Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 33, 34, 35 ... 38, 39, 40, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic -> Sailor Moon Fan Fictions
 
Yazar
Mesaj
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
cevrımiçi olmussun yoksa yenı bolummu gelıyor.yoksa ozel guclerınımı kullandın ... lutfen evet de ...

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Mar 2012 0:38
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
yarın mış bir kulağımı çınlattı hala çınlıyor heyecanla Çok Mutlu

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Mar 2012 0:39
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
hanı yenı bolum vardı bugun Üzgün ya da Ağlıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Mar 2012 0:11
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
kısmet olursa demişti aa kısmet olsun artık Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Mar 2012 13:40
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
aynen o kısmet olsun artık Düşünce

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Mar 2012 15:58
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
jan abla ikimizede isya edecekler (bana duyguların karmaşası hikayem için) gel yazlım yoksa sonumuz kötü Üzgün ya da Ağlıyor

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Mar 2012 16:05
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
jan en son gordugumde yenı bolum yarın demıştın ama o yarın ahala gelmedı Üzgün ya da Ağlıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
11 Mar 2012 21:37
jandark
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 36
Kayıt: 17 Ağu 2007
Mesajlar: 728
Nerden: Kristal Tokyo
Teşekkür: 261

Durumu: Çevrimdışı

jandark
Ay Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder



Günlüğüm ;
İkra akşam sayıklamaya başladı. Etrafımızda bulunan iki doktorumuzun ortak kararıyla İkrayı hastaneye götürmeye karar verdik. En son Ami-chan ateşinin yüksek olduğunu söyledi. Biz İkrayı hazırlarken, Mamoru Umino'nun arabasını almış bizi bekliyordu. Hangi hastaneye gidecetik. Kısa bir düşünme evresinden sonra Büyük Üniversite Hastanesine gitmemiz gerektiğine karar verdik.
Hastanenin acilinden girdik. Mamaru ben ve Ami-chan İkranın yanındaydık. Diğerleri evde kalmıştı. Onu bir odaya alım bizi dışarı çıkardılar. Ami ingilizce olarak doktorlara açıklama yaptı. Biz dışarda bekledik.
Mamoru;
-İyileşecektir Usagi. Hadi üzülme bu kadar. Bak en azında yanında, nerde olduğu konusunda endişen yok..
Haklıydı. Onu başımla onayladım,
-Haklısın Mamoru, dedim...
Yarım saat geçmiştim sanırım, Ami de yanımıza gelmişti. Doktorlardan kesin bilgi almak için bekliyorduk. Bir ara koşuşturma oldu. Sanırım bir kaza olmuş, panik halinde ordan oraya koşuşturan insanlar.
O koşuşturmanın arasında bir adam yanımıza geldi. Elindeki dosyalara bakarak ;
-İkrayı siz mi getirdiniz?
Ben bir anlık şaşkınlıktana sonra
-E.. Evet Biz arkadaşlarıyız, dedim.
Adam ilerdeki odasını gösterek benimle gelin konuşmamız gerek, dedi.
Korkmuştum... Adam orta yaşlı, uzun boyluydu. Siyah gözleri dikkat çekiciydi. Kırlaşmış saçları, ona farklı bir hava katmıştı. Biraz gergin bir surat ifadesiyle bize oturmamız için yer gösterdi. Kendi masaya geçti. Kendini toparlayıp konuştu.
-İkra ne zamandır böyle..
-Şey dünden beri, dedim.
-Neden bu kadar geç getirdiniz peki..
Şaşkındım. Böyle sorguya çekileceğimiz aklıma gelmemişti. İşin kötüsü bunun için bir senaryo bile hazırlamamıştım. Şimdi "yabancı ruhan-i varlıklar alıp kaçırdı , sonra geri getirdiler" desem adam bizi psikiyatri bölümüne gönderebilirdi. Ami benden uyanık davranıp söze karıştı
-Ateşi düşer diye düşündük.
Adam gözlerini süzerek baktı,
-İkrayla nerden tanışıyorsunuz, diye sordu. Mamoruya yöneltilmişti bu soru.Ben cevap verdim.
-Benim hem iş arkadaşım hem komşum.Bir an sinirlendim. Resmen sorguya çekiliyorduk. Bunuda adama aklımdan geçtiği gibi söyledim.
-Pardon ama Türkiyede sorguları polisler değilde doktorlar mı yapıyor? Neden durmadan birşeyler soruyosunuz? Bize durumu hakkında bilgi verin lütfen...
Adam bu çıkışım karşısında şaşırmıştı.
-Onun için endişelisiniz galiba küçük hanım...
-Tabiki endişeliyim o benim arkadaşım, dostum. Size neyin hesabını veriyoruz ki biz. Hadi Mamo-chan gidelim artık. Mamoru toparlanır gibi oldu. Doktordan bu kez daha sakin bir ses çıktı.
-Kusura bakmayın. Ben..
Pişmandı. Sesinden anlaşılıyordu. Adam konuşmaya devam etti.
-Oturun lütfen.
Mamorunun onaylamasıyla oturdum.
Doktor biraz endişeli;
-Ben İkrayı burda görünce korktum.
Şaşırdım.
-Siz İkrayı tanıyor musunuz? diye sordum.
Doktor biraz duraksadıktan sonra cevap verdi.
-O benim kızım, dedi doktor.
Şaşkındım. İkranın babasıyla karşı karşıyaydım. Gerçek babası olmasada, onu hala "Kızım" diye kucaklayan yürekli bir babaydı karşımdaki.
Kendi mi toparlayıp sordum,
-Siz İkranın babası -
-Evet.
Sessizlik... Herkes şaşkın bir ifadeyle sessizliğe gömülmüştü. Ami-chan sessizliği bozdu.
-İkranın tam olarak neyi var?? Sanırım artık bunu bizle paylaşabilirsiniz.
Adam duraksadı...
-İkraya ne olduğunu tam olarak bilmiyorum.
-Nasıl yani , dedim.
Adam bize güvenip güüvenemeğeceni düşündü. Bunu anladım ve dile getirdim.
-Bana ona ne olduğunu söyleyin lütfen...
Doktor.
-İkra belli dönemlerde ufak çaplı bilinç kaybı yaşıyor. Nedenini bilmiyoruz. Araştırmalarımla bir çok hastaya ışık oldum. Ama ikranın sorunu bir türlü çözemedim. Hatta neden olduğuna dair net bir bilgi bile edinemedim.
-Pardon ama tam olarak sorununun ne olduğunu,yanii bilinç kaybı dediğiniz şey, diye sordu Mamoru.
-Bazı dönemlerde,bilinç kaybı oluyor ikrada. Belli bir periyotta değil bu. Bazen bir kaç saat, bazen bir kaç gün. İlkinde öldüğünü düşünmüştük. Sonraları bu durum seyrekleşti... Biz bunların ne olduğu bilmediğimiz için, ona "kriz geçirdiğini" söyledik.Çünkü uyandığında hiç birşey hatırlamıyor. Ne olupta bu hale geldiğine dair hiç bir şey hatırlamıyor...
-Belki de hatırlıyordur size söylemiyordur, dedim.
-Neden böyle birşey yapsın ki, dedi doktor.
-Belki sizide kaybetmekten korkmuştur. Ailesi gibi..
Adam şaşırdı.
-NE ,-- ne diyorsunuz?
-İkra gerçek ailesini bir kazada kaybetmiş.
-Bunu İkra mı söyledi size..
-Evet.
-Kızımın bunu unuttuğunu zannediyordum. Asla hatırlamayacağını- Bunu sana söylemesi çok büyük bir olay biliyormusun.. Benim için o hiç evlatlık olmadı. O benim kızım. Hepte öyle olacak. Aramıza mesafeler girse bile, o benim kızım kalacak.
-O ilk olarak sizin hastanız olarak gelmiş yanınıza...
Adam biraz duygulanmış düşünceleriyle o günlere dönmüştü bile...
-Onu bana getirdiklerinde, yaralı küçük bir kızdı. Büyük bir kazadan sadece o kurtulmuştu. Gidecek hiç bir yeri yoktu. Zaten eşimle evlat edinmeye karar vermiştik. O bize sunulan bir hediyeydi. Eşimde bende onu kendi kızımız bildik. Sonra okul için uzak bir tercih yapınca evden ayrıldı. İlk zamanlar çok endişelendik. Ama o bizi hiç üzmedi. Hep akıllı bir çocuk oldu. Sadece bu krizler ilklerde bizi çok üzdü. Zaten sonralarda dediğim gibi seyrekleşmişti. Hatta şu an ne olduda yine buraya geldi diye endişelendim.
-Ne zaman kendine gelir, dedim.
-O belli olmaz işte. Bir keresinde tam 9 gün uyudu. Ölü gibi hiç tepki vermeden. Yaşadığına dair belirtiler çok düşük bir halde seyretti. Sadece eldi ettiğim bilgi bu. Onun için şu an birşey söyleyemiyorum. Sanki bütün enerjisi çekilmiş gibi. Böyle birşeyin olması gerçekten , ilginç bir durum ama yapabileceğim birşey yok...
Mamoru biraz durduktan sonra gaipsenecek bir soru sordu.
-Pardon ama bir şey sormak istiyorum. İkranın ailesi hakkında ne biliyorsunuz??
Doktor derin bir nefes aldıı..
-Şeyy ailesi hakkında çok birşey bilmiyordum. Hatta hiç bilgim yoktu diyebilirim. Zaten evlat edinmede bu gibi şeyler gizli tutulur. Onu uzun süre arayan soran olmadığına kanaat getirdikten sonra evlat edindik. Hiç bir akraba aile dostu yoktu. Ama ikranın bu, hastalık durumu onlar hakkında bilgi toplamamı gerektirdi. İkranın babası benim arkadaşımdı.
-NAsıl yani? Arkadaşınız mı? Yani tanışıyordunuz..
-Tanışıyormuşuz. Bende sonradan öğrendim. Okuldayken bir olaya karıştım. Aslında suça karışmaktan ziyade şahit olmuştum. Ama tek şüpheli de bendim. İkranın babası, "Koray" o zamanlar üniversitede öğrenciydik. Beni o kurtardı.
Ami sordu bu kez;
-Peki olay neydi, yani sizi neyle suçladılar...
Adam biraz çekinerek cevap verdi.
- Bir adam ölmüştü.
Sessizlik oldu. Adam yanlış anlamalara neden olmamak için devam etti konuşmaya.
-Ben o zamanlar üniveristede hem okuyup hem stajımı yapıyordum. Korayla o zamanlar bir kaç kere görmüşlüğüm vardı. O gün evden çıktım okula girdim. Büyük bir salon vardı, genelde orası kapalı olurdu. Uyku sersemliği geçerken, odanın kapısından bir ışık geldiğini fark ettim. Farklı bi ışık; şu fosforlu neon dedikleri gibi bişiydi. Kapıyı araladım. Oda büyüktü zaten... Işık çok ilerden masanın arkasından geliyordu. Masanın yanına vardığımda yerde baygın bir adam vardı.
Duraksadı yine;
-O zaman anlattığımda kimse inanmadı Koray dışında. Sizede saçma gelebilir ama... Garip bir yaratık vardı adamın yanında. Şeffaf sis gibi bişiydi. Adamın boynuna dokunmuş öylece bekliyordu. O garip yaratığın boynundaki o taştan geliyordu ışık. Birden panikledim. Ne sesim çıkdı, ne tepki verebildim. Elim yanlışlıkla masadaki vazoya takıldı. Onun sesine bu korkunç yaratık bana döndü büyük bir hırıltıyla. İnsan desem değil vahşi görünüşlü. Hayvan desem hiç değil görünüşü hayvana benzemiyor. O yaratık üstüme doğru gelirken, baygın adam son bir güçle yaratığın boynundaki kolyeyi çekip kopardı. Yaratıktan garip bir çığlık geldi. Sonra yok oldu. Adamda elinde o kolyeyle tekrar düştü. Ben kendimi toplayıp adamın yanına gittim. Elindeki kolyeyi bana uzattı. O anda biri koşarak girdi odaya. Koray dı gelen.
"Hocam hocam" diye panikle yanımıza geldi. Adam güç bela konuşmaya çalıştı tekrar.
-Koray aldı-m, kolye-yi...
-Hocam tamam sakin olun, doktor... Ambulans çağırrsana diye bağırdı bana birde. Hiç unutmam. Yaşlı adam konuştu yine...
"Evla-t beni bırak Taşı al!" dedi.. Bana uzattığı taşı Korayın eline bıraktı.Korayda o taş kolyeyi aldı. çantasından çıkardığı beze tekrar sarıp çantasına koydu taşı. O ara adam birşeyler daha söyledi anlayamadım. Sadece "Dikkat et evlat, dikkat e-t" dediğini anladım. Adam orda yığıldı kaldı. Koray ağladıysada çabuk toparlanıp bana baktı.
"Burda olanları unut" dedi. Sonra adımı sordu. "Alper" dedim. Derin bir nefes aldı konuşmaya başladı."Bak Alper, burda gördüklerinden kimseye bahsetmemen senin içinde benim içimde iyi olacak. Yoksa başın beladan kurtulmaz. Birazdan insanlar gelir, onu fenalaşmış halde bulduğumuzu söylüyeceksin." dedi gözyaşlarını silerek. Ben şaşkındım. Ne yapmam konusunda bir fikrim yoktu ama Koray normalleşmeye çalışıyordu. Dediklerin o an yapıp yapmamakla alakalı git gel yaşadım o an. O bunu yüz ifademdeki şaşkınlıktan anladı sanırım. " Bak Alper, kime anlatırsan anlat sana inanmayacaklar. Üstelik geldiğimde sadece sen burdaydın. Suçlu bile sayılabilirsin" dedi. Haklıydı.
Onun dediğini yaptım.
Uzun zaman olayın etkisinden kurtulamadım. Koray okulda arayıp bulmak işime gelmedi. Sanırım korkmuştum. Kendimi derslere vererek olayı unutmaya çalıştım. Aradan bir ay filan geçmişti. Okul panosunda yurtdışı eğitimi kazananların fotoğrafları adları vardı. Korayın Arkeoloji -Sanat Tarihi okuduğunu orda gördüm. Tam yanımda biri durduğunu hissettim. "Teşekkür ederim Alper" dedi. Şaşırdım döndüm baktım Koray. Elini uzattı. Tokalaştık. "Artık gitme vaktim geldi" dedi. Ben kendimi toparlayıp sordum " O yaratık neydi??? "
Geri dönerek "Bilmemiz daha iyi sanırım Dostum" dedi ve gitti.

Onu bir daha hiç görmedim zaten.

İkra'nın onun kızı olduğunu bilmiyordum bile... İkra için bir araştırma yapmam gerekliydi. Geçen sene öğrendim bu durumu bende. Trafik kazasında ölmüşler. İkra kaza öncesinden hiç birşey hatırlamıyor zaten...
O benim içinde karım içinde bize sunulan bir hediyeydi. Şu an ayrı gibi gözükmüş olabiliriz. Ama bizim için çok değerli. Kendi ayakları üstünde durabileceğini söyledi bana yanlız yaşabileceğini kanıtlamak istedi.
Aslında biz İkranın şu anki evinde oturuyorduk. Sonra daha güzel bir ev aldık. Taşınacağımız yer İkranın okuluna tersti. Bizde en azından aynı evde devam etsin istedik. Düzeni bozulmadan...

Bundan sonra konuşmadık zaten. Alper Bey e inandığımızı söyledik. Bu türşeyler bizde "şahit olduk" dedim. Ama olayı açıklamadım. En azından ona neden inandığımızı bilsin istedim. Birşey anlatmak isterse her zaman dinleyebileceğimizi söyledik. İkrayı şimdilik ona emanet edip odadan çıktık.

Şaşkındım. İkra'nın hikayesi buydu demek. "Zavallı arkadaşım nelere bulaşmıştı ki??" düşünürken kafamda bir şimşek çaktı. Alper Beyin anlattıkları, düşündürücü bir hikayedi benim için. Belki onca şey benim başımdan geçmese saçmaladığını hatta deli olduğunu bile -haklı olarak - düşünürdüm.

Dışarı çıkıp kızlarla buluşmak istedik. Ama bu konuyu evde tartışmak daha mantıklıydı. İkrayı yanlız bırakmak istememe rağmen eve gittik.

Evde herkes pür dikkat bizi dinledi. Sonra kısa bir süre sessizlik sonunda o muhteşem sorular geldi. Ama cevapları hiç o kadar mükemmel değildi. Uzun uzun tartıştık. Haruka hala durumun bizle alakalı olmadığı için endişeliydi. Miçhiruda öyle düşünüyordu muhtemelen. Ama bunu dile getirmiyordu. Rei döndüm. Şuan elimizde olan tek önemli şey onun kuvvetli hisleriydi.
Minako
-Ben babası , yani gereçk babası neydi adı? Hııh "Koray" onunla alakalı daha çok bilgiye ihtiyacımız var. Açıkçası ben o adamın neyin peşinde olduğunu merak ettim. Şu ölen adam o kimdi acaba...

Mako-chan;
-Adam "Hocam" dediğine göre üniversitede hocalardan, profesörlerden biriydi belkide.
Ami elindeki bilgisayardan başını hiç kaldırmadan bu soruyu cevapladı.
-Profesör doktor Cemal Toprak... Arkeoloji bölümü - Sanat tarihi mezunu. Bayağa başarılı biriymiş. Bir çok ünlü eserin ortaya çıkmasında bizzat rol oynamış. Tarihi eser kaçakçığını önlemek için çok çırpınmış. Hatta yakalattığı bir çete yüzünden silahlı saldırıya uğramış.Hatta bir dönem "Atlantis" hakkında bir çok konferansa katılmış. Alper beyin söylediği gibi; kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmiş.
Michiru ;
-Atlantis mi?? (Biraz düşündükten sonra *) Bununla alakası olabilir mi??
-Bence araştırma için güzel bir nokta, alakası olmasa bile bize yol gösterektir. Önce onun araştırılması taraftarıyım, dedi Rei.
Haruka söze karıştı.
-Hepimiz bie konuda değil ayrılıp aratırma yapsak daha iyi olacaktır.

Ami-Chan başını bilgisayardan kaldırıp, gözlüklerini çıkardı.
-Ben kütüphaneye gidip Prof. kitaplarını toplucam. Bilgisayarda da bir çok notu var, onu biriniz inceleyin.
Mako tamam der gibi başıyla onayladı.
-Ben notların çıktısını alırım, ama okuma konusunda söz veremem ^^'
Minako hinlik yaparak,
-Ben Ami-chanla giderim kütüphaneye, diye bağırdı. Okumakla onunda çok alakası yoktu.
Haruka Michiruya baktı.
-Bizde üniversiteye gidelim mi? Ne dersin?
Michiru olur der gibi gözlerini kırptı.
Rei biraz sağa sola baktı. Mako-chan la kalsa notlar vardı. Ami-chanla gitse kütüphane.. Yavaşça yanıma sokuldu..





-Ee ,şeyy ıı- Bende sizinle gelebilir miyim Usako??
Ben sinirlenmiş gibi yaptım. Rei paniklemişti. Genelde beni kendisi sinir ettiği için.
Kızgın bir ifadeyle;
-Yürü hadi... dedim.
O ise mahcup bir ifadeyle
-Teşekkürler...

***
Taş döşemeli gri yolda yürüyorum. Güneş kirpiklerimde parlıyor. Kendimce işaretlediğim tek sıra taşın üstünde gidiyorum. Yol kenarında açan renkli çiçeklere bakıyorum.
Anaannem bu baharı göremeyecek ne yazık ki. Güneş onun kirpiklerinde parlamayacak. Çiçekleride göremeyecek malesef. Ama hissedecektir sanırım... Ona bahar çiçekleri götürücem,nasip olursa. Çiçeklerle arkadaşlık yapsın yanlız kalmasın oralarda bitanem...

Malesef size söz veripte sözümü tutamamamın nedeni bu. Bir zamanlar "bize dua edin" dediğim "Tatlım, Anaannem," şimdi gerçek dünyada.
Bu bölümüde nasıl devam edip, yazdım bilmiyorum.
Ne yazacaktım onuda bilmiyorum.
Kusura bakmayın bundan sonra söz vermekten kaçınıcam sanırım. Gerçekten insanın başına ne geliceği belli olmuyor.
Sizi seviyorum dostlar. Görüşmek üzere


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 16:01, Değiştirme: 19 Mar 2012 16:44 (Toplamda 2 kere)
jandark
Ay Savaşçısı
Ay Savaşçısı



Yaş: 36
Kayıt: 17 Ağu 2007
Mesajlar: 728
Nerden: Kristal Tokyo
Teşekkür: 261

Durumu: Çevrimdışı

jandark
Ay Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
edit**

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 16:05
hotaru_zezo
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Yaş: 25
Kayıt: 20 Ksm 2010
Mesajlar: 227
Cinsiyet: Kız
Nerden: Anime Dünyasından
Teşekkür: 42

Durumu: Çevrimdışı

hotaru_zezo
Beni Görmeye Alışın
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
bölüm!
ikranın peşindekiler ne ya tırsstım nese yazcak yorum bulamamam ve fen per. ödevi yüzünden bwn kaçar:D
ilk yorum Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 16:30
princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Güzelliğin Savaşçısı



Yaş: 26
Kayıt: 27 Şub 2011
Mesajlar: 1,316
Cinsiyet: Kız
Nerden: Freeman's Mind
Teşekkür: 142

Durumu: Çevrimdışı

princess_serenity
Güzelliğin Savaşçısı
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
muhteşem bir bölüm Hayranlık Besliyor
başın sağ olsun Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor
ay canım benim yaa okuyucularını nasıl seviyor bu halde bile yazıyor Üzgün ya da Ağlıyor allah rahmet eylesin Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret

INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 19:31
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
boyle durumlarda sozun bır onemı kalmıyor kımse ıcın. bız senı cok ıyı anlıyoruz uzulme.başın sagolsun cok uzuldum. allah rahmet eylesın Üzgün ya da Ağlıyor .yenı bolumun cok guzeldı bu uzuntunun arasında kalkıp yenı bolum eklemışsın çok tesekur ederım.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 23:04
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
boyle durumlarda sozun bır onemı kalmıyor kımse ıcın. bız senı cok ıyı anlıyoruz uzulme.başın sagolsun cok uzuldum. allah rahmet eylesın Üzgün ya da Ağlıyor .yenı bolumun cok guzeldı bu uzuntunun arasında kalkıp yenı bolum eklemışsın çok tesekur ederım.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 23:04
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
boyle durumlarda sozun bır onemı kalmıyor kımse ıcın. bız senı cok ıyı anlıyoruz uzulme.başın sagolsun cok uzuldum. allah rahmet eylesın Üzgün ya da Ağlıyor .yenı bolumun cok guzeldı bu uzuntunun arasında kalkıp yenı bolum eklemışsın çok tesekur ederım.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 23:06
0704b
Otaku
Otaku



Yaş: 34
Kayıt: 07 Nis 2011
Mesajlar: 382
Cinsiyet: Kız
Nerden: crystal tokyo
Teşekkür: 28

Durumu: Çevrimdışı

0704b
Otaku
Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Konu: Yanıt: Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~
Alıntıyla Cevap Gönder
boyle durumlarda sozun bır onemı kalmıyor kımse ıcın. bız senı cok ıyı anlıyoruz uzulme.başın sagolsun cok uzuldum. allah rahmet eylesın Üzgün ya da Ağlıyor .yenı bolumun cok guzeldı bu uzuntunun arasında kalkıp yenı bolum eklemışsın çok tesekur ederım.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
19 Mar 2012 23:06
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 33, 34, 35 ... 38, 39, 40, Sonraki
34. sayfa (Toplam 40 sayfa) [ 588 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız