Hypocrisy | One-Shot
Sayfaya git: 1, 2, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Hypocrisy.

Çiftler: Ten'ō Haruka/Tsukino Usagi. (Yuri)
Rating: T (+13)


Not 1: Öncelikle merhaba, ben bu forumda yeniyim! Forumun yaş kitlesi hakkında hiç bir bilgim yok, veya fanficler için belirli kurallar ve sınırlamalar var mı bilmiyorum.. Genelde konu Sailor Moon olunca ingilizce fic yazıyorum, çünkü ciddi anlamda Türkçe Sailor Moon fanfic paylaşabileceğim bir site yok benim için. Bir kaç gün önce şans eseri bu siteyi buldum, bir hayli de mutlu oldum doğrusu! En sevdiğim fic'imi çevirip burada yayınlama kararı aldım; genelde bölümlü ficler yazarım ama bu one-shot (tek bölümlük hikaye) olarak kaldı, tadında bitiyor. Gülücük Dağıtıyor Umarım beğenirsiniz!

Not 2: Endymion/Tuxedo Kamen/Chiba Mamoru ile herhangi bir problemim olmamasına rağmen, en başından beri (yaklaşık on bir yıldır) kesinlikle Usagi/Mamoru çiftini sevip yakıştıramıyorum. Tabi iş Silver Millenium olunca değişiyor, Endymion ve Serena diyorum konu krallık olunca. Ama reenkarne olmuş halleri, yani günümüzdeki hallerine dönersek, kesinlike Mamoru ve Usagi çifti favorim değil. Benim favorilerim her zaman, Haruka/Usagi (bazılarına biraz aykırı gelebilir ama bu çiftin hayranlarının ne kadar fazla olduğunu ve yazılan ficlerin ciddi boyutlarda olduğunu tahmin bile edemeyebilirsiniz..) ve Seiya/Usagi olmuştur. Yazacağım hikayelerde bunlar üzerine olacaktır, şimdiden uyarmak istedim Gülücük Dağıtıyor

Not 3: İtalik yerler flashbacktir, yani geçmişi anlatmaktadır.

..


Bütün gücümle Mamoru'nun koluna asılıp onu geri çekmeye çalışıyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki! Bir yandan neler olduğuna inanamıyordum, Mamoru'yu dövüşürken görmüştüm tabi ki, ama dövüşen bir savaşçıydı, kavga eden bir erkek değildi. Mamoru ona bütün gücümle yüklendiğimi farketmiş olmalı ki, beni yavaşça arkasına çekti, sanki korur gibi.
Dakikalardır tutmaya çalıştığım gözyaşlarımı Mamoru'nun arkasına saklanmaktan yüz bularak serbest bıraktım, ağlıyordum. Ama sorun değildi, Mamoru'nun arkasındaydım, ağlıyor olsam bile, o vardı, değil mi? Kollarımla hala Mamoru'yu tutmaya çalıştığımı farkettim.

"Haruka, kendine gel? Saçmalıyorsun?!" diye bağırdı tanıdık bir ses. Başımı Mamoru'nun gövdesinin arkasından hafifçe çıkardığım an, Michiru ve Haruka'nın bir kaç adım ilerimizde olduğunu farkettim, ve oh, ben Mamoru'yu nasıl tutuyorsam, Michiru da Haruka'yı öyle tutmaya çalışıyordu.

Haruka nedenini anlamadığım bir şekilde Mamoru'ya sataşmış, kavga çıkarmıştı. Evet, Haruka hiç bir zaman Mamoru'dan hoşlanmamıştı ama böyle olması gerekmezdi, böyle davranması gerekmezdi. Bu gereksizdi. Saçmalıktan başka bir şey değildi! Tanrıya şükür, Michiru oradaydı ve işimi kolaylaştırıyordu. Mamoru ve Haruka'yı aynı anda durdurmam imkansızdı.

Mamoru kanayan, daha doğrusu Haruka'nın kanattığı burnunu Haruka'ya ödetmeye kararlı bir edayla bağırdı, "Usako bırak, bunu ödeyecek!"

Mamoru daha önce tabi ki yumruklanmıştı, ama hiç biri bunun kadar gururuna dokunmamıştı, bunu hissedebiliyordum.

Haruka, Mamoru'nun bağırışını ona iade etti, tek farkı onun sesi daha kontrollüydü, "Hadi tatlı çocuk, seninle bütün gün oynayabilirim!"
Haruka bir yandan bağırıyor, bir yandan da Michiru'nun kollarından kurtulmaya çalışıyordu.

Onlar kavga ettikçe, daha çok üzüntü ve öfke hissettim. Ne yapabilirdim ki? Konuşmak onlarda işe yaramazdı, geriye ne kalmıştı?
Bir an herşeyin bitmesini istedim, son derece zayıf hissettim. Gözlerimdeki doluluğu tutamayıp, zayıflığın doruğuna çıktığım an, Mamoru kollarımdan kurtuldu ve Haruka'ya doğru koştu.

Mamoru'nun yaklaştığını gören Michiru, Haruka'yı bıraktı ve kenara çekildi.
O an en yakın arkadaşım olduğunu sandığım kıza baktım.. Onun bana bakacağını hiç sanmıyordum çünkü varlığımdan çok kavgaya odaklanmıştı, ama hey, bir an o da bana baktı.

Birden bir şey oldu.
Haruka aldığı savunma pozunu bozdu, ve Mamoru'nun ona vurmasına izin verdi.

Gözyaşlarımı yine tutamadım, bütün gücümle kalkmaya çalıştım, ve bir an için onları boşverip yürümeye başladım.
Lanet olsun, Haruka'ya ne olmuştu da Haruka böylesine iki yüzlü olmuştu?
Beş dakika önce dövüşmek için ölüyordu ve şimdi neden zarar görmüş numarası yapıyordu?

_________________________________________________________________________________________

Bir süre önce, Haruka benim en yakın arkadaşımdı.. Çocukluktan beri beraberdik, birbirimizi hep destekleyip korumuştuk. Benim bir sorunum olduğunda, yanıma gelen ilk o olmuş; aynı şekilde onun yanına giden hep ben olmuştum. Tam anlamıyla beraber büyümüştük, oldukça yakındık ama zamanla farkı sorunlara sahip olduk.

Haruka, erkeklere ilgi duymadığını farkettikten sonra, tam bir flört makinesine dönüştü. Gördüğü her güzel kız ile açıkça flört ediyordu. Kızlar onun "erkeksi" görüntüsünden ölümüne etkileniyordu, o kadar etkileniyorlardı ki Haruka'nın aslında bir kız olduğunu öğrendiklerinde bile bu umurlarında olmuyordu. Sevgili Haruka her saniye egosunu besliyordu!
Haruka vaktini kızlara ayırdıkça, kendimi dışlanmış hissediyordum, onun zevkleri ve hedefleri benimkilerden büyüktü. Ben küçük şeylerle mutlu olabilen bir kızdım. Haruka'dan uzaklaştıkça yeni arkadaşlar edindim ve kendime yeni bir çevre yarattım, bu tıpkı tekrar nefes alabilmek gibiydi.

Ne yazık ki, benim için "tekrar nefes alabilmek" aynı zamanda bela demekti.
Bir gün Haruka beni ziyarete geldiğinde, o üzgün surat ile karşılaştım. Yanıma geldiğinde gözleri üzgün üzgün bakıyordu, üzgündü çünkü ben yanında değildim.

Birden nedensizce sesini yükseltti, "Usagi, neler oluyor?" ve bana saniyelerce beni iğneleyen bakışlar attı. Kaldırdığı kaşları da buna ekti tabi ki. Uygun kelimeleri seçtikten sonra ona cevap vermek için ağzımı açmıştım ki, Haruka beni susturdu.

"Ne zaman seninle vakit geçirmek istesem, hep arkadaşlarınlasın. Benimle vakit geçiriyor olmalısın, benimle, ben, en yakın arkadaşın!"

Duyduklarıma inanamıyordum, yada hayır, Haruka'nın bunu söylediğine inanamıyordum.

"Arkadaşlarımlayım çünkü artık yanıma değilsin," diye cevapladım onu sakin ama sert bir ses tonuyla.. Ve gözlerinin içine bakarak devam ettim, "Sen en yakın arkadaşının yanında olursan o da senin yanında olabilirdi."
Haruka hemen dudaklarını araladı, tartışma çıkarmak için konuşmaya çoktan razıydı ama ben buna müsade etmeyecektim, aramıza giren mesafenin benim yüzümden olmadığını anlamak zorundaydı.

"Hayır, beni dinle!" Ve sonunda patlamıştım, "Kendini o kadar çok kıza kullandırıyorsun ki bana ayırıcak zaman bile bulamıyorsun! Şu an bana sinirlisin çünkü aslında artık "biz" diye bir şey olmamasının senin hatan olduğunu biliyorsun!"

Ve aniden sustum. Dediklerimin Haruka'nın zihnine işlemesine izin verdim, anlamak zorundaydı. Anlamıştı da, kendini savunmaya geçmemişti. Haklı olduğumu biliyordu.

Günler geçtikçe, umduğum gibi aramız düzeldi.
Aramızın düzeldiği o gün harikaydı. Sadece ikimizdik, ve hey, bu harikaydı! İkimizde özlemiştik. Haruka başka kızlar üzerinde geliştirdiği flört taktiklerini bende kullanmıyor, onun yerine kimselere belli etmediği ama tamamen hisleri tarafından yönlendirilen hareketler sergiliyor, benimle üstü kapalı da olsa "gerçekçi şekilde" flört ediyordu. Ama bunun yardımı oldu mu? Evet! Arkadaşlığımız kesinlikle daha iyi olmuştu. Uzun bir süreden sonra onunlayken, barıştığımız gün, ona karşı kurduğum duvarları yıkmak için elinden geleni yapmıştı Haruka.
Aslında en başta tuhaftı, çünkü ikimizde kızdık, ama görünüşe göre bunu tuhaf bulan tek kişi bendim. Bu düşüncenin aklıma geldiği anlarda Haruka, "Sakin ol, sadece film izliyoruz, kız arkadaşlarınla film izlemez misin?" diyerek az da olsa şaşkınlığımı üzerimden atmama yardımcı olmuştu.
Bana neler oluyordu? Haruka benimle flört ettikçe, bende karşılık vermeye başlamıştım ve buluşmamızı iple çekiyor olmuştum.

Haruka biliyor muydu bilmiyorum ama sonunda duvarlarımı kaldırmıştım. Hemde hiç yapmadığım gibi.
Ondan hoşlanıyordum, er yada geç bunu kabul edebilmiştim.

Ama tabi ki, her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu pırıltılı zamanlarında sonu aniden geldi. Haruka birden benden uzaklaştı. Hayatımdan yavaşça kayıp gitti. Nedeni basit ve kısaydı.

Muhteşem Kaiou Michiru'ya resmen çarpılmıştı. Etkilenmişti. Kapılmıştı.
Bu tabi ki de sinirlerimi bozuyordu, ama yine ve yine umursamamaya çalıştım. Haruka'yı istediği haltı yapması konusunda özgür bırakıp onu tamamen boşverdim, ki bu en büyük hatamdı.

Bir kez daha Haruka beni yalnız bırakmıştı ve ben başkalarıyla mutlu olmayı öğrenmeye başlamıştım. Kendimi bu duruma alıştırıyordum. Haruka'ya olan hislerim yavaşça silinirken, başka biri için daha da güçlenerek geri döndü. Her konuda güvenebileceğim biri için.

Chiba Mamoru.

Mamoru son derece çekici ve eğlenceliydi, ona olan hislerim gittikçe güçlendi. Tabi ki asla, "birilerine" hissettiğim gibi olmadı ama bu fikri ben zihnimde hep geriye ittim.
Haruka'ya ondan bahsedene kadar Mamoru ile hayat son derece güzeldi.

Haruka bana birden öfkelenmişti, bana onunla çıkmamam gerektiğini, buna iznim olmadığını ve onun yokluğunun biri ile çıkma bahanesi olmayacağını söyleyip durdu. Son derece adil olmayan bu nedenleri bana teker teker saydı, hatta onlara "suç" dedi. Haruka bu "suçları" Michiru ile çıkarak zaten işliyordu, ona bana karışma hakkını veren neydi?

Michiru, Haruka ile aramda olan gerilimi hiç farketmedi, çünkü artık birbirimizin etrafında değildik ve çok nadir karşılaşıyorduk. Mamoru ile dolaşırken, ne zaman Haruka ile karşılaşsak, Haruka sinirden köpürüyordu.

Son köpürmesi de, böyle bir patlamaya yol açmıştı. Mamoru'nun kanayan burnu ve Haruka'nın kızarmış yanağı.

_________________________________________________________________________________________


Onları o şekilde bırakıp eve döndükten bir saat sonra, telefon aralıksız çalmaya başlamıştı. Mamoru ve Haruka usanmadan beni arıyor, ne kadar üzgün olduklarını söyleyip özür diliyorlar, ben ise dinleyip kapatıyordum.
Bir süre sonra telefonumu yatağa bıraktım ve öylece çalmasını dinledim, belki onlara sonradan mesaj yazabilirdim.

Bir kaç saat sonra, güneşin batması ve evde yemeğin yenmesiyle odama çekildim. Telefonum yine çalmaya başladı, hafifçe iç çektim ve telefonumu sessize aldım.
Telefonumun titreşim sesi ile yirmi dakika mücadele edebildim, çıldırmak üzereyken, telefonu açtım.

"Ne istiyorsun?"

"Aşağıdayım. Konuşabilir miyiz?"

Bir an midemde küçük bir yanma hissettim ve pencereye yürüdüm, ve Haruka ile gözgöze geldim. Arabası etrafta yoktu, yürüyerek gelmişti ve hey, Michiru yanında yoktu, ki bu benim için inanması güç bir şeydi.
Montumu elime alıp alt kata indim ve annemlere Haruka'nın adını mırıldandım, eğer cümlenin içinde Haruka'nın adı geçiyorsa, ailem emniyette olduğumu bilirdi ve çok geç saatte bile dışarıda olmam onlar için sorun olmazdı.

Dışarı adım atar atmaz, gecenin serin ama insanı üşütmeyecek bir sıcaklığa sahip olan rüzgarı yüzüme çarptı, ve Haruka dayandığı duvardan çıkıp bir kaç santim önümde belirdi, ki refleks olarak bir kaç adım geri çekildim. Bu hareketime gülümsediğine yemin edebilirdim.

"Seni korkuttum mu?"

Onu cevaplamadım, sadece gözlerimi devirdim ve evden uzaklaşmaya başladım. Yavru bir köpek gibi beni takip ediyordu.. Ve sonunda yürümeyi kestiğimde konuştu.

"Bugün olanlar için üzgünüm, bir hataydı.."

"Ah evet, bunu bugün kaç kere söyledin? Bana bilmediğim bir şey söyle Haruka."

Sesim soğuktu ve kelimelerimin ona ağır geldiğini biliyordum. Ama artık dayanamıyordum, Haruka'nın aklından her ne halt geçiyorsa, onu öğrenmeliydim.

Yürümeye devam ettim.

"Bu-bu yanlış!" diye başladı söze mavi gözlerini kırpıştırarak, "Onun gibi biriyle çıkmamalısın!"
Bir an için yürümeyi kestim ve omzumun üzerinden ona baktım, "Onun gibi? Mamoru nasıl biriymiş?"

"O seni mutlu etmeyi bilmeyen salağın teki! Bu yaşta biriyle çıkmamalısın bile! Bu yaptıkların tamamen saçmalık!"

Yürümeyi kestim ve geri dönmeye başladım, eve doğru yürüyordum. Haruka'nın son açıklaması haddini aşmıştı.

"Ten'ō Haruka! Kendi dediklerini duyabiliyor musun?! Gittikçe saçmaladığının farkında mısın?!"

Haruka bir an için bana baktı ve umursamaz bir tavırla nefes verdi, ben ise konuşmaya devam ettim.

"Benden sadece bir yaş büyüksün ve ben kimseyle çıkmamalı mıyım? Biraz olgun olsana, tanrı aşkına?! Söylesene, neden Michiru ile çıkıyorsun?"

"Çünkü biz..biz, birbirimizden çok hoşlanıyoruz."

Bir an bunu söylemenin Haruka için zor olduğunu farkettim, Haruka duyacaklarını tahmin bile edemezdi, ve bu duyacakları ona sağlam vuracaktı.

"Hepsi bu mu? Mamoru ve ben de birbirimizden çok hoşlanıyoruz, birbirimizi mutlu ediyoruz. O hep yanımda, bende onun yanındayım! Ve bu hep böyle oldu, böyle devam edecek. Sence bunlar yanlış mı? Eminim sende bu "yanlış" sebepler yüzünden Michiru ile çıkıyorsun!"

Haruka gözlerini kaçırdı, gözlerime bakamıyordu. Kaçmaya çalışıyordu. Sanki hatasını sonunda anlamıştı ve yerin dibine girmek istiyordu.

"Şimdi ne yapıyorsun, Ten'ō?" Sonunda ne kadar aptalca davrandığını mı farkediyorsun yoksa?"

Haruka konuşmadı, konuşmuyordu. Olduğumuz yere sabitlenmiştik. Dayanamayıp tekrar konuştum.

"İki yüzlü olduğunu görüyorsun, değil mi? Bunu herkes biliyor, senin dışında herkes!"

Sonunda, gözlerime baktı. Bir an için korktum, çünkü bu bakışı biliyordum.
Birden kollarımı sıkıca tuttu, "Ben iki yüzlü değilim." diye fısıldadı tehlikeli bir sesle.
"Oh öylesin." diye geri fısıldadım ve devam ettim, "Neden benim başka biriyle olmam bu kadar kötü? Neden sen biriyle mutlu olabiliyorsun da ben olamıyorum?"

Haruka dilini dişlerinde gezdirdi, dudağını ısırdı ve kollarımı sıkmaya devam etti, ve kendinden emin bir tonla konuştu, "Başka biri ile mutlu olamazsın. Sadece benimle mutlu olabilirsin."
Beni tutan kollarından kaçmaya çalıştım ama işe yaramıyordu, beni sıkıca tuttu ve gözlerime bakarak konuştu, "Bunu anladın mı?"

"Ben senin malın değilim!" diye bağırdım ona, "İstediğimle mutlu olabilirim, tıpkı senin gibi!"
Haruka ellerini saçlarınad gezdirmek için kollarımı bıraktı, hızlıca kollarımı ovdum, sayesinde canım acıyordu! Ona o kadar sinirliydim, o başka bir yere bakarken doğru anı hissettim ve ona vurmak için elimi kaldırdım.

Tabi ki hissetti, ve bileğimi yakaladı.

Haruka tehditkar bir tonda konuştu, "Başkasıyla çıkamazsın çünkü onlar ben değiller. Seni ben mutlu etmedikçe mutlu olamazsın. Hiç kimse, seni beni sevebileceğim gibi sevemez. Ben senin için doğru olanım, doğru olan."

Doğru mu duyuyordum? Bir kaç saniye içinde, ciddi olduğunu farkettim. Neden bunları bana daha önceden söylememişti? Neden ikimize de işkence etmeyi seçmişti?

Anlamamışçasına "Ne?" diye mırıldandım, aklıma başka sözcük gelmiyordu o an. Haruka bileğimi bıraktı, ve elime uzandı, "Mamoru'ya ihtiyacın yok, Usagi. Sadece bana ihtiyacın var. Bu yüzden sana benim yaptıklarımı yapmamanı söylüyorum."

"Öyleyse sen niye yapıyorsun? Sadece birbirimize ihtiyacımız varsa neden böyle davranıyorsun?" diye sordum, sesim az da olsa yumuşamıştı.
Haruka bana doğru bir adım attı, dudaklarını alnıma dayadı. Dudakları tenime oranla sıcaktı. Dürüst olmak gerekirse, bu hissi sevmiştim. Bir kaç saniye sonra bir adım geri attı ve bana gülümsedi.

"Bazı şeyleri yaşayana kadar farketmiyroum. Sadece senin benim yaptığım hatalara yapmayacağından emin olmam lazım."

"Bu geçerli bir bahane değil.." Ses tonum küçümser bir hal almıştı şimdi de.

"Bak, Michiru olayının hiç bir özelliği yok. Bir an konuşurken, kendimizi birbirimizle çıkıyor bulduk. Bir süre devam ettirdim, ondan hoşlandım, ama sadece senden hoşlandığım kadar çok değil."

Bir kaç kere göz kırpabildim, bu dedikleri kalkanlarımı indirmeme neden olmuştu, Haruka bunu farketti ve gülümsedi, "Gözlerimin üstünde olduğu tek kız sensin, Koneko-chan. Michiru güzel bir kız ama,-"

"Birini bırakıp öteki ile beraber olamazsın!" diye lafını kestim ve devam ettim, "Benimle oma şansını uzun zaman önce kaybettin."

"Evet ama-"

"Ama ne?" İç çektim, "Olanlardan ders al ve sadece, iki yüzlülük yapma, tamam?"

Haruka hafifçe saçlarını karıştırdı, hayal kırıklığına uğramıştı. Kollarına atlayacağımı falan mı düşünüyordu?
Bakışlarını umursamadım ve eve yürümeye başladım, bir süre sonra o da yanımda yürüyordu, eli belimdeydi, dokunuşu hafif ve çekingendi. Birden bileğimi sıkıca tuttu ve yürümemi kesti, "Senin sadece bana ihtiyacın var. Benim de sana. İkimizde iyi bir arkadaş olmadığımı biliyoruz ama arkadaştan fazlası olsaydım kesinlikle daha iyi olucağımı da biliyoruz."

Bir an gözlerimi kapayıp açtım, haklıydı, ama bunun için çok geçti. Artık bir şeyleri kurtaramazdık. Daha fazlası olmazdı. Gözlerine baktım ve konuştum, "Sadece, iki yüzlülük yapma Haruka, tek istediğim bu."

Haruka bir an için bileğimi bıraktı ve bir kaç saniye içinde geri yakalayıp beni kendine çekti, aynı saniye içinde kendimi ona sarılırken buldum. Dudakları kulaklarıma değiyordu, nefesini hissediyordum. Kızardığımı ve ısındığımı hissediyordum.

"Ben iki yüzlü değilim. Sadece hiç kimsenin kaybettiğim şeye sahip olmasını istemiyorum. Sana."

Cevaplamak için kelime seçene kadar, benden uzun olan Haruka, hafifçe eğildi, ve beni hafifçe öptü. Yaptığım ilk şey onu göğsünden itmekti ama işe yaramadı. Ona gardımı indirmek istemedim, ona bu öpücük için uzun zamandır beklediğimi göstermek istemedim, bu hayal ettiğim herşeydi.
Beni kendine iyice çekti, ve öpücüğünü masum bir öpücükten birazcık daha derinlere taşıyıp, öpücüğüne tutku ekledi. Her saniye, mutluluk doldum. Mamoru'nun öpücükleri bununla karşılaştırmaya bile değmezdi.

Bir an için Haruka'nın kalp atışını hissettim, ona tutunmak ve asla bırakmak istemedim. Bir kaç dakika sonra birbirimizden ayrıldık ve Haruka tekrar ciddileşti,

"O salakla işin bittiğinde.."

"O salağın bir adı var."

"Onunla işin bittiğinde, beni nerede bulacağını biliyorsun."

Kollarımı kavuşturdum ve ona bakmaya devam ettim, "Olgunlaştığında, beni nerede bulacağını biliyorsun. Şimdi benimle eve yürü." diye emrettim.
Haruka gülümsedi ve kolunu omzuma doladı, ikimizinde birbirimize bir şeyler hissettiği artık son derece ortadaydı ve bu sorun değildi.

Mamoru konusunu ne yapacağımı yada Haruka'nın Michiru konusunda bir şey yapıp yapmayacağını bilmiyordum. Bir şeyden emindim ki, o da herşeyin düzeleceğiydi.

"Mmm, öpücüğü nasıl buldun?"

"İyiydi, tutkuluydu, ve sapıkçaydı." Hafifçe güldüm, "O dudakların nerelerde gezdiğini düşünmek bile istemiyorum."

Haruka güldü, onun gülmesine bende güldüm. Aramızda çoktan bir şeyler başlamış gibiydi ve artık kesinlikle arkadaştan fazlasıydık. Haruka her ne kadar iki yüzlü olmadığını söylesede, beni tamamen geri kazanması için çabalaması ve Michiru'yu hayatından çıkarması gerekti.

Kim bilir, belki her şey beklediğimden daha hızlı yoluna girer?




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 4:24, Değiştirme: 03 Şub 2012 18:02 (Toplamda 1 kere)
Mari
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 16
Kayıt: 03 Şub 2008
Mesajlar: 2,867
Nerden: not honolulu for sure
Teşekkür: 417

Durumu: Çevrimdışı

Mari
Eternal Sailor Moon
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
haruxusa beni bozar normalde ama yeni gördüğüm yeni yazılan fanficlerin en iyisi bu

look at all of the damage you've done in time

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 12:03
prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Vazgeçilmez Üye



Yaş: 26
Kayıt: 02 Nis 2011
Mesajlar: 517
Cinsiyet: Kız
Nerden: Sonsuzluk Ülkesi
Teşekkür: 141

Durumu: Çevrimdışı

prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Gerçekten çok ama çok değişik bir fanfic yazmışsın hala olayları hazmetmeye çalışıyorum.Anladığım kadarıyla sm karakterlerini kullanıyorsun ama sadece karakter öyle değil mi? Göz Kırpıyor Bu arada belirtmek isterim ki hayatımda gördüğüm en değişik fanfic


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 13:25
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Marisa Scarlet yazmış:
haruxusa beni bozar normalde ama yeni gördüğüm yeni yazılan fanficlerin en iyisi bu


Teşekkürler, bazıları için alışılmadık evet ama aslında çok popüler bir fandomdur HxU. Tekrar teşekkürler Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 17:27
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
prensesbenim yazmış:
Gerçekten çok ama çok değişik bir fanfic yazmışsın hala olayları hazmetmeye çalışıyorum.Anladığım kadarıyla sm karakterlerini kullanıyorsun ama sadece karakter öyle değil mi? Göz Kırpıyor Bu arada belirtmek isterim ki hayatımda gördüğüm en değişik fanfic


Öncelikle teşekkürler, sadece karakterleri kullanıyorsun derken ne demek istedin, anlayamadım?

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 17:29
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
güzel olmuş ama sanki kararterler aynı hikaye farklı gibi olmuş Şaşırmış Durumda

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 17:53
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
ama güzel olmuş Çok Mutlu

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 17:53
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
princess_serenity yazmış:
güzel olmuş ama sanki kararterler aynı hikaye farklı gibi olmuş Şaşırmış Durumda


Karakterler zaten aynı, hala Sailor Senshi hepsi, bir değişim yok. Tek farkı bu hikayenin konusunun savaş vb olmaması, olayın duygusal tarafına değinen bir hikaye bu. Pek bir fark yok yani. Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 17:55
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
peki savaş olcak mı Göz Kırpıyor

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 17:59
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
princess_serenity yazmış:
peki savaş olcak mı Göz Kırpıyor


Oh hayır, bu hikaye one-shot, yani tek bölümlük bir hikaye, bitmiş durumda. Ama başka bir hikayede, kim bilir? ; )

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 18:01
prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Vazgeçilmez Üye



Yaş: 26
Kayıt: 02 Nis 2011
Mesajlar: 517
Cinsiyet: Kız
Nerden: Sonsuzluk Ülkesi
Teşekkür: 141

Durumu: Çevrimdışı

prensesbenim
Vazgeçilmez Üye
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Bende yeni bölüm gelir diye umuyordum.


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 18:17
Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
prensesbenim yazmış:
Bende yeni bölüm gelir diye umuyordum.


Malesef, gelmeyecek. Bu hikaye bitmiştir : )

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 18:18
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
biraz sinir bir olay Madde

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Şub 2012 18:24
Mari
Eternal Sailor Moon
Eternal Sailor Moon



Yaş: 16
Kayıt: 03 Şub 2008
Mesajlar: 2,867
Nerden: not honolulu for sure
Teşekkür: 417

Durumu: Çevrimdışı

Mari
Eternal Sailor Moon
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Konekochan yazmış:
Marisa Scarlet yazmış:
haruxusa beni bozar normalde ama yeni gördüğüm yeni yazılan fanficlerin en iyisi bu


Teşekkürler, bazıları için alışılmadık evet ama aslında çok popüler bir fandomdur HxU. Tekrar teşekkürler Gülücük Dağıtıyor


sailor moonun sadece animesini izleyener için gariptir Çok Mutlu


one-shot tek bölümlük demek bu arada, bilmem anlatabildi mi arkadaş.


look at all of the damage you've done in time

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 18:41
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Konekochan

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Geçiyordum Uğradım



Yaş: 31
Kayıt: 03 Şub 2012
Mesajlar: 9

Durumu: Çevrimdışı

Konekochan
Geçiyordum Uğradım
Hypocrisy | One-Shot Konu: Yanıt: Hypocrisy | One-Shot
Alıntıyla Cevap Gönder
Marisa Scarlet yazmış:
Konekochan yazmış:
Marisa Scarlet yazmış:
haruxusa beni bozar normalde ama yeni gördüğüm yeni yazılan fanficlerin en iyisi bu


Teşekkürler, bazıları için alışılmadık evet ama aslında çok popüler bir fandomdur HxU. Tekrar teşekkürler Gülücük Dağıtıyor


sailor moonun sadece animesini izleyener için gariptir Çok Mutlu


one-shot tek bölümlük demek bu arada, bilmem anlatabildi mi arkadaş.


Bana hiç bir zaman garip gelmedi açıkçası.. Çünkü Sailor Moon'da üstü kapalı da olsa cinsellik ögeleri çok sık vurgulanıyor, TRT zamanında oldukça sansür koymuştu, çevirileri değiştirmişti vs vs.. Yine de haklısın, bazıları için garip olabilir, o "ufak" yerleri yakalayamayanlar için mesela. : )
Ah evet, tek bölüm, tekrar teşekkürler açıklaman için Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
03 Şub 2012 18:44
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 19 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız