| Nostalji: Venüs Forum Apartmanı Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Tarih: 20 Eyl 2010
Saat: 10:54
Venüs Forum Yeni Bir Çılgınlıkla Tanışır...
Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya…. 2. bölüm : Davşan Kaçırma Apartmanda gün daha yeni başlıyordu. Herkes kahvaltısını yapmıştı. Kimisi havuzda serinlerken kimiside eve komşularını çağırmış balkonda çay keyfi yapıyordu. 2. katta oturan Brubaker ,Gama - Sennin , Sailortwilght güzel bir kahvaltıdan sonra balkona çıkmışlardı. Brubaker eline günlük gazetesini almış okurken gamada radyosunu açmış sabah haberlerini dinliyordu Brubaker: vaybe şu habere bakın yapılan bir araştırmaya göre Radyoların 1 günde verdiği radyasyon etkisi bir bilgisayarın 1 ay verdiğine eşitmiş… Gama: (radyonun sesini açar) bide şunu dinle Radyo: dünya üzerinde hiçbir zaman radyoların verdiği radyosyan araştırılmamıştır. Fakat bir gazete için ormanlardan ne kadar ağaç kesiliyor sorusu herkesin malumudur. Brubaker: (gazeteye dikkatli bakar) radyolar baş belasıdır Radyo: hadi len!!! Gazete: asıl sana hadi len!!! Sailortwilight : (radyoyu kapatır ve gazeteyide katlayarak masaya koyar) ya bırakın şunları. Havuza gidekmi Brubaker: saçmalama olum baksana aslı abla var aşağıda valla ümüğümüzü sıkar Sailortwilight : neden Gama sennin: bronzlaşırken gölge edilmesinden hoşlanmaz Sailortwilight: tamamda bizde önünden geçmeyiveririz Brubaker: bak şu ilerdeki heykeli görüyormusun Sailortwilight: aaa evet elleriyle yüzünü kapatmış sanki bir şeyden acayip korkmuş yada medusanın hışmına uğramış gibi Brubaker: acısı hala kalbimizdedir Sailortwilight: ney… Gama sennin: o aslında bir heykel değil. Yanlışlıkla aslı ablanın önünden geçen bir üyemizdi. Adını öğrenmeye bile fırsatımız olmadı. Aslı abla her ne yaptıysa çocuğu artık bahçe heykeli olarak kullanıyoruz… bide sürekli pis bi koku yayıyor Sailortwilight: hadiya… iyi ozaman ne yapalım… Gama sennin: varmısınız bi hınzırlığa Hepside şeytani bir gülümseme takınır Brubaker: ne yapalım Sailortwilight: semih abiye gidelim o bize bişeyler söyler mutlaka Brubaker: semih abi daha gelmediki… Gama sennin: hey şunlara bakın Apartmanın kenarında venüsstarpower ve funnylife’ı görmüşlerdi tavşanları ile oynuyorlardı. Tavşanlara pembe elbiseler giydirmişlerdi ve küçük masalara oturtup evcilik oynuyorlardı. Gama sennin: benim düşündüğümümü düşünüyorsunuz Brubaker: evet aynen haşlaması ne güzel olur diyorsun dimi Gama sennin: saçmalama olum ne haşlaması Sailortwilight: hakkaten ya yahnisini yapmak varken Gama sennin: lan olum işiniz gücünüz mide. Davşanlarını kaçırcaz Sailortwilight: davşan ne ya Gama sennin: öyle daha sevimli oluyo diye…varmısınız Brubaker – Sailortwilight: Varız!!! Şeytani planlarını yapmışlardı. Sailortwilight elinde bir tabak kekle kızların yanına gitti brbaker ve gama ise bir çalılığın arkasından onları izliyorlardı. Sailortwilight: selam arkadaşlar Funnylife: selaamm… Sailortwilight: nasılsınız Venüsstarpower: sağol iyiyiz sen Sailortwilight: bende iyiyim…ne kadar güzel şeyler bunlar Funnylife: teşekür ederiz Sailortwilight: bakın onlara kek getirdim Venüsstarpower: ayyy ne gerek vardı…da..davşanlar kek yermi Sailortwilight: oo yemezmi bayılırlar keke… Funnylife: çok teşekür ederiz Sailortwilight: ne demek afiyet olsun Sailortwilight planını profesyonelce yapmış olmanın verdiği hazla arkadaşlarının yanına gitti Brubaker: noldu tamammı yedilermi keki Sailortwilight: yok ama birazdan yedirirler Gama sennin: yedirirlermi nasıl yani… Sailortwilight: aha bak veriyolar davşanlara Brubaker: olum ne davşanı ya keki onlar yiycekti Sailortwilight: ya abi biz davşanları kaçırmıycakmıyız Gama sennin: evet… Sailortwilight: e tamam işte davşanları kaçıracaksak davşanların baygın olmaları gerek kızları kaçırsaydık onlara yedirirdik keki demi ama ya abi kusura bakmayında hiç kafanız çalışmıyo ehu ehu ehu… Brubaker: lan varya şimdi sümsüğü geçircem suratına… Gama senin: offf napcaz olum… O sırada davşanlar ilaçlı kekin etkisiyle bayılmışlardı Funnylife: ya bu Sailortwilight ne kadar iyi bir insanmış bak davşanlar keke bayılır dedi hakkatende bayıldılar… Venüsstarpower: (sevgi pıtırcığı vaziyeti alır) hakkaten ya ne kadar tatlılar… Tam o sırada apartman bahçe kapısı açılır içeri siyah tşört ve pantolonlu. 1,77 boylarında siyah saçlı güneş gözlüklü yağız bir delikanlı girer. Gözlüklerini çıkartır apartmanın girişine doğru ilerlerken funnylife’lara gözü takılır önlerindeki davşanların hareketsiz yatmalarıda dikkatini çeker. Yavaşça onlara ilerler Funnylife: meraba abi birinemi baktıydınız Semih: bu hayvanlar neden böyle ölü gibi yatıyor Venüsstarpower: bi arkadaş geldiydide davşanlar keke bayılır dedi onlarda bayıldı ne kadar tatlı bayılmışlar demi abiii… Semih: kim o arkadaş Funnylife: Sailortwilight aha bak orda abi… Semih: şşttt siz üç silahşörler gelin bakıyım buraya Brubaker: bizmi abi… Semih: evet!! Üçüde süper saygı pozisyonunda gencin yanına gelirler. Delikanlı tabakta kalan kekleri gençlere uzatır Semih: şu kekten birazda siz tadın bakalım Gama sennin: abi biz almasak bana dokunuyo biliyonmu Semih: ben sana bi dokuncam şimdi. Hadi önce sen… Gama sennin: Eşhedüenlaaaa… Gama keki yer yemez bayılmıştı Funnylife: aaaa gamada keke bayılıyormuş ilahi ya hahaha Semih: sıra sende Brubaker: abi ben orucum Semih: hadi ya bende Mel Gibson. Hadi bakayım ham yap Brubaker de yarım ağız kekten bir ısırık almıştı oda kendini yerde buldu Sailortwilight: abi valla ben onların esiriyim beni tehdit ettiler valla bak Semih: ayaklarından apartman girişine asarım seni hadi !! Sailortwilight : bismillah…abi bari limonata falan olsaydı böyle kuru kuru… Semih: yer yemez havuza koş ıslak ıslak takılırsın Sailortwilight’ta ilaçlı kekin etkisiyle kendini yerde bulmuştu. O sıradada davşanlar ayılmışlardı… Funnylife: abi bunların hepside keke bayılıyor ya… Semih: hakkaten öyle siz yinede dikkatli olun… Kızlar davşanlarını kucaklarına alırlar Venüsstarpower: bu arada sizin isim ne abi….abi nereye gitti ya Funnylife: aaaa ne kadar kaba biriymiş kendini tanıtmadan gitti. Herkes (yerde yatanları gösterir) bu arkadaşlar kadar kibar değilki. Semih apartmana girerken görevliyle karşılaşır… Setsuna pu: hooooooovvvvvv… nereye kardeşim Semih: noluyo ya danamı güdüyosun Setsuna pu: sen kimsin niye geldin nerden geldin nasıl geldin bi anlat hele Semih: hayırdır hayatımdan romanmı yazıcan Setsuna pu: ayyy çokta komiksin…tepemi attırma ne işin var apartmanda Semih: yerini beyenmedim biraz sola taşıycam Setsuna pu: ya varya sitedede bi kunzitemidir nedir öyle bi ukala vardı nasıl sinir olurdum aynı onu hatırlatıyorsun İrma: semih abiiiiiiiii!!!!!!!!! Minako chan: abiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!! İrma ve minako chan semih abilerine sarılmışlardı. Uzun uzun hasret giderdiler. İrma: bu heykeli kim koydu buraya ya Minako chan: valla bilmem ama aynı bizim setsuna puya benziyor Semih: eveett kızlar hala gazeteye devammı İrma: evet abi Semih: gelin size bomba gibi bir hikaye vereyim Minako chan: aa süper Semih: şimdi bir gün üç kafadar davşan kaçırmaya karar verirler. Ama o gün bir psikopatın apartmana geleceğinden haberleri yoktur. Sonra….
Saat: 10:54
Venüs Forum Yeni Bir Çılgınlıkla Tanışır...
Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya…. 2. bölüm : Davşan Kaçırma Apartmanda gün daha yeni başlıyordu. Herkes kahvaltısını yapmıştı. Kimisi havuzda serinlerken kimiside eve komşularını çağırmış balkonda çay keyfi yapıyordu. 2. katta oturan Brubaker ,Gama - Sennin , Sailortwilght güzel bir kahvaltıdan sonra balkona çıkmışlardı. Brubaker eline günlük gazetesini almış okurken gamada radyosunu açmış sabah haberlerini dinliyordu Brubaker: vaybe şu habere bakın yapılan bir araştırmaya göre Radyoların 1 günde verdiği radyasyon etkisi bir bilgisayarın 1 ay verdiğine eşitmiş… Gama: (radyonun sesini açar) bide şunu dinle Radyo: dünya üzerinde hiçbir zaman radyoların verdiği radyosyan araştırılmamıştır. Fakat bir gazete için ormanlardan ne kadar ağaç kesiliyor sorusu herkesin malumudur. Brubaker: (gazeteye dikkatli bakar) radyolar baş belasıdır Radyo: hadi len!!! Gazete: asıl sana hadi len!!! Sailortwilight : (radyoyu kapatır ve gazeteyide katlayarak masaya koyar) ya bırakın şunları. Havuza gidekmi Brubaker: saçmalama olum baksana aslı abla var aşağıda valla ümüğümüzü sıkar Sailortwilight : neden Gama sennin: bronzlaşırken gölge edilmesinden hoşlanmaz Sailortwilight: tamamda bizde önünden geçmeyiveririz Brubaker: bak şu ilerdeki heykeli görüyormusun Sailortwilight: aaa evet elleriyle yüzünü kapatmış sanki bir şeyden acayip korkmuş yada medusanın hışmına uğramış gibi Brubaker: acısı hala kalbimizdedir Sailortwilight: ney… Gama sennin: o aslında bir heykel değil. Yanlışlıkla aslı ablanın önünden geçen bir üyemizdi. Adını öğrenmeye bile fırsatımız olmadı. Aslı abla her ne yaptıysa çocuğu artık bahçe heykeli olarak kullanıyoruz… bide sürekli pis bi koku yayıyor Sailortwilight: hadiya… iyi ozaman ne yapalım… Gama sennin: varmısınız bi hınzırlığa Hepside şeytani bir gülümseme takınır Brubaker: ne yapalım Sailortwilight: semih abiye gidelim o bize bişeyler söyler mutlaka Brubaker: semih abi daha gelmediki… Gama sennin: hey şunlara bakın Apartmanın kenarında venüsstarpower ve funnylife’ı görmüşlerdi tavşanları ile oynuyorlardı. Tavşanlara pembe elbiseler giydirmişlerdi ve küçük masalara oturtup evcilik oynuyorlardı. Gama sennin: benim düşündüğümümü düşünüyorsunuz Brubaker: evet aynen haşlaması ne güzel olur diyorsun dimi Gama sennin: saçmalama olum ne haşlaması Sailortwilight: hakkaten ya yahnisini yapmak varken Gama sennin: lan olum işiniz gücünüz mide. Davşanlarını kaçırcaz Sailortwilight: davşan ne ya Gama sennin: öyle daha sevimli oluyo diye…varmısınız Brubaker – Sailortwilight: Varız!!! Şeytani planlarını yapmışlardı. Sailortwilight elinde bir tabak kekle kızların yanına gitti brbaker ve gama ise bir çalılığın arkasından onları izliyorlardı. Sailortwilight: selam arkadaşlar Funnylife: selaamm… Sailortwilight: nasılsınız Venüsstarpower: sağol iyiyiz sen Sailortwilight: bende iyiyim…ne kadar güzel şeyler bunlar Funnylife: teşekür ederiz Sailortwilight: bakın onlara kek getirdim Venüsstarpower: ayyy ne gerek vardı…da..davşanlar kek yermi Sailortwilight: oo yemezmi bayılırlar keke… Funnylife: çok teşekür ederiz Sailortwilight: ne demek afiyet olsun Sailortwilight planını profesyonelce yapmış olmanın verdiği hazla arkadaşlarının yanına gitti Brubaker: noldu tamammı yedilermi keki Sailortwilight: yok ama birazdan yedirirler Gama sennin: yedirirlermi nasıl yani… Sailortwilight: aha bak veriyolar davşanlara Brubaker: olum ne davşanı ya keki onlar yiycekti Sailortwilight: ya abi biz davşanları kaçırmıycakmıyız Gama sennin: evet… Sailortwilight: e tamam işte davşanları kaçıracaksak davşanların baygın olmaları gerek kızları kaçırsaydık onlara yedirirdik keki demi ama ya abi kusura bakmayında hiç kafanız çalışmıyo ehu ehu ehu… Brubaker: lan varya şimdi sümsüğü geçircem suratına… Gama senin: offf napcaz olum… O sırada davşanlar ilaçlı kekin etkisiyle bayılmışlardı Funnylife: ya bu Sailortwilight ne kadar iyi bir insanmış bak davşanlar keke bayılır dedi hakkatende bayıldılar… Venüsstarpower: (sevgi pıtırcığı vaziyeti alır) hakkaten ya ne kadar tatlılar… Tam o sırada apartman bahçe kapısı açılır içeri siyah tşört ve pantolonlu. 1,77 boylarında siyah saçlı güneş gözlüklü yağız bir delikanlı girer. Gözlüklerini çıkartır apartmanın girişine doğru ilerlerken funnylife’lara gözü takılır önlerindeki davşanların hareketsiz yatmalarıda dikkatini çeker. Yavaşça onlara ilerler Funnylife: meraba abi birinemi baktıydınız Semih: bu hayvanlar neden böyle ölü gibi yatıyor Venüsstarpower: bi arkadaş geldiydide davşanlar keke bayılır dedi onlarda bayıldı ne kadar tatlı bayılmışlar demi abiii… Semih: kim o arkadaş Funnylife: Sailortwilight aha bak orda abi… Semih: şşttt siz üç silahşörler gelin bakıyım buraya Brubaker: bizmi abi… Semih: evet!! Üçüde süper saygı pozisyonunda gencin yanına gelirler. Delikanlı tabakta kalan kekleri gençlere uzatır Semih: şu kekten birazda siz tadın bakalım Gama sennin: abi biz almasak bana dokunuyo biliyonmu Semih: ben sana bi dokuncam şimdi. Hadi önce sen… Gama sennin: Eşhedüenlaaaa… Gama keki yer yemez bayılmıştı Funnylife: aaaa gamada keke bayılıyormuş ilahi ya hahaha Semih: sıra sende Brubaker: abi ben orucum Semih: hadi ya bende Mel Gibson. Hadi bakayım ham yap Brubaker de yarım ağız kekten bir ısırık almıştı oda kendini yerde buldu Sailortwilight: abi valla ben onların esiriyim beni tehdit ettiler valla bak Semih: ayaklarından apartman girişine asarım seni hadi !! Sailortwilight : bismillah…abi bari limonata falan olsaydı böyle kuru kuru… Semih: yer yemez havuza koş ıslak ıslak takılırsın Sailortwilight’ta ilaçlı kekin etkisiyle kendini yerde bulmuştu. O sıradada davşanlar ayılmışlardı… Funnylife: abi bunların hepside keke bayılıyor ya… Semih: hakkaten öyle siz yinede dikkatli olun… Kızlar davşanlarını kucaklarına alırlar Venüsstarpower: bu arada sizin isim ne abi….abi nereye gitti ya Funnylife: aaaa ne kadar kaba biriymiş kendini tanıtmadan gitti. Herkes (yerde yatanları gösterir) bu arkadaşlar kadar kibar değilki. Semih apartmana girerken görevliyle karşılaşır… Setsuna pu: hooooooovvvvvv… nereye kardeşim Semih: noluyo ya danamı güdüyosun Setsuna pu: sen kimsin niye geldin nerden geldin nasıl geldin bi anlat hele Semih: hayırdır hayatımdan romanmı yazıcan Setsuna pu: ayyy çokta komiksin…tepemi attırma ne işin var apartmanda Semih: yerini beyenmedim biraz sola taşıycam Setsuna pu: ya varya sitedede bi kunzitemidir nedir öyle bi ukala vardı nasıl sinir olurdum aynı onu hatırlatıyorsun İrma: semih abiiiiiiiii!!!!!!!!! Minako chan: abiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!! İrma ve minako chan semih abilerine sarılmışlardı. Uzun uzun hasret giderdiler. İrma: bu heykeli kim koydu buraya ya Minako chan: valla bilmem ama aynı bizim setsuna puya benziyor Semih: eveett kızlar hala gazeteye devammı İrma: evet abi Semih: gelin size bomba gibi bir hikaye vereyim Minako chan: aa süper Semih: şimdi bir gün üç kafadar davşan kaçırmaya karar verirler. Ama o gün bir psikopatın apartmana geleceğinden haberleri yoktur. Sonra….
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
16 Ekm 2015 22:36
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Çok güzelmiş ellerine sağlık Kunzite Abi 
Güle güle Venüs Forum <3
16 Ekm 2015 23:58
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
diğer bölümlerinide eklerim baya yazmıştım
teşekür ederim
teşekür ederim
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
16 Ekm 2015 23:59
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Ne zaman eklenecek 
Güle güle Venüs Forum <3
17 Ekm 2015 14:31
Andrasteia
Üye
Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
girişe bayıldım olayları çok ayrıntılı ve güzel şekilde yazmışsın sürükleyiciii... merakla bekliyoruz ^^
merakla bekliyoruz ^^Yaşın ne olursa olsun Anime izlemene engel değil ^_^
17 Ekm 2015 18:53
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Bölüm 3 Apartmanda yeni bir gün başlıyordu. Güneş apartmanın üzerine doğarken makoto chan apartman görevlisini aramak için telefona uzandığında birden kapı çalmıştı karşısında tam tecizatlı haliyle setsuna vardı. setsuna: meraba abla ne istemiştiniz... makoto chan: ay noluyo ya daha aramadımki seni setsuna: olsun abla...ne vardı ne arzu etmiştin makoto chan: ay bi tuhaf oldum ya. bu senmisin setsuna kafana uzay üssü falanmı düştü setsuna: yok abla semih abinin hışmına uğradım makoto chan: aaa niyeki setsuna: valla apartman gazetesinde benim biraz yavaş ve ters hareket ettiğime dair bi haber duymuş sonra beni apartmanın paratonel direği olarak kullanmak istedi. bende dedim aman abi hemen kendime çeki düzen vercem... makoto chan: 
neyse canım bana iki ekmek bir kilo beyaz peynir bide süt setsuna: tamam abla... makoto chan kapıyı kapatmıştı bir kaç saniye sonra kapı çaldı. makoto chan: ne unuttu acaba... setsuna elindeki siparişleri makoto chanın ellerine bıraktı... setsuna: başka bi isteğiniz abla makoto chan: 
Üzerindeki şoku atlattıktan sonra makoto chan kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Arkadaşları ile birlikte güzel bir kahvaltı yaptı. daha sonra günü nasıl değerlendirecekleri konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyorlardı. çaylarını yudumlarlarken Hazel gazeteyı açtı ve şöyle bir haber yayınlanıyordu Hazel: aa bakın habere. dün öğlen vakitlerinde üç kişi apartman bahçesinde baygın bulunmuşlar. yoo rin: aaa niyeki makoto chan: ciddimi... hazel: evet yapılan incelemelere göre üç gencin ezilen davşanların haklarını korumak için geçici bir süre davşan taklidi yaptıklarını yazıyor. yoo rin: ne iyi insanlar var dimi... çok duygulandım ya 
Birden kapı yıkılacak gibi çalınmaya başlanmıştı. hazel: arkadaşlar siz kaçın ben sizi korurum 
makoto chan: ne... hazel: ne biliyim ya bu kapıyı çalan insan olamaz başka bişey bu. apartmanda ejderha besleyen varmı acaba makoto chan tereddütle kapıyı açmıştı kapıyı açtığı anda içeri aslı abla girmişti usagididem: ay nerdesiniz ya siz iki saattir ellerim kabardı kapıyı çala çala 
, ne yapıyorsunuz bakalım çay hazırmı ooo güzel hazırmış 
. bende şimdi kalktım valla bizimkiler hala uyuyorlar kalkamadılar bi türlü açlıktan kıyım kıyım kıyılıyorum valla. nasılda zayıfladım biliyormusun ay kız valla bişeyde yemiyorum günde 3 ekmekten fazla yiyosam ne olayım kız Allah seni inandırsın oh oh sofrada hazırmış . selam kızlar naber maşallah maşallah iyisiniz (bir yandan tabağına kahvaltılık doldurur) yanlız bu yumurtuları iyi haşlayamamışsın bak buruşuk buruşuk olmuş semihin suratına benziyolar 
. ayrıca çayda oturmamış neyse artık hadi byeeeee makoto chan - hazel - yoo rin: 
Günün ilerleyen saatlerinde evde sıkılan üç kafadar apartmanın nimetlerinden yararlanmak istemişlerdi. makoto chan: arkadaşlar havuza gidelimmi yoo rin: 
süpeeerrr hazel: 
gideliiiimmm makoto chan: hadi o zaman valizleri karıştıralım havlu güneş kremi falan bakalım acele edin biraz yoo rin: tamam abla hemen hazırlanalım... Uzun bir uğraş sonunda hazırlanmışlardı ve havuza indiler. derken hazelin kafasına çok enteresan bir fikir gelmişti. hazel: ben varya 9. kattan havuza atlarım semih: heee atlarsın hatta o hızla yer kabuğuna kadar inersin hazel: abi atlarsam ne alıyorsun bana 
semih: bende atlarım ama önemli olan atlamak değil yiğen canlı kalmak...en azından havuzu tutturabilirsen oda başarıdır hazel: aman abi ya koca havuzu neden tutturamayımki... 
semih: tamam ozaman yarın deneriz hazel: hayır abi bugün olcak semih: abicim bugün olmaz hazel: olur olur abi dur sen (apartmana koşar) semih: lan abicim gel! makoto chan: nooldu abi tırstınmı 
semih: abicim bugün havuzun temizlenme günü hazel asansörle 10. kata çıkmıştır semih abisine bağırır... hazel: abiiii geliyorum !! makoto chan: eee abi nolcak semih: havuzun suyu çok pisti bende temizlenmesini söyledim... hazel: ya sanki havuzda bi gariplik var ama neyse biiiirrrr ikiiiii üüüççççç hazel atlamıştır hızla havuza doğru iniyordur... makoto chan: abi bilmece gibi konuşuyorsun ya nolmuş havuzu temizliyorlarsa... semih: (güneş gözlüklerini çıkartır) temizlemeden önce tüm suyu boşalttılar... makoto chan: 
Hazel ise büyük bir hızla havuza balıklama ilerliyordu.... Devam Edecek....
neyse canım bana iki ekmek bir kilo beyaz peynir bide süt setsuna: tamam abla... makoto chan kapıyı kapatmıştı bir kaç saniye sonra kapı çaldı. makoto chan: ne unuttu acaba... setsuna elindeki siparişleri makoto chanın ellerine bıraktı... setsuna: başka bi isteğiniz abla makoto chan: Üzerindeki şoku atlattıktan sonra makoto chan kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Arkadaşları ile birlikte güzel bir kahvaltı yaptı. daha sonra günü nasıl değerlendirecekleri konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyorlardı. çaylarını yudumlarlarken Hazel gazeteyı açtı ve şöyle bir haber yayınlanıyordu Hazel: aa bakın habere. dün öğlen vakitlerinde üç kişi apartman bahçesinde baygın bulunmuşlar. yoo rin: aaa niyeki makoto chan: ciddimi... hazel: evet yapılan incelemelere göre üç gencin ezilen davşanların haklarını korumak için geçici bir süre davşan taklidi yaptıklarını yazıyor. yoo rin: ne iyi insanlar var dimi... çok duygulandım ya Birden kapı yıkılacak gibi çalınmaya başlanmıştı. hazel: arkadaşlar siz kaçın ben sizi korurum makoto chan: ne... hazel: ne biliyim ya bu kapıyı çalan insan olamaz başka bişey bu. apartmanda ejderha besleyen varmı acaba makoto chan tereddütle kapıyı açmıştı kapıyı açtığı anda içeri aslı abla girmişti usagididem: ay nerdesiniz ya siz iki saattir ellerim kabardı kapıyı çala çala , ne yapıyorsunuz bakalım çay hazırmı ooo güzel hazırmış . bende şimdi kalktım valla bizimkiler hala uyuyorlar kalkamadılar bi türlü açlıktan kıyım kıyım kıyılıyorum valla. nasılda zayıfladım biliyormusun ay kız valla bişeyde yemiyorum günde 3 ekmekten fazla yiyosam ne olayım kız Allah seni inandırsın oh oh sofrada hazırmış . selam kızlar naber maşallah maşallah iyisiniz (bir yandan tabağına kahvaltılık doldurur) yanlız bu yumurtuları iyi haşlayamamışsın bak buruşuk buruşuk olmuş semihin suratına benziyolar . ayrıca çayda oturmamış neyse artık hadi byeeeee makoto chan - hazel - yoo rin: Günün ilerleyen saatlerinde evde sıkılan üç kafadar apartmanın nimetlerinden yararlanmak istemişlerdi. makoto chan: arkadaşlar havuza gidelimmi yoo rin: süpeeerrr hazel: gideliiiimmm makoto chan: hadi o zaman valizleri karıştıralım havlu güneş kremi falan bakalım acele edin biraz yoo rin: tamam abla hemen hazırlanalım... Uzun bir uğraş sonunda hazırlanmışlardı ve havuza indiler. derken hazelin kafasına çok enteresan bir fikir gelmişti. hazel: ben varya 9. kattan havuza atlarım semih: heee atlarsın hatta o hızla yer kabuğuna kadar inersin hazel: abi atlarsam ne alıyorsun bana semih: bende atlarım ama önemli olan atlamak değil yiğen canlı kalmak...en azından havuzu tutturabilirsen oda başarıdır hazel: aman abi ya koca havuzu neden tutturamayımki... semih: tamam ozaman yarın deneriz hazel: hayır abi bugün olcak semih: abicim bugün olmaz hazel: olur olur abi dur sen (apartmana koşar) semih: lan abicim gel! makoto chan: nooldu abi tırstınmı semih: abicim bugün havuzun temizlenme günü hazel asansörle 10. kata çıkmıştır semih abisine bağırır... hazel: abiiii geliyorum !! makoto chan: eee abi nolcak semih: havuzun suyu çok pisti bende temizlenmesini söyledim... hazel: ya sanki havuzda bi gariplik var ama neyse biiiirrrr ikiiiii üüüççççç hazel atlamıştır hızla havuza doğru iniyordur... makoto chan: abi bilmece gibi konuşuyorsun ya nolmuş havuzu temizliyorlarsa... semih: (güneş gözlüklerini çıkartır) temizlemeden önce tüm suyu boşalttılar... makoto chan: Hazel ise büyük bir hızla havuza balıklama ilerliyordu.... Devam Edecek....VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
17 Ekm 2015 20:08
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Harika olmuş Kunzite Abi keşke gerçek olsa
Güle güle Venüs Forum <3
17 Ekm 2015 20:42
magdalena tsukino
Yeni Üye
Yeni Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Semih iyi malzeme vermişim sana zamanında 😃 güzel hikayeydi bitmeyeydi eyiydi
Acı veriyorsa geçmiş,geçmemiş demektir..
05 Ksm 2015 20:42
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
50 kişiyle fanfic yazardık
şimdi 5 kişiyi zor buluyoruz
şimdi 5 kişiyi zor buluyoruz
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
06 Ksm 2015 20:01
magdalena tsukino
Yeni Üye
Yeni Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Beş yıl olmuş şaka yav yaşlandık 😋
Acı veriyorsa geçmiş,geçmemiş demektir..
06 Ksm 2015 20:59
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
evet ben eski mesajlarıma bakıyorum da 
keşke bazı şeyleri değiştirmek elimde olsaydı...
ama yaşandı sonuçta
daha iyi bir venüs kariyerimin olmasını isterdim
keşke bazı şeyleri değiştirmek elimde olsaydı...
ama yaşandı sonuçta
daha iyi bir venüs kariyerimin olmasını isterdim
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
07 Ksm 2015 20:15
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
50 kişilik katılım listesi ve 1 bölüme gelen 12 sayfalık yorumla Venüs Forumlarının en popüler fanficlerinden biri olan Venüs Forum Apartmanı tüm bölümleri
Bölümler karışıktır ama hala eğlenceli keyfini çıkarın...
Bu bölümde rol alanlar SSF ve Venüs Princess (sırayla ikişer gruplar halinde bir önceki verdiğim isim listesindeki herkes dahil olcak... Tüm apartman sakinleri büyük şok içindeydiler. Apartmanın büyük toplantı salonunda toplandılar. kara kara düşünüyorlardı. gelen mektupta apartmanın avrupa standartlarında olabilmesi için bir sınava tabi tutulması gerektiği. ve en az 80 alması gerektiği yazıyordu. sınava apartmandan sadece bir kişi girecek ve oda rasgele yapılan bir kurra ile seçilecekti. Kurra belediyeden gelen bir memur tarafından teftiş edilecekti. semih: ya hiç uğralmayalım gelen memurun ağzıyla yüzünün yerlerini değiştireyim ben olay hallolsun...
SSF: saçmalama abi ya...adam devlet memuru. arkası sağlam... semih: benim arkamda sağlam ne var 
ahmet: öyle arka değil abi... semih: 
-: eveeett kurraya geçelim artık ne dersiniz... aslı: azını yüzünü kırayım derim gül: ay dur ya... herkes önüne gelen kavanozdan birer zarf çekmişti. tüm zarfların içinde 1 den 100 e kadar numaralar vardı. en yüksek numarayı çeken büyük sınava girecekti. herkes büyük bir heyecanla zarfları çekti. venüs princess: aman Allahım yaaaaa!!!!! 99 çektim 
--: gel bakem yamacıma... venüsstarpower: canım üzme canını mutlaka 100 çeken bir enayi çıkar... jasmine: canım seninki kaç venüsstarpower: 001 jasmine: kağıdı ters tutuyorsun... venüsstarpower: hehehe evet...ozaman..... venüsstarpower 100 numarıyı çekerek sınava girmeye hak kazanmıştı. diğer bir tabirle lanetlenmişti. sınav konuları. Türkçe,Hayat Bilgisi,Dilbilgisi,Edebiyat,Coğrafya,Tarih,Psikoloji,Sosyoloji,Felsefe,Biyoloji,Fizik,Kimya,Matematik,Geometri,Analatik Geometri,İngilizce,Astronomi,Elektro Fizik şeklindeydi... semih: hay maşallah...hepsinden 3er soru çıksa zaten öss gibi oluyor...abicim iyimisin... vsp: 
hotaru usagi: şoka girdi kız ya gül: valla ben olsam şoka girer dünya yıkılsa gene çıkmazdım... aslı: ayyy gel ablam sen bi çaresine bakcaz... vsp: abla napcam ben ya... hazel: sıkma canınıya ne var bunda altı üstü bi sınav kazanamazsan tüm apartman yıkılcak ve bizde bu kış günlerinde sokaklarda kalcaz. tabi davşanlarda soğuktan.... semih: helal sana ya moral manyağı yaptın kızı...merak etme abim biz sana yardım edeceğiz...her iki kişi bi ders çalıştırsa tamamdır zaten vsp: ama abi ben hangi birini kafamda tutayım ahmet: U 404 veriyimmi...yapıştırırız SSF: ben şimdi sana bi yapıştırcam astronot olmadan yıldızları gören ilk insan olacaksın... ahmet: SSF: ben türkçe çalıştırırım venüs princes: bende yardım ederim semih: hah tamam işte hadi nasılsa bir haftamız var...hadi bakiyim abicim göreyim seni... bunun üzerine ssf ve venüs princess türkçe çalıştırmak üzere VSP yi evlerine götürürler. vsp artık uzun bir kamp dönemine alınmıştır... vsp: ya başaramazsam... 
ssf: (elinde bir cetvelle görülür) başaracaksın...başarmalısın!!! vsp: (çayından bir yudum alır) ayyy acı bu çay... venüs princess: acı yok vsp...acı yookkk!!! vsp: ay boks maçınamı çıkıyorum ya... 
ssf: söyle bakalım Manas DEstanı nedir vsp: söylüyorum SSF: yanlış 0 vsp: 
venüs princess: söyle bakalım... vsp: neyii... venüs princes: yanıltma sorusuydu canım ortada soru falan yok 0 vsp: ssf: offf sanırım işimiz baya zor olcak.... venüs princess: (fısıldıyarak) keşke onlara Türkçe adına hiçbirşey bilmediğimizi söyleyebilsek... ssf: tamamda niye atladık ozaman çalıştıralım diye venüs princes: ben sen bişey biliyorsun diye atladım ssf: bende nasılsa bilen biri çıkar diye şettridim... vsp: siz ne konuşuyonuz öyle fısır fısır... 
ssf- venüs prnices: yok bişeyyy.. 
vsp: offffffff 
semih: eee nasıl gidiyor... vsp: daha başlamadık....mmmmmmmm ssf ve venüs princess vspnin ağzını kapatırlar... ssf: süper gidiyo maşallah zehir zehir.... venüs princess: hatta bi ara artık biz sormadan cevapları söylüyodu.... semih: hay maşallah...
yine kısa bir bölüm oldu biliyrum ama merak etmeyn 2 bölüm önceki kişileri dahsil edicem ve çok daha uzun bir bölümü sizlerle paylaşacağım ayrıca size bir müjdem daha var. bugünden itibaren 2 gün daha izin aldım. yani gene 4 gün boyunca birlikteyiz. apartman fragmanını hazırlamayı bile düşünüyorum şimdilik bunla idare edin asıl bölümü yarın yazarım... Semih: gittim bi otele yerleştim. kafamı dinlemek istedim sonra biri beni aradı. pelin: kim... semih in telefonu çalar semih: alo... --: alo abi... semih: he canım --: abi sensin demi... semih: evet --: hah tamam....bana bak hemen o apartmana dönüyorsun yoksa aslı abla ölür (Arkadan bi ses) : kimi öldürüyon lan sen azına ot tıkarım ben adamın --: abla durya offff....abi ...bak valla diyom ... semih: tamam funyy'cim gelirim siz isteyin yeter funnylife: yupppiiiii...bi dakka ya ben olduğumu nerden anladın abi... semih: numaranı gizlemeyi unutmuşsun canım benim... funnylife: semih: ahanda böyle oldu pelin: şu otelde yanlızmı kaldın... semih: sence.... pelin: yapmışsındır sen bişeyler semih: valla yapmadım... pelin: yakana bakayım...ruj izi yok... semih: o ruj kullanmazki... hasssss............. pelin: abla merdaneni bi vercenmi... 
aslı: al tatlım... pelin: LAAAAAAANNNNNNNNN!!!!!!!!!! pelin semihi halı niyetine çırparken birden içeri bir postacı girmişti. apartman yöneticisi olan hazele bir zarf bıraktı ve gitti. herkes hazelin başında toplandı. ahmet: ee okusana hazel: adres venüs forum apartmanı gönderen..... aslı: lan içini açıp okusana...!!! hazel: haaa pardon... anaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa hazel bayılmıştı. pelin semihi çırpmayı bırakıp mektubu aldı. semih: sevgilim sende bayılsana ben seni tutarım...direk kollarıma gel... pelin: off susya...battık.... aslı: noldu... pelin: ablaya apartmanımız tehlikede.... aslı: noldu kızım yolmu geçecekmiş pelin: yok daha fena... aslı: söyle.. pelin: söyleyemem aslı: niye... pelin: diğer bölümde.... aslı: hımmm...şu merdaneyi versene... pelin: al abla... Lord Kunzite: AAAAAAAAAAHHHHHHHHHHHHHHHHHHHH!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
O günden bir kaç gün sonra.... bilinmeyen üye: işte bu ya sonunda kurtulduk... b.ü 2 : evet ya bugünü bayram ilan ediyorum.. b.ü 3: timsah yürüyüşü yapalımmı... bilinmeyen üye: yapak hadi... 
bilinmeyen üyeler semihin gidişini coşkuyla kutluyorlardı hatta işi apartıp timsah yürüyüşü bile yapmaya kalkmışlardı. yerde debelenerek bir tur atan bilinmeyen üyeler timsah yürüyüşünden çok keyif alıyorlardı. birden öndeki durdu b.ü 2: olm hadisene daha sokağıda turlıycaz... 
b .ü: gidemiyorum önümde bişey var 
b ü 3 : ne var b.ü.: siyah bi çift ayakkabı...Allah için parıl parılda parlıyolar. b ü 2: başka ne var... baştaki bilnmeyen üye yavaş yavaş yukarıya doğru bakmaya başladı. kafasını kaldırdıkça içinde bir korku seziyordu. ve sonunda önündeki kişiyle göz göze geldi. arkasında da tüm apartman sakinleri vardı. b . ü: anaaa bu ne laaaaa bü 2 : ne gördün lan... b.ü.: sen gtmedinmi ya ... Semih güneş gözlüklerini çıkardı. sinsi bir gülümseme ile bilinmeyen üyelere doğru eğildi semih: hayırdır neyi kutluyoruz... b.ü: senin gitmeni... semih: hahahaha.... malesef be güzelim boşuna seviniyorsunuz yanlış anons... b.ü 1-2-3: hobaaaa semih : (doğrularak) ahmet bunları bekçi arkadaşımızla tanıştır akşam yemeğine ona misafir olsunlar ahmet: hemen abi... ahmet üyelerin enselerinden tuttuğu gibi götürmüştü... pelin: eee sen 3 gündür nerdeydin... semih: anlatayım... Bir düşünce bulutu oluşur.... (Devamı Misafirler Gittikten sonra)...
Apartmanda yep yeni bir gün bitiyordu. güneş dağların arkasından yavaş yavaş veda ediyordu ve yerini gecenin hakimi aya bırakıyordu. semih odasından yavaşça çıktı. ses çıkartmamaya özen gösteriyordu. tam salondan geçtiği sırada elinde bir paket cips ve diğer elindede bir pardak kolayla ahmeti gördü. ahmet: abi. hayırdır nereye... semih biraz tedirgin oldu gülerek semih: biraz hava alacağım ahmetim ahmet: abi bende geliyim istersen semih: yok ahmetim biraz yanlız kalmam lazım... ahmet: tamam abi sen bilirsinde o sırt çantasını ne yapacaksın semih ahmetin ensesini kavradı. bir abi edasıyla gülümsedi. semih: abilere herşey sorulmaz. mutlaka mantıklı birşey için hareket ederler. ahmet: (gülerek)anlıyorum abi kusura bakma... semih: sorun değil ahmetim. semih kapıya doğru ilerledi. durdu. ahmete baktı. gidip ahmete sarılmıştı iyice şaşıran ahmet ne diyeceğini bilemiyordu. ahmet: abi..iyimisin... semih: ...iyiyim... semih bir süre sonra dairesinden çıktı. aşağıya indi. pelinin dairesinin yedek anahtarları ondaydı. pelin evdeki palıkları o yokken beslemesi için semihe anahtarlarını vermişti. yavaşça içeri girdi pelinin o saatlerde güzellik uykusuna yattığını biliyordu. sessizce içeri girdi. ve pelinin melek gibi yüzüne baktı. semih: aşkım. daha ne kadar bu yalan dünyada senin yanında kalırım bilemiyorum. seni daha ne kadar kandırırm bilemiyorum. ve kendimi daha ne kadar kandırabilirim onu hiçmi hiç bilmiyorum. ama bildiğim tek şey var sen benden daha iyilerine layıksın. umarım seni gerçekten mutlu edecek kişiyi bulursun...seni seviyorum... semih sevgilisini uyandırmadan yavaşça alnından öptü ve anahtarları masaya bırakıp ordan ayrıldı. giderken hazeli , goldu , irmayı görmüştü hepsine iyi akşamlar dileyerek çıkışa doğru gitti. sırt çantasını sırtına geçirdi. tam ana kapıdan çıkmıştıki arkasından bir ses duydu. aslı: gidiyorsun... semih: ... abla... aslı: neden ... semih: gittiğimide nerden çıkardın sadece yürüyüş... aslı: hıhh... seni senden daha iyi tanıyorum. gözlerindeki hüzünden ne düşündüğünü anlarım. semih: (aslıya döndü) tamam... (kollarını iki yana açtı) beni yakaladın...ama sakın ikna için uğraşma. aslı: (gülümseyerek) dedimya seni senden iyi tanırım. inadın tuttumu kimseyi takmazsın. seni ikna edemem. ama en azından nereye gittiğini söyle. semih: bilmiyorum sadece gitmek istiyorum. aslı: ...anlıyorum semih: hoşçakal abla seni tanımak çok güzeldi... semih arkasını döndü. aslı titrek bir sesle seslendi aslı: semih!! gitme!! semih: (aslı ablasına döndü) gitmeliyim abla..artık yoruldum...gerçekten...hemde çok yoruldum... aslı: ablam...!!! birbirlerine sarılmışlardı. aslı ablası kardeşi hatta abisi gibi gördüğü semihi belkide son kez bağrına basmıştı. ağlıyordu. semihinde gözleri dolmuştu. semih: apartmandakiler kıllanmadan gitsem iyi olur. aslı: onlar ne diyeceğim ben bana seni sorduklarında semih abimiz nerde dediklerinde ne diyeceğim... semih: ...(elini kalbine götürür) onlar benim için daima burda olacaklar. onlara gerçeği söyle her gün gelmemi beklemektense gerçeği bilsinler... aslı: peki o kız...o kız ne olacak... semih: ... boşver abla...kendine iyi bak. ... aslı: sende kuzum.... Semih arkasına dönüp yürümeye başlamıştı. gözlerinden akan yaşlar yüreğine inen balyoz darbeleriydi sanki. Bir anda arkasında kardeşlerini , ablasını , ahmetini ve sevdiği kızı bırakıp bilinmeyene doğru yola çıkmıştı. o günden sonra semihten asla haber alınamadı...
Venüs Apartmanında bir güne daha başlanıyordu. Gün çok ilginç olaylara gebeydi ve henüz hiçkimsenin haberi yoktu. öğlen saatlerinde apartmanın önüne büyük bir limuzin park etmişti. içerden çıkan adam yetkili biriyle görüşmek istiyordu. --: alo semih abi. burda yetkili biriyle görüşmek isteyen biri var semih: tamam koçum geliyorum --: abi yok sen değil aslı ablaya ulaşamadımda onun nerde olduğunu soracaktım. semih: aslı: noldu hayırdır... --: iyi günler teyze aslı hanım efendiyi aramıştık ama aslı: ( 
) bi saniye.... gel lan buraya ben şimdi senin.... Aslı adamı güzelce tozunu almış paketleyip araca atmıştı. Sonra gelen notta aslı ablaya bir görücünün geleceği yazıyordu. başından aşağı kaynar sular dökülen aslı abla hemen eve gitmişti. Olağan üstü apartman toplantısı yapılmıştı. serena01: ne yapıcaz abla düşündüğün bişey varmı aslı: canım ne diyim böyle lank diye... annika: abla biz seni bırakmak istemiyoruz venusstarpower: evet ya böhüüü... haruka~: ya sizde maşallah hemen ağlama modundasınız annika: ya ama Aslı Ablanın Suçu Ne venüsstarpower: abla bizi bırakmaaa.... aslı: ay canlarım ... funnylife: abla kimin nesi bellimi aslı: ne biliyimya alejandro diye bi adam. funnylife: anaa Yabancı Damat... Jeane_L: abla dövelim ya... aslı: yok güzelim o adama öyle bir ders vercezki bırakın evlenmeyi bir kadına bile bakamaz hale gelecek. semih: senle evlendircez yani öylemi abla aslı: LAAAAAANNNNNNNNNN!!!!!!!!!!!! semih: hobaaaa venüs_princes: off semih abi ya senin bu esprilerin .... semih: eee... venüs_princes:aaa abi daha az önce uçtuydun...ne çabuk geldin... semih: gülücüktü kız o sende .... ahmet: aslında benim bir fikrim var tangel: ahmet eğer semih ayarında bir espiri yapacaksan şimdiden sus... ahmet: yok abla olayı benle semih abiye bırakın yiter... darchi: yiter neya ahmet: öyle sempati olsun diye... darchi: semih: ne zaman gelcek abla aslı: akşama... semih: tamammmm gül: sanırım artık alexjandro için üzülmemiz gerekiyor...ikisininde gözlerinde şeytanı gördüm. Akşam saatlerinde yabancı damat adayı gelmişti. girişte ilk olarak apartmanın muzur gençleri onu karşılamışlardı. Yarım yamalak Türkçesi vardı ... Neo Queen Serenity: hoşgeldiniiizzzz... Alexjandro: hoj bulduk... Neo Queen Serenity: hoj değil ayı hoş bulduk denir alexjandro: pardon? Neo Queen Serenity: yok bişey özcan: biz ayak bastı parası için burdayız... alexjandro: pardon ben ayağımı nereye basmak... özcan: offf gelde anlat...hemşerim ayak bastı parası işte anla adet adet!! alexjandro: hee tamam tamam...alın... gold: bu neya abd doları bu...dilenciye sadakamı veriyon Türk Tlsi yokmu alexjandro: okey okey...buyrun işte... gold: ver ver bune böyle bunla anca çorba içeriz... alexjandro: buyrun... ogün: futbol takımı kuruyoruz onada bi destek atsan... alexjandro: aaaa futbol...okeyyy.... ogün: olum takım kurcam dedimya bune bununla birer köfte ekmek yer geliriz. bunun kranponu var forması var deplesmanı var gece alemi var... hidenka_serenityyy: bende düğün için yeni kıyafet alcam...at banada bişeyler... alexjandro: ama...aaamaaa hidenka_serenityyy: aaa yoksa giremezsin öyle baştan su koydun alexjandro: ne... hidenka_serenityyy: yok bişey yok...alıyım...gıcırları... Tsukino-Usagi: böhüüüüü alexjandro: sana ne oldu Tsukino-Usagi: ya ben sevgilimden ayrıldım bana bi teselli ikramiyesi versene alexjandro: tabiki...de bu son param... Tsukino-Usagi: tamam ver üzerini sonra tamamlarsın... kısa bir soygundan sonra alexjandro apartmanın girişine kadar geldi. tam girecekken onu engelleyen bir ses daha duymuştu. ay savaşçısı büşra: kapı açılmıyo damat... alexjandro: bi omuz atsak ay savaşçısı büşra: heee demir kapıya omuz at hadi. artık kapıdan seni nasıl çıkartırız bilmem... alexjandro: heee...ne yapcaz... ay savaşçısı büşra: at bişeyler alexjandro: ne ama... ay savaşçısı büşra: yoksa açmayız... alexjandro arabanın anahtarlarını ay savaşçısı büşra ya verir...ve ilk kata gelir. BaLıMSuLTaN: oooo damat.... alexjandro: tamam tamam anladık... alexjandro evinin anahtarlarınıda BaLıMSuLTaN' a vermişti. BaLıMSuLTaN: heyt be helal sana aslanım benim...ama bu sadece benim gül: bende isterim sonuçta sana ev arkadaşımızı gelin vercez adet işte... alexjandro perişan bir halde çek defterini güle uzatmıştı. nerdeyse verecek hiçbirşeyi kalmamıştı. ve daire girişinde semihle ahmeti gördü... alexjandro: kardeşlerim gerçekten işiniz zor bu kızlarla... semih: çek aslanım elini nerden kardeş oluyoruz senle... ahmet: şimdi bişey derdimde alexjandro: ne... semih: yok bişey...sen müslümanmısın alexjandro: yooo ahmet: olmaaazzzz alexjandro: niye... semih: bizde gavura verecek kız yok alexjandro: tamam zaten niyetim vardı müslüman olurum... ahmet: peki ozaman herşeyi göze alıyorsun... alexjandro: evet herşeyi... semih: güzel... alexjandro: zaten bi askerliğiniz var bide istiklal marşını ezberleyince tamam... ahmet - semih: alexjandro: noldu semih: ama birşey daha var en önemlisi... alexjandro: nedir... ahmet: sence?? alexjandro: ıııı semih: dur bi ip ucu vereyim... (elindeki baltayı gösterir) alexjandro: kurban bayramı ahmet: yaklaştın... alexjandro: ıııı... ahmette elindeki satırı çıkartır... alexjandro: ıııı (ve alexjandro ne anlatmak istediklerini anlar) O günden sonra alexjandro dan haber alınamaz. aslı: naptınız lan çocuğa semih: önce nazlandı ama sonra kabul etti. aslı: eee semih: sonra....olum işareti koysana... Tamamdır.... Semih: http://www.bildirgec.org/imaj/moroccom/18yas80.gif aslı: AAAaaaaaaaAAAAAAaaaaaaaAAAAAAAAAAaaaaaaaAaAaAaAaAaAaAaAaAaAAAAAAaaaaaaaaaaa MANYAKLAR....
Hatırlatma: Artık apartman fanfiğme teşekür edip yorum yazanlar ilgili bölümde yer alacaklardır. Bİrde not: Pelin karakteri aşkım miçhiruyu temsil etmektedir. Apartmanda bir taşla iki kuş vurulmuştu. hem canavar sorunu çözülmüş hemde apartmanın yeni bir bekçi canavarı olmuştu. bir akşam ahmet ve semih aslı ablalarından gizlice apartmandan kaçma kararı almışlardı. normalde onların akşam 20:00 den sonra apartman bahçesi dışına çıkmaları aslı tarafından yasaklanmıştı. ama iki çapkına apartman dar geliyordu. ahmet: abi bekçiyi napcaz. semih: olum o en kolayı gel sen --: hayırdır gençler semih: bi çıkıp gelcez be abi. --: olmaz aslı ablanın kesin talimatı 19:00 dan sonra küçükler 20:00'den sonra sizin çıkmanız kesinlikle yasak. O sırada funnylife ve kang hoo önlerinden geçerler gayet neşeli bir şekilde funnylife: selaaammm kang hoo: ay nasıl yoruldumya bir dahakine önce diskoya gidelim canım semih: eee bune...!! --: 18:59'da çıktı onlar. ahmet: abi bi arkadaşa bakıp çıkcaz ya semih: yuh ahmet: yerse.... --: üzgünüm hadi evinize... semih: ya abi ben 24 yaşında adamım bu daha 20 bile değil bari bırak ben gidiyim ahmet: abi satıcısın ya semih: sus lan sen gelmiyon diye benim suçum ne helenaya senden selam söylerim zuhahaha --: hadi canım hadi evinize... semih: abi Gabrielin fino köpeğini ayarlarım sana söz... --: harbimi lan 
semih: valla abi fino senin köpeğin olsun ki zaten kendisi köpek... --: ııı....yok lan olmaz defolun gidin ısırtmayın kendinizi bana ahmet: abi bişey sorcam sen bizi ısırırsan ısırdığın kişi de senin gibi oluyomu --: istersen deniyelim gel bakıyım... ahmet: ben en iyisi gidiyim... semih: of abla ya ben sana bunun hesabını sormazmıyım çapkınlık mesleğine taş koyuyorsun. offff pelin: semih... semih: efenim canım pelin: seninle biraz görüşsek... semih: tabiki canım... birlikte bahçedeki oturakların oraya giderler. pelin: semih artık sana katlanamıyorum hem beni seviyorsun hemde sürekli çapkınlık peşindesin semih: ıııı pelin: sus cevap vermek için kendini zorlama... seni çok sevmiştim semih hatta hayatımı paylaşabilecek bir erkek olduğuna bile inanmıştım ama sen her defasında beni yaraladın hemde gözümün içine baka baka semih: (titrek bir sesle) ama aşkım... pelin: sus dedim söylenecek söz artık kalmadı. sana bu hayatında başarılar diliyorum ben senin bildiğin kızlardan değilim beni poşete koyup buzluğa kaldırıp arkamdanda çapkınlık yapamazsın. hiç bir güç sana bu ayrıcalığı vermez. artık beni rahatsız etme ben gidiyorum Pelinin bu sözleri semihi darma dağın etmişti. ne söyleyeceğini bilemiyordu. birden gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. pelinde giderken göz yaşlarına engel olamamıştı. semihin ruhu bedeninden çekilmişti sanki et ve kemik yığını gibi hissediyordu kendini. dairesine nasıl çıktığını ve nasıl yatağına yattığını hatırlamıyordu. ertesi gün öğlen saatleri geçmesine rağmen semih kalkmamıştı. ahmet pek çok kez abisinin odasına gelmesine rağmen semih tepki vermemişti. durumdan iyice şüphelenen ahmet yardım için gül ve aslı ablasını çağırmıştı. olayı duyan bir kaç kişide semih abilerini merak ettikleri için yanına gelmişlerdi. aslı: kalkmadımı ahmet: yok abla ceset gibi yatıyor. gül: ne! ahmet: yani sadece nefes alıyor hareket yok haruka~: çok merak ediyorumya nesi var semih abimin irma: aslı: ben bi girip bakayım... aslı yavaşça odaya girmişti. semih perdeleri çekmiş zindan gibi karanlık odasında yatağına gömülmüş öylece yatıyordu. aslı ablası baş ucuna oturdu semihin saçlarını okşadı. aslı: ablacım...kuzum...neyin var semih: (homurtu şeklinde) bişeyim yok... aslı: bak saat 15:00 olmasına rağmen hala yataktasın ve perdelerin falan kapalı. normalde senin çoktan kalkmış bana gıcıklık için birşeyler düşünmen gerekiyordu. semih: gidin başımdan... aslı: tamam canım sıkkınsın belli sonra gene gelirim ben aslı odadan çıkmıştı. tangel: ne oldu aslı: var bi sıkıntısı ama ogün: acaba pelin ablayla falanmı kavga etti. ay savaşçısı büşra: olabilir oda yok meydanda tsukino usagi: ahmet sen dün gece onlaydın gördünmü anormal bişeyler... ahmet: valla en son pelin yengeyle konuşuyodu. venusstarpower: hah işte kesin kavga ettiler. aslı: darchi pelinin zile bas bakayım... darchi: tamam abla (zile basar) kimse yok abla... aslı: Alla Alla --: abla pelin yenge gece geç saatlerde toplanıp gitti. taksisini ben çağırdım hatta. aslı: offff.... venüs prenses: napıcaz ablaaa irma: ben eski semih abimi istiyorum yaaaa annika: abla taksi firmasından pelinin nereye gittiğini öğrenebiliriz. özcan: evet abla sonrada pelin ablayı bulur olayı tatlıya bağlamaya çalışırız. aslı: aferin size funnylife: semih abi için yaparız abla kang hoo: evet abla yaparız... aslı: o zaman gül sen funnylife , kang hoo , irma ve özcanla taksi durağına git. haruka~ darchi annika jeanne_l siz burda kalın semihte farklı bi durum olursa bize haber verin jeane_l: abla tamamda semih abi kendine kötü bişey yapmak isterse biz ona engel olamayızki. ahmet: evet abla abim kızınca ben bile ona engel olamayabilirim. tangel: merak etmeyin ben sizinle kalırım benim sözümü dinler. aslı: hay yaşa...hadin bakalım herkes iş başına Tüm apartman semih ve pelini barıştırma adına seferber olmuştu. gül ve ekibi taksi durağından dün gece pelini alan taksiciyi bulmuşlar ve yerinide öğrenmişlerdi. kırık dökük bir baraka evine bırakmıştı pelini taksici. indiler ve eve girdiler. kapısı bile kilitli değildi tam içeri girecekleri anda yaşlı bi teyze onlara engel oldu. --: kızım boşuna girmeyin evde kimse yok gül: teyze biz pelini aradık ama... --: onu gece yarısı hastaneye kaldırdılar... irma: AAAAA kang hoo: niye teyze... --: ilaç içerek intihar etmeye kalkmış. şu ilerdeki hastanede. hemen aynı taksiyle hastaneye gitmişlerdi pelin yoğun bakımda yatıyordu. doktora arkadaşları olduğunu söyleyen güle bir mektup verilmişti. funnylife: ne yazıyor abla gül: seni hep sevdim semih. beni aldatmana rağmen seni sevdim ve seni severek öleceğim irma: ayyyy dayanamıycam ya Yaklaşık 1-2 dakika sonra doktorlar koşuşturmaya başlamışlardı. bir terslik vardı. ve dakikalar sonra kara haberi alarak hastaneden çıkmışlardı. pelin aldığı ilaçlar nedeni ile şoka girmiş ve hayatını genç yaşta kaybetmişti. gül ve diğerleri bu haberi semihe nasıl veririz diye düşünüyorlardı. tüm apartman yas tutuyordu. ellerindeki notu semih ve ahmetin dairesindeki masaya koymuşlardı ve etrafında toplanmışlardı. hepsi ağlıyordu. akşam saatlerinde semih kalkmıştı. semih: içimde çok kötü bir his var...pelini aradım ama bir türlü açmadı. siz niye ağlıyorsunuz. hiçkimse semihin yüzüne bakamıyordu. tangel dayanamayıp semihe bir tokat atmıştı. tangel: aptal çocuk ne vardı kıza sahip çıksaydın. semih: AHH...pelin nerde.... semih titreyen elleriyle notu okumuştu. herkesin yüzüne teker teker baktı. kalbi param parça olmuştu. odasına geçti... aslı: ablacım... semih: yanlız kalmak istiyorum yasımı tek başıma tutacağım. semih odasına geçmişti. ağlıyordu. odasının balkonuna geçti. demir korkuluklara çıktı ve yıldızlara baktı. semih: sensiz cennette çürüyeceğime seninle cehennemde yanarım. kendini aşağıya bırakmıştı. ..... birden ahmetin sesiyle irkilmişti. kan ter içindeydi. ahmet: abi!!...abi iyimisin... semih: noluyo lan... ahmte: abi sayıklayıp duruyorsun kalk hadi çıkmıycazmı... semih: ne çıkması olum nerdeyiz lan!!! ahmet: abi saat 20:00 ye geliyo çıkıcaktık hani. kızlar bekliyor dışarda. semih kalkıp pencereden dışarı baktı. bir süre sonra funnylife ve kang hoo kolkola bahçeden içeri girmişlerdi. semih anlamıştı herşeyi... ahmet : gidiyomuyuz abi. semih: ne gitmesi olum otur yerine ya... ahmet : nereye abi! semih hışımla pelinin dairesine gitmişti kapısını kırarcasına çalıyordu. karşısına pelin çıkmıştı ve ona sıkı sıkı sarılmıştı. kulağına onu sevdiğini söylüyordu. pelin: ayyy aşkım...bende seninle konuşmaya gelecektim... semih: yaptığım tüm eşşeklikler için özür dilerim...artık sadece sana karşı cins gözüyle bakacağım sen benim herşeyimsin pelin: canım benim... 
Herkes büyük bir hışımla prety vampire'in dairesine inmişti. kapıyı kırarak içeri daldılar....aslı abla elindeki baltayı hışımla sallıyordu aslı: nolduuu pretty vampire: bişey yokya eğer canavar beni kaçırırsa diye nefesimi açıyorum. bu sayede heran bağırmaya hazır olacağım. aslı: semih: öylemi.... prety vampire: yok abi daha sabah... semih: biraz dışarı çıkarmısınız... tüm ahali dışarı çıkmıştı bir süre sonra semihte ellerini çırparak dışarı çıkmıştı. funnylife: abi ne oldu... kang hoo: semih abim güzelce öğüt vermiştir eminim dimi abi. 
semih: evet canım hiç şüphen olmasın. içerde ise prety vampire elleri ve ayakları sandalyeye bağlı şekilde oturtulmuştu. ağzıda bir paçavra ile bağlanmıştı. Hala büyük bir canavar sorunu ikide kayıp apartman sakini vardı. artık büyüklerin işe ele atmaları gerekiyordu. aslı: şimdi üç gruba ayrılacağız ben semih ve ahmet grup liderleri olucak. ayrılıp bizimkileri arıycaz. herkes hazırdı tam aramaya başlanılacağı vakit canavar koşarak aslı ablaya doğru gelmiş ve herkesin şaşkın bakışları arasında korkuyla aslıya sarılmıştı. aslı: anam noluyo lan.... --: abla kulun köpeğin olayımya kurtar beni bunlardan aslı: noldu kuzum... --: abla bunlar bana manikür pedikür yaptılar. kaşlarınıda alalım diye cımbızla tüm kıllarımı kopardılar. ya benim kaşlarım nerde başlıyo nerde bitiyo ben bile bilmiyorum abla kurtar beniii.... semih: ayamıza kadar geldi öldürün! ahmet: abi şişleyelimmi. semih: yok lan bu sefer değişik bişey deniycem. önce çarmaha gercem sonra derisini yüzcem. ahmet: bumu yeni abi. semih: ama çarmaha baş aşağı gerçircem ahmet: süpersin abi... aslı: usun lan!! bir süre sonra minako chan ve sultan ellerinde birer makyaj çantası ile geliyorlardı. --: abla geliyorlar kurtar beni. sultan: ya nereye gittin iki saattir seni arıyoruz... --: imdaaattt... minako chan: gel gel hadi daha kaşlarını alamadım. aslı: lan nasıl yaptınızda garibi bu hale getirdiniz. minako chan: abla canımız sıkıldı. birbirimize bakıyoduk. sonra ben canavara dişlerin sapsarı dedim oda bana nasıl beyazlatabilirim dedi. sultan: bizde hazır dişten başlamışken ne var ne yoksa 10.000 bakımına sokalım dedik. aslı: hay maşallah...neyse iş çözüldü en azından jeane dark: af edersin sayın canavar bişey soracağım apartman radyosundan geliyorumda. acaba neden böyle bir kaçırma planı yaptınız. --: ben yanlız yaşıyorum sadece biraz arkadaşım olsun istedim... jeane dark: hımmm Princess Serenty: ay yazık ya.... tangel: evet ya canım yanlızlık zor tabi. Princess Serenty: aslı abla onuda alsak olmazmı...bodrumda falan yaşar... aslı: bilmemki...yöneticiye bi sormak lazım... hazel: hımmm aslında kanuna göre apartmanda evcil hayvan beslemek yasak semih: hangi kanunmuş bu hazel: ne biliyim abi heralde böyle bir kanun vardır diye .... --: tamamda ben evcil değilimki... gold: abla bizde kalsın biz ona bakarız.... venusstarpower: abla bizde kalssıınn hem davşanlarıma arkadaş olur... --: davşanmı bayılırım. yahnimi kızartmamı venüsstarpower: azını yüzünü kırarım haaa 
semih: bi dakika ya ben buldum... athena: eşli piştiyemi alcanız abi... venüs princes: abi sizin eve alıcam deme yoksa alemci olur hayvan.
hotaru usagi: olmazki bi kere pelin abla razı olmaz... haruka: pelin ablamı...bidakka semih abiyle pelin abla aynı evdemi... dolunay surat: aaaaAAAAaaaa yok artık canım büyük skandal... athena: soralımmı... hotaru usagi: bencede soralımya... hazel: durun ben sorayım...abii... semih: efendim canım hazel: sizin evde sadece sen ve ahmet abi kalıyorsunuz dimi... semih: evet canım hazel: pelin abla nerde kalıyor... semih: aaa sormamış sayıyorum. pelin ablanız ayrı evde kalıyor jasmine: abi biz sandıkki aynı evde.... semih: olurmu öyle şey...zaten eve zor sığıyoruz bide pelinimi alcaz... jeane_L: gül: o nedemek semih. kaç kişisinizki evde... semih: 4 hollandalı, 2 fransız, 3 ingiliz. gül: pelin bunu biliyormu semih: yok canım nerden bilcek. gül: çok kötüsün ya utanmadan anlatıyorsun bide. semih: ya utanıyorum öyle deme çok utanıyorum hepsiyle ayrı ayrı ilgilenemiyorum birazınıda ahmete veriyorum darchi: ayyy abi tamam susya iyice batıyorsun irma: bizde seni abi bildikya nasıl bir abisin yaşından başından utan. semih: ne diyonuz ya kolaymı o kadar yavru köpekle uğraşmak... irma - darchi - gül: ogün: ee abla ne yapıcaz... semih: koçum sen bekçilik yaparmısın. --: yaparım abi büyük amcam bekçi köpeğiydi. semih: peki klübede yaşayabilirmisin. --: yaşamazmıyım abi dayım çiftlik köpeğiydi benim alışığım semih: peki erkeklerden hoşlanırmısın --: hoşlanmazmıyım abi benim küçük dayım.... hadi lan ordan!!!!!! tsukino usagi: maşallah ailede baya kalabalıkmış... özcan: nerde aile şuan --: orta çağda öldü hepsi bi erkek ben kaldım... annika: hiç kızyokmuydu --: son kız insan olmaya karar verdi. duyduğuma göre şuan türkiyenin en meşhur hayvan hakları koruyucusuymuş... semih: tamam tamam bu kadarı yeterli. millet bu arkadaşa apartman bahçesinin girişinde bir klübe yapacağız. bizim bekçi canavarımız olcak.. --: abi Allah razı olsun Allah ne muradın varsa versin. Allah yanından esmeri sarışını eksik etmesin... pelin: ne diyon lan sen kabak gibi oyarım seni... semih: sevgilim bi susya azından bal damlıyor konuş koçum sen hay azını öpeyim... aslı: burdamı öpcen isterseniz klübeye geçin... semih:
Not: bundan sonra teşekür eden ve yorum yapan arkadaşlar içinde başvuru yapmamış olanlar konuk oyuncu olarak dahil edileceklerdir... Sultanın, kurt adam sokak köpeği kırması bir yaratık tarafından kaçırılmasından sonra bütün apartman kırmızı alarma geçmişti. ilk gün aramalarında hiçbir sonuç elde edilememişti. sadece sultana ait bir not bulunmuştu. akşam saatlerinde aslı ablaların evinde toplanmışlardı. durum değerlendirmesi yapılıyordu. aslı: şimdi düşünün bakalım siz bu yaratığın yerinde olsaydınız ne yapardınız empati kuralım darchi: valla o tiple ben kesin intihar ederdim aslı: venüsstarpower: offf ya gitti sultan abla... venüs prenses: ne yapıcaz ya ya bulamazsak... gül: canlarım sakin olun. hadi biraz uyumaya çalışın. geçin benim odaya rol tanrısı: ya gül abla sende bizle gel korkuyoruz... gül: tamam canım geliyim bende... luna_p: ayyy canlarım ya nasıl korktular. ne yapıcaz abla. aslı: valla bilmiyorum semihle ahmeti bi buluyumda bişeyler düşünürüz zaten onlarda bişeyler düşünmüşlerdir. luna_p: sahi onlar nerde aslı: küçük odaya geçtiler bi bak bakayım... luna_p küçük odaya gitti ve kapıyı açtı. semih ve ahmet bir masaya oturmuşlar kağıt oynuyorlardı. semih: at sana olum!! ahmet: hobaaa pişti.... semih: azını yüzünü kırarım haaa ahmet: abi ne olduya semih: lan karo yediyle sinek yedili pişti olurmu hıyar... ahmet: tüh be yemedi... luna_p hiçbirşey demeden kapıyı kapatıp aslının yanına gitmişti. aslı: ne oldu bulmuşlarmı bişey luna_p: sorma abla harıl harıl düşünüyolar. yani nasıl paralıyorlar kendilerini anlatamam... 
aslı: lan kağıt oynuyolar demi... şimdi ben yediriyim o kağıtları onlara görsünler.... kang hoo: dur abla ! aslı: noldu kız kang hoo: bak (telefonunu gösterir) aslı: aa güzelmiş. dokunmatik ekranmı büluuutut varmı kang hoo: ay abla ya sultan arıyor sanırım telefonuyla bize nerde olduğuna dair ip ucu vericek. aslı: aç bakalım kang hoo telefonu açmıştı. ama sadece cızırtı geliyordu. hiçbirşey anlaşılmıyordu. jeanne_L: hımm... sultan bize şifreli bişeylermi söylüyor acaba hazel: ama hakkaten güzel şifreli konuşuyor tebrik etmek lazım... bir süre sonra apartmanın yeni sakinlerinden Princess Serenty koşarak gelmişti. Princess Serenty : yetişin yetişin!!! semih: noldu abim... Princess Serenty : aynı yaratık minako chanıda kaçırdı... ahmet: anaaa.... Princess Serenty : ya çok korktumm semih: tam olarak ne zaman oldu Princess Serenty : 5 dakka önce abi. ahmet: Alla Alla biz niye duymadık ya aslı: siz o ara piştiye dönüyodunuz ahmet: okeye dönüdunuz denir abla aslı: laaaaannnnnn peruru: abla gidelim öldürelim şu hayvanı ya bacaklarını ayıralım birbirinden beynine elektirik verelim haruka~: peruru sakin ol canım tsukino usagi: bu kaçırılan 2. kişi oldu ya ne yapmaya çalışıyor bu hayvan semih: okeye dörtlü topluyodur zuhahaha ahmet: helal abi... funnylife: abla böyle oturarak bi yere varamayız birazda ayakta düşünsek aslı: şimdi herkes uyusun yarın erkenden sultanla nenayı aramaya koyulcaz. aysavaşçısı büşra: ya çok geç olursa semih: (kafasına bir şaplak vurur) ne kadar güzel moral veriyorsun aysavaşçısı büşra: ya ne vuruyon ablaaaaa aslı: ne oldu kuzum aysavaşçısı: 
bu bana vurdu aslı: lan ikinizde yettiniz ama bu gece siz nöbet tutcanız lan geçin balkona yallah... semih: ahmet tavlayı getir ahmet: tamam abi... gece boyu kimsenin gözüne uyku girmemişti hepside ikişer saatlik uykularla duruyorlardı. uykulu gözlerle balkona doğru geldiler... aslı: ay kuzularımya bütün gün uyumadılar canım şu tepsiyi götürüver rol tanrısı: tamam abla rol tanrısı kahvaltı tepsisini alıp balkona gidiyordu. ahmet ve semih sırt sırta verip uyuyakalmışlardı. kapı gıcırtısına uyandılar rol tanrısı: heralde yeni uyudunuz abi. semih: he ya 8 saattir uyuyoz... ahmet: ne uyumuşuz beee... pretty vvampire: AAaaaAAAAaaaaAAAAA semih: o nasıl bağırmadırya.... aslı: koşun laaannnn.....
Not: Arkadaşlar bundan sonra bu hikayede yanlızca teşekür etmiş yada yorum yazmış kişilerin isimleri geçicek başvuru düşürme olmayacak diğer bölümlerde artık teşekür eden yada yorum yazanlara yer vericem diğerleride geldiklerinde yorum yazmış yada teşekür etmişlerse dahil edilecekler. şuan kimlerin takip ettiğini öğrenmek için az kişiye yer verdim bundan sonra kesin bir takip oranı elde edeceğim iyi okumalar... Bayramlaşma merasimi bitmiş artık tekrar yarışma olayına girilmişti. fakat birden ortalık minako chanın çığlıklarıyla yankılandı... minako chan: olamaaaazzzzz herkes koşarak yanına gelmişti. semih: abim noldu minako chan: ya offf ya tırnağımı kırdım semih: 
bende şimdi kafanı kırayımda gör gel buraya.... ahmet: abi dur ya ... acıdımı nena gel bi bakayım minako chan: ay çok acıyor ya... ahmet: nasıl kırıldı minako chan: bilmiyorum yaşıycakmıyım... ahmet: büyük ihtimal tam o anda bir çığlıkta darchiden gelmişti gene tüm ahali onun yanına koşmuştu. darchi: 
yaaaaaaa aslı: noldu ablam... darchi: yaaa death note bitti... aslı: üzülme canım marketten alırız gel. nekadarlık şey o dediğin darchi: semih: anime abla o son bölümünü izledim diyo... aslı: vadaaaaaa tam o anda bir çığlık daha duyulmuştu. ahmet: noluyo ya üçlümü çekiyonuz anlamadım. semih: amaaan koşmuyorum ya ...gel pelincim biz şöyle biraz yürüyelim --: ay manyakmısın be bıraksana ben pelin değilim semih: aaa pardonya sen kimsin hayret bişey...dur bakiyim sende güzelmişsin arasana beni. pelin: 
semih: anaaaa yıldızlara baaakkkk o anda çığlık balımsultandan geliyordu... sultan: yaaa imdaaattt kimse yokmuuuu sultana bir yaratık saldırıyordu. ne üdü belirsiz bir varlıktı. sultan elinde bir sandalye ile bu yaratığın kendisine yaklaşmasını engellemeye çalışıyordu. sultan: git başımdan yaaa giiiitttt... --: ablacım ben bahçevanım bak yaratık arkanda... sultan: ay özür dilerim...gözlerimi kapattım korkudan ...ya git yaaaa imdaaattttt... gül: sultan... sultan: hah ya abla yardım et banaaaa gül: ya inanamıyorum bende yarım saattir o sandalyeyi arıyorum ver canım ya o öyle bayrak gibi tutulmaz oturulur buna... gül bir hışımla sandalyeyi alır ve gider... sultan: 
... laru: bulmuşsun... gül: evet ya sultandaymış... laru: aaa napıyormuş gül: yeşil gözlü uzun dişli tüğ yumağı gibi iri pençeleri olan bir yaratıktan korunmak için kullanıyormuş... Derin bir sessizlik.... Tüm Ahali: Tüm kızlar aslı ablalarına sığınmışlardı herkes çok korkuyordu. aslı: lan hadi kızları anladıkta sen neden bana sarılıyorsun ahmet: ne biliyim abla sürü psikolojisi. aslı: de get lan... pelin: aşkım yaa çok korkuyorum semih: korkma güzelim evlencez tamam ah canım benim... pelin: semih: meydey meydey irtifa kazanıyoruz... aslı: tamam şimdi beni dinleyin bakayım... kızlar siz şöyle ayrılın bir arada durun siz şimdi bizim eve gitceniz erkeklerde soluma geçsin sizde sultanı kurtaracaksınız ... sağa kızlar geçmişti ama solda hiçkimse yoktu... aslı: hay maşallah erkeklere bak...NERDESİNİZ LAAAAAANNNNNN istemeye istemeyede olsa erkekler aslı ablalarının sollarına geçmişlerdi. aslı yüzünü rambo gibi boyadı. yanına çivili , elektirikli ve patlayıcı terliklerini aldı. patlayıcı terlikleri yeni ürünüydü. kimyasal silah olarak kullanılabiliyordu. yapımı ise çok kolaydı. kendisi evde hiç zorlanmadan yapıyordu. önce 4 çorap üst üste giyiyor sonrada ayağına bir bot geçiriyordu. yaklaşık 1,5 ay kadar bu şekilde gezip çorapları terliklerinin içine koyuyordu. kokudan hiçkimse yanına yaklaşamıyordu. AAAAHHHHHHH aslı: eeşşşşoooolu eşşşeeekkkkkk!!!! (Yazar bir elini morarmış gözüne götürür) neyse bir süre sonra aslı abla önde erkekler arkada yavaş yavaş yaratığın ve sultanın son görüldüğü yere yaklaşıyorlardı. aslı: şşttt kıkırdamayın ahmet: kıkırdamıyoruz abla aslı: bu ses nerden geliyor. gama sennin: ayaklarımızdan abla. asla: sizi evlere yollayıp kızları yanıma alsaydım daha iyiymiş. semih: aha burda bişey var aslı: ney lan o sailortwilight: bu sultanın el yazısı semih: evet keşke bi köpeğimiz olsaydı koklatırdık sultanı bulurdu. brubaker: hakkaten ya nöbetçi pet shop vardır belki alıp gelsek. ogün: davşan olmazmı aslı: verin lan şunu not yazmış kız... yaratık beni kaçırdı nereye götürdüğünü sordum söylemedi gittimiğiz yerde net varsa siteden öm atarım yoksa hakkınızı helal edin yazıyor... semih: hay maşşallah bunu yazana kadar kurtulmaya çalışsa belki başarırdı aslı: bi not daha var semih: ne yazıyor aslı: kes sesini semih!!! semih: heeee he??
Venüs Forum Apartmanı Bayram Özel Apartman genelinde yapılan Daireler Yarışıyor yarışmasına Kurban bayramı münasebetiyle ara verilmişti. kurbanlıklar apartman bahçesine gelmiş bayramlıklar giyilmiş. erkekler bayram namazına gitmişlerdi. bayram telaşı en tatlı haliyle yaşanıyordu. Herkes arasında para toplamış ve bir öküze girmişlerdi. öküz bir zincirle apartmanın bahçesine bağlanmıştı apartmanın büyüğü olan Aslı abla elinde bıçaklarla öküze yaklaşıyordu ama ortada bir sorun vardı. Apartmanın hayvan severleri funnylife ve vsp kendilrini öküze bağlamışlardı ve kesilmesine izin vermiyeceklerini söylüyorlardı. funnlife: asla ona zarar veremiyceksiniz vsp: ya başka öküzmü kalmadı lütfen onu kesmeyin aslı: semih var ama onu kesemeyiz canlarım hadi gaçılın vsp: böhüüüü aslı: tamam kesmiycem hadi gelin bu tarafa bakın attım bıçaklarımı 
funnylife: sözmü... ahmet: hadi abla ya mangal hazır semih: evet ya ölüyoruz açlıktan vsp: Yaaaa!! aslı: siz onlara bakmayın canlarım hadi içeri gidin siz... makoto chan: eveeett şimdi baş başa kaldık öküz efendi. Bir kaç dakika içinde aslı abla öküzü islami şartlara uygun şekilde katletmiş ve mangallık bi kaç etide ahmet ve semihe vermişti. barbekü eşliğinde apartman sakinleri birbirleri ile bayramlaşıyorlardı. yoo rin: öpeyim abla... aslı: öp canım... (cebine 5 tl sıkıştırır) yoo rin: sağol ablam... minako chan: öpeyim ablam... aslı: ah canım (5 tl sıkıştırır) minako chan: canım ablam... ahmet: öpiyim abla aslı: öp tosunum...(5 tl verir) semih: öpiyim abla aslı: lan eşşek herif bu kaçıncı el öpüşün fark etmedim sanma 5. kez turluyorsun yürü git!! semih: aman abla ya öküzün parasını kurtarmaya çalışıyoruz ne var bunda keh keh keh... ahmet: abi hasılata ortağız unutma semih: tamam tamam... jeanne_l: bayramınız mübarek olsun canlarım venüs princes: sağol canım seninde usagi chan: kızlar bakın alisin kıyafeti ne kadar hoş değilmi.. galaxi savaşçısı: evet gerçekten 10 üzerinden 9 veririm jeanne_l: maşallah puanları bol keseden veriyorsun bugün. galakxi savaşçısı: ee bayram bugün.. brubaker: ee millet bu bayram gününde ortalığı karıştırmak adına birşeyler yapmıycakmıyız gama sennin: valla geçen gün semih abinin bize dediğini unutmadım ben sailortwilight: evet yaramazlık yaparsanız hepinizi apartmanın paratonel direği yaparım dedi. brubaker: aamaaann o herkese böyle diyor zaten daha bi icraatını göremedik... semih: içimden bi ses burda benden bahsedilor diyor. brubaker: evet evet senin ne kadar sözünün eri bir insan olduğun dan bahsediyoruduk semih usta valla bak http://forum.venus.gen.tr/upload/11/413047_8c460310.gif semih: iyi bakalım gama sennin: bru rengin attı sailortwilight: keh keh keh... ogün: bu ne vahşiilik avrupada böylemi güzelim shun kazami : diiimi ya avrupa bambaşka. ahmet: beyler ciğer alırmısınız pretty wampir: alıyım canım ogün: yani böyle hayvanları yemek çok çirgin bir davranış. bana biftek veririmisin teşekür ederim. shun kazami: (bonfilesinden bir ısırık alır) şahsen hayvanların böyle kızartılarak yenmesine çok karşıyım. prety wampire: kesinlikle dostum bende karşıyım. bende haşlanmalı... hazel: eee havuz partisi ne zaman usako: önce suyla dolduralımmıı zuhahah jasmine: güzel espiriydi. hazel: haha çok komik dimi... sailorMercuryAquaa: istersen 10. kara trablen yaptıralım simit istermisin atlarken lazım olur 
güneş savaşçısı: zeplin kiralayalım ama ordanda havuzu tutturamayabilirsin jasmine: boşver hazel için önemli olan yer küreyi tutturmak havuzu değil puhahaha hazel: böhüüüüüüüüüüüüüüüü balımsultan: bana şurdan bi parça verirmisin ahmet: burdanmı balımsultan: yok az sağa ahmet: burası balımsultan: biraz sola ahmet: buramı balımsultan: onun üstü.. makiko chan: bende boyunla ense kökü arasında kalan ve az pişmişle orta pişmişin arasında pişen etten almak istiyorum ahmet: dolunay surat: bende but alayım... ahmet: oldu paketmi istersin servismi tavukmu arkadaşım bu koca butu nasıl vereyim dolunay surat: yani bu istenenler sanki çokmu normal ahmet: ya ya ama...ama ... haruka: semih abi bişey duyduk doğrumu semih: hayır değil kim çıkartıyor böyle şeyleri oyuncak ayımla aramda bişey yok Haruka Chan Teneohu: ney... semih: ııı hani ayısına sarılıp uyuyor diye bişey çıkarmışlarya siz ne diycediniz Haruka Chan Teneohu: pelin diye bi kız varmış semih: şöyle söyleyeyim PELİN Türkiye'de en çok kullanılan 187. isim (... 185. bora, 186. meral, 187. pelin, 188. yalçın, 189. gülşah, ...). Ülkemizde yaklaşık her 841 kişiden birinin adı PELİN ve ismin yaygınlık oranı binde 1.19. PELİN adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 21-11-2010 14:31 itibariyle yaklaşık 88,091 kişinin isminin PELİN olduğu ve PELİN isimli kişi sayısının her yıl ortalama 1414 kişi arttığı tahmini yapılabilir. PELİN adının Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranı ise bir milyonda 2.85 civarında ve bu hesaba göre ABD'de yaklaşık 885 PELİN yaşadığı tahmin edilebilir. ABD'nin nüfus istatistikleri dikkate alındığında Amerikada PELİN sayısı her yıl 7 kişi artıyor. PELİN Türkiye'nin en yaygın 187. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 187. ad ise Wesley ismi. PELİN adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 185. Gene 186. Juan 187. Wesley 188. Lynne 189. Andrea isimleri de sayılabilir. "İsmiDidikle.com'dan alınmıştır" haruka: anladık abi... Haruka Chan Teneohu: biz ne sorcaktık haruka: ne biliyim ya... Neo_Queen_Serenity: minako chanım naber nasılsın (içinden) sanki çok lazımsın minako chan: iyidir güzelim senden nbr (içinden) sanane ya Neo_Queen_Serenity: bildiğin gibiyim ya (içinden) geber emi irma: oo saçlarını boyatmışsın (sanki dünyada başka dert kalmamış gibi jeanne dark: sende kestirmişsin (içinden) umrumdaydı sanki... sahil perisi: abla sence gerçekten samimilermi serena01: valla bilmiyorum şaştım kaldım makoto kino: iyi bayramlar herkese darçhi: sağol canım bak sana hediye aldım makoto kino: aa çok hoş ne güzel terlikler darçhi: hehe....sana layık değil ama makoto kino: o zaman niye veriyorsunki darçhi: makoto kino: şaka şaka luna_p: ne güzel bir bayram sabahı tangel: ooo uykucu kalkmış luna_p: aaa ne güzel etler hazır herşey hazır... gold: evet ne güzel...aa aslı abla ne yapıyor peruru: ne kadar garip.. tangel: artık el öptürmekten eli aşındı. ve çareyi buldu. 2 metre uzunluğunda bir tahta yaptı ve ucunada plastik bir el taktı. böylece istyene tahtayı uzatıyor laru: gerçekten harika bir zeka gül: yani yıllarca düşünsem aklıma gelmezdi. peruru: dahice gerçekten kang hoo: abi öpiyim semih: öp canım ssf: bende öpeyim... kang hoo: eee haşlık yokmu semih: ne haşlığı ya ssf: haşlık işte ya mırt mırtlığın alemi yok hadi sökül... semih: off tamam tamam alın bakalım... athena: selam semih: selam...da bu resmiyet biye haruka*: biz babanın adamlarıyız semih: hangi baba. hotaru usagi: noel baba olcak değilya büyük baba... semih: eee haruka*: bu bayramda harçlıklara %300 zam yaptı onu bildirelim dedik. athena: evet tahsil edip gideceğiz semih: %300 ? haruka*: evet semih: sizi baba yolladı hotaru usagi: evet bak orda babaaaa!!!! (babası karşıdan el sallar) : canım kızzıımmmm... semih: bi dakka beklermisiniz... (off kılıçlarım nerde ya) moon prenses: burda abi... semih: hah sağol canım...ne diyoduk...anaa nereye gittiniz ya...
Tüm yorumlar için teşekür ederim buyrun yeni bölüm 9. bölüm Günün ilk yarışmasında jeane_l venüs prences , aslı ve güle yenilmişlerdi. aslı ve gül bir üst tura çıkmanın vermiş olduğu coşkuyla birbirlerine sarılmışlardı. aslı: kazandık lan... gül: ay yavaş ya kemiklerim bütünleşti birbirleriyle
Sıradaki karşılaşma Brubaker - Gama_Sennin - Sailortwilight ve OGÜN - Shun Kazami - Prety vampire arasındaydı. bu iki daire sadece tek kale maç yapacaklardı. 5 gol atan direk üst tura çıkacaktı brubaker: şimdi gama sen kaleye geçiyosun sailortwilight sen defanstasın bende forvette gama sennin: oldu http://img93.imageshack.us/img93/7915/helpob1.gif brubaker: napıyon olm gama_sennin: ben hiç top oynamadım...bu direkler ne işe yarıyor brubaker - sailortwiliht: http://i322.photobucket.com/albums/nn407/SvensKim/Smileys/crazy.gif brubaker: tamam tamam herşey kontrolüm altında şimdi gama git o direklerin tam ortasında bekle topun o direkler arasından geçmesine izin verme ama.. gama sennin: tamamdır ogün: evet beyler hadi alıyoruz maçı. shun: tamam alalımda ben defans oynayamam ya orta alanla forvet arası oynasam prety wampir: şimdi girişirim haaa maç başlamıştı ama o sırada tamamen farklı alemlerde olan iki kişi vardı. apartman bahçesinin barakalarına oturmuş el ele birbirlerine bakıyorlardı. semih: beni nasıl buldun pelin: nereye gideceğini söylemiştin unuttunmu semih: aaa evet pelin: bide zamanında senden ayrılacağımı söylemiştim semih: evet doğru pelin: bana sana yolladığım resimleri verirmisin semih: hımmm bi saniye... semih cebinden mini bir resim albümü çıkarmıştı. semih: burda 50-60 tane falan kız resmi var bak işte sen 30'larda falansın alfabetik sıraya göre dizdiydim bak bak çekinme... pelin: pelin: ya sen nasıl bi erkeksin ya semih: sen nası bişeye baktıydın canım 
pelin: 
semih: ahhhh noluyoya... pelin: öküz gidiyorum ben semih: ya pelinim şaka yaptım valla lütfen ya pelin: git ya istemiyorum seni artık kalbimi kırdın semih: canım gel u 404 var yapıştırırız lütfen ya seni seviyorum aşkım. pelin: nasıl bi odunsun sen ya semih: suntalık pelin: semih: naz etmeya gel yürüyelim biraz pelin: bana dondurma ısmarla semih: ısmarlamammı dondurmaya boğarım yeterki iste O sırada maç sonuçlanmıştı brubaker ve takımı 4-0 geriye düşmüşlerdi brubaker hafif bi sakatlık geçirip kaleye geçmek zorunda kalmıştı. işte ne olduysa o andan itibaren olmuştu. hayatında ilk defa futbol oynayan gamasennin forvete geçip tam 5 gol atarak takımını üst tura taşımıştı. brubaker ve sailortwilight , gama yı sevinçten sırtlarında taşımışlardı. üst tura çıkmalarını güzel bir karpız sefası ile kutlamışlardı. shun: ya nasıl oldu bu ya ogün: olm biz sana demedikmi o adamı tut diye shun: hee tut dediniz bende nerde gördüysem tuttum indirdim 
prety: iyi nane yedin ogün: ben sana adamı tut derken markaj et dedim maşallah her indirdiğinde adam penaltı kazandı. senin yüzünden kaybettik gel lan buraya prety: shun: 
Sıradaki mücadele Athena - Haruka* - hotaru_usagi ve DarÇhi - Makoto Kino - Tangel arasındaydı. aslı: semih nerde lan gene ne nane yiyonuz ahmet: bişey yapmıyoz ya..valla. minako chan: ya o kız kim abi hande: bi müsade edermisin canım minako: sen müsade et ya ilk ben sordum hande: tamam sen sorma hakkını kullandın bende cevap alma hakkımı kullancam minako chan: hande: ahmet: durunya sakin olun tamam...
SEvgili Venüs Forum Apartmanı Fanfic okurları üzülerek duyurmak isterimki 5 arkadaşımızında başvurusu düşürülmüştür. Önceki mesajlarımda söylediğim 6 arkadaşımdan sadece biri bana ulaşarak bilgilendirmede bulundu. Geri kalan arkadaşlarımızdan hiçbirinden haber alamadım. Bu husustaki hassasiyetim herkesin malumudur. Ayrıca Hikayemi takip ettiklerini gerek yorum yaparak gerekse mesajlardaki Teşekür butonlarına basarak gösteren ve yanımda olduklarınıda manevi anlamda bana hissettiren arkadaşlarımın hepsine ayrı ayrı teşekür eder tüm fanficlerimdede o arkadaşlarımı yanımda görmek isterim. Yeni tespit ettiğim arkadaşlarımın isimleri aşağıdadır. Lütfen bana 4-5 gün içerisinde ulaşıp takip ettiklerini bildirebilirlermi. Eğer hiç bir haber alamazsam onlarında başvuruları düşürülecektir 1-kyo_kusanagi 2- Setsuna Pu 3-Galakxi Savaşçısı GÜncel başvuru Listesi... 1-MaKoto-cHan 2-OGÜN 3-Neo_Queen_Serenity 4-JEANNE D'ARC 5-irma 6-minako-chan 7-funnylife 8-yoo rin 9-Brubaker 10-__HaZeL__ 11-venusstarpower 12-Laru 13-usagididem 14-BaLıMSuLTaN 15-Gold 16-SailorVenus 17-dolunay_surat:D 18-SSF 19-kang hoo 20- LUNA_P 21-kyo_kusanagi 22-Setsuna Pu 23- makiko chan 24- güneş savaşçısı 25- HARUKA CHAN TENEOHU 26-Haruka~ 27-Gama_Sennin 28-~Athena~ 29-SailorTwilight 30- neptune 31-Shun Kazami 32- sahil_perisi 33-Pretty Vampire 34-Galakxi Savaşçısı 35- Serena01 36-aki 37-sailorMercuryAquaa 38- jasmine 39-Tangel 40-venus_princess 41-Jeane_L 42-Antony Ahmet 43-DarChi 44-Makoto Kino VE yeni bölüm Kaçıncı olduğunu unuttuğum Bölüm (8 miş) Apartmanı birden yarışma heyecanı sarmıştı. Daireler arasında müthiş bir çekişmeye sahne olacağa benziyordu. Bir süre sonra herkesin dairesine küçük broşürler yollanmıştı. Broşürlerde yarışmanın başlangıç tarihi, yarışılcak branşlar ve yarışmanın bitiş tarihi yazyordu. Daireler araındaki bu yarışmanın branşlarıda şu şekildeydi.. a) Yüzme yarışması b) Uzun atlama c) 100 Metre koşu d) Minyatür kale maç Bu 4 dalda her daire yarışıcaktı. ilk karşılaşma Jeane_L - venus princes ve usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı arasında yapılcaktı ama ortada bir sorun vardı. aslı: şimdimi döviyim yarışmadan sonramı jeane_l: ya ama biz 1 kişi eksiğiz gül: ya bizdede galaxi savaşçısı zaten bayadır meydanda yok venüs princes: o zaman eşitiz başarılar abla aslı: gıırrrr!!! gül: başarılar canım siz ona bakmayın jeane_l: ona DSİ baksın zuhahaha 
hazel: eveeettt şimdi her iki takımda yarışacağı kişileri seçsin. aslı: ben yarışcam jeanne_l: canım aslı ablayla ben baş ederim lütfen sen dur venüs princes: ya çok iyisin 
tam o anda jeanne_l venüs prencesi yavaşça itmişti jeanne_L: ah canım gönlün raızı olmadı dimi tamam madem istiyorsun aslıyla sen yarış venüs princes: hazel: eveet şimdi siz yüzme yarışmasında yarışacağınızı söylemişsiniz doğrumu aslı: yüzmemi hazel: evet bak burda öyle yazıyor. ha pardon deri yüzmeymiş. öyle bi branş yokki aslı: belki olur diye şeettiydim hazel: şeetme mümkünse. düzeltiyorum koşu yarışması yapıcaksınız venüs princes: başarılar abla aslı: azını yüzünü kırarım haaa... semih: venüs princes biraz avantaj ver 90 metre falan zuhahaha ahmet: evert venüs princes 90 metre geriden başla hatta çay falan iç keh kehkeh aslı: daş yokmu lan!! Hazel: hazır (silahını havaya kaldırır) 3-2-1 (ateş eder) BAŞLAAAA ---: aaaaaaAAAAAAAAAAAAA (GÜMMMMM!!!) hazel: o neydiya setsuna pu: sanırım biraz önce apartman boyacısını vurdun. hazel: üstüne çalı malı bişey örtün 
kyo ksunagi: böyle giderse yarışma bitene kadar biz katliyam yapmış oluruz Koşu yarışması başlamıştı. 100 metreyi ikiside ışık hızıyla koşuyorlardı. ve sonunda kazanan belli olmuştu. 100 metreyi ceylan gibi seke seke zorlanmadan koşan aslı yarışmanın galibi olmuştu. aslı: ts the eye of the tiger, its the thrill of the fight !!!! venüs princes: tüh ya... jeanne_L: üzülme canım ben intikamımızı alırım... hazel: eveett... şimdi ikinci yarışmacılar gelsin. gül: geldiik... hazel: siz yüzme yarışması yapıcaksınız doğrumu jeanne_l: evet doğru... hazel: (silahı havaya kaldırır) 3-2-1.... kyo ksunagi: bence tesisatçıyı vurucak setsuna pu: bence asistanını vurcak Hazel: (ateş eder) başlaaaaaaaa!!!!!!!!!! Yüzme yarışması başlarken bahçedeki radyodanda bir anons geçiyordu. hande: sevgili apartman sakinleri biraz önce aldığımız habere göre dünya atmosferindeki Türksat 1-A uydusu henüz bilinemeyen bir nedenden dolayı düşmüştür. olayda can ve mal kaybı olmazken uydunun iniş sistemlerindeki kurşun deliği kafaları karıştırmıştır. Yüzme yarışması bitmek üzereydi. jeane_l 'nin artık kollarında derman kalmamıştı. güç bela havuzun başına ulaşmıştı. gül etreflarda yoktu. jeane_l: kazandım kazandııımmmm gül: pardon! jeane_l: gül abla ? gül: canım nerde kaldınya ben geldim sonra 3 kez daha havuzun başına kadar yüzdüm geldim. çay demledim içtim çarşıda bi işim vardı onu hallettim sen daha yenimi geliyorsun. jeane_l: guluk guluk guluk aslı: anaa boğuldumu durun suni tenefüs yapayım Hazel :Günün kazananları Gül ve Aslı!! Bu arada esmer uzun siyah saçlı kahverengi gözlü genç bir hanım yavaşça apartman bahçesine girmişti. pelin: meraba ben semihi arıyordum ahmet: abi hanım efendi seni arıyor pelin: selam semih: selam
Bu bölümde bahsedilen yarışma benim dediğim yarışmadan farklıdır. 7. Bölüm Apartmanda günler gayet güzel ve neşeli şekilde geçiyordu. Bir sabah apartman koridorundan gelen bir ses herkesi uyandırmıştı. biri sanki apartmanı yıkarcasına duvara bişey çakıyordu. aslı: bırakın lan beni dövecem kıracam galaxi savaşçısı: aman abla sakin ol dur bakalım olay ne gül: ya noluyo ya ne bu gürültü Tüm apartman sakinleri aşağıya inmişlerdi. Apartmanın çiçeği burnunda yöneticisi hazel sağ kolu setsuna pu ya birşey çaktırıyordu. kyo ksunagi: tamam başkanım oldu hazel: hah tamam hakkaten oldu. setsuna pu: iniyimmi artık kyo kusunagi: atla sen ben tutarım setsuna pu: dur biraz daha çakayım semih: noluyo ya napıyonuz bu kadar kafamıza çakıyonuz resmen ahmet: petrol sondajımı kuruyonuz ya duvara hazel: susun be ... size bi duyuru asıyorum. aki: bakayım ben duyamıyorum neymiş o hazel: bir yarışma var daireler arasında semih - ahmet : anammmm!! aslı: yemek yarışması falanmı peruru: eğer yemek yarışmasıysa ve aslı abla varsa ben can sağlığım için çekiliyorum 
hazel: yok canım öyle değil aha burda yazıyo detaylar hadin gidek....hadisene setsuna... setsuna... setsuna pu: ya....ya şey... kyo kusunagi: nolduya setsuna pu: yeleğimin kolunuda duyuruyla birlikte duvara çakmışım hazel - kyo kusunagi: hazel: orda kal ozaman okuyamayanlara açıklama yaparsın yürü kyo... setsuna pu: yaaa Yarışma Daireler arasında yapılıyordu. ve geniş bir zamana yayılmıştı. her daire birbirleriyle çeşitli branşlarda yarışıyorlardı. Yarışma karşılaşmaları aşağıdaki gibi oluşturulmuştu ve kura sistemi ile belirlenmişti Daireler Yarışıyor Jeane_L - venus princes - USAGİ CHAN usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı Brubaker - Gama_Sennin - Sailortwilight OGÜN - Shun Kazami - Prety vampire Athena - Haruka* - hotaru_usagi DarÇhi - Makoto Kino - Tangel Serena01 * İrma - minako chan Luna_P - peruru - Gold Laru - kang hoo - SSF Neo_Queen_Serenity - JEANNE D'ARC - sahil perisi Lord Kunzite - Antony_Ahmet Makoto_chan - yoo rin - Hazel Haruka - Haruka Chan Teneohu Balumsultan - Makiko chan - dolunay_surat funnylife - venüsstarpower - usako - jasmine sailorMercuryAquaa - aki - güneş savaşçısı kyo ksunagi - setsuna pu (Arptman görevlisi) - SailorVenus (Bay) sailorVenus: aaa bize niye bay yazmışlar ya biz baymıyız semih: abim bay demek otomatikman bir üst tura çıkanlara denir şanslısınız yani sailorvenüs: heeeee ahmet: anaaa abi hazellerle yarışcaz semih: yoo rin: olamaz ya şansa bak semih abi ve ahmet abiyle yarışcaz makoto chan: bittik ya... jeanne_l: aslı ablalarla yarışcaz yeneriz ya aslı: bırakın beni ya bi bırakında bacaklarını kırıp eline vereyim gül: ay aslı dur ya off serana01: büşülerle yarışcaz ne güzel dimi minako chan: abla ne iyisi ya eğer yimek yapma yarışması varsa bittik. luna_p: ay canım benim teşekür ederim iltifat olarak alıyorum 
irma: yarışma konularını yazmamışlar ya hangi branşlarda yarışcaz. setsuna anlatsana semih: bırakın kızı ya o kendi halinde takılıyo orda zuhahaha setsuna pa: (elindeki çekice bakar) öylemiii... (ve semihe fırlatır) semih: ahmet: abi abi iyimisin semih: baba... babacım.... ahmet: abi gelya offff venusstarpower: acaba davşan yetiştiriciliği ile alakalı bir yarışmada varmıdır funyylife: keşke olsa usako: ya ben havuzda köpek balığı gösterisi yapmak istiyorum acaba izin verirlermi jasmine: köpek balığı hafif kaçmazmı oldu olcak balina koy gama sennin: ya beyler biz napcaz gerçekten zor bi kura çektik shun kazami: arkadaşlar işimiz çok zor ya brubaker: gama rakibimize korktuğumuzu belli etmememiz gerek sakin ol ogün: shun sakinleş bak onlarda bize bakıyorlar sailortwilight: bru ayakların niye titriyor madem brubaker: omu şey ııııı sıkıştımda ondan... prety vampire: ben bi lavaboya gideyim arkadaşlar ogün: lavabo orda değilki prety vampire: doğruya (tüh lan yırtamadık) venüs princes: ben belimde halka çevirebilirim. keşke öyle bişey olsa usagi chan: ohoo oda bişeymi ben 2 tane birden çeviririm aslı: lan ben hepinizi tırnağımda çeviririm gelin lan buraya gül - galaxi savaşçısı: ya dur yaaaa athena: vay be yeni gelenlerle yarışcaz haruka*: ama dikkat etmek lazım Tangel var hotaru usagi: sıkmayın canınızı ya ben nasıl kazanacağımızı biliyorum athena: nedir hotaru usagi: tangele rüşvet veririz, darçhiyi döveriz , makoto kinoyuda pişiririz makoto kino: pişirme ya benim yahnim daha güzeldir. darçhi: ya makoto saçmalama gel buraya. athena niye böyle yapıyonuz ya kardiş kardiş yarışsakya haruka*: yarışalım ama gene biz kazancaz zuhahah Tangel: makoto kino: ya niye bizde bişeyler yapabiliriz athena: biz kazanınca yaparsınız zuhaha Tangel : hotaru usagi: iyi dedinya hahah.. tangel abla sende bişeyler söylesene Tangel: http://guzelresim.net/resimleri-aslan-resimleri-1976-aslan-resimleri-1056.html (Bir kükreme duyulur)
6. bölüm Kendilerine misafirliğe gelen arkadaşlarına çok sevinen laru ve diğer ev sakinleri hemen izzeti ikrama başlamışlardı. Lakin aslı ablayı doyurmak artık ciddi bir kıtlığın habercisi olmaya başlamıştı. gül: aslı fazla yemedinmi sen aslı: sorma gülüm bu aralar hiç iştahım yok galakxi savaşçısı: Allahtan yok. 3 ekmeği 10 dakkadan daha kısa bir sürede tüketip üstüne bide 1 demlik çay içebilen ilk insansın abla. aslı: laaannnn!! galakxi savaşçısı: sustum! o sırada laru ve ev arkadaşları mutfakta kara kara düşünüyorlardı. ssf: buldum. ellerini ve ayaklarını bağlayıp kilere atalım zaten 100 yıllık yemek yedi daha sonra arkeologlar bulup çıkarır kang : ben ip bulurum laru: ay saçmalamayın buz dolabına bak ya bomboş kang: abla ne yapacağız ya yemeklerin bittiğini görünce ya bize göz dikerse ssf: laru: kızlaarrr!!! lütfen sakin olun hadi içeri giriyoruz... laru önce ssf ve kang da
Bölümler karışıktır ama hala eğlenceli keyfini çıkarın...
Bu bölümde rol alanlar SSF ve Venüs Princess (sırayla ikişer gruplar halinde bir önceki verdiğim isim listesindeki herkes dahil olcak... Tüm apartman sakinleri büyük şok içindeydiler. Apartmanın büyük toplantı salonunda toplandılar. kara kara düşünüyorlardı. gelen mektupta apartmanın avrupa standartlarında olabilmesi için bir sınava tabi tutulması gerektiği. ve en az 80 alması gerektiği yazıyordu. sınava apartmandan sadece bir kişi girecek ve oda rasgele yapılan bir kurra ile seçilecekti. Kurra belediyeden gelen bir memur tarafından teftiş edilecekti. semih: ya hiç uğralmayalım gelen memurun ağzıyla yüzünün yerlerini değiştireyim ben olay hallolsun...
SSF: saçmalama abi ya...adam devlet memuru. arkası sağlam... semih: benim arkamda sağlam ne var ahmet: öyle arka değil abi... semih: -: eveeett kurraya geçelim artık ne dersiniz... aslı: azını yüzünü kırayım derim gül: ay dur ya... herkes önüne gelen kavanozdan birer zarf çekmişti. tüm zarfların içinde 1 den 100 e kadar numaralar vardı. en yüksek numarayı çeken büyük sınava girecekti. herkes büyük bir heyecanla zarfları çekti. venüs princess: aman Allahım yaaaaa!!!!! 99 çektim --: gel bakem yamacıma... venüsstarpower: canım üzme canını mutlaka 100 çeken bir enayi çıkar... jasmine: canım seninki kaç venüsstarpower: 001 jasmine: kağıdı ters tutuyorsun... venüsstarpower: hehehe evet...ozaman..... venüsstarpower 100 numarıyı çekerek sınava girmeye hak kazanmıştı. diğer bir tabirle lanetlenmişti. sınav konuları. Türkçe,Hayat Bilgisi,Dilbilgisi,Edebiyat,Coğrafya,Tarih,Psikoloji,Sosyoloji,Felsefe,Biyoloji,Fizik,Kimya,Matematik,Geometri,Analatik Geometri,İngilizce,Astronomi,Elektro Fizik şeklindeydi... semih: hay maşallah...hepsinden 3er soru çıksa zaten öss gibi oluyor...abicim iyimisin... vsp: hotaru usagi: şoka girdi kız ya gül: valla ben olsam şoka girer dünya yıkılsa gene çıkmazdım... aslı: ayyy gel ablam sen bi çaresine bakcaz... vsp: abla napcam ben ya... hazel: sıkma canınıya ne var bunda altı üstü bi sınav kazanamazsan tüm apartman yıkılcak ve bizde bu kış günlerinde sokaklarda kalcaz. tabi davşanlarda soğuktan.... semih: helal sana ya moral manyağı yaptın kızı...merak etme abim biz sana yardım edeceğiz...her iki kişi bi ders çalıştırsa tamamdır zaten vsp: ama abi ben hangi birini kafamda tutayım ahmet: U 404 veriyimmi...yapıştırırız SSF: ben şimdi sana bi yapıştırcam astronot olmadan yıldızları gören ilk insan olacaksın... ahmet: SSF: ben türkçe çalıştırırım venüs princes: bende yardım ederim semih: hah tamam işte hadi nasılsa bir haftamız var...hadi bakiyim abicim göreyim seni... bunun üzerine ssf ve venüs princess türkçe çalıştırmak üzere VSP yi evlerine götürürler. vsp artık uzun bir kamp dönemine alınmıştır... vsp: ya başaramazsam... ssf: (elinde bir cetvelle görülür) başaracaksın...başarmalısın!!! vsp: (çayından bir yudum alır) ayyy acı bu çay... venüs princess: acı yok vsp...acı yookkk!!! vsp: ay boks maçınamı çıkıyorum ya... ssf: söyle bakalım Manas DEstanı nedir vsp: söylüyorum SSF: yanlış 0 vsp: venüs princess: söyle bakalım... vsp: neyii... venüs princes: yanıltma sorusuydu canım ortada soru falan yok 0 vsp: ssf: offf sanırım işimiz baya zor olcak.... venüs princess: (fısıldıyarak) keşke onlara Türkçe adına hiçbirşey bilmediğimizi söyleyebilsek... ssf: tamamda niye atladık ozaman çalıştıralım diye venüs princes: ben sen bişey biliyorsun diye atladım ssf: bende nasılsa bilen biri çıkar diye şettridim... vsp: siz ne konuşuyonuz öyle fısır fısır... ssf- venüs prnices: yok bişeyyy.. vsp: offffffff semih: eee nasıl gidiyor... vsp: daha başlamadık....mmmmmmmm ssf ve venüs princess vspnin ağzını kapatırlar... ssf: süper gidiyo maşallah zehir zehir.... venüs princess: hatta bi ara artık biz sormadan cevapları söylüyodu.... semih: hay maşallah...
yine kısa bir bölüm oldu biliyrum ama merak etmeyn 2 bölüm önceki kişileri dahsil edicem ve çok daha uzun bir bölümü sizlerle paylaşacağım ayrıca size bir müjdem daha var. bugünden itibaren 2 gün daha izin aldım. yani gene 4 gün boyunca birlikteyiz. apartman fragmanını hazırlamayı bile düşünüyorum şimdilik bunla idare edin asıl bölümü yarın yazarım... Semih: gittim bi otele yerleştim. kafamı dinlemek istedim sonra biri beni aradı. pelin: kim... semih in telefonu çalar semih: alo... --: alo abi... semih: he canım --: abi sensin demi... semih: evet --: hah tamam....bana bak hemen o apartmana dönüyorsun yoksa aslı abla ölür (Arkadan bi ses) : kimi öldürüyon lan sen azına ot tıkarım ben adamın
--: abla durya offff....abi ...bak valla diyom ... semih: tamam funyy'cim gelirim siz isteyin yeter funnylife: yupppiiiii...bi dakka ya ben olduğumu nerden anladın abi... semih: numaranı gizlemeyi unutmuşsun canım benim... funnylife: semih: ahanda böyle oldu pelin: şu otelde yanlızmı kaldın... semih: sence.... pelin: yapmışsındır sen bişeyler semih: valla yapmadım... pelin: yakana bakayım...ruj izi yok... semih: o ruj kullanmazki... hasssss............. pelin: abla merdaneni bi vercenmi... aslı: al tatlım... pelin: LAAAAAAANNNNNNNNN!!!!!!!!!! pelin semihi halı niyetine çırparken birden içeri bir postacı girmişti. apartman yöneticisi olan hazele bir zarf bıraktı ve gitti. herkes hazelin başında toplandı. ahmet: ee okusana hazel: adres venüs forum apartmanı gönderen..... aslı: lan içini açıp okusana...!!! hazel: haaa pardon... anaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa hazel bayılmıştı. pelin semihi çırpmayı bırakıp mektubu aldı. semih: sevgilim sende bayılsana ben seni tutarım...direk kollarıma gel... pelin: off susya...battık.... aslı: noldu... pelin: ablaya apartmanımız tehlikede.... aslı: noldu kızım yolmu geçecekmiş pelin: yok daha fena... aslı: söyle.. pelin: söyleyemem aslı: niye... pelin: diğer bölümde.... aslı: hımmm...şu merdaneyi versene... pelin: al abla... Lord Kunzite: AAAAAAAAAAHHHHHHHHHHHHHHHHHHHH!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
O günden bir kaç gün sonra.... bilinmeyen üye: işte bu ya sonunda kurtulduk...
b.ü 2 : evet ya bugünü bayram ilan ediyorum.. b.ü 3: timsah yürüyüşü yapalımmı... bilinmeyen üye: yapak hadi... bilinmeyen üyeler semihin gidişini coşkuyla kutluyorlardı hatta işi apartıp timsah yürüyüşü bile yapmaya kalkmışlardı. yerde debelenerek bir tur atan bilinmeyen üyeler timsah yürüyüşünden çok keyif alıyorlardı. birden öndeki durdu b.ü 2: olm hadisene daha sokağıda turlıycaz... b .ü: gidemiyorum önümde bişey var b ü 3 : ne var b.ü.: siyah bi çift ayakkabı...Allah için parıl parılda parlıyolar. b ü 2: başka ne var... baştaki bilnmeyen üye yavaş yavaş yukarıya doğru bakmaya başladı. kafasını kaldırdıkça içinde bir korku seziyordu. ve sonunda önündeki kişiyle göz göze geldi. arkasında da tüm apartman sakinleri vardı. b . ü: anaaa bu ne laaaaa bü 2 : ne gördün lan... b.ü.: sen gtmedinmi ya ... Semih güneş gözlüklerini çıkardı. sinsi bir gülümseme ile bilinmeyen üyelere doğru eğildi semih: hayırdır neyi kutluyoruz... b.ü: senin gitmeni... semih: hahahaha.... malesef be güzelim boşuna seviniyorsunuz yanlış anons... b.ü 1-2-3: hobaaaa semih : (doğrularak) ahmet bunları bekçi arkadaşımızla tanıştır akşam yemeğine ona misafir olsunlar ahmet: hemen abi... ahmet üyelerin enselerinden tuttuğu gibi götürmüştü... pelin: eee sen 3 gündür nerdeydin... semih: anlatayım... Bir düşünce bulutu oluşur.... (Devamı Misafirler Gittikten sonra)...
Apartmanda yep yeni bir gün bitiyordu. güneş dağların arkasından yavaş yavaş veda ediyordu ve yerini gecenin hakimi aya bırakıyordu. semih odasından yavaşça çıktı. ses çıkartmamaya özen gösteriyordu. tam salondan geçtiği sırada elinde bir paket cips ve diğer elindede bir pardak kolayla ahmeti gördü. ahmet: abi. hayırdır nereye... semih biraz tedirgin oldu gülerek semih: biraz hava alacağım ahmetim ahmet: abi bende geliyim istersen semih: yok ahmetim biraz yanlız kalmam lazım... ahmet: tamam abi sen bilirsinde o sırt çantasını ne yapacaksın semih ahmetin ensesini kavradı. bir abi edasıyla gülümsedi. semih: abilere herşey sorulmaz. mutlaka mantıklı birşey için hareket ederler. ahmet: (gülerek)anlıyorum abi kusura bakma... semih: sorun değil ahmetim. semih kapıya doğru ilerledi. durdu. ahmete baktı. gidip ahmete sarılmıştı iyice şaşıran ahmet ne diyeceğini bilemiyordu. ahmet: abi..iyimisin... semih: ...iyiyim... semih bir süre sonra dairesinden çıktı. aşağıya indi. pelinin dairesinin yedek anahtarları ondaydı. pelin evdeki palıkları o yokken beslemesi için semihe anahtarlarını vermişti. yavaşça içeri girdi pelinin o saatlerde güzellik uykusuna yattığını biliyordu. sessizce içeri girdi. ve pelinin melek gibi yüzüne baktı. semih: aşkım. daha ne kadar bu yalan dünyada senin yanında kalırım bilemiyorum. seni daha ne kadar kandırırm bilemiyorum. ve kendimi daha ne kadar kandırabilirim onu hiçmi hiç bilmiyorum. ama bildiğim tek şey var sen benden daha iyilerine layıksın. umarım seni gerçekten mutlu edecek kişiyi bulursun...seni seviyorum... semih sevgilisini uyandırmadan yavaşça alnından öptü ve anahtarları masaya bırakıp ordan ayrıldı. giderken hazeli , goldu , irmayı görmüştü hepsine iyi akşamlar dileyerek çıkışa doğru gitti. sırt çantasını sırtına geçirdi. tam ana kapıdan çıkmıştıki arkasından bir ses duydu. aslı: gidiyorsun... semih: ... abla... aslı: neden ... semih: gittiğimide nerden çıkardın sadece yürüyüş... aslı: hıhh... seni senden daha iyi tanıyorum. gözlerindeki hüzünden ne düşündüğünü anlarım. semih: (aslıya döndü) tamam... (kollarını iki yana açtı) beni yakaladın...ama sakın ikna için uğraşma. aslı: (gülümseyerek) dedimya seni senden iyi tanırım. inadın tuttumu kimseyi takmazsın. seni ikna edemem. ama en azından nereye gittiğini söyle. semih: bilmiyorum sadece gitmek istiyorum. aslı: ...anlıyorum semih: hoşçakal abla seni tanımak çok güzeldi... semih arkasını döndü. aslı titrek bir sesle seslendi aslı: semih!! gitme!! semih: (aslı ablasına döndü) gitmeliyim abla..artık yoruldum...gerçekten...hemde çok yoruldum... aslı: ablam...!!! birbirlerine sarılmışlardı. aslı ablası kardeşi hatta abisi gibi gördüğü semihi belkide son kez bağrına basmıştı. ağlıyordu. semihinde gözleri dolmuştu. semih: apartmandakiler kıllanmadan gitsem iyi olur. aslı: onlar ne diyeceğim ben bana seni sorduklarında semih abimiz nerde dediklerinde ne diyeceğim... semih: ...(elini kalbine götürür) onlar benim için daima burda olacaklar. onlara gerçeği söyle her gün gelmemi beklemektense gerçeği bilsinler... aslı: peki o kız...o kız ne olacak... semih: ... boşver abla...kendine iyi bak. ... aslı: sende kuzum.... Semih arkasına dönüp yürümeye başlamıştı. gözlerinden akan yaşlar yüreğine inen balyoz darbeleriydi sanki. Bir anda arkasında kardeşlerini , ablasını , ahmetini ve sevdiği kızı bırakıp bilinmeyene doğru yola çıkmıştı. o günden sonra semihten asla haber alınamadı...
Venüs Apartmanında bir güne daha başlanıyordu. Gün çok ilginç olaylara gebeydi ve henüz hiçkimsenin haberi yoktu. öğlen saatlerinde apartmanın önüne büyük bir limuzin park etmişti. içerden çıkan adam yetkili biriyle görüşmek istiyordu. --: alo semih abi. burda yetkili biriyle görüşmek isteyen biri var semih: tamam koçum geliyorum --: abi yok sen değil aslı ablaya ulaşamadımda onun nerde olduğunu soracaktım. semih:
aslı: noldu hayırdır... --: iyi günler teyze aslı hanım efendiyi aramıştık ama aslı: ( ) bi saniye.... gel lan buraya ben şimdi senin.... Aslı adamı güzelce tozunu almış paketleyip araca atmıştı. Sonra gelen notta aslı ablaya bir görücünün geleceği yazıyordu. başından aşağı kaynar sular dökülen aslı abla hemen eve gitmişti. Olağan üstü apartman toplantısı yapılmıştı. serena01: ne yapıcaz abla düşündüğün bişey varmı aslı: canım ne diyim böyle lank diye... annika: abla biz seni bırakmak istemiyoruz venusstarpower: evet ya böhüüü... haruka~: ya sizde maşallah hemen ağlama modundasınız annika: ya ama Aslı Ablanın Suçu Ne venüsstarpower: abla bizi bırakmaaa.... aslı: ay canlarım ... funnylife: abla kimin nesi bellimi aslı: ne biliyimya alejandro diye bi adam. funnylife: anaa Yabancı Damat... Jeane_L: abla dövelim ya... aslı: yok güzelim o adama öyle bir ders vercezki bırakın evlenmeyi bir kadına bile bakamaz hale gelecek. semih: senle evlendircez yani öylemi abla aslı: LAAAAAANNNNNNNNNN!!!!!!!!!!!! semih: hobaaaa venüs_princes: off semih abi ya senin bu esprilerin .... semih: eee... venüs_princes:aaa abi daha az önce uçtuydun...ne çabuk geldin... semih: gülücüktü kız o sende .... ahmet: aslında benim bir fikrim var tangel: ahmet eğer semih ayarında bir espiri yapacaksan şimdiden sus... ahmet: yok abla olayı benle semih abiye bırakın yiter... darchi: yiter neya ahmet: öyle sempati olsun diye... darchi: semih: ne zaman gelcek abla aslı: akşama... semih: tamammmm gül: sanırım artık alexjandro için üzülmemiz gerekiyor...ikisininde gözlerinde şeytanı gördüm. Akşam saatlerinde yabancı damat adayı gelmişti. girişte ilk olarak apartmanın muzur gençleri onu karşılamışlardı. Yarım yamalak Türkçesi vardı ... Neo Queen Serenity: hoşgeldiniiizzzz... Alexjandro: hoj bulduk... Neo Queen Serenity: hoj değil ayı hoş bulduk denir alexjandro: pardon? Neo Queen Serenity: yok bişey özcan: biz ayak bastı parası için burdayız... alexjandro: pardon ben ayağımı nereye basmak... özcan: offf gelde anlat...hemşerim ayak bastı parası işte anla adet adet!! alexjandro: hee tamam tamam...alın... gold: bu neya abd doları bu...dilenciye sadakamı veriyon Türk Tlsi yokmu alexjandro: okey okey...buyrun işte... gold: ver ver bune böyle bunla anca çorba içeriz... alexjandro: buyrun... ogün: futbol takımı kuruyoruz onada bi destek atsan... alexjandro: aaaa futbol...okeyyy.... ogün: olum takım kurcam dedimya bune bununla birer köfte ekmek yer geliriz. bunun kranponu var forması var deplesmanı var gece alemi var... hidenka_serenityyy: bende düğün için yeni kıyafet alcam...at banada bişeyler... alexjandro: ama...aaamaaa hidenka_serenityyy: aaa yoksa giremezsin öyle baştan su koydun alexjandro: ne... hidenka_serenityyy: yok bişey yok...alıyım...gıcırları... Tsukino-Usagi: böhüüüüü alexjandro: sana ne oldu Tsukino-Usagi: ya ben sevgilimden ayrıldım bana bi teselli ikramiyesi versene alexjandro: tabiki...de bu son param... Tsukino-Usagi: tamam ver üzerini sonra tamamlarsın... kısa bir soygundan sonra alexjandro apartmanın girişine kadar geldi. tam girecekken onu engelleyen bir ses daha duymuştu. ay savaşçısı büşra: kapı açılmıyo damat... alexjandro: bi omuz atsak ay savaşçısı büşra: heee demir kapıya omuz at hadi. artık kapıdan seni nasıl çıkartırız bilmem... alexjandro: heee...ne yapcaz... ay savaşçısı büşra: at bişeyler alexjandro: ne ama... ay savaşçısı büşra: yoksa açmayız... alexjandro arabanın anahtarlarını ay savaşçısı büşra ya verir...ve ilk kata gelir. BaLıMSuLTaN: oooo damat.... alexjandro: tamam tamam anladık... alexjandro evinin anahtarlarınıda BaLıMSuLTaN' a vermişti. BaLıMSuLTaN: heyt be helal sana aslanım benim...ama bu sadece benim gül: bende isterim sonuçta sana ev arkadaşımızı gelin vercez adet işte... alexjandro perişan bir halde çek defterini güle uzatmıştı. nerdeyse verecek hiçbirşeyi kalmamıştı. ve daire girişinde semihle ahmeti gördü... alexjandro: kardeşlerim gerçekten işiniz zor bu kızlarla... semih: çek aslanım elini nerden kardeş oluyoruz senle... ahmet: şimdi bişey derdimde alexjandro: ne... semih: yok bişey...sen müslümanmısın alexjandro: yooo ahmet: olmaaazzzz alexjandro: niye... semih: bizde gavura verecek kız yok alexjandro: tamam zaten niyetim vardı müslüman olurum... ahmet: peki ozaman herşeyi göze alıyorsun... alexjandro: evet herşeyi... semih: güzel... alexjandro: zaten bi askerliğiniz var bide istiklal marşını ezberleyince tamam... ahmet - semih: alexjandro: noldu semih: ama birşey daha var en önemlisi... alexjandro: nedir... ahmet: sence?? alexjandro: ıııı semih: dur bi ip ucu vereyim... (elindeki baltayı gösterir) alexjandro: kurban bayramı ahmet: yaklaştın... alexjandro: ıııı... ahmette elindeki satırı çıkartır... alexjandro: ıııı (ve alexjandro ne anlatmak istediklerini anlar) O günden sonra alexjandro dan haber alınamaz. aslı: naptınız lan çocuğa semih: önce nazlandı ama sonra kabul etti. aslı: eee semih: sonra....olum işareti koysana... Tamamdır.... Semih: http://www.bildirgec.org/imaj/moroccom/18yas80.gif aslı: AAAaaaaaaaAAAAAAaaaaaaaAAAAAAAAAAaaaaaaaAaAaAaAaAaAaAaAaAaAAAAAAaaaaaaaaaaa MANYAKLAR....
Hatırlatma: Artık apartman fanfiğme teşekür edip yorum yazanlar ilgili bölümde yer alacaklardır. Bİrde not: Pelin karakteri aşkım miçhiruyu temsil etmektedir. Apartmanda bir taşla iki kuş vurulmuştu. hem canavar sorunu çözülmüş hemde apartmanın yeni bir bekçi canavarı olmuştu. bir akşam ahmet ve semih aslı ablalarından gizlice apartmandan kaçma kararı almışlardı. normalde onların akşam 20:00 den sonra apartman bahçesi dışına çıkmaları aslı tarafından yasaklanmıştı. ama iki çapkına apartman dar geliyordu. ahmet: abi bekçiyi napcaz. semih: olum o en kolayı gel sen --: hayırdır gençler semih: bi çıkıp gelcez be abi. --: olmaz aslı ablanın kesin talimatı 19:00 dan sonra küçükler 20:00'den sonra sizin çıkmanız kesinlikle yasak. O sırada funnylife ve kang hoo önlerinden geçerler gayet neşeli bir şekilde funnylife: selaaammm kang hoo: ay nasıl yoruldumya bir dahakine önce diskoya gidelim canım semih: eee bune...!! --: 18:59'da çıktı onlar. ahmet: abi bi arkadaşa bakıp çıkcaz ya semih: yuh
ahmet: yerse.... --: üzgünüm hadi evinize... semih: ya abi ben 24 yaşında adamım bu daha 20 bile değil bari bırak ben gidiyim ahmet: abi satıcısın ya semih: sus lan sen gelmiyon diye benim suçum ne helenaya senden selam söylerim zuhahaha --: hadi canım hadi evinize... semih: abi Gabrielin fino köpeğini ayarlarım sana söz... --: harbimi lan semih: valla abi fino senin köpeğin olsun ki zaten kendisi köpek... --: ııı....yok lan olmaz defolun gidin ısırtmayın kendinizi bana ahmet: abi bişey sorcam sen bizi ısırırsan ısırdığın kişi de senin gibi oluyomu --: istersen deniyelim gel bakıyım... ahmet: ben en iyisi gidiyim... semih: of abla ya ben sana bunun hesabını sormazmıyım çapkınlık mesleğine taş koyuyorsun. offff pelin: semih... semih: efenim canım pelin: seninle biraz görüşsek... semih: tabiki canım... birlikte bahçedeki oturakların oraya giderler. pelin: semih artık sana katlanamıyorum hem beni seviyorsun hemde sürekli çapkınlık peşindesin semih: ıııı pelin: sus cevap vermek için kendini zorlama... seni çok sevmiştim semih hatta hayatımı paylaşabilecek bir erkek olduğuna bile inanmıştım ama sen her defasında beni yaraladın hemde gözümün içine baka baka semih: (titrek bir sesle) ama aşkım... pelin: sus dedim söylenecek söz artık kalmadı. sana bu hayatında başarılar diliyorum ben senin bildiğin kızlardan değilim beni poşete koyup buzluğa kaldırıp arkamdanda çapkınlık yapamazsın. hiç bir güç sana bu ayrıcalığı vermez. artık beni rahatsız etme ben gidiyorum Pelinin bu sözleri semihi darma dağın etmişti. ne söyleyeceğini bilemiyordu. birden gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. pelinde giderken göz yaşlarına engel olamamıştı. semihin ruhu bedeninden çekilmişti sanki et ve kemik yığını gibi hissediyordu kendini. dairesine nasıl çıktığını ve nasıl yatağına yattığını hatırlamıyordu. ertesi gün öğlen saatleri geçmesine rağmen semih kalkmamıştı. ahmet pek çok kez abisinin odasına gelmesine rağmen semih tepki vermemişti. durumdan iyice şüphelenen ahmet yardım için gül ve aslı ablasını çağırmıştı. olayı duyan bir kaç kişide semih abilerini merak ettikleri için yanına gelmişlerdi. aslı: kalkmadımı ahmet: yok abla ceset gibi yatıyor. gül: ne! ahmet: yani sadece nefes alıyor hareket yok haruka~: çok merak ediyorumya nesi var semih abimin irma: aslı: ben bi girip bakayım... aslı yavaşça odaya girmişti. semih perdeleri çekmiş zindan gibi karanlık odasında yatağına gömülmüş öylece yatıyordu. aslı ablası baş ucuna oturdu semihin saçlarını okşadı. aslı: ablacım...kuzum...neyin var semih: (homurtu şeklinde) bişeyim yok... aslı: bak saat 15:00 olmasına rağmen hala yataktasın ve perdelerin falan kapalı. normalde senin çoktan kalkmış bana gıcıklık için birşeyler düşünmen gerekiyordu. semih: gidin başımdan... aslı: tamam canım sıkkınsın belli sonra gene gelirim ben aslı odadan çıkmıştı. tangel: ne oldu aslı: var bi sıkıntısı ama ogün: acaba pelin ablayla falanmı kavga etti. ay savaşçısı büşra: olabilir oda yok meydanda tsukino usagi: ahmet sen dün gece onlaydın gördünmü anormal bişeyler... ahmet: valla en son pelin yengeyle konuşuyodu. venusstarpower: hah işte kesin kavga ettiler. aslı: darchi pelinin zile bas bakayım... darchi: tamam abla (zile basar) kimse yok abla... aslı: Alla Alla --: abla pelin yenge gece geç saatlerde toplanıp gitti. taksisini ben çağırdım hatta. aslı: offff.... venüs prenses: napıcaz ablaaa irma: ben eski semih abimi istiyorum yaaaa annika: abla taksi firmasından pelinin nereye gittiğini öğrenebiliriz. özcan: evet abla sonrada pelin ablayı bulur olayı tatlıya bağlamaya çalışırız. aslı: aferin size funnylife: semih abi için yaparız abla kang hoo: evet abla yaparız... aslı: o zaman gül sen funnylife , kang hoo , irma ve özcanla taksi durağına git. haruka~ darchi annika jeanne_l siz burda kalın semihte farklı bi durum olursa bize haber verin jeane_l: abla tamamda semih abi kendine kötü bişey yapmak isterse biz ona engel olamayızki. ahmet: evet abla abim kızınca ben bile ona engel olamayabilirim. tangel: merak etmeyin ben sizinle kalırım benim sözümü dinler. aslı: hay yaşa...hadin bakalım herkes iş başına Tüm apartman semih ve pelini barıştırma adına seferber olmuştu. gül ve ekibi taksi durağından dün gece pelini alan taksiciyi bulmuşlar ve yerinide öğrenmişlerdi. kırık dökük bir baraka evine bırakmıştı pelini taksici. indiler ve eve girdiler. kapısı bile kilitli değildi tam içeri girecekleri anda yaşlı bi teyze onlara engel oldu. --: kızım boşuna girmeyin evde kimse yok gül: teyze biz pelini aradık ama... --: onu gece yarısı hastaneye kaldırdılar... irma: AAAAA kang hoo: niye teyze... --: ilaç içerek intihar etmeye kalkmış. şu ilerdeki hastanede. hemen aynı taksiyle hastaneye gitmişlerdi pelin yoğun bakımda yatıyordu. doktora arkadaşları olduğunu söyleyen güle bir mektup verilmişti. funnylife: ne yazıyor abla gül: seni hep sevdim semih. beni aldatmana rağmen seni sevdim ve seni severek öleceğim irma: ayyyy dayanamıycam ya Yaklaşık 1-2 dakika sonra doktorlar koşuşturmaya başlamışlardı. bir terslik vardı. ve dakikalar sonra kara haberi alarak hastaneden çıkmışlardı. pelin aldığı ilaçlar nedeni ile şoka girmiş ve hayatını genç yaşta kaybetmişti. gül ve diğerleri bu haberi semihe nasıl veririz diye düşünüyorlardı. tüm apartman yas tutuyordu. ellerindeki notu semih ve ahmetin dairesindeki masaya koymuşlardı ve etrafında toplanmışlardı. hepsi ağlıyordu. akşam saatlerinde semih kalkmıştı. semih: içimde çok kötü bir his var...pelini aradım ama bir türlü açmadı. siz niye ağlıyorsunuz. hiçkimse semihin yüzüne bakamıyordu. tangel dayanamayıp semihe bir tokat atmıştı. tangel: aptal çocuk ne vardı kıza sahip çıksaydın. semih: AHH...pelin nerde.... semih titreyen elleriyle notu okumuştu. herkesin yüzüne teker teker baktı. kalbi param parça olmuştu. odasına geçti... aslı: ablacım... semih: yanlız kalmak istiyorum yasımı tek başıma tutacağım. semih odasına geçmişti. ağlıyordu. odasının balkonuna geçti. demir korkuluklara çıktı ve yıldızlara baktı. semih: sensiz cennette çürüyeceğime seninle cehennemde yanarım. kendini aşağıya bırakmıştı. ..... birden ahmetin sesiyle irkilmişti. kan ter içindeydi. ahmet: abi!!...abi iyimisin... semih: noluyo lan... ahmte: abi sayıklayıp duruyorsun kalk hadi çıkmıycazmı... semih: ne çıkması olum nerdeyiz lan!!! ahmet: abi saat 20:00 ye geliyo çıkıcaktık hani. kızlar bekliyor dışarda. semih kalkıp pencereden dışarı baktı. bir süre sonra funnylife ve kang hoo kolkola bahçeden içeri girmişlerdi. semih anlamıştı herşeyi... ahmet : gidiyomuyuz abi. semih: ne gitmesi olum otur yerine ya... ahmet : nereye abi! semih hışımla pelinin dairesine gitmişti kapısını kırarcasına çalıyordu. karşısına pelin çıkmıştı ve ona sıkı sıkı sarılmıştı. kulağına onu sevdiğini söylüyordu. pelin: ayyy aşkım...bende seninle konuşmaya gelecektim... semih: yaptığım tüm eşşeklikler için özür dilerim...artık sadece sana karşı cins gözüyle bakacağım sen benim herşeyimsin pelin: canım benim...
Herkes büyük bir hışımla prety vampire'in dairesine inmişti. kapıyı kırarak içeri daldılar....aslı abla elindeki baltayı hışımla sallıyordu aslı: nolduuu pretty vampire: bişey yokya eğer canavar beni kaçırırsa diye nefesimi açıyorum. bu sayede heran bağırmaya hazır olacağım. aslı:
semih: öylemi.... prety vampire: yok abi daha sabah... semih: biraz dışarı çıkarmısınız... tüm ahali dışarı çıkmıştı bir süre sonra semihte ellerini çırparak dışarı çıkmıştı. funnylife: abi ne oldu... kang hoo: semih abim güzelce öğüt vermiştir eminim dimi abi. semih: evet canım hiç şüphen olmasın. içerde ise prety vampire elleri ve ayakları sandalyeye bağlı şekilde oturtulmuştu. ağzıda bir paçavra ile bağlanmıştı. Hala büyük bir canavar sorunu ikide kayıp apartman sakini vardı. artık büyüklerin işe ele atmaları gerekiyordu. aslı: şimdi üç gruba ayrılacağız ben semih ve ahmet grup liderleri olucak. ayrılıp bizimkileri arıycaz. herkes hazırdı tam aramaya başlanılacağı vakit canavar koşarak aslı ablaya doğru gelmiş ve herkesin şaşkın bakışları arasında korkuyla aslıya sarılmıştı. aslı: anam noluyo lan.... --: abla kulun köpeğin olayımya kurtar beni bunlardan aslı: noldu kuzum... --: abla bunlar bana manikür pedikür yaptılar. kaşlarınıda alalım diye cımbızla tüm kıllarımı kopardılar. ya benim kaşlarım nerde başlıyo nerde bitiyo ben bile bilmiyorum abla kurtar beniii.... semih: ayamıza kadar geldi öldürün! ahmet: abi şişleyelimmi. semih: yok lan bu sefer değişik bişey deniycem. önce çarmaha gercem sonra derisini yüzcem. ahmet: bumu yeni abi. semih: ama çarmaha baş aşağı gerçircem ahmet: süpersin abi... aslı: usun lan!! bir süre sonra minako chan ve sultan ellerinde birer makyaj çantası ile geliyorlardı. --: abla geliyorlar kurtar beni. sultan: ya nereye gittin iki saattir seni arıyoruz... --: imdaaattt... minako chan: gel gel hadi daha kaşlarını alamadım. aslı: lan nasıl yaptınızda garibi bu hale getirdiniz. minako chan: abla canımız sıkıldı. birbirimize bakıyoduk. sonra ben canavara dişlerin sapsarı dedim oda bana nasıl beyazlatabilirim dedi. sultan: bizde hazır dişten başlamışken ne var ne yoksa 10.000 bakımına sokalım dedik. aslı: hay maşallah...neyse iş çözüldü en azından jeane dark: af edersin sayın canavar bişey soracağım apartman radyosundan geliyorumda. acaba neden böyle bir kaçırma planı yaptınız. --: ben yanlız yaşıyorum sadece biraz arkadaşım olsun istedim... jeane dark: hımmm Princess Serenty: ay yazık ya.... tangel: evet ya canım yanlızlık zor tabi. Princess Serenty: aslı abla onuda alsak olmazmı...bodrumda falan yaşar... aslı: bilmemki...yöneticiye bi sormak lazım... hazel: hımmm aslında kanuna göre apartmanda evcil hayvan beslemek yasak semih: hangi kanunmuş bu hazel: ne biliyim abi heralde böyle bir kanun vardır diye .... --: tamamda ben evcil değilimki... gold: abla bizde kalsın biz ona bakarız.... venusstarpower: abla bizde kalssıınn hem davşanlarıma arkadaş olur... --: davşanmı bayılırım. yahnimi kızartmamı venüsstarpower: azını yüzünü kırarım haaa semih: bi dakika ya ben buldum... athena: eşli piştiyemi alcanız abi... venüs princes: abi sizin eve alıcam deme yoksa alemci olur hayvan. hotaru usagi: olmazki bi kere pelin abla razı olmaz... haruka: pelin ablamı...bidakka semih abiyle pelin abla aynı evdemi... dolunay surat: aaaaAAAAaaaa yok artık canım büyük skandal... athena: soralımmı... hotaru usagi: bencede soralımya... hazel: durun ben sorayım...abii... semih: efendim canım hazel: sizin evde sadece sen ve ahmet abi kalıyorsunuz dimi... semih: evet canım hazel: pelin abla nerde kalıyor... semih: aaa sormamış sayıyorum. pelin ablanız ayrı evde kalıyor jasmine: abi biz sandıkki aynı evde.... semih: olurmu öyle şey...zaten eve zor sığıyoruz bide pelinimi alcaz... jeane_L: gül: o nedemek semih. kaç kişisinizki evde... semih: 4 hollandalı, 2 fransız, 3 ingiliz. gül: pelin bunu biliyormu semih: yok canım nerden bilcek. gül: çok kötüsün ya utanmadan anlatıyorsun bide. semih: ya utanıyorum öyle deme çok utanıyorum hepsiyle ayrı ayrı ilgilenemiyorum birazınıda ahmete veriyorum darchi: ayyy abi tamam susya iyice batıyorsun irma: bizde seni abi bildikya nasıl bir abisin yaşından başından utan. semih: ne diyonuz ya kolaymı o kadar yavru köpekle uğraşmak... irma - darchi - gül: ogün: ee abla ne yapıcaz... semih: koçum sen bekçilik yaparmısın. --: yaparım abi büyük amcam bekçi köpeğiydi. semih: peki klübede yaşayabilirmisin. --: yaşamazmıyım abi dayım çiftlik köpeğiydi benim alışığım semih: peki erkeklerden hoşlanırmısın --: hoşlanmazmıyım abi benim küçük dayım.... hadi lan ordan!!!!!! tsukino usagi: maşallah ailede baya kalabalıkmış... özcan: nerde aile şuan --: orta çağda öldü hepsi bi erkek ben kaldım... annika: hiç kızyokmuydu --: son kız insan olmaya karar verdi. duyduğuma göre şuan türkiyenin en meşhur hayvan hakları koruyucusuymuş... semih: tamam tamam bu kadarı yeterli. millet bu arkadaşa apartman bahçesinin girişinde bir klübe yapacağız. bizim bekçi canavarımız olcak.. --: abi Allah razı olsun Allah ne muradın varsa versin. Allah yanından esmeri sarışını eksik etmesin... pelin: ne diyon lan sen kabak gibi oyarım seni... semih: sevgilim bi susya azından bal damlıyor konuş koçum sen hay azını öpeyim... aslı: burdamı öpcen isterseniz klübeye geçin... semih:
Not: bundan sonra teşekür eden ve yorum yapan arkadaşlar içinde başvuru yapmamış olanlar konuk oyuncu olarak dahil edileceklerdir... Sultanın, kurt adam sokak köpeği kırması bir yaratık tarafından kaçırılmasından sonra bütün apartman kırmızı alarma geçmişti. ilk gün aramalarında hiçbir sonuç elde edilememişti. sadece sultana ait bir not bulunmuştu. akşam saatlerinde aslı ablaların evinde toplanmışlardı. durum değerlendirmesi yapılıyordu. aslı: şimdi düşünün bakalım siz bu yaratığın yerinde olsaydınız ne yapardınız empati kuralım darchi: valla o tiple ben kesin intihar ederdim aslı:
venüsstarpower: offf ya gitti sultan abla... venüs prenses: ne yapıcaz ya ya bulamazsak... gül: canlarım sakin olun. hadi biraz uyumaya çalışın. geçin benim odaya rol tanrısı: ya gül abla sende bizle gel korkuyoruz... gül: tamam canım geliyim bende... luna_p: ayyy canlarım ya nasıl korktular. ne yapıcaz abla. aslı: valla bilmiyorum semihle ahmeti bi buluyumda bişeyler düşünürüz zaten onlarda bişeyler düşünmüşlerdir. luna_p: sahi onlar nerde aslı: küçük odaya geçtiler bi bak bakayım... luna_p küçük odaya gitti ve kapıyı açtı. semih ve ahmet bir masaya oturmuşlar kağıt oynuyorlardı. semih: at sana olum!! ahmet: hobaaa pişti.... semih: azını yüzünü kırarım haaa ahmet: abi ne olduya semih: lan karo yediyle sinek yedili pişti olurmu hıyar... ahmet: tüh be yemedi... luna_p hiçbirşey demeden kapıyı kapatıp aslının yanına gitmişti. aslı: ne oldu bulmuşlarmı bişey luna_p: sorma abla harıl harıl düşünüyolar. yani nasıl paralıyorlar kendilerini anlatamam... aslı: lan kağıt oynuyolar demi... şimdi ben yediriyim o kağıtları onlara görsünler.... kang hoo: dur abla ! aslı: noldu kız kang hoo: bak (telefonunu gösterir) aslı: aa güzelmiş. dokunmatik ekranmı büluuutut varmı kang hoo: ay abla ya sultan arıyor sanırım telefonuyla bize nerde olduğuna dair ip ucu vericek. aslı: aç bakalım kang hoo telefonu açmıştı. ama sadece cızırtı geliyordu. hiçbirşey anlaşılmıyordu. jeanne_L: hımm... sultan bize şifreli bişeylermi söylüyor acaba hazel: ama hakkaten güzel şifreli konuşuyor tebrik etmek lazım... bir süre sonra apartmanın yeni sakinlerinden Princess Serenty koşarak gelmişti. Princess Serenty : yetişin yetişin!!! semih: noldu abim... Princess Serenty : aynı yaratık minako chanıda kaçırdı... ahmet: anaaa.... Princess Serenty : ya çok korktumm semih: tam olarak ne zaman oldu Princess Serenty : 5 dakka önce abi. ahmet: Alla Alla biz niye duymadık ya aslı: siz o ara piştiye dönüyodunuz ahmet: okeye dönüdunuz denir abla aslı: laaaaannnnnn peruru: abla gidelim öldürelim şu hayvanı ya bacaklarını ayıralım birbirinden beynine elektirik verelim haruka~: peruru sakin ol canım tsukino usagi: bu kaçırılan 2. kişi oldu ya ne yapmaya çalışıyor bu hayvan semih: okeye dörtlü topluyodur zuhahaha ahmet: helal abi... funnylife: abla böyle oturarak bi yere varamayız birazda ayakta düşünsek aslı: şimdi herkes uyusun yarın erkenden sultanla nenayı aramaya koyulcaz. aysavaşçısı büşra: ya çok geç olursa semih: (kafasına bir şaplak vurur) ne kadar güzel moral veriyorsun aysavaşçısı büşra: ya ne vuruyon ablaaaaa aslı: ne oldu kuzum aysavaşçısı: bu bana vurdu aslı: lan ikinizde yettiniz ama bu gece siz nöbet tutcanız lan geçin balkona yallah... semih: ahmet tavlayı getir ahmet: tamam abi... gece boyu kimsenin gözüne uyku girmemişti hepside ikişer saatlik uykularla duruyorlardı. uykulu gözlerle balkona doğru geldiler... aslı: ay kuzularımya bütün gün uyumadılar canım şu tepsiyi götürüver rol tanrısı: tamam abla rol tanrısı kahvaltı tepsisini alıp balkona gidiyordu. ahmet ve semih sırt sırta verip uyuyakalmışlardı. kapı gıcırtısına uyandılar rol tanrısı: heralde yeni uyudunuz abi. semih: he ya 8 saattir uyuyoz... ahmet: ne uyumuşuz beee... pretty vvampire: AAaaaAAAAaaaaAAAAA semih: o nasıl bağırmadırya.... aslı: koşun laaannnn.....
Not: Arkadaşlar bundan sonra bu hikayede yanlızca teşekür etmiş yada yorum yazmış kişilerin isimleri geçicek başvuru düşürme olmayacak diğer bölümlerde artık teşekür eden yada yorum yazanlara yer vericem diğerleride geldiklerinde yorum yazmış yada teşekür etmişlerse dahil edilecekler. şuan kimlerin takip ettiğini öğrenmek için az kişiye yer verdim bundan sonra kesin bir takip oranı elde edeceğim iyi okumalar... Bayramlaşma merasimi bitmiş artık tekrar yarışma olayına girilmişti. fakat birden ortalık minako chanın çığlıklarıyla yankılandı... minako chan:
olamaaaazzzzz herkes koşarak yanına gelmişti. semih: abim noldu minako chan: ya offf ya tırnağımı kırdım semih: bende şimdi kafanı kırayımda gör gel buraya.... ahmet: abi dur ya ... acıdımı nena gel bi bakayım minako chan: ay çok acıyor ya... ahmet: nasıl kırıldı minako chan: bilmiyorum yaşıycakmıyım... ahmet: büyük ihtimal tam o anda bir çığlıkta darchiden gelmişti gene tüm ahali onun yanına koşmuştu. darchi: yaaaaaaa aslı: noldu ablam... darchi: yaaa death note bitti... aslı: üzülme canım marketten alırız gel. nekadarlık şey o dediğin darchi: semih: anime abla o son bölümünü izledim diyo... aslı: vadaaaaaa tam o anda bir çığlık daha duyulmuştu. ahmet: noluyo ya üçlümü çekiyonuz anlamadım. semih: amaaan koşmuyorum ya ...gel pelincim biz şöyle biraz yürüyelim --: ay manyakmısın be bıraksana ben pelin değilim semih: aaa pardonya sen kimsin hayret bişey...dur bakiyim sende güzelmişsin arasana beni. pelin: semih: anaaaa yıldızlara baaakkkk o anda çığlık balımsultandan geliyordu... sultan: yaaa imdaaattt kimse yokmuuuu sultana bir yaratık saldırıyordu. ne üdü belirsiz bir varlıktı. sultan elinde bir sandalye ile bu yaratığın kendisine yaklaşmasını engellemeye çalışıyordu. sultan: git başımdan yaaa giiiitttt... --: ablacım ben bahçevanım bak yaratık arkanda... sultan: ay özür dilerim...gözlerimi kapattım korkudan ...ya git yaaaa imdaaattttt... gül: sultan... sultan: hah ya abla yardım et banaaaa gül: ya inanamıyorum bende yarım saattir o sandalyeyi arıyorum ver canım ya o öyle bayrak gibi tutulmaz oturulur buna... gül bir hışımla sandalyeyi alır ve gider... sultan: ... laru: bulmuşsun... gül: evet ya sultandaymış... laru: aaa napıyormuş gül: yeşil gözlü uzun dişli tüğ yumağı gibi iri pençeleri olan bir yaratıktan korunmak için kullanıyormuş... Derin bir sessizlik.... Tüm Ahali: Tüm kızlar aslı ablalarına sığınmışlardı herkes çok korkuyordu. aslı: lan hadi kızları anladıkta sen neden bana sarılıyorsun ahmet: ne biliyim abla sürü psikolojisi. aslı: de get lan... pelin: aşkım yaa çok korkuyorum semih: korkma güzelim evlencez tamam ah canım benim... pelin: semih: meydey meydey irtifa kazanıyoruz... aslı: tamam şimdi beni dinleyin bakayım... kızlar siz şöyle ayrılın bir arada durun siz şimdi bizim eve gitceniz erkeklerde soluma geçsin sizde sultanı kurtaracaksınız ... sağa kızlar geçmişti ama solda hiçkimse yoktu... aslı: hay maşallah erkeklere bak...NERDESİNİZ LAAAAAANNNNNN istemeye istemeyede olsa erkekler aslı ablalarının sollarına geçmişlerdi. aslı yüzünü rambo gibi boyadı. yanına çivili , elektirikli ve patlayıcı terliklerini aldı. patlayıcı terlikleri yeni ürünüydü. kimyasal silah olarak kullanılabiliyordu. yapımı ise çok kolaydı. kendisi evde hiç zorlanmadan yapıyordu. önce 4 çorap üst üste giyiyor sonrada ayağına bir bot geçiriyordu. yaklaşık 1,5 ay kadar bu şekilde gezip çorapları terliklerinin içine koyuyordu. kokudan hiçkimse yanına yaklaşamıyordu. AAAAHHHHHHH aslı: eeşşşşoooolu eşşşeeekkkkkk!!!! (Yazar bir elini morarmış gözüne götürür) neyse bir süre sonra aslı abla önde erkekler arkada yavaş yavaş yaratığın ve sultanın son görüldüğü yere yaklaşıyorlardı. aslı: şşttt kıkırdamayın ahmet: kıkırdamıyoruz abla aslı: bu ses nerden geliyor. gama sennin: ayaklarımızdan abla. asla: sizi evlere yollayıp kızları yanıma alsaydım daha iyiymiş. semih: aha burda bişey var aslı: ney lan o sailortwilight: bu sultanın el yazısı semih: evet keşke bi köpeğimiz olsaydı koklatırdık sultanı bulurdu. brubaker: hakkaten ya nöbetçi pet shop vardır belki alıp gelsek. ogün: davşan olmazmı aslı: verin lan şunu not yazmış kız... yaratık beni kaçırdı nereye götürdüğünü sordum söylemedi gittimiğiz yerde net varsa siteden öm atarım yoksa hakkınızı helal edin yazıyor... semih: hay maşşallah bunu yazana kadar kurtulmaya çalışsa belki başarırdı aslı: bi not daha var semih: ne yazıyor aslı: kes sesini semih!!! semih: heeee he??
Venüs Forum Apartmanı Bayram Özel Apartman genelinde yapılan Daireler Yarışıyor yarışmasına Kurban bayramı münasebetiyle ara verilmişti. kurbanlıklar apartman bahçesine gelmiş bayramlıklar giyilmiş. erkekler bayram namazına gitmişlerdi. bayram telaşı en tatlı haliyle yaşanıyordu. Herkes arasında para toplamış ve bir öküze girmişlerdi. öküz bir zincirle apartmanın bahçesine bağlanmıştı apartmanın büyüğü olan Aslı abla elinde bıçaklarla öküze yaklaşıyordu ama ortada bir sorun vardı. Apartmanın hayvan severleri funnylife ve vsp kendilrini öküze bağlamışlardı ve kesilmesine izin vermiyeceklerini söylüyorlardı. funnlife: asla ona zarar veremiyceksiniz vsp: ya başka öküzmü kalmadı lütfen onu kesmeyin
aslı: semih var ama onu kesemeyiz canlarım hadi gaçılın vsp: böhüüüü aslı: tamam kesmiycem hadi gelin bu tarafa bakın attım bıçaklarımı funnylife: sözmü... ahmet: hadi abla ya mangal hazır semih: evet ya ölüyoruz açlıktan vsp: Yaaaa!! aslı: siz onlara bakmayın canlarım hadi içeri gidin siz... makoto chan: eveeett şimdi baş başa kaldık öküz efendi. Bir kaç dakika içinde aslı abla öküzü islami şartlara uygun şekilde katletmiş ve mangallık bi kaç etide ahmet ve semihe vermişti. barbekü eşliğinde apartman sakinleri birbirleri ile bayramlaşıyorlardı. yoo rin: öpeyim abla... aslı: öp canım... (cebine 5 tl sıkıştırır) yoo rin: sağol ablam... minako chan: öpeyim ablam... aslı: ah canım (5 tl sıkıştırır) minako chan: canım ablam... ahmet: öpiyim abla aslı: öp tosunum...(5 tl verir) semih: öpiyim abla aslı: lan eşşek herif bu kaçıncı el öpüşün fark etmedim sanma 5. kez turluyorsun yürü git!! semih: aman abla ya öküzün parasını kurtarmaya çalışıyoruz ne var bunda keh keh keh... ahmet: abi hasılata ortağız unutma semih: tamam tamam... jeanne_l: bayramınız mübarek olsun canlarım venüs princes: sağol canım seninde usagi chan: kızlar bakın alisin kıyafeti ne kadar hoş değilmi.. galaxi savaşçısı: evet gerçekten 10 üzerinden 9 veririm jeanne_l: maşallah puanları bol keseden veriyorsun bugün. galakxi savaşçısı: ee bayram bugün.. brubaker: ee millet bu bayram gününde ortalığı karıştırmak adına birşeyler yapmıycakmıyız gama sennin: valla geçen gün semih abinin bize dediğini unutmadım ben sailortwilight: evet yaramazlık yaparsanız hepinizi apartmanın paratonel direği yaparım dedi. brubaker: aamaaann o herkese böyle diyor zaten daha bi icraatını göremedik... semih: içimden bi ses burda benden bahsedilor diyor. brubaker: evet evet senin ne kadar sözünün eri bir insan olduğun dan bahsediyoruduk semih usta valla bak http://forum.venus.gen.tr/upload/11/413047_8c460310.gif semih: iyi bakalım gama sennin: bru rengin attı sailortwilight: keh keh keh... ogün: bu ne vahşiilik avrupada böylemi güzelim shun kazami : diiimi ya avrupa bambaşka. ahmet: beyler ciğer alırmısınız pretty wampir: alıyım canım ogün: yani böyle hayvanları yemek çok çirgin bir davranış. bana biftek veririmisin teşekür ederim. shun kazami: (bonfilesinden bir ısırık alır) şahsen hayvanların böyle kızartılarak yenmesine çok karşıyım. prety wampire: kesinlikle dostum bende karşıyım. bende haşlanmalı... hazel: eee havuz partisi ne zaman usako: önce suyla dolduralımmıı zuhahah jasmine: güzel espiriydi. hazel: haha çok komik dimi... sailorMercuryAquaa: istersen 10. kara trablen yaptıralım simit istermisin atlarken lazım olur güneş savaşçısı: zeplin kiralayalım ama ordanda havuzu tutturamayabilirsin jasmine: boşver hazel için önemli olan yer küreyi tutturmak havuzu değil puhahaha hazel: böhüüüüüüüüüüüüüüüü balımsultan: bana şurdan bi parça verirmisin ahmet: burdanmı balımsultan: yok az sağa ahmet: burası balımsultan: biraz sola ahmet: buramı balımsultan: onun üstü.. makiko chan: bende boyunla ense kökü arasında kalan ve az pişmişle orta pişmişin arasında pişen etten almak istiyorum ahmet: dolunay surat: bende but alayım... ahmet: oldu paketmi istersin servismi tavukmu arkadaşım bu koca butu nasıl vereyim dolunay surat: yani bu istenenler sanki çokmu normal ahmet: ya ya ama...ama ... haruka: semih abi bişey duyduk doğrumu semih: hayır değil kim çıkartıyor böyle şeyleri oyuncak ayımla aramda bişey yok Haruka Chan Teneohu: ney... semih: ııı hani ayısına sarılıp uyuyor diye bişey çıkarmışlarya siz ne diycediniz Haruka Chan Teneohu: pelin diye bi kız varmış semih: şöyle söyleyeyim PELİN Türkiye'de en çok kullanılan 187. isim (... 185. bora, 186. meral, 187. pelin, 188. yalçın, 189. gülşah, ...). Ülkemizde yaklaşık her 841 kişiden birinin adı PELİN ve ismin yaygınlık oranı binde 1.19. PELİN adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 21-11-2010 14:31 itibariyle yaklaşık 88,091 kişinin isminin PELİN olduğu ve PELİN isimli kişi sayısının her yıl ortalama 1414 kişi arttığı tahmini yapılabilir. PELİN adının Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranı ise bir milyonda 2.85 civarında ve bu hesaba göre ABD'de yaklaşık 885 PELİN yaşadığı tahmin edilebilir. ABD'nin nüfus istatistikleri dikkate alındığında Amerikada PELİN sayısı her yıl 7 kişi artıyor. PELİN Türkiye'nin en yaygın 187. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 187. ad ise Wesley ismi. PELİN adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 185. Gene 186. Juan 187. Wesley 188. Lynne 189. Andrea isimleri de sayılabilir. "İsmiDidikle.com'dan alınmıştır" haruka: anladık abi... Haruka Chan Teneohu: biz ne sorcaktık haruka: ne biliyim ya... Neo_Queen_Serenity: minako chanım naber nasılsın (içinden) sanki çok lazımsın minako chan: iyidir güzelim senden nbr (içinden) sanane ya Neo_Queen_Serenity: bildiğin gibiyim ya (içinden) geber emi irma: oo saçlarını boyatmışsın (sanki dünyada başka dert kalmamış gibi jeanne dark: sende kestirmişsin (içinden) umrumdaydı sanki... sahil perisi: abla sence gerçekten samimilermi serena01: valla bilmiyorum şaştım kaldım makoto kino: iyi bayramlar herkese darçhi: sağol canım bak sana hediye aldım makoto kino: aa çok hoş ne güzel terlikler darçhi: hehe....sana layık değil ama makoto kino: o zaman niye veriyorsunki darçhi: makoto kino: şaka şaka luna_p: ne güzel bir bayram sabahı tangel: ooo uykucu kalkmış luna_p: aaa ne güzel etler hazır herşey hazır... gold: evet ne güzel...aa aslı abla ne yapıyor peruru: ne kadar garip.. tangel: artık el öptürmekten eli aşındı. ve çareyi buldu. 2 metre uzunluğunda bir tahta yaptı ve ucunada plastik bir el taktı. böylece istyene tahtayı uzatıyor laru: gerçekten harika bir zeka gül: yani yıllarca düşünsem aklıma gelmezdi. peruru: dahice gerçekten kang hoo: abi öpiyim semih: öp canım ssf: bende öpeyim... kang hoo: eee haşlık yokmu semih: ne haşlığı ya ssf: haşlık işte ya mırt mırtlığın alemi yok hadi sökül... semih: off tamam tamam alın bakalım... athena: selam semih: selam...da bu resmiyet biye haruka*: biz babanın adamlarıyız semih: hangi baba. hotaru usagi: noel baba olcak değilya büyük baba... semih: eee haruka*: bu bayramda harçlıklara %300 zam yaptı onu bildirelim dedik. athena: evet tahsil edip gideceğiz semih: %300 ? haruka*: evet semih: sizi baba yolladı hotaru usagi: evet bak orda babaaaa!!!! (babası karşıdan el sallar) : canım kızzıımmmm... semih: bi dakka beklermisiniz... (off kılıçlarım nerde ya) moon prenses: burda abi... semih: hah sağol canım...ne diyoduk...anaa nereye gittiniz ya...
Tüm yorumlar için teşekür ederim buyrun yeni bölüm 9. bölüm Günün ilk yarışmasında jeane_l venüs prences , aslı ve güle yenilmişlerdi. aslı ve gül bir üst tura çıkmanın vermiş olduğu coşkuyla birbirlerine sarılmışlardı. aslı: kazandık lan... gül: ay yavaş ya kemiklerim bütünleşti birbirleriyle
Sıradaki karşılaşma Brubaker - Gama_Sennin - Sailortwilight ve OGÜN - Shun Kazami - Prety vampire arasındaydı. bu iki daire sadece tek kale maç yapacaklardı. 5 gol atan direk üst tura çıkacaktı brubaker: şimdi gama sen kaleye geçiyosun sailortwilight sen defanstasın bende forvette gama sennin: oldu http://img93.imageshack.us/img93/7915/helpob1.gif brubaker: napıyon olm gama_sennin: ben hiç top oynamadım...bu direkler ne işe yarıyor brubaker - sailortwiliht: http://i322.photobucket.com/albums/nn407/SvensKim/Smileys/crazy.gif brubaker: tamam tamam herşey kontrolüm altında şimdi gama git o direklerin tam ortasında bekle topun o direkler arasından geçmesine izin verme ama.. gama sennin: tamamdır ogün: evet beyler hadi alıyoruz maçı. shun: tamam alalımda ben defans oynayamam ya orta alanla forvet arası oynasam prety wampir: şimdi girişirim haaa maç başlamıştı ama o sırada tamamen farklı alemlerde olan iki kişi vardı. apartman bahçesinin barakalarına oturmuş el ele birbirlerine bakıyorlardı. semih: beni nasıl buldun pelin: nereye gideceğini söylemiştin unuttunmu semih: aaa evet pelin: bide zamanında senden ayrılacağımı söylemiştim semih: evet doğru pelin: bana sana yolladığım resimleri verirmisin semih: hımmm bi saniye... semih cebinden mini bir resim albümü çıkarmıştı. semih: burda 50-60 tane falan kız resmi var bak işte sen 30'larda falansın alfabetik sıraya göre dizdiydim bak bak çekinme... pelin: pelin: ya sen nasıl bi erkeksin ya semih: sen nası bişeye baktıydın canım pelin: semih: ahhhh noluyoya... pelin: öküz gidiyorum ben semih: ya pelinim şaka yaptım valla lütfen ya pelin: git ya istemiyorum seni artık kalbimi kırdın semih: canım gel u 404 var yapıştırırız lütfen ya seni seviyorum aşkım. pelin: nasıl bi odunsun sen ya semih: suntalık pelin: semih: naz etmeya gel yürüyelim biraz pelin: bana dondurma ısmarla semih: ısmarlamammı dondurmaya boğarım yeterki iste O sırada maç sonuçlanmıştı brubaker ve takımı 4-0 geriye düşmüşlerdi brubaker hafif bi sakatlık geçirip kaleye geçmek zorunda kalmıştı. işte ne olduysa o andan itibaren olmuştu. hayatında ilk defa futbol oynayan gamasennin forvete geçip tam 5 gol atarak takımını üst tura taşımıştı. brubaker ve sailortwilight , gama yı sevinçten sırtlarında taşımışlardı. üst tura çıkmalarını güzel bir karpız sefası ile kutlamışlardı. shun: ya nasıl oldu bu ya ogün: olm biz sana demedikmi o adamı tut diye shun: hee tut dediniz bende nerde gördüysem tuttum indirdim prety: iyi nane yedin ogün: ben sana adamı tut derken markaj et dedim maşallah her indirdiğinde adam penaltı kazandı. senin yüzünden kaybettik gel lan buraya prety: shun: Sıradaki mücadele Athena - Haruka* - hotaru_usagi ve DarÇhi - Makoto Kino - Tangel arasındaydı. aslı: semih nerde lan gene ne nane yiyonuz ahmet: bişey yapmıyoz ya..valla. minako chan: ya o kız kim abi hande: bi müsade edermisin canım minako: sen müsade et ya ilk ben sordum hande: tamam sen sorma hakkını kullandın bende cevap alma hakkımı kullancam minako chan: hande: ahmet: durunya sakin olun tamam...
SEvgili Venüs Forum Apartmanı Fanfic okurları üzülerek duyurmak isterimki 5 arkadaşımızında başvurusu düşürülmüştür. Önceki mesajlarımda söylediğim 6 arkadaşımdan sadece biri bana ulaşarak bilgilendirmede bulundu. Geri kalan arkadaşlarımızdan hiçbirinden haber alamadım. Bu husustaki hassasiyetim herkesin malumudur. Ayrıca Hikayemi takip ettiklerini gerek yorum yaparak gerekse mesajlardaki Teşekür butonlarına basarak gösteren ve yanımda olduklarınıda manevi anlamda bana hissettiren arkadaşlarımın hepsine ayrı ayrı teşekür eder tüm fanficlerimdede o arkadaşlarımı yanımda görmek isterim. Yeni tespit ettiğim arkadaşlarımın isimleri aşağıdadır. Lütfen bana 4-5 gün içerisinde ulaşıp takip ettiklerini bildirebilirlermi. Eğer hiç bir haber alamazsam onlarında başvuruları düşürülecektir 1-kyo_kusanagi 2- Setsuna Pu 3-Galakxi Savaşçısı GÜncel başvuru Listesi... 1-MaKoto-cHan 2-OGÜN 3-Neo_Queen_Serenity 4-JEANNE D'ARC 5-irma 6-minako-chan 7-funnylife 8-yoo rin 9-Brubaker 10-__HaZeL__ 11-venusstarpower 12-Laru 13-usagididem 14-BaLıMSuLTaN 15-Gold 16-SailorVenus 17-dolunay_surat:D 18-SSF 19-kang hoo 20- LUNA_P 21-kyo_kusanagi 22-Setsuna Pu 23- makiko chan 24- güneş savaşçısı 25- HARUKA CHAN TENEOHU 26-Haruka~ 27-Gama_Sennin 28-~Athena~ 29-SailorTwilight 30- neptune 31-Shun Kazami 32- sahil_perisi 33-Pretty Vampire 34-Galakxi Savaşçısı 35- Serena01 36-aki 37-sailorMercuryAquaa 38- jasmine 39-Tangel 40-venus_princess 41-Jeane_L 42-Antony Ahmet 43-DarChi 44-Makoto Kino VE yeni bölüm Kaçıncı olduğunu unuttuğum Bölüm (8 miş) Apartmanı birden yarışma heyecanı sarmıştı. Daireler arasında müthiş bir çekişmeye sahne olacağa benziyordu. Bir süre sonra herkesin dairesine küçük broşürler yollanmıştı. Broşürlerde yarışmanın başlangıç tarihi, yarışılcak branşlar ve yarışmanın bitiş tarihi yazyordu. Daireler araındaki bu yarışmanın branşlarıda şu şekildeydi.. a) Yüzme yarışması b) Uzun atlama c) 100 Metre koşu d) Minyatür kale maç Bu 4 dalda her daire yarışıcaktı. ilk karşılaşma Jeane_L - venus princes ve usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı arasında yapılcaktı ama ortada bir sorun vardı. aslı: şimdimi döviyim yarışmadan sonramı
jeane_l: ya ama biz 1 kişi eksiğiz gül: ya bizdede galaxi savaşçısı zaten bayadır meydanda yok venüs princes: o zaman eşitiz başarılar abla aslı: gıırrrr!!! gül: başarılar canım siz ona bakmayın jeane_l: ona DSİ baksın zuhahaha hazel: eveeettt şimdi her iki takımda yarışacağı kişileri seçsin. aslı: ben yarışcam jeanne_l: canım aslı ablayla ben baş ederim lütfen sen dur venüs princes: ya çok iyisin tam o anda jeanne_l venüs prencesi yavaşça itmişti jeanne_L: ah canım gönlün raızı olmadı dimi tamam madem istiyorsun aslıyla sen yarış venüs princes: hazel: eveet şimdi siz yüzme yarışmasında yarışacağınızı söylemişsiniz doğrumu aslı: yüzmemi hazel: evet bak burda öyle yazıyor. ha pardon deri yüzmeymiş. öyle bi branş yokki aslı: belki olur diye şeettiydim hazel: şeetme mümkünse. düzeltiyorum koşu yarışması yapıcaksınız venüs princes: başarılar abla aslı: azını yüzünü kırarım haaa... semih: venüs princes biraz avantaj ver 90 metre falan zuhahaha ahmet: evert venüs princes 90 metre geriden başla hatta çay falan iç keh kehkeh aslı: daş yokmu lan!! Hazel: hazır (silahını havaya kaldırır) 3-2-1 (ateş eder) BAŞLAAAA ---: aaaaaaAAAAAAAAAAAAA (GÜMMMMM!!!) hazel: o neydiya setsuna pu: sanırım biraz önce apartman boyacısını vurdun. hazel: üstüne çalı malı bişey örtün kyo ksunagi: böyle giderse yarışma bitene kadar biz katliyam yapmış oluruz Koşu yarışması başlamıştı. 100 metreyi ikiside ışık hızıyla koşuyorlardı. ve sonunda kazanan belli olmuştu. 100 metreyi ceylan gibi seke seke zorlanmadan koşan aslı yarışmanın galibi olmuştu. aslı: ts the eye of the tiger, its the thrill of the fight !!!! venüs princes: tüh ya... jeanne_L: üzülme canım ben intikamımızı alırım... hazel: eveett... şimdi ikinci yarışmacılar gelsin. gül: geldiik... hazel: siz yüzme yarışması yapıcaksınız doğrumu jeanne_l: evet doğru... hazel: (silahı havaya kaldırır) 3-2-1.... kyo ksunagi: bence tesisatçıyı vurucak setsuna pu: bence asistanını vurcak Hazel: (ateş eder) başlaaaaaaaa!!!!!!!!!! Yüzme yarışması başlarken bahçedeki radyodanda bir anons geçiyordu. hande: sevgili apartman sakinleri biraz önce aldığımız habere göre dünya atmosferindeki Türksat 1-A uydusu henüz bilinemeyen bir nedenden dolayı düşmüştür. olayda can ve mal kaybı olmazken uydunun iniş sistemlerindeki kurşun deliği kafaları karıştırmıştır. Yüzme yarışması bitmek üzereydi. jeane_l 'nin artık kollarında derman kalmamıştı. güç bela havuzun başına ulaşmıştı. gül etreflarda yoktu. jeane_l: kazandım kazandııımmmm gül: pardon! jeane_l: gül abla ? gül: canım nerde kaldınya ben geldim sonra 3 kez daha havuzun başına kadar yüzdüm geldim. çay demledim içtim çarşıda bi işim vardı onu hallettim sen daha yenimi geliyorsun. jeane_l: guluk guluk guluk aslı: anaa boğuldumu durun suni tenefüs yapayım Hazel :Günün kazananları Gül ve Aslı!! Bu arada esmer uzun siyah saçlı kahverengi gözlü genç bir hanım yavaşça apartman bahçesine girmişti. pelin: meraba ben semihi arıyordum ahmet: abi hanım efendi seni arıyor pelin: selam semih: selam
Bu bölümde bahsedilen yarışma benim dediğim yarışmadan farklıdır.
7. Bölüm Apartmanda günler gayet güzel ve neşeli şekilde geçiyordu. Bir sabah apartman koridorundan gelen bir ses herkesi uyandırmıştı. biri sanki apartmanı yıkarcasına duvara bişey çakıyordu. aslı: bırakın lan beni dövecem kıracam galaxi savaşçısı: aman abla sakin ol dur bakalım olay ne gül: ya noluyo ya ne bu gürültü Tüm apartman sakinleri aşağıya inmişlerdi. Apartmanın çiçeği burnunda yöneticisi hazel sağ kolu setsuna pu ya birşey çaktırıyordu. kyo ksunagi: tamam başkanım oldu hazel: hah tamam hakkaten oldu. setsuna pu: iniyimmi artık kyo kusunagi: atla sen ben tutarım setsuna pu: dur biraz daha çakayım semih: noluyo ya napıyonuz bu kadar kafamıza çakıyonuz resmen ahmet: petrol sondajımı kuruyonuz ya duvara hazel: susun be ... size bi duyuru asıyorum. aki: bakayım ben duyamıyorum neymiş o hazel: bir yarışma var daireler arasında semih - ahmet : anammmm!! aslı: yemek yarışması falanmı peruru: eğer yemek yarışmasıysa ve aslı abla varsa ben can sağlığım için çekiliyorum hazel: yok canım öyle değil aha burda yazıyo detaylar hadin gidek....hadisene setsuna... setsuna... setsuna pu: ya....ya şey... kyo kusunagi: nolduya setsuna pu: yeleğimin kolunuda duyuruyla birlikte duvara çakmışım hazel - kyo kusunagi: hazel: orda kal ozaman okuyamayanlara açıklama yaparsın yürü kyo... setsuna pu: yaaa Yarışma Daireler arasında yapılıyordu. ve geniş bir zamana yayılmıştı. her daire birbirleriyle çeşitli branşlarda yarışıyorlardı. Yarışma karşılaşmaları aşağıdaki gibi oluşturulmuştu ve kura sistemi ile belirlenmişti Daireler Yarışıyor Jeane_L - venus princes - USAGİ CHAN usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı Brubaker - Gama_Sennin - Sailortwilight OGÜN - Shun Kazami - Prety vampire Athena - Haruka* - hotaru_usagi DarÇhi - Makoto Kino - Tangel Serena01 * İrma - minako chan Luna_P - peruru - Gold Laru - kang hoo - SSF Neo_Queen_Serenity - JEANNE D'ARC - sahil perisi Lord Kunzite - Antony_Ahmet Makoto_chan - yoo rin - Hazel Haruka - Haruka Chan Teneohu Balumsultan - Makiko chan - dolunay_surat funnylife - venüsstarpower - usako - jasmine sailorMercuryAquaa - aki - güneş savaşçısı kyo ksunagi - setsuna pu (Arptman görevlisi) - SailorVenus (Bay) sailorVenus: aaa bize niye bay yazmışlar ya biz baymıyız semih: abim bay demek otomatikman bir üst tura çıkanlara denir şanslısınız yani sailorvenüs: heeeee ahmet: anaaa abi hazellerle yarışcaz semih: yoo rin: olamaz ya şansa bak semih abi ve ahmet abiyle yarışcaz makoto chan: bittik ya... jeanne_l: aslı ablalarla yarışcaz yeneriz ya aslı: bırakın beni ya bi bırakında bacaklarını kırıp eline vereyim gül: ay aslı dur ya off serana01: büşülerle yarışcaz ne güzel dimi minako chan: abla ne iyisi ya eğer yimek yapma yarışması varsa bittik. luna_p: ay canım benim teşekür ederim iltifat olarak alıyorum irma: yarışma konularını yazmamışlar ya hangi branşlarda yarışcaz. setsuna anlatsana semih: bırakın kızı ya o kendi halinde takılıyo orda zuhahaha setsuna pa: (elindeki çekice bakar) öylemiii... (ve semihe fırlatır) semih: ahmet: abi abi iyimisin semih: baba... babacım.... ahmet: abi gelya offff venusstarpower: acaba davşan yetiştiriciliği ile alakalı bir yarışmada varmıdır funyylife: keşke olsa usako: ya ben havuzda köpek balığı gösterisi yapmak istiyorum acaba izin verirlermi jasmine: köpek balığı hafif kaçmazmı oldu olcak balina koy gama sennin: ya beyler biz napcaz gerçekten zor bi kura çektik shun kazami: arkadaşlar işimiz çok zor ya brubaker: gama rakibimize korktuğumuzu belli etmememiz gerek sakin ol ogün: shun sakinleş bak onlarda bize bakıyorlar sailortwilight: bru ayakların niye titriyor madem brubaker: omu şey ııııı sıkıştımda ondan... prety vampire: ben bi lavaboya gideyim arkadaşlar ogün: lavabo orda değilki prety vampire: doğruya (tüh lan yırtamadık) venüs princes: ben belimde halka çevirebilirim. keşke öyle bişey olsa usagi chan: ohoo oda bişeymi ben 2 tane birden çeviririm aslı: lan ben hepinizi tırnağımda çeviririm gelin lan buraya gül - galaxi savaşçısı: ya dur yaaaa athena: vay be yeni gelenlerle yarışcaz haruka*: ama dikkat etmek lazım Tangel var hotaru usagi: sıkmayın canınızı ya ben nasıl kazanacağımızı biliyorum athena: nedir hotaru usagi: tangele rüşvet veririz, darçhiyi döveriz , makoto kinoyuda pişiririz makoto kino: pişirme ya benim yahnim daha güzeldir. darçhi: ya makoto saçmalama gel buraya. athena niye böyle yapıyonuz ya kardiş kardiş yarışsakya haruka*: yarışalım ama gene biz kazancaz zuhahah Tangel: makoto kino: ya niye bizde bişeyler yapabiliriz athena: biz kazanınca yaparsınız zuhaha Tangel : hotaru usagi: iyi dedinya hahah.. tangel abla sende bişeyler söylesene Tangel: http://guzelresim.net/resimleri-aslan-resimleri-1976-aslan-resimleri-1056.html (Bir kükreme duyulur)
6. bölüm Kendilerine misafirliğe gelen arkadaşlarına çok sevinen laru ve diğer ev sakinleri hemen izzeti ikrama başlamışlardı. Lakin aslı ablayı doyurmak artık ciddi bir kıtlığın habercisi olmaya başlamıştı. gül: aslı fazla yemedinmi sen aslı: sorma gülüm bu aralar hiç iştahım yok
galakxi savaşçısı: Allahtan yok. 3 ekmeği 10 dakkadan daha kısa bir sürede tüketip üstüne bide 1 demlik çay içebilen ilk insansın abla. aslı: laaannnn!! galakxi savaşçısı: sustum! o sırada laru ve ev arkadaşları mutfakta kara kara düşünüyorlardı. ssf: buldum. ellerini ve ayaklarını bağlayıp kilere atalım zaten 100 yıllık yemek yedi daha sonra arkeologlar bulup çıkarır kang : ben ip bulurum laru: ay saçmalamayın buz dolabına bak ya bomboş kang: abla ne yapacağız ya yemeklerin bittiğini görünce ya bize göz dikerse ssf: laru: kızlaarrr!!! lütfen sakin olun hadi içeri giriyoruz... laru önce ssf ve kang da VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
08 Ksm 2015 12:55, Değiştirme: 08 Ksm 2015 23:02 (Toplamda 2 kere)
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
SailorVenus : .....ya tabi aslında insanları böyle dış görünüşleriyle yargılamamak gerektiğini söylemek istiyordum alında....ııııı yani hiçkimse mükemmel değildir...ayrıca semih abiyide çok severim...dinliyomudur acaba... hande: SailorVenus aaa canım iyimisin bayıldıya merkeze dönüyoruz.... sahil perisi: evet sayın dinleyiciler bu arada bir bilgi notu verelim. Yeni Venezuella adı verilen bir ülkede yapılan istatistiklere göre gazeteler radyasyon yayıyorlarmış artık anlayana... O sırada semih toparlanmış bir şekilde evinde oturuyordu. tam o sırada kapı çalındı. gelen hazeldi siyah güneş gözlükleri ve siyah takım elbisesiyle semihin karşısındaydı hazel: bir zamanlar 10. kattan boş havuza balıklama atlattığın biri vardı hatırladınmı semih: (gülerek) valla o kişiyi benim torunlarım bile bilecek canını sıkma hazel: 
semih: alnına ne yaptın öyle morarmış hazel: duvara çarptım semih: akşamın sekizinde güneş gözlüğü takarsan öyle olur tabi hazel: neyse ben yeni yöneticiyim semih: eee napalım hazel: bundan sonra çöpleri sen taşıycaksın semih: Alla Alla niye bizim apartman görevlimiz yokmu hazel: setsuna pu benim sağ kolum oldu semih: pu sana setsuna pu: keh keh keh antony ahmet: noluyo burda ya hazel: sen kimsin ya antony ahmet: ben semih abinin yeni ev arkadaşıyım hazel: iyi gözüm üstünüzde hazel ve ekibi gider antony ahmet: abi noluyo semih: ne biliyim ya burnumdan fitil fitil getircekmiş antony ahmet: abi fitil burundan alınmazki semih: lan seni varya şimdi.. antony ahmet: abi vurma ya!!! O sırada goldların evinde akşam yemeği hazırlanmıştı büşü kendi elleriyle yemekler hazırlamıştı büşü: eveet buyrun bakalım peruru: abla bunlar sağlam dimi büşü: o nedemek kız peruru: valla bir saattir deneyler yapıyorsun şimdiye kadar 3 kişi bayıldı 2 kişi zehirlendi 4 kişi mutasyona uğradı yazık birinin sırtında bi tane daha kafa çıktı yani ne biliyim... büşü: ay saçmalamayın benim yimeklerim 1. sınıftır gold: Allah için öyle yiyenlerin hepsi öteki tarafa 1. sınıf yolculukla gittiler büşü: Laruların katta ise herşey yenmiş çaya geçilmişti kang hoo: abla çayına kaç şeker koyayım laru: 3 olsun canım kang hoo: aaa 2,5 tan yukarı olmaz laru: ay ne diyosun canım kang hoo: valla olmaz 2,5 ssf: abla kang bu aralar kafayı kayserili fıkralarıyla bozdu idare et 
laru: heeee kang hoo: bi fıkra anlatayımmı abla 
laru: aman canım aman kalsın. bir anda laruların kapısı çalmıştı ve karşılarında usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı çıkmışlardı aslı: selam kızlar misafirliğe geldiiiikkkkk Laru: hoşgeldiniiiizzzz Devamı sonra ....
4. Bölüm Hazel büyük bir göktaşı misali boş beton havuza doğru ilerliyordu. Katlar bir bir gözünün önünden geçiyordu. Hazel: aaa radyo yayına başlıyo , larular öğlen yemeği yiyor, Lord abinin Pc açık kalmış makot chan: (semihin kolundan çekiştirir) abiii Abi ya bişey yap semih: yapıyorum canım yoo rin: ne yapıyosun! semih: bak aspirin aldım yanıma hazel çakıldığında baya ağrısı olcak...daha ne yapayım canım... yoo rin - makoto chan: aslı : kızlar noluyo... semih: hop hop... aslı: pardon kızlar artı semih napıyonuz yoo rin: ya abla baksana hazel en üst kattan boş havuza atlıyor aslı: manyakmı bu hazel... niye atlıyo öyle... shun kazami: noluyor enişte... semih: meteor yağmuru izliyoruz zuhahaha yoo rin: minako chan: aaaa kuş... irma: yok yok roket o luna_p: uçak ya uçak... semih: heee uçak boing marka zuhahah aslı: yanlız bu çocuk tam olarak ne zaman düşcek acaba...yarım saattir havada... Tam o anda Hazel semihin balkonuna tutunmuştu. aslı: yok lan düşmiycek bu tüfeğimi getiriiinnnn!!! semih: yok artık bazuka getirelim temelli apartmanı yok et... aslı: sus lan gonuşma... semih: terlik at terlik...cephanenmi kalmadı...zuhahah aslı: hazel: oh be...tutundum...anaaa semih abiiii senin Pcde ne oynuyo öyle ya zuahahah anlatıymmı semih: lan olum özel mülk lan kapan lan gözlerini aslı: anaaa söyle lan ne oynuyo hazel: valla bi kız var ... O sırada tüm apartman bahçeye toplanmıştır Herkes: Semih: şey...ııı hazel: bide erkek var... Herkes: aslı: eeeeee napıyolar... hazel: (iyice balkona yükselir) ııııı...birbirlerine sarılmışlar... Herkes: Millet yerden taş alıp semih abilerine ters ters bakmaya başlamışlardı. makiko chan: abi senden hiç beklemezdik semih: ya valla yanlış anladınız hazel adam gibi bak yanlış görüyorsun evladım!! hazel: (dikkatlice bakar) valla doğru görüyorum abi kıza ahtapot misali sarılmış çocuk... Topluluk : Aslı abla çantasından son üretimi olan çivili ve elektirikli terliğini çıkartır... aslı: lan ırz düşmanı millet sana abi gözüyle bakıyor ayıp değilmi... semih: ya abla valla yanlış anlama var hazeelll adam gibi bak ya aslı: neyse artık millet biz önden dövelimde sonra kendini toparlar bismillah.... semih apartman bahçesinde güzel bir dayak yemiştir. bir süre sonra yukardan hazelin sesi duyulur. hazel: aaa pardon ya Pc'nin ekran koruyucusuymuş. Kız pelin diye biri erkekte semih abiymiş çok özür diliyorumya... Herkes ellerindeki metaryelleri bırakır... aslı: lan gitmeyin lan... makiko chan: ben yemeği ocakta unutmuşum aslı: sen yemek yapmayı biliyonmu kız makiko chan: hakkaten ya öğreniyim en iyisi (tüyer) aki: aaa bende unutmuşum aslı: neyi... aki: onu işte(tüyer) aslı: anaa gitti lan herkes beni bu manyakla baş başa bıraktılar...hazel bitirdin beni...semih kalk ablam... semih: ne çarptı bana ya aslı: ıııı hah!....ablam boş havuza atladın ya semih: ney!! aslı: valla az gerizekalı değilsin havuzu temizliyolardı sana dedik o kadar atlama diye ama lank diye daldın...gel ablam kalk... semih: abla çok ağrıyo ya aslı: tamam ablam karpız süreriz geçer gel.... hazel: bu kız kimya Pelin & Semih yazıyor bu kız bizim forumdan değil Alla Allaaa dur şunun eşkalini biyere not alıyım hazel birden ellerini bırakır ve bahçenin kenarındaki kiraz ağacına düşer...ufak sıyrıklarla olayı atlatırken semihin ciddi bir meydan dayağı yemesine neden olmuştu...ayrıca gazete ve radyoya maddi kazanç olarak değerlendirebileceği bir bilgi elindeydi bölümün sonu
Bölüm 3 Apartmanda yeni bir gün başlıyordu. Güneş apartmanın üzerine doğarken makoto chan apartman görevlisini aramak için telefona uzandığında birden kapı çalmıştı karşısında tam tecizatlı haliyle setsuna vardı. setsuna: meraba abla ne istemiştiniz... makoto chan: ay noluyo ya daha aramadımki seni setsuna: olsun abla...ne vardı ne arzu etmiştin makoto chan: ay bi tuhaf oldum ya. bu senmisin setsuna kafana uzay üssü falanmı düştü setsuna: yok abla semih abinin hışmına uğradım makoto chan: aaa niyeki setsuna: valla apartman gazetesinde benim biraz yavaş ve ters hareket ettiğime dair bi haber duymuş sonra beni apartmanın paratonel direği olarak kullanmak istedi. bende dedim aman abi hemen kendime çeki düzen vercem... makoto chan: neyse canım bana iki ekmek bir kilo beyaz peynir bide süt setsuna: tamam abla... makoto chan kapıyı kapatmıştı bir kaç saniye sonra kapı çaldı. makoto chan: ne unuttu acaba... setsuna elindeki siparişleri makoto chanın ellerine bıraktı... setsuna: başka bi isteğiniz abla makoto chan: Üzerindeki şoku atlattıktan sonra makoto chan kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Arkadaşları ile birlikte güzel bir kahvaltı yaptı. daha sonra günü nasıl değerlendirecekleri konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyorlardı. çaylarını yudumlarlarken Hazel gazeteyı açtı ve şöyle bir haber yayınlanıyordu Hazel: aa bakın habere. dün öğlen vakitlerinde üç kişi apartman bahçesinde baygın bulunmuşlar. yoo rin: aaa niyeki makoto chan: ciddimi... hazel: evet yapılan incelemelere göre üç gencin ezilen davşanların haklarını korumak için geçici bir süre davşan taklidi yaptıklarını yazıyor. yoo rin: ne iyi insanlar var dimi... çok duygulandım ya Birden kapı yıkılacak gibi çalınmaya başlanmıştı. hazel: arkadaşlar siz kaçın ben sizi korurum makoto chan: ne... hazel: ne biliyim ya bu kapıyı çalan insan olamaz başka bişey bu. apartmanda ejderha besleyen varmı acaba makoto chan tereddütle kapıyı açmıştı kapıyı açtığı anda içeri aslı abla girmişti usagididem: ay nerdesiniz ya siz iki saattir ellerim kabardı kapıyı çala çala , ne yapıyorsunuz bakalım çay hazırmı ooo güzel hazırmış . bende şimdi kalktım valla bizimkiler hala uyuyorlar kalkamadılar bi türlü açlıktan kıyım kıyım kıyılıyorum valla. nasılda zayıfladım biliyormusun ay kız valla bişeyde yemiyorum günde 3 ekmekten fazla yiyosam ne olayım kız Allah seni inandırsın oh oh sofrada hazırmış . selam kızlar naber maşallah maşallah iyisiniz (bir yandan tabağına kahvaltılık doldurur) yanlız bu yumurtuları iyi haşlayamamışsın bak buruşuk buruşuk olmuş semihin suratına benziyolar . ayrıca çayda oturmamış neyse artık hadi byeeeee makoto chan - hazel - yoo rin: Günün ilerleyen saatlerinde evde sıkılan üç kafadar apartmanın nimetlerinden yararlanmak istemişlerdi. makoto chan: arkadaşlar havuza gidelimmi yoo rin: süpeeerrr hazel: gideliiiimmm makoto chan: hadi o zaman valizleri karıştıralım havlu güneş kremi falan bakalım acele edin biraz yoo rin: tamam abla hemen hazırlanalım... Uzun bir uğraş sonunda hazırlanmışlardı ve havuza indiler. derken hazelin kafasına çok enteresan bir fikir gelmişti. hazel: ben varya 9. kattan havuza atlarım semih: heee atlarsın hatta o hızla yer kabuğuna kadar inersin hazel: abi atlarsam ne alıyorsun bana semih: bende atlarım ama önemli olan atlamak değil yiğen canlı kalmak...en azından havuzu tutturabilirsen oda başarıdır hazel: aman abi ya koca havuzu neden tutturamayımki... semih: tamam ozaman yarın deneriz hazel: hayır abi bugün olcak semih: abicim bugün olmaz hazel: olur olur abi dur sen (apartmana koşar) semih: lan abicim gel! makoto chan: nooldu abi tırstınmı semih: abicim bugün havuzun temizlenme günü hazel asansörle 10. kata çıkmıştır semih abisine bağırır... hazel: abiiii geliyorum !! makoto chan: eee abi nolcak semih: havuzun suyu çok pisti bende temizlenmesini söyledim... hazel: ya sanki havuzda bi gariplik var ama neyse biiiirrrr ikiiiii üüüççççç hazel atlamıştır hızla havuza doğru iniyordur... makoto chan: abi bilmece gibi konuşuyorsun ya nolmuş havuzu temizliyorlarsa... semih: (güneş gözlüklerini çıkartır) temizlemeden önce tüm suyu boşalttılar... makoto chan: Hazel ise büyük bir hızla havuza balıklama ilerliyordu.... Devam Edecek....
TÜm başvurular bir süre dondurulmuştur. bu dakikadan sonra gelecek olan başvurular Rezerve listesine dahil edilecek ve başvurular başladıktan sonra hikayeye eklenecektir. Edit: ARkadaşlar yeni bölüm yazılmıştır önce ilk bölümü tekrar hatırlayalım Bölüm 1 Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya…. 2. bölüm : Davşan Kaçırma Apartmanda gün daha yeni başlıyordu. Herkes kahvaltısını yapmıştı. Kimisi havuzda serinlerken kimiside eve komşularını çağırmış balkonda çay keyfi yapıyordu. 2. katta oturan Brubaker ,Gama - Sennin , Sailortwilght güzel bir kahvaltıdan sonra balkona çıkmışlardı. Brubaker eline günlük gazetesini almış okurken gamada radyosunu açmış sabah haberlerini dinliyordu Brubaker: vaybe şu habere bakın yapılan bir araştırmaya göre Radyoların 1 günde verdiği radyasyon etkisi bir bilgisayarın 1 ay verdiğine eşitmiş… Gama: (radyonun sesini açar) bide şunu dinle Radyo: dünya üzerinde hiçbir zaman radyoların verdiği radyosyan araştırılmamıştır. Fakat bir gazete için ormanlardan ne kadar ağaç kesiliyor sorusu herkesin malumudur. Brubaker: (gazeteye dikkatli bakar) radyolar baş belasıdır Radyo: hadi len!!! Gazete: asıl sana hadi len!!! Sailortwilight : (radyoyu kapatır ve gazeteyide katlayarak masaya koyar) ya bırakın şunları. Havuza gidekmi Brubaker: saçmalama olum baksana aslı abla var aşağıda valla ümüğümüzü sıkar Sailortwilight : neden Gama sennin: bronzlaşırken gölge edilmesinden hoşlanmaz Sailortwilight: tamamda bizde önünden geçmeyiveririz Brubaker: bak şu ilerdeki heykeli görüyormusun Sailortwilight: aaa evet elleriyle yüzünü kapatmış sanki bir şeyden acayip korkmuş yada medusanın hışmına uğramış gibi Brubaker: acısı hala kalbimizdedir Sailortwilight: ney… Gama sennin: o aslında bir heykel değil. Yanlışlıkla aslı ablanın önünden geçen bir üyemizdi. Adını öğrenmeye bile fırsatımız olmadı. Aslı abla her ne yaptıysa çocuğu artık bahçe heykeli olarak kullanıyoruz… bide sürekli pis bi koku yayıyor Sailortwilight: hadiya… iyi ozaman ne yapalım… Gama sennin: varmısınız bi hınzırlığa Hepside şeytani bir gülümseme takınır Brubaker: ne yapalım Sailortwilight: semih abiye gidelim o bize bişeyler söyler mutlaka Brubaker: semih abi daha gelmediki… Gama sennin: hey şunlara bakın Apartmanın kenarında venüsstarpower ve funnylife’ı görmüşlerdi tavşanları ile oynuyorlardı. Tavşanlara pembe elbiseler giydirmişlerdi ve küçük masalara oturtup evcilik oynuyorlardı. Gama sennin: benim düşündüğümümü düşünüyorsunuz Brubaker: evet aynen haşlaması ne güzel olur diyorsun dimi Gama sennin: saçmalama olum ne haşlaması Sailortwilight: hakkaten ya yahnisini yapmak varken Gama sennin: lan olum işiniz gücünüz mide. Davşanlarını kaçırcaz Sailortwilight: davşan ne ya Gama sennin: öyle daha sevimli oluyo diye…varmısınız Brubaker – Sailortwilight: Varız!!! Şeytani planlarını yapmışlardı. Sailortwilight elinde bir tabak kekle kızların yanına gitti brbaker ve gama ise bir çalılığın arkasından onları izliyorlardı. Sailortwilight: selam arkadaşlar Funnylife: selaamm… Sailortwilight: nasılsınız Venüsstarpower: sağol iyiyiz sen Sailortwilight: bende iyiyim…ne kadar güzel şeyler bunlar Funnylife: teşekür ederiz Sailortwilight: bakın onlara kek getirdim Venüsstarpower: ayyy ne gerek vardı…da..davşanlar kek yermi Sailortwilight: oo yemezmi bayılırlar keke… Funnylife: çok teşekür ederiz Sailortwilight: ne demek afiyet olsun Sailortwilight planını profesyonelce yapmış olmanın verdiği hazla arkadaşlarının yanına gitti Brubaker: noldu tamammı yedilermi keki Sailortwilight: yok ama birazdan yedirirler Gama sennin: yedirirlermi nasıl yani… Sailortwilight: aha bak veriyolar davşanlara Brubaker: olum ne davşanı ya keki onlar yiycekti Sailortwilight: ya abi biz davşanları kaçırmıycakmıyız Gama sennin: evet… Sailortwilight: e tamam işte davşanları kaçıracaksak davşanların baygın olmaları gerek kızları kaçırsaydık onlara yedirirdik keki demi ama ya abi kusura bakmayında hiç kafanız çalışmıyo ehu ehu ehu… Brubaker: lan varya şimdi sümsüğü geçircem suratına… Gama senin: offf napcaz olum… O sırada davşanlar ilaçlı kekin etkisiyle bayılmışlardı Funnylife: ya bu Sailortwilight ne kadar iyi bir insanmış bak davşanlar keke bayılır dedi hakkatende bayıldılar… Venüsstarpower: (sevgi pıtırcığı vaziyeti alır) hakkaten ya ne kadar tatlılar… Tam o sırada apartman bahçe kapısı açılır içeri siyah tşört ve pantolonlu. 1,77 boylarında siyah saçlı güneş gözlüklü yağız bir delikanlı girer. Gözlüklerini çıkartır apartmanın girişine doğru ilerlerken funnylife’lara gözü takılır önlerindeki davşanların hareketsiz yatmalarıda dikkatini çeker. Yavaşça onlara ilerler Funnylife: meraba abi birinemi baktıydınız Semih: bu hayvanlar neden böyle ölü gibi yatıyor Venüsstarpower: bi arkadaş geldiydide davşanlar keke bayılır dedi onlarda bayıldı ne kadar tatlı bayılmışlar demi abiii… Semih: kim o arkadaş Funnylife: Sailortwilight aha bak orda abi… Semih: şşttt siz üç silahşörler gelin bakıyım buraya Brubaker: bizmi abi… Semih: evet!! Üçüde süper saygı pozisyonunda gencin yanına gelirler. Delikanlı tabakta kalan kekleri gençlere uzatır Semih: şu kekten birazda siz tadın bakalım Gama sennin: abi biz almasak bana dokunuyo biliyonmu Semih: ben sana bi dokuncam şimdi. Hadi önce sen… Gama sennin: Eşhedüenlaaaa… Gama keki yer yemez bayılmıştı Funnylife: aaaa gamada keke bayılıyormuş ilahi ya hahaha Semih: sıra sende Brubaker: abi ben orucum Semih: hadi ya bende Mel Gibson. Hadi bakayım ham yap Brubaker de yarım ağız kekten bir ısırık almıştı oda kendini yerde buldu Sailortwilight: abi valla ben onların esiriyim beni tehdit ettiler valla bak Semih: ayaklarından apartman girişine asarım seni hadi !! Sailortwilight : bismillah…abi bari limonata falan olsaydı böyle kuru kuru… Semih: yer yemez havuza koş ıslak ıslak takılırsın Sailortwilight’ta ilaçlı kekin etkisiyle kendini yerde bulmuştu. O sıradada davşanlar ayılmışlardı… Funnylife: abi bunların hepside keke bayılıyor ya… Semih: hakkaten öyle siz yinede dikkatli olun… Kızlar davşanlarını kucaklarına alırlar Venüsstarpower: bu arada sizin isim ne abi….abi nereye gitti ya Funnylife: aaaa ne kadar kaba biriymiş kendini tanıtmadan gitti. Herkes (yerde yatanları gösterir) bu arkadaşlar kadar kibar değilki. Semih apartmana girerken görevliyle karşılaşır… Setsuna pu: hooooooovvvvvv… nereye kardeşim Semih: noluyo ya danamı güdüyosun Setsuna pu: sen kimsin niye geldin nerden geldin nasıl geldin bi anlat hele Semih: hayırdır hayatımdan romanmı yazıcan Setsuna pu: ayyy çokta komiksin…tepemi attırma ne işin var apartmanda Semih: yerini beyenmedim biraz sola taşıycam Setsuna pu: ya varya sitedede bi kunzitemidir nedir öyle bi ukala vardı nasıl sinir olurdum aynı onu hatırlatıyorsun İrma: semih abiiiiiiiii!!!!!!!!! Minako chan: abiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!! İrma ve minako chan semih abilerine sarılmışlardı. Uzun uzun hasret giderdiler. İrma: bu heykeli kim koydu buraya ya Minako chan: valla bilmem ama aynı bizim setsuna puya benziyor Semih: eveett kızlar hala gazeteye devammı İrma: evet abi Semih: gelin size bomba gibi bir hikaye vereyim Minako chan: aa süper Semih: şimdi bir gün üç kafadar davşan kaçırmaya karar verirler. Ama o gün bir psikopatın apartmana geleceğinden haberleri yoktur. Sonra…. Bölümün sonu
Laru aynen öyle yapacağım teşekür ederim... Pretty Vampire ve kai suzuke diğer bölümlerde yeni plana dahil edillecekler ve ilk bölüm buyrun.. ilk bölümde herkese diyalog vermedim doğal olarak ama larunun dediği gibi yapacağım iyi okumalar...hata falan görürseniz 7048'E mesaj atın 'hatasız kul olmaz' melodisi cebinize gelsin Bölüm 1 Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya….
hande: SailorVenus aaa canım iyimisin bayıldıya merkeze dönüyoruz.... sahil perisi: evet sayın dinleyiciler bu arada bir bilgi notu verelim. Yeni Venezuella adı verilen bir ülkede yapılan istatistiklere göre gazeteler radyasyon yayıyorlarmış artık anlayana... O sırada semih toparlanmış bir şekilde evinde oturuyordu. tam o sırada kapı çalındı. gelen hazeldi siyah güneş gözlükleri ve siyah takım elbisesiyle semihin karşısındaydı hazel: bir zamanlar 10. kattan boş havuza balıklama atlattığın biri vardı hatırladınmı semih: (gülerek) valla o kişiyi benim torunlarım bile bilecek canını sıkma hazel: semih: alnına ne yaptın öyle morarmış hazel: duvara çarptım semih: akşamın sekizinde güneş gözlüğü takarsan öyle olur tabi hazel: neyse ben yeni yöneticiyim semih: eee napalım hazel: bundan sonra çöpleri sen taşıycaksın semih: Alla Alla niye bizim apartman görevlimiz yokmu hazel: setsuna pu benim sağ kolum oldu semih: pu sana setsuna pu: keh keh keh antony ahmet: noluyo burda ya hazel: sen kimsin ya antony ahmet: ben semih abinin yeni ev arkadaşıyım hazel: iyi gözüm üstünüzde hazel ve ekibi gider antony ahmet: abi noluyo semih: ne biliyim ya burnumdan fitil fitil getircekmiş antony ahmet: abi fitil burundan alınmazki semih: lan seni varya şimdi.. antony ahmet: abi vurma ya!!! O sırada goldların evinde akşam yemeği hazırlanmıştı büşü kendi elleriyle yemekler hazırlamıştı büşü: eveet buyrun bakalım peruru: abla bunlar sağlam dimi büşü: o nedemek kız peruru: valla bir saattir deneyler yapıyorsun şimdiye kadar 3 kişi bayıldı 2 kişi zehirlendi 4 kişi mutasyona uğradı yazık birinin sırtında bi tane daha kafa çıktı yani ne biliyim... büşü: ay saçmalamayın benim yimeklerim 1. sınıftır gold: Allah için öyle yiyenlerin hepsi öteki tarafa 1. sınıf yolculukla gittiler büşü: Laruların katta ise herşey yenmiş çaya geçilmişti kang hoo: abla çayına kaç şeker koyayım laru: 3 olsun canım kang hoo: aaa 2,5 tan yukarı olmaz laru: ay ne diyosun canım kang hoo: valla olmaz 2,5 ssf: abla kang bu aralar kafayı kayserili fıkralarıyla bozdu idare et laru: heeee kang hoo: bi fıkra anlatayımmı abla laru: aman canım aman kalsın. bir anda laruların kapısı çalmıştı ve karşılarında usagididem - neptune - Galaxi Savaşçısı çıkmışlardı aslı: selam kızlar misafirliğe geldiiiikkkkk Laru: hoşgeldiniiiizzzz Devamı sonra ....
4. Bölüm Hazel büyük bir göktaşı misali boş beton havuza doğru ilerliyordu. Katlar bir bir gözünün önünden geçiyordu. Hazel: aaa radyo yayına başlıyo , larular öğlen yemeği yiyor, Lord abinin Pc açık kalmış makot chan: (semihin kolundan çekiştirir) abiii Abi ya bişey yap semih: yapıyorum canım yoo rin: ne yapıyosun! semih: bak aspirin aldım yanıma hazel çakıldığında baya ağrısı olcak...daha ne yapayım canım... yoo rin - makoto chan:
aslı : kızlar noluyo... semih: hop hop... aslı: pardon kızlar artı semih napıyonuz yoo rin: ya abla baksana hazel en üst kattan boş havuza atlıyor aslı: manyakmı bu hazel... niye atlıyo öyle... shun kazami: noluyor enişte... semih: meteor yağmuru izliyoruz zuhahaha yoo rin: minako chan: aaaa kuş... irma: yok yok roket o luna_p: uçak ya uçak... semih: heee uçak boing marka zuhahah aslı: yanlız bu çocuk tam olarak ne zaman düşcek acaba...yarım saattir havada... Tam o anda Hazel semihin balkonuna tutunmuştu. aslı: yok lan düşmiycek bu tüfeğimi getiriiinnnn!!! semih: yok artık bazuka getirelim temelli apartmanı yok et... aslı: sus lan gonuşma... semih: terlik at terlik...cephanenmi kalmadı...zuhahah aslı: hazel: oh be...tutundum...anaaa semih abiiii senin Pcde ne oynuyo öyle ya zuahahah anlatıymmı semih: lan olum özel mülk lan kapan lan gözlerini aslı: anaaa söyle lan ne oynuyo hazel: valla bi kız var ... O sırada tüm apartman bahçeye toplanmıştır Herkes: Semih: şey...ııı hazel: bide erkek var... Herkes: aslı: eeeeee napıyolar... hazel: (iyice balkona yükselir) ııııı...birbirlerine sarılmışlar... Herkes: Millet yerden taş alıp semih abilerine ters ters bakmaya başlamışlardı. makiko chan: abi senden hiç beklemezdik semih: ya valla yanlış anladınız hazel adam gibi bak yanlış görüyorsun evladım!! hazel: (dikkatlice bakar) valla doğru görüyorum abi kıza ahtapot misali sarılmış çocuk... Topluluk : Aslı abla çantasından son üretimi olan çivili ve elektirikli terliğini çıkartır... aslı: lan ırz düşmanı millet sana abi gözüyle bakıyor ayıp değilmi... semih: ya abla valla yanlış anlama var hazeelll adam gibi bak ya aslı: neyse artık millet biz önden dövelimde sonra kendini toparlar bismillah.... semih apartman bahçesinde güzel bir dayak yemiştir. bir süre sonra yukardan hazelin sesi duyulur. hazel: aaa pardon ya Pc'nin ekran koruyucusuymuş. Kız pelin diye biri erkekte semih abiymiş çok özür diliyorumya... Herkes ellerindeki metaryelleri bırakır... aslı: lan gitmeyin lan... makiko chan: ben yemeği ocakta unutmuşum aslı: sen yemek yapmayı biliyonmu kız makiko chan: hakkaten ya öğreniyim en iyisi (tüyer) aki: aaa bende unutmuşum aslı: neyi... aki: onu işte(tüyer) aslı: anaa gitti lan herkes beni bu manyakla baş başa bıraktılar...hazel bitirdin beni...semih kalk ablam... semih: ne çarptı bana ya aslı: ıııı hah!....ablam boş havuza atladın ya semih: ney!! aslı: valla az gerizekalı değilsin havuzu temizliyolardı sana dedik o kadar atlama diye ama lank diye daldın...gel ablam kalk... semih: abla çok ağrıyo ya aslı: tamam ablam karpız süreriz geçer gel.... hazel: bu kız kimya Pelin & Semih yazıyor bu kız bizim forumdan değil Alla Allaaa dur şunun eşkalini biyere not alıyım hazel birden ellerini bırakır ve bahçenin kenarındaki kiraz ağacına düşer...ufak sıyrıklarla olayı atlatırken semihin ciddi bir meydan dayağı yemesine neden olmuştu...ayrıca gazete ve radyoya maddi kazanç olarak değerlendirebileceği bir bilgi elindeydi bölümün sonu
Bölüm 3 Apartmanda yeni bir gün başlıyordu. Güneş apartmanın üzerine doğarken makoto chan apartman görevlisini aramak için telefona uzandığında birden kapı çalmıştı karşısında tam tecizatlı haliyle setsuna vardı. setsuna: meraba abla ne istemiştiniz... makoto chan: ay noluyo ya daha aramadımki seni setsuna: olsun abla...ne vardı ne arzu etmiştin makoto chan: ay bi tuhaf oldum ya. bu senmisin setsuna kafana uzay üssü falanmı düştü setsuna: yok abla semih abinin hışmına uğradım makoto chan: aaa niyeki setsuna: valla apartman gazetesinde benim biraz yavaş ve ters hareket ettiğime dair bi haber duymuş sonra beni apartmanın paratonel direği olarak kullanmak istedi. bende dedim aman abi hemen kendime çeki düzen vercem... makoto chan:
neyse canım bana iki ekmek bir kilo beyaz peynir bide süt setsuna: tamam abla... makoto chan kapıyı kapatmıştı bir kaç saniye sonra kapı çaldı. makoto chan: ne unuttu acaba... setsuna elindeki siparişleri makoto chanın ellerine bıraktı... setsuna: başka bi isteğiniz abla makoto chan: Üzerindeki şoku atlattıktan sonra makoto chan kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Arkadaşları ile birlikte güzel bir kahvaltı yaptı. daha sonra günü nasıl değerlendirecekleri konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyorlardı. çaylarını yudumlarlarken Hazel gazeteyı açtı ve şöyle bir haber yayınlanıyordu Hazel: aa bakın habere. dün öğlen vakitlerinde üç kişi apartman bahçesinde baygın bulunmuşlar. yoo rin: aaa niyeki makoto chan: ciddimi... hazel: evet yapılan incelemelere göre üç gencin ezilen davşanların haklarını korumak için geçici bir süre davşan taklidi yaptıklarını yazıyor. yoo rin: ne iyi insanlar var dimi... çok duygulandım ya Birden kapı yıkılacak gibi çalınmaya başlanmıştı. hazel: arkadaşlar siz kaçın ben sizi korurum makoto chan: ne... hazel: ne biliyim ya bu kapıyı çalan insan olamaz başka bişey bu. apartmanda ejderha besleyen varmı acaba makoto chan tereddütle kapıyı açmıştı kapıyı açtığı anda içeri aslı abla girmişti usagididem: ay nerdesiniz ya siz iki saattir ellerim kabardı kapıyı çala çala , ne yapıyorsunuz bakalım çay hazırmı ooo güzel hazırmış . bende şimdi kalktım valla bizimkiler hala uyuyorlar kalkamadılar bi türlü açlıktan kıyım kıyım kıyılıyorum valla. nasılda zayıfladım biliyormusun ay kız valla bişeyde yemiyorum günde 3 ekmekten fazla yiyosam ne olayım kız Allah seni inandırsın oh oh sofrada hazırmış . selam kızlar naber maşallah maşallah iyisiniz (bir yandan tabağına kahvaltılık doldurur) yanlız bu yumurtuları iyi haşlayamamışsın bak buruşuk buruşuk olmuş semihin suratına benziyolar . ayrıca çayda oturmamış neyse artık hadi byeeeee makoto chan - hazel - yoo rin: Günün ilerleyen saatlerinde evde sıkılan üç kafadar apartmanın nimetlerinden yararlanmak istemişlerdi. makoto chan: arkadaşlar havuza gidelimmi yoo rin: süpeeerrr hazel: gideliiiimmm makoto chan: hadi o zaman valizleri karıştıralım havlu güneş kremi falan bakalım acele edin biraz yoo rin: tamam abla hemen hazırlanalım... Uzun bir uğraş sonunda hazırlanmışlardı ve havuza indiler. derken hazelin kafasına çok enteresan bir fikir gelmişti. hazel: ben varya 9. kattan havuza atlarım semih: heee atlarsın hatta o hızla yer kabuğuna kadar inersin hazel: abi atlarsam ne alıyorsun bana semih: bende atlarım ama önemli olan atlamak değil yiğen canlı kalmak...en azından havuzu tutturabilirsen oda başarıdır hazel: aman abi ya koca havuzu neden tutturamayımki... semih: tamam ozaman yarın deneriz hazel: hayır abi bugün olcak semih: abicim bugün olmaz hazel: olur olur abi dur sen (apartmana koşar) semih: lan abicim gel! makoto chan: nooldu abi tırstınmı semih: abicim bugün havuzun temizlenme günü hazel asansörle 10. kata çıkmıştır semih abisine bağırır... hazel: abiiii geliyorum !! makoto chan: eee abi nolcak semih: havuzun suyu çok pisti bende temizlenmesini söyledim... hazel: ya sanki havuzda bi gariplik var ama neyse biiiirrrr ikiiiii üüüççççç hazel atlamıştır hızla havuza doğru iniyordur... makoto chan: abi bilmece gibi konuşuyorsun ya nolmuş havuzu temizliyorlarsa... semih: (güneş gözlüklerini çıkartır) temizlemeden önce tüm suyu boşalttılar... makoto chan: Hazel ise büyük bir hızla havuza balıklama ilerliyordu.... Devam Edecek....
TÜm başvurular bir süre dondurulmuştur. bu dakikadan sonra gelecek olan başvurular Rezerve listesine dahil edilecek ve başvurular başladıktan sonra hikayeye eklenecektir. Edit: ARkadaşlar yeni bölüm yazılmıştır önce ilk bölümü tekrar hatırlayalım Bölüm 1 Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya…. 2. bölüm : Davşan Kaçırma Apartmanda gün daha yeni başlıyordu. Herkes kahvaltısını yapmıştı. Kimisi havuzda serinlerken kimiside eve komşularını çağırmış balkonda çay keyfi yapıyordu. 2. katta oturan Brubaker ,Gama - Sennin , Sailortwilght güzel bir kahvaltıdan sonra balkona çıkmışlardı. Brubaker eline günlük gazetesini almış okurken gamada radyosunu açmış sabah haberlerini dinliyordu Brubaker: vaybe şu habere bakın yapılan bir araştırmaya göre Radyoların 1 günde verdiği radyasyon etkisi bir bilgisayarın 1 ay verdiğine eşitmiş… Gama: (radyonun sesini açar) bide şunu dinle Radyo: dünya üzerinde hiçbir zaman radyoların verdiği radyosyan araştırılmamıştır. Fakat bir gazete için ormanlardan ne kadar ağaç kesiliyor sorusu herkesin malumudur. Brubaker: (gazeteye dikkatli bakar) radyolar baş belasıdır Radyo: hadi len!!! Gazete: asıl sana hadi len!!! Sailortwilight : (radyoyu kapatır ve gazeteyide katlayarak masaya koyar) ya bırakın şunları. Havuza gidekmi Brubaker: saçmalama olum baksana aslı abla var aşağıda valla ümüğümüzü sıkar Sailortwilight : neden Gama sennin: bronzlaşırken gölge edilmesinden hoşlanmaz Sailortwilight: tamamda bizde önünden geçmeyiveririz Brubaker: bak şu ilerdeki heykeli görüyormusun Sailortwilight: aaa evet elleriyle yüzünü kapatmış sanki bir şeyden acayip korkmuş yada medusanın hışmına uğramış gibi Brubaker: acısı hala kalbimizdedir Sailortwilight: ney… Gama sennin: o aslında bir heykel değil. Yanlışlıkla aslı ablanın önünden geçen bir üyemizdi. Adını öğrenmeye bile fırsatımız olmadı. Aslı abla her ne yaptıysa çocuğu artık bahçe heykeli olarak kullanıyoruz… bide sürekli pis bi koku yayıyor Sailortwilight: hadiya… iyi ozaman ne yapalım… Gama sennin: varmısınız bi hınzırlığa Hepside şeytani bir gülümseme takınır Brubaker: ne yapalım Sailortwilight: semih abiye gidelim o bize bişeyler söyler mutlaka Brubaker: semih abi daha gelmediki… Gama sennin: hey şunlara bakın Apartmanın kenarında venüsstarpower ve funnylife’ı görmüşlerdi tavşanları ile oynuyorlardı. Tavşanlara pembe elbiseler giydirmişlerdi ve küçük masalara oturtup evcilik oynuyorlardı. Gama sennin: benim düşündüğümümü düşünüyorsunuz Brubaker: evet aynen haşlaması ne güzel olur diyorsun dimi Gama sennin: saçmalama olum ne haşlaması Sailortwilight: hakkaten ya yahnisini yapmak varken Gama sennin: lan olum işiniz gücünüz mide. Davşanlarını kaçırcaz Sailortwilight: davşan ne ya Gama sennin: öyle daha sevimli oluyo diye…varmısınız Brubaker – Sailortwilight: Varız!!! Şeytani planlarını yapmışlardı. Sailortwilight elinde bir tabak kekle kızların yanına gitti brbaker ve gama ise bir çalılığın arkasından onları izliyorlardı. Sailortwilight: selam arkadaşlar Funnylife: selaamm… Sailortwilight: nasılsınız Venüsstarpower: sağol iyiyiz sen Sailortwilight: bende iyiyim…ne kadar güzel şeyler bunlar Funnylife: teşekür ederiz Sailortwilight: bakın onlara kek getirdim Venüsstarpower: ayyy ne gerek vardı…da..davşanlar kek yermi Sailortwilight: oo yemezmi bayılırlar keke… Funnylife: çok teşekür ederiz Sailortwilight: ne demek afiyet olsun Sailortwilight planını profesyonelce yapmış olmanın verdiği hazla arkadaşlarının yanına gitti Brubaker: noldu tamammı yedilermi keki Sailortwilight: yok ama birazdan yedirirler Gama sennin: yedirirlermi nasıl yani… Sailortwilight: aha bak veriyolar davşanlara Brubaker: olum ne davşanı ya keki onlar yiycekti Sailortwilight: ya abi biz davşanları kaçırmıycakmıyız Gama sennin: evet… Sailortwilight: e tamam işte davşanları kaçıracaksak davşanların baygın olmaları gerek kızları kaçırsaydık onlara yedirirdik keki demi ama ya abi kusura bakmayında hiç kafanız çalışmıyo ehu ehu ehu… Brubaker: lan varya şimdi sümsüğü geçircem suratına… Gama senin: offf napcaz olum… O sırada davşanlar ilaçlı kekin etkisiyle bayılmışlardı Funnylife: ya bu Sailortwilight ne kadar iyi bir insanmış bak davşanlar keke bayılır dedi hakkatende bayıldılar… Venüsstarpower: (sevgi pıtırcığı vaziyeti alır) hakkaten ya ne kadar tatlılar… Tam o sırada apartman bahçe kapısı açılır içeri siyah tşört ve pantolonlu. 1,77 boylarında siyah saçlı güneş gözlüklü yağız bir delikanlı girer. Gözlüklerini çıkartır apartmanın girişine doğru ilerlerken funnylife’lara gözü takılır önlerindeki davşanların hareketsiz yatmalarıda dikkatini çeker. Yavaşça onlara ilerler Funnylife: meraba abi birinemi baktıydınız Semih: bu hayvanlar neden böyle ölü gibi yatıyor Venüsstarpower: bi arkadaş geldiydide davşanlar keke bayılır dedi onlarda bayıldı ne kadar tatlı bayılmışlar demi abiii… Semih: kim o arkadaş Funnylife: Sailortwilight aha bak orda abi… Semih: şşttt siz üç silahşörler gelin bakıyım buraya Brubaker: bizmi abi… Semih: evet!! Üçüde süper saygı pozisyonunda gencin yanına gelirler. Delikanlı tabakta kalan kekleri gençlere uzatır Semih: şu kekten birazda siz tadın bakalım Gama sennin: abi biz almasak bana dokunuyo biliyonmu Semih: ben sana bi dokuncam şimdi. Hadi önce sen… Gama sennin: Eşhedüenlaaaa… Gama keki yer yemez bayılmıştı Funnylife: aaaa gamada keke bayılıyormuş ilahi ya hahaha Semih: sıra sende Brubaker: abi ben orucum Semih: hadi ya bende Mel Gibson. Hadi bakayım ham yap Brubaker de yarım ağız kekten bir ısırık almıştı oda kendini yerde buldu Sailortwilight: abi valla ben onların esiriyim beni tehdit ettiler valla bak Semih: ayaklarından apartman girişine asarım seni hadi !! Sailortwilight : bismillah…abi bari limonata falan olsaydı böyle kuru kuru… Semih: yer yemez havuza koş ıslak ıslak takılırsın Sailortwilight’ta ilaçlı kekin etkisiyle kendini yerde bulmuştu. O sıradada davşanlar ayılmışlardı… Funnylife: abi bunların hepside keke bayılıyor ya… Semih: hakkaten öyle siz yinede dikkatli olun… Kızlar davşanlarını kucaklarına alırlar Venüsstarpower: bu arada sizin isim ne abi….abi nereye gitti ya Funnylife: aaaa ne kadar kaba biriymiş kendini tanıtmadan gitti. Herkes (yerde yatanları gösterir) bu arkadaşlar kadar kibar değilki. Semih apartmana girerken görevliyle karşılaşır… Setsuna pu: hooooooovvvvvv… nereye kardeşim Semih: noluyo ya danamı güdüyosun Setsuna pu: sen kimsin niye geldin nerden geldin nasıl geldin bi anlat hele Semih: hayırdır hayatımdan romanmı yazıcan Setsuna pu: ayyy çokta komiksin…tepemi attırma ne işin var apartmanda Semih: yerini beyenmedim biraz sola taşıycam Setsuna pu: ya varya sitedede bi kunzitemidir nedir öyle bi ukala vardı nasıl sinir olurdum aynı onu hatırlatıyorsun İrma: semih abiiiiiiiii!!!!!!!!! Minako chan: abiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!! İrma ve minako chan semih abilerine sarılmışlardı. Uzun uzun hasret giderdiler. İrma: bu heykeli kim koydu buraya ya Minako chan: valla bilmem ama aynı bizim setsuna puya benziyor Semih: eveett kızlar hala gazeteye devammı İrma: evet abi Semih: gelin size bomba gibi bir hikaye vereyim Minako chan: aa süper Semih: şimdi bir gün üç kafadar davşan kaçırmaya karar verirler. Ama o gün bir psikopatın apartmana geleceğinden haberleri yoktur. Sonra…. Bölümün sonu
Laru aynen öyle yapacağım
teşekür ederim... Pretty Vampire ve kai suzuke diğer bölümlerde yeni plana dahil edillecekler ve ilk bölüm buyrun.. ilk bölümde herkese diyalog vermedim doğal olarak ama larunun dediği gibi yapacağım iyi okumalar...hata falan görürseniz 7048'E mesaj atın 'hatasız kul olmaz' melodisi cebinize gelsin Bölüm 1 Apartman radyosu: ses…. Ses 1-2-3. deneme…. Günaydın Venüs apartmanın birbirinden tatlı sevgi pıtırcıkları ben sunucunuz jeane dark bu güzel cumartesi sabahında hepinizi selamlıyoruz. Bugün hava açık metorolijiden aldığımız bilgilere göre hava sıcaklığı 20 ila 23 arasında değişiyor. Piknik yapmak isteyenler için bundan iyi bir fırsat olamaz. Yada havuzumuzda serinleyip buronzlaşabilirsiniz. Biraz dünyadan haberlere bakalım… Türkiye nin Avrupa birliğine alınması yolunda gene yan çizen Avrupalılara en güzel cevap halkımızdan geldi. Halkımız kendi arasında derlediği dünyaca ünlü Haka Dansının olduğu bir videoyu AB konseyine yolladı. Konseyin videoda neyin anlatılmak istendiğini anlamadı. Bunun üzerine İnterpol devreye girdi ve dans eden adamların hareketlerini incelemeye aldı. Aldığımız bilgilere göre araştırmalar devam ediyor. Spor bultenimizde ise 12 dev adam var. Dünya basketbol….. NQS: (uykulu gözlerle) jeanne napıyosun ya bu saatte Jeanne dark: şey ya hani yarın yayına başlıyoruz ya prova edeyim dedim NQS: ay saçmalama lütfen gecenin 3’ünde ne provası ya hadi yat Allah aşkına Jeanne dark: ee spor haberleri yarım kaldı NQS: jeanne!! Jeanne dark: ay tamam yatıyorum şimdi… Uzun süren yenileme ve tadilat aşamasından geçtikten sonra Venüs apartmanı oturulacak düzene gelmişti. Apartman tıpkı bir oteli andırıyordu vakat sadece Venüs Üyelerinin oturma izni vardı. Önünde son derece büyük olimpik havuzu vardı. Arka tarafında ise güzel bir mesire alanı. Akşam oturmaları için son derece güzel çay bahçesi hatta sebze meyve yetiştirmeye hevesi olanlar içinde küçük bahçeleri vardı. Apartmanda isteyen istediği hayvanı besleyebiliyordu. Bunun için gene arka tarafta son derece güzel barınaklar vardı. Tavşan, kedi, köpek, evlerde kuş ve benzeri evcil hayvanlar rahatlıkla beslenebiliyordu. Gündüz barınaklarda gece ise evlerinde hayvanlarına rahat rahat bakabilmeleri için üyelere her gün ücretsiz hayvan yiyeceği yardımı yapılıyordu. Apartmanın genel elektiriği suyu katların masrafları ve tüm giderler Venüs Forum yönetimi tarafından karşılanıyordu. Bu kadar hizmeti bile üyelerine az gören Venüs Yönetimi her apartman ferdine her ay 1.000 TL ücret ödemeyide karara bağlamıştı. Üyeler apartmana yerleşeli 1 hafta olmuştu aslında tüm üyeler 1 günde yerleşmişti kalan 6 günde Aslı ablanın valizleri, giysileri , cilt bakım ekipmanları ve bunun gibi bilimum eşyalarını yerleştirmek sürmüştü. Hafta sonunda bunların sadece ilk parti olduğunu öğrenen üyeler aslı ablaya bir adet karpız ikram ederek tüm Tokatı apartmana taşımamamıs yönündede onu ikna etmişlerdi. Apartmanda bir yenilikte Radyo ve Gazeteydi. En üst katta ve karşılıklı olarak kurulan Apartman Radyosu ve Apartman Gazetesi yayına bugün başlayacaklardı. Apartman Radyosu Neo Queen Serenity ve Jeanne dark’tan sorulurken Gazete ise Minako chan ve irmadan soruluyordu. Birbirleri ile iş birliği yaparak çok güzel işler çıkaracakları düşünülen iki oluşum tam tersine birden amansız bir rekabete girmişlerdi. O kadarki kapı önlerine dikenli teller ve mayınlar döşemekten geri kalmamışlardı. Apartman sakinlerinden setsuna ise kendi rızası ile apartman görevlis olmuştu. Apartman yavaş yavaş güne uyanıyordu. Saat 10:30 olmuştu. Apartman Radyosu ve Gazetesi birbirlerinden hızlı şekilde yayına başlamışlardı. Laru, gizem ve kang kalkmadan kahvaltı hazırlamak istemişti dahili telefondan apartman görevlisinin numarasını çevirdi. Açan kişi çok uykuluydu Laru: alo…yanlış yerimi aradım Setsuna: valla burada yanlış yer diye biri yok abla apartman görevlisiyim ben Laru: hah…canım A Blok 3. kata 3 ekmek 1 süt 10 tanede yumurta Setsuna: hayırdır ordumu besliyon evde Laru: hı??? Setsuna: ya kardeşim saat daha 10 ya bu saatte kahvaltımı yapılır Laru: özür dilerim bir dahaki sefere size sormadan nefes dahi almayız Setsuna: yok canım ölürsün mölürsün hem her an beni nerden bulcan…neyse iyi ne dediydi bi daha de kalem kağıt alayım Kyooooo!!!!! Bana kalem kağıt getirsene Koy_ksunagi: al… Setsuna: sağol canım…hah söyle şimdi…kaç ekmek Laru: 3 Setsuna: yumurta Laru: 10 Setsuna: bak ikisinin toplamı 13 eder uğursuz sayıdır iyi düşündünmü Laru: ya setsuna kafamı buluyorsun Setsuna: hayır canım görevdeyken içmiyorum. Tamam tamam getiriyorum şimdi… Laru telefonu kapatır sinirden kıpkırmızı olmuştur sakinleşerek mutfağa gider. Siparişler gelene kadar hazırlıklarını sürdü. Yaklaşın 1,5 saat sonra siparişler gelmişti. Setsuna vurdumduymaz bir şekilde laruya baktı Setsuna : hanım nerdesin 2 saattir kapıda ağaç oldum al siparişleriniz 1 aylık erzağı aldın artık bişey istemezsin Laru dilini yutmuştu sanki Laru: şey bişey sorcam ama ben sana 1.5 saat önce sipariş verdim ve markette zaten apartmanın hemen altında acep ne den bukadar gecikti yoksa marketi havuzun içinemi kurmuşlar Setsuna: ya tam gidiyodum aslı abla ekmek kızartmış önce onlarla bi güzel kahvaltı yaptım. Çayıda balımsultan gilde içtim e tabi biraz lafladık. Sohbet ettik. Sonra funnlive lara geçtim neden geçtim bende bilmiyorum ordada bişeyler atıştırdım sohbet çene derken anca geldim Laru: hakkaten ya e 35 kişiyiz gene iyi gelmişsin Setsuna: dimi…ya sizin gibi anlayışlı komşularım olduğu sürece işimiz kolay valla hadi afiyet olsun Setsuna asansöre binerek aşağıya inerken laruda hala garip bir anlaşılmazlık vardı. Sofrayı kurarak arkadaşlarını kaldırdı. Athena: günaydın haruka Haruka: günaydın ne haber Athena: iyidir radyoyu dinliyordum Haruka: yeni haberler varmı Athena: evet ya şimdi anons geçti apartmanda ellerinde güncel gazete olduğunu idda eden iki kişi varmış. Sözde Apartman Gazetesi çıkarıyorlarmış. Jeanne dark eşgallerini verdi ve bu arkadaşlara irtibat etmememizi doğru haberi anında ancak bir radyodan alabileceğini söyledi. Üstelik radyoların tutuşup yanma gibi bir ihtimalide yokmuş… Haruka: hadi ya ilginç… O sırada irma elinde günlük gazetelerle makoto chanların kapısını çalmıştı yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Yoo rin: aa meraba irma İrma: selam canım günlük gazetenizi getirdim… Hazel: selam irma… Yoo rin: ya ama biraz önce radyoda … İrma: amaaan canım sen radyoda kimin konuştuğunu biliyormusun Hazen: heee bizi jeanne ark İrma: aman tatlım teknoloji ne kadar ilerledi biliyormusun herkes herkesin sesini taklit eder oldu inanırmısın küçük kardeşim bile beni Birleşik Arap Emirliklerinin şehiyim diye işletti telefonda hahaha!!! Yoo rin: oda doğru İrma: hem radyoda neymiş hadi elektirikler gitti radyo ozaman ne işe yarar bakın mis gibi gazete hem günü geçince cam silmek ne biliyim örtü niyetine üstüne sermek yada tırnak keserken ayağını koymak gibi kullanım alanlarıda vardır. Ayrıca gazeteyi her yerde okuya bilirsin bulmaca kısmını doldurabilirsin falan filan… Hazen: e alalım ozaman … İrma: alın canım… Apartman güne başlamıştı ilerleyen zamanlarda bu apartmanda bir sürü olay olacaktı Dark jeaanne: ilerleyen olayları Apartman Radyosundan takip edebilirsiniz İrma: en taze ve güncel olaylar Apartman Gazetesinde Lord kunzite: noluyo ya….VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
08 Ksm 2015 12:58, Değiştirme: 08 Ksm 2015 23:03 (Toplamda 1 kere)
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HotaruTomoe
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
Süper yaaa
Güle güle Venüs Forum <3
08 Ksm 2015 13:56
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye
Konu: Yanıt: Nostalji: Venüs Forum Apartmanı
süper tabi kim yazdı...
Kunzite Yadı...
Ama yazandan ziyade katılanların sağladığı başarıydı bu onlar bana inandı bende onlara sonuçta ortaya hala gözlerim yaşara yaşara güldüğüm bu güzel hikaye çıktı
Belkide bu forumun insanları bir araya getirme gücünün kaleme dökülmüş haliydi
çok güzeldi herkes bu fanficte toplanmıştı çok duygulandım
Kunzite Yadı...
Ama yazandan ziyade katılanların sağladığı başarıydı bu onlar bana inandı bende onlara sonuçta ortaya hala gözlerim yaşara yaşara güldüğüm bu güzel hikaye çıktı
Belkide bu forumun insanları bir araya getirme gücünün kaleme dökülmüş haliydi
çok güzeldi herkes bu fanficte toplanmıştı çok duygulandım
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
08 Ksm 2015 23:21
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 26 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |