılmıştı:
-Ne demek daha da aç şunu??,dedi merakla Felıx'e bakıyor bir cevap vermesini bekliyordu..Felıx gözlerini kaçırdı bu kez Hana'nın gözleri Bıel'i sorguladı:
-Ben nasıl uzaylı olabilirim ki?,dedi fısıltıyla Bıel gözlerini yere dikti:
-Bunu biz de bilmiyorduk ama Elsa taşının seni seçmesi için ya Elsa 'dan olman lazım ya da Mag olman lazım ...
-Ne?!
-Mag ;Elsa'da doğmuş ama kimsesiz olanlara denir bunların ilk başta güçleri emilir daha sonra iki dünyalının çocuğu olarak doğmaları için dünyaya gönderilirler tabi bu uygulama 20 yıl önce kaldırıldı artık böyle cani bir sistem yok..dedi.Hana artık şaşırmak ve ya korkmakla vaktini kaybetmek istemiyordu:
-Peki ben kimim?,can alıcı bir noktaya değinmişti elbette ki ama kim olduğunu onlar da bilmiyorlardı Bıel'in yüzü gölgelendi:
-Maalesef..şimdilik yalnızca araştırıyoruz..dedi o sırada hepsigünes'in gözleri parladı:
-Doğum mührü!!!,herkes bunun ne demek olduğunu bildiğinden onlar da sevindi bu fikre...Hana soru dolu bakışlarla herkesi teker teker süzdü:
-Biri bunun ne demek olduğunu bana açıklayacak mı yoksa ben yokmuş gibi mi davranayım?,dedi Dena gülümseyerek:
-Her bebeğe doğduğunda kendi ailesine özgü bir mühür basılır tam sağ omzunun arkasına ...ve bu damga ailesini onun geçmişini her şeyini içinde saklar eğer sen konsantre olabilirsen geçmişine gidebilir ve neler olduğunu kendi gözlerinle görebilirsin...,dedi ve gurur dolu bir tavırla Hana'ya göz kırptı...Bıel ,Hana'ya hiç bakmadan:
-Bu öyle kolay bir iş değil iyice dinlenmelisin. Ayrıca kafan hiçbir konuda karışık olmamalı,dedi son cümlesini bilerek vurgulamıştı.Hana buradan Bıel ile Monte konusunu çıkardı .Gerçekten?? Kimi seviyordu ya da kim onu diğerinden daha çok seviyordu??Bunu düşünürken yüzü buruştu.Sonra aniden fırrlayıp:
-Sabah olmak üzere eve gitmem lazım ,dedi ve kapıyı çarpıp dışarı çıktı temiz hava biraz olsun duygu karışıklığını unutmasına yetmişti...Eve gittiğinde kendini direk yatağa attı bir kaç gün hastayım bahanesiyle okula da gitmemişti.Kafasını biraz olsun toplamıştı en azından şunları biliyordu;aslında o dünyalı değildi ...Annesi babası büyük ihtimalle hayattalardı ve biraz olsun durumunu düzeltebilirse geçmişini görebilecekti...Elsa taşı onun kalbini secmişti Nova hala onu yakalamaya çalışıyordu ama sıkı güvenliği sağlanıyordu öyle ki ekmek almaya gidince bile Saturnsavaşçısı ve ya hepsigünes karşısında beliriyordu....Monte ve Bıel ise onun cevabını resmen 4 gözle bekliyorlardı.... [/b]
-Ne demek daha da aç şunu??,dedi merakla Felıx'e bakıyor bir cevap vermesini bekliyordu..Felıx gözlerini kaçırdı bu kez Hana'nın gözleri Bıel'i sorguladı:
-Ben nasıl uzaylı olabilirim ki?,dedi fısıltıyla Bıel gözlerini yere dikti:
-Bunu biz de bilmiyorduk ama Elsa taşının seni seçmesi için ya Elsa 'dan olman lazım ya da Mag olman lazım ...
-Ne?!
-Mag ;Elsa'da doğmuş ama kimsesiz olanlara denir bunların ilk başta güçleri emilir daha sonra iki dünyalının çocuğu olarak doğmaları için dünyaya gönderilirler tabi bu uygulama 20 yıl önce kaldırıldı artık böyle cani bir sistem yok..dedi.Hana artık şaşırmak ve ya korkmakla vaktini kaybetmek istemiyordu:
-Peki ben kimim?,can alıcı bir noktaya değinmişti elbette ki ama kim olduğunu onlar da bilmiyorlardı Bıel'in yüzü gölgelendi:
-Maalesef..şimdilik yalnızca araştırıyoruz..dedi o sırada hepsigünes'in gözleri parladı:
-Doğum mührü!!!,herkes bunun ne demek olduğunu bildiğinden onlar da sevindi bu fikre...Hana soru dolu bakışlarla herkesi teker teker süzdü:
-Biri bunun ne demek olduğunu bana açıklayacak mı yoksa ben yokmuş gibi mi davranayım?,dedi Dena gülümseyerek:
-Her bebeğe doğduğunda kendi ailesine özgü bir mühür basılır tam sağ omzunun arkasına ...ve bu damga ailesini onun geçmişini her şeyini içinde saklar eğer sen konsantre olabilirsen geçmişine gidebilir ve neler olduğunu kendi gözlerinle görebilirsin...,dedi ve gurur dolu bir tavırla Hana'ya göz kırptı...Bıel ,Hana'ya hiç bakmadan:
-Bu öyle kolay bir iş değil iyice dinlenmelisin. Ayrıca kafan hiçbir konuda karışık olmamalı,dedi son cümlesini bilerek vurgulamıştı.Hana buradan Bıel ile Monte konusunu çıkardı .Gerçekten?? Kimi seviyordu ya da kim onu diğerinden daha çok seviyordu??Bunu düşünürken yüzü buruştu.Sonra aniden fırrlayıp:
-Sabah olmak üzere eve gitmem lazım ,dedi ve kapıyı çarpıp dışarı çıktı temiz hava biraz olsun duygu karışıklığını unutmasına yetmişti...Eve gittiğinde kendini direk yatağa attı bir kaç gün hastayım bahanesiyle okula da gitmemişti.Kafasını biraz olsun toplamıştı en azından şunları biliyordu;aslında o dünyalı değildi ...Annesi babası büyük ihtimalle hayattalardı ve biraz olsun durumunu düzeltebilirse geçmişini görebilecekti...Elsa taşı onun kalbini secmişti Nova hala onu yakalamaya çalışıyordu ama sıkı güvenliği sağlanıyordu öyle ki ekmek almaya gidince bile Saturnsavaşçısı ve ya hepsigünes karşısında beliriyordu....Monte ve Bıel ise onun cevabını resmen 4 gözle bekliyorlardı.... [/b]
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
Çok güzel olmuş canım...
Çok güzel canım...Devamı gelsin...
Hana gözlerini yere doğru kaydırdı.'ne olacak şimdi' der gibi bekledi.Monte hemen bu durumu anladı ve suskunluğunu bozdu:
-Sen aslında bu dünyaya insan olarak geldin ama uzun yıllardır bir efsane dönüp duruyor...Elm efsanesi;bu efsaneye göre Elsa büyük bir çıkmaza uğradığı zaman ruhlar diyarının en yüce prensesi olan Elm yeniden doğuyor..Ve git gide bedenle özdeşleşince kendini ve gücünü ortaya çıkarıyor ...Sen şu an düşündüğün gibi Elm değilsin ama onla aynı bedeni kullanıyorsun bu da seni dolaylı yoldan bizim gibi yapıyor..Eğer Elm'in gücünü kullandıysan bu da Elm'in ruhunun da senle özdeşleştiği anlamına gelir ki bu... seni ölümsüz kılar çünkü Elm asla ölmez yalnızca vücut değiştirir ama içine girdiği her vücuda da bir özelliğini bırakır sen ise bu efsanenin son baş rolüsün yani Elm farkına varmadan senin ruhunla özdeşleştiğinde seni bırakamaz...Anlarılanlara göre en sonunda umutsuzluğa düşerek hapsolduğu bedeni öldürür ama ruhla özdeşleşmiştir ve yeni bir ruh ortaya çıkar ve anlatılanlarda ki insanın ruhu baskın olduğu için Elm onu değil o Elm i kontrol eder....,Bıel bir şeyi hatırlamış gibi gülümseyerek:
-Ama sen her zaman sensin işte seni bu yüzden sev...,o sırada Monte Bıel'e gözleri bir kılıç olsa onu paramparça edecekmiş gibi baktı...)monte hemen konuşmaya katıldı tekrar:
-İşte seni bu yüzden koruyoruz...,dedi Dena ikisinin arasına geçerek sanki bu birden sertleşen havayı yumuşatacağı hissine kapıldı..Felıx sempatik bir gülümseme ile:
-Seni sadece biz değil ruhlar da koruyacak tabii...seni kabul ettikleri zaman ,Hana aniden ayağa fırladı ve evin kapısına doğru uçarcasına uzaklaştı:
-Bu gün arkeoloji müzesine gitmem gerek !',dedi ve cevap beklemeden kapıyı açtığı gibi çıktı.Dena yüzünü buruşturarak:
-Bİzi dinlemedi mi bu kız??,deyiverdi Monte de ona katılarak:
-Sanki hiç bir şey yaşamamış gibi davranmak istiyor ama sanırım çok geç...,dedi ve merdivenlere yöneldi.
*****
Hana yalan söylemişti değil arkeoloji;müze ödevleri verildiği zaman bile müzeye gitmezdi..Düşünmesi gerekiyordu deniz kıyısında ki kayalıklara doğru koşturmaya başladı.Nefes nefese kalana dek hiç durmadı kendiyle , mantığıyla, kalbiyle savaş veriyordu sanki..Yüksek kayaların üst üste yığılmasıyla oluşan uçuruma kadar koştu ne yapacağını, ne yaptığını, ne yapması gerektiğini unutarak...Uçuruma gelince bir adım daha atsa ölecek gibi aniden durdu -teknik olarak öyleydi çünkü uçurumun ucundaydı .p - kendi kendine konuşma huyu vardı her zaman içinden çıkamadığı bir olay olunca günün muhasebesini yapar ;bunu yaparken de homurdanır dururdu..Yüksek sesle konuşmaya başladı bu kez:
-Ben kimim!!Ben neyim!!,diye bağırdı karşıda ki kayalıklara doğru sesi bir kaç kez yankılandı Hana daha da yüksek bir sesle:
-Ben kimim!!?!!,diye bağırdı o kadar susmuştu ki o kadar sarsılmıştı ki... bunun acısını çıkarıyordu sanki..Dizlerinin üzerine çöktü ve aniden hıçkırıklara boğuldu 15 dakika boyunca hiç durmadan sayıklar gibi 'ben kimim' diyor ve hıçkırıklara boğuluyordu. Sonunda yere iki büklüm uzandı gözleri yavaşça karardı kısık bir sesle:
-Ben kimim...,dedi yalnızca...
-Sen aslında bu dünyaya insan olarak geldin ama uzun yıllardır bir efsane dönüp duruyor...Elm efsanesi;bu efsaneye göre Elsa büyük bir çıkmaza uğradığı zaman ruhlar diyarının en yüce prensesi olan Elm yeniden doğuyor..Ve git gide bedenle özdeşleşince kendini ve gücünü ortaya çıkarıyor ...Sen şu an düşündüğün gibi Elm değilsin ama onla aynı bedeni kullanıyorsun bu da seni dolaylı yoldan bizim gibi yapıyor..Eğer Elm'in gücünü kullandıysan bu da Elm'in ruhunun da senle özdeşleştiği anlamına gelir ki bu... seni ölümsüz kılar çünkü Elm asla ölmez yalnızca vücut değiştirir ama içine girdiği her vücuda da bir özelliğini bırakır sen ise bu efsanenin son baş rolüsün yani Elm farkına varmadan senin ruhunla özdeşleştiğinde seni bırakamaz...Anlarılanlara göre en sonunda umutsuzluğa düşerek hapsolduğu bedeni öldürür ama ruhla özdeşleşmiştir ve yeni bir ruh ortaya çıkar ve anlatılanlarda ki insanın ruhu baskın olduğu için Elm onu değil o Elm i kontrol eder....,Bıel bir şeyi hatırlamış gibi gülümseyerek:
-Ama sen her zaman sensin işte seni bu yüzden sev...,o sırada Monte Bıel'e gözleri bir kılıç olsa onu paramparça edecekmiş gibi baktı...)monte hemen konuşmaya katıldı tekrar:
-İşte seni bu yüzden koruyoruz...,dedi Dena ikisinin arasına geçerek sanki bu birden sertleşen havayı yumuşatacağı hissine kapıldı..Felıx sempatik bir gülümseme ile:
-Seni sadece biz değil ruhlar da koruyacak tabii...seni kabul ettikleri zaman ,Hana aniden ayağa fırladı ve evin kapısına doğru uçarcasına uzaklaştı:
-Bu gün arkeoloji müzesine gitmem gerek !',dedi ve cevap beklemeden kapıyı açtığı gibi çıktı.Dena yüzünü buruşturarak:
-Bİzi dinlemedi mi bu kız??,deyiverdi Monte de ona katılarak:
-Sanki hiç bir şey yaşamamış gibi davranmak istiyor ama sanırım çok geç...,dedi ve merdivenlere yöneldi.
*****
Hana yalan söylemişti değil arkeoloji;müze ödevleri verildiği zaman bile müzeye gitmezdi..Düşünmesi gerekiyordu deniz kıyısında ki kayalıklara doğru koşturmaya başladı.Nefes nefese kalana dek hiç durmadı kendiyle , mantığıyla, kalbiyle savaş veriyordu sanki..Yüksek kayaların üst üste yığılmasıyla oluşan uçuruma kadar koştu ne yapacağını, ne yaptığını, ne yapması gerektiğini unutarak...Uçuruma gelince bir adım daha atsa ölecek gibi aniden durdu -teknik olarak öyleydi çünkü uçurumun ucundaydı .p - kendi kendine konuşma huyu vardı her zaman içinden çıkamadığı bir olay olunca günün muhasebesini yapar ;bunu yaparken de homurdanır dururdu..Yüksek sesle konuşmaya başladı bu kez:
-Ben kimim!!Ben neyim!!,diye bağırdı karşıda ki kayalıklara doğru sesi bir kaç kez yankılandı Hana daha da yüksek bir sesle:
-Ben kimim!!?!!,diye bağırdı o kadar susmuştu ki o kadar sarsılmıştı ki... bunun acısını çıkarıyordu sanki..Dizlerinin üzerine çöktü ve aniden hıçkırıklara boğuldu 15 dakika boyunca hiç durmadan sayıklar gibi 'ben kimim' diyor ve hıçkırıklara boğuluyordu. Sonunda yere iki büklüm uzandı gözleri yavaşça karardı kısık bir sesle:
-Ben kimim...,dedi yalnızca...
*roll tanrısı* emeklerine sağlık
<3<3
<3<3
6. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 109 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |