Sailor Moon- Guardians of Caos Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9, 10, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Valla anlamadım nece yazdın sen ya
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Boşver sonraki bölümde anlarsın
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Ayrıca yeni birşeyler de bulmalıyım o.O Biraz heyecan katıyım XD
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Hmm ben bulup birşeyler söylersem hiçbir heyecanı olmaz benim için
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
İvitttt
Şimcik düşünmeyede vaktim yok ki
Serviste bile işim var *-* (uyuyorum XD)
Hmmm *-*
Bulurum bişiler XD
Şimcik düşünmeyede vaktim yok ki
Serviste bile işim var *-* (uyuyorum XD)
Hmmm *-*
Bulurum bişiler XD
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
ahaha uyku iyidir
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Kutsaldır
Ve şu an uykum var
Ve şu an uykum var
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Teşekkür ederim ^^
Kendimi iyi hissettiğim bir sürede *hasta oldum midem filan bulanıyor sanırım nezle* hemen yazacağım
Kendimi iyi hissettiğim bir sürede *hasta oldum midem filan bulanıyor sanırım nezle* hemen yazacağım
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
oyy canım geçmiş olsun aman dikkat et kendine havalar değişmeye başladı çarpmasın.
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Teşekkürler
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
6.bölüm
" Mamo- chan! Usagi! "
Chibi- usa 2 saattir onlara ulaşamıyordu. Ne telefondan ne de başka birşeyden. İtiraf etmek istemese endişelenmeye başlamıştı. Yani herşeye rağmen onlar annesi ve babasıydı değil mi? Ama Usagi' nin nasıl 30. yüzyıldaki annesi olacağını bilmiyordu. Yani evet bundan emindi ama davranışları çok olmasada farklıydı. Usagi' nin olgunlaşabilmesi ise gözüne çok imkansız geliyordu. Ama gelecekti annesi de hala sakar ve arasıra dalgacıydı. Evet, onların aynı kişi olduğundan emindi. Gelecekteki annesinin yanındayken hissettiklerinin aynısını Usagi' nin de yanında hissediyordu. O sevgi dolu kalbi ısıtan sıcaklık ve güven duygusu... Hiçbirşeye değişilmezdi.
Tekrar bağırarak yürümeye başladı. Artık kaybolduğundan şüphelenmeye başlmıştı. Yani patikadan çıkmaya alışıktı. Ama daha önce buralardan hiç geçmemişti. Sonunda yorulduğuna karar verdi ve somurtkan bir yüz ifadesi takınarak bir ağacın gölgesine sığındı. Üfleyerek başını yukarı kaldırdı. Pekala ormanda birini aramak... Gerçekten saçma birşeydi. Yani koskoca yerde nasıl bulabilirdi ki onları? Bu saçmalık genide Usagi' den geçmişti. Yüzündeki somurtma yerini sıcak bir gülümsemeye bıraktı. Usagi... Onu bulabilmeyi çok isterdi. Aniden broşu aklına geldi. Bunu neden daha önce düşünememişti ki? Usagi' ninki daha güçlü olsada broşları arasında bir bağlantı vardı. Anneden kızada geçen gücün oluşturduğu bağlantıydı bu.
Yani broşunun oluşturduğu enerjiyi takip ederek onları bulabilirdi! Bunu daha öncede yapmıştı. Tabi kimse onun kaybolmuş olduğunuda anlamamıştı. Ayağa kalkarak konuştu;
" Ay Krizi! "
Neden Ay' ın Kriz Gücü filan değil di ki? Kulağa daha yatkın geliyordu. Ama değiştirme gibi bir gücü yoktu. O broşun parıldamasını ve ışıktan bir çeşit iplik oluşturmasını beklerken, broş başta zayıf bir ışık vererek söndü. Chibi-usa şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmıştı. Nasıl yani? Eğer Usagi' nin broşunu bulamıyorsa ortada bir broş yok demekti. Ama buda imkansızdı yani Usagi' yi dönüşürken görmüştü. Ancak değişmeye başladığını da itiraf etmeliydi. Asası bile çalışmıyordu. O broş gerçek değildi, Usagi de öyle. Gözlerini şaşkınlık ve korkuyla açarak geriye sendeledi. Usagi neredeydi? " O... Ö-öldü mü? " titreyen sesiyle fısıldadı bunları. Usagi ölmüş olamazdı. O, çok güçlüydü. Ama broşunu da bulamıyordu.
Aklı feci halde karışmıştı. Bildiği şeyler sınırlıydı;
1 O Usagi' nin gerçek olan olmadığı
2 Usagi' nin şu an Dünya' da olmadığı
3 Ama Usagi' nin hayatta olduğu
Sonuncusunu düşünürken sonuna umarım diye ekledi. Ve gümüş misali parlayan gözyaşını dansa kaldırdı rüzgar.
***
" Dünya Sarsıntısı! "
" Yeniay ışını Yağmuru! "
Aynı anda yapılan iki saldırı düşmanda tek bir çizik bile yaratmamıştı. Doğrusu düşmana pek zarar vermek istemiyordu iç gezegen savaşçıları. Prenseslerine karşı savaşmayı kabullenemiyorlardı. Gerçek belli olmadığından saldırıları tereddütlüydü. Bu yüzden dış savaşçılar onların savaşmasını istememişti ama oların güçlerine ihtiyaçları vardı. Ve ne yazık ki gerçekleri açıklayacak zamanları da olmamıştı.
İç savaşçılar kendilerini ihanet ediyor gibi hissediyordu. Kendi prenseslerine saldırmak, öldüklerinde onlara hayat bağlayan kişiyi öldürmeye çalışmak... Acı veriyordu içten içe. Gerçeği bilmemenin herzaman acı yanları vardı. Bu da onlardan biriydi. Ruhlarını parçalıyor gibi acıyan kalplerindeki bu acı gerçeğin ışığını görmedikleri sürece daha uzun süre orada kalmak üzere kazınacaktı.
" Ay Savaşçısı! Prenses Serenity! Yapma! "
Böyle bağıran Venüs olmuştu. Sesi iç parçalayıcı bir şekilde umutsuz ve acılı çıkıyordu. Kalbini ortaya dökmüş gibi. Sevginin ve adaletin savaşçısı, aşkı uğruna ölen prensesi özlüyordu hepsi. Soğuk bir zindana dönmüştü içleri.
" Prenses mi? İşte bunda çok yanılıyorsun tatlım! Şu gerçek prensesiniz şu anda bu dünyada değil! Sizde onun kadar safsınız! "
Bunu duyunca iç gezegen savaşçıları donup kaldı. O gerçek değildi. Bunu nasıl fark edememişlerdi? Ya da fark edip de kendilerine itiraf edememişlerdi? Onun kalbinin sıcaklığını bile bile kaybetmişlerdi. Ve bunu görememişlerdi... Bir yandanda fark ettikleri bir ihanet hissi daha yaratmıştı. Diğer savaşçılar. Bunu biliyorlardı. Bu yüzden onu uzak tutmuşlardı. Ama söylememişlerdi. Kandırılmıştılar.
Jüpiter dizginliğin koruyamayıp Uranüs' ün yakasına yapıştı. " S-sen bunu biliyordun. Ve bize söylemedin! " Uranüs sakince iç geçirerek Jüpiter' i kendinden ayırdı. " Asla kabul etmezdiniz. Ayrıca şu an birbirimizle değil düşmana saldırmalıyız. " Jüpiter üzgün bakışlarla onu sözdü. Söyledikleri doğruydu. Ve o da çok kolay kontrolünü kaybetmişti.
Onlar kendi aralarında küçük çaplı olaylar yaşarken düşman sıkılmaya başlamıştı. " Herneyse! Benim adım Dahla. Ve bu da duyduğunuz son isim! " ardından karanlık bir enerji küreleri gönderdi kızlara. Kızlar sağa sola kaçmak amaçlı zıplayarak kurtuldular. Ama arkadan gelen bir ses tüm dikkatlari dağıttı. " Sessiz Duvar! " Bu saldırı Satürn' ün saldırısıydı! Karanlık küre kalkanda parçalanmıştı. Satürn Savaşşçısının arkasında endişeli bir ifade ile Küçük Ay Savaşçısı duruyordu.
" Annem nerde?! " Bu bağırışı küçük bir çocuğunkinden çok öfkeli bir gençkızı anımsatmıştı. Aynı zamanda Usagi' ye çok ama çok nadir " anne " derdi. Bu ikinci oluyordu. Kızlar bu kelimeyi kullanmasına şaşırmışlardı.
" Onu alıp götürdüğünüzü biliyorum! Bu Dünya' da olmadığını da! " Artık sesi tehditkar bir tınıdan çok umutsuz, yalvaran bir tınıya bürünmüştü. En zayıf noktasından vurulan küçük bir kızdı o... Başka birşey beklenmemeliydi. Düşman sadece kahkaha atarak cevap verdi. Ona komik gelmişti bu. Aile ve ya sevgi gibi bir kavram çok çocuksu geliyordu ona. Kızın sinirli bakışlarına dalgacı bir gülümse ile cevap verdi.
" Prenses nerde? "
Plüto' nun sorusundan sonra histerik bir kahkaha attı Dahla. Bu sorulara cevap vermeyeceğini bile bile niçin soruyorlar dı ki? Alışkanlık mı olmuştu? Arkasında karanlık birşey oluşmaya başladı aniden. Etrafa karanlığı yayıyor kızların bakmasını zorlaştırıyordu. Gözlerini açabildiklerinde karanlık bir kapı gördüler. Siyahın en gizemli hali çökmüştü üstüne. Gece ile boyanmış kapıları ve sarı hilal motifleriyle süslü bir kapıydı bu.
" Üzgünüm, şimdilik gitmeliyim! Görüşmek üzere! " Ve hala Usagi giib görünen Dahla kapıdan içeri girdi. Girdiği anda sertçe esen bir rüzgar ile kapı yok oldu. Diğer savaşçılar bunu bekliyordu evet ama Plüton endişeli bir şekildeistemsizce bağırdı " Yasak Kapı! " Tüm gözler onun üzerine dönerken ( Chibi-usa ve Hotaru dışında şu an onlar birbirilerini avutuyordu ) Plüton normaldkei haline ters bir şekilde hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı. Dizlerinin üzerine çökerek, başını ellerinin arasına aldı. Korkunç bir acı çekiyormuşa benziyordu ama fiziksel bir acı yoktu.
Bu haraket üstüne diğer savaşçılar koşarak yanına geldi. Onunsa ağzından sadece birkaç cümle dökülebildi.
" Yasak Kapı... Onu bulmuşlar... İmkansız. Olmamalı! "
****
Dahla ismi Mısır' daki bir vahanın ismidir...
Uzun süre sonra ehu ehu ehu yeni bölüm
" Mamo- chan! Usagi! "
Chibi- usa 2 saattir onlara ulaşamıyordu. Ne telefondan ne de başka birşeyden. İtiraf etmek istemese endişelenmeye başlamıştı. Yani herşeye rağmen onlar annesi ve babasıydı değil mi? Ama Usagi' nin nasıl 30. yüzyıldaki annesi olacağını bilmiyordu. Yani evet bundan emindi ama davranışları çok olmasada farklıydı. Usagi' nin olgunlaşabilmesi ise gözüne çok imkansız geliyordu. Ama gelecekti annesi de hala sakar ve arasıra dalgacıydı. Evet, onların aynı kişi olduğundan emindi. Gelecekteki annesinin yanındayken hissettiklerinin aynısını Usagi' nin de yanında hissediyordu. O sevgi dolu kalbi ısıtan sıcaklık ve güven duygusu... Hiçbirşeye değişilmezdi.
Tekrar bağırarak yürümeye başladı. Artık kaybolduğundan şüphelenmeye başlmıştı. Yani patikadan çıkmaya alışıktı. Ama daha önce buralardan hiç geçmemişti. Sonunda yorulduğuna karar verdi ve somurtkan bir yüz ifadesi takınarak bir ağacın gölgesine sığındı. Üfleyerek başını yukarı kaldırdı. Pekala ormanda birini aramak... Gerçekten saçma birşeydi. Yani koskoca yerde nasıl bulabilirdi ki onları? Bu saçmalık genide Usagi' den geçmişti. Yüzündeki somurtma yerini sıcak bir gülümsemeye bıraktı. Usagi... Onu bulabilmeyi çok isterdi. Aniden broşu aklına geldi. Bunu neden daha önce düşünememişti ki? Usagi' ninki daha güçlü olsada broşları arasında bir bağlantı vardı. Anneden kızada geçen gücün oluşturduğu bağlantıydı bu.
Yani broşunun oluşturduğu enerjiyi takip ederek onları bulabilirdi! Bunu daha öncede yapmıştı. Tabi kimse onun kaybolmuş olduğunuda anlamamıştı. Ayağa kalkarak konuştu;
" Ay Krizi! "
Neden Ay' ın Kriz Gücü filan değil di ki? Kulağa daha yatkın geliyordu. Ama değiştirme gibi bir gücü yoktu. O broşun parıldamasını ve ışıktan bir çeşit iplik oluşturmasını beklerken, broş başta zayıf bir ışık vererek söndü. Chibi-usa şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmıştı. Nasıl yani? Eğer Usagi' nin broşunu bulamıyorsa ortada bir broş yok demekti. Ama buda imkansızdı yani Usagi' yi dönüşürken görmüştü. Ancak değişmeye başladığını da itiraf etmeliydi. Asası bile çalışmıyordu. O broş gerçek değildi, Usagi de öyle. Gözlerini şaşkınlık ve korkuyla açarak geriye sendeledi. Usagi neredeydi? " O... Ö-öldü mü? " titreyen sesiyle fısıldadı bunları. Usagi ölmüş olamazdı. O, çok güçlüydü. Ama broşunu da bulamıyordu.
Aklı feci halde karışmıştı. Bildiği şeyler sınırlıydı;
1 O Usagi' nin gerçek olan olmadığı
2 Usagi' nin şu an Dünya' da olmadığı
3 Ama Usagi' nin hayatta olduğu
Sonuncusunu düşünürken sonuna umarım diye ekledi. Ve gümüş misali parlayan gözyaşını dansa kaldırdı rüzgar.
***
" Dünya Sarsıntısı! "
" Yeniay ışını Yağmuru! "
Aynı anda yapılan iki saldırı düşmanda tek bir çizik bile yaratmamıştı. Doğrusu düşmana pek zarar vermek istemiyordu iç gezegen savaşçıları. Prenseslerine karşı savaşmayı kabullenemiyorlardı. Gerçek belli olmadığından saldırıları tereddütlüydü. Bu yüzden dış savaşçılar onların savaşmasını istememişti ama oların güçlerine ihtiyaçları vardı. Ve ne yazık ki gerçekleri açıklayacak zamanları da olmamıştı.
İç savaşçılar kendilerini ihanet ediyor gibi hissediyordu. Kendi prenseslerine saldırmak, öldüklerinde onlara hayat bağlayan kişiyi öldürmeye çalışmak... Acı veriyordu içten içe. Gerçeği bilmemenin herzaman acı yanları vardı. Bu da onlardan biriydi. Ruhlarını parçalıyor gibi acıyan kalplerindeki bu acı gerçeğin ışığını görmedikleri sürece daha uzun süre orada kalmak üzere kazınacaktı.
" Ay Savaşçısı! Prenses Serenity! Yapma! "
Böyle bağıran Venüs olmuştu. Sesi iç parçalayıcı bir şekilde umutsuz ve acılı çıkıyordu. Kalbini ortaya dökmüş gibi. Sevginin ve adaletin savaşçısı, aşkı uğruna ölen prensesi özlüyordu hepsi. Soğuk bir zindana dönmüştü içleri.
" Prenses mi? İşte bunda çok yanılıyorsun tatlım! Şu gerçek prensesiniz şu anda bu dünyada değil! Sizde onun kadar safsınız! "
Bunu duyunca iç gezegen savaşçıları donup kaldı. O gerçek değildi. Bunu nasıl fark edememişlerdi? Ya da fark edip de kendilerine itiraf edememişlerdi? Onun kalbinin sıcaklığını bile bile kaybetmişlerdi. Ve bunu görememişlerdi... Bir yandanda fark ettikleri bir ihanet hissi daha yaratmıştı. Diğer savaşçılar. Bunu biliyorlardı. Bu yüzden onu uzak tutmuşlardı. Ama söylememişlerdi. Kandırılmıştılar.
Jüpiter dizginliğin koruyamayıp Uranüs' ün yakasına yapıştı. " S-sen bunu biliyordun. Ve bize söylemedin! " Uranüs sakince iç geçirerek Jüpiter' i kendinden ayırdı. " Asla kabul etmezdiniz. Ayrıca şu an birbirimizle değil düşmana saldırmalıyız. " Jüpiter üzgün bakışlarla onu sözdü. Söyledikleri doğruydu. Ve o da çok kolay kontrolünü kaybetmişti.
Onlar kendi aralarında küçük çaplı olaylar yaşarken düşman sıkılmaya başlamıştı. " Herneyse! Benim adım Dahla. Ve bu da duyduğunuz son isim! " ardından karanlık bir enerji küreleri gönderdi kızlara. Kızlar sağa sola kaçmak amaçlı zıplayarak kurtuldular. Ama arkadan gelen bir ses tüm dikkatlari dağıttı. " Sessiz Duvar! " Bu saldırı Satürn' ün saldırısıydı! Karanlık küre kalkanda parçalanmıştı. Satürn Savaşşçısının arkasında endişeli bir ifade ile Küçük Ay Savaşçısı duruyordu.
" Annem nerde?! " Bu bağırışı küçük bir çocuğunkinden çok öfkeli bir gençkızı anımsatmıştı. Aynı zamanda Usagi' ye çok ama çok nadir " anne " derdi. Bu ikinci oluyordu. Kızlar bu kelimeyi kullanmasına şaşırmışlardı.
" Onu alıp götürdüğünüzü biliyorum! Bu Dünya' da olmadığını da! " Artık sesi tehditkar bir tınıdan çok umutsuz, yalvaran bir tınıya bürünmüştü. En zayıf noktasından vurulan küçük bir kızdı o... Başka birşey beklenmemeliydi. Düşman sadece kahkaha atarak cevap verdi. Ona komik gelmişti bu. Aile ve ya sevgi gibi bir kavram çok çocuksu geliyordu ona. Kızın sinirli bakışlarına dalgacı bir gülümse ile cevap verdi.
" Prenses nerde? "
Plüto' nun sorusundan sonra histerik bir kahkaha attı Dahla. Bu sorulara cevap vermeyeceğini bile bile niçin soruyorlar dı ki? Alışkanlık mı olmuştu? Arkasında karanlık birşey oluşmaya başladı aniden. Etrafa karanlığı yayıyor kızların bakmasını zorlaştırıyordu. Gözlerini açabildiklerinde karanlık bir kapı gördüler. Siyahın en gizemli hali çökmüştü üstüne. Gece ile boyanmış kapıları ve sarı hilal motifleriyle süslü bir kapıydı bu.
" Üzgünüm, şimdilik gitmeliyim! Görüşmek üzere! " Ve hala Usagi giib görünen Dahla kapıdan içeri girdi. Girdiği anda sertçe esen bir rüzgar ile kapı yok oldu. Diğer savaşçılar bunu bekliyordu evet ama Plüton endişeli bir şekildeistemsizce bağırdı " Yasak Kapı! " Tüm gözler onun üzerine dönerken ( Chibi-usa ve Hotaru dışında şu an onlar birbirilerini avutuyordu ) Plüton normaldkei haline ters bir şekilde hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı. Dizlerinin üzerine çökerek, başını ellerinin arasına aldı. Korkunç bir acı çekiyormuşa benziyordu ama fiziksel bir acı yoktu.
Bu haraket üstüne diğer savaşçılar koşarak yanına geldi. Onunsa ağzından sadece birkaç cümle dökülebildi.
" Yasak Kapı... Onu bulmuşlar... İmkansız. Olmamalı! "
****
Dahla ismi Mısır' daki bir vahanın ismidir...
Uzun süre sonra ehu ehu ehu yeni bölüm
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
evet baya bir uzun ve çok güzel bir bölümdü canım Başladı ahahhaha
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Gomennesai XD
Ama yazdım işte Okul filan tısss vakit bazen olmuyodu XD
Ama yazdım işte Okul filan tısss vakit bazen olmuyodu XD
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
8. sayfa (Toplam 10 sayfa) [ 144 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |