heeeyoooo yeni bölüüüüüm dün nasıl da anlamadım bunuu
ya rüyada bazı kısımları anlamadım ne yalan söyliyim
ama küçük bi kısmını.
hani şu defne diye küçük bi kız vardı ya, ona niye Anne dedi? o yabancı bir isim miydi yoksa anne miydi?
anneyse perinin annesinin adı mahperi değil miydi?
bir de.
dileği angelo attı ya, orası saçma olmadı mı? çünkü angelo ve annesi enerji varlık değil ki? niye öyle oldu? orada sorun çıkacak mı?
bu kadar
ama yeni bölümü cidden çoook, çook beğendim.
es sevdiğim bölümlerden biri oldu
çok saol!!!
Sonuç olarak dileği Peri yazdı. Bu onun dileği. Angelo atarsa bir sorun oluşmaz. Ve herhangi bir sorun da olmayacak zaten.
Bir sonraki bölüm sonun bağlanışı olacak.
Rüyadaki doğum günü Peri'nin kızı Defne'nin doğum günü..
Evet annenin adı Mahperi..
I'm the bone of my sword.
12 Ağu 2011 20:46
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Valkyrie Cain
SÜPER!! *-*
Tatilden Dolayı Girememiştim ama Hemen Geldim Baktım ve sondan önceki bölümüde okuduuum*-* Yani Ne diyim Mükemmel
Benim dediğim olmuş baaak
Ellimilyon'dan kurtulduk ve Angeloyu alıyoz Hehee
Angelo varken ellimilyon neyine *-*
Bütün Bunları Buraya Bağlaman gerçekten muhteşem *-*
Okurken çok eğlendim kendimi kaptırdım yani *-*
Spoiler:
Bu Arada Tatile Gittiğimizde de boş durmadım Percy Jackson Serisini Aldım Hepsini bir hafta içinde bitirdim *-* Muhteeeeşeeeeeem !!! Bitince kendimi boşlukta hissettim ya =_= Başka kitap okuyasım yok Burda Bahsettiğin şeylerin hepsi var U şeklinde dizilmiş klübeler,yemeklerde adak adamak,Zeus Tepesi...
Ama Film ile aralarında çok fark var o beni üzdü Harry potter da ki gibi kitaba uyulsaymış keşke -.- Neyse Filmde kötü değil ama >.> eeeeee -burdan konuya nasıl bağlıcam bulamadım -
SÜPER!! *-*
Tatilden Dolayı Girememiştim ama Hemen Geldim Baktım ve sondan önceki bölümüde okuduuum*-* Yani Ne diyim Mükemmel
Benim dediğim olmuş baaak
Ellimilyon'dan kurtulduk ve Angeloyu alıyoz Hehee
Angelo varken ellimilyon neyine *-*
Bütün Bunları Buraya Bağlaman gerçekten muhteşem *-*
Okurken çok eğlendim kendimi kaptırdım yani *-*
Spoiler:
Bu Arada Tatile Gittiğimizde de boş durmadım Percy Jackson Serisini Aldım Hepsini bir hafta içinde bitirdim *-* Muhteeeeşeeeeeem !!! Bitince kendimi boşlukta hissettim ya =_= Başka kitap okuyasım yok Burda Bahsettiğin şeylerin hepsi var U şeklinde dizilmiş klübeler,yemeklerde adak adamak,Zeus Tepesi...
Ama Film ile aralarında çok fark var o beni üzdü Harry potter da ki gibi kitaba uyulsaymış keşke -.- Neyse Filmde kötü değil ama >.> eeeeee -burdan konuya nasıl bağlıcam bulamadım -
Oooo kimler gelmiş kimler gelmiş ^^ Seni bu başlıkta görmeyeli uzun zaman olmuştu Darchi'cim ^^
Valla ne diyim ben Mamoru'yu sevmiyordum pek zaten.. ;Sonunu farklı yapmak hoşuma gitti ^^
Kendini kaptırmana sevindim ^^
Aaaa okudun mu hepsiniii *-* Evet yani yalan yanlış bişi yazmadım olan şeyler bunlar o.o' Bi dahaki sene de Canavarlar Denizi ne film çekeceklermiş galiba öyle duydum *-*
Kayıp Kahraman'ı okudun mu yine Rick Riordan'ın, Percy kayıp kitapta..! O_O''
Yeni karakterler var Jason gibi.. begenecegine eminim ^^ Bu eylülde de Neptün'ün Oğlu kitabı çıkıyor Kayıp Kahramanın devamı olarak ^^
Oyy, kıyamam ^^
Seni unutur muyum hiç, bir numaralı okuyucum ^^
Zaten bu başlıktaki son yorumlar felan herhalde bunlar ^^
Yeni başlığımda da görmek isterim seni ^^
Evet, işte karşınızda SON bölüm. Yazarken gerçekten keyif aldığım bir hikayenin daha sonu.. Ben yazarken mutlu oldum. İnşallah siz de okurken mutlu olursunuz. Bunu tam tadında kesmek istedim. Daha fazla saçmalamadan ve de öyle oldugunu düşünüyorm yani tam olması gerektiği yerde bittiğini..
Yeni bir hikaye yazacağım.. Siteye koymam belki uzun sürebilir. Ona da bir göz atarsanız sevinirim.
daha fazla sizleri son bölümden alıkoymak istemiyorum, işte Son Bölüm ^^
Spoiler:
Bölüm 29 : Yeni Hayat, Eski Dostlar
Gözlerim... O kadar ağrıyordu ki.. Ahh... Kolumda ne var..? İnce ve sivri uçlu bir şey battı koluma.. Ve bir kaç ses.. Zar zor duyabiliyordum... 'koma' 'uyanış' 'serum' 'ilaç' 'iğne' 'stajyer' 'yeni' 'görevli' ve 'sakin ol' duyabildiklerimden sadece birkaçıydı. Dudaklarım uzun zamandır kapalı gibiydi. Açamıyordum, gözlerim gibi.
"Ah.." diyebildim. Başıma birileri üşüştü. Farkedebiliyordum. Kulağımdan bir şeyi çekip aldılar. Ve sesler bir netlik kazandı.
"Elimi sıkar mısın?" dedi tanıdık bir erkek sesi. Elini elimin içine koydu. Ilık ve oldukça nazik. Parmaklarıma gereken emri verdim ve güzel eli hafifçe sıktım. Sesi mutluluktan daha tiz ve daha heyecanlı çıkıyordu. Elini hızla çekti.
"Evet, evet komadan çıkmış! Peri uyandı Mahperi Hanım..! Hemen Fikret Bey'e haber vermeliyim, izninizle!" aradan birkaç dakika geçti bağırış çağırış arttı. Ama hala gözlerimi açamıyordum. Derken doktor geldi ve elini gözlerime götürdü. Cılız sesimle yalvardım resmen.
"Lütfen.. A-açar mısınız? Göremiyorum, lütfen, lütfeen.."
"Gerçekten uyanmış! Tamam Peri, sakin ol. Ben doktorunum. Düştüğünde gözüne çarpan camlardan dolayı kapatmıştık onları. Sakin ol. Açıyorum şimdi." Gölgeler geliyordu üstüme.
"Açılın biraz, göremiyorum." dedi doktor nazikçe. Elimi tutan kişi yeniden elimi tuttu.
"Tekrar yapabilir misin?"dedi o bilindik ses. Yeniden elini tuttum ve bırakmadım. Doktor gözümdeki şeyi aldı ve yavaşça gözlerimi açtım. Etraf önce bulanıklaştı. Ama daha sonra netleşmeye başladı. Annem ufak bir çığlık kopardı. Doktor şaşkındı ve o çocuk elimi hafifçe sıktı. Gözlerimi ona çevirdiğimde yüzünde bir gülümsemeyle bana baktığını farkettim. Mavi ya da yeşil, tam karar veremediğim gözleri vardı çocuğun. Simsiyah saçları ve uzun boynu çok uyumluydu. Hafifçe gülümsedim.
"Şey, ben Anıl. Stajyerim. Seninle geldiğin günden beri ben ilgileniyorum, tabii Doktor Fikret ile birlikte. Yaklaşık iki aydır uyku konumundasın. Bir sandığı açarken kapağını kafana çarpmışsın ve düşerken elin cam bir nesneye çarpmış. Kırılan parçalarda yere düşerken gözlerine batmış. Kafanı önce yatağın başına, sonra da yere çarpmışsın. Başında hafif bir yarıkoluşmuş ve tam da bu yarığa cam parçaları girmiş. Çarpmalar sonucu iç kanama başlamış. Annen seni bu olaylardan tam üç saat sonra bulmuş. Yaşayabilmen bile bir mucize." elindeki dosyayı açmak için elini çekti yavaşça. Anneme döndüm. Doktorla kavga ediyordu.
"Ne oldu?" diye sordum kendimi toplayarak. Dilim susuzluktan kurumuş gibiydi. Acıkmıştım sanırım. Dilime sürekli lazanya tadı geliyordu.
"Kızıım.." annemin gözleri dolmuştu. "Doktor, kızımın güzelim ela gözlerine ne oldu?" doktor kafasını kaşıyıp duruyordu
"Aslında sebebini bilmiyorum. Mavi olması çok ilginç. Ama sonucunda kızınız sağ ve görebiliyor. Renk pigmentlerinden kaynaklanıyordur belki de.." annem bana bir ayna uzattı.
Evet, tahmin ettiğim gibi, yüzüm gözüm şişmişti. Gözüme bir şey olmuştu, maviydi rengi artık. Ama hoşuma gitmişti. daha bir havalıydım sanki. Aynayı yanımdaki komodine bırakırken bir defter farkettim.
"Stajyerin, açma istersen,"dedi annem hemen. Alt tarafı latince kelime dolu bir defter diye açtım ve okumaya başladım. Bu bir not defteriydi ama daha çok günlük gibiydi. Bir sayfa ilgi çekici gelmişti Peri'ye.
'Staja başladım.
İlk hastamın oda numarası 3003.
Feci bir çarpışma kazası. Hem de evde. İnsan neler görüyor. >.<
Bu o kız. Sürekli okulun bahçesinde gördüğüm. İyi bir lise kazanmıştı sanırım.
Hala aynı görünüyordu pek bir şey değişmemiş anlaşılan.
Benim duygularım dahil. Sanırım Duygu'yla çıkmak işe yaramadı. Hala onu seviyorum.
Peri Ayber. Okulda adını bile bilmiyordum hani.
Kader.'
Okuyunca düşündüm. Evet tanıdıktı.. Allah bilir okulda görmüştü ama hiç konuşmamıştı. Lise de her şeyi mahvetmişti. Arasında kurdela olan bir sayfayı açtım. Bugün olmalıydı.
'Yine başına çiçek bıraktım. Annesinin sorularına rağmen.
Bir gün yakalanacağım o kesin.
Bu gün bana birkaç kez inliyor gibi geldi.
Bir ara terlemeye başladı. Ateşini zor düşürdük.
Uyandı sanırım!!!'
Kafamı kaldırıp komodinin üstündeki bir demet mavi mavi beni unutma çiçeğini gördüm. Oldum olası sevmişimdir bu çiçeği. Odaya girdi tekrar. Çiçeği elimde görünce gülümsedi hafiften.
"Kimden bunlar?" diye sordum annem bir bardak su için çıkarken odadan.
"Şey, kızmazsan benden.." gülümsedim.
"Aksine çok sevindim Anıl.." o da gülümseyerek karşılık verdi.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Yıllar sonra Anıl ile aynı üniversiteye gittim. O sağlık görevlisi oldu, bense iklimlendirme ve soğutma mühendisi. Ben iki yılda zor kazanmıştım ve iki yıllık bir okula gitmiştim. Sakaryada. O orada okuyor diye tabii. Daha sonra işleri yoluna koymaya başladık. O özel bir hastanede anestezi uzamanı olarak çalıştı, bense proje müdürü olarak bir soğutma şirketinde. Sonunda da evlendik. Birbirimizi çok seviyorduk. Aradan bir yıl geçmişti ki kızımız doğdu. İsmi sorulunca ikimizde aynı anda 'Defne' dedik ve adı Defne olarak kaldı...
Mutlu bir hayatım oldu denebilir. Bir kitap yazdım, işten ayrılınca. Yaklaşık 50 yaşına gelmiştim ve Saf Dilek diye bir kitap yazdım. Bir ay içerisinde yok sattı." kadın hafifçe kıkırdadı.
"İşte, benim de hayat hikayem bu." diye yazdı ünlü yazar Peri Ayber kitabımın kapağına. ve altına imzasını attı.
"Teşekkür ederim"diyebildim ardından yaşlı yazarın. Ona böyle ücra bir sokakta raslamak ne güzel bir şans böyle. Kıvırcık sarı saçlarımı bileğimdeki tokayla topladım ve hemen telefonumu çıkardım. Melis'i aradım hemen. Dıııııt.. Dııııt.. Dııı- Alo?
"Melis! Az önce imzalattım kitabı! İnanamazsın sanki hepsini yaşamış gibiydi ve..."
THE END
I'm the bone of my sword.
13 Ağu 2011 17:37
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Valkyrie Cain
inanmıyorum!!!!
inanamıyoruuuuuuuuuuuuuum!!!
allahım bu nasıl bir sondur böyle!!!!
inanamıyoruum!!
hiçbir şekilde böyle bir son olacağını düşünmemiştim!!!
gerçekten, gerçekten, gerçekten, gerçekten çoooook çooooook çoooooooooooooooooooooooooooook güzeldi!!!!!
gözlerim acıyor.
sanırım ağlamak üzereyim.
anıl angelo dimi
biliyodum!!!!!!
ya ama... ama... bitti yani...
klavye ıslandı...
en iyisi ben susayım.
ama kendimi uykudan uyanmış gibi hissediyorum.
ve.
son.
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız