~Siyah Gül~ Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, 5, 6, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Yeni bir hikaye. Bir nevi gerçeklik payı var. Beğenmeniz dileğiyle.
Yazar notu: Bölümlerin uzunluğu ve gelme sıklığı okuyucuların yorumlarına bağlıdır. Okur sayısı 5'ten yukarı çıkmazsa sildireceğim. Ayrıca, anket eklemedim. Eleştirilenizi bir anket arkasına saklanarak değil yüzüme yapın, lütfen!
"Kader, önceden mi yazılır yoksa kendimiz mi yazarız?"
Bölüm 1
"Kader kaçağı"
Islak çimlere uzanmış yıldızları izliyordu. Hava ılık, gökyüzü açıktı.
“Yıldızlar,” diye mırıldandı. “Ne kadar da güzeller…”
“Senin için bu çok yeni bir şey, değil mi?” dedi geriden bir ses. Yaşlı, güçlü ve otorite sahibi bir kadın sesiydi. Siyah saçlı kız gülümseyerek doğruldu.
“Evet, oldukça yeni bir şey… Burada ne işin var? Yapacak önemli işlerin var sanıyordum.”
“İşleri diğerlerine bıraktım. Senin yanına gelip ne yaptığına bakmak istedim.” Kahverengi saçları omuzlarına dökülen kadın yavaşça yuvarlak omuzlarını silkti. Çamur rengi gözleri tuhaf bir ışıltıyla parlıyordu.
“Ne oldu?” diye sordu siyah saçlı genç kız.
“Zaman doldu. Kararın nedir Hayalet Kan?” Bu iyiye alamet değildi. Hayalet Kan onun resmi adıydı ve daha önce sadece onu kabul ederken bu ismi kullanmıştı.
“Yani, ya buraya sonsuza dek bağlı kalacağım, ya da beni geri göndereceksin, öyle mi?”
“Hayır. Ya buraya sonsuza dek bağlı kalacaksın ya da boyutlar arasında sürüklenmeye mahkûm olacaksın.”
“Benim ifade şeklim daha gerçekçiydi,” diye homurdandı siyah saçlı kız. Yaşlı kadın güldü.
“Teknik olarak, evet,” ardından ciddileşerek; “kararın nedir?”
“Geri dönmek istemiyorum. Burayı seviyorum.”
“Yani?”
“Prenses olmayı ve bunun beraberinde gelecek olan her şeyi kabul ediyorum.”
Kadın gülümsedi. “Doğru kararlar veriyorsun.”
“Doğru kararlar vermemi sana borçluyum Friella.”
“Biliyorum.” Friella ayağa kalktı. “Yarın burada eğitimine başlıyorum. Seni tahta çıkarana kadar bir sır olarak saklamak istiyorum, Karanlık Meleğim. Krallığa geçmeye kalkma sakın.” Friella, siyah saçlı kızın cevap vermesine fırsat bırakmadan dönüp güçlü ve mağrur bir şekilde yürümeye başladı.
“Emredersin,” diye mırıldandı kız arkasından. Tekrar çimenlere uzanıp gözlerini yıldızlara dikti.
Artık her şey için çok geçti. Geri dönemezdi. Tek istediği Işık’ın zalim saray kurallarından ve onun için önceden yazılmış saçma kaderden kaçmaktı. Şimdi ise Karanlık’ın yumuşak siyahlığında neredeyse kapana kısılmış gibi hissediyordu. Fakat Friella ona bir seçenek sunmuştu. Her şeyi unutup gidebilirdi ya da onu acı içinde dışarı atan Işık’a karşı dimdik durabilirdi.
O korkak biri değildi. Kaderini bozup kaçarken korkmamıştı. Karanlık’a bağlanırken korkmamıştı. Şimdi prenses olarak eğitilmek zorundaydı ve bundan da korkmuyordu. Doğrulup oturdu. Şakaklarını ovuşturdu. Değişimi çoktan yaşamıştı ama yine de merak ediyordu. Acı verici bir zevkti yaşadığı değişim. Evet, o acıdan zevk almıştı. Karanlık’a ait olduğunu o zamandan beri biliyordu işte.
Artık beklemekten başka yapacak bir şeyi yoktu. Friella yarın onun yanına gelecekti. Çayırda kalmayı istiyordu. Burada kalıp yıldızları izlemek paha biçilemezdi.
Işık’ın parlak mavi gökyüzünü hatırladı bir anda. Uçsuz bucaksız ve sonsuz bir maviydi. Kendini bildi bileli o gökyüzü hiç değişmemişti.
Sınırlar, diye düşündü. Sınırlar her zaman belirgindi ama bunu hiç fark etmemişti. Eskiden merak etmesine bile gerek yoktu. Çünkü her zaman birileri onun yerine yapmışlardı.
“Leydi Elena, elbisenizin rengi teninize uymamış.” “Leydi Elena, yarın bahçede güzel bir yürüyüş yapacaksınız.” “Leydi Elena, artık uyuyunuz.” “Leydi Elena, acıktınız. Yiyin.”
Fakat aslında hiçbiri umursamıyordu. Sorsanız Leydi Elena’nın sesini bile duymamışlardır oradakilerden kimse. Merak ettikleri de yoktu ya gerçi.
Siyah saçlı kız omuzlarını silkti. Çim yatağı rahattı, toprak altında enerjiyle kaynıyordu. Derin bir nefes aldı.
O sırada hafif, muzip bir esinti baş gösterdi. Adeta şarkı söylüyordu. Bir ölüm şarkısı… Hayır, hayır! Bir ölüm şarkısıydı evet ama burada ölen kişi sadece eski benliğiydi. Bu gece ölü bir prensesin beyaz elbisesinden sıyrılıp kızıl geceliğini giyen bir kraliçenin doğuşuydu.
“Leydi Elena’nın kanlı gözyaşlarının arasından doğan Kızıl Kraliçe,” diye mırıldandı. “Onun ölümü, benim yeniden doğuşum olacak. Elveda seçeneksiz yaşantım, elveda güneşli gökyüzü, elveda ışık saçan gülümsemeler.”
Yazar notu: Bölümlerin uzunluğu ve gelme sıklığı okuyucuların yorumlarına bağlıdır. Okur sayısı 5'ten yukarı çıkmazsa sildireceğim. Ayrıca, anket eklemedim. Eleştirilenizi bir anket arkasına saklanarak değil yüzüme yapın, lütfen!
"Kader, önceden mi yazılır yoksa kendimiz mi yazarız?"
"Kader kaçağı"
Islak çimlere uzanmış yıldızları izliyordu. Hava ılık, gökyüzü açıktı.
“Yıldızlar,” diye mırıldandı. “Ne kadar da güzeller…”
“Senin için bu çok yeni bir şey, değil mi?” dedi geriden bir ses. Yaşlı, güçlü ve otorite sahibi bir kadın sesiydi. Siyah saçlı kız gülümseyerek doğruldu.
“Evet, oldukça yeni bir şey… Burada ne işin var? Yapacak önemli işlerin var sanıyordum.”
“İşleri diğerlerine bıraktım. Senin yanına gelip ne yaptığına bakmak istedim.” Kahverengi saçları omuzlarına dökülen kadın yavaşça yuvarlak omuzlarını silkti. Çamur rengi gözleri tuhaf bir ışıltıyla parlıyordu.
“Ne oldu?” diye sordu siyah saçlı genç kız.
“Zaman doldu. Kararın nedir Hayalet Kan?” Bu iyiye alamet değildi. Hayalet Kan onun resmi adıydı ve daha önce sadece onu kabul ederken bu ismi kullanmıştı.
“Yani, ya buraya sonsuza dek bağlı kalacağım, ya da beni geri göndereceksin, öyle mi?”
“Hayır. Ya buraya sonsuza dek bağlı kalacaksın ya da boyutlar arasında sürüklenmeye mahkûm olacaksın.”
“Benim ifade şeklim daha gerçekçiydi,” diye homurdandı siyah saçlı kız. Yaşlı kadın güldü.
“Teknik olarak, evet,” ardından ciddileşerek; “kararın nedir?”
“Geri dönmek istemiyorum. Burayı seviyorum.”
“Yani?”
“Prenses olmayı ve bunun beraberinde gelecek olan her şeyi kabul ediyorum.”
Kadın gülümsedi. “Doğru kararlar veriyorsun.”
“Doğru kararlar vermemi sana borçluyum Friella.”
“Biliyorum.” Friella ayağa kalktı. “Yarın burada eğitimine başlıyorum. Seni tahta çıkarana kadar bir sır olarak saklamak istiyorum, Karanlık Meleğim. Krallığa geçmeye kalkma sakın.” Friella, siyah saçlı kızın cevap vermesine fırsat bırakmadan dönüp güçlü ve mağrur bir şekilde yürümeye başladı.
“Emredersin,” diye mırıldandı kız arkasından. Tekrar çimenlere uzanıp gözlerini yıldızlara dikti.
Artık her şey için çok geçti. Geri dönemezdi. Tek istediği Işık’ın zalim saray kurallarından ve onun için önceden yazılmış saçma kaderden kaçmaktı. Şimdi ise Karanlık’ın yumuşak siyahlığında neredeyse kapana kısılmış gibi hissediyordu. Fakat Friella ona bir seçenek sunmuştu. Her şeyi unutup gidebilirdi ya da onu acı içinde dışarı atan Işık’a karşı dimdik durabilirdi.
O korkak biri değildi. Kaderini bozup kaçarken korkmamıştı. Karanlık’a bağlanırken korkmamıştı. Şimdi prenses olarak eğitilmek zorundaydı ve bundan da korkmuyordu. Doğrulup oturdu. Şakaklarını ovuşturdu. Değişimi çoktan yaşamıştı ama yine de merak ediyordu. Acı verici bir zevkti yaşadığı değişim. Evet, o acıdan zevk almıştı. Karanlık’a ait olduğunu o zamandan beri biliyordu işte.
Artık beklemekten başka yapacak bir şeyi yoktu. Friella yarın onun yanına gelecekti. Çayırda kalmayı istiyordu. Burada kalıp yıldızları izlemek paha biçilemezdi.
Işık’ın parlak mavi gökyüzünü hatırladı bir anda. Uçsuz bucaksız ve sonsuz bir maviydi. Kendini bildi bileli o gökyüzü hiç değişmemişti.
Sınırlar, diye düşündü. Sınırlar her zaman belirgindi ama bunu hiç fark etmemişti. Eskiden merak etmesine bile gerek yoktu. Çünkü her zaman birileri onun yerine yapmışlardı.
“Leydi Elena, elbisenizin rengi teninize uymamış.” “Leydi Elena, yarın bahçede güzel bir yürüyüş yapacaksınız.” “Leydi Elena, artık uyuyunuz.” “Leydi Elena, acıktınız. Yiyin.”
Fakat aslında hiçbiri umursamıyordu. Sorsanız Leydi Elena’nın sesini bile duymamışlardır oradakilerden kimse. Merak ettikleri de yoktu ya gerçi.
Siyah saçlı kız omuzlarını silkti. Çim yatağı rahattı, toprak altında enerjiyle kaynıyordu. Derin bir nefes aldı.
O sırada hafif, muzip bir esinti baş gösterdi. Adeta şarkı söylüyordu. Bir ölüm şarkısı… Hayır, hayır! Bir ölüm şarkısıydı evet ama burada ölen kişi sadece eski benliğiydi. Bu gece ölü bir prensesin beyaz elbisesinden sıyrılıp kızıl geceliğini giyen bir kraliçenin doğuşuydu.
“Leydi Elena’nın kanlı gözyaşlarının arasından doğan Kızıl Kraliçe,” diye mırıldandı. “Onun ölümü, benim yeniden doğuşum olacak. Elveda seçeneksiz yaşantım, elveda güneşli gökyüzü, elveda ışık saçan gülümsemeler.”
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Hotaru_Usagi
wow harikasın şimdi ayıp olmasın diye eleştireyim
sonuç:
Spoiler:
Spoiler:
Spoiler:
""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
Elde var iki. Evet üç kişi daha okumaya başlarsa gayet hoş bir hikaye sizleri bekliyor. (Ciddi ciddi garanti veriyorum oldukça kapsamlı ve çoğu gerçek ayrıntılarla yazılmış bir hikaye. Kıymetinizi bilin. U.U )
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
Ne söylediğini hissedebiliyorum "yine mi sen ya" dedin."Evet" yine ben ama bu senin suçun çok güzel yazıyorsun ırmak sen gerçekten çok yeteneklisin çok mu kitap okuyorsun anlatımın da hata bulamıyorum ve çok açık bir şekilde gözümde canlanıyor anlattıkların.Bununda devamını bekliyorum.Ama diğerinide aksatma:D bence sen otur yaz yaz yaz zaten tatil
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
ırmak yeniden sahalara dönmüş ^.^ -ya da daha önceden de burda olmasına rağmen ben buralarda olamadığım için görememişim -
tam da hp*star ın dediği gibi bir ırmak klasiği daha ama umarım bu da yarım kalmaz yoksa artık isyan etcem
çok ilginç konular bulmayı başardığını söylemem gerek kesinlikle insanın içinde bi okuma isteği uyandırıyolar anlatımın zaten çok etkileyici bunu biliyosun ^^
bilgisayarım bir kazaya (?) kurban gittiği için ayda yılda bir girebiliyorum o yüzden sık sık yorum yapamıycam ama girdiğim zaman bu başlığı yukarda görmek istiyorum o-o
saygılar sevgiler efenim
tam da hp*star ın dediği gibi bir ırmak klasiği daha ama umarım bu da yarım kalmaz yoksa artık isyan etcem
çok ilginç konular bulmayı başardığını söylemem gerek kesinlikle insanın içinde bi okuma isteği uyandırıyolar anlatımın zaten çok etkileyici bunu biliyosun ^^
bilgisayarım bir kazaya (?) kurban gittiği için ayda yılda bir girebiliyorum o yüzden sık sık yorum yapamıycam ama girdiğim zaman bu başlığı yukarda görmek istiyorum o-o
saygılar sevgiler efenim
By Hotaru_Usagi çooooook teşekkürler ^^
I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
d@ml@ yazmış:
Damla haklısın da vallahi açıklamalarım var
@Ay'ın Doğuşu (ya da diğer adıyla Selene) Dicle ile tanışma şanssızlığını gösterdi ama söz veriyorum onun sonunu okuyacaksınız hatta Nisan, Mayıs bitmeden bile olabilir.
@Karanlık'ın Altı Asil özelliği çok ayrı bir kazaya kurban gitti ona devam etmek istiyordum da birileri yüzünden kaldı
@Siyah Damla, kabul edin çok iğrenç bir hikaye olmuş. Ben onu yazdığımda bilgisayarım falan yoktu. O yüzden kontrol etme şansını çok geç elde ettim ama harbi tutarsız bir hikaye olmuş
Eeee? Başka hikayem yok zaten ^^
Irmakcım(umarım böyle hitap etmeme kızmıyorsundur)muhteşemsin .O kadar hayran oldumki anlatamam ayrıca sadece ben değil balıklarımın bile hareketleri değişti.İçimden okumama rağmen dışımdan okusam kim bilir ne hale gelirlerdi düşünmek bile istemiyorum.Bu arada sana katılıyorum siyah damla olmamış sanki tabi bu benim görüşüm.Ayrıca adaş olduğumuzu yeni farkettim.İstersen sana ırmakcım yerine adaşım diye hitap edebilirim tabi buna sen karar ver yeni bölümünü bekliyorum
Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
prensesbenim yazmış:
Ay bir Irmak daha buldum Mutluyum şu anda. Öhöm.. Bana öyle hitap etmende hiçbir sorun yok. İstediğini söyleyebilirsin ben alınmam
Onun dışında; evet ya kabul edelim Siyah Damla aşırı berbat oldu.
Bu arada, beğenmene çok sevindim ^^ Yeni bölümü bitirip koymayı düşünüyorum bu gece Gaza getirdiniz beni -.-
ırmagım ne gaza ne ipragaza gelme bence sen direk buraya ve bana gel *-*
hem daha senlen olan "kız" meslek muhabbetimizi unutmadım beybi.devam etcez ona^^
ama iyi bi gelisme var gibi.bu aralar sacımı toplamaya basladım üstat *.* iyi bi gelisme...di imi??
neyse konuyu dagıtmayıp toparlayanzi..
.
.
bekliyorum yani yeni bolumu (:
hem daha senlen olan "kız" meslek muhabbetimizi unutmadım beybi.devam etcez ona^^
ama iyi bi gelisme var gibi.bu aralar sacımı toplamaya basladım üstat *.* iyi bi gelisme...di imi??
neyse konuyu dagıtmayıp toparlayanzi..
.
.
bekliyorum yani yeni bolumu (:
Çok Yanlışım.
Öhöm... Buyurun efendim yeni bölüm İyi okumalar.
Bölüm İki
“Gece’ye gülümse!”
Friella onu aynı çayırda buldu. Burayı sevmişti anlaşılan. Ama onun gibi biri için bir çayır… Çok sıradandı. Yanlış bir seçim mi yapmıştı acaba? O kız bir hata mıydı? Bunu öğrenecekti. Friella sırtını dikleştirdi. Meclis bugün toplanmayacaktı. Ah, harika! Kız buraya geleli daha on üç gece olmuştu. Henüz sadece Ruin, Alamir ve Friella ile ilgili kısa bilgileri biliyordu. Ona her şeyi açıklamak zor olacaktı. Hele de önceki seçimleri gibi güçlü fakat budalaysa her şey iyice karışacaktı.
Saçlarını savurup kızın yanına gitti. Kız onu görünce sırıtarak el salladı.
“Ayağa kalk,” dedi Friella güçlü sesiyle. Artık arkadaş havasını çoktan geçmişlerdi. Şu an onun karşısında bir kraliçe duruyordu. Kız önce irkildi ama bir şey söylemeden ayağa kalktı. Temkinli gözlerle Friella’yı süzüyordu.
Güzel, diye düşündü. Değişikliklerden şüphe etmeyi öğrenmiş.
“Eğitimine hemen şimdi başlıyoruz.”
“Başlayalım. Ben hazırım.” Kızın sesi güçlü, omuzları dik, duruşu sağlamdı. Korkmamıştı. Gereklerini yerine getirecekti.
“Eğitimin 8 aşamadan meydana gelecek. İlk altı aşama Karanlık’a hükmetmen için sahip olman gereken özelliklerin zihnine kazınmasıyla ilgili olacak.”
“Eğitimin 6 aşamalı olduğunu söylemiştin.”
“Seni fazladan eğiteceğim. Daha dayanıklı daha güçlü olmanı istiyorum.”
“Pekâlâ. Anlaşılan dün her şeyi kabul ediyorum derken biraz aceleci davranmışım.”
“Pes mi edeceksin?” Friella bunu o kadar alaycı bir şekilde sormuştu ki kızın kaşları çatıldı.
“Ben korkak değilim,” dedi kız sert bir sesle. “Başlayalım!”
Friella küçümsemeyle kızı süzdü. “Cesursun küçük kız,” dedi. “Ama yeterince cesur musun acaba?”
“Senin tatmin olacağından çok daha cesurum! Sakın beni küçümseme.”
“Hah! Bakalım ne kadar dayanabileceksin!” Friella çayırın sonuna doğru yürümeye başladı. Saray, Gül Bahçeleri ve Çağlayan’ı eksiksiz görebildiği yegâne yer bu çayırın sonundaki uçurumdu. “Buraya geleli 13 gece geçirdin. Neler fark ettin?”
“Burada Güneş doğmuyor,” dedi kız yavaşça. “Günlerin akışı Beyaz Ay ve Kara Ay’ın hareketlerine göre belirliyorsunuz.”
“Başka?”
“Saray şu ilerideki akarsu, ters taraftaki güller ve köyün tam ortasında kalıyor,” kız bahsettiği yerleri işaret etmeye başladı.
“Oralar sıradan akarsu ve zavallı güllerden oluşan bölgeler değil,” diye tısladı kadın.
“Benim için sıradan,” dedi kız omuz silkerek. Sonuçta kimse ona buraların özelliğini anlatmamıştı. Nereden bilebilirdi ki?
“Orası,” dedi kadın uzaktaki akarsuyu işaret ederek. “Çağlayan. Orası bizim için en önemli mekândır. Karanlık oradan doğup büyür.” Tersi yöndeki gülleri işaret eder. “Orası ise; insanlığın gerçekleridir. Gözyaşının bir parçasından oluşur güller. Kan ile büyür, acı ile olgunlaşır.” Friella’nın güçlü sesi etraftaki bütün seslerin sinmesine sebep olmuştu. Kanat çırpan bir kuşun sesinden tutun, rüzgârın sesine kadar. Genç kız ondaki gücü hissediyordu. Ama o da oldukça güçlüydü. Her zaman gizli bir gücü olduğunu düşünürdü. Şimdi ise düşünmüyor bunun var olduğunu biliyordu.
“Her neyse,” dedi kız. “Eğitme geçsek?”
“Madem bu kadar çok istiyorsun, peki.” Friella kıza doğru döndü. Gözlerini kırpmadan ona bakıyordu.
“İlk altı aşamadan sağ çıkmayı başarır ve gereken performansı sergilemiş olursan, gelecekte benim yerime geçeceksin. Şimdi söyle; bir insanı kraliçe yapacak özellik nedir?”
Kız güç demeyi düşündü. Ama doğru cevap bu değildi. Neydi peki cevap? Güven? Sadakat? Hayır, hayır! Bunların hiçbiri değildi.
“Onur,” dedi kız güçlü bir sesle. “Bir insan her şeyden önce onurlu olmalıdır. Güçlü olabilirsin ama onursuz biriysen beş para etmezsin.”
Friella baştan aşağı kızı süzdü. Güç demesini beklemişti. Ya da belki sadakat… Aslında cevabı bulmasını bile beklemiyordu. Ama bulmuştu. Hem de duraksamadan. Bu kız diğerlerinden farklı olacaktı.
“Madem öyle işte ilk dersin. Karanlık onurludur. Bu ders beynine kazınacak. Sana işkence edilecek. Eğer canlı çıkarsan, yani sınavı geçersen, güce ve özgürlüğüne bir adım daha yaklaşırsın.”
Friella döndü ve kızı geride bırakarak uzaklaşmaya başladı. Çayırdan çıkar çıkmaz, hayat eski akışına dönmüştü. Genç kızın acı çığlıkları o an başlamıştı.
Rüzgâr, kızın haykırışlarına eşlik edercesine şarkı söylüyordu. Friella gülümsedi. Bu kız doğru varis olamazdı. Tahtı terk etmek zorunda kalmasına imkan yoktu.
Bölüm İki
“Gece’ye gülümse!”
Friella onu aynı çayırda buldu. Burayı sevmişti anlaşılan. Ama onun gibi biri için bir çayır… Çok sıradandı. Yanlış bir seçim mi yapmıştı acaba? O kız bir hata mıydı? Bunu öğrenecekti. Friella sırtını dikleştirdi. Meclis bugün toplanmayacaktı. Ah, harika! Kız buraya geleli daha on üç gece olmuştu. Henüz sadece Ruin, Alamir ve Friella ile ilgili kısa bilgileri biliyordu. Ona her şeyi açıklamak zor olacaktı. Hele de önceki seçimleri gibi güçlü fakat budalaysa her şey iyice karışacaktı.
Saçlarını savurup kızın yanına gitti. Kız onu görünce sırıtarak el salladı.
“Ayağa kalk,” dedi Friella güçlü sesiyle. Artık arkadaş havasını çoktan geçmişlerdi. Şu an onun karşısında bir kraliçe duruyordu. Kız önce irkildi ama bir şey söylemeden ayağa kalktı. Temkinli gözlerle Friella’yı süzüyordu.
Güzel, diye düşündü. Değişikliklerden şüphe etmeyi öğrenmiş.
“Eğitimine hemen şimdi başlıyoruz.”
“Başlayalım. Ben hazırım.” Kızın sesi güçlü, omuzları dik, duruşu sağlamdı. Korkmamıştı. Gereklerini yerine getirecekti.
“Eğitimin 8 aşamadan meydana gelecek. İlk altı aşama Karanlık’a hükmetmen için sahip olman gereken özelliklerin zihnine kazınmasıyla ilgili olacak.”
“Eğitimin 6 aşamalı olduğunu söylemiştin.”
“Seni fazladan eğiteceğim. Daha dayanıklı daha güçlü olmanı istiyorum.”
“Pekâlâ. Anlaşılan dün her şeyi kabul ediyorum derken biraz aceleci davranmışım.”
“Pes mi edeceksin?” Friella bunu o kadar alaycı bir şekilde sormuştu ki kızın kaşları çatıldı.
“Ben korkak değilim,” dedi kız sert bir sesle. “Başlayalım!”
Friella küçümsemeyle kızı süzdü. “Cesursun küçük kız,” dedi. “Ama yeterince cesur musun acaba?”
“Senin tatmin olacağından çok daha cesurum! Sakın beni küçümseme.”
“Hah! Bakalım ne kadar dayanabileceksin!” Friella çayırın sonuna doğru yürümeye başladı. Saray, Gül Bahçeleri ve Çağlayan’ı eksiksiz görebildiği yegâne yer bu çayırın sonundaki uçurumdu. “Buraya geleli 13 gece geçirdin. Neler fark ettin?”
“Burada Güneş doğmuyor,” dedi kız yavaşça. “Günlerin akışı Beyaz Ay ve Kara Ay’ın hareketlerine göre belirliyorsunuz.”
“Başka?”
“Saray şu ilerideki akarsu, ters taraftaki güller ve köyün tam ortasında kalıyor,” kız bahsettiği yerleri işaret etmeye başladı.
“Oralar sıradan akarsu ve zavallı güllerden oluşan bölgeler değil,” diye tısladı kadın.
“Benim için sıradan,” dedi kız omuz silkerek. Sonuçta kimse ona buraların özelliğini anlatmamıştı. Nereden bilebilirdi ki?
“Orası,” dedi kadın uzaktaki akarsuyu işaret ederek. “Çağlayan. Orası bizim için en önemli mekândır. Karanlık oradan doğup büyür.” Tersi yöndeki gülleri işaret eder. “Orası ise; insanlığın gerçekleridir. Gözyaşının bir parçasından oluşur güller. Kan ile büyür, acı ile olgunlaşır.” Friella’nın güçlü sesi etraftaki bütün seslerin sinmesine sebep olmuştu. Kanat çırpan bir kuşun sesinden tutun, rüzgârın sesine kadar. Genç kız ondaki gücü hissediyordu. Ama o da oldukça güçlüydü. Her zaman gizli bir gücü olduğunu düşünürdü. Şimdi ise düşünmüyor bunun var olduğunu biliyordu.
“Her neyse,” dedi kız. “Eğitme geçsek?”
“Madem bu kadar çok istiyorsun, peki.” Friella kıza doğru döndü. Gözlerini kırpmadan ona bakıyordu.
“İlk altı aşamadan sağ çıkmayı başarır ve gereken performansı sergilemiş olursan, gelecekte benim yerime geçeceksin. Şimdi söyle; bir insanı kraliçe yapacak özellik nedir?”
Kız güç demeyi düşündü. Ama doğru cevap bu değildi. Neydi peki cevap? Güven? Sadakat? Hayır, hayır! Bunların hiçbiri değildi.
“Onur,” dedi kız güçlü bir sesle. “Bir insan her şeyden önce onurlu olmalıdır. Güçlü olabilirsin ama onursuz biriysen beş para etmezsin.”
Friella baştan aşağı kızı süzdü. Güç demesini beklemişti. Ya da belki sadakat… Aslında cevabı bulmasını bile beklemiyordu. Ama bulmuştu. Hem de duraksamadan. Bu kız diğerlerinden farklı olacaktı.
“Madem öyle işte ilk dersin. Karanlık onurludur. Bu ders beynine kazınacak. Sana işkence edilecek. Eğer canlı çıkarsan, yani sınavı geçersen, güce ve özgürlüğüne bir adım daha yaklaşırsın.”
Friella döndü ve kızı geride bırakarak uzaklaşmaya başladı. Çayırdan çıkar çıkmaz, hayat eski akışına dönmüştü. Genç kızın acı çığlıkları o an başlamıştı.
Rüzgâr, kızın haykırışlarına eşlik edercesine şarkı söylüyordu. Friella gülümsedi. Bu kız doğru varis olamazdı. Tahtı terk etmek zorunda kalmasına imkan yoktu.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Hotaru_Usagi
kraliçe tahtı terketmek istemiyor ama sanırım bi varis bulması zorunlu...Ruin ile Alamir de Friella gibi bir zamanlar tahttamıydılar yoksa sadece öenmli kişiler mi ?
Daha ilk aşama böyleyse kim bilir diğer aşamalar nasıl olcak?Çok merak ettim.Bu hikaye sanki biraz karanlığın altı asil özelliğini andırıyo gibi en azından onu anımsatan şeyler var.Onu da sevmiştim sonu geleceğine göre bunu daha çok seveceğim ^^
Diğer bölümü 4 gözle bekliyorum ^^ ellerine sağlık ırmak ^^
Daha ilk aşama böyleyse kim bilir diğer aşamalar nasıl olcak?Çok merak ettim.Bu hikaye sanki biraz karanlığın altı asil özelliğini andırıyo gibi en azından onu anımsatan şeyler var.Onu da sevmiştim sonu geleceğine göre bunu daha çok seveceğim ^^
Diğer bölümü 4 gözle bekliyorum ^^ ellerine sağlık ırmak ^^
By Hotaru_Usagi çooooook teşekkürler ^^
I’ve been looking in the mirror for so long.
That I’ve come to believe my souls on the other side.
EVANESCENCE~~
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
ah friella aah! Allah bilanı verecek nalet karı! ne istedin guzelim kızdan.. tamam kralicesin de ne bu kibir yani usagi de kraliceydi.hic onu bu hallerde gorduk mu? adi friella nolcak
aa bu arada soylemis miydim..? benim friella ya cok kanım kaynadı
aa bu arada soylemis miydim..? benim friella ya cok kanım kaynadı
Spoiler:
Çok Yanlışım.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor chibi chibi moon
1. sayfa (Toplam 6 sayfa) [ 87 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |