Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :)
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 ... 16, 17, 18, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
elaaa
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 30
Kayıt: 17 Oca 2012
Mesajlar: 824
Cinsiyet: Kız
Nerden: Bermuda.
Teşekkür: 280

Durumu: Çevrimdışı

elaaa
Süper Üye
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 12. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Bende gelsin artık diyorum çatladım burada diyorummm Üzgün ya da Ağlıyor



Alıntı:
“Bende seni hatırlatan şey narin kar tanesi....Gökteyken bir kar tanesi ve soğuk ama eline konunca ince sıcaklık hissettiren bir gökyüzü damlası”
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
02 Mar 2012 13:17
LadyinDeath
Lanetli
Lanetli



Yaş: 34
Kayıt: 18 Ekm 2011
Mesajlar: 896
Teşekkür: 401
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

LadyinDeath
Lanetli
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 12. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Bölüm 13: Kaf Dağının Ardında, Beklenilenin Anında

-Beni sevmiyor musun?
-Benden şüphe mi ediyorsun?
-Hayır...şüphe etmiyorum ama her şeye rağmen...her neyse...
-Serenity...yeter artık!

Mamoru bir kez daha gözlerinin önüne çöken kabustan uyandı...
Neden sürekli onu görüyordu?
Neden düşünceleri en sevdiğini kaf dağının ardında gösteriyordu?
Neden yanında hep o vardı?
Neden şüpheler yine kalbini kapatıyordu; hele ki böyle bir zamanda...
Hayatlarına adımları ile çöken düşmanlardan kaçarken...
Vakitlerin azaldığı bir bebek yolda iken...
Birbirlerine en çok ihtiyaçları olduğu anda, neden ağır ağır kalbinin öteki yarısından uzaklaşıyordu?

...


-Morpheus...ne durumdayız?
-Elysion’un düşleri artık kabuslara dönüştü efendim...yakında o da bizim gibi yalnızlığın buruk tadına varacak...
-Güzel, zaman yaklaşıyor...hissediyorum

...

‘Mantığın yok oluşu...
Şüphe ve kederin doğuşu...
Uzak diyarlarda gizli karanlığın...
Seçilmişlerin hayatlarına çöküşü...
Yaklaşan vaktin hissi...
İyilerin savaşı...’
(Kehanetler Kitabı-Şüphe)

Yazın en sıcak ayları yaşanmaktaydı sokaklarda. Dondurma ve parktaki gezintiler sıcaktan bir anlıkta olsa kaçmanın en keyifli yoluydu. İnsanlar neşeyle sokakta dolaşıyorlardı. Çocuklar birbiri arkasından koşuyordu. Sesleri tüm sokakta yankı bulmuştu. Zavallı iki kedi güneşin sıcaklığından kaçmak için ağaç dallarında gölgelik bir yer aramaktaydı. El ele tutuşmuş sevgililerse bu güzel havanın tadını en iyi şekilde çıkarıyorlardı. Birlikte…

Usagi karşısında duran takvime baktı. Ağustosu gösteriyordu takvim.Onun doğumgününne bir gün kalmıştı. Evleneli 3 yıl olmuştu. Hamileliğinde ise dokuz ayı geride bırakmıştı.Chibi-usa geleceğe geri döneliyse yalnızca 3 ay geçmişti. Tüm bu gürültüden ve savaşlardan onu korumanın en kesin çözümünün onu geri göndermek olduğuna karar vermişlerdi. Chibi-usa başlarda buna karşı çıksa da geleceğe geri dönmeyi kabul etmişti.Usagi şimdi onun yanında olması için neleri feda edebileceğini düşündü.En azından bu kadar yalnız olmayacaktı. Yalnızlık… Tüm duygularının özeti işte tam da buydu. Geçip günleri düşündü tekrar. Mamoru kendisini böyle yalnız bırakalı ise kaç gün kaç saat geçmişti hiç saymamıştı. Uzun zaman oldu diye geçirdi içinden. El ele tutuşan çifte bakarak göz yaşlarına hakim olmaya çalıştı. Elimi bu şekilde tutmayalı bir ömür geçti sanki. Belki tüm hamileliğim boyunca bu kadar yemeseydim dedi. Aynada kendisine baktı. Elleri ve bacakları şişmişti. Karnıysa devasa bir top büyüklüğündeydi. Tek başına ayakkabılarını bağlamak bile oldukça zor oluyordu. Neyse ki Luna yardımcı oluyordu. Sıcak onu da bunaltmaya başlamıştı. Ağlamamak için kendini kasmak tüm bu uğraşa rağmen gözyaşlarının usulca akmasına sebep olmak içini acıtıyordu. Sonra aniden irkildi. Karnında ufak bir ağrı hissetmişti. Kısa süreli ve keskin bir ağrıydı. Son günlerde ara ara yokluyordu bu sancı kendisini. Doğuma bu kadar yakınken bunun son derece doğal olduğunu söylemişti doktor. Önemli olan ne kadar sıklıkta olduğuydu. Sancılarsa sadece bir kez kısa süreli onu yokluyordu. Derin bir nefes aldı ve yatağına uzandı. Bugün arkadaşlarıyla görüşecekti. Dondurma yiyip konuşacaklardı ama Usagi kendisini halsiz hissediyordu. Sadece birazcık uyumak istedi. Yeniden gücünü toparlayabilmesi için biraz uyusa yeterdi. Ve belki de bu arada Mamoru gelir onun ellerinden tutar kalkmasına yardım ederdi.


Usagi bir kez daha yatağın boş kalan yarısında gözlerini gezdirdi...
Yalnızlık hiç bir zaman ona bu denli yakın olmamıştı...
Zamanın akışında önce kızlar bir şekilde ona sırtlarını dönmüşlerdi...
Şimdi ise Mamoru....ondan ufak adımlarla uzaklaşıyordu. Eskiden onları birleştiren kelimeler şimdi onların arasındaki bağı yavaş yavaş yok ediyordu...
Meşguliyetler arasında yiten hayatlarında şimdi bir tek Usagi vardı...
Yaklaşan geleceğin karşısında kendini güçsüz ve yalnız hissediyordu...

Beni sevmiyor musun?

Aklının köşelerine yer eden Serenity’nin korkuları şimdi Usagi’yi derinden derine törpülüyordu...
Yalın ve tek kalmışlığın burukluğu ruhunu tarifsiz bir boşluğa sürüklüyordu...
Vakit bu denli yaklaştıkça korkuları artıyordu....

‘İyilerin kötüsünün elleri...
Dokundu taşınılan varise...
Vakit Yaklaştıkça...
Döküldü güvenilenler...
Beklenilmeyen an...
Getirdi en yeni gücü’
(Kehanetler Kitabı-Gelecek)

...
Rei parka herkesten önce geldi. Sıcak gerçekten başa çıkılamaz bir hal almıştı. Yazlık elbisesi içinde bile sıcağı alev gibi hissediyordu. Rei alevlere alışıktı ancak alevler kendisini bu kadar bunaltmıyordu. Soğuk suyundan bir yudum aldı. Burada görüşmeyi hangi arkadaşının karar verdiğini düşündü. Arkadaşlarının son zamanlarda ne kadar da saçma karar verdiklerini ve bu kararların içten içe kendisini nasıl rahatsız ettiği içinden geçti. Tuhaftı ama onlara anlam veremiyordu. Minako aklı bir karış havada hareket ediyordu. Ami kendisini o kitaplarına o kadar vermişti ki sanki dünya sadece o aptal kitaplardan ibaretti. Rei deli gibi merak ediyordu karşılaşacakları savaş acaba hangi lanet olası kitapta yazıyordu. Makoto ise Reika’dan geriye kalan zavallı Motokiyle uğraşıyordu. Motoki ona arkadaş gibi davranıyordu ama zavallı arkadaşı bunun hala bilincinde değildi. Usagi dedi içinden hamileliğin son zamanlarında ama hala düşüncesiz hala çocuk gibi. Mamoru’yu Kato ile birlikte gördüğü o geceyi düşündü. Birlikte yürüyorlardı. Gülüşleri kulağında çınladı. Öfkeyle takip etmişti Rei. Önce yemek yemişlerdi sonrasında tekrar işlerinin başına gitmişlerdi. Duygusal herhangi bir olay yok gibiydi.Tüm bu görüntülerin üzerine Usagi ağlayarak aramıştı. Aptal ayakkabılarını bağlayamamaktan büyük sorunları olduğunu görememesine üzülmüştü. Arkadaşına anlam veremedi. Mamoru ve o Kato denen kadın hakkında hiç konuşmadı; ama elinden geldiğince Usagi’yi uyardı. Daha dikkatli olması konusunda. Usagi anlamıyordu, Usagi görmüyordu. Usagi kayıplarından ders çıkaramıyordu. Büyük aşkının mucizevi gücüne olan inancını her daim diri tutmayı denemekten başka çaba sarfetmiyordu. Boş inancıyla elinde bir hiçle yaşıyordu. Rei içinde Usagi’ye karşı derin bir nefret hissetti. Bir anlık kıskançlık ve onun hiç olmamasını dileyen şüpheci bir histi bu. Sonra aynı hızla bu düşünceyi savuşturdu. Suyundan bir yudum daha içti. Derin bir nefes alıp çevresini gözden geçirdi.
Ami kitabının sayfasını çevirirken saatine dikkat etti. Saat ikiye on vardı. Aniden sıçradı oturduğu yerden. Saat 2de kızlarla buluşacaklardı ve kendisi bunu neredeyse unutuyordu. Aslında geç kalmayı çokta sorun etmezdi belki. Sonuçta bu onun için devamlı bir şey değildi. Sadece çok nadir bir haldi dalgınlığı sebepti yalnızca ama Rei’nin kükremesinden korkuyordu. Son zamanlarda her şeye karışır olmuştu. Grup liderliğini üstlenmiş bir hali olduğunu düşündü Ami. Kendisinin sessiz hali bile Rei’yi rahatsız ediyordu. Geçenlerde kendisine söylediği söz ise kalbinde biriken kızgınlığın sebebiydi. Kitaplarını savurmuştu Rei ve Ami’ye gülerek sordu. Söylesene demişti Ami’ye tüm bu kitaplar senin her zaman ilk ölen olduğun gerçeğini nasıl değiştirecek? Ami şaşırmıştı bu soru karşısında. Her zaman ilk kurban edilen o olmuştu. Belki de en zayıf halka sahiden de oydu. Yine de bunun gözünün içine sokulması oldukça kırıcı olmuştu. Çocukluğundan beri pasifliğini ve içe kapanıklığını zekasıyla örtebilmişti çünkü. Yalnız değildi asla hep kitapları yanındaydı ve çevirdiğinde her yeni sayfa yeni ve bambaşka bir dünyaydı. Başka çocukların oyunlarında rastlayamayacağı türden dünyalara yol almıştı. Kendisiyle ve başarısıyla her gurur duyardı. Sonra aniden irkildi. Rei’nin sesi annesinin sesiyle birleşmişti: Söylesene Ami okuduğun o kitaplar seni ilk vazgeçilen olmaktan kurtulabilecek mi? Ami-chan yalnız kaldığın için mi o kitapların içinde kayboluyorsun yoksa sebebi o kitaplar mı? Ami-chan arkadaş edinmen gerekiyor biliyorsun. Çok çalışarak sadece bilmiş olursun ama bu seni hayattan kopmuş uçurtma olmaktan kurtarmaz. İçinde hissettiği bu keskin duyguyu özümsedi. Bıçak gibi acı vericiydi. Elini masaya vurdu öfkeyle. Sonra gözü tekrar saatine kaydı. Yalnızca 5 dakikası vardı geç kalacaktı. Telaşla hazırlandı ve kendisini sıcağa bıraktı.
Minako büyük parkın kapısında Yaten’in elinden tutmuş bekliyordu. Yaten Minako’nun gözlerinin içine baktı. Minako kalbinin atışını kontrol altına almaya çalıştı. Aşık olunca mantıklı davranmak çok zordu. İç geçirdi. Gitme vaktinin geldiğini biliyordu. Yatense Minako’nun sessizliğini farketmişti. Ona ne olduğunu sordu birkaç kere. Şimdiyse Minako arkadaşlarının yanına gitmek istemiyordu. Gitmemek için direniyordu. Yaten şaşırdı. Son zamanlarda aralarında ne geçtiini bilmiyordu ama Minako’nun tavırları artıkk iyiden iyiye belli oluyordu. Son kez ve ısrarla sordu Minako’ya. Neyin var dedi lütfen söyle neyin var senin için endişeleniyorum. Benimle konuşabilirsin inan. Bu halin iyiden iyiye canımı sıkıyor. Lütfen… Minako daha fazla içinde tutamazdı. Yaten’in yanağını okşadı ve usulca fısıldadı kulağına. Bilmiyorum…. Bilmiyordu Minako ne olduğunu bilmiyordu. Duygularının karmaşasında kaybolmuştu. İçinde onu rahatsız eden birşeyler vardı. Rüyalarında aklını karıştıran ufak düşünceler.İlk başlarda kolayca ört bas ediyordu. Ama daha kötü bir şekilde hücum etmeye başladı düşünceler. İyi niyetli olduklarını düşünmüştü başlarda ama sonrasında sözleri kırıcıydı. Arkadaşları kalbini kırıyordu. Onu eleştiriyorlardı sürekli ve uzun bir zaman sonra hak ettiği bu ilişkisine sürekli karışıyordu. Makoto onu buldumcuk olmakla bile suçlamıştı. Yatenle geçirdiği her an onları rahatsız ediyordu. Sanki Minakonun mutluluğu onların mutsuzluğu anlamına gelmekteydi. Minako kendi mutsuzluğunu en derinine gömüp onlarla mutlu olmayı bilmişti oysa. Usagi her seferinde tüm çocukluğuna rağmen yeniden aşkı buluyordu. Rei hırçınlığında bile Yuichiro ile nişanlanmıştı. Minako şimdi ilk defa mutlu oluyordu ve bu suçmuş gibi kendisinin karşısına çıkıyordu. Yaten sevgilisinin gözyaşlarını sildi ve yanaklarını okşadı. Mühim değil dedi. İstediklerini düşünebilirler. Bu gerçeği değiştirmez. Hepimiz bir dönemden geçiyoruz. Herkes korkuyor Minako. Onlara hak vermelisin. İçini boşaltmana sevindim. Onlar senin arkadaşların sakın unutma. Minako Yaten’e minnettar gözlerle baktı. Saatine baktığında buluşma zamanının geldiğini anladı. Şimdi Yatenle ayrılma zamanıydı. Minako onun arkasından el sallayarak içindeki öfkeyi tekrar gözden geçirdi. Yatene anlattıkları karşısında hissettiği de neydi. Anlam veremedi. Şaşırdı. Sonra hemen sildi. Böyle hissetmeye hakkı yoktu. Biliyordu. Buluşma yerine doğru düşünceleriyle yürüdü.

Makoto kafe’yi paspasladı. Gecikmemek için kurduğu alarm çalmıştı. Üzerinden önlüğünü attı bir köşeye. Motoki’ye gülümseyerek kendilerine katılabileceğini söyledi. Onunla vakit geçirmeyi seviyordu. İçini ısıtan gülümsemesi kalbinin atışını daha da hızlandırıyordu. Derin bir nefes aldı. Motoki kafe’de beklemesinin daha doğru olacağını söylemişti ona. Gelse iyi olurdu ama o gelmemeyi seçti. Önemli değildi Makoto için kim ne derse desin beklemesi sorun değildi. Ne demişti Minako. Ah beklemek aptal bir şarkı sözü gibi gereksiz ve anlamsız. Sonuç için hareket etmek gerekir. Beklemek zamana yapılan müdahaledir. İçinin sızladığını hissetti bir an. Boşboğaz Minako’nun ilk kez doğru söylüyor olabileceği ihtimali beynini kemiriyordu. Reika ile ilişkileri biteli yıllar olmuştu. Beraber kafe bile işletiyorlardı ancak hala aralarındabir başlangıç yoktu. Sadece bakışmalar ve gülüşmeler. Başbaşa yenilmiş yemekler. Bunlar sorun değildi. Arkadaşları gözünü açmasını dile getirene kadar. Son zamanlarda bu ilişkinin çığrından çıktığını dile getirip duruyorlardı. Saçma çok saçmaydı bu karışmaya hakları olmamasına rağmen. Her şey hakkında bilgileri vardı. Ami’nin cümleleri ise en sinir bozucu olandı. Sana aşık olmayan birisi için bunca uğraş çok yorucu olmalı diye içerlemişti. Kendini kitaplarına boğan o kız şimdi kendisine akıl veriyordu. Arkadaşlarını beyninden fırlatıp atmak istedi. Onların her şeyde belirmesini önlemek istedi. Haksız olduklarını yüzlerine haykırmak istedi. Motoki başka bir kıza gülümsüyordu. Bir müşteriye… Elindeki pasta yere düştü. Makoto bir an için sendeledi. Sonrasında temiz havayı içine çekti. Sokakta yürümeye başladı. Ayakları onu parka götürsede bilinci kendini temize çekmekle meşguldü.
Usagi uykusundan uyandı. Saate baktı tekrar. Geç kalmıştı. On beş dakika. Bu Rei’den işitilecek bir azar demekti. Bir acı yine yokladı kendisini. Arkadaşlarına karşı mahcup olmamak için hızlıca giyindi. Acısını önemsememeye çalıştı. Kapının önünde duraksadı. Mamoru gelmemişti. Üzerinde derin bir acı hissetti. Susmak ise acının zirve noktasıydı.
Rei saatine baktı. Tam 15 dakika gecikmişlerdi. Biraz daha beklemeye niyeti yoktu. 5 dakikaları vardı. Yoksa gitmeye kararlıydı. Sonra Minako’nun ağır adımlarla geldiğini gördü. Makoto ise dalgın bir haldeydi. Yanında yürüyen Minako’yu farketmedi. Rei arkadaşlarına el salladı. Makoto ve Minako birbirlerini farkedip selamlaştılar ve Rei’nin yanına oturdular. Ami hızlı adımlarla geliyordu. Yanından kitaplarını ayırmayarak.
-Harikasının yine geciktiniz. Sizlere inanamıyorum.
-Kusura bakma Rei-chan Yaten’le vaktin nasıl geçtiğini anlayamamışız.
-Burada bu sıcakta sizi beklerken senin sevgilinle vakti unutman ne hoş. Sanki tüm evrende bir tek senin erkek arkadaşın varmış gibi.
-Hadi ama Rei-chan Minako’yu rahat bırak sadece biraz gecikti.
-Ami sana ne demeli senin gibi sorumluluk sahibi birisi bile artık geç geliyorsa sonumuzun ne olacağını bilmiyorum doğrusu.
-Rei-chan istersen bunun cevabına da kitaplarımdan bakabilirim. Biliyorsun bu konuda oldukça iyiyim.
-Ami-chan kitaplarında uyuşukluğun ve sorumsuzluğun sebeplerinin yazacağını sanmıyorum.
-Rei-chan biraz ağır konuşmuyor musun? Alt tarafı 5 dakika.
-Evet Makoto-chan haklı. Ne de olsa paspaslamakla çok meşguldü. Gecikmiş olabilir.
-Minako-chan sen ne demek istiyorsun!
-Hiç ne diyebilirim ki?Aramızda mantıklı bir açıklaması olmayan sensin. Yoksa yine beklemekle mi meşguldün? Kaçan treni…
-Minako!
Usagi arkadaşlarının zehir gibi sözlerini dinliyordu. Geldiğini henüz kimse farketmemişti. Sonra Rei’nin sözlerini duydu. Anlamlandırmak ise çok zordu.
-Aptal Usagi’de nerede kaldı ha? Her zaman ki gibi geç kaldı. Her zamanki gibi sorumsuz. Bir prenses hatta bir kraliçe için bile sorumsuz ve bencil. Mamoru’nun tüm vaktini Kato ile geçirmemesine şaşmamalı. Gülmek sorumluluklarından daha eğlenceli geliyor ne de olsa.
Usagi bu sözler karşısında önce sendeledi. Yer ve gök ne zaman değişmişti. Şaşırdı. Derin bir nefes almaya çalıştı ama alamadı. Acı tüm bedenini kaplamıştı. Nefes alamıyordu. Daha fazla dayanamadı. Tüm parkta yankı bulansa onun acı dolu çığlığıydı.


Yeryüzü aydınlandı...
Asırlar öncesinin prensesi, yeniden taşıdığı misyona kavuşmaktaydı...
Usulca parladı alnında hilal...
Işığı evreni aydınlattı...
Vücudunu saran acı yerini garip bir huzura bıraktı...
Yılların getirdiği tarifsiz yorgunluk çötü bedenine...
Vakit gelmişti...
Sonunda evren beklediği ana kavuşuyordu...
Prenses...
Seçilmiş kişi...
Seçilmişlerin sahibi...

Etrafındaki sesler onu terketti birer birer...boğuklaştı dünya...
Vakit gelmişti...
An onu ağır ağır ellerine alıyordu...
Usagi kendini karşı koyamadığı karanlığa bıraktı...
Artık zaman onun aleyhine işliyordu...

...

Usagi’nin yanına varan ilk kişi Rei olmuştu...
Pişmanlıktı şimdi onu kaplayan...
Garip kıskançlığın yerini endişe almıştı...
Sadece bir kaç dakika önce dudaklarından dökülen kelimeleri düşündü...
Gözünden bir damla yaş aktı...
Sıcak Ağustos alevini yakabilecek bir yaştı bu, pişmanlığın yaşı

-Usagi aç gözlerini...Usagi...ben, biz...

...

Usagi ona huzur veren derin bir boşluktaydı...zamanın tarifsizliğini izliyordu...


Rüzgarlar kıskanıyordu düşleri, Elysion…ulaşılamaz topraklar…
Efsane der ki ancak yüreğinde gerçek sevgiyi taşıyan bu diyara adım atabilir…bu topraklarda ne zaman, ne mekan ne de diğerleri engeldir…
Sadece düşler, sahipleri ve koruyucuları…
Hayallerin bile sönük kaldığı bir güzellikteydi Elysion…sessiz ve huzurlu…

Zaman biraz daha ilerledi...Kare kendini biraz daha ilerisine bıraktı...
Fani uyuyan seçilmişe göz gezdirdi…evet bu onun ve meleğin bir parçası idi…artık sadece o ve kalbi yoktu…bir de varis vardı…
Varis kırptı gözlerini…tıpkı melek gibiydi kalbi…
Fani artık inanıyordu, iyi olabilecek bir geleceğe…
Ama efsaneler mutsuz bitmeye mahkumlardı…
Belki de uzakta, uzak bir dünyada mutluluk onlara erişecekti…

...

-Ami...ami ne yapmalıyız?
-Ben bilmiyorum...

Ağustos alevi kutsal beşliyi yakıyordu...
Az önce döktükleri kelimeler şimdi onları boğuyordu...

Zaman her daim akıyordu...

Korumaya yemin ettikleri şimdi başka bir yerdeydi...
Dönülmezlerdeydi...
Kaf Dağının ardındaydı

...

Akşam Saatleri, Juuban Hastanesi

‘Dr.Mamoru Chiba, Dr.Mamoru Chiba Acil Servis’ten bekleniyorsunuz’

Mamoru saatine göz gezdirdi...7’yi geçmişti...
Bir an nefessiz kaldı...
İçini bir sıkıntı kapladı...
Bu saatte...
Bu çağrı...
Yoksa?

...

Rei bekleme odasını defalarca arşınlamıştı...
İçindeki pişmanlık dinmiyordu...

-Otur artık Rei...
-Bizin suçumuz...bizi duydu...işittikleri yüzünden

Makoto gözlerini Rei’ye çevirdi....

-Suçlu aramayı bırak...şimdi beklemek zorundayız kızlar...beklemek ve onlara bir şey olmaması için dua etmek...

Minako takvimde göz gezdirdi...

-Chibi Usa Haziranda doğmamış mıydı? Biz Ağustos ayındayız...

Gözlerinin önündeki gerçek kızların düşüncelerine yavaşça indi...

Bugün günlerden 2 Ağustos idi...

...

-Bana çağ-

Mamoru bir anda beyninden vurulmuşa döndü...zihninin özenle sakladığı şimdi gözlerinin önündeydi...

Usagi, derin bir uykudaydı...

Koruması gerekenler yine onun yüzünden tehlikedeydi

-Dr.Chiba, eşiniz yarım saat önce getirildi. Strese bağlı kanama başlamış, korkarım kendisi şu an şokta...Sezaryen için izniniz gerekiyor

Mamoru bir kez daha kelimelerden yoksundu...

-Nasıl olmuş? Kim?

-Dr.Chiba, bunlarla zaman kaybedemeyiz...Bayan Chiba’yı hemen ameliyathaneye almamız gerekiyor

Mamoru usulca fısıldadı...

Prenses...

...


3 Ağustos Saat 24:00

Bekleme odasının endişeli havası doktorun içeri girmesi ile yerini korkuya bıraktı...

Mamoru yerinden fırladı...

-Usagi nasıl, uyandı mı? Ya bebek, kızım nasıl?

-Dr.Chiba...tebrik ederim, bir oğlunuz oldu...

Geçmiş hiç bir zaman unutulmamıştı...
Asıl şimdiki zaman şimdi başlıyordu...
Varis yeniden gözlerini açmıştı...

he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
03 Mar 2012 18:48
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): chopinetto

elaaa
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 30
Kayıt: 17 Oca 2012
Mesajlar: 824
Cinsiyet: Kız
Nerden: Bermuda.
Teşekkür: 280

Durumu: Çevrimdışı

elaaa
Süper Üye
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Ay ay ay ay ay nasıl bölümdü bu böyle ya SÜPERDİ Kahkaha Atıyor Kahkaha Atıyor

Herkes kendiyle hesaplaşıyor içlerindeki şeylere bak pis hainler Madde Bir Usagi ahh masum prensesim Hayranlık Besliyor O Mamoru'yu öldürmek istiyorum kesinlikle bunu istiyorum.Bayan Kato'yla yemekler yiyormuş zıkkım olsun Umursamaz
Sonra Usagi'yi öyle görünce de şok oluyor öğrenemedi bir türlü onu bırakınca kız kendinden geçiyor Gülücük Dağıtıyor

"Beklemek zamana yapılan müdahaledir"

Bu bölümde şairane bir sürü cümle buldum.Çok mutlu oldum Hayranlık Besliyor

Ellerinize Sağlık...(Yeni bölümmmmmm istiyorummm ) Dil Çıkartıyor



Alıntı:
“Bende seni hatırlatan şey narin kar tanesi....Gökteyken bir kar tanesi ve soğuk ama eline konunca ince sıcaklık hissettiren bir gökyüzü damlası”
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Mar 2012 19:39
LadyinDeath
Lanetli
Lanetli



Yaş: 34
Kayıt: 18 Ekm 2011
Mesajlar: 896
Teşekkür: 401
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

LadyinDeath
Lanetli
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Beklemek zamana yapılan müdahaledir bir Burak Aksak alıntısıdır. Kayan Gözler

he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
03 Mar 2012 19:53
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
bılıyordum erkek olucagını.sımdı gelecekde nolucak bır prensmı olusacak orası ılgınc olacak merakla yenı bolumu beklıyorum Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Mar 2012 0:10
prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Vazgeçilmez Üye



Yaş: 26
Kayıt: 02 Nis 2011
Mesajlar: 517
Cinsiyet: Kız
Nerden: Sonsuzluk Ülkesi
Teşekkür: 141

Durumu: Çevrimdışı

prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Muhteşem olmuş.Sonunda varisimiz ortaya çıktı.Çok uzun bir süre önce sorduğum sorunun cevabını almış oldum bu bölümle.Düşündümde acaba chibi-usa biliyor mu abisini?belkide o doğmadan önce abisi yani varis ölmüştü.Umarım kısa sürede yeni bölüm gelir. Göz Kırpıyor


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2012 21:06
LadyinDeath
Lanetli
Lanetli



Yaş: 34
Kayıt: 18 Ekm 2011
Mesajlar: 896
Teşekkür: 401
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

LadyinDeath
Lanetli
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Gelecek değişkendir. Nasıl ki Nehelenia Mamoru'yu etkisi altına almaya başladığında Chibi-usa kaybolmaya başladı. Bu da onun gibi bir şey Chibi-usa aslında gelecekten bir imge. Yani gerçekten olabilmesi için doğması gerek. Başka bir doğan var ise gelecekte bu yönde şekillenmiş demektir.Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
07 Mar 2012 21:26
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
ama pluton chibi chibi geldiğinde chibi-usa dışında çocukları olmadığını söyledi İnanamıyor!

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2012 21:51
LadyinDeath
Lanetli
Lanetli



Yaş: 34
Kayıt: 18 Ekm 2011
Mesajlar: 896
Teşekkür: 401
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

LadyinDeath
Lanetli
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Çünkü o zaman öyle bir bebek yoktu. Şimdi var o zaman geleceğinde o yönde şekillenmesi gerek. Chibi-usa doğmadan mamo ve usagi ayrılsa gelecekte chibiusa olur muydu? Bu da onun gibi bir şey:)Gelecek değişkendir.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
07 Mar 2012 22:03
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
bide bir bölümünden çıkarmaya çalışınca hikayeyi bilmeyip Şaşırmış Durumda
bu akşam tarih soru bankasını bitirmem gereksede olduğu adarını yapıcam yoksa çoktan başlamıştım okumaya meraktan Şaşırmış Durumda

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2012 22:05
denizin dibi
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Kayıt: 26 Şub 2012
Mesajlar: 6
Teşekkür: 3

Durumu: Çevrimdışı

denizin dibi
Geçiyordum Uğradım
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Sizden güzel bir bölüm daha okudum siz birbirinizi tamamlıyorsunuz bence.Varis doğduğuna göre asıl savaş şimdi başlıyor demektir.Teşekkürler

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
11 Mar 2012 13:06
LadyinDeath
Lanetli
Lanetli



Yaş: 34
Kayıt: 18 Ekm 2011
Mesajlar: 896
Teşekkür: 401
Uyarı: 3

Durumu: Çevrimdışı

LadyinDeath
Lanetli
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Yeni bölüm tamamen benim yüzümden gelmedi. Haftasonu Elif bana yazmış ama ben kendimi Ichigonun turuncu saçlarına öyle bir kaptırmışım ki hep farkettiğimde elif çevrmdışı olmuştu bile:/ yoksa yeni bölüm gelirdi kesin ama idare ediniz lütfen:))

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
11 Mar 2012 20:45
elaaa
Süper Üye
Süper Üye



Yaş: 30
Kayıt: 17 Oca 2012
Mesajlar: 824
Cinsiyet: Kız
Nerden: Bermuda.
Teşekkür: 280

Durumu: Çevrimdışı

elaaa
Süper Üye
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Peki yeni bölüm ne zaman gelir?



Alıntı:
“Bende seni hatırlatan şey narin kar tanesi....Gökteyken bir kar tanesi ve soğuk ama eline konunca ince sıcaklık hissettiren bir gökyüzü damlası”
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
11 Mar 2012 20:48
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
kaptırma kendini bakayım ben persehophone'nin rüyasını yarıladım hadi yakala choppinini sen yaz bakiiim Çılgın Kahkaha Atıyor Çok Mutlu

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
11 Mar 2012 20:50
prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Vazgeçilmez Üye



Yaş: 26
Kayıt: 02 Nis 2011
Mesajlar: 517
Cinsiyet: Kız
Nerden: Sonsuzluk Ülkesi
Teşekkür: 141

Durumu: Çevrimdışı

prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 16. Bölüm EKLENDİ :) Konu: Yanıt: Geçmiş'in Hediyesi-Tanrılar Savaşı 13. Bölüm EKLENDİ
Alıntıyla Cevap Gönder
Sen nasıl Chopini farketmezsinnnnn Gülsüm en kısa sürede bekliyorum yeni bölümü Göz Kırpıyor


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
11 Mar 2012 21:20
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 ... 16, 17, 18, Sonraki
13. sayfa (Toplam 18 sayfa) [ 262 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız