Laya~ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 11, 12, 13, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
waww çok güzel olmuş demek zehiri aniyaya vermişler bnc zehiri aniyaya ilk başta kaçırıldıklarında verdiler anca etkisi gösteriyo.her neyse çook güzel olmuş devamını büyüük bir heyecanla bekliyorum

Bölüm_30
Aniya büyük bir hızla ilerliyordu. Nereye gittiği belli değildi. Koşarken birden parlamaya başladı. Kuyruğu yok oldu. Ayakları inceleşti ve pençeleri yok oldu. Kulakarı eski haline döndü. Ve birkaç değişmeden sonra Aniya eski bedenindeydi. Bu bir şeyi değiştirmeden koşmaya devam etti. Yavaşça saçları belirgineşiyordu. Senaya büyük bir hızla onu takip etmeye çalışıyordu. Aniya'nın eski bedenine döndüğünü gördü. Laya başını salladı ve Senaya hızlıca yere iniş yapıp Aniya'nın peşinden gitti. Aniya hala var gücüyle koşuyordu. Laya elini uzatıp Aniya'yı Senaya'nın üstüne yerleştirdi. Aniya'yı zor tutuyordu. Aniya'nın gözleri iyice yeşil olmuştu. Senaya tekrar uşuşa hazırlanıcaktı ki önlerinde bir sürü at belirdi. Ve tabiki üstündeki askerler. Herkes sakince Senaya'ya bakıyordu. Senaya yavaşladı ve durdu. 2 elementist şaşkınlıkla orduyu seyrediyordu.
Laya:
-Olamaz! Senaya Sonsuz Umut Şatosuna dedi. Senaya şaha kalktı ve geri döndü. Peşinden bir ordu geliyordu. Kanatlarını açtı. Arkasındaki bütün askerlerin bindiği atlar da aynı zamanda kanatlarını açtı. Herkes kalkışa hazırlanıyordu. Senaya var gücüyle koşuyordu. Ama çok yorulmuştu. Hızını alıp kanatlarını çırptı ve havalandı. Atları olan bütün askerler atlarına havalanma emiri verdi. Senaya aralarındaki tek beyaz attı. Diğerleri koyu renklerdeydi. Dolayısıyla onu ayırt etmek zor olmamalıydı. Laya ellerini havaya uzattı. Askerler ise oklarını hazırlıyordu. Laya ellerinde su topladı. Aniya ise havayı kontrol ederek kendini hızlandırmaya çalıştı. Askerler okları yaya yerleştirmiş komutanlarının sesini bekliyordu.
Komutan:
-ŞİMDİ! Dedi ve bütün askerler yayları bıraktı. Laya işte tam o sırada Senaya'nın çevresine sudan bir küre yaptı. Bu kürenin içine hiçbir ok giremedi. Ama askerler vazgeçmedi. Sürekli ot attılar. Senaya Laya'ya baktı ve başını salladı. Birden hızlanıp bulutların üstüne çıktı. Askerlere biraz fark atmıştı. Ama hala oklar geliyordu. Senaya bir bulutun üstündeki yola indi ve koşmaya devam etti. Karşılarında Sonsuz Umut kalesi vardı. Senaya koşmaya devam etti. Ama birden parladı. Ve havaya kalktı. Askerler merakla bakıyordu. Senaya'nın bacakları ve elleri eski haline döndü. Başı da tabiki. Nalları fırladı kanatları, boynuzu ve kuyruğu yok oldu. Ellerine baktı ve eski haline dönmüştü. Senaya, Laya ve Aniya üst üste yere düştüler. Canı acıyan Laya kalkanı oluşturan suyu tutamadı. Ve sudan oluşan küre yere döküldü. Oratu askerleri ve yanında Kojito ile Kalenin önünde bekliyordu.
Oratu:
-Saldırın! Prensesleri ve Kraliçemizi korumak uğruna her şeyi yapın! Dedi bütün askerler saldırdı. Laya Kojito'nun sesiyle gözlerini açtı.
Laya:
-Ko-ji-to dedi titrek bir sesle. Kojito elini Laya'ya uzattı ve ayağa kalkmasına yardımcı oldu. Senaya ve Aniya'ya destek oldu. 3 elementist de gözlerini açmıştı sonunda.
Kojito:
-Savaş başladı prenseslerim ve (yere eğildi) Kraliçem...
Laya:
-Resmiyetin sırası değil! Dedi ve su kesesine doldurduğu suyu çıkartıp savaşmaya hazırlandı.
Aniya ise hala şoktaydı.
Aniya:
-Ah ne oldu bana hiçbir şeyi hatırlamıyorum!
Senaya:
-Aniya dikkat et! dedi ve Aniya'nın önüne yaklaşan askeri havayla itti. Aniya'yı elinden tuttu ve ayağa kaldırdı.
Aniya:
-Teşekkürler!
Senaya:
-Hadi! Dedi ve birkaç askeri havayla itti. Laya suyu buhara çevirdi ve ortalık görünmez oldu. Tabiki askerler için. Oratu, Laya, Senaya, Aniya ve Kojito birbirlerinin yerlerini hissedebiliyordu. Laya buzun keskinliğiyle, Aniya toprak hareketleriyle Senaya hava basıncıyla bütün askerleri yere yığdı. Tabiki tek savaşan onlar değildi. Taş askerler onlara yardım ediyordu. Oratu ve Kojito ise düşmanlara son kez kılıçlarının sesini tattırıyorlardı. Savaş böyle 2 saat sürdü. En sonunda askerler gelmiyordu. 5 elementist durdular. Ortalıkta hiç ses çoktu. Kojito Belinden bir kesik almıştı. Senaya Oratu'ya yaklaştı ve elini tuttu. Yanaklarıı kıpkırmızı olmuştu. Diğer elini havaya bıraktı. Oratu kılıcını diğer elinde tuttu. Askerler yeniden gelmeye başlamıştı. Laya Kojito'nun yanına yaklaştı ve her yeri buhar yaptı. Ve ikisi dudaklarını yaklaştırdılar.
Laya:
-Seni seviyorum.
Kojito:
-bende dedi ve iki elementistin dudakları birleşti. O anda bir ışık parladı. Her yeri kapladı. Laya ve Kojito hala aldırmadan Öpüşüyorlardı. Birden ikisinin önünde küçük bir küre oluştu. Küre büyüdü ve onlara gelen askerleri bulutarın aşağısına attı. Ama Laya ve Kojito hala aldırmıyorlardı. Laya havada tuttuğu suyu bıraktı. Kojito ise kılıcını. Bir süre sonra Laya'nın üstünde beyaz bir elbise belirdi. Kojito'nun üstünde ise harika bir savaşçı kıyafeti. İkisi ellerini bellerine bağladılar. Aniya'nın üstünde küçük bir prenses kıyafeti belirdi. Rengi pembeydi. Senaya'nın üstünde ise Kırmızı bir elbise. Oratu'nun üstündeki kıyafette Kojito'nunkine benzer bir kıyafete dönüştü. Aniya, Senaya ve Oratu; Laya ve Kojito'ya bakıyorlardı. Laya ve Kojito'nun dudakları uzaklaştı. İkiside birbirlerine sarılmış 3 elementiste bakıyorlardı. Senaya'nın eli hala Oratu'nun kini tutuyordu. Senaya birden elline baktı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Utanarak elini çekti. Oratu'nun yüzüde kırmızı olmuştu. Senaya'ya küçük bir gülücük attı.
Aniya:
-Yaaa ben Yalnız mı kaldım şimdi ? Dedi ve herkes güldü.
...........................................................................SON.........................................................
Okuyan herkese teşekkürler^^Sizsiz devam edemezdim^^
Aniya büyük bir hızla ilerliyordu. Nereye gittiği belli değildi. Koşarken birden parlamaya başladı. Kuyruğu yok oldu. Ayakları inceleşti ve pençeleri yok oldu. Kulakarı eski haline döndü. Ve birkaç değişmeden sonra Aniya eski bedenindeydi. Bu bir şeyi değiştirmeden koşmaya devam etti. Yavaşça saçları belirgineşiyordu. Senaya büyük bir hızla onu takip etmeye çalışıyordu. Aniya'nın eski bedenine döndüğünü gördü. Laya başını salladı ve Senaya hızlıca yere iniş yapıp Aniya'nın peşinden gitti. Aniya hala var gücüyle koşuyordu. Laya elini uzatıp Aniya'yı Senaya'nın üstüne yerleştirdi. Aniya'yı zor tutuyordu. Aniya'nın gözleri iyice yeşil olmuştu. Senaya tekrar uşuşa hazırlanıcaktı ki önlerinde bir sürü at belirdi. Ve tabiki üstündeki askerler. Herkes sakince Senaya'ya bakıyordu. Senaya yavaşladı ve durdu. 2 elementist şaşkınlıkla orduyu seyrediyordu.
Laya:
-Olamaz! Senaya Sonsuz Umut Şatosuna dedi. Senaya şaha kalktı ve geri döndü. Peşinden bir ordu geliyordu. Kanatlarını açtı. Arkasındaki bütün askerlerin bindiği atlar da aynı zamanda kanatlarını açtı. Herkes kalkışa hazırlanıyordu. Senaya var gücüyle koşuyordu. Ama çok yorulmuştu. Hızını alıp kanatlarını çırptı ve havalandı. Atları olan bütün askerler atlarına havalanma emiri verdi. Senaya aralarındaki tek beyaz attı. Diğerleri koyu renklerdeydi. Dolayısıyla onu ayırt etmek zor olmamalıydı. Laya ellerini havaya uzattı. Askerler ise oklarını hazırlıyordu. Laya ellerinde su topladı. Aniya ise havayı kontrol ederek kendini hızlandırmaya çalıştı. Askerler okları yaya yerleştirmiş komutanlarının sesini bekliyordu.
Komutan:
-ŞİMDİ! Dedi ve bütün askerler yayları bıraktı. Laya işte tam o sırada Senaya'nın çevresine sudan bir küre yaptı. Bu kürenin içine hiçbir ok giremedi. Ama askerler vazgeçmedi. Sürekli ot attılar. Senaya Laya'ya baktı ve başını salladı. Birden hızlanıp bulutların üstüne çıktı. Askerlere biraz fark atmıştı. Ama hala oklar geliyordu. Senaya bir bulutun üstündeki yola indi ve koşmaya devam etti. Karşılarında Sonsuz Umut kalesi vardı. Senaya koşmaya devam etti. Ama birden parladı. Ve havaya kalktı. Askerler merakla bakıyordu. Senaya'nın bacakları ve elleri eski haline döndü. Başı da tabiki. Nalları fırladı kanatları, boynuzu ve kuyruğu yok oldu. Ellerine baktı ve eski haline dönmüştü. Senaya, Laya ve Aniya üst üste yere düştüler. Canı acıyan Laya kalkanı oluşturan suyu tutamadı. Ve sudan oluşan küre yere döküldü. Oratu askerleri ve yanında Kojito ile Kalenin önünde bekliyordu.
Oratu:
-Saldırın! Prensesleri ve Kraliçemizi korumak uğruna her şeyi yapın! Dedi bütün askerler saldırdı. Laya Kojito'nun sesiyle gözlerini açtı.
Laya:
-Ko-ji-to dedi titrek bir sesle. Kojito elini Laya'ya uzattı ve ayağa kalkmasına yardımcı oldu. Senaya ve Aniya'ya destek oldu. 3 elementist de gözlerini açmıştı sonunda.
Kojito:
-Savaş başladı prenseslerim ve (yere eğildi) Kraliçem...
Laya:
-Resmiyetin sırası değil! Dedi ve su kesesine doldurduğu suyu çıkartıp savaşmaya hazırlandı.
Aniya ise hala şoktaydı.
Aniya:
-Ah ne oldu bana hiçbir şeyi hatırlamıyorum!
Senaya:
-Aniya dikkat et! dedi ve Aniya'nın önüne yaklaşan askeri havayla itti. Aniya'yı elinden tuttu ve ayağa kaldırdı.
Aniya:
-Teşekkürler!
Senaya:
-Hadi! Dedi ve birkaç askeri havayla itti. Laya suyu buhara çevirdi ve ortalık görünmez oldu. Tabiki askerler için. Oratu, Laya, Senaya, Aniya ve Kojito birbirlerinin yerlerini hissedebiliyordu. Laya buzun keskinliğiyle, Aniya toprak hareketleriyle Senaya hava basıncıyla bütün askerleri yere yığdı. Tabiki tek savaşan onlar değildi. Taş askerler onlara yardım ediyordu. Oratu ve Kojito ise düşmanlara son kez kılıçlarının sesini tattırıyorlardı. Savaş böyle 2 saat sürdü. En sonunda askerler gelmiyordu. 5 elementist durdular. Ortalıkta hiç ses çoktu. Kojito Belinden bir kesik almıştı. Senaya Oratu'ya yaklaştı ve elini tuttu. Yanaklarıı kıpkırmızı olmuştu. Diğer elini havaya bıraktı. Oratu kılıcını diğer elinde tuttu. Askerler yeniden gelmeye başlamıştı. Laya Kojito'nun yanına yaklaştı ve her yeri buhar yaptı. Ve ikisi dudaklarını yaklaştırdılar.
Laya:
-Seni seviyorum.
Kojito:
-bende dedi ve iki elementistin dudakları birleşti. O anda bir ışık parladı. Her yeri kapladı. Laya ve Kojito hala aldırmadan Öpüşüyorlardı. Birden ikisinin önünde küçük bir küre oluştu. Küre büyüdü ve onlara gelen askerleri bulutarın aşağısına attı. Ama Laya ve Kojito hala aldırmıyorlardı. Laya havada tuttuğu suyu bıraktı. Kojito ise kılıcını. Bir süre sonra Laya'nın üstünde beyaz bir elbise belirdi. Kojito'nun üstünde ise harika bir savaşçı kıyafeti. İkisi ellerini bellerine bağladılar. Aniya'nın üstünde küçük bir prenses kıyafeti belirdi. Rengi pembeydi. Senaya'nın üstünde ise Kırmızı bir elbise. Oratu'nun üstündeki kıyafette Kojito'nunkine benzer bir kıyafete dönüştü. Aniya, Senaya ve Oratu; Laya ve Kojito'ya bakıyorlardı. Laya ve Kojito'nun dudakları uzaklaştı. İkiside birbirlerine sarılmış 3 elementiste bakıyorlardı. Senaya'nın eli hala Oratu'nun kini tutuyordu. Senaya birden elline baktı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Utanarak elini çekti. Oratu'nun yüzüde kırmızı olmuştu. Senaya'ya küçük bir gülücük attı.
Aniya:
-Yaaa ben Yalnız mı kaldım şimdi ? Dedi ve herkes güldü.
...........................................................................SON.........................................................
Okuyan herkese teşekkürler^^Sizsiz devam edemezdim^^

Angel Beats!
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Neo-Queen Serenity, *rol tanrısı*







laya bitemez nayır nolamaz bunu bana yapamazlar



bölüm süperdi ona sözümüz yok ama laya bitemezz ühüüüüüüüüüüüüüüüüüü


tamam
şoke oldum bi açtım yoktum 11 gün Laya bitmiş neyse kaplan prensesi okuruk artıkın 










12. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 192 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |