Gölgedeki Melek.... Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, Sonraki |
Yazar
Mesaj



Iste yeni bölüm geldiiiii^^
Annesi nasil bu kadar rahat olabiliyordu! Sanki hiçbirsey yokmus gibi davraniyordu.Yemek yemek istemiyordu , ama eger gitmezsse annesinin kapinin basinda nöbet tutacagini adi gibi biliyordu ve bundan nefret ediyordu.Lucian "birkaç saat sonra görüsürüz" demisti en iyisi yemek yemek ve annesinin yatmasini beklemekti...
Birkaç dakika sonra asagi inmis , çataliyla yemekleri dürtüyordu.Annesi basini yemeginden kaldirip dikkatle ona bakti.Yavasça agzindaki lokmayi yuttu ve hafif sinirli bir sesle söze basladi:
"Patience Matthew! Neden yemegini yemiyorsun? Sorun ne ?"
Ne?! Bu kadari da fazlaydi ama! Bunu nasil sorabilirdi ?
Patience ayaga kalkip ellerini hizla masaya vurdu ve asabi bir sesle konusmaya basladi:
"Bunu nasil sorabilirsin ? Ne oldugunu sende gayet iyi biliyorsun, hatta benden daha iyi biliyorsun! Durup duruken bana baska bir ülkeye gidecegimizi söyleyip, ardindan da hiçbirsey yokmus gibi davranamazssin! Bana bir açiklama borçlusun! Bu sekilde herseyi benden saklayarak bana annelik yapamazssin. Sen bir meleksin ve ben bunu baskalarindan ögreniyorum! Söylesene benim de bilmeye hakkim yok mu ? -sesi fisilti haline gelir- hiç mi hakkim yok?"
Patience aglamak istemiyordu ama artik kendine hakim olamiyordu. Eli kolu baglanmisti.Ne yapacagini artik bilmiyordu bile. Annesi görmesin diye basini yavasça öne egdi ve göz yaslarinin ellerine aktigini hissetti.
Az sonra annesinin elini omuzunda hissetti:
"Patience, tatlim buraya gel. Lütfen aglama.Ben sadece senin iyiligini istiyorum.Seni kötülüklerden korumak ve eski normal yasamimiza geri dönmek istiyorum hepsi bu. Lütfen beni anlamya çalis." Patience annesini hiçbir sekilde anlayamiyordu. Olaylar o kadar karmasikti ki ! Gitmeleri gerekmezdi bunu çok iyi biliyordu.
"Anne lütfen gitmeyelim , burda hoslandigim biri var ve onu birakmak istemiyorum!"Ah hadi ama ne biçim bir yalandi bu böyle. Tabiki de hoslandigi kimse yoktu.Lanet olsun tabi ki hoslandigi biri vardi. Annesi hafifçe geri çekildi ve tek kasini kaldirip Patience bakti.
"Ne ? Hoslandigin biri var ve ben bunu simdi mi ögreniyorum Patience ? Neden daha önceden söylemedin ?
Patience`nin yanaklari kizardi 'sanirim ise yariyor' diye düsündü.
"Eh , artik biliyorsun iste.Anne lütfen bu dedigimi biraz düsün , baska okula aslismam mümkün degil.Ne kadar zorlandigimi biliyorsun."Annesi bugün avukatinin söylediklerini düsündü.Kizinin ve onun söyledikleri düsününce kafasi iyice karisiyordu.Bir elini alnina koydu ve:
"Pekala Patty bunu düsünecegim.Hadi yat artik belkiyarin birlikte biseyler yapariz"Annesi Patience'nin alnina bir öpücük kondurdu ve masayi toplamaya basladi.
Patience birkaç dakika sonra odasina girdiginde çiglik atmamak için kendini zor tutu.Lucian duvarda yaslanmis ona bakiyordu.Bugün kendisine sarilmasini hatirladi ve yanaklarinin bugün ikinci kez kizardigini hissetti..Neyseki oda karanlikti ve bu belli olmuyordu.
"Merhaba , demek geldin"dedi Patience söyleyecek baska birsey bulamiyordu.Yavasça yataga oturdu ve :
"Sende otursana , ayakta durmana gerek yok".Lucian yavasça yaklasti ve o da patiencenin karsisina, yataga oturdu.
"Az önce annemle konustum ve ona gitmemek için yalvardim.Ikna olmus gibiydi.Ama annemin sagi solu belli olmaz, bu yüzden pek heveslenmiyorum.Baksana neden hiç konusmuyorsun ? Birsey mi oldu ? Ah! Yoksa Miley-"
"Hayir ona birsey oldugu yok,simdi onun yanindan geliyorum".Patience bir anda içinde garip bir kiskançlik duygusu hissetti.Tanrim! Onu mu kiskaniyordu? Alt tarafi Lucian'i 3 aydir taniyordu.3 ayda ondan hoslanmaya mi baslamisti? Tamam birinden hoslandigini biliyordu ama bu kisinin Lucian olmasinda biraz gariplik vardi sanki. Ah! Daha kimden hoslandigini bile bilmiyordu , ne biçim duygulari vardi böyle!
Patience sadece "hmm" demekle yetindi.Ne söyleyecegini bilmiyordu. Lucian birden bire:
"Sanirim gitmeni istemiyorum.Yanlis anlama ben sadece - neyse bosver." Patience'nin dudaklarindan sadece bir "ah" çikti , bu onu sasirtmisti.Gitmesini istemiyor muydu ? Sanirim ona 4ok alismisti bu yüzden de onu özleyebilecegini düsünüyordu.Ondan hoslanmadigi kesindi.
"Bende gitmek istemiyorum - pekala ona annesini nasil ikna ettigini söyliyemezdi!- sanirim size çok alistim.Ayrica bu evi seviyorum , babamin hatiralariyla dolu.Böylecelikle onu unutmuyorum, ve kendimi senin yaninda güvende hissediyorum neden bilmiyorum ama- sözü Lucian'in elini yanagina koymasiyla kesildi. Aman Tanrim ! Yoksa onu öpecek miyidi ?! Lucian yaklastikça Patience'nin gözleride kapanmaya basladi.Simdi Lucianîn ilik nefesini hissedebiliyordu.Iste tam o anda lanet odasinin lanet olasi kapisi vuruldu ve Lucian yok oldu. Patience hemen ayaga firladi ve annesine girmesini söyledi.Annesi gülümseyerek:
"Yattin mi diye bakmaya geldim , sanirim yatiyorsun neyse iyi geceler"
"Sana da anne"
Annesi gider gitmez Patience kendini yataga atti ve bogulmak için çaba sarf etmeye basladi.Tanrim tam da onu öpüyordu,çok az kalmisti.
Birkaç dakika sonra Patience uykunun sicak kollarina çekildigini hissetti.Iste tam da o anda Lucian pencereden onu seyrediyordu.
Gidip üstünü örttü ve alnina hafif bir öpücük kondurdu.
"Uyu benim tatli Patience'im sanin gitmene izin vermeyecegim ve seni ne pahasina olursa olsun koruyacagim" Lucian gittiginde arkasinda sadece siyah bir tüy kalmisti...
Annesi nasil bu kadar rahat olabiliyordu! Sanki hiçbirsey yokmus gibi davraniyordu.Yemek yemek istemiyordu , ama eger gitmezsse annesinin kapinin basinda nöbet tutacagini adi gibi biliyordu ve bundan nefret ediyordu.Lucian "birkaç saat sonra görüsürüz" demisti en iyisi yemek yemek ve annesinin yatmasini beklemekti...
Birkaç dakika sonra asagi inmis , çataliyla yemekleri dürtüyordu.Annesi basini yemeginden kaldirip dikkatle ona bakti.Yavasça agzindaki lokmayi yuttu ve hafif sinirli bir sesle söze basladi:
"Patience Matthew! Neden yemegini yemiyorsun? Sorun ne ?"
Ne?! Bu kadari da fazlaydi ama! Bunu nasil sorabilirdi ?
Patience ayaga kalkip ellerini hizla masaya vurdu ve asabi bir sesle konusmaya basladi:
"Bunu nasil sorabilirsin ? Ne oldugunu sende gayet iyi biliyorsun, hatta benden daha iyi biliyorsun! Durup duruken bana baska bir ülkeye gidecegimizi söyleyip, ardindan da hiçbirsey yokmus gibi davranamazssin! Bana bir açiklama borçlusun! Bu sekilde herseyi benden saklayarak bana annelik yapamazssin. Sen bir meleksin ve ben bunu baskalarindan ögreniyorum! Söylesene benim de bilmeye hakkim yok mu ? -sesi fisilti haline gelir- hiç mi hakkim yok?"
Patience aglamak istemiyordu ama artik kendine hakim olamiyordu. Eli kolu baglanmisti.Ne yapacagini artik bilmiyordu bile. Annesi görmesin diye basini yavasça öne egdi ve göz yaslarinin ellerine aktigini hissetti.
Az sonra annesinin elini omuzunda hissetti:
"Patience, tatlim buraya gel. Lütfen aglama.Ben sadece senin iyiligini istiyorum.Seni kötülüklerden korumak ve eski normal yasamimiza geri dönmek istiyorum hepsi bu. Lütfen beni anlamya çalis." Patience annesini hiçbir sekilde anlayamiyordu. Olaylar o kadar karmasikti ki ! Gitmeleri gerekmezdi bunu çok iyi biliyordu.
"Anne lütfen gitmeyelim , burda hoslandigim biri var ve onu birakmak istemiyorum!"Ah hadi ama ne biçim bir yalandi bu böyle. Tabiki de hoslandigi kimse yoktu.Lanet olsun tabi ki hoslandigi biri vardi. Annesi hafifçe geri çekildi ve tek kasini kaldirip Patience bakti.
"Ne ? Hoslandigin biri var ve ben bunu simdi mi ögreniyorum Patience ? Neden daha önceden söylemedin ?
Patience`nin yanaklari kizardi 'sanirim ise yariyor' diye düsündü.
"Eh , artik biliyorsun iste.Anne lütfen bu dedigimi biraz düsün , baska okula aslismam mümkün degil.Ne kadar zorlandigimi biliyorsun."Annesi bugün avukatinin söylediklerini düsündü.Kizinin ve onun söyledikleri düsününce kafasi iyice karisiyordu.Bir elini alnina koydu ve:
"Pekala Patty bunu düsünecegim.Hadi yat artik belkiyarin birlikte biseyler yapariz"Annesi Patience'nin alnina bir öpücük kondurdu ve masayi toplamaya basladi.
Patience birkaç dakika sonra odasina girdiginde çiglik atmamak için kendini zor tutu.Lucian duvarda yaslanmis ona bakiyordu.Bugün kendisine sarilmasini hatirladi ve yanaklarinin bugün ikinci kez kizardigini hissetti..Neyseki oda karanlikti ve bu belli olmuyordu.
"Merhaba , demek geldin"dedi Patience söyleyecek baska birsey bulamiyordu.Yavasça yataga oturdu ve :
"Sende otursana , ayakta durmana gerek yok".Lucian yavasça yaklasti ve o da patiencenin karsisina, yataga oturdu.
"Az önce annemle konustum ve ona gitmemek için yalvardim.Ikna olmus gibiydi.Ama annemin sagi solu belli olmaz, bu yüzden pek heveslenmiyorum.Baksana neden hiç konusmuyorsun ? Birsey mi oldu ? Ah! Yoksa Miley-"
"Hayir ona birsey oldugu yok,simdi onun yanindan geliyorum".Patience bir anda içinde garip bir kiskançlik duygusu hissetti.Tanrim! Onu mu kiskaniyordu? Alt tarafi Lucian'i 3 aydir taniyordu.3 ayda ondan hoslanmaya mi baslamisti? Tamam birinden hoslandigini biliyordu ama bu kisinin Lucian olmasinda biraz gariplik vardi sanki. Ah! Daha kimden hoslandigini bile bilmiyordu , ne biçim duygulari vardi böyle!
Patience sadece "hmm" demekle yetindi.Ne söyleyecegini bilmiyordu. Lucian birden bire:
"Sanirim gitmeni istemiyorum.Yanlis anlama ben sadece - neyse bosver." Patience'nin dudaklarindan sadece bir "ah" çikti , bu onu sasirtmisti.Gitmesini istemiyor muydu ? Sanirim ona 4ok alismisti bu yüzden de onu özleyebilecegini düsünüyordu.Ondan hoslanmadigi kesindi.
"Bende gitmek istemiyorum - pekala ona annesini nasil ikna ettigini söyliyemezdi!- sanirim size çok alistim.Ayrica bu evi seviyorum , babamin hatiralariyla dolu.Böylecelikle onu unutmuyorum, ve kendimi senin yaninda güvende hissediyorum neden bilmiyorum ama- sözü Lucian'in elini yanagina koymasiyla kesildi. Aman Tanrim ! Yoksa onu öpecek miyidi ?! Lucian yaklastikça Patience'nin gözleride kapanmaya basladi.Simdi Lucianîn ilik nefesini hissedebiliyordu.Iste tam o anda lanet odasinin lanet olasi kapisi vuruldu ve Lucian yok oldu. Patience hemen ayaga firladi ve annesine girmesini söyledi.Annesi gülümseyerek:
"Yattin mi diye bakmaya geldim , sanirim yatiyorsun neyse iyi geceler"
"Sana da anne"
Annesi gider gitmez Patience kendini yataga atti ve bogulmak için çaba sarf etmeye basladi.Tanrim tam da onu öpüyordu,çok az kalmisti.
Birkaç dakika sonra Patience uykunun sicak kollarina çekildigini hissetti.Iste tam da o anda Lucian pencereden onu seyrediyordu.
Gidip üstünü örttü ve alnina hafif bir öpücük kondurdu.
"Uyu benim tatli Patience'im sanin gitmene izin vermeyecegim ve seni ne pahasina olursa olsun koruyacagim" Lucian gittiginde arkasinda sadece siyah bir tüy kalmisti...







Evet arkadaslar uzun süredir bekliyorsunuz ben de öyle .... Ve bu yüzden sabrinizin karsiligini vermeye karar verdim. Hoshi sanirim okulu oldugu için gelemiyor bu yüzden bu bölümde benden
"Lucian.... Lucian... Nerdesin ? Seni göremiyorum ve korkuyorum! Lucian!"
Bu ne biçim bir rüyaydi böyle! Patience hizla yataktan kalkmisti.Rüyasi o kadar korkunçtu ki! Bir sekilde Lucian ordaydi ama gine de varligini hissedemiyordu.Dahasi heryer kanla kapliydi! Bu olabilir miydi ? Lucianîn basina birsey gelmis olabilir miydi ? Eger annesinin görüstügü avukat onu bulmussa ve sirrini ortaya çikartmissa bu çok korkunç olurdu! Ama Lucian buna izin vermezdi , Patience bundan adi gibi emindi.Vermezdi ... Veremezdi...
Okul için giyinmeye basladi.Cani bugün hiç kahvalti etmek istemiyordu.Aslinda okula bile gitmek istemiyordu... Anlamsiz geliyordu. Hey! Hadi ama alt tarafi bir rüyaydi öyle degil mi? Lucian gibi bir melek kendisine zarar verilmesine izin vermezdi.
Aynanin karsisina geçti.Yüzü solgun görünmüyordu ancak içinde onu yiyip bitiren bir his vardi.Adeta boguluyordu.Bir elini duvara koydu basini hafifçe asagi eydi ve siyah bir tüy gördü.Elini duvardan çekti ve saçini kulaginin arkasina atti.Bir adim geriledi ve yavasça egilip tüy'ü aldi.Simsiyahti. Muhtemelen Lucian'in kanatlarindan bir tüy'dü.Tüy'ü yavasça dudaklarina yaklastirdi ve hafif bir öpücük kondurdu.Su aralar onu mutlu eden tek sey Lucian'di.Tüy'ü çekmeceye koydu ve saçini toplayip evden çikti...
Okula vardiginda okulda çok garip bir his vardi... Patience yavasça merdinvenlerden çikti tam saga dönmüstü ki karsisinda seffaf bir insan -yada canavar mi demeliydi- gördü. Ciglik atmak istedigini fark etti ama atmamaliydi.Hizla agzini kapatti.Kalbi öyle hizli atiyorduki basindan gözlerine garip bir agri vardi.Hayalet onun oldugu tarafa döndü.Patience yavasça geriledi.Sonrada hizla kosmaya basladi.Hayalet tam arkasindaydi ve yerlere kanlar dökülüyordu.Patience çiglik atarak daha hizli kosmaya basladi ancak o kadar çok korkmustu ki kosacak gücü kalmamisti.Önünde birseyin sallandigini fark etti ve kolyeyi hatirladi.Kolyeyi sikica tuttu ve içinden fisildadi.
"Lucian.... Lucian! Nerdesin yardimina ihtiyacim var lütfen!" Patience hizla bilmedigi bir sinifa daldi.Sinifta kimsecikler yoktu.Bir siranin altina girdi ve beklemeye basladi.Agladigini biliyordu. O kadar çok korkmustu ki. Lucian nerdeydi ?!
Gözlerini simsiki yummustu.O kadar çok korkuyordu ki...
Omzunda bir el hissetti ama gözlerini açmak iyi bir fikir miydi ? Ya o hayaletse ?
Yavasça gözlerini açti karsisinda Lucian ona endiseli bir sekilde bakiyordu.Patience hizla ona sarildi ve onu yanina çekti.
"Lucian ... Hayaletler! Okulda garip yaratiklar var az önce biri beni gördü ve pesimden kovalamaya basladi ... Her tarafindan kanlar akiyordu..."
Bu duyduklarina Lucianda sasirmisti ancak pek te korkmus gözükmüyordu.Sadece söyledigi sey...
"Burdan çikmamiz gerekiyor... Hemde hemen!"
Arkadaslar simdilik benden bu kadar dua edinde Hoshi ben yazdigim için haslamasin beni
Umarim begenirsiniz

"Lucian.... Lucian... Nerdesin ? Seni göremiyorum ve korkuyorum! Lucian!"
Bu ne biçim bir rüyaydi böyle! Patience hizla yataktan kalkmisti.Rüyasi o kadar korkunçtu ki! Bir sekilde Lucian ordaydi ama gine de varligini hissedemiyordu.Dahasi heryer kanla kapliydi! Bu olabilir miydi ? Lucianîn basina birsey gelmis olabilir miydi ? Eger annesinin görüstügü avukat onu bulmussa ve sirrini ortaya çikartmissa bu çok korkunç olurdu! Ama Lucian buna izin vermezdi , Patience bundan adi gibi emindi.Vermezdi ... Veremezdi...
Okul için giyinmeye basladi.Cani bugün hiç kahvalti etmek istemiyordu.Aslinda okula bile gitmek istemiyordu... Anlamsiz geliyordu. Hey! Hadi ama alt tarafi bir rüyaydi öyle degil mi? Lucian gibi bir melek kendisine zarar verilmesine izin vermezdi.
Aynanin karsisina geçti.Yüzü solgun görünmüyordu ancak içinde onu yiyip bitiren bir his vardi.Adeta boguluyordu.Bir elini duvara koydu basini hafifçe asagi eydi ve siyah bir tüy gördü.Elini duvardan çekti ve saçini kulaginin arkasina atti.Bir adim geriledi ve yavasça egilip tüy'ü aldi.Simsiyahti. Muhtemelen Lucian'in kanatlarindan bir tüy'dü.Tüy'ü yavasça dudaklarina yaklastirdi ve hafif bir öpücük kondurdu.Su aralar onu mutlu eden tek sey Lucian'di.Tüy'ü çekmeceye koydu ve saçini toplayip evden çikti...
Okula vardiginda okulda çok garip bir his vardi... Patience yavasça merdinvenlerden çikti tam saga dönmüstü ki karsisinda seffaf bir insan -yada canavar mi demeliydi- gördü. Ciglik atmak istedigini fark etti ama atmamaliydi.Hizla agzini kapatti.Kalbi öyle hizli atiyorduki basindan gözlerine garip bir agri vardi.Hayalet onun oldugu tarafa döndü.Patience yavasça geriledi.Sonrada hizla kosmaya basladi.Hayalet tam arkasindaydi ve yerlere kanlar dökülüyordu.Patience çiglik atarak daha hizli kosmaya basladi ancak o kadar çok korkmustu ki kosacak gücü kalmamisti.Önünde birseyin sallandigini fark etti ve kolyeyi hatirladi.Kolyeyi sikica tuttu ve içinden fisildadi.
"Lucian.... Lucian! Nerdesin yardimina ihtiyacim var lütfen!" Patience hizla bilmedigi bir sinifa daldi.Sinifta kimsecikler yoktu.Bir siranin altina girdi ve beklemeye basladi.Agladigini biliyordu. O kadar çok korkmustu ki. Lucian nerdeydi ?!
Gözlerini simsiki yummustu.O kadar çok korkuyordu ki...
Omzunda bir el hissetti ama gözlerini açmak iyi bir fikir miydi ? Ya o hayaletse ?
Yavasça gözlerini açti karsisinda Lucian ona endiseli bir sekilde bakiyordu.Patience hizla ona sarildi ve onu yanina çekti.
"Lucian ... Hayaletler! Okulda garip yaratiklar var az önce biri beni gördü ve pesimden kovalamaya basladi ... Her tarafindan kanlar akiyordu..."
Bu duyduklarina Lucianda sasirmisti ancak pek te korkmus gözükmüyordu.Sadece söyledigi sey...
"Burdan çikmamiz gerekiyor... Hemde hemen!"
Arkadaslar simdilik benden bu kadar dua edinde Hoshi ben yazdigim için haslamasin beni

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Prenses Nur

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor V
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): sailor V

6. sayfa (Toplam 7 sayfa) [ 95 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |