Sailor Moon- Guardians of Caos Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10, Sonraki |
Yazar
Mesaj
daha yeni başladı okul kız. Ne son sürat derse mi başladılar . Bir hafta şöyle rahat gevşek bırakmıyorlar mı sizi? Biz eskiden ilk hafta gevşekti gene ders işlerlerdi ama olsun rahat hissederdik
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
I-ıh bizim okul çoooook sert En sıkı hocalarda bana düştü iyi mi
Bi sen varsın fanficimi takip eden
Üüüüüüü
İnsanlık duyun sesimi
Bi sen varsın fanficimi takip eden
Üüüüüüü
İnsanlık duyun sesimi
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
üzülme bizimkiler de hergün ödevi dayıyorlar hem de hepsi ingilizce. ben de cuma günü akşamları ne istersem yapıyorum. tatil ilan ettim yani. sen de yazmayı bırakma gerçekten çok güzel yazıyorsun. serviste giderken okuyorum(araba tutsa bile )
Teşekkürler Aslında iki gıdım yazabilmeyi rp yazarak öğrendim
Türkçe hocaları falan hiç kimse bir işe yaramaz bu tip şeylerde
Yarın yeni bölüm yazıyorum
Bu arada söyliyim finali düşündüm (: Bitince bayağı bir tepki olacak Olan yine Usagi' ye olcak diyim şimdiden
Türkçe hocaları falan hiç kimse bir işe yaramaz bu tip şeylerde
Yarın yeni bölüm yazıyorum
Bu arada söyliyim finali düşündüm (: Bitince bayağı bir tepki olacak Olan yine Usagi' ye olcak diyim şimdiden
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
ahaha bir de bana laf ediyorsun usagiye zarar veriyorum diye
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Ehuheuheu...
E aslında öyle şeys...
İşte 7. sezon yaparsam anca düzelir
Ama birazda acı çeksin ya
Hep iyi hep süper olmaz öyle iş
E aslında öyle şeys...
İşte 7. sezon yaparsam anca düzelir
Ama birazda acı çeksin ya
Hep iyi hep süper olmaz öyle iş
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
eehhhe diyorsun
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
Diyorum o.o
Süpirlik filan dinlemem XD
Süpirlik filan dinlemem XD
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Hihahohihahu XD
Yazıcam bugün :3 Şu Çalıkuşu' nu okuyum da XD
Yazıcam bugün :3 Şu Çalıkuşu' nu okuyum da XD
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Rp dediğin 3. ağızdan başkalarıyla yazılan yazı
Teşekkürler bu arada
Teşekkürler bu arada
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Çalıkuşu mu? Ovvv güzel kitaptır kadın erkek herkes okumalu Türk edebiyatının vazgeçilmezlerinden
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
7. Bölüm
" Yasak Kapı! Olamaz. Yasak kapıyı bulmuşlar! "
Plüton Savaşçısı bir çeşit kriz geçiriyordu. Gözlerinden yaşlar akarken bunları bağırarak kafasını sağa sola sallıyordu. Onun sonsuz dinginliğinin getirisi ile herhangi bir tepinme haraketi göstermiyordu. Ama bu haraketleri bile onun için çok değişikti. Artık Chibi-usa bile Satürn' ün yanında ağlamayı bırakmış onun yanına gelmişti. Tüm savaşçılar Plüton' un başında onu sakinleştirmeye çalışırken genel olarak bir sessizlik hakimdi. Işıkları gitmişti. Umutları, sevginin ve adaletin koruyucusu Ay Savaşçısı... Sevecen ellerinden koparılmıştı. O olmadan pek birşey yapamazlardı. O hep odak noktai hep kendini feda eden iyi prenses olmuştu. Ve artık yoktu.
Uranüs Savaşçısı bu sessizliği bozdu
" Plüton... Söyle Yasak Kapı ne? Bu kadar önemli birşey değildir herhalde. "
Plüton onun gözlerine umutsuz bir edayla baktı. Bir yandan gözyaşları yanaklaırndan süzülürken bir yandan da kafasını hafifçe sağa sola sallıyordu. Gerçeği söylemeli miydi bilmiyordu. Ama... En son birşeyler sakladığında herşey daha kötüye gitmişti. Bu işi beraber halletmelilierdi. Onlar bir takımdı.
" Pekala... Yasak Kapı, çok uzun zaman önce, daha Prenses Serenity yeni doğmuşken bir düşman tarafından yapılan yapılan bir kapıdır. Prensesin doğuşu Ay' ın güçlerinin en serbest olduğu güne denk gelmişti. Bu güne kısaca 101. Dolunay denir. Ama aslı 101. milyondur. Bu günde serbest kalan Ay Işığını birleştirerek düşman bir saldırı gerçekleştirdi. Ay Işığını nasıl yaptığı bilinmez ama bir çeşit güç kopyalayıcı haline getirmişti. Amacı zamanın kontrolünü alarak prensesin hiç doğmamsını sağlamaktı. Böylece Ay Krallığının asla bir varisi olmayacaktı. Zaman Kapısına saldırdı. Ona karşı koysamda saf Ay güçlerine karşı bir şansım yoktu. Bende Ay Işığını belli bir yere odaklamak için zaman gücünün küçük bir parçasını ona verdim ve düşmanı Uzay-Zaman kloridoruna hapsettim. Işığı bir yere yani zamana odakladığımdaysa bu kapı ortaya çıktı. "
Kızların tüm bunları sindirebilmesi için derin bir nefes aldı. O günler pek mutlu günler değildi. Ve bu yüzdende yasaklanmıştı. Daha fazla beklemeyerek konuşmaya devam etti.
" Kapının üstünde bilindiği gibi Ay Işığının sembolü hilal şekilleri var. Kraliçe Serenity bu kapının adının anılmasını bile yasakladı. Ve onu mühürledi. Mühürün açılmasının tek yolu ise 8 savaşçının ve Ay tahtının varisinin kanının dökülmesiydi. "
Kanlarının dökülmesi... Öldürmek anlamında değildi elbette. Ama 9' unun birden kanını bunun için vermesi imkansızdı. Zaten Kraliçe bu yüzden bu şekilde mühürlemişti. Ama şu zamanki onların kanı akıtılmadığına göre gelecektekiler yapmış olmalıydı. Aklına yatmayan tek şey diğer savaşçıların neden bunu yapmış olduğuydu. Ve de kendinden ne zaman kan alındığı. Aslında herhangi bir an ( bu uyuma anı bile olabilir ) kanı gizlice alınmış olabilirdi. Kendinden de bir çeşitte nefret etmeye başlamıştı. Biraz daha tedbirl olsaydı... Yasak Kapı tamamlanmamış olacaktı. Ama olmamıştı. İçinde o an biriken pişmanlık gözlerine de yansıdı. Yaşlar dökülmeye devam ediyordu
" Zamanın kontorlünü almış olabilirler ama sendede aynı güç var. Ayrıca neden ağlıyorsun? "
Dedi Venüs. Plüton iç geçirdi. Keşke herşey o kadar kolay olsaydı. Keşke onların yaptıklarını düzeltebilecek gücü olsaydı. Ama yoktu. Aslında onu yenilgiye uğratan şeylerden birinin de bu yanlız başa çıkma düşüncesi olduğunu düşündü. Eğer o zaman acele ile diğer savaşçıları çağırmış olsaydı bunlar olmayacaktı. Yasak Kapı var bile olmayacaktı...
Neden ağlıyordu... Çok basitti. Kimseye söylememenin acısıyla birkere daha yandı kalbi. Keşke biraz daha açık sözlü olsaldı. Ama pişmanlıkları bir işe yaramıyordu. Yaramayacaktı.
Kraliçe' ye ne oldu bilmiyordu. Ama diğer savaşçılar normal bir şekilde yerlerindelerdi. Onlarda bir kötülük belirtisi filan yoktu. Bu durumda kanlarının akıtılmış olması için... Ölmeleri gerekliydi. Bu cümle zihninde bir kere daha çalkalandı. Onlar ölmüştü. Gözlerinin önünde duran insanların ölmüş olacağını düşünmek normalde garip gelirdi. Ama zaman bu kadar karışınca ne yapabilirdi ki. Ölmüşlerdi... Artık yoktular. Sonsuzluğun bir parçası olmuşlardı.
" Size daha önce anlatmalıydım. Gelecekteki Kraliçe büyük ihtimalle ele geçirildi. Ama diğer savaşçılar yani gelecekteki sizler normaldiniz. Bu durumda kanlarınızın akması için... "
Sesinin titremesine engel olamıyordu. Şu an diğerlerinin yüzüne bakacak durumda değildi. Ama az çok tahmin edebiliyordu. Yüzlerine sert bir tokat inmiş gibi olmalılardı.
" Ölmeniz gerekir... "
Bu cümleyi söylerken gözlerini sıkıca yumdu. Onların yüzüne bakmak istemiyordu. O acıyı yaşadıklarını görmek istemiyordu. O an yaşamaktan bile bıkmıştı. Herşeyden... Savaştan. Hayattan...
O an Mars titriyordu. Gözyaşlarının ardından sadece 3 kelime dökülebildi.
" Artık hiç umut kalmadı. "
***
Ben nerdeyim? Niçin gözlerim kapalı? Ben kimim?
Evet şimdi hatırlamaya başladım. Ben Usagi Tsukino, adaletin ve sevginin koruyucusu Ay Savaşçısı, Prenses Serenity. Ama şu anda kendimi hiçbiri gibi hissetmiyorum. Sanki farklı biri gibiyim. Kendi kendime yabancı olmak. Evet garip bir duygu.
Tek bildiğim şu an yatıyor olmalıyım. Pekala nerde olduğuma bakmalıydım. Gözlerimi açtığımda yukarıda asılı duran kristal lamba gözlerimi kamaştırdı. Garip normalde bu tip şeyler gözlerimi kamaştırmazdı. Belkide çok uzun süredir uyuyordum. Herneyse artık doğrulsam iyi olacak.
Doğrulduğumda etrafımda pek birşey yoktu. Odanın tamamı kristaldendi. Fazla farklı olmayan fark edilmesi zor bir kapı da geniş odanın bir tarafında duruyordu. Burası bu haliyle bir tımarhaneyi amınsatmıştı. Herneyse...
Yattağım yere baktımda gözlerim korkuyla açıldı. Pekala genelde insanlar doğrulduklarında kendilerini hala yatıyor olarak görmezler. Belkide cidden delirdim. Buradan kalkmalıyım. Kendimi uyuşuk filan hissettiğimden değil meraktan. Aslında birşey hissettiğimide söyleyemezdi.
Yattığım kristal şeyin ( evet tabutun üstü gibi birşeydi ) üstünde hala duruyordum. Gerçekten aklım karışmaya başlamıştı. Ben burdaysam orda nasıl oluyordum? Elimi yatan başıma koymaya çalıştığımda irkildim. Ona dokunamamıştım. Hissedemiyordum. Neremde bunu denesem aynı şey oluyordu. Anladığım tek şey hiçbirşey anlamdığımdı.
Bundan umudu kesmiştim. Etrafa bakınmaya başladığımda herşey bana garip geldi. Normaldede kristal bu kadar solgun muydu? Daha önce gördüğü kristaller bunun gibi değildi. Yukarıda duran lamba gözlerimi fazla kamaştırmaya başlamıştı. Bundan rahatsız olmaya başladım. Gözlerimi kısarak etrafa yeniden baktım. Herşey kristaldendi. Herşeyin kristal olduğu tek yer Kristal Saraydı. Yani şimdi o gelecekteki sarayımda mıydım? Prenses formunda olmamıda açıklıyordu bu. Form demişken.
Evet kendimede dokunamıyordum. Kötü. Hemde çok.
Yeniden diğer benin yanına gittim. Ellerimin arasında broşu tutuyordum. Yani diğer ben tutuyordu. Yaydığı enerji tanıdıktı. Bedenimdende değişik bir enerji yayılıyordu. Eskiden bu tip şeylere bu kadar duyarlı değildim. Pekala bu iş gerçekten kafamı karıştırıyordu.
" Yasak Kapı! Olamaz. Yasak kapıyı bulmuşlar! "
Plüton Savaşçısı bir çeşit kriz geçiriyordu. Gözlerinden yaşlar akarken bunları bağırarak kafasını sağa sola sallıyordu. Onun sonsuz dinginliğinin getirisi ile herhangi bir tepinme haraketi göstermiyordu. Ama bu haraketleri bile onun için çok değişikti. Artık Chibi-usa bile Satürn' ün yanında ağlamayı bırakmış onun yanına gelmişti. Tüm savaşçılar Plüton' un başında onu sakinleştirmeye çalışırken genel olarak bir sessizlik hakimdi. Işıkları gitmişti. Umutları, sevginin ve adaletin koruyucusu Ay Savaşçısı... Sevecen ellerinden koparılmıştı. O olmadan pek birşey yapamazlardı. O hep odak noktai hep kendini feda eden iyi prenses olmuştu. Ve artık yoktu.
Uranüs Savaşçısı bu sessizliği bozdu
" Plüton... Söyle Yasak Kapı ne? Bu kadar önemli birşey değildir herhalde. "
Plüton onun gözlerine umutsuz bir edayla baktı. Bir yandan gözyaşları yanaklaırndan süzülürken bir yandan da kafasını hafifçe sağa sola sallıyordu. Gerçeği söylemeli miydi bilmiyordu. Ama... En son birşeyler sakladığında herşey daha kötüye gitmişti. Bu işi beraber halletmelilierdi. Onlar bir takımdı.
" Pekala... Yasak Kapı, çok uzun zaman önce, daha Prenses Serenity yeni doğmuşken bir düşman tarafından yapılan yapılan bir kapıdır. Prensesin doğuşu Ay' ın güçlerinin en serbest olduğu güne denk gelmişti. Bu güne kısaca 101. Dolunay denir. Ama aslı 101. milyondur. Bu günde serbest kalan Ay Işığını birleştirerek düşman bir saldırı gerçekleştirdi. Ay Işığını nasıl yaptığı bilinmez ama bir çeşit güç kopyalayıcı haline getirmişti. Amacı zamanın kontrolünü alarak prensesin hiç doğmamsını sağlamaktı. Böylece Ay Krallığının asla bir varisi olmayacaktı. Zaman Kapısına saldırdı. Ona karşı koysamda saf Ay güçlerine karşı bir şansım yoktu. Bende Ay Işığını belli bir yere odaklamak için zaman gücünün küçük bir parçasını ona verdim ve düşmanı Uzay-Zaman kloridoruna hapsettim. Işığı bir yere yani zamana odakladığımdaysa bu kapı ortaya çıktı. "
Kızların tüm bunları sindirebilmesi için derin bir nefes aldı. O günler pek mutlu günler değildi. Ve bu yüzdende yasaklanmıştı. Daha fazla beklemeyerek konuşmaya devam etti.
" Kapının üstünde bilindiği gibi Ay Işığının sembolü hilal şekilleri var. Kraliçe Serenity bu kapının adının anılmasını bile yasakladı. Ve onu mühürledi. Mühürün açılmasının tek yolu ise 8 savaşçının ve Ay tahtının varisinin kanının dökülmesiydi. "
Kanlarının dökülmesi... Öldürmek anlamında değildi elbette. Ama 9' unun birden kanını bunun için vermesi imkansızdı. Zaten Kraliçe bu yüzden bu şekilde mühürlemişti. Ama şu zamanki onların kanı akıtılmadığına göre gelecektekiler yapmış olmalıydı. Aklına yatmayan tek şey diğer savaşçıların neden bunu yapmış olduğuydu. Ve de kendinden ne zaman kan alındığı. Aslında herhangi bir an ( bu uyuma anı bile olabilir ) kanı gizlice alınmış olabilirdi. Kendinden de bir çeşitte nefret etmeye başlamıştı. Biraz daha tedbirl olsaydı... Yasak Kapı tamamlanmamış olacaktı. Ama olmamıştı. İçinde o an biriken pişmanlık gözlerine de yansıdı. Yaşlar dökülmeye devam ediyordu
" Zamanın kontorlünü almış olabilirler ama sendede aynı güç var. Ayrıca neden ağlıyorsun? "
Dedi Venüs. Plüton iç geçirdi. Keşke herşey o kadar kolay olsaydı. Keşke onların yaptıklarını düzeltebilecek gücü olsaydı. Ama yoktu. Aslında onu yenilgiye uğratan şeylerden birinin de bu yanlız başa çıkma düşüncesi olduğunu düşündü. Eğer o zaman acele ile diğer savaşçıları çağırmış olsaydı bunlar olmayacaktı. Yasak Kapı var bile olmayacaktı...
Neden ağlıyordu... Çok basitti. Kimseye söylememenin acısıyla birkere daha yandı kalbi. Keşke biraz daha açık sözlü olsaldı. Ama pişmanlıkları bir işe yaramıyordu. Yaramayacaktı.
Kraliçe' ye ne oldu bilmiyordu. Ama diğer savaşçılar normal bir şekilde yerlerindelerdi. Onlarda bir kötülük belirtisi filan yoktu. Bu durumda kanlarının akıtılmış olması için... Ölmeleri gerekliydi. Bu cümle zihninde bir kere daha çalkalandı. Onlar ölmüştü. Gözlerinin önünde duran insanların ölmüş olacağını düşünmek normalde garip gelirdi. Ama zaman bu kadar karışınca ne yapabilirdi ki. Ölmüşlerdi... Artık yoktular. Sonsuzluğun bir parçası olmuşlardı.
" Size daha önce anlatmalıydım. Gelecekteki Kraliçe büyük ihtimalle ele geçirildi. Ama diğer savaşçılar yani gelecekteki sizler normaldiniz. Bu durumda kanlarınızın akması için... "
Sesinin titremesine engel olamıyordu. Şu an diğerlerinin yüzüne bakacak durumda değildi. Ama az çok tahmin edebiliyordu. Yüzlerine sert bir tokat inmiş gibi olmalılardı.
" Ölmeniz gerekir... "
Bu cümleyi söylerken gözlerini sıkıca yumdu. Onların yüzüne bakmak istemiyordu. O acıyı yaşadıklarını görmek istemiyordu. O an yaşamaktan bile bıkmıştı. Herşeyden... Savaştan. Hayattan...
O an Mars titriyordu. Gözyaşlarının ardından sadece 3 kelime dökülebildi.
" Artık hiç umut kalmadı. "
***
Ben nerdeyim? Niçin gözlerim kapalı? Ben kimim?
Evet şimdi hatırlamaya başladım. Ben Usagi Tsukino, adaletin ve sevginin koruyucusu Ay Savaşçısı, Prenses Serenity. Ama şu anda kendimi hiçbiri gibi hissetmiyorum. Sanki farklı biri gibiyim. Kendi kendime yabancı olmak. Evet garip bir duygu.
Tek bildiğim şu an yatıyor olmalıyım. Pekala nerde olduğuma bakmalıydım. Gözlerimi açtığımda yukarıda asılı duran kristal lamba gözlerimi kamaştırdı. Garip normalde bu tip şeyler gözlerimi kamaştırmazdı. Belkide çok uzun süredir uyuyordum. Herneyse artık doğrulsam iyi olacak.
Doğrulduğumda etrafımda pek birşey yoktu. Odanın tamamı kristaldendi. Fazla farklı olmayan fark edilmesi zor bir kapı da geniş odanın bir tarafında duruyordu. Burası bu haliyle bir tımarhaneyi amınsatmıştı. Herneyse...
Yattağım yere baktımda gözlerim korkuyla açıldı. Pekala genelde insanlar doğrulduklarında kendilerini hala yatıyor olarak görmezler. Belkide cidden delirdim. Buradan kalkmalıyım. Kendimi uyuşuk filan hissettiğimden değil meraktan. Aslında birşey hissettiğimide söyleyemezdi.
Yattığım kristal şeyin ( evet tabutun üstü gibi birşeydi ) üstünde hala duruyordum. Gerçekten aklım karışmaya başlamıştı. Ben burdaysam orda nasıl oluyordum? Elimi yatan başıma koymaya çalıştığımda irkildim. Ona dokunamamıştım. Hissedemiyordum. Neremde bunu denesem aynı şey oluyordu. Anladığım tek şey hiçbirşey anlamdığımdı.
Bundan umudu kesmiştim. Etrafa bakınmaya başladığımda herşey bana garip geldi. Normaldede kristal bu kadar solgun muydu? Daha önce gördüğü kristaller bunun gibi değildi. Yukarıda duran lamba gözlerimi fazla kamaştırmaya başlamıştı. Bundan rahatsız olmaya başladım. Gözlerimi kısarak etrafa yeniden baktım. Herşey kristaldendi. Herşeyin kristal olduğu tek yer Kristal Saraydı. Yani şimdi o gelecekteki sarayımda mıydım? Prenses formunda olmamıda açıklıyordu bu. Form demişken.
Evet kendimede dokunamıyordum. Kötü. Hemde çok.
Yeniden diğer benin yanına gittim. Ellerimin arasında broşu tutuyordum. Yani diğer ben tutuyordu. Yaydığı enerji tanıdıktı. Bedenimdende değişik bir enerji yayılıyordu. Eskiden bu tip şeylere bu kadar duyarlı değildim. Pekala bu iş gerçekten kafamı karıştırıyordu.
Sailor Moon Guardians of Caos
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
-----
http://pandorahearts.benimforum.org/
***
Spoiler:
Gözyaşlarının ardından sadece 3 kelime dökülebildi.
" Artık hiç umut kalmadı. "
4 kelime oldu bu yalnız
Güzel bölüm heyecanlandım diyebilirim ehehhehe Vall bak ben her fanfici okuyupta böyle takılmıyorum haberin olsun zorlamıyorum okumak için kendimi
" Artık hiç umut kalmadı. "
4 kelime oldu bu yalnız
Güzel bölüm heyecanlandım diyebilirim ehehhehe Vall bak ben her fanfici okuyupta böyle takılmıyorum haberin olsun zorlamıyorum okumak için kendimi
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
9. sayfa (Toplam 10 sayfa) [ 144 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |