159.Chibi Usa no Chiisana Koi no Rhapsody
159.Chibi-Usa's Little Rhapsody of Love
159.Chibi Usa'nın Küçük aşk Rapsodisi
Bölümün en başında, Elysian’dan bahsedilir. Elysian, Dünya’daki insanların hayalleri ile yaşayan bir dünyadır. Ancak bir gün, aniden Ölü Ay Sirki’nin saldırısına uğramıştır. Ölü Ay Sirki, Elysian’da bulunan Altın Kristal’i istemektedir. Onu ele geçirirlerse de hem Elysian, hem de Dünya gölgelere bürünecektir. Bu yüzden Chibiusa, altın kristali bulup Elysian’ı, Dünya’yı ve Pegasus’u kurtarmak istemektedir.
~
Chibiusa, Pegasus’a altın kristal hakkında sorular sorar. Amacı iyi niyetle de olsa Pegasus, özür diler ve ona söyleyemeyeceğini; ama ilerde her şeyi anlatacağını söyler. Chibiusa ona yardım etmeyi gerçekten çok istediğini söyler. Ve sonra, kendini prenses giysileri içinde bulur. Pegasus’la şehrin üstünde gezintiye çıkarlar. Pegasus yükselir, ve bulutların üstüne uçarlar. Chibiusa, kendinde de kanatlar görür ve onlarla uçmaya başlar. Pegasus’a, onunla olduğundan beri zamanın durmuş; kendininse bir rüyadaymış gibi hissettiğini söyler. Gözlerini kapatır ve Pegasus’a sarılır.
Gözlerini açtığında Pegasus’un küresine sarılmış olduğunu fark eder. Pegasus, ona bir gün ona her şeyi anlatacağını söyler. Chibiusa da ona inandığını. Daha sonra da Chibiusa, uykuya dalar.
Ertesi sabah kızlar ve Mamoru, Crown’da oturmuş konuşuyorlardır. Usagi Chibiusa’nın odasından sesler geldiğini, Chibiusa’ya sorduğunda ise Momo’yla konuştuğunu söylediğinden bahseder. Kızlar bunun tek bir anlamı olduğunu, onun da Chibiusa’nın bir erkek arkadaşı olduğunu söyler.Kızlar, Chibiusa’yla bu konuyu konuşmak ve “deneyimli” büyük ablaları olarak ona tavsiye vermeye karar verirler.
Bu sırada Nehelenia, Altın Kristal’in gardiyanının vücudunu ele geçirip, fakat hala Altın kristale ulaşamadığından yakınmaktadır. Zirconia’ya fırça atıp beklemekten sıkıldığını ima eder. Zirconia da Nehelenia’dan tırsıp Amazon Dörtlüsü’ne görev vermeye gider. Ancak dörtlü hala mışıl mışıl uyumaktadır. Onları uyandırır, azarlar ve hedeflerini söyler.
~
Rei ve Makoto, Chibiusa’yla konuşmak için ona pie alır ve bir banka otururlar. Ona son zamanlarda neler yaptığını, danışmak istediği bir şey olup olmadığını sorarlar. Chibiusa yok der. Ama kendini hiçbir şey yapamıyormuş gibi hissettiğini söyler. Rei ve Makoto, onu endişelendiren her şeyi dinleyebileceklerini söyler. Erkek arkadaşı olduğunu sandıkları için de ona aşk mektupları yazmada, yemek yapmada yardım edebileceklerini söylerler. Tabii Makoto inatla bu çocuğun üst sınıftan biri olduğunu iddia eder. Chibiusa dediklerinden hiçbir şey anlamaz.
Sırada Minako ve Ami vardır.Ona dondurma ısmarlarlar. Aralarında şu konuşma geçer:
Minako: Şey, belki bu sıralar endişelendiğin özel biri vardır.
Ami: Aklında biri var mı?
Minako: Ne? Nasıl biri?
Chibiusa: Biri mi?... Bende pek emin değilim…
Minako: Emin değil misin? Chibiusa, ilk seferinde iki kişiyi idare etmek oldukça tehlikelidir!
Ami: Acaba daha önce bu kişiyle tanıştık mı…
Chibiusa: Evet! Tanıyorsunuz, oldukça soluk tenli…
Minako: Oldukça…
Ami: Soluk tenli?
Minako: Nasıl bir yüzü var?
Chibiusa: Yüzü mü?.. Biraz fazla uzun..
Minako: Fazla uzun mu?!
Daha sonra Minako, Ami’ye bahsettikleri çocuğun bir at suratlı olabileceğini fısıldar. Ami de bunu anlatamayacağını söyler. Minako da “Ne senin bile tarif edemeyeceğin kadar tipsiz mi yani?” der. Ami itiraz eder, Minako da neyi ima ettiğini sorar. Chibiusa yine hiçbir şey anlamaz.
Mamoru, Chibiusa’yı süper-pahalı bir restorana götürür ve Chibiusa’ya istediğini sipariş edebileceğini söyler. Arkalardaki bir masadan kızlar da onları gözetlemeye çalışıyorlardır. Çünkü Chibiusa’nın Mamoru’ya söyleyeceğini düşünüyorlardır. Usagi de Chibiusa’yı Mamoru ile böyle pahalı bir restoranda yemek yediği için kıskanmaktadır. Kızlar, Mamoru ile Chibiusa’yı duyamadıklarını, daha da yakınlaşmaları gerektiğini söylerler.
Bu sırada Mamoru, Chibiusa’nın ağzından laf almaya çalışmaktadır. Chibiusa’ya onunla tanıştırmak istediği birisi olup olmadığını sorar. Chibiusa olduğunu söyler. Mamoru bu kişinin erkek arkadaşı olup olmadığını sorar ve Chibiusa da bunun biraz karışık olduğunu söyler. Chibiusa tam söyleyecekken kızların onları dinlediğini fark eder.
Daha sonra bir köprüye gelir ve göle bakmaya başlar. Çünkü kızlara sinirlenmiştir. Onu gören kızlar, belki de Chibiusanın özel hayatına fazla burunlarını soktuklarını düşünüp pişman olurlar. O sırada Chibiusa, karşıda balık tutan bir çocuğu görür. Tesadüfe bakın ki bu çocuk da soluk tenli ve uzun yüzlü tipsiz biridir. Kızlar Chibiusa’nın ona baktığını görüp hoşlandığı çocuğun o olup olmadığından şüphelenirler.
Ve bir tesadüf daha ki, Amazon Dörtlüsü’nden JunJun’un yeni hedefi de bu çocuktur. Çocuğun düşler aynasına bakar ama ne yazıkki Ayna sıradan bir aynadır. JunJun Zirconia’ya kızar çünkü onu boşu boşuna yanlış bir hedefe yönlendirmiştir.
O sırada kızlar gelmiştir. Çocuğu Chibiusa’nın aşkı sanan kızlar, JunJun’a şu sözleri söylerler:
Ay: Yalnız bir genç kızın aşkıyla arasına giriyorsun!
Mars: İlk kez aşık olmuş bir kalbin duygularıyla oynuyorsun!
Jüpiter: Üst sınıftan bir çocukla bir ilişki yaşamasına engel oluyorsun!
Venüs: Aynı anda iki kişiyi idare etmeye çalışan birine zorluk çıkarıyorsun!
Merkür: Aşkı yeni öğrenmeye çalışan birinin yoluna çıkıyorsun!
Küçük Ay: Hey, hey?! Aşk mı? Kimin aşkından bahsediyorsunuz siz?! Herkes yanlış anlamış gibi görünüyor, ama herneyse…
JunJun da onlara her zamankinden daha gürültücü olduklarını söyler. Ve canavarını çağırır. Canavara aynayı yemesini söyler ve kaçar. Canavar gezegen savaşçılarına zor anlar yaşatır. Köprüyü kırar ve ağzına gelen bir yokuş haline getirir. Kızlar tutunmuştur ama Chibiusa canavarın ağzına kaymaktadır.
Tam o sırada bir gül, canavarın ağzına saplanır ve canavarın ağzı kapanır. Smokinli Şövalye onları kurtarmaya gelmiştir. Ay Savaşçısı ve Küçük Ay Savaşçısına “şimdi!” diye işaret verir. Küçük Ay Pegasus’u çağırır, Ay da “Ayın Parlak Meditasyonu” saldırısını kullanarak canavarı “sahne dışı” yapar ve aynayı kurtarır.
Daha sonra köprüde, Chibiusa hala göle bakmaktadır. Rei onun için sevindiğini, artık sevdiğiyle arasına hiçbirşeyin giremeyeceğini söyler. Mamoru da şaşkınlıkla sevdiği çocuğun o olup olmadığını sorar. Yaş farkı çok fazla değil mi diye sorar. Usagi de ikisinin arasında da yaş farkı olduğunu söyler. Mamorunun verdiği cevap şu olur:
“Hayır, ama bu yaş farkı bizimkisinden çok daha farklı.”
Chibiusa da onların ne gibi bir yanlış anlamaya kapıldığını sorar. Makoto da onu destekler, ona göre Chibiusa üst sınıftan birinden hoşlanıyordur. Minako da aynı anda iki kişiyi idare ettiğini savunur. Böylelikle herkes kendi düşüncesini savunmaya başlar. En sonunda Chibiusa sinirlenir ve onun hoşlandığı kişinin bir sır olduğunu söyler. Ama içinden de “Pegasus, bir gün seni herkesle tanıştırabileceğim değil mi?” diye düşünmektedir.
SON~