Yume No Tsubasa... Yeni Bir Efsane.. Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kai suzuke
Bu hikayenin önceside vardı değil mi? Bir süre okumama rağmen çeşitli sebeplerden devam edemedim ona ... umarım burda devamlı okuyucularından olabilirim kai
Kesinlikle "depresif kai" modelini güzel işlemişsin... Tebrikler.
Havalardan mıdır nedir ,bi ruhsal çöküntüde fanfic karakterlerimiz ...
Bölümleri uzun yaz diyicem ama, olmayınca olmuyor biliyorum. Gereksiz uzatmaya çalışıncada yazının gidişatı değişiyor ...
Sen iyi yerlede kesmişsin bence (görende 40 yıllık yazar zannetcek beni )
Kainin acısını,yanlızlığını görmemizi istedin sanırım. Ben gördüm...
şok olmuştum... hikari ve kairi orada öylece oturuyorlardı sanki beni beklermişcesine..hikari beni gördü gözlerime baktı daha sonra kairi kalktı ve baba diyip kucağıma atıldı.. birden ağlamaya başlamıştım.. mutluluk ve acı bir aradaydı.. minakomun yokluğu bir yandan kızımın gelişi bir yandan.. hikari bakakalmıştı öylece ve kuzen diyip o da boynuma atlamıştı.. ağlıyorduk hıçkıra hıçkıra.. tam bir buçuk yıl olmuştu görüşmeyeli.. ve içimizdeki özlem öyle büyüktü ki bu gözyaşlarının bu denli akması çok doğaldı.. minakonun yerini dolduramazdı hiç bir sevinç ama ondan bana kalan en büyük hatıra hala hayatımın en büyük parçasıydı.. kairi büyüdükçe annesine benziyordu.. uzun altın sarısı saçları parıl parıl parlayan o turkuaz mavisi gözleri ve gülüşü bana onu hatırlatıyordu..özlem dindirdikten sonra bahçeden içeri geçtik.. ev darmadağındı.. minakodan sonra iyice boşlamıştım kendimi.. ve hikari de bu durumu farkedip yüzünü asmıştı.. yapacak birşey yoktu hayattan iyice soğumuştum çünkü bu dünyaya gelme sebebim artık yanımda değildi.. bütün o ihtişamlı krallığımı bir yana bırakıp gelmiştim minakoyu bulmak için.. ama o ölünce herşey daha bir boş geliyordu bana..gece balkonda kahve içerken uzun uzun konuşmuştuk onunla.. konu yine minakonun gidişiydi.. ben yine hüzünlenip dalmıştım derinlere.. karşımdaki okyanus manzarası ve yakamoz gözümü almıştı.. bir zamanlar minako ile baktığımız o okyanusa yalnız gözlerle bakıyordum şimdi.. yanımda canımdan bir parça vardı belki ama bu beni çok mutlu edemiyordu.. hikari de konuşulanlara üzülmüş olacak ki başını omzuma yaslayıp "üzülme.." dedi.. ah kuzen üzülmemek elde mi? tam üç yıl oldu onsuz geçen.. ve ben buna rağmen toplayamamıştım kendimi ve her geçen gün daha da kötüye gidiyordum.. sabah olduğunda antrenman için evden çıkarken evin ve diğer arabamın anahtarını hikari ye bıraktım.. olur da ben yokken gezmek isterse kızım gitsinler diye.. klübe geldiğimde bugün değişik bir hava sezdim.. antrenmana çıktığım vakit kalbim küt küt atıyordu.. nedenini çözememiştim.. kafamda yüzlerce acaba sorusuna cevap bulabilmek için etrafıma bakıyordum o geri mi geldi diye.. ama onun yerine bana dikkatle bakan iki inanılmaz zümrüt yeşili göz görmüştüm.. orada öylece oturuyor benim yaptığım her hareketi detayı detayına inceliyordu.. ken-ichi bile durumu farketmiş bana neden dikkatimin dağıldığını soruyordu.. antrenman arasında sahanın kenarına geldim onunla konuşmak için çünkü uzun zamandır hiç hissetmediğim bir duygu hissetmiştim içimde.. bu çok farklı bir heyecandı.. kenara yaklaştıkça o zümrüt yeşili gözlerin devamında inanılmaz bir zerafet görmüştüm.. upuzun kızıl saçlar ve üzerindeki siyah elbise herşeyi tamamlıyordu.. en çok dikkatimi çeken de boynundaki kar tanesi kolye olmuştu.. yavaşça yanıma yaklaştı ve elini uzattı. "yuki" dedi.. dona kalmıştım.. çünkü bir insanın hayatında başına gelebilecek nadir olaylardan biridir deja vu.. ve ben o an bunu yaşıyordum...
DEVAM EDECEK...
DEVAM EDECEK...
Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Yuki_Chan
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kai suzuke
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Neo Queen Serenity, magdalane's curse
o olayın şokunu daha atlatamamışken evime doğru yol almıştım.. evin kapısından içeri girmemle yere yığılmam bir olmuştu.. neden böyle bir şey oldu anlamadım ama göğsümde inanılmaz bir ağrı vardı.. nefes almakta güçlük çekiyor kulaklarımda aşırı bir basınç hissediyordum.. daha sonra kulaklarımda yabancı olmadığım bir ses.. "ölüm çok yakınında ve dünya da seninle birlikte yok olacak galaksinin muhafızı" hikari koşarak yanıma geldi ve panikle beni ayağa kaldırdı.. yarım yamalak görüyordum etrafı ama odama çıkarken merdivenlerde kairi nin o endişeli yüzünü ve dolmuş gözlerini görünce birden kendime gelmiştim.. şöyle bir toparlandıktan sonra aşağı inmiştim geri. hikari bana ne olduğunu sordu bana bugün antrenmanda kendime çok yüklendiğimi sanırım bu yüzden böyle olduğunu söylemiştim.. apar topar yemeği hazırlayıp yemeğe koyulmuştuk.. akşama önemli bir işim olduğunu söylemiştim.. birden bana dimdik bakıp "ne işi bu böyle kuzen?" dedi hikari ve bende klüple ilgili bir davet var oraya gitmek zorundayım demiştim.. halbuki yalan söylüyordum sahile inip orada kendimi toplayacaktım başıma gelen bunca şeyin ne demek olduğunu anlamak için.. yalnızdım minakomun yokluğu hala içten içe koyuyordu bana ve yapmam gereken onca şey vardı... herşeyden önce kızımı en iyi şekilde yetiştirmem ve ilerde annesi gibi olması için herşeyi yapmalıydım.. hikari ye karşı da sorumluluklarım vardı.. o benim ailemden kalan yegane akrabam herşeyimdi.. kafamda oluşan soru işaretlerini çözmem gerekiyordu.. hızlı hızlı yemeğimi yiyip hazırlandım ve çıktım evden.. araba ile her zaman kafamı dinlediğim huzur bulduğum limana gitmiştim.. limanda sanki bana özel yapılmış bir köşe vardı.. kayalık denizin bir kaç metre içine giriyordu.. bazen azgın dalgalara göğüs geriyor bazen de inanılmaz gün batımlarını yaşatıyordu.. ben ise dolunay altındaki yakamozların içimi huzurla doldurması için gitmiştim.. hafiften esen rüzgar yüzümü okşuyordu.. ve birden yanımda minako belirdi.. şok olmuştum hareket edemiyordum.. bana bakıyordu ve aşkım diyordu.. elini uzatmıştı bana bense hiç şaşkın değilmiş gibi elini tuttum ve sarıldım ona.. gözyaşlarım sel olup denize karışmıştı adeta.. öylesine ağlıyordum ki minakoya kavuştuğum için.. bana sarılıp sıkıca ağlama aşkım herşey geçecek diyordu.. şöyle bir durup baktım ona.. beni bırakma dedim.. o ise çok geç sevgilim artık geri dönemem demişti.. bir kez daha yıkılmıştım.. ve o an ona seni geri getirmek için herşeyi yapıcam dedim.. ve gülümseyip bana elinden geleni yap mucizeleri yaratmakta üstüne yoktur senin tanrım o gücü vermiş sana dedi.. ve alnımdan öpüp yokoldu.. bir gün yine karşılaşacağız aşkım dedi.. ve ben hıçkırıklara boğuldum.. ayağa kalkıp lanet olsun diye bağırdım boşluğa sesimi kim duyacaksa.. ve ben evde bayıldığımda duyduğum o ses yine bitişiğime belirdi.."boşuna bağırma son çok yakında" diyordu.. kimsin sen dedim? cevabı çok acı oldu.. "ben senin herşeyinim..."
Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): özcan
3. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 65 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |