Sailor Moon Anime Bölüm Tanıtımları Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 23, 24, 25 ... 37, 38, 39, Sonraki |
Sailor Moon Forum -> Site için Çalışmalarınız |
Yazar
Mesaj

Hotaru_Usagi yazmış:
112 ve 124 ü ben yapacağım arkadaşlar lütfen kimsecikler kapmasın
Yani ben baktım ama yoktu varsa günah benden gitti ilk sayfada da yok


Böyle al bırak al bırak olmuyor ama ben bırakmak zorundayım çünkü okullar açılıyor. Zaten 172'yi de tam iki ay sonra yapmış olucam yani kısaca 112 ve 124'ü bırakıyorum.


*rol tanrısı*~Aslıı^m.

Spoiler:

ssf.~

sere artık bölümlere bakar mısın savaşçımı değiştirmek istiyorum ama incelemediğin için değiştiremiyorum




cdden 150 sp az değil mi
etkinlik falan da yapılmıyor, bir de bölm tanıtmları da az uğraştırmıyo insanı ne biliyim

etkinlik falan da yapılmıyor, bir de bölm tanıtmları da az uğraştırmıyo insanı ne biliyim

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu

>funnylife<
yenielmakurdu


Birazdan puanını veririm. Arkadaşlar bugün sadece buna bakabildim. Yarın diğerlerini de koymaya bakacağım. Şayet 17 tane varmış vış dedim... Ellerinize sağlık bu arada puanı arttıralım madem bu kadar yoruluyoruz diyorsunuz
500 puan bundan sonrakiler. Bölüm başı =P
Yaptıklarınız ise: 17, 46, 59, 60, 71, 76, 77, 88, 91, 92, 110, 114, 115, 125, 128, 159, 171. Bunların dışında bir de ilk sayfadakiler var yapılanlar bunların dışında yapabilirsiniz istediğiniz seçip. O zamana dek de ben de bunları buraya düzenleyip koyarım.
usagi345’in tanıtımı:
Bölüm 17
Usagi Model mi Oluyor? Canavar Kameranın Hedefi!
Model ha Usagi? Youma camera no nessha
Usagi is a Model? Focus of Demon Camera
Usagi arkadaşlarıyla konuşurken Kirin Shinokawa adlı ünlü fotoğrafçının çevre okullardan birinde ortaokul öğrencisi olduğunu öğrenir ve ondan imza almak için okuduğu okula gitmeye karar verir. Okula yaklaştığında Kirin gazetecilerle konuşmaktadır. Tam yanına gidecekken Rei önünü keser ve fotoğrafçılıkla gerçekten ilgilenmiyorsa sadece ünlü biri olduğunu düşündüğü için yanına gitmemesi gerektiğini söyler. İkili tartışma esnasında iken Kirin aralarına girer.
Daha sonrasında ise Kirin günbatımını yakalamak için bir yamaçtadır. Tam fotoğraf çekecekken ayağı kayar, fakat o sırada orada bulunan Nephrite onu kurtarır ve fotoğraf makinesine Kirin farkında olmadan şeytani bir büyü yapar.
Bu olaydan sonra Kirin büyünün etkisine girer ve sürekli fotoğraf çekmek ister, gözü başka bir şey görmemektedir.
Diğer taraftan Usagi bir dergide modellik yarışması için Kirin'in genç kızların fotoğraflarını çekeceğini öğrenir ve yarışmaya katılmaya karar verir. Kararını annesine ve kardeşine anlatır, ama onlar bu işin olacağına pek inanmamaktadırlar. Bunun üzerine dertleşmek için Motoki'nin yanına gider. Motoki ona hemen yılmaması gerektiğini anlatır. O sırada orada olan Mamoru ise aynı fikirde değildir. Hatta kızların güzelliklerinin görünüşleri ile değil, iyi yüreklilikleri ve cesaretleriyle ilgili olduğunu söyler.
Usagi birkaç gün sonra birinci elemeyi geçtiğini öğrenir ve fotoğraf çekimi için otele davet alır. Yarışma için hazırlıklara başlar ve bir an aklına fotoğraf çekimi için mayo götürmesi gerektiği gelir. Ne yazık ki mayosu güveler tarafından delik deşik edilmiştir. O da çözümü delikleri kurdelelerle kapatarak bulur.
O gün gelip çattığında Luna ile otele giderler. Orada arkadaşı Naru ve öğretmeni Haruna ile karşılaşır. Onlar da elemeyi geçmiştir. Kızlar gruplar halinde havuz başına alınır ve resimleri çekilir. Luna, Kirin'in garip tavırlarından şüphelendiği için fotoğrafların çekildiği yere gider ve onları izlemeye başlar.
Görür ki fotoğrafları çekilen kızlar ortadan kaybolmaktadır. Bu durumda hemen Usagi'nin yanına gider ve ona gördüklerini anlatır, kızlara haber vermesi gerektiğini söyler. Usagi başta Luna'ya pek inanmaz, ama Naru ve öğretmeninin ortadan kaybolduğunu kendi gözleriyle görünce Kirin'i uyarmaya gider, ona etrafındaki güzellikleri göremeyen 3.sınıf bir fotoğrafçı gibi davrandığını ve canavar tarafından kontrol edildiğini anlatır.
Kirin, Usagi'ye kızıp onu iter. Durum böyle olunca Usagi, Ay Savaşçısı’na dönüşür, fakat Kirin bu sırada onun fotoğrafını çekip kameraya hapsetmeye çalışmaktadır. Usagi sonunda kameraya tekme atıp onu havuza yollar, ama tam bu sırada kameranın içindeki canavar kendini göstermiştir. Canavar, Kirin'in enerjisini çalmak ve Ay Savaşçısı’nı kameranın içine hapsetmeyi istemektedir. Kirin'in enerjisini çalar, Usagi bu sırada kaçmaktadır. Ami, Rei ve Luna da bir şekilde kameranın içine hapsolmuştur artık. En sonunda canavar onu da bir aynanın önünde sıkıştırır. Tam fotoğrafını çekeceği sırada Usagi havaya zıplar böylece canavar aynada kendi fotoğrafını çektiği için etkisiz hale gelir. Ay Savaşçısı tacını kullanarak canavarı yok eder ve kameraya hapsolanlar ortaya çıkar.
Tüm olanlardan sonra yorgun düşen Usagi odasında dinlenmektedir. Bu sırada annesi, babası ve kardeşi televizyonda Kirin'in verdiği röportajı dinlemektedir. Kirin bir süre fotoğraf çekimine ara vereceğini, kadınların asıl güzelliklerinin kalplerinde saklı olduğunu ve bunu ona bir kızın öğrettiğini anlatır. Bu sırada Usagi kendini güzel elbiseler içinde fotoğraflarının çekildiği bir rüyada görmektedir.

Yaptıklarınız ise: 17, 46, 59, 60, 71, 76, 77, 88, 91, 92, 110, 114, 115, 125, 128, 159, 171. Bunların dışında bir de ilk sayfadakiler var yapılanlar bunların dışında yapabilirsiniz istediğiniz seçip. O zamana dek de ben de bunları buraya düzenleyip koyarım.
usagi345’in tanıtımı:
Bölüm 17
Spoiler:
Usagi Model mi Oluyor? Canavar Kameranın Hedefi!
Model ha Usagi? Youma camera no nessha
Usagi is a Model? Focus of Demon Camera
Usagi arkadaşlarıyla konuşurken Kirin Shinokawa adlı ünlü fotoğrafçının çevre okullardan birinde ortaokul öğrencisi olduğunu öğrenir ve ondan imza almak için okuduğu okula gitmeye karar verir. Okula yaklaştığında Kirin gazetecilerle konuşmaktadır. Tam yanına gidecekken Rei önünü keser ve fotoğrafçılıkla gerçekten ilgilenmiyorsa sadece ünlü biri olduğunu düşündüğü için yanına gitmemesi gerektiğini söyler. İkili tartışma esnasında iken Kirin aralarına girer.

Daha sonrasında ise Kirin günbatımını yakalamak için bir yamaçtadır. Tam fotoğraf çekecekken ayağı kayar, fakat o sırada orada bulunan Nephrite onu kurtarır ve fotoğraf makinesine Kirin farkında olmadan şeytani bir büyü yapar.

Bu olaydan sonra Kirin büyünün etkisine girer ve sürekli fotoğraf çekmek ister, gözü başka bir şey görmemektedir.

Diğer taraftan Usagi bir dergide modellik yarışması için Kirin'in genç kızların fotoğraflarını çekeceğini öğrenir ve yarışmaya katılmaya karar verir. Kararını annesine ve kardeşine anlatır, ama onlar bu işin olacağına pek inanmamaktadırlar. Bunun üzerine dertleşmek için Motoki'nin yanına gider. Motoki ona hemen yılmaması gerektiğini anlatır. O sırada orada olan Mamoru ise aynı fikirde değildir. Hatta kızların güzelliklerinin görünüşleri ile değil, iyi yüreklilikleri ve cesaretleriyle ilgili olduğunu söyler.

Usagi birkaç gün sonra birinci elemeyi geçtiğini öğrenir ve fotoğraf çekimi için otele davet alır. Yarışma için hazırlıklara başlar ve bir an aklına fotoğraf çekimi için mayo götürmesi gerektiği gelir. Ne yazık ki mayosu güveler tarafından delik deşik edilmiştir. O da çözümü delikleri kurdelelerle kapatarak bulur.

O gün gelip çattığında Luna ile otele giderler. Orada arkadaşı Naru ve öğretmeni Haruna ile karşılaşır. Onlar da elemeyi geçmiştir. Kızlar gruplar halinde havuz başına alınır ve resimleri çekilir. Luna, Kirin'in garip tavırlarından şüphelendiği için fotoğrafların çekildiği yere gider ve onları izlemeye başlar.

Görür ki fotoğrafları çekilen kızlar ortadan kaybolmaktadır. Bu durumda hemen Usagi'nin yanına gider ve ona gördüklerini anlatır, kızlara haber vermesi gerektiğini söyler. Usagi başta Luna'ya pek inanmaz, ama Naru ve öğretmeninin ortadan kaybolduğunu kendi gözleriyle görünce Kirin'i uyarmaya gider, ona etrafındaki güzellikleri göremeyen 3.sınıf bir fotoğrafçı gibi davrandığını ve canavar tarafından kontrol edildiğini anlatır.

Kirin, Usagi'ye kızıp onu iter. Durum böyle olunca Usagi, Ay Savaşçısı’na dönüşür, fakat Kirin bu sırada onun fotoğrafını çekip kameraya hapsetmeye çalışmaktadır. Usagi sonunda kameraya tekme atıp onu havuza yollar, ama tam bu sırada kameranın içindeki canavar kendini göstermiştir. Canavar, Kirin'in enerjisini çalmak ve Ay Savaşçısı’nı kameranın içine hapsetmeyi istemektedir. Kirin'in enerjisini çalar, Usagi bu sırada kaçmaktadır. Ami, Rei ve Luna da bir şekilde kameranın içine hapsolmuştur artık. En sonunda canavar onu da bir aynanın önünde sıkıştırır. Tam fotoğrafını çekeceği sırada Usagi havaya zıplar böylece canavar aynada kendi fotoğrafını çektiği için etkisiz hale gelir. Ay Savaşçısı tacını kullanarak canavarı yok eder ve kameraya hapsolanlar ortaya çıkar.

Tüm olanlardan sonra yorgun düşen Usagi odasında dinlenmektedir. Bu sırada annesi, babası ve kardeşi televizyonda Kirin'in verdiği röportajı dinlemektedir. Kirin bir süre fotoğraf çekimine ara vereceğini, kadınların asıl güzelliklerinin kalplerinde saklı olduğunu ve bunu ona bir kızın öğrettiğini anlatır. Bu sırada Usagi kendini güzel elbiseler içinde fotoğraflarının çekildiği bir rüyada görmektedir.


Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Deno Starlight, Turkuaz
kyaaa >3< sere mütişsiiin *w*
166. Bölüm
166. Hayaller Sonsuza Dek! Gökyüzüne Uzanan Işık
Bölümün başında Nehelenia konuşur.
"Altın kristal,benim karanlığımın ve siz insanların hayallerinin gücüyle parlar."
Küçük Ay,kristali tutan Ay'ın yanında onun ellerini tutar.Ay Savaşçısı şaşırmıştır.Küçük Ay insanlara seslenir.
"Millet,beni duyabiliyor musunuz?Dünya'da güzel hayalleri olanlar!Lütfen,benimle birlikte inanın!"
Kristali havaya kaldırır ve bağırır."AY'IN KRİZ GÜCÜ!".Onun arkasından insanlar da bağırmaya başlar."AY'IN KRİZ GÜCÜ!".Bu ses defalarca tekrarlanır insanlar tarafından.."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"..."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"..."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"...
İnsanlar bağırdıkça Dünya'nın karanlığı azalıyordur.Bir ışık küresi Dünya'yı yavaş yavaş kaplamaya başlar.Altın kristal bu sırada inanılmaz derecede parlıyordur.Nehelenia çekilir.Ardından kristalden çıkan bir ışık topu Nehelenia'yı vurur.
Sirkten ışıklar yayılıyordur.Çadır parçalanır.Savaşçılar ve Helios yerdedir.Her yerde yıkık bir hava vardır.Ay Savaşçısı yıkıntıların arasından kalkar.İleride kucağında Küçük Ay'la Nehelenia'yı görür.Ay,"Küçük Ay..." diye mırıldanır.Yukarı doğru yıkıntılar yükselmeye başlar.Her yer sallanır.Nehelenia bir heykelin ağzından girer.Ay Savaşçısı da onu takip eder.Nehelenia heykelin tepesine çıkar.Ay da heykel yükselirken tutunarak yükselir.Sonunda gücünü toplar ve heykelin tepesine çıkar.Merdivenlerden birbirlerini kovalayarak çıkarlar.İleride bir ışık görülür ve sesler duyulur.Sonunda heykelin üstüne ulaşırlar.
Nehelenia savaşçıları arkasına almıştır,arkasında da Küçük Ay yatıyordur.Nehelenia değişmiştir ve "Bu benim gerçek halim mi?" diye mırıldanır.Ay Savaşçısı ilerler."Yaklaşma!" diye bağırır Nehelenia."Yaklaşma,seni Beyaz Ay insanı...".Yüzünü döner.Yaşlanmıştır.Nehelenia acı dolu geçmişini anlatır.
"Hep uzaktan senin krallığının ışıklarını izledim.Nasıl bir karanlığın içinden izlediğimi sana anlatayım.Buz gibi bir astroid parçasının yalnızlıkla dolu kraliçeysiydim ben.Emrimde pek çok uşak çalışırdı.Hepsi bana "Leydi Nehelenia" diye hitap ederlerdi.Herkes güzelliğime hayrandı.Ve bunun sonsuza kadar süreceğine inanırdım.Ama bir gün,ayna bana gerçekleri gösterdi.Bana gelecekteki halimi gösterdi.Bu güzelliği korumak için güzel düşleri kullandım.Ve yapayalnız yaşamaya karar verdim"
İçinden fırlayan yaratık Ay Savaşçısı'nın boğazını sıkar."Beni yalnız bırakmanın cezasını çek!".Ay Savaşçısı ona bakmaya başladığında "Bana o gözlerle bakma!" diye bağırır."Bana acıyan gözlerle bakma!".Birden Küçük Ay'ı tek eliyle havaya kaldırır.Ay Savaşçısı "Dur,ne yapıyorsun!?" der."Sen benim için en önemli şeyi aldın,şimdi de ben senin için en önemli şeyi alacağım!"
Birden Küçük Ay'ı aşağı savurur.Ay Savaşçısı arkasından bakar."Küüçüük Aaaayyy!!!" diye haykırır.Nehelenia "Şimdi hislerimi anlıyor musun?" der.Ay Savaşçısı bu sözün ardından tereddüt etmeden atlar.Nehelenia arkasından bir süre söylendikten sonra "Asla bir yetişkin olmayacağım" der ve aynanın içine girer."Hayaller,hayaller şüphesiz.Rüyaların rüyası,çocukların sahip olduğu..."Heykel parçalanır ve ayna Yeni Ay'a doğru yol alır.
Küçük Ay düşerken Ay da peşinden hızlanmaya çalışıyordur.Düşerken Ay "Asla yenilmeyeceğim" diye bağırır.Çevresini pırıltılar sarar ve Prenses Serenity olur.Dünya aydınlanmaya başlar.Ay hızlanır ve Küçük Ay'ı yakalar.Onu kucaklar ve bağırır."Küçük Ay!Uyan!Sensiz altın kristalın gücünü kullanamıyorum Küçük Ay..."
"Birlikte büyüyüp hayallerimizi gerçekleştirelim!"
Artık binaların hizasına yavaş yavaş geliyorlardır.Küçük Ay gözlerini açar.Ay Savaşçısı ağlıyordur.Altın Kristalin güçlerini kullanarak Helios'u çağırırlar.Helios,Pegasus'a dönüşür ve onlarla birleşerek onlara kanatlarını verir.Bu sırada Küçük Ay da Küçük Hanım'a dönüşmüştür.Yavaşça süzülerek inerler.
Kızlar Helios ile vedalaşırlar.Sonrasında Helios eğilir ve Chibi-Usa'nın elini öper."Genç kızım...Seni asla unutmayacağım."
"Helios..."
Bu sırada başına üşüşmüş kızların dikkatini dağıtmak için "Ah!Bir UFO!" diye bağırır.Onlar bakınırken Chibi-Usa Helios'a sarılır.
Arkadan Amazon Dörtlüsü onları izliyordur.Vesves "Kürelerimiz olmadan da birşeyler yapabiliyormuşuz..Değil mi?",der.Junjun,"Eee...Gidelim mi?Diye sordu.Pallapalla "Hoşçakal demeyecek miyiz?" diye sordu.Cerecere "O tür şeyler bize yakışmaz" dedi.
Helios uçarak giderken Chibi-Usa "Dur,daha sana söyleyemedim!" diye bağırdı.Ama Pegasus çok uzaklaşmıştı.
Aurora ışıkları parlıyordur...
ta daaa .7.
şimdi söyliyim peşin peşim S filmine gönüllüyüm
sooraaa....127 de benim yapılmadıysa onu çoook önceden kapmıştım zaten şimdi yaparım himen
bide hemavazın yanına 184ü yapmak istiyorum
127.Bölüm
127.Kendini bilen Bir Savaşçı!Güç Saf Kalbin İçinde Yatar
"Saf bir kalp nedir?Birini seven bir saf kalp.Arkadaşlığın ve şefkatin saf kalpleri.Böyle saf kalplere değer veriyorum.Chibi-Usa,geleceğe dönsen bile sakın unutma.Kalplerimiz her zaman bir olacak."
Usagi ve Mamoru balkonda konuşuyorlardır.
-Ay ne kadar güzel,değil mi?
-Evet
-Çok sessiz
-Evet,huzurlu geceler güzeldir.
-Mamo...
-Evet
-Biliyorsun...Şey...Biraz soğuk değil mi?
-Sanırım öyle
Usagi içinden "Beni ısıtmanı istiyorum" diye geçirdi.Mamoru'ya baktığında içeri girmek üzere olduğunu gördü.
-Mamo,ne yapıyorsun?
-Ne,üşümemiş miydin?İçeri gidip sıcak çikolata almak istemez misin?
Usagi içinden "Şşşt Mamoru çok kalın kafalısın" dedi.
Chibi-Usa yıldızlara bakıyordur.Derken odanın ortasından bir parıltı gelir.İçeri bir mektup düşer.Mektup Yeni Kraliçe Serenity'den geliyordur.
"Nasılsın?Çok yalnızım,çünkü seni göremiyorum.Eve dönme vaktin geldi.Annenden.Not:Baban da bekliyor"
Chibi-Usa eski anılarını hatırladı.Bu sırada Usagi geldi.Chibi-Usa ona mektubu verdi.
Ertesi gün kızlar tapınakta buluştular.Bu konuda konuşmaya başladılar.Ona bir veda partisi yapmaya karar verdiler.Mamoru'nun evinde olacaktı.Usagi Chibi-Usa'nın yanına gitti.Bu partiyi ona haber verdi.Chibi-Usa bunun üzerine onun gitmesini istediklerini düşündü ve koşarak gitti.Usagi buna bir anlam veremedi.
Usagi eve gidince çekmecesinde Chibi-Usa'ya uygun bir şey düşündü.Harçlığı bitmişti çünkü.Bunun,parayla alınamayacak özel birşey olmasını düşünüyordu.
Chibi-Usa Mamoru'nun evine gitmişti.Onunla konuştular.Chibi-Usa kimsenin onu sevmediğini söyledi.Mamoru'nun boynuna atladı.
Akşam,Mugen Üniversitesi'nin yıkıntıları arasından sağlam kalan bir Daimon yumurtası bir Daimon'a dönüşür.
Mamoru'nun evinde ise konfetiler patladı...Chibi-Usa'ya muhteşem bir veda partisi yapılıyordu.İstediği zaman geri gelebileceğini söyledi Usagi.Minako da onu destekledi.Rei,"Haydi biraz coşalım!İlk olarak bir şarkı söyleyeceğim!" dedi.Herkes ona katıldı.Rei şarkısını söylerken...
Partinin sonunda herkes Chibi-Usa'ya hediyelerini verdi.İlk önce Makoto ona paketlediği yemeği,sonra Ami ona içinde herkesin olduğu bir oyun disketi,sonra Rei ona içinde şarkılarının olduğu bir kaset,sonra da Minako ona bir fotoğraf albümü verdi.En son Usagi ve Mamoru kalmıştı.Mamoru ona kırmızı bir gül yoncası verdi.Usagi de ona çocukluğunda kullandığı pembe tavşanlı bir çanta verdi.Rei bunu bir köpek sandığı için Usagi ve Rei biraz tartıştı.Chibi-Usa onların arkadaşlıklarına imrendiğini söyledi...
Bir gölün kıyısında kızlar ve Mamoru Chibi-Usa'ya veda etmek üzere toplandılar.Hepsinin yüzlerinde bir hüzün vardı.Chibi-Usa zaman anahtarını kaldırdı ve zaman kapısını açtı.Havaya yükselirken Usagi elini tuttu.Elleri ayrıldı ve Chibi-Usa gitti.
Sonra Luna bir Daimon'un aktif hale geldiğini söyledi.Dönüştüler ve Daimon'un yanına gittiler.Usagi her zamanki konuşmasını yaptı.Daimon saldırdı.Mars ve Jüpiter saldırdı.Sonra da Merkür ve Venüs.Ama Daimon'a hiçbir zarar vermedi.
Chibi-Usa Kristal Tokyo'ya ulaşmıştı bu sırada.
Daimon'un saldırmasıyla kızlar güçsüz duruma düştüler.Daimon Usagi'nin boğazını sıktı.Ama birden bir ses duyuldu:
-Pembe şeker kalp saldırısı!
Bu Küçük Ay'dı."Gezegen savaşçılarına,arkadaşlarıma zarar verdiğin için seni affedemem!"
Daimon onun saldırı çubuğunu aldı ve ona fırlattı.Küçük Ay şaşkın şaşkın bakarken "Şaşırmanın vakti değil!" diyerek Smokinli Şövalye geldi ve Daimon'un başına bir gül fırlattı.Ay Savaşçısı bundan faydalanıp saldırdı.
Günün sonunda kazanmışlardı.Ve gün doğumunu izlediler...
ehehe sana kolaylık olsun diye önceden yaptıklarımı da buraya koydum sere
Kaderle Tanışma! Kanatlı Atın Uçtuğu Gece
"Kristal ormanımız ağlıyor.Eğer bu ses sana ulaşırsa lütfen bana cevap ver.Seni görmek için gecenin içinden koşarak geliyorum.Sadece seni."
Bulutların arasından kanatlı bir at çıkar...
Chibi-Usa uyuyordur.Bir at sesi gelir.Daha sonra bir ışık odanın içini kaplar.Yine aynı ses duyulur.Chibi-Usa gözlerini aralar.Yine bir at sesi duyulur ve Juuban'da Ay'dan çok daha büyük bir gökcismi havadadır.Chibi-Usa aşağıda yokuştan inerek yolda koşmaktadır.Devamlı at sesleri gelir ve Chibi-Usa birinin kendisini çağırdığını düşünür.Kim olduğunu merak eder.Kristal bir ormana gelir.Orada bir kanatlı at vardır.Etrafından ışık topları yükselir.Chibi-Usa elini uzatır.At başını ona doğru eğer.Chibi-Usa'nın elinden bir ışık çıkarak tüm vücudunu kaplar.Small Lady olur.Gözleri parıldamaktadır.Ama bir anda kanatlı at kaybolur.Chibi-Usa kendisini çağıranın o olduğunu anlar.Bir ses bu buluşmayı sır olarak saklamasını ister.Chibi-Usa arkasını döndüğünde Usagi'yi ona kızgın bakışlarla bakarken görür.Meğer bu olayların hepsi bir rüyadan ibaretmiş.Usagi herkesin onlarsız gittiğini söyleyerek Chibi-Usa'ya kollarını kaldırmasını söyler.Usagi Chibi-Usa kollarını kaldırınca onun üstünü çıkartır.Çıkartması bir geçiştir.
Usagi ve arkadaşları parktadır.Orada büyük bir kalabalık vardır.Motoki de oradadır çünkü böyle bir günde kimse atari salonuna gitmez.Makoto da mantıklı bir neden olduğunu düşünür.
Çünkü sadece birkaç yüzyılda bir olan bir olaydır bu.Yani Güneş,Ay ve Dünya çok yakında aynı hizaya girecektir.Ami dergi okuyordur.Usagi yanlıoş bilgilerini döküyordur ve herkesin gözü göktedir.
Güneş tutulması başlar.Bu sırada şehre bir sirk çadırı iner.Kimse bunu farketmez.Çadır indiğinde tutulma biter.Herkes çıkarken Usagi çadırı farkeder.Rei onu çağırır ve Usagi de gider.
Sirkte korkunç canavarlar vardır.İnsanların farketmediklerini haykırırlar.
Efendi Zirconia Amazon Üçlüsü'nü çağırır.Amazon üçlüsü gelir.Kendilerini tanıtırlar.Balık Gözü,Kaplan Gözü ve Şahin Gözü isimlerindelerdir.Zirconia görevlerinin "onu" yakalamak olduğunu söyler.İnsanların mutlu ve güzel rüyalarından birinde saklanmaktadır.
Yeni hedeflerini bulmak üzere fotorafları karıştırırlar.En sonunda bir tane seçerler.Şahin Gözü,böyle kızların yakalanmasının zor olduğunu söyler.Kaplan Gözü onaylamaz.Tanışmanız kadermiş gibi yaparsan çok kolay olacağını söyler.Hedef olarak Unzauki seçilmiştir.
Kafede Unazuki kızlara içecek getirir.Usagi "Peki,nasıl?" diye sorar.Unazuki anlamaz.Usagi ona fısıldar:
"Motoki'nin geçen gün bahsettiği erkek arkadaş tabii..."
"Of...Bir çocuğun önünde neler soruyorsun?"
Chibi-Usa Unazuki'nin madalyonunu açar.Bunun erkek arkadaşı olup olmadığını sorar.Unazuki onun elinden almaya çalışır.
Unazuki bunun erkek arkadaşı olmadığını söyler.Çıkma teklifi etmediğini söyler.Chibi-Usa aşk konusunda yetişkinler gibi konuşur.Usagi ve Unazuki çok şaşırır.
Unazuki otobüstedir.Kaplan Gözü onun cüzdanını alır.Unazuki cüzdanının düştüğünü farkeder.Kaplan Gözü Gelir.Unazuki'ye cüzdanını verir.Aynı durakta inerler.Kaplan Gözü tanışmaları rastlantıymış gibi davranır.Unazuki ondan hoşlanır.Tam o sırada Kaplan Gözü gerçek kimliğini gösterir.Usagi ve Chibi-Usa da oraya doğru geliyorlardır.Kaplan Gözü 3'e kadar sayar.3 dediğinde hayal aynasını Unazuki'den çıkarır.Usagi ve Chibi-Usa dönüşürler.Kendilerini tanıtırlar.Kaplan Gözü Remless'ini çağırır.Karakuriko isimli bir mekanik bebektir.Parçalara ayrılır.Elleri Ay'ı,Bacakları da Küçük Ay'ı tuzağa düşürür.Ay'ı havaya kaldırarak iki yönden kılıç batırmaya çalışır.Sonra bir gül çarpar ve Remless yere düşer.Smokinli Şövalye ile Kaplan Gözü savaşırlar.Kaplan Gözü onun gölgesini ağaca bağlar.Sonra da Unazuki'nin düşler aynasına bakar.Pegasus orda değildir.Rüyalarına kaçmaması için onu öldürmeyi dener.İşi Remless'e bırakır.Küçük Ay birinin ona güçlerini vermesini ister.Pegasus gelir ve onları Süper Ay Savaşçılarına çevirir.Ay, "Ay'ın Parlak Meditasyonu!" saldırısını yapar.Sonra normale dönerler.Ay,Küçük Ay'a onu tanıyıp tanımadığını sorar.Küçük Ay, "Hayır" der.Aurora ışıkları göklerde parlıyordur.
166. Bölüm
Spoiler:
166. Hayaller Sonsuza Dek! Gökyüzüne Uzanan Işık
Bölümün başında Nehelenia konuşur.
"Altın kristal,benim karanlığımın ve siz insanların hayallerinin gücüyle parlar."
Küçük Ay,kristali tutan Ay'ın yanında onun ellerini tutar.Ay Savaşçısı şaşırmıştır.Küçük Ay insanlara seslenir.
"Millet,beni duyabiliyor musunuz?Dünya'da güzel hayalleri olanlar!Lütfen,benimle birlikte inanın!"
Kristali havaya kaldırır ve bağırır."AY'IN KRİZ GÜCÜ!".Onun arkasından insanlar da bağırmaya başlar."AY'IN KRİZ GÜCÜ!".Bu ses defalarca tekrarlanır insanlar tarafından.."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"..."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"..."AY'IN KRİZ GÜCÜ!"...
İnsanlar bağırdıkça Dünya'nın karanlığı azalıyordur.Bir ışık küresi Dünya'yı yavaş yavaş kaplamaya başlar.Altın kristal bu sırada inanılmaz derecede parlıyordur.Nehelenia çekilir.Ardından kristalden çıkan bir ışık topu Nehelenia'yı vurur.
Sirkten ışıklar yayılıyordur.Çadır parçalanır.Savaşçılar ve Helios yerdedir.Her yerde yıkık bir hava vardır.Ay Savaşçısı yıkıntıların arasından kalkar.İleride kucağında Küçük Ay'la Nehelenia'yı görür.Ay,"Küçük Ay..." diye mırıldanır.Yukarı doğru yıkıntılar yükselmeye başlar.Her yer sallanır.Nehelenia bir heykelin ağzından girer.Ay Savaşçısı da onu takip eder.Nehelenia heykelin tepesine çıkar.Ay da heykel yükselirken tutunarak yükselir.Sonunda gücünü toplar ve heykelin tepesine çıkar.Merdivenlerden birbirlerini kovalayarak çıkarlar.İleride bir ışık görülür ve sesler duyulur.Sonunda heykelin üstüne ulaşırlar.
Nehelenia savaşçıları arkasına almıştır,arkasında da Küçük Ay yatıyordur.Nehelenia değişmiştir ve "Bu benim gerçek halim mi?" diye mırıldanır.Ay Savaşçısı ilerler."Yaklaşma!" diye bağırır Nehelenia."Yaklaşma,seni Beyaz Ay insanı...".Yüzünü döner.Yaşlanmıştır.Nehelenia acı dolu geçmişini anlatır.
"Hep uzaktan senin krallığının ışıklarını izledim.Nasıl bir karanlığın içinden izlediğimi sana anlatayım.Buz gibi bir astroid parçasının yalnızlıkla dolu kraliçeysiydim ben.Emrimde pek çok uşak çalışırdı.Hepsi bana "Leydi Nehelenia" diye hitap ederlerdi.Herkes güzelliğime hayrandı.Ve bunun sonsuza kadar süreceğine inanırdım.Ama bir gün,ayna bana gerçekleri gösterdi.Bana gelecekteki halimi gösterdi.Bu güzelliği korumak için güzel düşleri kullandım.Ve yapayalnız yaşamaya karar verdim"
İçinden fırlayan yaratık Ay Savaşçısı'nın boğazını sıkar."Beni yalnız bırakmanın cezasını çek!".Ay Savaşçısı ona bakmaya başladığında "Bana o gözlerle bakma!" diye bağırır."Bana acıyan gözlerle bakma!".Birden Küçük Ay'ı tek eliyle havaya kaldırır.Ay Savaşçısı "Dur,ne yapıyorsun!?" der."Sen benim için en önemli şeyi aldın,şimdi de ben senin için en önemli şeyi alacağım!"
Birden Küçük Ay'ı aşağı savurur.Ay Savaşçısı arkasından bakar."Küüçüük Aaaayyy!!!" diye haykırır.Nehelenia "Şimdi hislerimi anlıyor musun?" der.Ay Savaşçısı bu sözün ardından tereddüt etmeden atlar.Nehelenia arkasından bir süre söylendikten sonra "Asla bir yetişkin olmayacağım" der ve aynanın içine girer."Hayaller,hayaller şüphesiz.Rüyaların rüyası,çocukların sahip olduğu..."Heykel parçalanır ve ayna Yeni Ay'a doğru yol alır.
Küçük Ay düşerken Ay da peşinden hızlanmaya çalışıyordur.Düşerken Ay "Asla yenilmeyeceğim" diye bağırır.Çevresini pırıltılar sarar ve Prenses Serenity olur.Dünya aydınlanmaya başlar.Ay hızlanır ve Küçük Ay'ı yakalar.Onu kucaklar ve bağırır."Küçük Ay!Uyan!Sensiz altın kristalın gücünü kullanamıyorum Küçük Ay..."
"Birlikte büyüyüp hayallerimizi gerçekleştirelim!"
Artık binaların hizasına yavaş yavaş geliyorlardır.Küçük Ay gözlerini açar.Ay Savaşçısı ağlıyordur.Altın Kristalin güçlerini kullanarak Helios'u çağırırlar.Helios,Pegasus'a dönüşür ve onlarla birleşerek onlara kanatlarını verir.Bu sırada Küçük Ay da Küçük Hanım'a dönüşmüştür.Yavaşça süzülerek inerler.
Kızlar Helios ile vedalaşırlar.Sonrasında Helios eğilir ve Chibi-Usa'nın elini öper."Genç kızım...Seni asla unutmayacağım."
"Helios..."
Bu sırada başına üşüşmüş kızların dikkatini dağıtmak için "Ah!Bir UFO!" diye bağırır.Onlar bakınırken Chibi-Usa Helios'a sarılır.
Arkadan Amazon Dörtlüsü onları izliyordur.Vesves "Kürelerimiz olmadan da birşeyler yapabiliyormuşuz..Değil mi?",der.Junjun,"Eee...Gidelim mi?Diye sordu.Pallapalla "Hoşçakal demeyecek miyiz?" diye sordu.Cerecere "O tür şeyler bize yakışmaz" dedi.
Helios uçarak giderken Chibi-Usa "Dur,daha sana söyleyemedim!" diye bağırdı.Ama Pegasus çok uzaklaşmıştı.
Aurora ışıkları parlıyordur...
ta daaa .7.
şimdi söyliyim peşin peşim S filmine gönüllüyüm
sooraaa....127 de benim yapılmadıysa onu çoook önceden kapmıştım zaten şimdi yaparım himen
bide hemavazın yanına 184ü yapmak istiyorum
127.Bölüm
Spoiler:
127.Kendini bilen Bir Savaşçı!Güç Saf Kalbin İçinde Yatar
"Saf bir kalp nedir?Birini seven bir saf kalp.Arkadaşlığın ve şefkatin saf kalpleri.Böyle saf kalplere değer veriyorum.Chibi-Usa,geleceğe dönsen bile sakın unutma.Kalplerimiz her zaman bir olacak."
Usagi ve Mamoru balkonda konuşuyorlardır.
-Ay ne kadar güzel,değil mi?
-Evet
-Çok sessiz
-Evet,huzurlu geceler güzeldir.
-Mamo...
-Evet
-Biliyorsun...Şey...Biraz soğuk değil mi?
-Sanırım öyle
Usagi içinden "Beni ısıtmanı istiyorum" diye geçirdi.Mamoru'ya baktığında içeri girmek üzere olduğunu gördü.
-Mamo,ne yapıyorsun?
-Ne,üşümemiş miydin?İçeri gidip sıcak çikolata almak istemez misin?
Usagi içinden "Şşşt Mamoru çok kalın kafalısın" dedi.
Chibi-Usa yıldızlara bakıyordur.Derken odanın ortasından bir parıltı gelir.İçeri bir mektup düşer.Mektup Yeni Kraliçe Serenity'den geliyordur.
"Nasılsın?Çok yalnızım,çünkü seni göremiyorum.Eve dönme vaktin geldi.Annenden.Not:Baban da bekliyor"
Chibi-Usa eski anılarını hatırladı.Bu sırada Usagi geldi.Chibi-Usa ona mektubu verdi.
Ertesi gün kızlar tapınakta buluştular.Bu konuda konuşmaya başladılar.Ona bir veda partisi yapmaya karar verdiler.Mamoru'nun evinde olacaktı.Usagi Chibi-Usa'nın yanına gitti.Bu partiyi ona haber verdi.Chibi-Usa bunun üzerine onun gitmesini istediklerini düşündü ve koşarak gitti.Usagi buna bir anlam veremedi.
Usagi eve gidince çekmecesinde Chibi-Usa'ya uygun bir şey düşündü.Harçlığı bitmişti çünkü.Bunun,parayla alınamayacak özel birşey olmasını düşünüyordu.
Chibi-Usa Mamoru'nun evine gitmişti.Onunla konuştular.Chibi-Usa kimsenin onu sevmediğini söyledi.Mamoru'nun boynuna atladı.
Akşam,Mugen Üniversitesi'nin yıkıntıları arasından sağlam kalan bir Daimon yumurtası bir Daimon'a dönüşür.
Mamoru'nun evinde ise konfetiler patladı...Chibi-Usa'ya muhteşem bir veda partisi yapılıyordu.İstediği zaman geri gelebileceğini söyledi Usagi.Minako da onu destekledi.Rei,"Haydi biraz coşalım!İlk olarak bir şarkı söyleyeceğim!" dedi.Herkes ona katıldı.Rei şarkısını söylerken...
Partinin sonunda herkes Chibi-Usa'ya hediyelerini verdi.İlk önce Makoto ona paketlediği yemeği,sonra Ami ona içinde herkesin olduğu bir oyun disketi,sonra Rei ona içinde şarkılarının olduğu bir kaset,sonra da Minako ona bir fotoğraf albümü verdi.En son Usagi ve Mamoru kalmıştı.Mamoru ona kırmızı bir gül yoncası verdi.Usagi de ona çocukluğunda kullandığı pembe tavşanlı bir çanta verdi.Rei bunu bir köpek sandığı için Usagi ve Rei biraz tartıştı.Chibi-Usa onların arkadaşlıklarına imrendiğini söyledi...
Bir gölün kıyısında kızlar ve Mamoru Chibi-Usa'ya veda etmek üzere toplandılar.Hepsinin yüzlerinde bir hüzün vardı.Chibi-Usa zaman anahtarını kaldırdı ve zaman kapısını açtı.Havaya yükselirken Usagi elini tuttu.Elleri ayrıldı ve Chibi-Usa gitti.
Sonra Luna bir Daimon'un aktif hale geldiğini söyledi.Dönüştüler ve Daimon'un yanına gittiler.Usagi her zamanki konuşmasını yaptı.Daimon saldırdı.Mars ve Jüpiter saldırdı.Sonra da Merkür ve Venüs.Ama Daimon'a hiçbir zarar vermedi.
Chibi-Usa Kristal Tokyo'ya ulaşmıştı bu sırada.
Daimon'un saldırmasıyla kızlar güçsüz duruma düştüler.Daimon Usagi'nin boğazını sıktı.Ama birden bir ses duyuldu:
-Pembe şeker kalp saldırısı!
Bu Küçük Ay'dı."Gezegen savaşçılarına,arkadaşlarıma zarar verdiğin için seni affedemem!"
Daimon onun saldırı çubuğunu aldı ve ona fırlattı.Küçük Ay şaşkın şaşkın bakarken "Şaşırmanın vakti değil!" diyerek Smokinli Şövalye geldi ve Daimon'un başına bir gül fırlattı.Ay Savaşçısı bundan faydalanıp saldırdı.
Günün sonunda kazanmışlardı.Ve gün doğumunu izlediler...
ehehe sana kolaylık olsun diye önceden yaptıklarımı da buraya koydum sere
venusstarpower yazmış:
Spoiler:
Kaderle Tanışma! Kanatlı Atın Uçtuğu Gece
"Kristal ormanımız ağlıyor.Eğer bu ses sana ulaşırsa lütfen bana cevap ver.Seni görmek için gecenin içinden koşarak geliyorum.Sadece seni."
Bulutların arasından kanatlı bir at çıkar...
Chibi-Usa uyuyordur.Bir at sesi gelir.Daha sonra bir ışık odanın içini kaplar.Yine aynı ses duyulur.Chibi-Usa gözlerini aralar.Yine bir at sesi duyulur ve Juuban'da Ay'dan çok daha büyük bir gökcismi havadadır.Chibi-Usa aşağıda yokuştan inerek yolda koşmaktadır.Devamlı at sesleri gelir ve Chibi-Usa birinin kendisini çağırdığını düşünür.Kim olduğunu merak eder.Kristal bir ormana gelir.Orada bir kanatlı at vardır.Etrafından ışık topları yükselir.Chibi-Usa elini uzatır.At başını ona doğru eğer.Chibi-Usa'nın elinden bir ışık çıkarak tüm vücudunu kaplar.Small Lady olur.Gözleri parıldamaktadır.Ama bir anda kanatlı at kaybolur.Chibi-Usa kendisini çağıranın o olduğunu anlar.Bir ses bu buluşmayı sır olarak saklamasını ister.Chibi-Usa arkasını döndüğünde Usagi'yi ona kızgın bakışlarla bakarken görür.Meğer bu olayların hepsi bir rüyadan ibaretmiş.Usagi herkesin onlarsız gittiğini söyleyerek Chibi-Usa'ya kollarını kaldırmasını söyler.Usagi Chibi-Usa kollarını kaldırınca onun üstünü çıkartır.Çıkartması bir geçiştir.
Usagi ve arkadaşları parktadır.Orada büyük bir kalabalık vardır.Motoki de oradadır çünkü böyle bir günde kimse atari salonuna gitmez.Makoto da mantıklı bir neden olduğunu düşünür.

Çünkü sadece birkaç yüzyılda bir olan bir olaydır bu.Yani Güneş,Ay ve Dünya çok yakında aynı hizaya girecektir.Ami dergi okuyordur.Usagi yanlıoş bilgilerini döküyordur ve herkesin gözü göktedir.
Güneş tutulması başlar.Bu sırada şehre bir sirk çadırı iner.Kimse bunu farketmez.Çadır indiğinde tutulma biter.Herkes çıkarken Usagi çadırı farkeder.Rei onu çağırır ve Usagi de gider.
Sirkte korkunç canavarlar vardır.İnsanların farketmediklerini haykırırlar.
Efendi Zirconia Amazon Üçlüsü'nü çağırır.Amazon üçlüsü gelir.Kendilerini tanıtırlar.Balık Gözü,Kaplan Gözü ve Şahin Gözü isimlerindelerdir.Zirconia görevlerinin "onu" yakalamak olduğunu söyler.İnsanların mutlu ve güzel rüyalarından birinde saklanmaktadır.
Yeni hedeflerini bulmak üzere fotorafları karıştırırlar.En sonunda bir tane seçerler.Şahin Gözü,böyle kızların yakalanmasının zor olduğunu söyler.Kaplan Gözü onaylamaz.Tanışmanız kadermiş gibi yaparsan çok kolay olacağını söyler.Hedef olarak Unzauki seçilmiştir.
Kafede Unazuki kızlara içecek getirir.Usagi "Peki,nasıl?" diye sorar.Unazuki anlamaz.Usagi ona fısıldar:
"Motoki'nin geçen gün bahsettiği erkek arkadaş tabii..."
"Of...Bir çocuğun önünde neler soruyorsun?"
Chibi-Usa Unazuki'nin madalyonunu açar.Bunun erkek arkadaşı olup olmadığını sorar.Unazuki onun elinden almaya çalışır.
Unazuki bunun erkek arkadaşı olmadığını söyler.Çıkma teklifi etmediğini söyler.Chibi-Usa aşk konusunda yetişkinler gibi konuşur.Usagi ve Unazuki çok şaşırır.
Unazuki otobüstedir.Kaplan Gözü onun cüzdanını alır.Unazuki cüzdanının düştüğünü farkeder.Kaplan Gözü Gelir.Unazuki'ye cüzdanını verir.Aynı durakta inerler.Kaplan Gözü tanışmaları rastlantıymış gibi davranır.Unazuki ondan hoşlanır.Tam o sırada Kaplan Gözü gerçek kimliğini gösterir.Usagi ve Chibi-Usa da oraya doğru geliyorlardır.Kaplan Gözü 3'e kadar sayar.3 dediğinde hayal aynasını Unazuki'den çıkarır.Usagi ve Chibi-Usa dönüşürler.Kendilerini tanıtırlar.Kaplan Gözü Remless'ini çağırır.Karakuriko isimli bir mekanik bebektir.Parçalara ayrılır.Elleri Ay'ı,Bacakları da Küçük Ay'ı tuzağa düşürür.Ay'ı havaya kaldırarak iki yönden kılıç batırmaya çalışır.Sonra bir gül çarpar ve Remless yere düşer.Smokinli Şövalye ile Kaplan Gözü savaşırlar.Kaplan Gözü onun gölgesini ağaca bağlar.Sonra da Unazuki'nin düşler aynasına bakar.Pegasus orda değildir.Rüyalarına kaçmaması için onu öldürmeyi dener.İşi Remless'e bırakır.Küçük Ay birinin ona güçlerini vermesini ister.Pegasus gelir ve onları Süper Ay Savaşçılarına çevirir.Ay, "Ay'ın Parlak Meditasyonu!" saldırısını yapar.Sonra normale dönerler.Ay,Küçük Ay'a onu tanıyıp tanımadığını sorar.Küçük Ay, "Hayır" der.Aurora ışıkları göklerde parlıyordur.
venusstarpower yazmış:
125.bölüm
125. Parlak Bir Kuyrukluyıldız! Satürn ve Mesih
Bölümün başında "Chibi-Usa,üzgünüm" diye bir ses gelmektedir.Mitress 9'un alnındaki siyah yıldız parlar.
Ay Savaşçısı,"Hotaru!" diye bağırır.Uranüs onun artık Hotaru olmadığını söyler.Mitress 9 kahkaha atar.Daha sonra bunun doğru olduğunu ve artık öldüğünü söyler.Ay, "yalan söylüyorsun!" diye bağırır.Mitress 9 kahkaha atmaya devam eder.Tau Nebula'dan çıkan dev gücün Ölüm Avcıları'nın efendisi Pharoh 90 olduğunu söyler.Eğer kupayı ele geçirirse onun ortaya çıkıp sessizlik çağını başlatacağını söyler.Uranüs, "World Shaking" ile saldırır.Neptün de "Deep Submarge" saldırısını kullanır.Ay Savaşçısı Mitress 9'un önüne geçer.Saldırıların sonucu ona çarpar ve düşer.Mitress 9 Neptün ve Uranüs'ü bağlar.Mitress 9 ölmelerini istemiyorsa kupayı vermesini söyler.Uranüs "yapma!" diye bağırır.Mitress 9 Neptün'ün boğazını sıkar.Ay Savaşçısı, "Dur!" diye bağırır.Neptün bunu yapmamasını söyler.Profesör Tomoe gelir.Mitress 9'a kendini hatırlatmaya çalışır.Ama Mitress 9 onu iter.Ay "Dur artık!" diye bağırır.
Bu sırada 4 savaşçı bariyeri tutuyordu.Bariyer gittikçe güç kazanıyordu.
Hotaru'nun sesi gelir.Mitress 9'un içinden çıkmak istiyordur.Babasına seslenir.Etrafını sardığı kişiler kurtulur.Beden Mitress 9'u reddediyordur.Mitress 9 yere yığılır.Uranüs ona işini bitirmesini söyler.Ay yine de bitirmez.Hotaru'nun yaşadığını söyler.Mitress 9 yaşaması için kupaya ihtiyacı olduğunu söyler.Ay kupayı verir.Kupayı alan Mistress 9 tam bir kötü kadın kahkahası patlatır.Bir enerji patlaması yaratır.Hotaru'nun sesini duyamazlar.Hotaru'nun ışığı söner.Ay savaşçısı dünyayı kurtaracağını söyler.Mistress kupayı Pharaoh 90'a verir. Büyük bir güç patlaması olur.Savaşçılar zorlukla dayanıyorlardır.Daimonlar çok güçlenmişlerdir.
Ay Savaşçısı,asasını tutar ve "Ay'ın Kozmik Gücü!" diye bağırır.Ama çıkan enerji Pharoh 90'ı etkilemez.Geri bir enerji gönderir.
Ancak kupayı alan pharaoh 90'ın artık Mitress 9'a ihtiyacı kalmamıştır. Güç patlamalarından biri de ona vurur.
Ay,Profesör Tomoe'yi korur.Nefes nefesedir.
Savaşçılar dayanamaz ve daimonlar serbest kalır.
Hotaru geri dönmüştür.Işığı parlar.Babasına seslenir.Karanlık bir yerde olduğunu söyler.Mitress 9'un bedenindedir ama yaşıyordur.Chibi-Usa'yı korumak istiyordur.Babası eski günlere dönebilmeyi ister.Gözünün önüne Hotaru ile olan anıları gelir.Hotaru babasının sevgisiyle tamamen geri döner.Ama son anda siyah yıldız parlar ve Mitress 9 son gücüyle geri döner.Kendi içinde Hotaru ile savaşır.En sonunda yıkımın savaşçısı Satürn ortaya çıkar.
Gider ve Chibi-Usa'ya tılsımını geri verir.
Pharoh 90 hala güçlenmektedir.Uranüs yıkıntılar içindeki Ay'a "Şimdi memnun musun!" diye bağırmaktadır.Bu sırada Sailor Saturn gelir ve Pharoh 90'ı durdurmanın kendi işi olduğunu söyler.Ay onunla gitmek ister ama Satürn gücünü kullanınca yokolacağını söyler.Bu yüzden buna izin vermez.Ay Savaşçısı ona yardım etmek için defalarca bağırır."Kriz,Harekete Geç!".İşe yaramaz.Ay defalarca bağırır."Kriz,Harekete Geç!".En sonunda kalp kristali çıkar ve Super Sailor Moon olur.Merkür, Mars, Jüpiter ve Venüs "Ay Savaşçısı" diyerek yıkılırlar. Uranüs ve Neptün'ün de taçlarındaki ışık parlar.Her kristali çıkan kişi gibi gözleri donuklaşır ve karanlığa dalar.Ve herşey sona erdiğinde Super Sailor Moon kucağında bebek Hotaru ile görünür.
Spoiler:
125. Parlak Bir Kuyrukluyıldız! Satürn ve Mesih
Bölümün başında "Chibi-Usa,üzgünüm" diye bir ses gelmektedir.Mitress 9'un alnındaki siyah yıldız parlar.
Ay Savaşçısı,"Hotaru!" diye bağırır.Uranüs onun artık Hotaru olmadığını söyler.Mitress 9 kahkaha atar.Daha sonra bunun doğru olduğunu ve artık öldüğünü söyler.Ay, "yalan söylüyorsun!" diye bağırır.Mitress 9 kahkaha atmaya devam eder.Tau Nebula'dan çıkan dev gücün Ölüm Avcıları'nın efendisi Pharoh 90 olduğunu söyler.Eğer kupayı ele geçirirse onun ortaya çıkıp sessizlik çağını başlatacağını söyler.Uranüs, "World Shaking" ile saldırır.Neptün de "Deep Submarge" saldırısını kullanır.Ay Savaşçısı Mitress 9'un önüne geçer.Saldırıların sonucu ona çarpar ve düşer.Mitress 9 Neptün ve Uranüs'ü bağlar.Mitress 9 ölmelerini istemiyorsa kupayı vermesini söyler.Uranüs "yapma!" diye bağırır.Mitress 9 Neptün'ün boğazını sıkar.Ay Savaşçısı, "Dur!" diye bağırır.Neptün bunu yapmamasını söyler.Profesör Tomoe gelir.Mitress 9'a kendini hatırlatmaya çalışır.Ama Mitress 9 onu iter.Ay "Dur artık!" diye bağırır.
Bu sırada 4 savaşçı bariyeri tutuyordu.Bariyer gittikçe güç kazanıyordu.
Hotaru'nun sesi gelir.Mitress 9'un içinden çıkmak istiyordur.Babasına seslenir.Etrafını sardığı kişiler kurtulur.Beden Mitress 9'u reddediyordur.Mitress 9 yere yığılır.Uranüs ona işini bitirmesini söyler.Ay yine de bitirmez.Hotaru'nun yaşadığını söyler.Mitress 9 yaşaması için kupaya ihtiyacı olduğunu söyler.Ay kupayı verir.Kupayı alan Mistress 9 tam bir kötü kadın kahkahası patlatır.Bir enerji patlaması yaratır.Hotaru'nun sesini duyamazlar.Hotaru'nun ışığı söner.Ay savaşçısı dünyayı kurtaracağını söyler.Mistress kupayı Pharaoh 90'a verir. Büyük bir güç patlaması olur.Savaşçılar zorlukla dayanıyorlardır.Daimonlar çok güçlenmişlerdir.
Ay Savaşçısı,asasını tutar ve "Ay'ın Kozmik Gücü!" diye bağırır.Ama çıkan enerji Pharoh 90'ı etkilemez.Geri bir enerji gönderir.
Ancak kupayı alan pharaoh 90'ın artık Mitress 9'a ihtiyacı kalmamıştır. Güç patlamalarından biri de ona vurur.
Ay,Profesör Tomoe'yi korur.Nefes nefesedir.
Savaşçılar dayanamaz ve daimonlar serbest kalır.
Hotaru geri dönmüştür.Işığı parlar.Babasına seslenir.Karanlık bir yerde olduğunu söyler.Mitress 9'un bedenindedir ama yaşıyordur.Chibi-Usa'yı korumak istiyordur.Babası eski günlere dönebilmeyi ister.Gözünün önüne Hotaru ile olan anıları gelir.Hotaru babasının sevgisiyle tamamen geri döner.Ama son anda siyah yıldız parlar ve Mitress 9 son gücüyle geri döner.Kendi içinde Hotaru ile savaşır.En sonunda yıkımın savaşçısı Satürn ortaya çıkar.
Gider ve Chibi-Usa'ya tılsımını geri verir.
Pharoh 90 hala güçlenmektedir.Uranüs yıkıntılar içindeki Ay'a "Şimdi memnun musun!" diye bağırmaktadır.Bu sırada Sailor Saturn gelir ve Pharoh 90'ı durdurmanın kendi işi olduğunu söyler.Ay onunla gitmek ister ama Satürn gücünü kullanınca yokolacağını söyler.Bu yüzden buna izin vermez.Ay Savaşçısı ona yardım etmek için defalarca bağırır."Kriz,Harekete Geç!".İşe yaramaz.Ay defalarca bağırır."Kriz,Harekete Geç!".En sonunda kalp kristali çıkar ve Super Sailor Moon olur.Merkür, Mars, Jüpiter ve Venüs "Ay Savaşçısı" diyerek yıkılırlar. Uranüs ve Neptün'ün de taçlarındaki ışık parlar.Her kristali çıkan kişi gibi gözleri donuklaşır ve karanlığa dalar.Ve herşey sona erdiğinde Super Sailor Moon kucağında bebek Hotaru ile görünür.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Hastayım... İki gündür berbatım... Netim benden berbat... İkisine baktım sadece. Birazdan puanlarınızı veririm bu iki kişiye... of =( Ha bu arada resim yükleyecekseniz eğer forumun yükleme bölümünden yükleseniz daha garanti olur. Silinme gibi bir olay olmaz, diğer sitelerden yükleyince siliyor...
mini-usagi’nin tanıtımı:
Bölüm 46
DarChi’nin tanıtımı:
Bölüm 59
Gerçek Sevgi Uyanıyor! Kader Ağacı'nın Gizemi
Mezameru shinjitsu no ai! Makaiju ni himitsu
True Love Awakens! The Doom Tree's Secret
Kızlar Usagi ve Mamoru’yu kurtarmak için Ail ve Ann'in kaldığı binaya gelmişlerdir. Geldikleri zaman ise Kader Ağacı’nı daha büyümüş bulurlar.
Ami: Eğer Kader Ağacı böyle büyümeye devam ederse, bütün dünyanın enerjisini emecek.
Minako: Bunu bana bırakın, der ve saldıracağı anda Rei onu durdurur.
Rei: Bekle!
Minako: Ne oldu?
Rei: Bir şeyler hissettim.
Minako: Ne?
Makoto: Mars?
Rei: Bu Kader Ağacı'nın duyguları olabilir.
Ami&Luna&Artemis: Ne?
Ami: Bu olamaz!
O sırada kader ağacı kapıyı onlar için açar. Kızlar ise tetikte beklemektedir.
Rei: Bize geçmemiz için izin veriyor.
Makoto: Pekâlâ.
Minako: Gidelim.
Kızlar içeri girmişlerdir. Koşarak ilerlerken Rei bir şeyler hisseder ve zıplar. Ağaç onlara saldırmaya başlamıştır.
Artemis: Bu bir asidik çözelti.
Minako: Bizi tuzağa düşürdü.
Ami: Olamaz. Bu tarafta kapandı.
Makoto: Lanet olsun! Tuzağa düştük gibi görünüyor.
Rei: Düşündüğümden daha akıllı.
Ağaç saldırmaya devam eder. Kızlarda saldırıları savuştururlar, ancak Luna kaçamaz ve çözelti Luna’yı omzundan vurur.
Artemis: Luna!
Ami bunun üzerine saldırıya geçer.
Ami: Dondurucu Baloncuk Spreyi!
Biraz zaman kazanmışlardır. Minako, Luna’nın yanına gitmiştir bile.
Minako: Sık dişini.
Artemis: Luna.
Luna: İyiyim, sadece sıyırdı... Acele edelim ve Kader Ağacı'nın merkezine gidelim.
Ağaç tekrar saldırıya geçmiştir, Rei de saldırır.
Rei: Ateşin Ruhu!
Duvarı kırıp kaçmayı başarırlar, ama Kader Ağacı onların peşindedir.
Kızlar bir asansöre girerler, ama asansör çalışmamaktadır.
Luna: Yukarı tırmanın!
Artemis: Hızlı olun.
Makoto: Çabuk!
O sırada yukarıda Ail ve Ann, Mamoru ve Usagi’ye acı çektirmektedir.
Usagi: Mamoru!
Mamoru: Sen iyi misin, Dolunay Surat.
Usagi: Mamoru...
Birbirlerinin ellerini tutmayı denerler. O sırada Ail gelir ve ellerine vurur.
Ail: Sen benim Bayan Usagi'me dokunamazsın!
Ann: Ail! Benim Mamoru’ma ne yaptığını sanıyorsun!
Ail: Ne dedin sen?!
Ann kızarır:
Ail, sen de "Benim Bayan Usagi'm" dedin. Yani, sen o kızı benden daha çok seviyorsun bu ne cüret!
Ail: Yanlışın var. Benim sana olan sevgim farklı.
Ann: Yeter! Artık duymak istemiyorum! Kader Ağacı sadece kızın bütün enerjisini al!
Ail: Hayır! Sadece çocuğun enerjisini al!
Ann: AİL!
Ail: Bunca yıldır senle nasıl ilgilendiğimi unuttun mu?
Ann: Beni dinlemezsen başın belada demektir!
Kader Ağacı her ikisinin de enerjisini almaya başlar. Ail ve Ann onları kurtarmaya çalışır.
Ail: Lanet olsun Kader Ağacı! Bırak onları.
Ann: Dur Kader Ağacı! Mamoru'nun enerjisini alma!
Ail: Dur! Bunca yıldır senle nasıl ilgilendiğimi unuttun mu!? Seni canavar!
Kader Ağacı hepsine birden saldırır. Usagi ve Mamoru düşerken Ail ve Ann onları tutarlar.
Kızlar tam o anda gelmişlerdir.
Luna: Usagi!
Ami: Usagi, iyi misin?
Usagi: Pek değil.
Ail: Lanet! Yine mi siz?! Niye hep çıkıp gelmek zorundasınız!
Ann: Defolun!
Ail ve Ann savaşçılara saldırmaya başlar. Kızlarda kaçarlar.
Rei: Ateşin Ejder Ruhu! der ve saldırısını yapar, ama bir işe yaramaz.
Kızların hepsi aynı anda saldırı yapmayı dener, ama yine bir işe yaramaz.
Ann: Bayağı hayvanlar sizi!
Ail: Haddinizi bilin!
Kızlar çok acı çekmektedir. Usagi buna dayanamaz ve dönüşür.
Usagi: Ay'ın Kristal Gücü Harekete Geç!
Ail: Ne Bayan Usagi, Ay Savaşçısı mı?
Ann: Beceriksizliği Usagi'yi hatırlatmıştı zaten.
Usagi kalkar, ama alakasız şeyler söylemeye başlar.
Luna ve Artemis ise hayal kırıklığına uğramış haldedir...
Usagi: Ben sevgi ve adaletin savaşçısı! Ay Savaşçıyım! Kutsal Ay Adına, sizi cezalandıracağım!
Ann: Saçmalık dolu şu gürültüye bir son ver. Ail çabuk ol ve öldür onu.
Ail: Ama Ay Savaşçısı aslında Bayan Usagi.
Ann: Ne diyorsun sen?! Eğer o sana ilgi duysaydı bizimle dövüşmek için Ay Savaşçısı’na dönüşmezdi! Diğer bir değişle o seni hiç sevmedi!
Ail: Buna inanamıyorum.
O sırada Usagi, Mamoru'nun yanına gitmiştir.
Usagi: Mamoru, dayan, Mamoru!
Ail: Görünüşe göre o adamda sana hiç ilgi duymuyor, Ann. Sormama izin ver o daha önce sana hiç elini tutman için izin verdi mi?
Ann nefreti tarafından ele geçirilmiş durumdadır ve Mamoru ile Usagi'ye saldırır.
Ail: Kader Ağacı, benim bu dünya için daha fazla şefkatim yok. Bu gezegeni ilk defa kırılmış olan kalbimin utancı ile yok et!
Usagi: Ne?!
Ami: Yok etmek mi?
Rei: Olamaz!
Ail: Şimdi Kader Ağacı gücünü ortaya çıkar!
Kızlar onları durdurmak için saldırırlar, ancak Ail ve Ann onları durdurur. Usagi’de saldırmayı dener, ancak bir sonuç elde edemez. Ann'in saldırısı yüzünden Mamoru'nun yanına düşer. Mamoru kıpırdanır.
Mamoru: Ay Savaşçısı?
Usagi: Benim, Prenses Serenity. Hayır ben senin Dolunay Surat’ın, Usagi Tsukino'yum.
Mamoru: Ne? Usagi!?
Usagi: Lütfen hatırla. Ay Krallığında olanlar, senin Karanlık Krallığa karşı savaştığın zamanlar, her zaman beni kurtarışın ve seni seven kız...
Mamoru: Hatırla? Ay Krallığı!?
Usagi: Mamoru, lütfen hatırla!
Ann: Kes sesini!!
Luna&Artemis: Ay Savaşçısı!
Ann kendinden geçmiş bir şekilde Usagi ve Mamoru'ya saldırmaktadır. Her ikisi de çok acı çekiyordur.
Rei: Mamoru!
Ami: Usagi!
Makoto: Lanet olsun!
O sırada Ann tekrar saldıracağı zaman Usagi, Mamoru'yu korumak için onun önüne geçer. Herkes şaşırmıştır.
Ail: Ne?!
Mamoru: Ay Savaşçısı?
Ail: Niçin böyle bir şey yaptın?
Usagi: Eğer birini seversem, her şeyimi tehlikeye atarım, hayatımı bile.
Ann: Gerçekten mi? Ne asilsin öyle.
Ann bunlardan hiç etkilenmez ve tekrar saldırır. Usagi hâlâ Mamoru'nun önünde onu korumaya çalışmaktadır.
Ann: Hadi niçin yaşamak için yalvarmıyorsun?
Usagi: Bana ne olacağı umurumda değil, ama lütfen Mamoru'yu öldürme!
Mamoru: Ay Savaşçısı...
Ann: Şaka yapıyor olmalısın. Hiçbir şey kendi hayatından daha önemli olamaz!
Bu sefer Mamoru, Usagi'yi korumak için onun önüne geçer.
Ail: Ne?!
Ann tekrar saldırdığında Usagi ile Mamoru ağaca çarparlar. Mamoru hâlâ Usagi'nin önündedir. Ann tekrar saldırdığında ise Mamoru dengesini kaybetmek üzeredir.
Usagi: Mamoru!
Ail bu olanlardan o kadar etkilenmiştir ki hiçbir şey yapamaz. Konuşamaz bile. En son yaptığı saldırıdan sonra Mamoru düşünce Usagi'nin gözünden yaşlar gelir.
Usagi: Mamoru! Mamoru! Mamoru…
Ail: Güzel... Öylesine güzel ki... Yani bu sevgi.
Ann: Ail?!
Ail: Ann, sevgi senin zorla alabileceğin bir şey değil. Sevgi… Sevgi birbirine karşılıklı gelişen bir şeydir.
Ann: Ne diyorsun sen?!
Makoto: O haklı! Eğer birini önemsiyorsak, sevgi ve cesaretle her zorluğa karşı koyabiliriz.
Ann tam saldıracağı anda beyaz bir gül gelir.
Kızlar: Ay Işığı Şövalyesi!
Ay Işığı Şövalyesi: Evrende ki bütün canlılar, kardeştir. Kavga etmeden önce, ruhlarınızı açmalısınız.
Ann: Sen bizim yaşadığımız zorlukları asla bilemezsin! Evreni dolaştığımız bu uzun zaman boyunca yapayalnızdık!
Ail: Ann!
Ann: İstediğimiz her şeyi elde ettik! Aksi takdirde hayatta kalamazdık!
Ay Işığı Şövalyesi: Eğer sadece alırsan hiçbir şeyin doğuşunu sağlayamazsın, sadece nefret ve acı getirecek.
Ann: Kes sesini! der ve saldırır.
Ami: Ay Işığı Şövalyesi!
Nasıl olduysa Kader Ağacı birden hareketlenmeye başlar.
Ail: Kader Ağacı?!
Kader Ağacı bu sefer Ail ve Ann'e saldırmaktadır. Ail sırtına darbe yiyip düştüğü zaman Kader Ağacı ona doğru hareket eder. Bu sırada Ann, Ail'in önüne geçer ve onu korumaya çalışır, ama Kader Ağacı durmaz ve Ann'e saldırır.
Ail: ANN!!
Koşar ve Ann'i tutar.
Ail: Ann...
Ail: Ann, neden?
Ann: Çünkü... Seni seviyorum...
Ail: Ann...
Ann: Sevgi sadece alabileceğim bir şey değil demiştin, değil mi? Seni kaybetmek istemedim.
Ail: Ann! Bende seni kaybetmek istemiyorum!
Ann: Kalbimde güzel bir ılıklık hissediyorum... Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. , der ve ölür.
Ail: ANN!!!, diye bağırır. Ağaç tekrar harekete geçmiştir. Ail'e doğru gelmektedir.
Ail: Ann, bende birazdan orada olacağım.
Usagi buna artık dayanamamaktadır.
Usagi: DUR!
Usagi'nin sesiyle Kader Ağacı durur ve konuşur.
Kader Ağacı: Sonunda öğrendin.
Usagi: Ağaç konuştu.
Bir anda ağaç parlamaya başlar. Her taraf bembeyaz olur.
Usagi: Neredeyim?
Ail: Burası Kader Ağacı'nın bilinci mi?
Kader Ağacı hikâyesini anlatmaya başlar:
"Bir zamanlar, o gezegende okyanus ve ben dışında hiçbir şey yoktu. Yalnız geçen çok uzun yıllardan sonra, konuşabileceğim birilerini istedim."
Ail: Yani biz Kader Ağacı’nda doğmuştuk…
Kader Ağacı: Ben onları sevdim onlarda karşılığında bana saygı duydular. Bir arada mutlu bir şekilde yaşıyorduk. Güzel günlerdi. Ama...
Yavaş yavaş akıllandılar ve benim enerjim için kavga etmeye başladılar. Aynı zamanda benim için saygıları da soldu ve kısa bir süre sonra da sadece nefretle hareket etmeye başladılar. Ama yinede ben onlara inandım. Bu olaylardan önceki mutlu günlere dönebileceğimizi hayal ettim. Ama onların aptalca mücadelesi daha da arttı ve sonunda… Kendi gezegenlerini yok ettiler. Sağ kalanlar ve ben evreni dolaştık, birçok yıldız sistemi gezdik. Ancak yerleşebileceğimiz bir gezegen bulamadık. Bu sırada sağ kalanların sayısı daha da azaldı ve en son bu ikisi kaldı, Ail ve Ann. Gerçek Sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı ve hayatta kalmanın tek yolunun güçten geçtiğini düşündüler. Acınası bir çift...
Usagi: Senin için üzüldüm, Kader Ağacı.
Kader Ağacı: Benim için gerekli olan şey Güç değil, sevgidir.
Ann: Sevgi?
Kader Ağacı: Bunu kendi bedenimi kurutarak anlatmaya çalıştım, ama siz anlamadınız.
Ail: Üzgünüm.
Kader Ağacı: Pekâlâ, en sonunda aşkın, birbirinizle ilgilenmek olduğunu öğrendiniz.
Ail: Ann...
Kader Ağacı: Ay Savaşçısı senden bir iyilik isteyeceğim. Sevginin Gücü ile beni arındır lütfen.
Usagi: Tamam!
Kader Ağacı: Temizlendim! , der ve etrafa parlaklık saçar, o sırada her taraf bembeyaz olur.
Usagi: Kader Ağacı, kayboldu.
Ay Işığı Şövalyesi: Yenilenme süreci başlayacak.
Usagi: Ay Işığı Şövalyesi sen güvendesin!
Ay Işığı Şövalyesi: Ay Savaşçısı, hayır, Usagi Tsukino.
Usagi: Sen nereden biliyorsun?
Ay Işığı Şövalyesi: Şimdi benimde kimliğimin ortaya çıkma zamanı. der ve maskesini indirir. Usagi çok şaşırmıştır. İki tane mi Mamoru vardır?
Usagi: Mamoru? İki tane mi Mamoru var?!
Ay Işığı Şövalyesi: Hayır, ben diğer Mamoru Chiba'yım.
Usagi: Ne demek istiyorsun?
Ay Işığı Şövalyesi: Kraliçe Beryl ile yapılan son savaşta, Mamoru Chiba hafızasını yitirdi. Ama Ay Savaşçısı’na yardım etme isteği ve hayır, onun için çok önemli olan Usagi Tsukino adında ki kız, onu güçlü kıldı. Bilinçaltı kendi başına bir yaşam sürdü ve yeni bir gölge, Ay Işığı Şövalyesi ortaya çıktı, sadece ve sadece tehlike anında seni korumak için.
Usagi: Mamoru...
Ay Işığı Şövalyesi: Ancak şimdi benim görevim tamamlandı. Mamoru Chiba senin sadık aşkın ile uyandı ve benimle birleşerek senin yanında geleceğe doğru ilerlemeye devam edecek. Elveda.
Usagi: Ne?
Her taraf tekrar bembeyaz olur.
Usagi bayılmıştır. Gözlerini açtığında Mamoru onu sarsmaktadır.
Usagi: Mamoru...
Mamoru hafızasını geri kazanmıştır.
Usagi gözyaşlarına hakim olamaz. O sırada Ann de tekrar yaşama dönmüştür. Ail ve Ann sarılırlar. Kader Ağacı yenilenmiştir. Ail ve Ann ile beraber kendi evlerini bulmaya yolculuğa çıkıyorlardır.
Usagi: Mutluluğu bulacaklar değil mi?
Mamoru: Evet, buna eminim...
mini-usagi’nin tanıtımı:
Bölüm 46
Spoiler:
Usagi'nin Ölümsüz Dileği! Yeni Bir Reenkarnasyon
Usagi no omoiha eienni! Atarashiki tensei
Usagi's Eternal Wish! A New Rebirth
"Demek burası Karanlık Krallık'ın kalesi..."
Usagi kızlar öldükten sonra kalenin önüne gelir. Tek tek arkadaşları gözünün önünden geçmeye başlar.
Onlara söz verir: "Sonuna kadar elimden geleni yapacağım!"
Bölüm Kraliçe Beryl'in yanında başlar. Beryl, sihirli küresinden Usagi'yi gözlemektedir. "Küçük kız, demek geldin. Sana Cehennem'in ne olduğunu göstereceğim."
Tam o sırada kırmızı bir baloncuk Usagi'ye doğru gelmektedir.
Usagi onu son anda fark eder, ama çok geçtir. Küre, Usagi'yi kaptığı gibi götürür.
Usagi içinde bulunduğu küreyle kalenin içinde, Kraliçe Beryl'in karşısında belirir.
Kraliçe Beryl: "Hoşgeldin Prenses! Buraya kadar gelebilmekle çok iyi iş başardın. Seni iyi yaptığın bu iş için tebrik ederim."
Kraliçe Beryl bir kısmı gölgelere sarılmış, bir tarafı aydınlıkla kuşatılmış, oracıkta duruyordur.
Usagi korku ve şaşkınlıkla seslenir: "Kraliçe Beryl!"
"Evet, ben Kraliçe Beryl'im."
Ve Kraliçe Beryl'in karanlıktaki kısmı da aydınlanır.
Kraliçe Beryl: "Endymion, prensesi öldür!"
"Nasıl isterseniz." Endymion saldırıya geçer.
Usagi canını zor kurtararak yuvarlanır. Ve hemen Yeni Ay Asası'nı çıkarır.
"Ay’ın İyileştirici Gücü!"
Ancak Endymion şimdiye kadar tüm kötüleri dize getirmiş olan bu büyük güçten hiç etkilenmez. Usagi büyük bir çaba içindedir. Ancak Endymion üzerine gelen güce sadece boş boş bakmaktadır.
Kraliçe Beryl: "Zamanını boşa harcıyorsun."
Usagi irkilir.
Kraliçe Beryl: "Sen hâlâ tam bir prenses değilsin. Gümüş kristali kullanmana rağmen, Kraliçe Metalia'nın kara enerjisini Endymion'un vücudundan çıkarmayı başaramayacaksın."
Güler.
"Zamanını boşa harcama ve bana sessizce gümüş kristali teslim et!"
Fakat Usagi daha fazla gayret eder. Sonuç yine aynıdır. Ayrıca Endymion yine saldırıya geçer.
Duygusuzca Usagi'ye vurur. Usagi hızla yere savrulur. Yeni Ay Asası da elinden düşer.
Endymion tekrar karşısına geçer. "Ay Savaşçısı. Öl." der ve elindeki kapkara gülü fırlatır.
Usagi çığlık çığlığa bağırır, çünkü bu siyah güller onu sarmalamıştır ve elektrik şokuna benzer bir akım vermektedirler. Uzun bir süre bu böyle devam eder: Usagi çığlık atar, Kraliçe Beryl kahkahayla güler ve Endymion boş boş bakar.
Usagi tek bir kelime söyler: "Mamoru..."
Mamoru'yu hatırlar: "Dolunay Surat..."
Usagi yere düşer.
Ve konuşur: "Mamoru..." Gözlerinden yaşlar damlar...
Endymion'un cevabı duygusuzdur...
O sırada güneşteki kara lekeler gittikçe büyümektedir.
Endymion, Usagi'yi boğazından acımasızca tutarak acı çektirmektedir.
Usagi acıyla inlemektedir. Kraliçe Beryl gülmektedir: "Yakında güneş tamamen siyah lekelerle dolu olacak. Ve Kraliçe Metalia dirilecek. Bu kadar yeter Endymion."
Endymion, Usagi'yi fırlatır. Kraliçe Beryl: "Prensesin kafasını kes."
Bu arada Usagi, Yeni Ay Asası'na ulaşma çabası içindedir.
Kraliçe Beryl bunu görür: "Yararı yok! Yakında Kraliçe Metalia eski gücüne kavuşacak. Gümüş kristali kullanarak Dünya'yı kara enerjiyle doldurduğu zaman, gücü en yüksek seviyeye ulaşacak. Yaptığın hiçbir şeyin önemi kalmayacak."
Usagi'nin aklına birden kızların öldüğü gerçeği gelir.
O sırada Endymion kılıcını havaya kaldırmıştır.
O sırada Usagi'nin tacı ışıldamaya başlar.
Usagi tacını Endymion'un karnına fırlatır.
Endymion acıyla, Usagi üzüntüyle bakar. Endymion yere devrilir. Usagi, Endymion'a üzüntüyle bakarken Endymion'un gözleri açılıverir. Acı ve öfke karışık şekilde inleyerek ve kılıcına dayanarak ayağa kalkar.
Kraliçe Beryl: "Hıh! Kara enerji Endymion'un içinde. Onu o kadar kolay alt edemezsin!"
Endymion tekrar saldırıya hazırlanır.
"Dur..."
Endymion: "Ay Savaşçısı!" der öfkeyle...
"Dur..."
"Geber!"
"Lütfen dur!"
Usagi'nin çığlığı yankılanır ve müzik kutusunu çıkarır...
"Lütfen hatırla!"
"Ben Serenity'im. Uzak bir geçmişte, birbirimizi sevmeye yemin etmiştik. Ben Ay Krallığı'ndan Serenity."
Endymion:" Karanlık Krallığın karşısına çıkan herkes ölmeli!"
Usagi: "Sen karanlık enerji tarafından ele geçirildin. Lütfen nazik kalbini yeniden kazan..."
Endymion yavaş yavaş durulmaya başlamıştır.
"İstemiyorum... Seninle savaşmak istemiyorum!" der Usagi.
"Lütfen!"
Endymion sonunda yola gelir ve müzik kutusuna dokunur. Dokunduğu an parmaklarından başlayarak tüm bedenini bir ışık kaplar.
Kraliçe Beryl de ne olduğunu anlayamamıştır.
Endymion bir bir hatırlar.
Mamoru'nun küçüklüğü uyanır.
"Ben kimim? Hiçbir şey hatırlayamıyorum! Tek başıma mıyım?"
"Hayır, değilsin. Bana sahipsin."
"Ne?"
"Endişelenme, tek başına değilsin."
Endymion kılıcını yere bırakır.
Ve diz çöker.
"Mamoru!"
"Usagi..."
Mamoru yere bir gül düşürür. Usagi gülün tekrar kırmızı olduğunu görür.
"Teşekkürler..." der Mamoru.
"Mamoru...Çok mutluyum!"
Sarılırlar...
Ancak Kraliçe Beryl çok sinirlenmiştir. Olaylar hiç de onun istediği gibi gitmemiş, Mamoru tekrar iyi biri olmuştur. Ay Savaşçısı'na yine yenilmiştir.
"Seni affetmeyeceğim, Prenses!" der, nefretle.
"Endymion'u tekrar benden çalmaya çalışmak ha!"
Elinde sivri bir obje yaratır ve onu Usagi'ye doğru fırlatır.
"Seni affetmeyeceğim!"
Ancak Mamoru bir gül fırlatır ve gül o silahı boylamasına ortadan parçalayıp geçer.
Gül o kadar hızlı fırlamıştır ki delip geçtikten sonra da yoluna devam eder. Böylece Kraliçe Beryl'nin göğsüne saplanır. Ayrıca silah da çok hızlıdır ve gül onu yolundan saptırmadığı için kırıkları yoluna devam etmektedir.
Mamoru, Usagi’yi kırıklardan korumak için onu yere yatırıp üstüne kalkan olur. Ancak kötü şans onların peşini asla bırakmamaktadır. Parçalardan biri Mamoru'nun sırtına saplanır!
Kraliçe Beryl: "Endymion, neden o kızı koruyorsun?"
"Eğer benimle evlenseydin tüm dünyanın kralı olabilirdin!"
Gülün saplandığı yerden başlayarak tüm vücuduna çatlaklar yayılmaya başlar.
"İmkânsız!"
"Mamoru, dayan!" der, Usagi.
Kraliçe Beryl: "Böyle bir şey beni nasıl yenebilir?" Gülden enerji çıktığını görür. "Endymion'un o kıza olan sevgisi mi vücudumu yok ediyor? Bunu kabul edemem! Asla kabul etmeyeceğim..."
Kendini kurtarmak için kaçar.
"Mamoru! Mamoru!"
Mamoru: "Acele et, buradan çık!"
Usagi şaşırarak: "Ne?" der.
Mamoru devam eder: "Ve tekrar sıradan bir kız ol, kendine iyi bir erkek arkadaş bul."
Usagi'nin gözleri dolar. "Mamoru, sen en iyisisin."
Mamoru gülümsemekle yetinir. Ve gözlerini kapatır...
Kırmızı bir gül parçalanır...
Usagi anlar ki...
"Mamoru! Mamoru! MAMORU!"
Kraliçe Beryl, Kraliçe Metalia'nın yanındadır.
"Kraliçe Metalia... Lütfen bana gücünüzü ödünç verin... Lütfen o nefret verici kızı yenmem için bana gücünüzü ödünç verin!
"Peki! Kainattaki tüm canlılara, kin ve acının sunulduğu vakit geldi. Kraliçe Beryl, herkesi ve her şeyi öldür. Ve dünya, zifiri karanlığa bürünsün!"
Kraliçe Metalia bulunduğu cisimden enerji olarak çıkar.
Ve Kraliçe Beryl'nin içine girer...
Usagi, Mamoru'yu öpmek için eğilir.
Fakat sonra vazgeçer.
"Üzgünüm... Seni öpemem. Rei, Ami, Mako ve Minako... Onlar sevdikleri kişiyi öpemeden öldüler. Ben mutluluğu tek başıma bulamam."
Yüzünde büyük acıların getirdiği acı bir gülümseme vardır...
"Özür dilerim, Mamoru. Kaçmayacağım. Hâlâ yapmam gereken şeyler var. Beni izle. En iyisini yapacağım."
Usagi oradan ayrılırken, kale yıkılmaya başlar.
Dışarıda ise buzların arasından siyah bir enerji kütlesi çıkar.
Ve burada, kocaman bir çiçek açar. İçinde ise, Kraliçe Beryl'nin karanlıkla yeniden beden bulmuş hali vardır.
"Sonunda karanlığın enerjisini elde ettim. Dünya'ya hükmedeceğim!"
"Demek geldin prenses..."
Kraliçe Beryl: "Bu sefer öleceksin!"
Kraliçe Beryl saldırır.
"Prenses! Öl!"
Ancak saldırısı Usagi'nin tam ayaklarının dibine isabet etmiştir. Bir ışık kütlesi oluşur ve aynı anda buzdan bir kule belirir. Usagi bu kulenin tepesindedir ve artık Kraliçe Beryl ile aynı boydadır.
Ayrıca Usagi, Prenses haline dönüşmüştür...
Aynı anda, Tokyo'da hava kötü enerjiyle kaplanmıştır.
Artık insanların da ilgisini çekmektedir. Birden bütün şehirde elektrikler söner. Şehir karanlık içinde kalır. Luna ve Artemis ise bir evin çatısında konuşmaktadırlar.
Artemis,"Bu son. Dünyanın sonu geldi!" der. "Kraliçe Metalia'nın kara enerjisi serbest kaldı!"
Luna çok üzgündür ve birden dayanamayıp koşar. Artemis önüne geçer. "Bekle Luna!"
Luna: "Yolumdan çekil! D noktasına gideceğim!"
"İşe yaramaz! Yapabileceğimiz hiçbir şey yok!"
"Bunları ben de biliyorum! Ama bu noktada Usagi... Gümüş kristalin gücünü serbest bırakacak. O zaman Usagi ölecek. Aynı Kraliçe Serenity gibi!"
"Biliyorum! Ama dünyayı kurtarmanın başka yolu yok."
Luna ağlar...
"Yapma Usagi... Gümüş kristalin gücünü serbest bırakma... Eğer yaparsan Usagi, öleceksin!"
Bu sırada Usagi ve Kraliçe Beryl savaşmak üzeredirler.
Usagi haykırır: "Ay’ın İyileştirici Gücü!"
Özür dilerim, açıksözlü olmadığım için...
Sadece rüyalarımda söyleyebilirim...
Kraliçe Beryl de bağırmaktadır.
Düşüncelerim kısa zamanlı...
Usagi'nin saldırısı bir kalkan görevi görür.
Şimdi seni görmek istiyorum...
İkisi de tüm güçlerini kullanmaktadırlar.
Ağlamak istiyorum, ay ışığı...
Kraliçe Beryl: "Neden?! Neden bana meydan okumak için bu kadar direniyorsun?"
Gece yarısı da beni bekliyor...
"Ama sonunda sen de anlayacaksın."
Çünkü çok utangacım, ne yapabilirim ki? Gönlüm bir çiçek dürbünü gibi...
"Dünyanın zaten çirkin ve kötü bir yer olduğunu!"
Ay ışığının yardımıyla...
"Hayır! Benim inancım var!"
Kraliçe Beryl: "Aşka mı? Arkadaşlığa mı? Yoksa insanlara mı güveniyorsun?" Kahkaha atar.
Tekrar ve tekrar karşılaşacağız...
"İnanıyorum!" der Usagi. "Herkesin bu dünyayı korumaya çalıştığına inanıyorum!"
Sevgimin geleceğini haber almak için...
"Aptal!"
Takımyıldızlarının parıltılarını sayarım...
"Bu dünyada inanılacak hiçbir şey kalmadı!"
Biz aynı yerde doğmuştuk...
Mucizevi aşk...
Birlikte tekrar...
"Lütfen!"
Tanrı bize mutlu bir son bahşeder...
"Lütfen gümüş kristal!"
Geçmiş, bugün ve gelecek...
"Dünya'ya daha fazla inanmamı sağla... Herkesin inandığına dair!"
Senin için deliriyorum...
Usagi hatırlar...
Ami:
"Aşk hakkında bu kadar rahat konuşmamalısın."
Rei:
"Yanlış bir fikre kapılma!"
Tanıştığımız günün güzel anıları...
"Yuichiro'ya o şekilde değer vermiyorum."
Makoto:
"Peki ya onun zaten bir kız arkadaşı varsa?"
Senin dik bakışlarını hiçbir zaman unutmayacağım...
"Bunun üzerine gitmeliyiz!"
Minako:
Binlerce yıldızın arasından seni bulabilirim...
"Onlar mutlu olduğu sürece..."
Tesadüfleri bile şansa dönüştürdün...
"Başka bir şey önemli değil."
Usagi geri döner...
"Kızlar..."
Hayatı bu haliyle seviyorum...
Kraliçe Beryl: "Şimdi elde ettiğim karanlık enerjiyle gümüş kristal tarafından yenilmeyeceğim!"
Kraliçe Beryl daha fazla güç bastırır. Buz kütleleri havaya uçuşmaya başlar.
Usagi: "Kızlar, bana gücünüzü verin..." Usagi yalvarır.
"Lütfen!"
Kızların ruhlarının elleri, yarı saydam bir halde Usagi'nin Yeni Ay Asası'nı tutan ellerini sırayla kavrar.
Sıradışı bir mucize gerçekleşiyor...
Tekrar ve tekrar karşılaşacağız...
Sevgimin geleceğini haber almak için...
"Merkür'ün gücü!"
"Mars'ın gücü!"
Takımyıldızlarının parıltılarını sayarım...
"Jüpiter'in gücü!"
"Venüs'ün gücü!"
"Ay'ın prizma gücü!"
Biz aynı yerde doğmuştuk...
Mucizevi aşk...
Usagi birden büyük bir güç toplar. Öyle ki Kraliçe Beryl'nin gücü bu güç karşısında kesiliverir.
İşte buna inanıyorum, Mucizevi aşk...
"Bu da ne?" der Kraliçe Beryl.
Gümüş kristalin ucundan büyük bir güç çıkar ve gittikçe büyür. Bu güç Kraliçe Beryl'yi yok eder. Usagi gümüş kristalin gerçek gücünü serbest bırakmıştır. Usagi tekrar Ay Savaşçısı'na dönüşerek yere yığılır. Kızlar gitmiştir. Ama Usagi artık mutludur. Çünkü Dünya'yı kurtarmıştır. Öldüğünü bile bile mutludur...
Son nefesiyle, "Kızlar, teşekkür ederim..." der ve ölür...
Usagi’nin bıraktığı büyük güç tüm dünyayı temizler ve Usagi kaybolur. Yeni Ay Asası ve gümüş kristal de onunla birlikte... Mamoru da yok olur...
Usagi'nin sesi duyulur.
"Sabah uyandığımda, dantelden beyaz saf bir perde esintide sallanıyordu. Guguklu saat sabahın 7'sini gösteriyordu. Ve annemin sesi: "Eğer kalkmazsan geç kalacaksın.""
Kızlar da birer birer yok olur... Mars, Venüs, Merkür, Jüpiter...
"Hâlâ yarı uykuluyum. Ve şöyle düşünüyorum: "Bırakın 3 dakika daha uyuyayım." Kurulu gibi okula her gün geç kalırım. Öğretmenim beni koridorda bekletir. Ve testlerimden başarısız olurum. Ev yolunda yediğimiz krepler... Hepimiz vitrindeki parti elbisesine hayranlıkla bakardık."
Usagi konuşurken, bir yandan dünya temizlenmektedir.
"Küçük şeyler ne kadar neşe verirdi ve ben mutluydum."
"Keşke... Keşke o normal hayatıma dönebilsem. Geri dönmek istiyorum."
Sabah olur...
"Geç kaldım!"
"Ben gidiyorum!"
Usagi okula koşarken yanından Makoto geçer.
Artemis konuşur. "Bu bir mucize! Sadece güneşin lekeleri ortadan kalkmadı. Herkes geri döndü."
Ay ışığında, gökyüzüne bakarım ve seni düşünürüm...
Luna: "Ama onlar için biraz üzülüyorum."
Rei tapınağı süpürmektedir.
"Arkadaş oldukları zamana dair, bütün anılarını da kaybettiler."
Minako otobüs beklemektedir.
"Endişelenme." der Artemis.
"Ne?"
"Sadece tekrar tanışmaları gerek."
Gözlerimi kapatırım ve senin adını fısıldarım...
"Haklısın."
Juban Ortaokulu’nda, Ulusal Sınav sonuçları açıklanmıştır. Birinci -her zamanki gibi- Ami Mizuno'dur. Usagi ve Naru sonuçlara bakarken, arkalarından Ami geçer.
"Ah, keşke daha fazla çalışsaydım..."
Gözyaşlarım kristal dalgaları gibi süzülüyor...
Usagi sınav kâğıdını hırsla buruşturur. "Kahretsin, bundan kurtulacağım!" Yanında Naru da vardır.
Top haline getirdiği sınav kâğıdını nereye attığına bakmadan savurur ve...
Sonuç olarak, top, bir adamın kafasına gelir...
"Bu acıttı, Dolunay Surat."
Sınav kâğıdına bakar ve puanın 30 olduğunu görür.
Yalnızlık kalbimi kapladı...
Usagi utancından kıpkırmızı olur. Adam "Daha fazla çalış, Dolunay Surat." der.
Usagi: "Sanane?!" der ve çocuk gibi dil çıkarır.
Ne kadar ayrı kalmış olsak bile, aşkım...
"O kendi işine baksın!"
Adam arkasından "Ne aptal kız." der...
Naru: "Hey, o çocuk çok yakışıklı değil miydi?"
Kalplerimiz bir olarak parlar...
"Bunu nasıl söylersin! O çok sevimsizdi!"
"Şimdi böyle söylüyorsun."
Sen sadece benim aşkımsın...
"Asla bilemezsin. Karşılaşmanız kader olabilir."
"Ayyy kes şunu! Benim kendi hayallerim var!"
"Hayal?"
"Bu doğru! Beni ne olursa olsun koruyan yakışıklı bir sevgili bulmak! Benim hayalim bu."
Usagi no omoiha eienni! Atarashiki tensei
Usagi's Eternal Wish! A New Rebirth
"Demek burası Karanlık Krallık'ın kalesi..."
Usagi kızlar öldükten sonra kalenin önüne gelir. Tek tek arkadaşları gözünün önünden geçmeye başlar.
Onlara söz verir: "Sonuna kadar elimden geleni yapacağım!"
Bölüm Kraliçe Beryl'in yanında başlar. Beryl, sihirli küresinden Usagi'yi gözlemektedir. "Küçük kız, demek geldin. Sana Cehennem'in ne olduğunu göstereceğim."
Tam o sırada kırmızı bir baloncuk Usagi'ye doğru gelmektedir.
Usagi onu son anda fark eder, ama çok geçtir. Küre, Usagi'yi kaptığı gibi götürür.
Usagi içinde bulunduğu küreyle kalenin içinde, Kraliçe Beryl'in karşısında belirir.
Kraliçe Beryl: "Hoşgeldin Prenses! Buraya kadar gelebilmekle çok iyi iş başardın. Seni iyi yaptığın bu iş için tebrik ederim."
Kraliçe Beryl bir kısmı gölgelere sarılmış, bir tarafı aydınlıkla kuşatılmış, oracıkta duruyordur.
Usagi korku ve şaşkınlıkla seslenir: "Kraliçe Beryl!"
"Evet, ben Kraliçe Beryl'im."
Ve Kraliçe Beryl'in karanlıktaki kısmı da aydınlanır.

Kraliçe Beryl: "Endymion, prensesi öldür!"
"Nasıl isterseniz." Endymion saldırıya geçer.
Usagi canını zor kurtararak yuvarlanır. Ve hemen Yeni Ay Asası'nı çıkarır.
"Ay’ın İyileştirici Gücü!"
Ancak Endymion şimdiye kadar tüm kötüleri dize getirmiş olan bu büyük güçten hiç etkilenmez. Usagi büyük bir çaba içindedir. Ancak Endymion üzerine gelen güce sadece boş boş bakmaktadır.
Kraliçe Beryl: "Zamanını boşa harcıyorsun."
Usagi irkilir.
Kraliçe Beryl: "Sen hâlâ tam bir prenses değilsin. Gümüş kristali kullanmana rağmen, Kraliçe Metalia'nın kara enerjisini Endymion'un vücudundan çıkarmayı başaramayacaksın."
Güler.
"Zamanını boşa harcama ve bana sessizce gümüş kristali teslim et!"
Fakat Usagi daha fazla gayret eder. Sonuç yine aynıdır. Ayrıca Endymion yine saldırıya geçer.
Duygusuzca Usagi'ye vurur. Usagi hızla yere savrulur. Yeni Ay Asası da elinden düşer.
Endymion tekrar karşısına geçer. "Ay Savaşçısı. Öl." der ve elindeki kapkara gülü fırlatır.
Usagi çığlık çığlığa bağırır, çünkü bu siyah güller onu sarmalamıştır ve elektrik şokuna benzer bir akım vermektedirler. Uzun bir süre bu böyle devam eder: Usagi çığlık atar, Kraliçe Beryl kahkahayla güler ve Endymion boş boş bakar.
Usagi tek bir kelime söyler: "Mamoru..."
Mamoru'yu hatırlar: "Dolunay Surat..."
Usagi yere düşer.
Ve konuşur: "Mamoru..." Gözlerinden yaşlar damlar...
Endymion'un cevabı duygusuzdur...

O sırada güneşteki kara lekeler gittikçe büyümektedir.
Endymion, Usagi'yi boğazından acımasızca tutarak acı çektirmektedir.
Usagi acıyla inlemektedir. Kraliçe Beryl gülmektedir: "Yakında güneş tamamen siyah lekelerle dolu olacak. Ve Kraliçe Metalia dirilecek. Bu kadar yeter Endymion."
Endymion, Usagi'yi fırlatır. Kraliçe Beryl: "Prensesin kafasını kes."
Bu arada Usagi, Yeni Ay Asası'na ulaşma çabası içindedir.
Kraliçe Beryl bunu görür: "Yararı yok! Yakında Kraliçe Metalia eski gücüne kavuşacak. Gümüş kristali kullanarak Dünya'yı kara enerjiyle doldurduğu zaman, gücü en yüksek seviyeye ulaşacak. Yaptığın hiçbir şeyin önemi kalmayacak."
Usagi'nin aklına birden kızların öldüğü gerçeği gelir.
O sırada Endymion kılıcını havaya kaldırmıştır.
O sırada Usagi'nin tacı ışıldamaya başlar.
Usagi tacını Endymion'un karnına fırlatır.

Endymion acıyla, Usagi üzüntüyle bakar. Endymion yere devrilir. Usagi, Endymion'a üzüntüyle bakarken Endymion'un gözleri açılıverir. Acı ve öfke karışık şekilde inleyerek ve kılıcına dayanarak ayağa kalkar.
Kraliçe Beryl: "Hıh! Kara enerji Endymion'un içinde. Onu o kadar kolay alt edemezsin!"
Endymion tekrar saldırıya hazırlanır.
"Dur..."
Endymion: "Ay Savaşçısı!" der öfkeyle...
"Dur..."
"Geber!"
"Lütfen dur!"
Usagi'nin çığlığı yankılanır ve müzik kutusunu çıkarır...
"Lütfen hatırla!"
"Ben Serenity'im. Uzak bir geçmişte, birbirimizi sevmeye yemin etmiştik. Ben Ay Krallığı'ndan Serenity."
Endymion:" Karanlık Krallığın karşısına çıkan herkes ölmeli!"
Usagi: "Sen karanlık enerji tarafından ele geçirildin. Lütfen nazik kalbini yeniden kazan..."
Endymion yavaş yavaş durulmaya başlamıştır.
"İstemiyorum... Seninle savaşmak istemiyorum!" der Usagi.
"Lütfen!"

Endymion sonunda yola gelir ve müzik kutusuna dokunur. Dokunduğu an parmaklarından başlayarak tüm bedenini bir ışık kaplar.
Kraliçe Beryl de ne olduğunu anlayamamıştır.
Endymion bir bir hatırlar.
Mamoru'nun küçüklüğü uyanır.
"Ben kimim? Hiçbir şey hatırlayamıyorum! Tek başıma mıyım?"
"Hayır, değilsin. Bana sahipsin."
"Ne?"
"Endişelenme, tek başına değilsin."
Endymion kılıcını yere bırakır.
Ve diz çöker.
"Mamoru!"
"Usagi..."
Mamoru yere bir gül düşürür. Usagi gülün tekrar kırmızı olduğunu görür.
"Teşekkürler..." der Mamoru.
"Mamoru...Çok mutluyum!"
Sarılırlar...
Ancak Kraliçe Beryl çok sinirlenmiştir. Olaylar hiç de onun istediği gibi gitmemiş, Mamoru tekrar iyi biri olmuştur. Ay Savaşçısı'na yine yenilmiştir.
"Seni affetmeyeceğim, Prenses!" der, nefretle.
"Endymion'u tekrar benden çalmaya çalışmak ha!"
Elinde sivri bir obje yaratır ve onu Usagi'ye doğru fırlatır.
"Seni affetmeyeceğim!"
Ancak Mamoru bir gül fırlatır ve gül o silahı boylamasına ortadan parçalayıp geçer.
Gül o kadar hızlı fırlamıştır ki delip geçtikten sonra da yoluna devam eder. Böylece Kraliçe Beryl'nin göğsüne saplanır. Ayrıca silah da çok hızlıdır ve gül onu yolundan saptırmadığı için kırıkları yoluna devam etmektedir.
Mamoru, Usagi’yi kırıklardan korumak için onu yere yatırıp üstüne kalkan olur. Ancak kötü şans onların peşini asla bırakmamaktadır. Parçalardan biri Mamoru'nun sırtına saplanır!
Kraliçe Beryl: "Endymion, neden o kızı koruyorsun?"
"Eğer benimle evlenseydin tüm dünyanın kralı olabilirdin!"
Gülün saplandığı yerden başlayarak tüm vücuduna çatlaklar yayılmaya başlar.

"İmkânsız!"
"Mamoru, dayan!" der, Usagi.
Kraliçe Beryl: "Böyle bir şey beni nasıl yenebilir?" Gülden enerji çıktığını görür. "Endymion'un o kıza olan sevgisi mi vücudumu yok ediyor? Bunu kabul edemem! Asla kabul etmeyeceğim..."
Kendini kurtarmak için kaçar.
"Mamoru! Mamoru!"
Mamoru: "Acele et, buradan çık!"
Usagi şaşırarak: "Ne?" der.
Mamoru devam eder: "Ve tekrar sıradan bir kız ol, kendine iyi bir erkek arkadaş bul."
Usagi'nin gözleri dolar. "Mamoru, sen en iyisisin."
Mamoru gülümsemekle yetinir. Ve gözlerini kapatır...
Kırmızı bir gül parçalanır...
Usagi anlar ki...
"Mamoru! Mamoru! MAMORU!"
Kraliçe Beryl, Kraliçe Metalia'nın yanındadır.
"Kraliçe Metalia... Lütfen bana gücünüzü ödünç verin... Lütfen o nefret verici kızı yenmem için bana gücünüzü ödünç verin!
"Peki! Kainattaki tüm canlılara, kin ve acının sunulduğu vakit geldi. Kraliçe Beryl, herkesi ve her şeyi öldür. Ve dünya, zifiri karanlığa bürünsün!"
Kraliçe Metalia bulunduğu cisimden enerji olarak çıkar.
Ve Kraliçe Beryl'nin içine girer...
Usagi, Mamoru'yu öpmek için eğilir.
Fakat sonra vazgeçer.
"Üzgünüm... Seni öpemem. Rei, Ami, Mako ve Minako... Onlar sevdikleri kişiyi öpemeden öldüler. Ben mutluluğu tek başıma bulamam."
Yüzünde büyük acıların getirdiği acı bir gülümseme vardır...
"Özür dilerim, Mamoru. Kaçmayacağım. Hâlâ yapmam gereken şeyler var. Beni izle. En iyisini yapacağım."
Usagi oradan ayrılırken, kale yıkılmaya başlar.
Dışarıda ise buzların arasından siyah bir enerji kütlesi çıkar.
Ve burada, kocaman bir çiçek açar. İçinde ise, Kraliçe Beryl'nin karanlıkla yeniden beden bulmuş hali vardır.

"Sonunda karanlığın enerjisini elde ettim. Dünya'ya hükmedeceğim!"
"Demek geldin prenses..."
Kraliçe Beryl: "Bu sefer öleceksin!"
Kraliçe Beryl saldırır.
"Prenses! Öl!"
Ancak saldırısı Usagi'nin tam ayaklarının dibine isabet etmiştir. Bir ışık kütlesi oluşur ve aynı anda buzdan bir kule belirir. Usagi bu kulenin tepesindedir ve artık Kraliçe Beryl ile aynı boydadır.
Ayrıca Usagi, Prenses haline dönüşmüştür...
Aynı anda, Tokyo'da hava kötü enerjiyle kaplanmıştır.
Artık insanların da ilgisini çekmektedir. Birden bütün şehirde elektrikler söner. Şehir karanlık içinde kalır. Luna ve Artemis ise bir evin çatısında konuşmaktadırlar.
Artemis,"Bu son. Dünyanın sonu geldi!" der. "Kraliçe Metalia'nın kara enerjisi serbest kaldı!"
Luna çok üzgündür ve birden dayanamayıp koşar. Artemis önüne geçer. "Bekle Luna!"
Luna: "Yolumdan çekil! D noktasına gideceğim!"
"İşe yaramaz! Yapabileceğimiz hiçbir şey yok!"
"Bunları ben de biliyorum! Ama bu noktada Usagi... Gümüş kristalin gücünü serbest bırakacak. O zaman Usagi ölecek. Aynı Kraliçe Serenity gibi!"
"Biliyorum! Ama dünyayı kurtarmanın başka yolu yok."
Luna ağlar...
"Yapma Usagi... Gümüş kristalin gücünü serbest bırakma... Eğer yaparsan Usagi, öleceksin!"
Bu sırada Usagi ve Kraliçe Beryl savaşmak üzeredirler.

Usagi haykırır: "Ay’ın İyileştirici Gücü!"
Özür dilerim, açıksözlü olmadığım için...
Sadece rüyalarımda söyleyebilirim...
Kraliçe Beryl de bağırmaktadır.
Düşüncelerim kısa zamanlı...
Usagi'nin saldırısı bir kalkan görevi görür.
Şimdi seni görmek istiyorum...
İkisi de tüm güçlerini kullanmaktadırlar.
Ağlamak istiyorum, ay ışığı...
Kraliçe Beryl: "Neden?! Neden bana meydan okumak için bu kadar direniyorsun?"
Gece yarısı da beni bekliyor...
"Ama sonunda sen de anlayacaksın."
Çünkü çok utangacım, ne yapabilirim ki? Gönlüm bir çiçek dürbünü gibi...
"Dünyanın zaten çirkin ve kötü bir yer olduğunu!"
Ay ışığının yardımıyla...
"Hayır! Benim inancım var!"
Kraliçe Beryl: "Aşka mı? Arkadaşlığa mı? Yoksa insanlara mı güveniyorsun?" Kahkaha atar.
Tekrar ve tekrar karşılaşacağız...
"İnanıyorum!" der Usagi. "Herkesin bu dünyayı korumaya çalıştığına inanıyorum!"
Sevgimin geleceğini haber almak için...
"Aptal!"
Takımyıldızlarının parıltılarını sayarım...
"Bu dünyada inanılacak hiçbir şey kalmadı!"
Biz aynı yerde doğmuştuk...
Mucizevi aşk...
Birlikte tekrar...
"Lütfen!"
Tanrı bize mutlu bir son bahşeder...
"Lütfen gümüş kristal!"
Geçmiş, bugün ve gelecek...
"Dünya'ya daha fazla inanmamı sağla... Herkesin inandığına dair!"
Senin için deliriyorum...
Usagi hatırlar...
Ami:
"Aşk hakkında bu kadar rahat konuşmamalısın."
Rei:
"Yanlış bir fikre kapılma!"
Tanıştığımız günün güzel anıları...
"Yuichiro'ya o şekilde değer vermiyorum."
Makoto:
"Peki ya onun zaten bir kız arkadaşı varsa?"
Senin dik bakışlarını hiçbir zaman unutmayacağım...
"Bunun üzerine gitmeliyiz!"
Minako:
Binlerce yıldızın arasından seni bulabilirim...
"Onlar mutlu olduğu sürece..."
Tesadüfleri bile şansa dönüştürdün...
"Başka bir şey önemli değil."
Usagi geri döner...
"Kızlar..."
Hayatı bu haliyle seviyorum...
Kraliçe Beryl: "Şimdi elde ettiğim karanlık enerjiyle gümüş kristal tarafından yenilmeyeceğim!"
Kraliçe Beryl daha fazla güç bastırır. Buz kütleleri havaya uçuşmaya başlar.
Usagi: "Kızlar, bana gücünüzü verin..." Usagi yalvarır.
"Lütfen!"
Kızların ruhlarının elleri, yarı saydam bir halde Usagi'nin Yeni Ay Asası'nı tutan ellerini sırayla kavrar.
Sıradışı bir mucize gerçekleşiyor...

Tekrar ve tekrar karşılaşacağız...
Sevgimin geleceğini haber almak için...
"Merkür'ün gücü!"
"Mars'ın gücü!"
Takımyıldızlarının parıltılarını sayarım...
"Jüpiter'in gücü!"
"Venüs'ün gücü!"
"Ay'ın prizma gücü!"
Biz aynı yerde doğmuştuk...
Mucizevi aşk...
Usagi birden büyük bir güç toplar. Öyle ki Kraliçe Beryl'nin gücü bu güç karşısında kesiliverir.
İşte buna inanıyorum, Mucizevi aşk...
"Bu da ne?" der Kraliçe Beryl.
Gümüş kristalin ucundan büyük bir güç çıkar ve gittikçe büyür. Bu güç Kraliçe Beryl'yi yok eder. Usagi gümüş kristalin gerçek gücünü serbest bırakmıştır. Usagi tekrar Ay Savaşçısı'na dönüşerek yere yığılır. Kızlar gitmiştir. Ama Usagi artık mutludur. Çünkü Dünya'yı kurtarmıştır. Öldüğünü bile bile mutludur...
Son nefesiyle, "Kızlar, teşekkür ederim..." der ve ölür...
Usagi’nin bıraktığı büyük güç tüm dünyayı temizler ve Usagi kaybolur. Yeni Ay Asası ve gümüş kristal de onunla birlikte... Mamoru da yok olur...
Usagi'nin sesi duyulur.
"Sabah uyandığımda, dantelden beyaz saf bir perde esintide sallanıyordu. Guguklu saat sabahın 7'sini gösteriyordu. Ve annemin sesi: "Eğer kalkmazsan geç kalacaksın.""
Kızlar da birer birer yok olur... Mars, Venüs, Merkür, Jüpiter...
"Hâlâ yarı uykuluyum. Ve şöyle düşünüyorum: "Bırakın 3 dakika daha uyuyayım." Kurulu gibi okula her gün geç kalırım. Öğretmenim beni koridorda bekletir. Ve testlerimden başarısız olurum. Ev yolunda yediğimiz krepler... Hepimiz vitrindeki parti elbisesine hayranlıkla bakardık."
Usagi konuşurken, bir yandan dünya temizlenmektedir.
"Küçük şeyler ne kadar neşe verirdi ve ben mutluydum."

"Keşke... Keşke o normal hayatıma dönebilsem. Geri dönmek istiyorum."
Sabah olur...
"Geç kaldım!"
"Ben gidiyorum!"
Usagi okula koşarken yanından Makoto geçer.
Artemis konuşur. "Bu bir mucize! Sadece güneşin lekeleri ortadan kalkmadı. Herkes geri döndü."
Ay ışığında, gökyüzüne bakarım ve seni düşünürüm...
Luna: "Ama onlar için biraz üzülüyorum."
Rei tapınağı süpürmektedir.
"Arkadaş oldukları zamana dair, bütün anılarını da kaybettiler."
Minako otobüs beklemektedir.
"Endişelenme." der Artemis.
"Ne?"
"Sadece tekrar tanışmaları gerek."
Gözlerimi kapatırım ve senin adını fısıldarım...
"Haklısın."
Juban Ortaokulu’nda, Ulusal Sınav sonuçları açıklanmıştır. Birinci -her zamanki gibi- Ami Mizuno'dur. Usagi ve Naru sonuçlara bakarken, arkalarından Ami geçer.
"Ah, keşke daha fazla çalışsaydım..."
Gözyaşlarım kristal dalgaları gibi süzülüyor...
Usagi sınav kâğıdını hırsla buruşturur. "Kahretsin, bundan kurtulacağım!" Yanında Naru da vardır.
Top haline getirdiği sınav kâğıdını nereye attığına bakmadan savurur ve...

Sonuç olarak, top, bir adamın kafasına gelir...
"Bu acıttı, Dolunay Surat."
Sınav kâğıdına bakar ve puanın 30 olduğunu görür.
Yalnızlık kalbimi kapladı...
Usagi utancından kıpkırmızı olur. Adam "Daha fazla çalış, Dolunay Surat." der.
Usagi: "Sanane?!" der ve çocuk gibi dil çıkarır.
Ne kadar ayrı kalmış olsak bile, aşkım...
"O kendi işine baksın!"
Adam arkasından "Ne aptal kız." der...
Naru: "Hey, o çocuk çok yakışıklı değil miydi?"
Kalplerimiz bir olarak parlar...
"Bunu nasıl söylersin! O çok sevimsizdi!"
"Şimdi böyle söylüyorsun."
Sen sadece benim aşkımsın...
"Asla bilemezsin. Karşılaşmanız kader olabilir."
"Ayyy kes şunu! Benim kendi hayallerim var!"
"Hayal?"

"Bu doğru! Beni ne olursa olsun koruyan yakışıklı bir sevgili bulmak! Benim hayalim bu."
DarChi’nin tanıtımı:
Bölüm 59
Spoiler:
Gerçek Sevgi Uyanıyor! Kader Ağacı'nın Gizemi
Mezameru shinjitsu no ai! Makaiju ni himitsu
True Love Awakens! The Doom Tree's Secret
Kızlar Usagi ve Mamoru’yu kurtarmak için Ail ve Ann'in kaldığı binaya gelmişlerdir. Geldikleri zaman ise Kader Ağacı’nı daha büyümüş bulurlar.
Ami: Eğer Kader Ağacı böyle büyümeye devam ederse, bütün dünyanın enerjisini emecek.
Minako: Bunu bana bırakın, der ve saldıracağı anda Rei onu durdurur.
Rei: Bekle!
Minako: Ne oldu?
Rei: Bir şeyler hissettim.
Minako: Ne?
Makoto: Mars?
Rei: Bu Kader Ağacı'nın duyguları olabilir.
Ami&Luna&Artemis: Ne?
Ami: Bu olamaz!
O sırada kader ağacı kapıyı onlar için açar. Kızlar ise tetikte beklemektedir.
Rei: Bize geçmemiz için izin veriyor.
Makoto: Pekâlâ.
Minako: Gidelim.
Kızlar içeri girmişlerdir. Koşarak ilerlerken Rei bir şeyler hisseder ve zıplar. Ağaç onlara saldırmaya başlamıştır.
Artemis: Bu bir asidik çözelti.
Minako: Bizi tuzağa düşürdü.
Ami: Olamaz. Bu tarafta kapandı.
Makoto: Lanet olsun! Tuzağa düştük gibi görünüyor.
Rei: Düşündüğümden daha akıllı.

Ağaç saldırmaya devam eder. Kızlarda saldırıları savuştururlar, ancak Luna kaçamaz ve çözelti Luna’yı omzundan vurur.
Artemis: Luna!
Ami bunun üzerine saldırıya geçer.
Ami: Dondurucu Baloncuk Spreyi!
Biraz zaman kazanmışlardır. Minako, Luna’nın yanına gitmiştir bile.
Minako: Sık dişini.
Artemis: Luna.
Luna: İyiyim, sadece sıyırdı... Acele edelim ve Kader Ağacı'nın merkezine gidelim.
Ağaç tekrar saldırıya geçmiştir, Rei de saldırır.
Rei: Ateşin Ruhu!
Duvarı kırıp kaçmayı başarırlar, ama Kader Ağacı onların peşindedir.
Kızlar bir asansöre girerler, ama asansör çalışmamaktadır.
Luna: Yukarı tırmanın!
Artemis: Hızlı olun.
Makoto: Çabuk!
O sırada yukarıda Ail ve Ann, Mamoru ve Usagi’ye acı çektirmektedir.
Usagi: Mamoru!
Mamoru: Sen iyi misin, Dolunay Surat.
Usagi: Mamoru...
Birbirlerinin ellerini tutmayı denerler. O sırada Ail gelir ve ellerine vurur.

Ail: Sen benim Bayan Usagi'me dokunamazsın!
Ann: Ail! Benim Mamoru’ma ne yaptığını sanıyorsun!
Ail: Ne dedin sen?!
Ann kızarır:
Ail, sen de "Benim Bayan Usagi'm" dedin. Yani, sen o kızı benden daha çok seviyorsun bu ne cüret!
Ail: Yanlışın var. Benim sana olan sevgim farklı.
Ann: Yeter! Artık duymak istemiyorum! Kader Ağacı sadece kızın bütün enerjisini al!
Ail: Hayır! Sadece çocuğun enerjisini al!

Ann: AİL!
Ail: Bunca yıldır senle nasıl ilgilendiğimi unuttun mu?
Ann: Beni dinlemezsen başın belada demektir!
Kader Ağacı her ikisinin de enerjisini almaya başlar. Ail ve Ann onları kurtarmaya çalışır.
Ail: Lanet olsun Kader Ağacı! Bırak onları.
Ann: Dur Kader Ağacı! Mamoru'nun enerjisini alma!
Ail: Dur! Bunca yıldır senle nasıl ilgilendiğimi unuttun mu!? Seni canavar!
Kader Ağacı hepsine birden saldırır. Usagi ve Mamoru düşerken Ail ve Ann onları tutarlar.

Kızlar tam o anda gelmişlerdir.
Luna: Usagi!
Ami: Usagi, iyi misin?
Usagi: Pek değil.
Ail: Lanet! Yine mi siz?! Niye hep çıkıp gelmek zorundasınız!
Ann: Defolun!
Ail ve Ann savaşçılara saldırmaya başlar. Kızlarda kaçarlar.
Rei: Ateşin Ejder Ruhu! der ve saldırısını yapar, ama bir işe yaramaz.
Kızların hepsi aynı anda saldırı yapmayı dener, ama yine bir işe yaramaz.
Ann: Bayağı hayvanlar sizi!
Ail: Haddinizi bilin!
Kızlar çok acı çekmektedir. Usagi buna dayanamaz ve dönüşür.
Usagi: Ay'ın Kristal Gücü Harekete Geç!
Ail: Ne Bayan Usagi, Ay Savaşçısı mı?
Ann: Beceriksizliği Usagi'yi hatırlatmıştı zaten.
Usagi kalkar, ama alakasız şeyler söylemeye başlar.

Luna ve Artemis ise hayal kırıklığına uğramış haldedir...
Usagi: Ben sevgi ve adaletin savaşçısı! Ay Savaşçıyım! Kutsal Ay Adına, sizi cezalandıracağım!
Ann: Saçmalık dolu şu gürültüye bir son ver. Ail çabuk ol ve öldür onu.
Ail: Ama Ay Savaşçısı aslında Bayan Usagi.
Ann: Ne diyorsun sen?! Eğer o sana ilgi duysaydı bizimle dövüşmek için Ay Savaşçısı’na dönüşmezdi! Diğer bir değişle o seni hiç sevmedi!
Ail: Buna inanamıyorum.
O sırada Usagi, Mamoru'nun yanına gitmiştir.
Usagi: Mamoru, dayan, Mamoru!
Ail: Görünüşe göre o adamda sana hiç ilgi duymuyor, Ann. Sormama izin ver o daha önce sana hiç elini tutman için izin verdi mi?
Ann nefreti tarafından ele geçirilmiş durumdadır ve Mamoru ile Usagi'ye saldırır.
Ail: Kader Ağacı, benim bu dünya için daha fazla şefkatim yok. Bu gezegeni ilk defa kırılmış olan kalbimin utancı ile yok et!
Usagi: Ne?!
Ami: Yok etmek mi?
Rei: Olamaz!
Ail: Şimdi Kader Ağacı gücünü ortaya çıkar!

Kızlar onları durdurmak için saldırırlar, ancak Ail ve Ann onları durdurur. Usagi’de saldırmayı dener, ancak bir sonuç elde edemez. Ann'in saldırısı yüzünden Mamoru'nun yanına düşer. Mamoru kıpırdanır.
Mamoru: Ay Savaşçısı?
Usagi: Benim, Prenses Serenity. Hayır ben senin Dolunay Surat’ın, Usagi Tsukino'yum.
Mamoru: Ne? Usagi!?

Usagi: Lütfen hatırla. Ay Krallığında olanlar, senin Karanlık Krallığa karşı savaştığın zamanlar, her zaman beni kurtarışın ve seni seven kız...
Mamoru: Hatırla? Ay Krallığı!?
Usagi: Mamoru, lütfen hatırla!
Ann: Kes sesini!!
Luna&Artemis: Ay Savaşçısı!
Ann kendinden geçmiş bir şekilde Usagi ve Mamoru'ya saldırmaktadır. Her ikisi de çok acı çekiyordur.
Rei: Mamoru!
Ami: Usagi!
Makoto: Lanet olsun!
O sırada Ann tekrar saldıracağı zaman Usagi, Mamoru'yu korumak için onun önüne geçer. Herkes şaşırmıştır.

Ail: Ne?!
Mamoru: Ay Savaşçısı?
Ail: Niçin böyle bir şey yaptın?
Usagi: Eğer birini seversem, her şeyimi tehlikeye atarım, hayatımı bile.
Ann: Gerçekten mi? Ne asilsin öyle.
Ann bunlardan hiç etkilenmez ve tekrar saldırır. Usagi hâlâ Mamoru'nun önünde onu korumaya çalışmaktadır.
Ann: Hadi niçin yaşamak için yalvarmıyorsun?
Usagi: Bana ne olacağı umurumda değil, ama lütfen Mamoru'yu öldürme!
Mamoru: Ay Savaşçısı...
Ann: Şaka yapıyor olmalısın. Hiçbir şey kendi hayatından daha önemli olamaz!
Bu sefer Mamoru, Usagi'yi korumak için onun önüne geçer.
Ail: Ne?!
Ann tekrar saldırdığında Usagi ile Mamoru ağaca çarparlar. Mamoru hâlâ Usagi'nin önündedir. Ann tekrar saldırdığında ise Mamoru dengesini kaybetmek üzeredir.
Usagi: Mamoru!
Ail bu olanlardan o kadar etkilenmiştir ki hiçbir şey yapamaz. Konuşamaz bile. En son yaptığı saldırıdan sonra Mamoru düşünce Usagi'nin gözünden yaşlar gelir.
Usagi: Mamoru! Mamoru! Mamoru…
Ail: Güzel... Öylesine güzel ki... Yani bu sevgi.

Ann: Ail?!
Ail: Ann, sevgi senin zorla alabileceğin bir şey değil. Sevgi… Sevgi birbirine karşılıklı gelişen bir şeydir.
Ann: Ne diyorsun sen?!
Makoto: O haklı! Eğer birini önemsiyorsak, sevgi ve cesaretle her zorluğa karşı koyabiliriz.
Ann tam saldıracağı anda beyaz bir gül gelir.
Kızlar: Ay Işığı Şövalyesi!
Ay Işığı Şövalyesi: Evrende ki bütün canlılar, kardeştir. Kavga etmeden önce, ruhlarınızı açmalısınız.
Ann: Sen bizim yaşadığımız zorlukları asla bilemezsin! Evreni dolaştığımız bu uzun zaman boyunca yapayalnızdık!
Ail: Ann!
Ann: İstediğimiz her şeyi elde ettik! Aksi takdirde hayatta kalamazdık!
Ay Işığı Şövalyesi: Eğer sadece alırsan hiçbir şeyin doğuşunu sağlayamazsın, sadece nefret ve acı getirecek.
Ann: Kes sesini! der ve saldırır.
Ami: Ay Işığı Şövalyesi!
Nasıl olduysa Kader Ağacı birden hareketlenmeye başlar.
Ail: Kader Ağacı?!
Kader Ağacı bu sefer Ail ve Ann'e saldırmaktadır. Ail sırtına darbe yiyip düştüğü zaman Kader Ağacı ona doğru hareket eder. Bu sırada Ann, Ail'in önüne geçer ve onu korumaya çalışır, ama Kader Ağacı durmaz ve Ann'e saldırır.
Ail: ANN!!
Koşar ve Ann'i tutar.
Ail: Ann...
Ail: Ann, neden?
Ann: Çünkü... Seni seviyorum...
Ail: Ann...

Ann: Sevgi sadece alabileceğim bir şey değil demiştin, değil mi? Seni kaybetmek istemedim.
Ail: Ann! Bende seni kaybetmek istemiyorum!
Ann: Kalbimde güzel bir ılıklık hissediyorum... Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. , der ve ölür.
Ail: ANN!!!, diye bağırır. Ağaç tekrar harekete geçmiştir. Ail'e doğru gelmektedir.
Ail: Ann, bende birazdan orada olacağım.
Usagi buna artık dayanamamaktadır.
Usagi: DUR!
Usagi'nin sesiyle Kader Ağacı durur ve konuşur.
Kader Ağacı: Sonunda öğrendin.
Usagi: Ağaç konuştu.
Bir anda ağaç parlamaya başlar. Her taraf bembeyaz olur.
Usagi: Neredeyim?
Ail: Burası Kader Ağacı'nın bilinci mi?
Kader Ağacı hikâyesini anlatmaya başlar:
"Bir zamanlar, o gezegende okyanus ve ben dışında hiçbir şey yoktu. Yalnız geçen çok uzun yıllardan sonra, konuşabileceğim birilerini istedim."
Ail: Yani biz Kader Ağacı’nda doğmuştuk…
Kader Ağacı: Ben onları sevdim onlarda karşılığında bana saygı duydular. Bir arada mutlu bir şekilde yaşıyorduk. Güzel günlerdi. Ama...
Yavaş yavaş akıllandılar ve benim enerjim için kavga etmeye başladılar. Aynı zamanda benim için saygıları da soldu ve kısa bir süre sonra da sadece nefretle hareket etmeye başladılar. Ama yinede ben onlara inandım. Bu olaylardan önceki mutlu günlere dönebileceğimizi hayal ettim. Ama onların aptalca mücadelesi daha da arttı ve sonunda… Kendi gezegenlerini yok ettiler. Sağ kalanlar ve ben evreni dolaştık, birçok yıldız sistemi gezdik. Ancak yerleşebileceğimiz bir gezegen bulamadık. Bu sırada sağ kalanların sayısı daha da azaldı ve en son bu ikisi kaldı, Ail ve Ann. Gerçek Sevgi hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı ve hayatta kalmanın tek yolunun güçten geçtiğini düşündüler. Acınası bir çift...

Usagi: Senin için üzüldüm, Kader Ağacı.
Kader Ağacı: Benim için gerekli olan şey Güç değil, sevgidir.
Ann: Sevgi?
Kader Ağacı: Bunu kendi bedenimi kurutarak anlatmaya çalıştım, ama siz anlamadınız.
Ail: Üzgünüm.
Kader Ağacı: Pekâlâ, en sonunda aşkın, birbirinizle ilgilenmek olduğunu öğrendiniz.
Ail: Ann...
Kader Ağacı: Ay Savaşçısı senden bir iyilik isteyeceğim. Sevginin Gücü ile beni arındır lütfen.

Usagi: Tamam!
Kader Ağacı: Temizlendim! , der ve etrafa parlaklık saçar, o sırada her taraf bembeyaz olur.
Usagi: Kader Ağacı, kayboldu.
Ay Işığı Şövalyesi: Yenilenme süreci başlayacak.
Usagi: Ay Işığı Şövalyesi sen güvendesin!
Ay Işığı Şövalyesi: Ay Savaşçısı, hayır, Usagi Tsukino.
Usagi: Sen nereden biliyorsun?
Ay Işığı Şövalyesi: Şimdi benimde kimliğimin ortaya çıkma zamanı. der ve maskesini indirir. Usagi çok şaşırmıştır. İki tane mi Mamoru vardır?
Usagi: Mamoru? İki tane mi Mamoru var?!
Ay Işığı Şövalyesi: Hayır, ben diğer Mamoru Chiba'yım.
Usagi: Ne demek istiyorsun?
Ay Işığı Şövalyesi: Kraliçe Beryl ile yapılan son savaşta, Mamoru Chiba hafızasını yitirdi. Ama Ay Savaşçısı’na yardım etme isteği ve hayır, onun için çok önemli olan Usagi Tsukino adında ki kız, onu güçlü kıldı. Bilinçaltı kendi başına bir yaşam sürdü ve yeni bir gölge, Ay Işığı Şövalyesi ortaya çıktı, sadece ve sadece tehlike anında seni korumak için.
Usagi: Mamoru...

Ay Işığı Şövalyesi: Ancak şimdi benim görevim tamamlandı. Mamoru Chiba senin sadık aşkın ile uyandı ve benimle birleşerek senin yanında geleceğe doğru ilerlemeye devam edecek. Elveda.
Usagi: Ne?
Her taraf tekrar bembeyaz olur.
Usagi bayılmıştır. Gözlerini açtığında Mamoru onu sarsmaktadır.
Usagi: Mamoru...
Mamoru hafızasını geri kazanmıştır.
Usagi gözyaşlarına hakim olamaz. O sırada Ann de tekrar yaşama dönmüştür. Ail ve Ann sarılırlar. Kader Ağacı yenilenmiştir. Ail ve Ann ile beraber kendi evlerini bulmaya yolculuğa çıkıyorlardır.
Usagi: Mutluluğu bulacaklar değil mi?
Mamoru: Evet, buna eminim...


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Hım trendy yaptığın 60. bölüm çok karmaşık eksik ve acayip yazım hatalarıyla dolu o yüzden onu almadım yani aldım baktım yarıda bıraktım... Çok güzel anlattım yalnız
Bu iki arkadaşın puanlarını birazdan veririm*-* Bu arada iyileştim sayılır hadi hayırlısı *-*
##Usagi##’nin tanıtımı:
Bölüm 71
Dostluk Adına! Ami ve Beruche'nin Kapışması
Hijou no Rubeus! Kanashimi no yonshimai
Unmerciful Rubeus! The Four Sisters of Sadness
Ami ile Usagi satranç oynamışlardır. Ami satrançtan bahsediyordur. Chibi-Usa, Usagi'yi gıcık ediyordur.
Chibi-Usa ,Usagi'ye satranç oynamayı teklif eder. Usagi kabul eder ve Chibi-Usa yener. Ami satranç kulesine gideceğini söyler.
Rubeus ise yeni Kristal Noktası'nı belirlemiştir. Beruche başarmayı çok istediği için kendinin yapacağını söyler.
Usagi, Ami ve Makoto, Satranç Kulesi'ne gider. Makoto, Satranç Kalesi'nin pastaya benzediğini söyler. Ami güler ve onun kale olduğunu söyler. Ami gelecek pazar Satranç Kalesi'nin açılış töreni olduğunu söyler ve bir turnuvanın olacağını söyler. Makoto, “Sen de katılacaksın değil mi?” der. Usagi de "kazanacağına eminim" der. Ami kızarır ve "ben sadece oynamayı seviyorum sonuç önemli değil" der.
Beruche insan kostümü ile gelip "Sonuç önemlidir yarışmanın amacı kazanmaktır" der. Usagi "Sen de kimin nesisin?" diye kabaca sorar. Beruche ile Usagi tartıştıktan sonra Beruche hemen gider. Makoto "Bunun problemi ne" der. Ami, Beruche'nin söylediklerinden etkilenmiştir.
Ami Satranç Kulesi'ne girer. Kule'nin sahibi Ami'ye "turnuvaya katılacaksın değil mi?" diye sorar. Ami “bu sefer evet” cevabını verir. Kule'nin sahibi Ami'yle satranç oynamayı teklif eder ve Ami kabul eder. Ami "şah mat" yapar. Kule'nin sahibi "Şu hareketi bir daha düşünmeme ne dersin?" der. Ami gülerek "Hiç değişmemişsiniz" der. Ami bir şey görür. Sahibe bir bahane uydurarak etrafı gezer.
Beruche kristal noktayı bulmuştur. Ami o anda Beruche'nin olduğu yere gelir.
Beruche, Ami'ye saldırır. Ami kalkmaya çalışır. Beruche ikinci kez saldırır.
Ami savaşçıya dönüşür. Beruche, Ami'nin Merkür Savaşçısı olduğunu öğrenir. Beruche tekrar saldıracakken Merkür "Parlak Su İllüzyonu" saldırısıyla onu durdurur. Jüpiter oraya gelmiştir. Beruche saldırısını yapacakken "Jüpiter; Parlayan Geniş Basınç" saldırısıyla Beruche'yi durdurur. Beruche sinirlenir ve ortadan kaybolur.
Beruche kuleye tekrar gelerek sekretere turnuvaya katılmak istediğini söyler. Sekreter adını sorduğunda sekreterin beynini etkiler ve kayda gerek kalmadan turnuvaya katılır.
Ami turnuvada bir kişiyi daha yener ve Usagi tezahürat etmeye başlar. Rei, Usagi'nin elinden yelpazeleri alır ve "Usagi" diye bağırır. Sahip "Ami'nin arkadaşları mısınız?" diye sorar. Evet, derler. Usagi "Siz kimsiniz?" der ve adam Satranç Kule’sini inşaa eden adam der.
Beruche ve Ami karşı karşıya gelirler. Ami ve Beruche el sıkışırlar. Ami, Beruche'nin elinin soğuk olduğunu farkeder.
Beruche farklı taşlar çıkararak bu taşlarla oynamak istediğini söyler. Ami taşları çok beğenir. Beruche, Ami'nin birçok taşını yer. Ami sonunda "Şah" yapar. Beruche sinirlenir ve "Gerçek yarışma şimdi başlıyor, Merkür Savaşçısı" der. Ami onun Beruche olduğunu farkeder. Beruche kamerayı bozar. Herkes görüntü gidince endişelenir.
Savaşçılar dönüşür. Beruche’un yanına giderler. Beruche savaşçıları bir baloncuk içine alır. Beruche tekrar Ami'ye meydan okur. Ami her taş kaybettiğinde donuyordur. Savaşçılar Ami'ye destek verir. Merkür bir taş dağa kaybeder ve bedeninin yarısı donar. Ay ve Jüpiter Merkür'e kaç der. Beruche "Şah" yapar. Ami arkadaşları için oyunu bırakmaz.
Diğer kardeşler gelir. Smokinli Şövalye, Ami'yi ve savaşçıları kurtarır. 2 Hayalet Kardeş kaçar. Beruche "Karanlık Su Tüm Güç" saldırısını yapar. Cooan gelir.
Cooan'a buz parçaları çarpar ve Cooan yere düşer. Cooan "İnsanların içinde muhteşem bir sevgi var" der. Beruche durur ve buzları çözülür. Beruche "Bende bu sevgiyi görebilecek miyim?" der. Cooan, Beruche'ye koşar ve sarılır. Etraftaki buzlarda çözülür. Ay Savaşçısı, Beruche'yi insana dönüştürür.
Neo-Queen Serenity’nin tanıtımı:
Bölüm 76
Karanlığın Büyülü Gücü! Esmeraude'nun Saldırısı
Ankoku no maryoku! Esmeroodo no shinryaku
Black Magic! Invasion of Esmeraude
Usagi ve Chibi-Usa yürüyüşe çıkmışlardır. Luna mutlu bir şekilde:
-İyileştiğin için gerçekten çok ama çok memnunum Chibi-Usa, der.
-Evet! Luna, teşekkür ederim.
Usagi hemen lafa karışır ve kendinden çok emin bir şekilde hiç düşünmeden:
-Tamam, bugün istediğin her şeyi alacağım! der.
Chibi Usa çok sevinir ve:
-Çok mutluyum! diyerek Usagi’ye sarılır.
Usagi tuhaf bir şekilde:
-Demeyi çok isterdim, ama zaten bütün harçlığımı harcadım... O yüzden neden sadece parkta saklambaç oynamıyoruz? diye karşılık verir.
Chibi-Usa hem sinirli hem de biraz üzülmüş bir şekilde:
-Hayır! Bana bir şeyler alacağını söyledin!
Usagi tekrar tuhaf bir hal takınır ve:
-Sanırım oyun yeterli değil ha? der ve elini kafasının arkasına götürür, sonra da yürümeye başlar. O sırada yolun diğer tarafından Mamoru gelmektedir ve Usagi önüne bakmadan yürürken Mamoru’ya çarpar. Mamoru çok şaşırır, o sırada Chibi-Usa, Mamoru’nun kucağına atlar ve:
-Ah! Mamo-chan! Mamo-chan! der. Mamoru cevap verir:
-Hey, gerçekten de iyisin, ufaklık.
Usagi kıskanç ve ağlamaklı bir şekilde:
-Chibi-Usa! der.
Chibi-Usa ise hâlâ Mamoru’nun kucağındadır ve Usagi’ye hiç aldırmadan Mamoru ile konuşmaya devam eder:
-Mamo-chan, hadi birlikte bir yerlere gidelim. Yeni bir defter istiyorum! Ve silgiler de! Bir bakayım. Ayrıca çörek de istiyorum! der şımarık bir şekilde.
-Hey, hey. Senin iyileşmeni kutluyoruz biliyorum, ama bunu cüzdanımla tartışmama izin ver, der Mamoru. Sonrasında ise birazcık şaşırmış bir şekilde Usagi ne yapıyor diye bakar.
Usagi olayı fark eder ve şaşkınlıkla:
-Kesinlikle! Muhteşem! der.
Aslında biraz üzülmüş ve kıskanmıştır. Lafına devam eder bizim Usagi:
-Chibi-Usa, neden Mamo-chan’la beraber gitmiyorsun? Ben diğer ıvır zıvırlarla meşgulüm zaten. Tamam mı? Her neyse hoşçakalın.
Luna alelacele Usagi’nin peşinden koşar:
-Usagi-chan!
Chibi-Usa şaşırmış bir biçimde:
-Ne oldu? Hep beraber gidebileceğimizi düşünmüştüm. Değil mi Mamo-chan? der.
O sırada Usagi ve Luna bir otobüs durağının oraya gelmiştir. Usagi kıskançlık duygusu içindedir.
Luna durumu anlamıştır ve Usagi’ye seslenir:
-Usagi-chan...
Usagi sinirden domatese dönmüştür:
-Sadece bugünlük! Chibi-Usa annesine geri dönemediği için onun neşelenmesi için Mamo-chan’la flört etmesine izin vereceğim!
-Madem öyle, neden onlarla gidip Mamoru ile barışmayı denemiyorsun?!
Usagi komik bir şekilde ağlaya ağlaya:
-Ne?! Ama Chibi-Usa’nın bir bebek gibi davranmasını izleyemem ve Mamo-chan’ın onunla ilgilenişini! Ne kadar sinir bozucu! diye bağırır ve birden yanındaki direğe yumruk atar. Sonrasında:
-Ah! Olamaz! Ah! Ah! Aaaah! ACIDI! diyerek ağlamaya yeniden başlar.
Luna ise:
-Ah, Usagi, ah... der.
Bu arada kötüler yine bazı işlerin peşindedirler.
Esmeraude:
-Prens Demando. Her şey hazır. Şimdi yirminci yüzyıla gideceğim.
-Esmeraude... Rubeus’un nasıl öldüğünü hatırla.
Esmeraude gıcık bir şekilde kahkaha atar:
-Benim Rubeus’un yaptığı gibi aptalca hata yapmama imkân yok.
O sırada Sapphire gelir ve:
-İyi, göreceğiz. der.
Esmeraude:
-Sapphire?
Sapphire, Esmeraude’un devam etmesine izin vermeden devam eder:
-Gezegen savaşçıları yirminci yüzyılda da oldukça güçlü. Esmeraude! Buna bir kere daha bakmalısın! der. Daha sonra bir görüntü belirir. Yirminci yüzyılın bir görüntüsüdür bu... Savaşçılar ışık dolu bir yerde sırtlarını dönük bir şekilde duruyorlardır. Başka bir deyişle koruyorlardır.
Sapphire:
-Bunlar otuzuncu yüzyıl gezegen savaşçıları, ağabeyim bile onlarla savaşırken zorlanıyor. Rubeus plana odaklansaydı ve yirminci yüzyılda bütün Kristal Noktalarla Kara Güç’ü yerleştirseydi, şu anki güçlerine sahip olmayacaklardı... der.
Prens Demando:
-Sapphire, beni kızdırıyorsun. der ve gözlerinden ışık çıkar, bu esnada da görüntü kayboluverir. Sapphire ürkmüş ve şaşırmıştır.
Esmeraude, Prens Demando’ya havalı görünmek ve kendisini sevidirmek için:
-Bu sadece Rubeus’un ne kadar cahil ve beceriksiz olduğunu kanıtlar! diye takılır.
Sonra Prens Demando’ya dönerek:
-Benim stratejim farklı. Eğer yirminci yüzyılı yöneteceksek, bu şeytani kara kristalin karanlık gücü tamamen yollamalıyız ve tam anlamıyla yirminci yüzyılı Kara Güç’e boğmalıyız. Bence bu daha pratik olacaktır.
Prens Demando:
-Yeterli Kara Güç gönderip yirminci yüzyıl dünyasını boğmak... Şu anki iletişim sistemimizle imkânsız. Daha güçlü bir Kara Kapı açmamız gerekecek, der.
Esmeraude kurnaz bir şekilde:
-Tabii ki, onu da gözden kaçırmadım. der ve yelpazesini sallar. Salladığı anda ise bir görüntü belirir.
Sonra da sözüne devam eder:
-Gördüğünüz gibi, yirminci yüzyılın ilkel dünyasında, hâlâ her yerde negatif gücü elinde tutan Negatif Nokta’lar var. Ve bu noktalarda, şeytani kara kristalin gücünü onların içine sıkıştırmaya çalışacağız. Böylece Kara Güç’ü onlara akıtabiliriz. Tamamen büyüyüp yeterli Kara Güç’ü emdiğinde sıkıştırılan set tamamlanacak ve Kara Kapı açılacak. Şeytani Kara Kristal’in gücünü tek seferde tamamen iletirsek, Dünya’yı karanlıkla kaplayabiliriz. Şeytani Kara Kristal’in gücünü içinde depolayacak heykelleri yapmasını Sapphire’den rica ettim. der.
Sapphire elini havaya kaldırır ve bir ışık gelmeye başlar. Işık yaklaştıkça bir heykele dönüşür. Esmeraude’un eline düşer sonrada...
Esmeraude:
-Ah, vay be! der.
Sapphire:
-Onları istediğin biçimde yaptım, bayağı bir zevksiz olmalarını düşünmeme rağmen. Gereken sayıda daha sonra üretirim. Umarım Rubeus gibi defalarca başarısız olmazsın ve yükümüzü arttırmazsın. der.
Esmeraude havalı havalı bir şekilde:
-Elbette hayır! Sevdiğim kişiden uzun süre uzakta kalamam ben. der ve Prens Demando’ya hayranlıkla bakar.
Prens Demando onu umursamaz bile:
-Esmeraude, planını yürütmene izin vereceğim. Elinden geleni yap.
Esmeraude çok sevinir:
-Onur duydum, majesteleri. Sizin için görevimi en görkemli şekilde başarıya ulaştıracağım. der ve gıcık kahkahasını tekrar atar.
O sırada yirminci yüzyılda bir pastacıda bir kampanya vardır:
‘Açılışa özel; yiyebildiğiniz kadar kek bedava!’
O sırada kızlarda ordadır. Usagi hariç...
Rei:
-Bak işte burada! der ve pastacıyı işaret eder. Sonrada sözüne devam eder:
-Yeni açıldı, özel satış! Yiyebildiğiniz kadar kek yiyebilirsiniz!
-Gerçekten mi?
-Elbette!
Minako heyecanlanmıştır:
-Vay canına! Dosdoğru bir kızın kalbine! Çok kötüsün be! der ve Rei’nin sırtına gülerek vurur. Rei cama yapışır.
Ami bilgin biri olarak söze karışır:
-Ama kekler yüksek kalorili. Günlük kalori ihtiyacımızı kolaylıkla aşabilmesinin yanı sıra vitamince eksiklikleri... der, daha doğrusu diyemez, çünkü Makoto:
-Tamam... Anladık anladık... der.
Minako şefkatle:
-Ami, kekler kalbimizi besler. Nede olsa, son günlerde epey bir yorulduk değil mi? Yani enerjimizi tamamlamaya ihtiyacımız var.
Artemis burnu havada bir şekilde Minako’nun elindeki sepetten çıkar:
-Kilo alacaksınız...
Minako sinirli bir şekilde Artemis’i sepetin içine iter ve sepeti kapatır:
-Artemis!
Artemis söylenmeye devam eder sepetin içinden:
-Sonra kilo almak konusunda ortalığı vahim bir duruma sokacak kişi sensin. der ama Minako bunu duymaz bile.
Ami:
-Ah biliyorum! Neden Usagi ve Chibi-Usa’yı davet etmiyoruz?
Rei:
-Onları aradım, ama ikisi dışarıdaymış.
Makoto şaka ile:
-İkisini biliyorsunuz, kekleri kokusundan bulur ve zaman kaybetmeden buraya uçarak gelirler zaten.
Minako mutlu mutlu:
-Tamam, hadi içeri girelim! Hazır mısınız?! der.
Kızların hepsi ellerini sevinçle havaya kaldırırlar ve aynı anda:
-EVET! Derler.
Artemis sessiz sessiz sepetin içinden:
-Gidin ve şişmanlayın da görün. der. Ama bu kızların umurunda bile değildir ki! Hatta Artemis’i Minako da dahil duymamışlardır!
Bu arada Esmeraude yirminci yüzyılda güneş gözlüğü ve havalı kıyafeti ile burnu havada bir şekilde yürüyordur. Biraz yürüdükten sonra küpesini çıkarır ve tutar, küpe ışıldamaya başlar. Esmeraude:
-Ama iyi, saf enerjinin kendine has bir çekimi var. Öyleyse, Negatif Nokta şura olmalı.
Tam o sırada Usagi pasta dükkânının önüne gelir ve kampanyayı görünce sevinçten bayılacak gibi olur:
-Artık hiçbir şeyi umursamıyorum! Eğlenceye gidiyorum! O keklerin hepsini ama hepsini yiyeceğim! diye bağırır.
Diğer kızlar da hâlâ pastacıda tıkınmaktadırlar. Makoto ayağa kalkar ve sevinçle:
-Tamam! Bir sonraki! der.
O sırada çok şaşırır Makoto. Çünkü pasta tezgâhında bir bayan ve Usagi pastaları durmadan yiyorlardır. Ama aslında o bayan, Esmeraude’ydu.
Esmeraude sayıklıyorlardı:
-Harika, bu da! Evet, ah bu da bu da! Muhteşem ötesi! Nefis! Müthiş!
Çevrelerindeki insanlar onlara şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
Aynı zamanda Artemis sepetin içinden bağırıyordu:
-Çabuk! Birisi şu şeyi açsın! Geberiyorum! der ve Luna onun imdadına yetişerek sepeti açar. Artemis derin bir ‘Oh’ çeker.
Makoto ve Rei, Usagi’yi çekiştiriyorlardır:
-Usagi, yeter artık! Dur! Ama nerede! Bizim Usagi’yi bilirsiniz... Doymak nedir asla bilmez:
-Hayır! Durdurmayın beni! Hiçbir şeyi umursamıyorum!
-Usagi dur!
-KAPA ÇENENİİİ!!!
-USAGİİİ!!!
-YANLIZ BIRAKIN BENİ YAA! diye sinirile iter Makoto ve Rei’yi. Makoto, Esmeraude’ya çarpar:
-Ah! Affedersiniz madam... der ve koşar.
Esmeraude görevine odaklanmayı tamamen unutmuştur ve:
-Ne? diyerek kekleri ve pastaları midesine indirmeye devam eder.
Çevresindeki insanlar Esmeraude hakkında dedikoduya başlar:
-İğrenç, tıpkı domuz gibi tıkınıyor! derler.
Esmeraude çok utanır ve:
-Ah! Ben! Şeyy... der ve yine sıyrılmak için gıcık kahkahasını atarak kaçar, keklerin yapıldığı bölüme gider.
Usagi hâlâ tıkınmaya ve sayıklamaya devam eder:
-Dinle! Dinle! Sonra Mamo-chan Chibi-Usa’yı kucağına aldı! Küçük olmasından faydalanıp... diyerek bir keki daha ağzına atar sonra devam eder:
-Benim Mamo-chan’ımın üzerine atlayıp duruyor! Dayanamıyorum!
-İştahım kaçtı şimdi. diye üzülür Rei.
Ah, bu sırada pastane çalışanlarını Esmeraude bayıltmıştır. Esmeraude tekrar küpesini çıkarır ve sallar, sonrada:
-Kara Heykel! der. Gökten Sapphire’in yaptığı heykellerden birisi gelir.
Esmeraude:
-Ortaya çık Droid! Der ve heykel çirkin bir kıza dönüşür, yani canavara. Ve sonra bağırır canavar:
-Marzipan!
Esmeraude:
-Ancak Kara Heykel’in burada bir bariyer kurması epey zaman alacak. Marzipan! Dışardaki kızlarla ilgilen! Böylece burayı bulup karmaşa yaratmasınlar.
Marzipan bağırır ve bir garsona dönüşür:
-Marzipan!
-Bende bu arada bazı işlerimi halledeyim. der sonrada keklere doğru yelpazesini sallar. Kekleri lanetler.
Usagi sevinçle:
-Ah, şimdi nihayet daha iyi hissetmeye başladım. Ne hiçbiriniz bir şey yemedi mi?
Minako:
-İnanmıyorum sana Usagi!
O anda Chibi-Usa’nın sesi duyulur:
-Vay be ne kadar da çok kek var!
Usagi:
-Ah, Chibi-Usa!
-Ah, herkes burada. Ne?! Bunların hepsini yediniz mi? İnanılmaz!
-Yediysem ne olmuş?! Böyle alem yapmamda kimin suçlu olduğunu sanıyorsun?!
-Ne demek istiyorsun?
-Aptal rolü yapma! der ve Chibi-Usa ona dil çıkarır.
Mamoru mırıldanır:
-Hata yaptım...
O sırada bir kız kek yer ve taşlaşır.
Mamoru şaşırır:
-Ne oluyor?! Der sonra kapıdan garson kız gelir sırıtarak.
Mamoru garson kıza kızgınlıkla:
-Bekle! der.
Garson kız yine sırıtarak Mamoru’ya bakar ve Esmeraude’nun emrindeki canavara dönüşür.
Kahkaha atar.
Bu arada Usagi ve Chibi-Usa tartışıyorlardır.
Usagi:
-HAYIR! BUNU BEN YİYECEĞİM! diye bağırır.
Bunun üzerine Mamoru:
-Bu yer ile ilgili bir şeyler ters gidiyor! Yeme, Usako!
Usagi’nin gözleri kalp olur ve sevinçle:
-Mamo-chan! Vay be! Bana USAKO dedi!
Rei ciddi ciddi:
-Sevinme zamanı değil Usagi der.
Ami:
-Etrafta neler olduğuna bak Usagi-chan.
Usagi hatasını anlar ve tuhaf tuhaf:
-Üzgünüm ... der.
O anda canavar bağırır ve her yeri kremaya boğar:
-Marzipan!
Bunu yapınca kremalar ağaca çarpar ve ağaç kocaman bir dondurmaya döner.
Mamoru:
-Millet, Chibi-Usa’yı dışarı götürün! Ben buradakileri halledeceğim...
Minako ciddileşir:
-Anladım, acele et Usagi!
-Ama...
-ÇABUK!
Kızlar Mamoru’nun ‘Çabuk’ demesi ile Chibi-Usa ile dışarı fırlarlar.
Canavar tekrar krema saçar:
-MARZİPAN!
Rei:
-Müthiş zamanlama. Bu kekleri yedikten sonra iyi bir antrenman olacak.
Ami tatlı tatlı:
-Artemis, Luna. Lütfen Chibi-Usa’ya dikkat edin.
-Anlaşıldı!!!
Chibi-Usa yüzündeki tatlı küçük bir tebessüm ile:
-İyi şanslar kızlar! der ve Luna’yla Artemis’i peşine takarak başka bir tarafa koşar.
Usagi diğer kızlarla dönüşmeye başlar:
- Ay'ın Kristal Gücü Harekete Geç!
- Mars Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Merkür Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Jüpiter Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Venüs Yıldız Gücü Harekete Geç!
Bu arada ise Mamoru kaçıyor canavar ise onu:
-Marzipan! diyerek kovalıyordu.
Sonra gezegen savaşçıları geldi ve savaşçılar:
-Genç savaşçı kıyafetlerimiz üzerine, kalplerimizi kötülüğü yenmeye adıyoruz! Masum kızların hayallerini kırdın! Ve bizim bir anlık mutluluğumuzu çiğnedin!
Ay:
-Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağım!
-MARZİPAN!
Bir gürültü ile sandalye krema dağına dönüşür.
Mars:
-Yanan... MANDALA! saldırısını yapar.
Ama bu canavarı etkilemez. Mars’ın üstüne krema fışkırtır ve Mars’ın yarısı beyazlaşır. Ay korku ile:
-Mars! Der, ama aynı şey ona da olur.
Jüpiter:
-Ay! Mars! der endişe ile.
Sonunda Merkür hariç herkes tatlıya dönüşür.
O sırada canavar bir saldırı daha yapar, ama tam bir pembe gül attığında yukarıdan Mamoru’nun güllerinden biri onu engeller.
Sonrada her zamanki özlü sözlerinden nâm-ı diğer şiirlerinden birini söyler. Merkür bu sözlerden sonra suyun şekerleri durduracağını düşünüp:
-Parlak Su İllüzyonu! saldırısını yapar ve düşündüğü gibi canavar şekerlemeler ile bu saldırıya dayanamaz. Herkes eski haline döner.
Usagi şirin şirin:
-En iyisisin Merkür! der.
Smokinli Şövalye:
-Şimdi, Ay Savaşçısı!
-Tamam!
AY PRENSESİ SALDIRISI!
Canavar yok olur, geriye yalnız tozlar ve birde üzerinde siyah bir ay resmi olan koyu deniz yeşili bir taş kalır. Sonrada kararır.
Ve daha daha sonra Esmeraude ile savaşçılar karşılaşır. Esmeraude:
-Dikkatli dinleyin, sizi küstah yumurcaklar! Kara Ay’ın en büyük liderlerinden biriyim ve yirminci yüzyıl dünyasının yönetiminde en yüksek konumu elimde tutuyorum, dünyadaki tüm erkekler benim önümde eğilir. EN güzel güçlü kadının önünde. Esmeraude, işte benim adım. Sonra hiç atmadığı kadar çılgın ve yüksek bir şekilde kahkahasını atar.
-Şunu hatırlayın, sizi yenen ben olacağım, Esmeraude! Sonra da havaya zıplar, kaybolur.
Makoto, ciddiyet ile son sözü söyler:
-Öyle ise, o... Yeni düşmanımız...

##Usagi##’nin tanıtımı:
Bölüm 71
Spoiler:
Dostluk Adına! Ami ve Beruche'nin Kapışması
Hijou no Rubeus! Kanashimi no yonshimai
Unmerciful Rubeus! The Four Sisters of Sadness
Ami ile Usagi satranç oynamışlardır. Ami satrançtan bahsediyordur. Chibi-Usa, Usagi'yi gıcık ediyordur.

Chibi-Usa ,Usagi'ye satranç oynamayı teklif eder. Usagi kabul eder ve Chibi-Usa yener. Ami satranç kulesine gideceğini söyler.
Rubeus ise yeni Kristal Noktası'nı belirlemiştir. Beruche başarmayı çok istediği için kendinin yapacağını söyler.

Usagi, Ami ve Makoto, Satranç Kulesi'ne gider. Makoto, Satranç Kalesi'nin pastaya benzediğini söyler. Ami güler ve onun kale olduğunu söyler. Ami gelecek pazar Satranç Kalesi'nin açılış töreni olduğunu söyler ve bir turnuvanın olacağını söyler. Makoto, “Sen de katılacaksın değil mi?” der. Usagi de "kazanacağına eminim" der. Ami kızarır ve "ben sadece oynamayı seviyorum sonuç önemli değil" der.

Beruche insan kostümü ile gelip "Sonuç önemlidir yarışmanın amacı kazanmaktır" der. Usagi "Sen de kimin nesisin?" diye kabaca sorar. Beruche ile Usagi tartıştıktan sonra Beruche hemen gider. Makoto "Bunun problemi ne" der. Ami, Beruche'nin söylediklerinden etkilenmiştir.

Ami Satranç Kulesi'ne girer. Kule'nin sahibi Ami'ye "turnuvaya katılacaksın değil mi?" diye sorar. Ami “bu sefer evet” cevabını verir. Kule'nin sahibi Ami'yle satranç oynamayı teklif eder ve Ami kabul eder. Ami "şah mat" yapar. Kule'nin sahibi "Şu hareketi bir daha düşünmeme ne dersin?" der. Ami gülerek "Hiç değişmemişsiniz" der. Ami bir şey görür. Sahibe bir bahane uydurarak etrafı gezer.

Beruche kristal noktayı bulmuştur. Ami o anda Beruche'nin olduğu yere gelir.
Beruche, Ami'ye saldırır. Ami kalkmaya çalışır. Beruche ikinci kez saldırır.
Ami savaşçıya dönüşür. Beruche, Ami'nin Merkür Savaşçısı olduğunu öğrenir. Beruche tekrar saldıracakken Merkür "Parlak Su İllüzyonu" saldırısıyla onu durdurur. Jüpiter oraya gelmiştir. Beruche saldırısını yapacakken "Jüpiter; Parlayan Geniş Basınç" saldırısıyla Beruche'yi durdurur. Beruche sinirlenir ve ortadan kaybolur.

Beruche kuleye tekrar gelerek sekretere turnuvaya katılmak istediğini söyler. Sekreter adını sorduğunda sekreterin beynini etkiler ve kayda gerek kalmadan turnuvaya katılır.

Ami turnuvada bir kişiyi daha yener ve Usagi tezahürat etmeye başlar. Rei, Usagi'nin elinden yelpazeleri alır ve "Usagi" diye bağırır. Sahip "Ami'nin arkadaşları mısınız?" diye sorar. Evet, derler. Usagi "Siz kimsiniz?" der ve adam Satranç Kule’sini inşaa eden adam der.
Beruche ve Ami karşı karşıya gelirler. Ami ve Beruche el sıkışırlar. Ami, Beruche'nin elinin soğuk olduğunu farkeder.

Beruche farklı taşlar çıkararak bu taşlarla oynamak istediğini söyler. Ami taşları çok beğenir. Beruche, Ami'nin birçok taşını yer. Ami sonunda "Şah" yapar. Beruche sinirlenir ve "Gerçek yarışma şimdi başlıyor, Merkür Savaşçısı" der. Ami onun Beruche olduğunu farkeder. Beruche kamerayı bozar. Herkes görüntü gidince endişelenir.
Savaşçılar dönüşür. Beruche’un yanına giderler. Beruche savaşçıları bir baloncuk içine alır. Beruche tekrar Ami'ye meydan okur. Ami her taş kaybettiğinde donuyordur. Savaşçılar Ami'ye destek verir. Merkür bir taş dağa kaybeder ve bedeninin yarısı donar. Ay ve Jüpiter Merkür'e kaç der. Beruche "Şah" yapar. Ami arkadaşları için oyunu bırakmaz.

Diğer kardeşler gelir. Smokinli Şövalye, Ami'yi ve savaşçıları kurtarır. 2 Hayalet Kardeş kaçar. Beruche "Karanlık Su Tüm Güç" saldırısını yapar. Cooan gelir.

Cooan'a buz parçaları çarpar ve Cooan yere düşer. Cooan "İnsanların içinde muhteşem bir sevgi var" der. Beruche durur ve buzları çözülür. Beruche "Bende bu sevgiyi görebilecek miyim?" der. Cooan, Beruche'ye koşar ve sarılır. Etraftaki buzlarda çözülür. Ay Savaşçısı, Beruche'yi insana dönüştürür.
Neo-Queen Serenity’nin tanıtımı:
Bölüm 76
Spoiler:
Karanlığın Büyülü Gücü! Esmeraude'nun Saldırısı
Ankoku no maryoku! Esmeroodo no shinryaku
Black Magic! Invasion of Esmeraude
Usagi ve Chibi-Usa yürüyüşe çıkmışlardır. Luna mutlu bir şekilde:
-İyileştiğin için gerçekten çok ama çok memnunum Chibi-Usa, der.
-Evet! Luna, teşekkür ederim.
Usagi hemen lafa karışır ve kendinden çok emin bir şekilde hiç düşünmeden:
-Tamam, bugün istediğin her şeyi alacağım! der.
Chibi Usa çok sevinir ve:
-Çok mutluyum! diyerek Usagi’ye sarılır.
Usagi tuhaf bir şekilde:
-Demeyi çok isterdim, ama zaten bütün harçlığımı harcadım... O yüzden neden sadece parkta saklambaç oynamıyoruz? diye karşılık verir.

Chibi-Usa hem sinirli hem de biraz üzülmüş bir şekilde:
-Hayır! Bana bir şeyler alacağını söyledin!
Usagi tekrar tuhaf bir hal takınır ve:
-Sanırım oyun yeterli değil ha? der ve elini kafasının arkasına götürür, sonra da yürümeye başlar. O sırada yolun diğer tarafından Mamoru gelmektedir ve Usagi önüne bakmadan yürürken Mamoru’ya çarpar. Mamoru çok şaşırır, o sırada Chibi-Usa, Mamoru’nun kucağına atlar ve:
-Ah! Mamo-chan! Mamo-chan! der. Mamoru cevap verir:
-Hey, gerçekten de iyisin, ufaklık.
Usagi kıskanç ve ağlamaklı bir şekilde:
-Chibi-Usa! der.
Chibi-Usa ise hâlâ Mamoru’nun kucağındadır ve Usagi’ye hiç aldırmadan Mamoru ile konuşmaya devam eder:
-Mamo-chan, hadi birlikte bir yerlere gidelim. Yeni bir defter istiyorum! Ve silgiler de! Bir bakayım. Ayrıca çörek de istiyorum! der şımarık bir şekilde.
-Hey, hey. Senin iyileşmeni kutluyoruz biliyorum, ama bunu cüzdanımla tartışmama izin ver, der Mamoru. Sonrasında ise birazcık şaşırmış bir şekilde Usagi ne yapıyor diye bakar.
Usagi olayı fark eder ve şaşkınlıkla:
-Kesinlikle! Muhteşem! der.
Aslında biraz üzülmüş ve kıskanmıştır. Lafına devam eder bizim Usagi:
-Chibi-Usa, neden Mamo-chan’la beraber gitmiyorsun? Ben diğer ıvır zıvırlarla meşgulüm zaten. Tamam mı? Her neyse hoşçakalın.
Luna alelacele Usagi’nin peşinden koşar:
-Usagi-chan!
Chibi-Usa şaşırmış bir biçimde:
-Ne oldu? Hep beraber gidebileceğimizi düşünmüştüm. Değil mi Mamo-chan? der.
O sırada Usagi ve Luna bir otobüs durağının oraya gelmiştir. Usagi kıskançlık duygusu içindedir.
Luna durumu anlamıştır ve Usagi’ye seslenir:
-Usagi-chan...
Usagi sinirden domatese dönmüştür:
-Sadece bugünlük! Chibi-Usa annesine geri dönemediği için onun neşelenmesi için Mamo-chan’la flört etmesine izin vereceğim!
-Madem öyle, neden onlarla gidip Mamoru ile barışmayı denemiyorsun?!
Usagi komik bir şekilde ağlaya ağlaya:
-Ne?! Ama Chibi-Usa’nın bir bebek gibi davranmasını izleyemem ve Mamo-chan’ın onunla ilgilenişini! Ne kadar sinir bozucu! diye bağırır ve birden yanındaki direğe yumruk atar. Sonrasında:
-Ah! Olamaz! Ah! Ah! Aaaah! ACIDI! diyerek ağlamaya yeniden başlar.
Luna ise:
-Ah, Usagi, ah... der.

Bu arada kötüler yine bazı işlerin peşindedirler.
Esmeraude:
-Prens Demando. Her şey hazır. Şimdi yirminci yüzyıla gideceğim.
-Esmeraude... Rubeus’un nasıl öldüğünü hatırla.
Esmeraude gıcık bir şekilde kahkaha atar:
-Benim Rubeus’un yaptığı gibi aptalca hata yapmama imkân yok.
O sırada Sapphire gelir ve:
-İyi, göreceğiz. der.
Esmeraude:
-Sapphire?
Sapphire, Esmeraude’un devam etmesine izin vermeden devam eder:
-Gezegen savaşçıları yirminci yüzyılda da oldukça güçlü. Esmeraude! Buna bir kere daha bakmalısın! der. Daha sonra bir görüntü belirir. Yirminci yüzyılın bir görüntüsüdür bu... Savaşçılar ışık dolu bir yerde sırtlarını dönük bir şekilde duruyorlardır. Başka bir deyişle koruyorlardır.

Sapphire:
-Bunlar otuzuncu yüzyıl gezegen savaşçıları, ağabeyim bile onlarla savaşırken zorlanıyor. Rubeus plana odaklansaydı ve yirminci yüzyılda bütün Kristal Noktalarla Kara Güç’ü yerleştirseydi, şu anki güçlerine sahip olmayacaklardı... der.
Prens Demando:
-Sapphire, beni kızdırıyorsun. der ve gözlerinden ışık çıkar, bu esnada da görüntü kayboluverir. Sapphire ürkmüş ve şaşırmıştır.
Esmeraude, Prens Demando’ya havalı görünmek ve kendisini sevidirmek için:
-Bu sadece Rubeus’un ne kadar cahil ve beceriksiz olduğunu kanıtlar! diye takılır.
Sonra Prens Demando’ya dönerek:
-Benim stratejim farklı. Eğer yirminci yüzyılı yöneteceksek, bu şeytani kara kristalin karanlık gücü tamamen yollamalıyız ve tam anlamıyla yirminci yüzyılı Kara Güç’e boğmalıyız. Bence bu daha pratik olacaktır.
Prens Demando:
-Yeterli Kara Güç gönderip yirminci yüzyıl dünyasını boğmak... Şu anki iletişim sistemimizle imkânsız. Daha güçlü bir Kara Kapı açmamız gerekecek, der.
Esmeraude kurnaz bir şekilde:
-Tabii ki, onu da gözden kaçırmadım. der ve yelpazesini sallar. Salladığı anda ise bir görüntü belirir.
Sonra da sözüne devam eder:
-Gördüğünüz gibi, yirminci yüzyılın ilkel dünyasında, hâlâ her yerde negatif gücü elinde tutan Negatif Nokta’lar var. Ve bu noktalarda, şeytani kara kristalin gücünü onların içine sıkıştırmaya çalışacağız. Böylece Kara Güç’ü onlara akıtabiliriz. Tamamen büyüyüp yeterli Kara Güç’ü emdiğinde sıkıştırılan set tamamlanacak ve Kara Kapı açılacak. Şeytani Kara Kristal’in gücünü tek seferde tamamen iletirsek, Dünya’yı karanlıkla kaplayabiliriz. Şeytani Kara Kristal’in gücünü içinde depolayacak heykelleri yapmasını Sapphire’den rica ettim. der.
Sapphire elini havaya kaldırır ve bir ışık gelmeye başlar. Işık yaklaştıkça bir heykele dönüşür. Esmeraude’un eline düşer sonrada...

Esmeraude:
-Ah, vay be! der.
Sapphire:
-Onları istediğin biçimde yaptım, bayağı bir zevksiz olmalarını düşünmeme rağmen. Gereken sayıda daha sonra üretirim. Umarım Rubeus gibi defalarca başarısız olmazsın ve yükümüzü arttırmazsın. der.
Esmeraude havalı havalı bir şekilde:
-Elbette hayır! Sevdiğim kişiden uzun süre uzakta kalamam ben. der ve Prens Demando’ya hayranlıkla bakar.
Prens Demando onu umursamaz bile:
-Esmeraude, planını yürütmene izin vereceğim. Elinden geleni yap.
Esmeraude çok sevinir:
-Onur duydum, majesteleri. Sizin için görevimi en görkemli şekilde başarıya ulaştıracağım. der ve gıcık kahkahasını tekrar atar.
O sırada yirminci yüzyılda bir pastacıda bir kampanya vardır:
‘Açılışa özel; yiyebildiğiniz kadar kek bedava!’
O sırada kızlarda ordadır. Usagi hariç...
Rei:
-Bak işte burada! der ve pastacıyı işaret eder. Sonrada sözüne devam eder:
-Yeni açıldı, özel satış! Yiyebildiğiniz kadar kek yiyebilirsiniz!
-Gerçekten mi?
-Elbette!
Minako heyecanlanmıştır:
-Vay canına! Dosdoğru bir kızın kalbine! Çok kötüsün be! der ve Rei’nin sırtına gülerek vurur. Rei cama yapışır.

Ami bilgin biri olarak söze karışır:
-Ama kekler yüksek kalorili. Günlük kalori ihtiyacımızı kolaylıkla aşabilmesinin yanı sıra vitamince eksiklikleri... der, daha doğrusu diyemez, çünkü Makoto:
-Tamam... Anladık anladık... der.
Minako şefkatle:
-Ami, kekler kalbimizi besler. Nede olsa, son günlerde epey bir yorulduk değil mi? Yani enerjimizi tamamlamaya ihtiyacımız var.
Artemis burnu havada bir şekilde Minako’nun elindeki sepetten çıkar:
-Kilo alacaksınız...
Minako sinirli bir şekilde Artemis’i sepetin içine iter ve sepeti kapatır:
-Artemis!
Artemis söylenmeye devam eder sepetin içinden:
-Sonra kilo almak konusunda ortalığı vahim bir duruma sokacak kişi sensin. der ama Minako bunu duymaz bile.
Ami:
-Ah biliyorum! Neden Usagi ve Chibi-Usa’yı davet etmiyoruz?
Rei:
-Onları aradım, ama ikisi dışarıdaymış.
Makoto şaka ile:
-İkisini biliyorsunuz, kekleri kokusundan bulur ve zaman kaybetmeden buraya uçarak gelirler zaten.
Minako mutlu mutlu:
-Tamam, hadi içeri girelim! Hazır mısınız?! der.
Kızların hepsi ellerini sevinçle havaya kaldırırlar ve aynı anda:
-EVET! Derler.
Artemis sessiz sessiz sepetin içinden:
-Gidin ve şişmanlayın da görün. der. Ama bu kızların umurunda bile değildir ki! Hatta Artemis’i Minako da dahil duymamışlardır!
Bu arada Esmeraude yirminci yüzyılda güneş gözlüğü ve havalı kıyafeti ile burnu havada bir şekilde yürüyordur. Biraz yürüdükten sonra küpesini çıkarır ve tutar, küpe ışıldamaya başlar. Esmeraude:
-Ama iyi, saf enerjinin kendine has bir çekimi var. Öyleyse, Negatif Nokta şura olmalı.
Tam o sırada Usagi pasta dükkânının önüne gelir ve kampanyayı görünce sevinçten bayılacak gibi olur:
-Artık hiçbir şeyi umursamıyorum! Eğlenceye gidiyorum! O keklerin hepsini ama hepsini yiyeceğim! diye bağırır.
Diğer kızlar da hâlâ pastacıda tıkınmaktadırlar. Makoto ayağa kalkar ve sevinçle:
-Tamam! Bir sonraki! der.
O sırada çok şaşırır Makoto. Çünkü pasta tezgâhında bir bayan ve Usagi pastaları durmadan yiyorlardır. Ama aslında o bayan, Esmeraude’ydu.

Esmeraude sayıklıyorlardı:
-Harika, bu da! Evet, ah bu da bu da! Muhteşem ötesi! Nefis! Müthiş!
Çevrelerindeki insanlar onlara şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
Aynı zamanda Artemis sepetin içinden bağırıyordu:
-Çabuk! Birisi şu şeyi açsın! Geberiyorum! der ve Luna onun imdadına yetişerek sepeti açar. Artemis derin bir ‘Oh’ çeker.
Makoto ve Rei, Usagi’yi çekiştiriyorlardır:
-Usagi, yeter artık! Dur! Ama nerede! Bizim Usagi’yi bilirsiniz... Doymak nedir asla bilmez:
-Hayır! Durdurmayın beni! Hiçbir şeyi umursamıyorum!
-Usagi dur!
-KAPA ÇENENİİİ!!!
-USAGİİİ!!!
-YANLIZ BIRAKIN BENİ YAA! diye sinirile iter Makoto ve Rei’yi. Makoto, Esmeraude’ya çarpar:
-Ah! Affedersiniz madam... der ve koşar.
Esmeraude görevine odaklanmayı tamamen unutmuştur ve:
-Ne? diyerek kekleri ve pastaları midesine indirmeye devam eder.
Çevresindeki insanlar Esmeraude hakkında dedikoduya başlar:
-İğrenç, tıpkı domuz gibi tıkınıyor! derler.
Esmeraude çok utanır ve:
-Ah! Ben! Şeyy... der ve yine sıyrılmak için gıcık kahkahasını atarak kaçar, keklerin yapıldığı bölüme gider.
Usagi hâlâ tıkınmaya ve sayıklamaya devam eder:
-Dinle! Dinle! Sonra Mamo-chan Chibi-Usa’yı kucağına aldı! Küçük olmasından faydalanıp... diyerek bir keki daha ağzına atar sonra devam eder:
-Benim Mamo-chan’ımın üzerine atlayıp duruyor! Dayanamıyorum!
-İştahım kaçtı şimdi. diye üzülür Rei.
Ah, bu sırada pastane çalışanlarını Esmeraude bayıltmıştır. Esmeraude tekrar küpesini çıkarır ve sallar, sonrada:
-Kara Heykel! der. Gökten Sapphire’in yaptığı heykellerden birisi gelir.
Esmeraude:
-Ortaya çık Droid! Der ve heykel çirkin bir kıza dönüşür, yani canavara. Ve sonra bağırır canavar:
-Marzipan!

Esmeraude:
-Ancak Kara Heykel’in burada bir bariyer kurması epey zaman alacak. Marzipan! Dışardaki kızlarla ilgilen! Böylece burayı bulup karmaşa yaratmasınlar.
Marzipan bağırır ve bir garsona dönüşür:
-Marzipan!
-Bende bu arada bazı işlerimi halledeyim. der sonrada keklere doğru yelpazesini sallar. Kekleri lanetler.
Usagi sevinçle:
-Ah, şimdi nihayet daha iyi hissetmeye başladım. Ne hiçbiriniz bir şey yemedi mi?
Minako:
-İnanmıyorum sana Usagi!
O anda Chibi-Usa’nın sesi duyulur:
-Vay be ne kadar da çok kek var!
Usagi:
-Ah, Chibi-Usa!
-Ah, herkes burada. Ne?! Bunların hepsini yediniz mi? İnanılmaz!
-Yediysem ne olmuş?! Böyle alem yapmamda kimin suçlu olduğunu sanıyorsun?!
-Ne demek istiyorsun?
-Aptal rolü yapma! der ve Chibi-Usa ona dil çıkarır.
Mamoru mırıldanır:
-Hata yaptım...
O sırada bir kız kek yer ve taşlaşır.
Mamoru şaşırır:
-Ne oluyor?! Der sonra kapıdan garson kız gelir sırıtarak.
Mamoru garson kıza kızgınlıkla:
-Bekle! der.
Garson kız yine sırıtarak Mamoru’ya bakar ve Esmeraude’nun emrindeki canavara dönüşür.

Kahkaha atar.
Bu arada Usagi ve Chibi-Usa tartışıyorlardır.
Usagi:
-HAYIR! BUNU BEN YİYECEĞİM! diye bağırır.
Bunun üzerine Mamoru:
-Bu yer ile ilgili bir şeyler ters gidiyor! Yeme, Usako!
Usagi’nin gözleri kalp olur ve sevinçle:
-Mamo-chan! Vay be! Bana USAKO dedi!
Rei ciddi ciddi:
-Sevinme zamanı değil Usagi der.
Ami:
-Etrafta neler olduğuna bak Usagi-chan.
Usagi hatasını anlar ve tuhaf tuhaf:
-Üzgünüm ... der.
O anda canavar bağırır ve her yeri kremaya boğar:
-Marzipan!
Bunu yapınca kremalar ağaca çarpar ve ağaç kocaman bir dondurmaya döner.
Mamoru:
-Millet, Chibi-Usa’yı dışarı götürün! Ben buradakileri halledeceğim...
Minako ciddileşir:
-Anladım, acele et Usagi!
-Ama...
-ÇABUK!
Kızlar Mamoru’nun ‘Çabuk’ demesi ile Chibi-Usa ile dışarı fırlarlar.
Canavar tekrar krema saçar:
-MARZİPAN!
Rei:
-Müthiş zamanlama. Bu kekleri yedikten sonra iyi bir antrenman olacak.
Ami tatlı tatlı:
-Artemis, Luna. Lütfen Chibi-Usa’ya dikkat edin.
-Anlaşıldı!!!
Chibi-Usa yüzündeki tatlı küçük bir tebessüm ile:
-İyi şanslar kızlar! der ve Luna’yla Artemis’i peşine takarak başka bir tarafa koşar.
Usagi diğer kızlarla dönüşmeye başlar:
- Ay'ın Kristal Gücü Harekete Geç!
- Mars Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Merkür Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Jüpiter Yıldız Gücü Harekete Geç!
- Venüs Yıldız Gücü Harekete Geç!
Bu arada ise Mamoru kaçıyor canavar ise onu:
-Marzipan! diyerek kovalıyordu.
Sonra gezegen savaşçıları geldi ve savaşçılar:
-Genç savaşçı kıyafetlerimiz üzerine, kalplerimizi kötülüğü yenmeye adıyoruz! Masum kızların hayallerini kırdın! Ve bizim bir anlık mutluluğumuzu çiğnedin!
Ay:
-Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağım!
-MARZİPAN!
Bir gürültü ile sandalye krema dağına dönüşür.
Mars:
-Yanan... MANDALA! saldırısını yapar.
Ama bu canavarı etkilemez. Mars’ın üstüne krema fışkırtır ve Mars’ın yarısı beyazlaşır. Ay korku ile:
-Mars! Der, ama aynı şey ona da olur.

Jüpiter:
-Ay! Mars! der endişe ile.
Sonunda Merkür hariç herkes tatlıya dönüşür.
O sırada canavar bir saldırı daha yapar, ama tam bir pembe gül attığında yukarıdan Mamoru’nun güllerinden biri onu engeller.
Sonrada her zamanki özlü sözlerinden nâm-ı diğer şiirlerinden birini söyler. Merkür bu sözlerden sonra suyun şekerleri durduracağını düşünüp:
-Parlak Su İllüzyonu! saldırısını yapar ve düşündüğü gibi canavar şekerlemeler ile bu saldırıya dayanamaz. Herkes eski haline döner.

Usagi şirin şirin:
-En iyisisin Merkür! der.
Smokinli Şövalye:
-Şimdi, Ay Savaşçısı!
-Tamam!
AY PRENSESİ SALDIRISI!
Canavar yok olur, geriye yalnız tozlar ve birde üzerinde siyah bir ay resmi olan koyu deniz yeşili bir taş kalır. Sonrada kararır.
Ve daha daha sonra Esmeraude ile savaşçılar karşılaşır. Esmeraude:
-Dikkatli dinleyin, sizi küstah yumurcaklar! Kara Ay’ın en büyük liderlerinden biriyim ve yirminci yüzyıl dünyasının yönetiminde en yüksek konumu elimde tutuyorum, dünyadaki tüm erkekler benim önümde eğilir. EN güzel güçlü kadının önünde. Esmeraude, işte benim adım. Sonra hiç atmadığı kadar çılgın ve yüksek bir şekilde kahkahasını atar.

-Şunu hatırlayın, sizi yenen ben olacağım, Esmeraude! Sonra da havaya zıplar, kaybolur.
Makoto, ciddiyet ile son sözü söyler:
-Öyle ise, o... Yeni düşmanımız...


OuO takipçisi ola ola bu başlığın oldum xD sereye fılod(ifinim kimileri flood der) yaptırmam asdff xD
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): prenses serenity
Toplam 13 tanıtım var, tanıtan herkese puanları verildi, bölüm başı 500 olarak. Resim koymadım koymayanlaırn tanıtımlarına netim kötü ve belim tutulacak o zaman haha neyse*-* Ellerinize sağlık. En baştaki mesajıma hangileirn yapıldığını yeniden yazıp güncelleyecğeim birazdan. Ona göre seçersiniz içinden.
hepsigunes’in tanıtımı:
Bölüm 77
Hislerimiz Aynı! Usagi ve Mamoru Bir Kez Daha Aşık Olurlar
Omoiha onaji! Usagi to Mamoru no ai futatabi
Thoughts the Same! Usagi and Mamoru in Love Again
Usagi her zaman ki gibi okula geç kalmıştı. Sınıfına koşarak ilerlerken karşısına Umino çıktı.
Ve Usagi durmaya zaman bulamadan Umino ile çarpışmıştı bile. O sırada Naru'da sınıf kapısındaydı.
Usagi: Ev ekonomisi dersimize ne oldu?
Umino: Bayan Haruna bugün gelmedi. İlk derste bile etüt yapıyoruz.
Usagi'nin yüzünde bir tebessüm belirir. Ve birden yüzüne endişeli bir ifade verip "Keşke bir
kâse daha pilav yeseydim" der.
O sırada Naru, Umino'dan kendisine bir şeyi geri vermesini söyler. Bitirdiğinde ona tekrar
vereceğini belirtir. Umino kabul eder. Usagi bunun ne olduğunu merak ederek sorar. Naru ise bunun
bir söz bilekliği olduğunu söyler. Umino, Usagi'ye söz bilekliğini bilip bilmediğini sorar.
Usagi ise söz bilekliğini hayal etmeye çalışıyordur.
-Profesyonel güreş mi...
Umino ve Naru'nun kafasında damlacıkları belirir.
...
Naru ve Umino söz bilekliklerini Usagi'ye gösterirler. Usagi bunların ne işe yaradığını sorar.
Umino: Her bir dilek için bir düğüm atıyorsun. Sonrada el veya ayak bileğine takıyorsun. Bileklik koptuğunda ise dileğin gerçek oluyor.
Naru bu bilekliğin o sıralar ülkede çok yaygın olduğunu belirtir.
Ve sınıfa bir göz attığımızda herkesin elinde bir söz bilekliği vardır. Usagi ise kendi söz bilekliğini yapmak için bunun kursuna yazılmayı dener. Naru ise "bu bilekliği erkek arkadaşına verdiğinde onunla sonsuza dek birlikte oluyorsun" dedi Usagi'ye. Usagi ise Mamoru'yu hatırlar. Hüzünlenir...
Eve dönerken arkasından "Usagi!" diye bağıran sesler duyar. Arkasını döndüğünde ona seslenenlerin Makoto ve Ami olduğunu görür.
Makoto, Usagi'ye neden üzgün olduğunu sorar. Usagi ise "Hayır. Önemli bir şey değil." diyerek geçiştirir.
Usagi: Ah Juban'da söz bileklikleri satıldığını duydum.
Diyerek önüne döndüğünde köşebaşında yürüyen Mamoru'yu görür. "Mamo!" diye bağırır. Ardından dileğinin gerçek olduğunu ve Mamoru ile karşılaştığını söyler. Mamoru bir an ona bakar. Sonra umursamaz bir ifadeyle önüne döner ve yürümeye devam eder. Usagi "Bekle!" diye bağırarak ona doğru koşarken düşer. Mamoru tekrar ona bakar. Yardım etmek istiyordur. Ama rüyalarında gördüğü o şey yüzünden bunu yapamıyordur. Usagi ise Mamoru'ya "Senden bu kadar kolay vazgeçemem" der. Onu neden artık sevmediğini sorar. Neden ister. Mamoru önüne dönerek yoluna devam eder. Ve "Sadece bencilliğimden. Affet beni." der.
O sırada Esmeraude yeni negatif noktayı belirlemiştir. O bölgeye giderek "Droid Udering!"der. Attığı heykel bir canavara dönüşür. Esmeraude ise ona kara heykelin çabuk büyümesini sağlamasını emreder. Ve oradan ayrılır.
Usagi, Ami ve Makoto ile kurs alanına gitmiştir. Öğretmen, Usagi'ye söz bilekliği yapmak için gerekli eşyaları verir. Usagi'ye bir desen öğretmeye başlar. Usagi yapmayı beceremez ve öğretmen ile ikisinin kafasında su damlacıkları belirir. Kurs biter.
Öğretmen tüm öğrencileri evlerine yolladıktan sonra içeri girer. Udering'e dönüşür. Esmeraude'de gelerek, Udering'e operasyonun nasıl gittiğini sorar. Udering ise "Bu akşam bilekliklerini takan herkes hastalanacak!" der.
Usagi ise eve gidince söz bilekliğini yapmaya uğraşırken uyuya dalmıştır. Chibi-Usa ve Luna, Usagi'nin kapısına gelir.
Chibi-Usa, Usagi'yi uyurken görünce oradan ayrılır.
O sırada Usagi, Mamoru'nun gördüğü rüyanın aynısını görür. Birden kalkar kafasını gömdüğü yerden. Ayağa kalkar. Mamoru'nun ve kendisinin çekindiği fotoğrafa bakar. O sırada Mamoru'da olduğu gibi onunda resim çerçevesinin camı çatlar. Usagi şaşırır.
Saatin geç olmasına aldırmadan Mamoru'nun evine gider. Kapıyı çalar. Kapı açılır. Usagi, Mamoru'ya soru sormak istediğini söyler. Mamoru tam "Evine git" demişken ve kapıyı kapatırken, Usagi:
"Mamo sen de mi o tuhaf rüyayı gördün? der.
Luna ile Chibi-Usa ise Usagi'yi takip etmişlerdi. Luna, Usagi'yi merak ediyorken, Chibi-Usa bilekliğin tamamlanmamasına yakınıyordu.
Mamoru: Demek sende o rüyayı gördün.
Usagi: Ama bu sadece bir rüya olabilir.
Mamoru: Delirdin mi? Ölebilirsin.
Usagi: Benim iyiliğim için mi bana soğuk davranıyordun?
Mamoru bu rüyanın sıradan bir rüya olmadığını söyler. Usagi ise "Eğer seninle olacaksa ölmekten korkmam." diye cevap verir. Mamoru, Usagi'yi evden çıkartır. Usagi kapıya vurarak yakınıyordur.
Luna hâlâ Usagi'yi merak ederken, asansörün kapısı açıldığında karşısında Usagi'yi görür. Chibi-Usa "Usagi!" diye bağırır. Ve o anda elinde tuttuğu söz bilekliğinin negatif etkisi devreye geçer. Usagi, Chibi-Usa'yı kurtarır. Ve onların orada beklemesini söyler.
Kızlara haber verir. Dönüşür. Udering ile savaşmaya başlar. O sırada Chibi-Usa'da gelir. Udering tam Ay Savaşçısı'na saldıracakken bu saldırıyı Smokinli Şövalye engeller. Udering hâlâ savaşırken. Merkür Savaşçısı ortaya çıkar. Udering saldırmaya devam eder. Mars Savaşçısı "Yanan Mandala" adlı saldırısıyla biraz da olsa Udering'i engellemiştir. Udering son saldırısını yapacağını söyler. Tam o sırada Venüs Savaşçısı ve Jüpiter Savaşçısı ortaya çıkar. Ay Savaşçısı "Ay Prensesi Saldırısı"nı kullanır. Udering yok olur. Kara heykel küçülür.
Esmeraude o sinir bozucu kahkahasıyla ortaya çıkmıştır.
Esmeraude: Yakında kara kapı Tokyo'da açılacak. Açıldığında, şeytani kara kristalin gücü burayı kaplayacak. İşte o zaman gümüş kristal, kararacak ve kötüye dönüşecek. Böylece bütün dünya Kara Güç ile çevrilecek ve yok olacak.
Esmeraude gider. Smokinli Şövalye kızlara birlikte savaşmalarının gerekeceğini söyler ve uzaklaşır. Mars Savaşçısı, Ay Savaşçısı’na Smokinli Şövalye'yi takip etmesini söyler. Diğer kızlarda ona cesaret verirler. Usagi koşmaya başlar. Mamoru'yu görür. Ona sarılır. Usagi'nin dileği gerçekleşmiştir. Mamoru ile barışmıştır.
Neo-Queen Serenity’nin tanıtımı:
Bölüm 88
Işık ve Karanlık Arasındaki Son Savaş! Sevgi Geleceğe Yemin Etti
Hikari to yami no saishuukessen! Mirai he chikau ai
The Final Battle of Light and Dark! A Vow of Love to the Future
Kara Kristal gün geçtikçe güçleniyordur. Bölümün başlarında da zaten Luna ve Artemis bunu konuşuyorlardır. Gezegen savaşçıları ve Kara Hanım karşı karşıyadır. Kara Hanım yakında Kara Kapı’nın açılacağını söyler. Sonra da Bilge Adam’ın kara kristalin gücünü göndermesini söyler. Savaşçılar şok olur. Çünkü Chibi-Usa şeytani kara kristalin gücünü ele geçirecektir. Ama bunu yaparsa kendi de ölecektir! Bunun üzerine Kara Hanım ‘Ölümden korkmuyorum, zaten bu dünya kötülüklerle dolu, kimse de beni sevmiyor, bu yüzden istediğim tek şey bu dünyayı parçalamak!’. Usagi çok sinirlenir, ama bir yandan da üzülür. Bunun etkisi ile bağırır ‘Yalnız değilsin!’ Ama bu sözler üzerine Kara Hanım sinirlenir ve Usagi’ye saldırır, fakat Usagi’nin zarar görmemesi için Mamoru kendini feda eder. Neyse ki çok şanslıdır ve ölmez. Kara Hanım ’a söylenen sözler onu tam yatıştıracağı sırada Bilge Adam gerçeklerin karanlıkta olduğunu, bunu kabullenmesi gerektiğini ve onların söylediklerine kulak asmaması gerektiğini söyler. Kara Hanım ‘Evet! Kanmayacağım!’ der ve saldırır. Usagi hâlâ umudunu yitirmemiştir ve içinden, ‘Bekle ve gör, seni kurtaracağım CHİBİ-USA!’ der. Mamoru ise güçlerini birleştirirseler başarılı olabileceklerini söyler. Ve Usagi gümüş kristali etkinleştirir: ‘Ay’ın Kristali Gücü!’.
Usagi, Yeni Kraliçe Serenity’e dönüşür ve Kara Hanım kendi küçüklüğünü hatırlar. Sonra Bilge Adam bunlara tekrar kanmamasını söyler. Usagi ve Mamoru kara kristalin enerjisinin içinde kalır. Gezegen savaşçıları birden panikler. Bu enerjinin içinde iken Usagi ona bazı şeyleri hatırlatmaya çalışır. Ama Bilge Adam insanların yalnız doğup yalnız öldüklerini söyler.
Ama Kara Hanım bazı şeyleri hatırlar, kızlarla geçirdiği o mutlu günleri… Sonra Kara Hanım eski Chibi-Usa’ya dönüşür ve kara kristalin enerjisinden çıkarlar. Birden Bilge Adam’ın sesi duyulur ‘Kara Hanım olmasa bile kara kapı zaten açıldı. Yakında kara kristalin enerjisi gereken seviyeye varacak. BAŞKA BİR DEYİŞLE DÜNYANIN YOK OLMA ZAMANI!’ der ve saldırır. Ama Usagi gümüş kristali yeniden etkinleştirip bu gezegeni ve içinde yaşayanları kaybetmek istemediğini söyler.
Bunun ardından yine Yeni Kraliçe Serenity’e dönüşür.
Artık bir düello vardır ortada.
Chibi-Usa her şeyin kendi hatası olduğunu söyler ve ağlar. Gözyaşlarından birisi gümüş kristale dönüşür ve Usagi’nin azimle savaştığını görünce o da savaşmaya karar verir.
Gezegen savaşçıları da ibret alıp yılmadan savaşacaklarını söylerler. Ve herkes güçlerini birleştirip savaşır.
Üstelik ortada 2 tane gümüş kristal olunca karanlığın gücü kaybeder. Artık mutlu sona kavuşmuşlardır… Dünya bir kez daha kurtarılır.
Ve sonra Chibi-Usa geleceğe gider…
Makotom’un tanıtımı:
Bölüm 91
Makotom’un tanıtımı:
Bölüm 92
Harika ve Yakışıklı Çocuk? Haruka Tenou'nun Sırrı
Sutekina bishounen!? Ten'ou Haruka no himitsu
A Handsome Guy? Tenou Haruka's Secret
Bölüm Usagi'nin oyun oynamamak için sabretmeye çalışması ile başlar. Oyun Merkezi Crown'un önünden geçerken kendini tutmaya çalışır. Tam geçip gidecektir ki, şaşırtıcı bir şey görür ve içeri girer. Gördüğü şey, Minako'dur ve cilveli cilveli konuşmaktadır. Motoki'ye Artemis hakkında bir şeyler anlatmaktadır. "Ne olduğunu anlamadan Artemis, diğer karameli de yedi!" Motoki de onu ilgiyle dinlemektedir. "Eh, tabii ki karamel dişlerine yapıştı... Ve kedi olduğundan karameli dişlerinden sıyıramadı..." Bu sırada Usagi, Minako'nun arkasında patlamaya hazır, durmaktadır. "Sonra da etrafta kıvrandı durdu..." Minako kahkahalar atmaktadır. Usagi ise gitgide şişerek ve kızararak dayanmaya çalışır. Ama dayanamaz. "AAAAAAAAAHHH!" Öyle bir feryat koparır ki Minako da Motoki de neye uğradığını şaşırır. Minako yere yapışır. Hiçbir şey olmamış gibi mutlu mutlu döner. "Ah, Usagi..." Usagi çok kızgındır. "Herkesin elinden geleni yaptığını düşünmüştüm, bu yüzden kendimi uzak tutmuştum... Ama sen buradasın..." Minako çok sinir bozucudur ve güler. Motoki bir şey yapma gereği duyar. "Hayır, Minako'yu buraya gelmesi için ben ayarttım."Minako onaylar. "Eğer isterse biraz olsun içeri gelmesini söyledim, çünkü sıkı çalıştığı için çok yoruluyor." Usagi: "Motoki! Onu tembelleştirdiğini düşünmüyor musun?" "Ah... Ee... Hayır..." Minako: "Usagi! Sadece bir kere genç oluyoruz! Giriş sınavlarında başarısız olursak ne olur? 'Ah keşke oyun oynayıp eğlenseydim o zaman' diye düşünmeyecek miyiz? Ve onlar, 'Acele işe şeytan karışır.' diyecekler." Motoki tuhaf bir şekilde "Bence siz yine de çalışmalısınız." Minako duymamış gibi "Eğer mesele böyleyse gel buraya!" "Bence siz yine de çalışmalısınız..."
Usagi ve Minako bir yarış oyunu oynarlar. Minako çok öndedir. Usagi hırs yapar, ama bu her şeyi daha beter hale getirir. Ve Usagi kaybeder, perişan olur. "Araba tutuyor beni..." "Hadi bir daha dene Usagi!" diye heveslendirir onu Minako. Usagi ise: "Bence bir an önce Rei'nin tapınağına gitmeliyiz yoksa..." Minako: "Bunun için zaman yok! Eğer şimdi durursak gelecekte kim Formula 1 dünyasını ele geçirecek?" Usagi şok içinde: "Ele geçirmek istemiyorum..."
Bir ses gelir. "O zaman kaybol." Usagi ve Minako şaşırır. Sesin sahibi: "Yanında sürebilir miyim?" der Minako'ya hitaben. Bu, oldukça yakışıklı, zengin görünümlü, sarı saçlı, havalı bir çocuktur. Usagi ve Minako'nun nutku tutulur. "Dalga..." diğeri tamamlar: "...geçiyorsun..." "Çok çekici!!!" Minako, Usagi'yi bir vuruşta sepetler. "Ah, o zaman buyurun!" Çocuk Usagi’ye, "Çantamı tutar mısın?" Minako: "Lütfen bırakın siz, istediği kadar tutsun!"
Oyun başlamak üzeredir, ama Minako'nun aklı bir karış havadadır. "Şanslıyım! Her zaman böyle yakışıklı ve çekici bir çocuk gelip sizinle konuşmuyor!" Oyun başlar. Minako dikkatini oyuna verir. "Ee, mükemmel dönüşüm hoşuna gitti mi?" diye düşünür. Çocuğa bakar ve çocuğun oynamaya tenezzül etmediğini görür. Usagi onu uyarır: "E, yarış çoktan başladı..." Çocuk güler. "Biliyorum. Görüyorsun ya, onu biraz zorlamalıyım." Minako çok sinirlenir. "Zorlamak?! Bunu bana nasıl söyler, Minako Aino, Formula 1 dünyasını ele geçirecek olan kişiye?!" Çocuk bir süre daha durur ve: "Bence şimdi tam zamanı..." Oyuna başladığı an çok önde olan Minako'ya yetişir, hatta geçer. "İmkânsız... Cidden nasıl bu kadar hızlı gidiyor?" Minako oyunu iyice berbat eder. Oyun sonrasında çocuğun ona tatlı bir kız olduğunu söylemesi üzerine Minako hepten havaya girer. Ama sonra morali bozulur. "Beklettiğim için üzgünüm, Haruka!" Bunu söyleyen müthiş zarif ve müthiş güzel, turkuaz saçlı bir kızdır. Üzerinde Haruka'nın üzerindeki formaların kız versiyonu bulunmaktadır. Usagi ve Minako yine şoka geçer. "Dalga geçiyorsun... Çok güzel!!!" Haruka kızın yanına gider. "Sonra görüşürüz. Dolunay surat, bir dahaki sefere seninle yarışmalıyız." Usagi kızarır. Kız ve Haruka giderler. Haruka kıza onların çok sevimli olduklarını söyler.
Usagi, Minako ve Motoki arkalarından bakakalır.
Kız ve Haruka, bir kafede oturmaktadırlar. Kız bir fırtınanın yaklaştığını hisseder. Dikkatli olmaları gerektiğini söyler. Haruka ona hak verir. Arkalarında, duvarın girintisinde gizlenen Usagi ve Minako, onları izlemektedir. Usagi "Minako, bence ikisi sevgililer." Minako "Kararımı verdim ben. Bu o kişi! Aradığım ideal çocuk işte o!" Usagi şok olur. "D-Dur bir dakika, Minako! Zaten bir kız arkadaşı var görmüyor musun?!" "Ama öyleler mi sormadın değil mi? Ben, Minako, kalbim bu romantizmle yanacak!"
Haruka ve yanındaki kız dışarıda yürümektedir. Usagi ve Minako onları takip eder. Usagi "Tüm bu olanlardan sonra onlar kesin sevgili..." Minako: "Usagi, artık benimle gelmek zorunda değilsin. Gerisini kendim hallederim." Usagi mızıldar. "Yaaaaa olmaz! Ben de şu yakışıklı çocuğu merak ediyorum!" "Ama senin Mamorun var Usagi!" "Doğru, ama..." Onlar konuşurken Haruka bir tamirciye girer, kız da yürüyüp gider. Minako heveslenir. "Gördün mü? Ayrıldılar bile! Hiç de sevgili değillermiş!" Tamirciye koşarlar. Haruka tamirciyle konuşur.
Bu sırada, profesör yeni Daimonlar üretmektedir. "Kaolinite..." "Evet, buradayım." "Bulabildin mi? Seçilmiş saf kalpli insanı?" "Evet, zaten iyi bir fikrim var. "Anlıyorum..." Daimon yumurtası hazırdır. "İyi, iyi... Uslu kız. Hadi Daimon'un yumurtası. Saf kalbi al ve bana getir!" Daimon yumurtası Haruka'nın içinde bulunduğu tamirciye gider. Tamirdeki arabanın direksiyonuna yerleşir.
Usagi ve Minako hâlâ konuşmaktadır. Minako: "Pekâlâ, sen şimdi doğru devam et ve Rei'nin tapınağına git, hadi acele et!" "Hayır, hayır gitmek istemiyorum! Ben de şu yakışıklı çocuğu merak ediyorum!"
Haruka kızların orada, hemen duvarın arkasında olduğunu fark eder. "Küçük pisicikler... Daha ne kadar orada saklanacaksınız?" Minako heyecanlı heyecanlı başını uzatır. "Yani saklandığımızı biliyordun?" Haruka kızlarla konuşmak için dışarı çıkar. "Haruka Tenou. 10. sınıf." "Ha?" "Bilmek istiyordunuz, haksız mıyım? Benim hakkımda..." "Ah! Evet!" Kızlar aynı anda konuşmuştur. Aynı hareketleri yaparlar. "Bu doğru!" "Bir diğer bilmek istediğiniz şey..." Minako atılır. "Birkaç dakika önce seninle beraber olan kişi senin neyin oluyor?" Usagi tekrarlar. "Neyin oluyor?" Minako "Ne tür bir ilişkiniz var?" "Ne tür?!" "Senin sevgilin değil, değil mi?" "Değil mi?" "Sevgili? Michiru ve ben mi?" Hem Usagi hem Minako ağlamaklı olur. "Michiru... Demek siz bay veya bayan kelimesini kullanmayacak kadar yakınsınız?" "Kullanmıyor." Haruka şaşkına döner. Sonra gülümser. "Bir bakalım... Biz sevgiliden daha yakınız diyebilirsiniz..." Usagi ve Minako yere yapışır. Kalpleri kırılmıştır. Haruka onların yanına gelir. "Ama... Pes etmeyin. İkinizin hâlâ bir şansı var..." Minako umutlu ve ışıl ışıl gözlerle bakar. "T-Tamam..." Michiru gelir. "Aptallaştırma.." "Michiru…" "Bu kişi ne zaman tatlı kızlar görse böyle şeyler söyler." "Bu biraz fazla olmadı mı?" "Ah peki bunu bana söylemen normal mi?" Bu arada Minako büyük bir şaşkınlıkla onlara bakmaktadır. Usagi de toparlanır. Michiru konuşur. "Sadece senin için getirdiğim şeyi alıp eve gideceğim." "Hadi ama..." Minako fırlar. Kaşları çatılmıştır. "Soru! Sen Haruka'nın sevgilisi misin?" Usagi de "Lütfen evet veya hayır de!" Bu sefer Michiru şaşırır. "Hayır." Usagi ve Minako'nun yüzündeki ifadeler görülmeye değerdir. Hem Usagi hem Minako coşar. "Tamam! Bu romantizm benim!" "Benim!" "Senin Mamorun var Usagiii!"
Bu sırada tapınakta kızlar çalışmaktadır. Rei ise hapşırır. Kızlar Usagi ile Minako'nun geç kaldığını söyler. Ami endişelenir. Rei ise tahminde bulunup o ikisinin şirin bir çocuğun peşine düştüğünü söyler. Ve bunun doğru olduğunu kabul ederler.
Tamirci ise çalışmayı bitirir. Haruka, Michiru, Usagi ve Minako konuşmaktadır. Haruka hayallerinden bahseder.
Tamirci arabayı kontrol etmek için harekete geçer. Direksiyona dokunur ve...
"Steeringoo!" Daimon ortaya çıkar. Haruka bir anlık bir dürtüyle atılır, fakat Michiru onu durdurur. Daimon tamirciyi tuzağa düşürür. Minako ve Usagi ona doğru koşar, fakat sakarlık yapıp düşerler. Daimon saf kalbi çıkarır. Kalbi alıp ayağa kalkar. "Leydi Kaolinite artık bu bir tılsım mı, kontrol edebilir. Daimon araba gibi bir şeye dönüşüp hızla uzaklaşır. Minako ve Usagi de ayağa kalkarlar. Haruka ile Michiru'nun gittiğini görürler. Sonra dönüşürler. "Venüs Yıldız Gücü Harekete Geç!" Venüs dönüşür. "Ay'ın Kozmik Gücü Harekete Geç!" Ay da dönüşmüştür.
Haruka ve Michiru motora binmiş Daimon'u takip etmektedirler. Haruka motora ivme kazandırır ve kısa bir süre uçarlar. Ancak motor Daimon'un üstüne düşerken Haruka ve Michiru orada değildir. Motor, Daimon'un üstüne düşerek onu durdurur.
Ay ve Venüs bisikletle Daimon'a yetişmiştir. Kendilerini takdim ederler. Daimon ayağa kalkar ve saldırmaya hazırlanır. Ama o sırada...
"Dur bakalım!" Daimon korkar. "Kim var orada?" "Yeni çağın koruyuculuğundaki, Uranüs Savaşçısı tüm zarafetiyle burada!" "Aynen, yeni çağın koruyuculuğundaki, Neptün Savaşçısı tüm nezaketiyle burada!" Uranüs devam eder. "Tılsımı aramak için nedenimiz var." Neptün: "Kristal kalbi almana izin vermeyeceğiz!" Venüs: "Gizemli savaşçılar..." Ay tamamlar: "Gezegen Savaşçıları mıydı?" Daimon kızgındır. Saldırıya geçer. Ancak Uranüs ondan önce davranır. Müthiş bir güç ve sesle "Dünya Sarsıntısı!" diye haykırır. Oldukça güçlü bir saldırı, Daimon'a isabet eder. Daha kendine gelemeden, okyanusların sesi duyulur. Neptün ihtişamla saldırır. "Derin Batış!" Bu saldırıyı da geçiştiremeyen Daimon güç kaybeder. Venüs uyarır: "Sıra sende Ay Savaşçısı!" der. " Tamamdır!" Ay Savaşçısı saldırısına başlar. Asasını havalı havalı çevirir. "Ay'ın Sarmal Kalp Saldırısı!" Daimon "Güzel!" diye bağırarak yok olur. Neptün ve Uranüs kalp kristaline bakarlar. "Ah, hayır, bu da bir tılsım değil..." "Öyle gözüküyor... Ay Savaşçısı!" Uranüs bunları söyler ve kalbi Ay Savaşçısı'na fırlatır. "Bunu gerçek sahibine geri götür..." Oradan ayrılırlar.
"Ve işte Haruka’yı son görüşümüzdü." Minako ve kızlar, oyun merkezindedir. Minako kızlara olayları anlatır. Rei onlara kızar. Ami ise yeni gezegen savaşçılarının kimliklerini bulmaları gerektiğini söyler. Onlar konuşurken Michiru ve yanında beyaz gömlekli, kısa sarı saçlı, şirin ve Haruka'ya dehşet verici biçimde benzeyen bir kız gelir. Usagi "Michiru!" Minako ayaklanır. Hemen sorar. "Bugün Haruka'yla değil misin?" "Onunlayım." Minako şaşırır. Rei ise onun sırtına atlar. "Nerede? O şirin çocuk nerede?" Makoto da onun sırtına atlar. "Nerede? Şu bildiğimiz üst sınıf görünümlü çocuk nerede?" Minako sırtında iki kişi taşımanın verdiği zorlukla güç bela konuşur. "Nerede o?" Michiru eliyle yanını işaret eder. Minako onun yanına bakar, fakat yanında sadece o kız vardır. Derken...
Minako bir çığlık kopartır. O şirin mi şirin kızın Haruka olduğunu anlamıştır. "Bir kız..." Haruka istifini bozmaz. Fena halde şirin bir şekilde "Asla bir erkeğim demedim ki..." "Olamaz..." Minako çökmüştür. O eğilince, görülür ki, Ami ve Usagi başlarını öne eğmiş, kollarını kavuşturmuş bir şekilde bilmiş bilmiş durmaktadır. Usagi hemen kendine pay çıkarır. "Baştan beri Mamo'nun daha iyi olduğunu düşündüm zaten. Evet, düşündüm!"
Haruka~’nın tanıtımı:
Bölüm 110
Uranüs ve Neptün'ün Ölümü! Tılsımlar Ortaya Çıkıyor
Uranus tachi no shi? Talisman shutsugen
Death of Uranus and Neptune? The Coming of Talisman
Michiru şezlonguna uzanmış, bir deniz kabuğunu dinlemektedir. Dinlerken de kendinden geçmiştir. O sıra da yanına Haruka gelir. Michiru'nun haksızlık yaptığını, böyle deniz kabuğunu dinleyerek kendi dünyasında istediği gibi gezinmesini haksızlık olarak gördüğünü söyler. Michiru ona rüyasından bahseder. O gün bir tılsımın ortaya çıkacağına emindirler. Bunu Haruka da hissetmiştir.
Bu sırada Eudial yeni bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemle tılsım sahibi insanları kolayca bulabilecektir. İşlem devam ederken, Eudial soyunma odasına gider. Terliğini ayağına geçirdiği an bir acı hisseder ve ayağını tutar. Terliğinin içinde bir raptiye vardır. Biri bunu kasten yapmıştır.
Eudial dolabına bakar. Dolabının içinde birçok salyangoz ve yanında da bir not vardır. "Arabadaki salyangoz kadın kaza yapacak ve ölecek" yazıyordur notta. Eudial şaşkınlıkla arkasındaki bir dolaba yaslanır. O an arkadan birkaç ses duyar. Bu 5 Cadı’dan Mimet’tir. Mimet, Eudial hakkında konuşup bir sonraki şefin kendisi olacağını söyler yanındakilere. Eudial çok bozulmuştur. Mimet’in tam bir ikiyüzlü olduğunu ve dolabına salyangoz koyanında o olduğunu düşünmektedir. Ve Eudial çalışırken bilgisayar parıldamaya başlar. Şaşkınlıkla gözleri parıldar şefin. Sonunda bir tılsım sahibi bulmuştur.
Harukaların ev telefonu çalmaktadır. Ama kimse bakmaz. En sonunda telesekretere düşer. Eudial arıyordur. Bir tılsım sahibini sonunda bulduğunu müjdeler. Gerçek kimliklerini bildikten sonra onları bulmanın zor olmadığından bahseder. Kötü kadın kahkahası atarak "Savaşı kazanacak olan-"der ancak süresi dolmuştur. Tekrar numarayı çevirir. Bip sesinden sonra tekrar mesaj bırakır. Sürenin çok kısa olduğundan yakınır. Ve Haruka'ya duruma göre onu da aralarına alabileceklerini söyler. Faksla yolladığı haritayla onu bulabileceklerini de ekler.
İçeri giren Michiru, muhtemelen Eudial'ın haklı olduğunu söyler. Haruka da onaylar. Sonunda zamanın geldiğini hatırlatır Michiru'ya. Ellerini kaldırır. Kendini bir katil olarak görür. Michiru, Haruka’nın elini tutarak oynamaya başlar. Ama bir türlü doğru bir pozisyon yakalayamazlar. Haruka neyin yanlış olduğunu sorar. Michiru’ysa "Bir şey yok. Ellerini seviyorum."der.
Ami tılsımları düşünmektedir. Makoto tılsımlar için yapabilecekleri her şeyi düşünür. Üzülür. Rei düşman olacaklarını söyledikleri anı düşünür. Minako, Game Crown’da oyun oynarken hâlâ söylediklerini düşünür. Usagi ise yatağına uzanarak tüm bu anları düşünür.
Usagilerin telefonu çalar, ama kimse açmaz. Kardeşi gelip haber verir. Telefon Usagi’yedir. Haruka arıyordur. Usagi hemen kalkar. 50 katlı bir binanın tepesinde Haruka ve Michiru’yla buluşur. Burası dev bir akvaryumdur. Usagi burayı çok beğenmiştir ve arkadaşlarını getirip getiremeyeceğini sorar. Ama ikili suskundur.
Haruka, Usagi’nin yanına giderek dönüşüm broşunu yakasından söker. Ve ona bir daha karşılarına çıkarsa onu öldüreceklerini söyler. Uranüs ve Neptün Savaşçılarına dönüşürler ve helikoptere binerek uzaklaşırlar. Usagi’nin yanınaysa Setsuna Meiou, nam-ı diğer Plüton Savaşçısı gelir. Haruka ve Michiru’nun kaderlerinde yazılı olan savaşa gittiklerini söyler.
Uranüs ve Neptün helikopterden inip eski bir binanın içine girerler. Binanın kapısı yavaşça açılır. Uzunca bir koridordan geçerek bir hole çıkarlar. Holde ok atan bebek kabartmalarıyla dolu uzun duvarlar vardır. Neptün ardında bir ses duyar. Uranüs ne olduğunu sorar. Biraz bekledikten sonra duvarlardaki ok atan bebek kabartmaları dışa çıkarlar. Bütün kabartmalar sıralanarak fırlamaya başlar. Uranüs ve Neptün bunlardan kolayca kaçar. Eudial’ın bir tuzağıdır bu. Bir langırt masasından oyunu yönetiyordur kendisi. Tam oyunun sonuna gelinmiştir ki, Eudial son bir kabartma daha yollar Uranüs'e, bunu gören Neptün, Uranüs’ün önüne geçer ve kabartma ona çarpar. Kabartma Neptün’ü de alarak duvara yapışır ve gözden kaybolur. Eudial de o sırada piyano çalıyor gibi yapar, ama aslında teyp çalıyordur müziği. Planı işlediği için çok memnundur. Uranüs’e bir tılsım sahibinin onda olduğunu söyler. Uranüs inanamaz. Partneri Neptün Savaşçısı bir tılsım sahibidir. Tılsımın alınışını izlemek istersen ana koridora gel der, Eudial, Uranüs’e. Uranüs hâlâ bu duruma inanmamaktadır. Ana koridora vardığında kabartmanın üstündeki Neptün’ü görür. İnce köprüden geçerek yanına gitmeye çalışır, ama ok atan bebekler ona saldırır. Eudial’den başkası bu ince köprüden geçerse okların gazabına uğrar. Eudial tılsım çıkartma silahıyla Uranüs’e doğru yaklaşır. Ona henüz Neptün’ün tılsımını almadığını, önce bir başkasınınkini alacağını söyler. Yani Uranüs’ünkünü kasteder. O an Neptün gözlerini açar. Uranüs’ün zor durumunu görünce koşarak yanına gitmeye çalışır. Ancak okların gazabına o da uğrar. Ancak yılmaz, Uranüs’ü kurtarmak için tekrar ayağa kalkar. Tekrar kalkar ve tekrar kalkar. Sonunda oklar bitmiştir. Neptün hızla Eudial’ın üstüne atlar. Ancak Eudial korkuyla tetiğe basınca, Neptün’ün tılsımı ortaya çıkar. Bir ayna şeklindeki bu tılsımı görünce Eudial çok mutlu olur. Uranüs ise Mesih'e yakarmaktadır. Cezaları bu mudur? Tılsımları içlerinde taşıyıp onlar için mücadele verip ölmek midir? Katedralin kapısı açılır. Uranüs kapıya döner. Bu Mesih midir? Hayır, bu gelen sadece Usag’dir. Usagi, Eudial'ı aşağıya iter. O da bir kalasa tutunarak aşağı düşer. Usagi, Michiru’nun yanına gider. Tılsımı geri koymaya çalışır, ancak işe yaramaz. Uranüs ise kendini vuracaktır, Usagi’ye broşunu geri verir. Usagi hemen Uranüs’ün üzerine atlar. Yapamazsın der. Biraz boğuştuktan sonra konuşmaya başlarlar. Uranüs, Usagi’yi kandırır ve silahın tetiğine basar. Usagi’nin çığlıkları katedralde yankılanır. O sırada gezegen savaşçıları içeri girer. Manzarayı görünce şok olurlar. Uranüs’ün tılsımı bir kılıca dönüşür. Setsuna olanları arkadan izlemektedir. Geride sadece katedral ve Usagi’nin sızlanması kalmıştır.
MaKoto-cHan’ın tanıtımı:
Bölüm 114
Ünlüler İçin Çıldırmak! Mimet'in Şüphesi
Idol daisuki! Nayameru Mimete
After Idols! Evil Mimete
Bölümün başında sessizliğin mesihi, saf kalpleri arzulamaktadır. Profesör Tomoe, kölelerinin ona saf kalp aradığını söyler.
Mimet, Jinta Araki’nin yeni şarkısını hayranlıkla izlemektedir. Aynı anda Usagi, Rei, Ami, Makoto ve Minako da bu şarkıyı dinlemektedir. Jinta Araki, bir duyuru yapar. Duyurusunda seçmelerle kendine bir rol arkadaşı seçecektir. Minako, çaktırmadan adresi not defterinin köşesine yazar.
Mimet, bir sonraki hedefi olarak Araki’yi seçer. Profesör de işlerine hobilerini karıştırmaması gerektiğini belirtir. Mimet, bunun bir saygısızlık olduğunu düşünerek ağlamaya başlar ve profesör ağlamasını durdurmak için ona bir sonraki yöneticinin kendisi olabileceğini söyler.
Bu sırada kızlar, ders çalışmaktadır. Minako’nun olmadığını gören Artemis, onun seçmelere katıldığından şüphelenmektedir.
Bu şüphesinde yanılmamıştır. Minako, seçmelere katılmıştır. Burada Mimi Hanyu, yani Mimet ile tanışır. Ve Minako ile Mimet, ikinci elemeye kalan beş şanslı kişiden ikisi olurlar.
Ancak Mimet, yarışmayı kazanmaya o kadar odaklanmıştır ki asıl görevini unutmak üzeredir. Birden profesörü ve görevini hatırlar. Artık Ölüm Avcıları’nın umurunda olmadığını ve Araki için onlara ihanet etmeyi düşünür.
Yarışmacılar yerlerini almıştır. Seyircilere sempati göstererek en az %80 oy alan kişi Araki’yle başrolü paylaşacaktır. Minako yarışır, fakat oyların çoğunu toplayamaz. Ancak üzülmez, çünkü Araki’yi görmüştür. Sıra Mimet’e gelmiştir. İyice hazırlandığı performansını sunar ve oyların çoğunu alır. Yarışmayı o kazanır. Ancak bir süre sonra oylar geri çekilir ve Mimet kızar. Hayalleri yıkılmıştır. Gerçek formuna dönüşür. Daimon’u Utahime’yi Araki’ye salar ve saf kalbi çalar.
Tam o sırada Ay Savaşçısı, Ay Tacı’nı kullanarak Mimet’in silahını fırlatır. Gezegen Savaşçıları gelmiştir. Kızlar herkesin dikkatini çekerken Minako gizlenir ve Venüs Savaşçısı’na dönüşür. Venüs Savaşçısı olarak Mimet’i azarlar. Mimet de Utahime’yi savaşçıların üstüne salar. Ancak Daimon, öldürücü şarkısının sözlerini unutmuştur.
Bu aralıktan faydalanan Ay Savaşçısı, Kutsal Kupa’yı kullanarak Süper Ay Savaşçısı’na dönüşür. Saldırısını kullanarak Daimon’u öldürür. Geriye sadece saf kalp kristali kalmıştır. Mimet kristale koşarken Venüs, zincirini kullanarak saf kalbi alır. Kalbi Araki’ye yerleştirir.
Mimet, kaybettiği için çok sinirlidir. profesöre olanları anlatır. Profesörün verdiği cevap ise oldukça klasiktir; “ Her zaman yarınlar vardır, Mimet.“
bonibon1’in tanıtımı:
Bölüm 115
Sessizliğin Gölgesi!? Bir Ateşböceğinin Zayıf Parıltısı
Chinmoku no kage!? Awaki Hotaru hino yurameki
Shadow of Silence!? The Pale Glimmer of a Firefly
Chibi-Usa okuldan geliyordur. Biri ona Küçük Hanım diye seslenir. Chibi-Usa, Pu... der.
Setsuna “Merhaba Küçük Hanım” der.Chibi-Usa, Pu diyerek yanına koşar.
Chibi-Usa, Pu benimle oynamak için hiç ziyarete gelmedin. Beni tamamen unuttuğunu düşündüm der. Setsuna, Küçük Hanım, bu dünyadaki adım Setsuna Meiou der. Chibi-Usa, ben de Usagi oluyorum. Bana Chibi-Usa de, der.
Chibi-Usa, öyleyse sana Set diyeceğim, der.
Setsuna, hiç değişmemişsin Küçük Hanım.
Görünüşe göre birçok arkadaş edinmişsin. Bu gün ve yaş senin için eğlenceli mi? der. Chibi-Usa çok eğlenceli olduğunu ve herkes bana iyi davranıyor der. Setsuna, anladım. Eminim Kraliçe Serenity seni bu çağa normal kızlar gibi arkadaşlar edinebilmen için yollamıştır. Eminim kraliçe olduğun zaman bunlar çok yararlı olacak, der. Chibi-Usa hey Pu der. Seni istediğim zaman görebilirim değil mi? der. Setsuna, evet şeklinde hareket yapar. Chibi-Usa gerçekten mi der. Setsuna, evet söz veriyorum, der. Chibi-Usa tamam anlamında hareket yapar. Chibi-Usa eğer eve geç gelirsem Ikuko anne endişelenecek der. Setsuna tamam der. Chibi-Usa, Setsuna’ya güle güle der ve gider.
Michiru ile Haruka gelir.
Michiru, ''Artık seni istediğim zaman görebilirim, değil mi Pu?''der.
Haruka, ne kadar şirin değil mi. Ama bu küçüğün gelecekten gelen prenses olduğunu düşürsek... Der. Setsuna, Küçük Hanım, Gümüş Binyıl’ın tahtının varisi der.
Haruka, en azından dikkat edip ona zarar vermemeye dikkat edeceğim. Her neyse Mesih'i bir an önce bulmalıyız. der. Setsuna, Kupa ortaya çıktı, der.
Kutsal Mesih’i bulduğumuzda kupayı ona vermeliyiz, der. Setsuna.
Haruka, hâlâ saf kalpleri topluyorlar, der. Michiru eğer bu Mesih’i kötü biri olarak uyandırmak içinse... Der.
Setsuna: Bununla başa çıkmamız gerekir.
Michiru: Sessizliğin Mesih’i...
Haruka: Ne pahasına olsun doğmamalı!
Derler.
Yuu Kazama televizyonda konuşuyordur. Mimet, Kazama’yı başka bir kadınla gördüğü için televizyonu kırar. O sırada telefon çalar. Profesör ne kadarda çok çalışıyorsun, der. Bir dahaki hedefin ne der. Mimet, Yuu Kazama diye fısıldar. Evet, profesör buldum,.der. Mimet birden kızgınlıktan telefonu kırar ve ah hayır der.
Mesih bu dünyayı hemen ele geçirmek istiyorum der.
Birden kötü olur. Bana hemen saf kalpler getirin der.
Hotaru uyuyordur.
Saf kalpler diye sayıklar. Uyanır ve yinemi ben ne yapıyordum. Böyle kötü şeylerden sonra hep kriz yaşıyorum der.
Chibi-Usa, Luna-P hareket etme der. Zile basar ve düşer.
Kaori, Hotaru şu anda dinleniyor der.
Ve kapıyı kapatır. Chibi-Usa nefesini tutarak gider.
Hotaru, Kaori sana az önce biri geldi der. Kaori her zaman gelen kız geldi der.
Hotaru ve, der. Kaori tabii ki onu gönderdim, der. Hotaru telaşlanır ve neden bana sormadan bunu yaptın der. Hotaru koşmaya başlar. Kaori, Hotaru der. Hotaru durur. Kaori bencilce davrandığını düşünmüyor musun? Baban iyi biri olduğu için istediğini yapmana izin veriyor sanırım. Ama en iyi senin bilmen gerekir ki bu kadar oyuna senin vücudun dayanamaz der. Hotaru ona tekrar gider.
Kaori ne korkunç bir yüz der.
Chibi-Usa yürüyordur. Ve acaba Hotaru iyimidir, der.
O sırada Hotaru onu arıyordur. O sırada Chibi-Usa’yı görür. Chibi-Usa diye bağırır.
Chibi-Usa onu görür ve Hotaru diye bağırır. Hotaru rahatsızdır. Chibi-Usa iyimisin der. Hotaru seni bulduğuma sevindim der. Önceki şeyler için özür dilerim. Kaori sana kötü bir şey mi söyledi sadece onu merak ediyordum der ve bayılır. Chibi-Usa, Hotaru diye bağırır. O sırada Ami ile Usagi okuldan geliyordur.
Usagi, Chibi-Usa’yı görür. Chibi-Usa, Usagi, Hotaru’yu kurtar der. Usagi şaşırır Chi-Chibi-Usa der. Ami, Chibi-Usa’ya annemin hastanesi buraya yakın oraya götürelim der. Chibi-Usa tamam şeklinde ifade eder.
Chibi-Usa, Hotaru’nun evine gitmeseydim bunların hiçbiri olmazdı der.
Usagi, Chibi-Usa’yı öğütler. Sen Hotaru’nun iyi bir arkadaşısın o iyi olacak der.
Hotaru birden kötü günlerini hatırlar.
Bu sırada Ami, annem birazdan gelecek rahatsızlığı biraz yatışdı der.
Usagi sevindim der.
Chibi-Usa, Hotaru’nun elini tutar. Hotaru da onun elini tutar. Ami, Usagi, Chibi-Usa şaşırırlar. Chibi-Usa mutlu olur ve Hotaru... Der. Hotaru kalkar. Chibi-Usa daha kalkmamalısın der. Hotaru ben iyiyim der. Ailem benim başka hastanede doktorların bakmasına izin vermiyor. Eve gitmeliyim der. Sonra görüşürüz Chibi-Usa, teşekkür ederim der. Chibi-Usa sana eşlik edeceğim der. Hotaru, Usagi ile Ami’ye de teşekkür eder ve gider. Hastaneden çıkarken Haruka nereye gidiyorsunuz isterseniz sizi bırakayım der. Chibi-Usa ile Hotaru arabaya binerler. Haruka bu yoldan mı der. Hotaru, evet der. Haruka adını sorar. Hotaru, Hotaru Tomoe der.
Haruka, sen profesörün kızımısın der. Hotaru, evet cevabını verir. Haruka, tamam der.
Chibi-Usa, acaba bir daha sizin eve gelebilirmiyim, der. Ben bir baş belası mıyım? der.
Hotaru baş belası olmadığını söyler. Chibi-Usa sevindim der.
Mimet Yuu Kazama? der. Siz Zıplayan Arkadaşlar’dan Yuu Kazama değilmisiniz, der.
Yuu Kazama, evet o benim der. Mimet heyecanlanır. Demek o sensin der. Ben senin büyük bir hayranınım der. Size bir şey soracağım der. Yuu Kazama şaşırır.
Mimet orada bir arkadaşım var ve senin büyük bir hayranın. Bir dakikanızı alabilirmiyiz, der. Yuu Kazama aslında.. Der. Mimet sadece bir imza der.
Haruka bir rüzgâr hisseder. Chibi-Usa ne oldu, der. Haruka ben çok susadım parktan bir şeyler alacağım der.
Chibi-Usa, tamam der. Chibi-Usa birden anlar. Chibi-Usa, Hotar’ya bir dakika beklermisin, der.
Yuu Kazama, ben böyle şeyleri sevmem arkadaşın nerede der.
Mimet burada der. Yuu Kazama, benle alay mı ediyorsun der.
Sen beni başkasıyla kandırdın der. Beni aldattın!!!!!!!!!!! der.
Daimonu çıkarır. Ortaya çık Daimon, der.
Otodamachi adlı bir Daimon çıkar. Hadi arkadaş olalım der. Tam o sırada biri gelir.
Uranüs Savaşçısı’dır. ''Bir erkeğin kalbini zorla kazanamazsın, der.
Mimet, Utodamachi işlerini bitir, der.
Tam o sırada Küçük Ay Savaşçısı gelir. ''Ben sevgi ve adaletin savaşçı çırağı Küçük Ay Savaşcısıyım. Geleceğin Ay'ı adına seni cezalandıracağım.
Utodamachi benimle arkadaş ol der. Küçük Ay, seninle kim olur ki, der.
Bu sırada diğer savaşçılarda gelir. Ay Savaşçısı, orada dur bakalım, der. Pes etmeden saf kalplerin peşindeki kişi.
--Biz adaletin ve sevginin savaşçıları gezegen savaşçılarıyız. Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağız.
Mimet, Utodamachi hepsinin işini bitir der. Utodamachi savaşçıların önüne döner. Sizinle dost olacaktım vazgeçtim, der. Sizler… Hepinizden nefret ediyorum, der.
Utodamachi, Hotaru’nun yanına gidiyordur.
Utodamachi çekil çekil!! der.
Hotaru’nun psişik gücü ortaya çıkar.
Utodamachi vücudum... Sen de kimsin... Der.
Uranüs Savaşçısı bu… Der. Venüs Savaşçısı, Ay Savaşçısı!, der.
Ay Savaşçısı, Kriz Harekete Geç!, der. Ve Gökkuşağı Ay Kalp Ağrısı saldırısını yapar. Chibi-Usa, Hotaru’ya doğru koşar. Chibi-Usa, Hotaru iyi misin, der.
Hotaru benle bir daha karşılaşma, özür dilerim, özür dilerim! diyerek gider.
Chibi-Usa, Hotaru diye bağırır. Haruka bir daha o kızla karşılaşmayın, der.
Makoto: Bununla ne demek istedi.
Ami: Hotaru kötü bir kız değil.
Minako: Acaba düşmanımızla ilgili mi?
Rei: Bilmiyorum.
Ami, Chibi-Usa’ya, O kızla harika arkadaş olursunuz, der.
Usagi de çok doğru der. Chibi-Usa kendini şımartır. O zaman hep devam edeceğim der.
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 125
Parlak Bir Kuyrukluyıldız! Satürn ve Mesih
Kagayaku Ryuusei! Saturn soshite Kyuuseishu
A Glittering Shooting-Star! Saturn and the Messiah
Bölümün başında "Chibi-Usa, üzgünüm" diye bir ses gelmektedir. Bayan 9'un alnındaki siyah yıldız parlar.
Ay Savaşçısı, "Hotaru!" diye bağırır. Uranüs onun artık Hotaru olmadığını söyler. Bayan 9 kahkaha atar. Daha sonra bunun doğru olduğunu ve artık öldüğünü söyler. Ay, "yalan söylüyorsun!" diye bağırır. Bayan 9 kahkaha atmaya devam eder. Tau Nebula'dan çıkan dev gücün Ölüm Avcıları'nın efendisi Firavun 90 olduğunu söyler. Eğer kupayı ele geçirirse onun ortaya çıkıp sessizlik çağını başlatacağını söyler. Uranüs, "Dünya Sarsıntısı" ile saldırır. Neptün de "Derin Batış" saldırısını kullanır. Ay Savaşçısı, Bayan 9'un önüne geçer. Saldırıların sonucu ona çarpar ve düşer. Bayan 9, Neptün ve Uranüs'ü bağlar. Bayan 9 ölmelerini istemiyorsa kupayı vermesini söyler. Uranüs "yapma!" diye bağırır. Bayan 9, Neptün'ün boğazını sıkar. Ay Savaşçısı, "Dur!" diye bağırır. Neptün bunu yapmamasını söyler. Profesör Tomoe gelir. Bayan 9'a kendini hatırlatmaya çalışır. Ama Bayan 9 onu iter. Ay "Dur artık!" diye bağırır.
Bu sırada 4 savaşçı bariyeri tutuyordu. Bariyer gittikçe güç kazanıyordu.
Hotaru'nun sesi gelir. Bayan 9'un içinden çıkmak istiyordur. Babasına seslenir. Etrafını sardığı kişiler kurtulur. Beden Bayan 9'u reddediyordur. Bayan 9 yere yığılır. Uranüs ona işini bitirmesini söyler. Ay yine de bitirmez. Hotaru'nun yaşadığını söyler. Bayan 9 yaşaması için kupaya ihtiyacı olduğunu söyler. Ay, kupayı verir. Kupayı alan Bayan 9 tam bir kötü kadın kahkahası patlatır. Bir enerji patlaması yaratır. Hotaru'nun sesini duyamazlar. Hotaru'nun ışığı söner. Ay Savaşçısı, Dünya’yı kurtaracağını söyler. Bayan 9 kupayı Firavun 90'a verir. Büyük bir güç patlaması olur. Savaşçılar zorlukla dayanıyorlardır. Daimonlar çok güçlenmişlerdir.
Ay Savaşçısı, asasını tutar ve "Ay'ın Kozmik Gücü!" diye bağırır. Ama çıkan enerji Firavun 90'ı etkilemez. Geri bir enerji gönderir.
Ancak kupayı alan Firavun 90'ın artık Bayan 9'a ihtiyacı kalmamıştır. Güç patlamalarından biri de ona vurur.
Ay, Profesör Tomoe'yi korur. Nefes nefesedir.
Savaşçılar dayanamaz ve daimonlar serbest kalır.
Hotaru geri dönmüştür. Işığı parlar. Babasına seslenir. Karanlık bir yerde olduğunu söyler. Bayan 9'un bedenindedir, ama yaşıyordur. Chibi-Usa'yı korumak istiyordur. Babası eski günlere dönebilmeyi ister. Gözünün önüne Hotaru ile olan anıları gelir. Hotaru babasının sevgisiyle tamamen geri döner. Ama son anda siyah yıldız parlar ve Bayan 9 son gücüyle geri döner. Kendi içinde Hotaru ile savaşır. En sonunda yıkımın savaşçısı Satürn ortaya çıkar.
Gider ve Chibi-Usa'ya tılsımını geri verir.
Firavun 90 hâlâ güçlenmektedir. Uranüs yıkıntılar içindeki Ay'a "Şimdi memnun musun!" diye bağırmaktadır. Bu sırada Satürn Savaşçısı gelir ve Firavun 90'ı durdurmanın kendi işi olduğunu söyler. Ay onunla gitmek ister, ama Satürn gücünü kullanınca yok olacağını söyler. Bu yüzden buna izin vermez. Ay Savaşçısı ona yardım etmek için defalarca bağırır. "Kriz Harekete Geç!".İşe yaramaz. Ay defalarca bağırır. "Kriz Harekete Geç!". En sonunda kalp kristali çıkar ve Süper Ay Savaşçısı olur. Merkür, Mars, Jüpiter ve Venüs "Ay Savaşçısı" diyerek yıkılırlar. Uranüs ve Neptün'ün de taçlarındaki ışık parlar. Her kristali çıkan kişi gibi gözleri donuklaşır ve karanlığa dalar. Ve her şey sona erdiğinde Süper Ay Savaşçısı kucağında bebek Hotaru ile görünür.
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 127
Kendini Bilen Bir Savaşçı! Güç Saf Kalbin İçinde Yatar
Senshi no Jikaku! Tsuyosa ha Jun na Kokoro no Naka ni
Self-awarness as a Soldier! Strength Lies in the Pure Heart
"Saf bir kalp nedir? Birini seven bir saf kalp. Arkadaşlığın ve şefkatin saf kalpleri. Böyle saf kalplere değer veriyorum. Chibi-Usa, geleceğe dönsen bile sakın unutma. Kalplerimiz her zaman bir olacak."
Usagi ve Mamoru balkonda konuşuyorlardır.
-Ay ne kadar güzel, değil mi?
-Evet
-Çok sessiz
-Evet, huzurlu geceler güzeldir.
-Mamo...
-Evet
-Biliyorsun... Şey... Biraz soğuk değil mi?
-Sanırım öyle
Usagi içinden "Beni ısıtmanı istiyorum" diye geçirdi. Mamoru'ya baktığında içeri girmek üzere olduğunu gördü.
-Mamo, ne yapıyorsun?
-Ne, üşümemiş miydin? İçeri gidip sıcak çikolata almak istemez misin?
Usagi içinden "Şşşt Mamoru çok kalın kafalısın" dedi.
Chibi-Usa yıldızlara bakıyordur. Derken odanın ortasından bir parıltı gelir. İçeri bir mektup düşer. Mektup Yeni Kraliçe Serenity'den geliyordur.
"Nasılsın? Çok yalnızım, çünkü seni göremiyorum. Eve dönme vaktin geldi. Annenden. Not: Baban da bekliyor"
Chibi-Usa eski anılarını hatırladı. Bu sırada Usagi geldi. Chibi-Usa ona mektubu verdi.
Ertesi gün kızlar tapınakta buluştular. Bu konuda konuşmaya başladılar. Ona bir veda partisi yapmaya karar verdiler. Mamoru'nun evinde olacaktı. Usagi, Chibi-Usa'nın yanına gitti. Bu partiyi ona haber verdi. Chibi-Usa bunun üzerine onun gitmesini istediklerini düşündü ve koşarak gitti. Usagi buna bir anlam veremedi.
Usagi eve gidince çekmecesinde Chibi-Usa'ya uygun bir şey düşündü. Harçlığı bitmişti çünkü. Bunun, parayla alınamayacak özel bir şey olmasını düşünüyordu.
Chibi-Usa, Mamoru'nun evine gitmişti. Onunla konuştular. Chibi-Usa kimsenin onu sevmediğini söyledi. Mamoru'nun boynuna atladı.
Akşam, Mugen Üniversitesi'nin yıkıntıları arasından sağlam kalan bir Daimon yumurtası bir Daimon'a dönüşür.
Mamoru'nun evinde ise konfetiler patladı... Chibi-Usa'ya muhteşem bir veda partisi yapılıyordu. İstediği zaman geri gelebileceğini söyledi Usagi. Minako da onu destekledi. Rei, "Haydi biraz coşalım! İlk olarak bir şarkı söyleyeceğim!" dedi. Herkes ona katıldı. Rei şarkısını söylerken...
P
hepsigunes’in tanıtımı:
Bölüm 77
Spoiler:
Hislerimiz Aynı! Usagi ve Mamoru Bir Kez Daha Aşık Olurlar
Omoiha onaji! Usagi to Mamoru no ai futatabi
Thoughts the Same! Usagi and Mamoru in Love Again
Usagi her zaman ki gibi okula geç kalmıştı. Sınıfına koşarak ilerlerken karşısına Umino çıktı.
Ve Usagi durmaya zaman bulamadan Umino ile çarpışmıştı bile. O sırada Naru'da sınıf kapısındaydı.
Usagi: Ev ekonomisi dersimize ne oldu?
Umino: Bayan Haruna bugün gelmedi. İlk derste bile etüt yapıyoruz.
Usagi'nin yüzünde bir tebessüm belirir. Ve birden yüzüne endişeli bir ifade verip "Keşke bir
kâse daha pilav yeseydim" der.
O sırada Naru, Umino'dan kendisine bir şeyi geri vermesini söyler. Bitirdiğinde ona tekrar
vereceğini belirtir. Umino kabul eder. Usagi bunun ne olduğunu merak ederek sorar. Naru ise bunun
bir söz bilekliği olduğunu söyler. Umino, Usagi'ye söz bilekliğini bilip bilmediğini sorar.
Usagi ise söz bilekliğini hayal etmeye çalışıyordur.
-Profesyonel güreş mi...
Umino ve Naru'nun kafasında damlacıkları belirir.
...
Naru ve Umino söz bilekliklerini Usagi'ye gösterirler. Usagi bunların ne işe yaradığını sorar.
Umino: Her bir dilek için bir düğüm atıyorsun. Sonrada el veya ayak bileğine takıyorsun. Bileklik koptuğunda ise dileğin gerçek oluyor.
Naru bu bilekliğin o sıralar ülkede çok yaygın olduğunu belirtir.
Ve sınıfa bir göz attığımızda herkesin elinde bir söz bilekliği vardır. Usagi ise kendi söz bilekliğini yapmak için bunun kursuna yazılmayı dener. Naru ise "bu bilekliği erkek arkadaşına verdiğinde onunla sonsuza dek birlikte oluyorsun" dedi Usagi'ye. Usagi ise Mamoru'yu hatırlar. Hüzünlenir...
Eve dönerken arkasından "Usagi!" diye bağıran sesler duyar. Arkasını döndüğünde ona seslenenlerin Makoto ve Ami olduğunu görür.
Makoto, Usagi'ye neden üzgün olduğunu sorar. Usagi ise "Hayır. Önemli bir şey değil." diyerek geçiştirir.
Usagi: Ah Juban'da söz bileklikleri satıldığını duydum.
Diyerek önüne döndüğünde köşebaşında yürüyen Mamoru'yu görür. "Mamo!" diye bağırır. Ardından dileğinin gerçek olduğunu ve Mamoru ile karşılaştığını söyler. Mamoru bir an ona bakar. Sonra umursamaz bir ifadeyle önüne döner ve yürümeye devam eder. Usagi "Bekle!" diye bağırarak ona doğru koşarken düşer. Mamoru tekrar ona bakar. Yardım etmek istiyordur. Ama rüyalarında gördüğü o şey yüzünden bunu yapamıyordur. Usagi ise Mamoru'ya "Senden bu kadar kolay vazgeçemem" der. Onu neden artık sevmediğini sorar. Neden ister. Mamoru önüne dönerek yoluna devam eder. Ve "Sadece bencilliğimden. Affet beni." der.
O sırada Esmeraude yeni negatif noktayı belirlemiştir. O bölgeye giderek "Droid Udering!"der. Attığı heykel bir canavara dönüşür. Esmeraude ise ona kara heykelin çabuk büyümesini sağlamasını emreder. Ve oradan ayrılır.
Usagi, Ami ve Makoto ile kurs alanına gitmiştir. Öğretmen, Usagi'ye söz bilekliği yapmak için gerekli eşyaları verir. Usagi'ye bir desen öğretmeye başlar. Usagi yapmayı beceremez ve öğretmen ile ikisinin kafasında su damlacıkları belirir. Kurs biter.
Öğretmen tüm öğrencileri evlerine yolladıktan sonra içeri girer. Udering'e dönüşür. Esmeraude'de gelerek, Udering'e operasyonun nasıl gittiğini sorar. Udering ise "Bu akşam bilekliklerini takan herkes hastalanacak!" der.
Usagi ise eve gidince söz bilekliğini yapmaya uğraşırken uyuya dalmıştır. Chibi-Usa ve Luna, Usagi'nin kapısına gelir.
Chibi-Usa, Usagi'yi uyurken görünce oradan ayrılır.
O sırada Usagi, Mamoru'nun gördüğü rüyanın aynısını görür. Birden kalkar kafasını gömdüğü yerden. Ayağa kalkar. Mamoru'nun ve kendisinin çekindiği fotoğrafa bakar. O sırada Mamoru'da olduğu gibi onunda resim çerçevesinin camı çatlar. Usagi şaşırır.
Saatin geç olmasına aldırmadan Mamoru'nun evine gider. Kapıyı çalar. Kapı açılır. Usagi, Mamoru'ya soru sormak istediğini söyler. Mamoru tam "Evine git" demişken ve kapıyı kapatırken, Usagi:
"Mamo sen de mi o tuhaf rüyayı gördün? der.
Luna ile Chibi-Usa ise Usagi'yi takip etmişlerdi. Luna, Usagi'yi merak ediyorken, Chibi-Usa bilekliğin tamamlanmamasına yakınıyordu.
Mamoru: Demek sende o rüyayı gördün.
Usagi: Ama bu sadece bir rüya olabilir.
Mamoru: Delirdin mi? Ölebilirsin.
Usagi: Benim iyiliğim için mi bana soğuk davranıyordun?
Mamoru bu rüyanın sıradan bir rüya olmadığını söyler. Usagi ise "Eğer seninle olacaksa ölmekten korkmam." diye cevap verir. Mamoru, Usagi'yi evden çıkartır. Usagi kapıya vurarak yakınıyordur.
Luna hâlâ Usagi'yi merak ederken, asansörün kapısı açıldığında karşısında Usagi'yi görür. Chibi-Usa "Usagi!" diye bağırır. Ve o anda elinde tuttuğu söz bilekliğinin negatif etkisi devreye geçer. Usagi, Chibi-Usa'yı kurtarır. Ve onların orada beklemesini söyler.
Kızlara haber verir. Dönüşür. Udering ile savaşmaya başlar. O sırada Chibi-Usa'da gelir. Udering tam Ay Savaşçısı'na saldıracakken bu saldırıyı Smokinli Şövalye engeller. Udering hâlâ savaşırken. Merkür Savaşçısı ortaya çıkar. Udering saldırmaya devam eder. Mars Savaşçısı "Yanan Mandala" adlı saldırısıyla biraz da olsa Udering'i engellemiştir. Udering son saldırısını yapacağını söyler. Tam o sırada Venüs Savaşçısı ve Jüpiter Savaşçısı ortaya çıkar. Ay Savaşçısı "Ay Prensesi Saldırısı"nı kullanır. Udering yok olur. Kara heykel küçülür.
Esmeraude o sinir bozucu kahkahasıyla ortaya çıkmıştır.
Esmeraude: Yakında kara kapı Tokyo'da açılacak. Açıldığında, şeytani kara kristalin gücü burayı kaplayacak. İşte o zaman gümüş kristal, kararacak ve kötüye dönüşecek. Böylece bütün dünya Kara Güç ile çevrilecek ve yok olacak.
Esmeraude gider. Smokinli Şövalye kızlara birlikte savaşmalarının gerekeceğini söyler ve uzaklaşır. Mars Savaşçısı, Ay Savaşçısı’na Smokinli Şövalye'yi takip etmesini söyler. Diğer kızlarda ona cesaret verirler. Usagi koşmaya başlar. Mamoru'yu görür. Ona sarılır. Usagi'nin dileği gerçekleşmiştir. Mamoru ile barışmıştır.
Neo-Queen Serenity’nin tanıtımı:
Bölüm 88
Spoiler:
Işık ve Karanlık Arasındaki Son Savaş! Sevgi Geleceğe Yemin Etti
Hikari to yami no saishuukessen! Mirai he chikau ai
The Final Battle of Light and Dark! A Vow of Love to the Future

Kara Kristal gün geçtikçe güçleniyordur. Bölümün başlarında da zaten Luna ve Artemis bunu konuşuyorlardır. Gezegen savaşçıları ve Kara Hanım karşı karşıyadır. Kara Hanım yakında Kara Kapı’nın açılacağını söyler. Sonra da Bilge Adam’ın kara kristalin gücünü göndermesini söyler. Savaşçılar şok olur. Çünkü Chibi-Usa şeytani kara kristalin gücünü ele geçirecektir. Ama bunu yaparsa kendi de ölecektir! Bunun üzerine Kara Hanım ‘Ölümden korkmuyorum, zaten bu dünya kötülüklerle dolu, kimse de beni sevmiyor, bu yüzden istediğim tek şey bu dünyayı parçalamak!’. Usagi çok sinirlenir, ama bir yandan da üzülür. Bunun etkisi ile bağırır ‘Yalnız değilsin!’ Ama bu sözler üzerine Kara Hanım sinirlenir ve Usagi’ye saldırır, fakat Usagi’nin zarar görmemesi için Mamoru kendini feda eder. Neyse ki çok şanslıdır ve ölmez. Kara Hanım ’a söylenen sözler onu tam yatıştıracağı sırada Bilge Adam gerçeklerin karanlıkta olduğunu, bunu kabullenmesi gerektiğini ve onların söylediklerine kulak asmaması gerektiğini söyler. Kara Hanım ‘Evet! Kanmayacağım!’ der ve saldırır. Usagi hâlâ umudunu yitirmemiştir ve içinden, ‘Bekle ve gör, seni kurtaracağım CHİBİ-USA!’ der. Mamoru ise güçlerini birleştirirseler başarılı olabileceklerini söyler. Ve Usagi gümüş kristali etkinleştirir: ‘Ay’ın Kristali Gücü!’.

Usagi, Yeni Kraliçe Serenity’e dönüşür ve Kara Hanım kendi küçüklüğünü hatırlar. Sonra Bilge Adam bunlara tekrar kanmamasını söyler. Usagi ve Mamoru kara kristalin enerjisinin içinde kalır. Gezegen savaşçıları birden panikler. Bu enerjinin içinde iken Usagi ona bazı şeyleri hatırlatmaya çalışır. Ama Bilge Adam insanların yalnız doğup yalnız öldüklerini söyler.

Ama Kara Hanım bazı şeyleri hatırlar, kızlarla geçirdiği o mutlu günleri… Sonra Kara Hanım eski Chibi-Usa’ya dönüşür ve kara kristalin enerjisinden çıkarlar. Birden Bilge Adam’ın sesi duyulur ‘Kara Hanım olmasa bile kara kapı zaten açıldı. Yakında kara kristalin enerjisi gereken seviyeye varacak. BAŞKA BİR DEYİŞLE DÜNYANIN YOK OLMA ZAMANI!’ der ve saldırır. Ama Usagi gümüş kristali yeniden etkinleştirip bu gezegeni ve içinde yaşayanları kaybetmek istemediğini söyler.

Bunun ardından yine Yeni Kraliçe Serenity’e dönüşür.

Artık bir düello vardır ortada.

Chibi-Usa her şeyin kendi hatası olduğunu söyler ve ağlar. Gözyaşlarından birisi gümüş kristale dönüşür ve Usagi’nin azimle savaştığını görünce o da savaşmaya karar verir.

Gezegen savaşçıları da ibret alıp yılmadan savaşacaklarını söylerler. Ve herkes güçlerini birleştirip savaşır.

Üstelik ortada 2 tane gümüş kristal olunca karanlığın gücü kaybeder. Artık mutlu sona kavuşmuşlardır… Dünya bir kez daha kurtarılır.

Ve sonra Chibi-Usa geleceğe gider…
Makotom’un tanıtımı:
Bölüm 91
Spoiler:
Aşkın Asası Doğuyor! Usagi'nin Yeni Dönüşümü
Ai no rod tanjou! Usagi no shinhenshin
A Rod Born of Love! Usagi's New Transformation
Bölüm Usagi'nin kâbusuyla başlar. Usagi yatağında kıvranmaktadır. Kâbusta, broşunun çalışmadığını ve dönüşümünün iptal olduğunu görür.
"Gümüş Kristalin ışığı kayboluyor..." Ami, Rei, Makoto ve Minako onu izlemektedir.
Ami: "Ah tatlım, ders çalışmaktan mı yoruldun?" der alaycı bir şekilde. Makoto devam eder: "Veya çok fazla mı çalıştın? "Minako: "Yoksa öğle uykusuna mı yatmadın?" Rei: "Usagi, sence de yakında emekli olmanın zamanı değil mi?" Usagi şok geçirir.
"Siz... Hepiniz hainsiniz!" Uykusunda hareket ederek onlara saldırır ve... Uyku haliyle yanında yatan Luna'yı sıkmaya başlar.
Usagi: "Sizi affetmeyeceğim!" Luna: "Ben-ben nefes alamıyorum!" Luna can havliyle Usagi'nin yüzünü tırmalamaya başlar. Usagi sonunda uyanır ve Luna'yı bırakır. "Rüya mıydı...?" Luna: "Gerçekten, Usagi..." Usagi yanındaki dönüşüm broşuna uzanır. Kapağını açar. "Bu bir rüya değil. Eğer ışık geri gelmeyecekse, belki bir daha dönüşüm geçiremem..." Luna: "Usagi..." "Luna... Bu savaşçılıktan geri çekilmek zorunda olduğum anlamına mı geliyor?" Usagi'nin gözleri dolar. "Bu doğru değil!" der Luna. Usagi: "Ama Gümüş Kristal..." Luna: "Düzelecektir! Eminim her şey yoluna girecek! Neşelen Usagi!" Usagi hâlâ üzgündür. "Ah tabii ya!" der Luna. Usagi merakla ona bakar. "Neden bu konuyu Mamoru ile konuşmuyorsun?" "Ah! Ama..." "Şimdi, neşelen! Hadi ama!"
Usagi ve Mamoru parkta otururlar. Mamoru: "Böyle bir rüya mı gördün?" Usagi "Mamo... Şimdi bana ne olacak merak ediyorum. Eğer dönüşemezsem, yeni düşmana karşı savaşamam..." Usagi başını öne eğer. Mamoru yerinden kalkar ve yürür. "Hmm... Buldum! Sana güzel bir şey göstereceğim, Usako." Usagi'nin elinden tutar ve onu kaldırır. "Sadece benimle gel..."
Eski, malikâne gibi bir yere giderler. Duvarlarda sarmaşıklar ve çatlaklar vardır. Duvarın bir insanın geçebileceği kadar yıkık bir yerinden malikânenin bahçesine girerler. Usagi tedirgin olur. Mamoru "Sorun yok, hadi gel!" der. Girerler. "Ee bu şekilde bir yere girmek doğru mu?" der Usagi. "Doğru olduğunu düşünmüyorum, ama..." Usagi şaşkın şaşkın etrafa bakınmaktadır. "Etrafta kimse yok..." Birden surat ifadesi değişir, gözlerini kapatır ve sevinçli bir sesle konuşmaya başlar. "Ah, Mamo!" Etrafı kalplerle dolar. "Sırf benimle yalnız olmak istediğin için..." Mahcup mahcup devam eder. "...beni böyle bir yere getirmene gerek yoktu!" Mamoru arkasından dehşete düşmüş bir ifadeyle bakar. "Kafana göre yorumlar yapma!" Usagi bozuntuya vermez. "Sorun değil! Hadi ama! Utangaç olmak zorunda değilsin! Tamam!" Usagi mutlulukla dudaklarını uzatır. Mamoru ise şirin mi şirin kahverengi bir kedi uzatarak karşılık verir. Kedi, Usagi'nin dudaklarını yalar ve Usagi'nin gözleri anında açılır. Bağırarak geri çekilir. Ama anında düzelir. "Çok şirin! Tutmama izin ver! Uslu kız! Kahverengi olduğun için senin ismin Char! İşte işte. Mamo, bu pisiciği mi göstermek istedin bana?" der mutlulukla. Mamoru: "Evet. Burası sokak kedilerinin yaşadığı yer." Kedi, Usagi'nin kucağından atlar. "Nereye gidiyorsun, Char?" Kedi malikâneye girer. "Sen de, Mamo! Acele et!" "Pekâlâ..." Malikânede küçük bir kız kedileri beslemektedir. Usagi ona kedilerle ilgilenenin o olup olmadığını sorar. Kız ürkerek kalkar. "Kim var orada?" Usagi, Ay Savaşçısı’na dönüşmüş gibi bir poz takınır. "Adaletin koruyucusu!" der ve güler. Mamoru da başını uzatıp" Tanıştığımıza memnun oldum!" der. Kız güler. Kızla Usagi sohbet ederler. Kız kediler için üzüldüğünü, çünkü kedilerin yakında kalacak bir yeri olmayacağını, malikânenin yıkılacağını söyler. Usagi kızın çok iyi kalpli olduğunu fark eder. Usagi üzülür ve karar verir: "Bu kedilerle ben de ilgileneceğim! Sence de uygun mu, Mamo?" "Pekâlâ, eğer seni mutlu edecekse olabilir."
Bu arada Daimon yumurtası gelmektedir. Daimon yumurtası, kedilerle ilgilenen kızın evine girer ve onun kedi yapbozuna yerleşir.
Kızlar Hikawa Tapınağı’ndadırlar. Hepsinin sesi yükselir: "Neee, kedilerle ilgilenmek mi?" Usagi durumu açıklar. Onlara yeni sahipler bulması gerektiğini de söyler. Hepsinin birer kedi almasını söyler. Minako Artemis'i bahane ederek istemez. Rei ise tapınaktaki kuşları bahane eder. Ancak bu hepsine saçma gelir. Makoto ise tek başına yaşadığını, bir kediye bakamayacağını söyler. Ami de, giriş sınavlarının öneminden bahseder. Usagi çok kızar. Onlara sadece kendilerini düşündüklerini söyler. Rei: "O zaman neden hepsine sen bakmıyorsun?" der. O ise, Luna'nın dev midesini bahane eder. Luna, Usagi'ye kızar. Ami ise başkalarına sormasını tavsiye eder. Usagi de onaylar ve sonra buluşmalarını söyler.
Kedilere bakan kız ise evine gider. Kediler ise onu takip etmektedirler. Kız odasının kapısını açar ve kedileri içeri alamayacağını söyler. Kediler ise öyle şirin ve masumdur ki dayanamaz. "Peki, o zaman, sadece annem eve gelene kadar..." Kedilerden biri yapbozun üstüne atlar ve yapbozdan birkaç parça fırlar. Bu kızın dikkatini çeker. Ve dokunur. Daimon ortaya çıkar."Nekonnel!!!" Kız gözlerine inanamaz. Nekonnell ise saf kalbin peşindedir. Kız kedilerle kaçmaya çalışır. Malikâneye geri döner. Ama Nekonnell onu bulur. Kız çok korkar.
Kızlar da malikânenin bahçesindedirler. Kedilerle ilgilenmektedirler. Hepsi çok şirin olduğu için, Rei bile bir kedi almayı düşünür. Usagi ise işi büyütür. "Bir tane deme hepsini al!" diye. İçeride kız çığlık atar. Ve Usagi’nin kucağındaki kedi, Char, çığlığı duyup koşar. Diğer kediler de onunla koşar. Usagi şaşırır. Kız kaçmaya çalışmaktadır. Ama Nekonnell onu sıkıştırır. Nekonnell kızın kalp kristalini dışarı çıkarırken kediler ona saldırır. Ama o kedileri fırlatıp atar. Usagi ve arkadaşları da olan biteni anlamıştır. Usagi broşuna bakıp dönüşmeyi düşünerek: "Ama belki... Belki yapabilirim... Ay’ın Kristal Gücü Harekete Geç!" Ancak dönüşmez. Usagi dizlerinin üzerine düşer ve Luna ile Artemis onun ismini haykırır. Bu arada kızın saf kalbi çıkmaktadır. Rei, Ami, Makoto ve Minako dönüşürler.
Nekonnell: "Bu sefer tılsımı ele geçireceğim..." diye mırıldanır. Kızlar ise: "Bunu yapmana izin vermeyeceğiz! Gezegen Savaşçıları burada!" diye bir ağızdan konuşurlar. Nekonnell şaşırır. Mars: "Yanan Mandala!" diye saldırır. Aynı anda Jüpiter: "Parlayan Geniş Basınç!" diye saldırır. Ancak Nekonnell bu saldırıları kuyruğuyla geçiştirir. Saldırılarını onlara geri yollar. Kızlar yıpranmış bir halde yere çökerler. Usagi ise yıkıntıların arkasında korkuyla onları izlemektedir. Dönüşmemiş olmasına rağmen "Dur!" diye bağırarak harekete geçer. Luna ve Artemis ise bağırarak onu uyarırlar. Onun arkasından koşarlar. Nekonnell, Usagi'yi kolayca savurup atar. Kediler ve Usagi, üçü birden duvara yapışırlar. "Şimdi yoluma çıkacak kimse kalmadı, Nell!" der Nekonnell. Bu sefer kızın kalp kristalini çıkarır. Usagi, Artemis ve Luna zar zor ayağa kalkarlar. Nekonnell kristali eline alır. Arkasını dönüp giderken Nekonnell'e güçlü ve parlak turuncu bir saldırı isabet eder. Nekonnell düşer ve ardından okyanus saldırısı gelir. Nekonnell bu saldırıya artık dayanamaz ve yok olur. Kalp kristali de yere düşer. Saldıranlar ışığın önünde, fakat gölgeler içindedir. İki adet savaşçı vardır. Bir tanesi, "Ne güçsüz şey," der. Kızlar ve Usagi şaşırmıştır. Luna: "Yine mi siz ikiniz!" der. Gizemli ikili hâlâ gölgeler içinde kalp kristalinin yanına inerler. Kontrol ederler ve onun bir tılsım olmadığını anlarlar. Kıza kristalini iade ederler. Nekonnell saldırıdan dolayı yapboz parçalarına bölünmüştür. Ancak yapboz parçaları yok olmamıştır. Bu yüzden yapboz parçaları bir araya gelirler ve Nekonnell'i tekrar oluştururlar. Kızlar dehşete düşerler. Venüs ikiliye "Bekle!" diye seslenir. Durup dönerler. Venüs devam eder: "Henüz düşmanı yenmedik! Eğer siz de bizim gibi savaşçıysanız, birlikte savaşalım!" İkiliden biri konuşur. "Yanlış düşüncelere kapılma! Bizim tek görevimiz tılsımı ele geçirmek. Sizinle birlikte savaşmamızın hiçbir yolu yok!" Öteki konuşur: "Kendi meselelerinizi kendinize saklayın." Ve kırık camdan çıkıp giderler.
Nekonnell hemen saldırıya geçer ve dönüşmüş olan kızların bir şey yapabilmesini engeller. Usagi kızlara seslenince, Nekonnell bu sefer Usagi'ye saldırır. Kuyruğuyla boynunu tutup kendine doğru çekmeye başlar. Tam o sırada bir gül, Nekonnell'in kuyruğuna saplanır. Usagi’nin boynu kurtulur. Smokinli Şövalye gelmiştir. Smokinli Şövalye: "Saf kalplerle oynayanlar, bir gün saf kalpler tarafından def edilecekler!" Usagi'nin yanına gelir. Nekonnell kuyruğuyla güçlü bir saldırıyı Smokinli Şövalye'ye doğru savurur. Ancak Smokinli Şövalye onu hemen engeller. Ve sopasıyla onun karnına vurur. Ancak Nekonnell hiçbir şey olmamış gibi sopanın ucunu kırar. Smokinli Şövalye'yi biraz hırpalar. Usagi'ye kaçmasını söyler. Smokinli Şövalye, Nekonnell'e bir gül fırlatır ve gül suratının tam ortasına gelir. Usagi'ye kaçmasını söyler, ancak Usagi bir yere adımını atmaz. Smokinli Şövalye'nin elini tutar. "Kızları korumak istiyorum! Ve benim sevgili Mamo'mu da... Herkesle birlikte savaşacağım!" der Usagi, gözleri dolu dolu. "Usako..." Luna da Usagi'ye seslenir. Ancak Usagi, Mamoru'nun elini sıkı sıkı kavrar. İkisi de gözlerini kapatır. Bu arada Nekonnell tekrar saldırıya geçer. Ancak Usagi ve Mamoru'nun ellerinden ışık çıkmaktadır. Bu ışık Nekonnell'i tekrar parçalarına ayırır. İkisinin ellerinden çıkan ışık gitgide büyür ve ikisini içine alır. Birden kendilerini Gümüş Binyıl Krallığı'nın önünde bulurlar. Biri Endymion'a, biri Serenity'e dönüşür. Bir ışık huzmesi ikisinin arasına gelir ve büyür… Sonra küçülüp bir şekle bürünür. Bu, Usagi'nin yeni silahıdır. Onlar asaya bakarken, Usagi'nin broşu da ışıltılar içinde değişir. Daha önce yuvarlak olan broşu, şimdi kalp şeklindedir. Serenity, asaya bakarak, "Bu bizim birleşmiş gücümüzden oluştu değil mi?" der. Luna'nın sesi duyulur: "Efsanevi Asa..." Artemis: "Sarmal Ay Kalbi Asası..." Serenity ve Endymion asayı tutarlar, aynı zamanda elleri de buluşur. "Efsanevi Sarmal Ay Kalbi Asası?" der Serenity.
Nekonnell bağırarak tekrar birleşmeye başlar ve ikisini tekrar dünyaya getirir. Elbiseleri normale döner, fakat asa hâlâ ellerindedir. Artemis: "Usagi! Dönüş!" der. Luna: "Şu anda yapabileceğine eminim!" der. Usagi başıyla onaylar ve yeni broşunu sıkı sıkı tutarak: "Ay'ın Kozmik Gücü Harekete Geç!" der. Ve dönüşür. Klasik Ay Savaşçısı nutuğuna başlar: "Saf kalpleri ayaklar altında ezmeni affedemem! Ben sevgi ve adaletin savaşçısı, Ay Savaşçısıyım! Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağım!" Ay Savaşçısı sözlerini bitirince Nekonnell saldırıya geçer. Ay Savaşçısı yeni saldırısına başlar. "Ay'ın Sarmal Kalp Saldırısı!" Nekonnell, "Güzel!" diyerek, bu sefer gerçekten, yok olur.
Ay Savaşçısı sevinçle "Başardım! Başardım! Dönüşebildim!" diye zıplar. Smokinli Şövalye yanına gelip: "Müthiştin, Ay Savaşçısı..." der. Kızlar ayağa kalkabilmişlerdir. Ay Savaşçısı ışıl ışıl gözlerle elindeki Asa'ya bakıp " Bu bizim..." der ve yarım bırakır. Smokinli Şövalye de başıyla onaylar.
"Mutluyum, çok mutluyum..." der kızlardan biri. Minako "Ama şu andan itibaren çok daha zor olacak." Bu arada küçük kız, kedilerle tekrar ilgilenmektedir. Makoto "Evet. Kediler için sahipler bulacağız." der. Usagi kurnaz kurnaz gülerek "Ben çoktan buldum." der. Kızlar şaşırır. Usagi başlar. "5 kedi Rei'ye, 2 tane Ami'ye, 2 tane Minako'ya ve bir tane Mako'ya!" Kızlar sıkılarak başlarını öne eğerler. Makoto: "Sana söyledim, bunu yapamazsın!" Dördü birden Usagi’yi tuhaf tüylü yapraklarla yüzünden gıdıklamaya başlarlar. Bunlar, kedileri eğlendirmede kullandıkları yapraklardır. Usagi gülerek, gözlerinden yaşlar gelerek: "Ben kedi değilim!" der. Anında çekerler. Ve Usagi'nin aklına bir fikir gelir. "Ah! Onlara bakması için Hayvan Krallığı’na götürebiliriz!" Kızlar sinirlenir. Rei: "Bunu neden daha önce düşünemedin?" der. Ve onu tekrar gıdıklayacaklarını anlayan Usagi kaçar.
Ai no rod tanjou! Usagi no shinhenshin
A Rod Born of Love! Usagi's New Transformation
Bölüm Usagi'nin kâbusuyla başlar. Usagi yatağında kıvranmaktadır. Kâbusta, broşunun çalışmadığını ve dönüşümünün iptal olduğunu görür.
"Gümüş Kristalin ışığı kayboluyor..." Ami, Rei, Makoto ve Minako onu izlemektedir.
Ami: "Ah tatlım, ders çalışmaktan mı yoruldun?" der alaycı bir şekilde. Makoto devam eder: "Veya çok fazla mı çalıştın? "Minako: "Yoksa öğle uykusuna mı yatmadın?" Rei: "Usagi, sence de yakında emekli olmanın zamanı değil mi?" Usagi şok geçirir.
"Siz... Hepiniz hainsiniz!" Uykusunda hareket ederek onlara saldırır ve... Uyku haliyle yanında yatan Luna'yı sıkmaya başlar.
Usagi: "Sizi affetmeyeceğim!" Luna: "Ben-ben nefes alamıyorum!" Luna can havliyle Usagi'nin yüzünü tırmalamaya başlar. Usagi sonunda uyanır ve Luna'yı bırakır. "Rüya mıydı...?" Luna: "Gerçekten, Usagi..." Usagi yanındaki dönüşüm broşuna uzanır. Kapağını açar. "Bu bir rüya değil. Eğer ışık geri gelmeyecekse, belki bir daha dönüşüm geçiremem..." Luna: "Usagi..." "Luna... Bu savaşçılıktan geri çekilmek zorunda olduğum anlamına mı geliyor?" Usagi'nin gözleri dolar. "Bu doğru değil!" der Luna. Usagi: "Ama Gümüş Kristal..." Luna: "Düzelecektir! Eminim her şey yoluna girecek! Neşelen Usagi!" Usagi hâlâ üzgündür. "Ah tabii ya!" der Luna. Usagi merakla ona bakar. "Neden bu konuyu Mamoru ile konuşmuyorsun?" "Ah! Ama..." "Şimdi, neşelen! Hadi ama!"
Usagi ve Mamoru parkta otururlar. Mamoru: "Böyle bir rüya mı gördün?" Usagi "Mamo... Şimdi bana ne olacak merak ediyorum. Eğer dönüşemezsem, yeni düşmana karşı savaşamam..." Usagi başını öne eğer. Mamoru yerinden kalkar ve yürür. "Hmm... Buldum! Sana güzel bir şey göstereceğim, Usako." Usagi'nin elinden tutar ve onu kaldırır. "Sadece benimle gel..."
Eski, malikâne gibi bir yere giderler. Duvarlarda sarmaşıklar ve çatlaklar vardır. Duvarın bir insanın geçebileceği kadar yıkık bir yerinden malikânenin bahçesine girerler. Usagi tedirgin olur. Mamoru "Sorun yok, hadi gel!" der. Girerler. "Ee bu şekilde bir yere girmek doğru mu?" der Usagi. "Doğru olduğunu düşünmüyorum, ama..." Usagi şaşkın şaşkın etrafa bakınmaktadır. "Etrafta kimse yok..." Birden surat ifadesi değişir, gözlerini kapatır ve sevinçli bir sesle konuşmaya başlar. "Ah, Mamo!" Etrafı kalplerle dolar. "Sırf benimle yalnız olmak istediğin için..." Mahcup mahcup devam eder. "...beni böyle bir yere getirmene gerek yoktu!" Mamoru arkasından dehşete düşmüş bir ifadeyle bakar. "Kafana göre yorumlar yapma!" Usagi bozuntuya vermez. "Sorun değil! Hadi ama! Utangaç olmak zorunda değilsin! Tamam!" Usagi mutlulukla dudaklarını uzatır. Mamoru ise şirin mi şirin kahverengi bir kedi uzatarak karşılık verir. Kedi, Usagi'nin dudaklarını yalar ve Usagi'nin gözleri anında açılır. Bağırarak geri çekilir. Ama anında düzelir. "Çok şirin! Tutmama izin ver! Uslu kız! Kahverengi olduğun için senin ismin Char! İşte işte. Mamo, bu pisiciği mi göstermek istedin bana?" der mutlulukla. Mamoru: "Evet. Burası sokak kedilerinin yaşadığı yer." Kedi, Usagi'nin kucağından atlar. "Nereye gidiyorsun, Char?" Kedi malikâneye girer. "Sen de, Mamo! Acele et!" "Pekâlâ..." Malikânede küçük bir kız kedileri beslemektedir. Usagi ona kedilerle ilgilenenin o olup olmadığını sorar. Kız ürkerek kalkar. "Kim var orada?" Usagi, Ay Savaşçısı’na dönüşmüş gibi bir poz takınır. "Adaletin koruyucusu!" der ve güler. Mamoru da başını uzatıp" Tanıştığımıza memnun oldum!" der. Kız güler. Kızla Usagi sohbet ederler. Kız kediler için üzüldüğünü, çünkü kedilerin yakında kalacak bir yeri olmayacağını, malikânenin yıkılacağını söyler. Usagi kızın çok iyi kalpli olduğunu fark eder. Usagi üzülür ve karar verir: "Bu kedilerle ben de ilgileneceğim! Sence de uygun mu, Mamo?" "Pekâlâ, eğer seni mutlu edecekse olabilir."
Bu arada Daimon yumurtası gelmektedir. Daimon yumurtası, kedilerle ilgilenen kızın evine girer ve onun kedi yapbozuna yerleşir.
Kızlar Hikawa Tapınağı’ndadırlar. Hepsinin sesi yükselir: "Neee, kedilerle ilgilenmek mi?" Usagi durumu açıklar. Onlara yeni sahipler bulması gerektiğini de söyler. Hepsinin birer kedi almasını söyler. Minako Artemis'i bahane ederek istemez. Rei ise tapınaktaki kuşları bahane eder. Ancak bu hepsine saçma gelir. Makoto ise tek başına yaşadığını, bir kediye bakamayacağını söyler. Ami de, giriş sınavlarının öneminden bahseder. Usagi çok kızar. Onlara sadece kendilerini düşündüklerini söyler. Rei: "O zaman neden hepsine sen bakmıyorsun?" der. O ise, Luna'nın dev midesini bahane eder. Luna, Usagi'ye kızar. Ami ise başkalarına sormasını tavsiye eder. Usagi de onaylar ve sonra buluşmalarını söyler.
Kedilere bakan kız ise evine gider. Kediler ise onu takip etmektedirler. Kız odasının kapısını açar ve kedileri içeri alamayacağını söyler. Kediler ise öyle şirin ve masumdur ki dayanamaz. "Peki, o zaman, sadece annem eve gelene kadar..." Kedilerden biri yapbozun üstüne atlar ve yapbozdan birkaç parça fırlar. Bu kızın dikkatini çeker. Ve dokunur. Daimon ortaya çıkar."Nekonnel!!!" Kız gözlerine inanamaz. Nekonnell ise saf kalbin peşindedir. Kız kedilerle kaçmaya çalışır. Malikâneye geri döner. Ama Nekonnell onu bulur. Kız çok korkar.
Kızlar da malikânenin bahçesindedirler. Kedilerle ilgilenmektedirler. Hepsi çok şirin olduğu için, Rei bile bir kedi almayı düşünür. Usagi ise işi büyütür. "Bir tane deme hepsini al!" diye. İçeride kız çığlık atar. Ve Usagi’nin kucağındaki kedi, Char, çığlığı duyup koşar. Diğer kediler de onunla koşar. Usagi şaşırır. Kız kaçmaya çalışmaktadır. Ama Nekonnell onu sıkıştırır. Nekonnell kızın kalp kristalini dışarı çıkarırken kediler ona saldırır. Ama o kedileri fırlatıp atar. Usagi ve arkadaşları da olan biteni anlamıştır. Usagi broşuna bakıp dönüşmeyi düşünerek: "Ama belki... Belki yapabilirim... Ay’ın Kristal Gücü Harekete Geç!" Ancak dönüşmez. Usagi dizlerinin üzerine düşer ve Luna ile Artemis onun ismini haykırır. Bu arada kızın saf kalbi çıkmaktadır. Rei, Ami, Makoto ve Minako dönüşürler.
Nekonnell: "Bu sefer tılsımı ele geçireceğim..." diye mırıldanır. Kızlar ise: "Bunu yapmana izin vermeyeceğiz! Gezegen Savaşçıları burada!" diye bir ağızdan konuşurlar. Nekonnell şaşırır. Mars: "Yanan Mandala!" diye saldırır. Aynı anda Jüpiter: "Parlayan Geniş Basınç!" diye saldırır. Ancak Nekonnell bu saldırıları kuyruğuyla geçiştirir. Saldırılarını onlara geri yollar. Kızlar yıpranmış bir halde yere çökerler. Usagi ise yıkıntıların arkasında korkuyla onları izlemektedir. Dönüşmemiş olmasına rağmen "Dur!" diye bağırarak harekete geçer. Luna ve Artemis ise bağırarak onu uyarırlar. Onun arkasından koşarlar. Nekonnell, Usagi'yi kolayca savurup atar. Kediler ve Usagi, üçü birden duvara yapışırlar. "Şimdi yoluma çıkacak kimse kalmadı, Nell!" der Nekonnell. Bu sefer kızın kalp kristalini çıkarır. Usagi, Artemis ve Luna zar zor ayağa kalkarlar. Nekonnell kristali eline alır. Arkasını dönüp giderken Nekonnell'e güçlü ve parlak turuncu bir saldırı isabet eder. Nekonnell düşer ve ardından okyanus saldırısı gelir. Nekonnell bu saldırıya artık dayanamaz ve yok olur. Kalp kristali de yere düşer. Saldıranlar ışığın önünde, fakat gölgeler içindedir. İki adet savaşçı vardır. Bir tanesi, "Ne güçsüz şey," der. Kızlar ve Usagi şaşırmıştır. Luna: "Yine mi siz ikiniz!" der. Gizemli ikili hâlâ gölgeler içinde kalp kristalinin yanına inerler. Kontrol ederler ve onun bir tılsım olmadığını anlarlar. Kıza kristalini iade ederler. Nekonnell saldırıdan dolayı yapboz parçalarına bölünmüştür. Ancak yapboz parçaları yok olmamıştır. Bu yüzden yapboz parçaları bir araya gelirler ve Nekonnell'i tekrar oluştururlar. Kızlar dehşete düşerler. Venüs ikiliye "Bekle!" diye seslenir. Durup dönerler. Venüs devam eder: "Henüz düşmanı yenmedik! Eğer siz de bizim gibi savaşçıysanız, birlikte savaşalım!" İkiliden biri konuşur. "Yanlış düşüncelere kapılma! Bizim tek görevimiz tılsımı ele geçirmek. Sizinle birlikte savaşmamızın hiçbir yolu yok!" Öteki konuşur: "Kendi meselelerinizi kendinize saklayın." Ve kırık camdan çıkıp giderler.
Nekonnell hemen saldırıya geçer ve dönüşmüş olan kızların bir şey yapabilmesini engeller. Usagi kızlara seslenince, Nekonnell bu sefer Usagi'ye saldırır. Kuyruğuyla boynunu tutup kendine doğru çekmeye başlar. Tam o sırada bir gül, Nekonnell'in kuyruğuna saplanır. Usagi’nin boynu kurtulur. Smokinli Şövalye gelmiştir. Smokinli Şövalye: "Saf kalplerle oynayanlar, bir gün saf kalpler tarafından def edilecekler!" Usagi'nin yanına gelir. Nekonnell kuyruğuyla güçlü bir saldırıyı Smokinli Şövalye'ye doğru savurur. Ancak Smokinli Şövalye onu hemen engeller. Ve sopasıyla onun karnına vurur. Ancak Nekonnell hiçbir şey olmamış gibi sopanın ucunu kırar. Smokinli Şövalye'yi biraz hırpalar. Usagi'ye kaçmasını söyler. Smokinli Şövalye, Nekonnell'e bir gül fırlatır ve gül suratının tam ortasına gelir. Usagi'ye kaçmasını söyler, ancak Usagi bir yere adımını atmaz. Smokinli Şövalye'nin elini tutar. "Kızları korumak istiyorum! Ve benim sevgili Mamo'mu da... Herkesle birlikte savaşacağım!" der Usagi, gözleri dolu dolu. "Usako..." Luna da Usagi'ye seslenir. Ancak Usagi, Mamoru'nun elini sıkı sıkı kavrar. İkisi de gözlerini kapatır. Bu arada Nekonnell tekrar saldırıya geçer. Ancak Usagi ve Mamoru'nun ellerinden ışık çıkmaktadır. Bu ışık Nekonnell'i tekrar parçalarına ayırır. İkisinin ellerinden çıkan ışık gitgide büyür ve ikisini içine alır. Birden kendilerini Gümüş Binyıl Krallığı'nın önünde bulurlar. Biri Endymion'a, biri Serenity'e dönüşür. Bir ışık huzmesi ikisinin arasına gelir ve büyür… Sonra küçülüp bir şekle bürünür. Bu, Usagi'nin yeni silahıdır. Onlar asaya bakarken, Usagi'nin broşu da ışıltılar içinde değişir. Daha önce yuvarlak olan broşu, şimdi kalp şeklindedir. Serenity, asaya bakarak, "Bu bizim birleşmiş gücümüzden oluştu değil mi?" der. Luna'nın sesi duyulur: "Efsanevi Asa..." Artemis: "Sarmal Ay Kalbi Asası..." Serenity ve Endymion asayı tutarlar, aynı zamanda elleri de buluşur. "Efsanevi Sarmal Ay Kalbi Asası?" der Serenity.
Nekonnell bağırarak tekrar birleşmeye başlar ve ikisini tekrar dünyaya getirir. Elbiseleri normale döner, fakat asa hâlâ ellerindedir. Artemis: "Usagi! Dönüş!" der. Luna: "Şu anda yapabileceğine eminim!" der. Usagi başıyla onaylar ve yeni broşunu sıkı sıkı tutarak: "Ay'ın Kozmik Gücü Harekete Geç!" der. Ve dönüşür. Klasik Ay Savaşçısı nutuğuna başlar: "Saf kalpleri ayaklar altında ezmeni affedemem! Ben sevgi ve adaletin savaşçısı, Ay Savaşçısıyım! Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağım!" Ay Savaşçısı sözlerini bitirince Nekonnell saldırıya geçer. Ay Savaşçısı yeni saldırısına başlar. "Ay'ın Sarmal Kalp Saldırısı!" Nekonnell, "Güzel!" diyerek, bu sefer gerçekten, yok olur.
Ay Savaşçısı sevinçle "Başardım! Başardım! Dönüşebildim!" diye zıplar. Smokinli Şövalye yanına gelip: "Müthiştin, Ay Savaşçısı..." der. Kızlar ayağa kalkabilmişlerdir. Ay Savaşçısı ışıl ışıl gözlerle elindeki Asa'ya bakıp " Bu bizim..." der ve yarım bırakır. Smokinli Şövalye de başıyla onaylar.
"Mutluyum, çok mutluyum..." der kızlardan biri. Minako "Ama şu andan itibaren çok daha zor olacak." Bu arada küçük kız, kedilerle tekrar ilgilenmektedir. Makoto "Evet. Kediler için sahipler bulacağız." der. Usagi kurnaz kurnaz gülerek "Ben çoktan buldum." der. Kızlar şaşırır. Usagi başlar. "5 kedi Rei'ye, 2 tane Ami'ye, 2 tane Minako'ya ve bir tane Mako'ya!" Kızlar sıkılarak başlarını öne eğerler. Makoto: "Sana söyledim, bunu yapamazsın!" Dördü birden Usagi’yi tuhaf tüylü yapraklarla yüzünden gıdıklamaya başlarlar. Bunlar, kedileri eğlendirmede kullandıkları yapraklardır. Usagi gülerek, gözlerinden yaşlar gelerek: "Ben kedi değilim!" der. Anında çekerler. Ve Usagi'nin aklına bir fikir gelir. "Ah! Onlara bakması için Hayvan Krallığı’na götürebiliriz!" Kızlar sinirlenir. Rei: "Bunu neden daha önce düşünemedin?" der. Ve onu tekrar gıdıklayacaklarını anlayan Usagi kaçar.
Makotom’un tanıtımı:
Bölüm 92
Spoiler:
Harika ve Yakışıklı Çocuk? Haruka Tenou'nun Sırrı
Sutekina bishounen!? Ten'ou Haruka no himitsu
A Handsome Guy? Tenou Haruka's Secret
Bölüm Usagi'nin oyun oynamamak için sabretmeye çalışması ile başlar. Oyun Merkezi Crown'un önünden geçerken kendini tutmaya çalışır. Tam geçip gidecektir ki, şaşırtıcı bir şey görür ve içeri girer. Gördüğü şey, Minako'dur ve cilveli cilveli konuşmaktadır. Motoki'ye Artemis hakkında bir şeyler anlatmaktadır. "Ne olduğunu anlamadan Artemis, diğer karameli de yedi!" Motoki de onu ilgiyle dinlemektedir. "Eh, tabii ki karamel dişlerine yapıştı... Ve kedi olduğundan karameli dişlerinden sıyıramadı..." Bu sırada Usagi, Minako'nun arkasında patlamaya hazır, durmaktadır. "Sonra da etrafta kıvrandı durdu..." Minako kahkahalar atmaktadır. Usagi ise gitgide şişerek ve kızararak dayanmaya çalışır. Ama dayanamaz. "AAAAAAAAAHHH!" Öyle bir feryat koparır ki Minako da Motoki de neye uğradığını şaşırır. Minako yere yapışır. Hiçbir şey olmamış gibi mutlu mutlu döner. "Ah, Usagi..." Usagi çok kızgındır. "Herkesin elinden geleni yaptığını düşünmüştüm, bu yüzden kendimi uzak tutmuştum... Ama sen buradasın..." Minako çok sinir bozucudur ve güler. Motoki bir şey yapma gereği duyar. "Hayır, Minako'yu buraya gelmesi için ben ayarttım."Minako onaylar. "Eğer isterse biraz olsun içeri gelmesini söyledim, çünkü sıkı çalıştığı için çok yoruluyor." Usagi: "Motoki! Onu tembelleştirdiğini düşünmüyor musun?" "Ah... Ee... Hayır..." Minako: "Usagi! Sadece bir kere genç oluyoruz! Giriş sınavlarında başarısız olursak ne olur? 'Ah keşke oyun oynayıp eğlenseydim o zaman' diye düşünmeyecek miyiz? Ve onlar, 'Acele işe şeytan karışır.' diyecekler." Motoki tuhaf bir şekilde "Bence siz yine de çalışmalısınız." Minako duymamış gibi "Eğer mesele böyleyse gel buraya!" "Bence siz yine de çalışmalısınız..."
Usagi ve Minako bir yarış oyunu oynarlar. Minako çok öndedir. Usagi hırs yapar, ama bu her şeyi daha beter hale getirir. Ve Usagi kaybeder, perişan olur. "Araba tutuyor beni..." "Hadi bir daha dene Usagi!" diye heveslendirir onu Minako. Usagi ise: "Bence bir an önce Rei'nin tapınağına gitmeliyiz yoksa..." Minako: "Bunun için zaman yok! Eğer şimdi durursak gelecekte kim Formula 1 dünyasını ele geçirecek?" Usagi şok içinde: "Ele geçirmek istemiyorum..."
Bir ses gelir. "O zaman kaybol." Usagi ve Minako şaşırır. Sesin sahibi: "Yanında sürebilir miyim?" der Minako'ya hitaben. Bu, oldukça yakışıklı, zengin görünümlü, sarı saçlı, havalı bir çocuktur. Usagi ve Minako'nun nutku tutulur. "Dalga..." diğeri tamamlar: "...geçiyorsun..." "Çok çekici!!!" Minako, Usagi'yi bir vuruşta sepetler. "Ah, o zaman buyurun!" Çocuk Usagi’ye, "Çantamı tutar mısın?" Minako: "Lütfen bırakın siz, istediği kadar tutsun!"
Oyun başlamak üzeredir, ama Minako'nun aklı bir karış havadadır. "Şanslıyım! Her zaman böyle yakışıklı ve çekici bir çocuk gelip sizinle konuşmuyor!" Oyun başlar. Minako dikkatini oyuna verir. "Ee, mükemmel dönüşüm hoşuna gitti mi?" diye düşünür. Çocuğa bakar ve çocuğun oynamaya tenezzül etmediğini görür. Usagi onu uyarır: "E, yarış çoktan başladı..." Çocuk güler. "Biliyorum. Görüyorsun ya, onu biraz zorlamalıyım." Minako çok sinirlenir. "Zorlamak?! Bunu bana nasıl söyler, Minako Aino, Formula 1 dünyasını ele geçirecek olan kişiye?!" Çocuk bir süre daha durur ve: "Bence şimdi tam zamanı..." Oyuna başladığı an çok önde olan Minako'ya yetişir, hatta geçer. "İmkânsız... Cidden nasıl bu kadar hızlı gidiyor?" Minako oyunu iyice berbat eder. Oyun sonrasında çocuğun ona tatlı bir kız olduğunu söylemesi üzerine Minako hepten havaya girer. Ama sonra morali bozulur. "Beklettiğim için üzgünüm, Haruka!" Bunu söyleyen müthiş zarif ve müthiş güzel, turkuaz saçlı bir kızdır. Üzerinde Haruka'nın üzerindeki formaların kız versiyonu bulunmaktadır. Usagi ve Minako yine şoka geçer. "Dalga geçiyorsun... Çok güzel!!!" Haruka kızın yanına gider. "Sonra görüşürüz. Dolunay surat, bir dahaki sefere seninle yarışmalıyız." Usagi kızarır. Kız ve Haruka giderler. Haruka kıza onların çok sevimli olduklarını söyler.
Usagi, Minako ve Motoki arkalarından bakakalır.
Kız ve Haruka, bir kafede oturmaktadırlar. Kız bir fırtınanın yaklaştığını hisseder. Dikkatli olmaları gerektiğini söyler. Haruka ona hak verir. Arkalarında, duvarın girintisinde gizlenen Usagi ve Minako, onları izlemektedir. Usagi "Minako, bence ikisi sevgililer." Minako "Kararımı verdim ben. Bu o kişi! Aradığım ideal çocuk işte o!" Usagi şok olur. "D-Dur bir dakika, Minako! Zaten bir kız arkadaşı var görmüyor musun?!" "Ama öyleler mi sormadın değil mi? Ben, Minako, kalbim bu romantizmle yanacak!"
Haruka ve yanındaki kız dışarıda yürümektedir. Usagi ve Minako onları takip eder. Usagi "Tüm bu olanlardan sonra onlar kesin sevgili..." Minako: "Usagi, artık benimle gelmek zorunda değilsin. Gerisini kendim hallederim." Usagi mızıldar. "Yaaaaa olmaz! Ben de şu yakışıklı çocuğu merak ediyorum!" "Ama senin Mamorun var Usagi!" "Doğru, ama..." Onlar konuşurken Haruka bir tamirciye girer, kız da yürüyüp gider. Minako heveslenir. "Gördün mü? Ayrıldılar bile! Hiç de sevgili değillermiş!" Tamirciye koşarlar. Haruka tamirciyle konuşur.
Bu sırada, profesör yeni Daimonlar üretmektedir. "Kaolinite..." "Evet, buradayım." "Bulabildin mi? Seçilmiş saf kalpli insanı?" "Evet, zaten iyi bir fikrim var. "Anlıyorum..." Daimon yumurtası hazırdır. "İyi, iyi... Uslu kız. Hadi Daimon'un yumurtası. Saf kalbi al ve bana getir!" Daimon yumurtası Haruka'nın içinde bulunduğu tamirciye gider. Tamirdeki arabanın direksiyonuna yerleşir.
Usagi ve Minako hâlâ konuşmaktadır. Minako: "Pekâlâ, sen şimdi doğru devam et ve Rei'nin tapınağına git, hadi acele et!" "Hayır, hayır gitmek istemiyorum! Ben de şu yakışıklı çocuğu merak ediyorum!"
Haruka kızların orada, hemen duvarın arkasında olduğunu fark eder. "Küçük pisicikler... Daha ne kadar orada saklanacaksınız?" Minako heyecanlı heyecanlı başını uzatır. "Yani saklandığımızı biliyordun?" Haruka kızlarla konuşmak için dışarı çıkar. "Haruka Tenou. 10. sınıf." "Ha?" "Bilmek istiyordunuz, haksız mıyım? Benim hakkımda..." "Ah! Evet!" Kızlar aynı anda konuşmuştur. Aynı hareketleri yaparlar. "Bu doğru!" "Bir diğer bilmek istediğiniz şey..." Minako atılır. "Birkaç dakika önce seninle beraber olan kişi senin neyin oluyor?" Usagi tekrarlar. "Neyin oluyor?" Minako "Ne tür bir ilişkiniz var?" "Ne tür?!" "Senin sevgilin değil, değil mi?" "Değil mi?" "Sevgili? Michiru ve ben mi?" Hem Usagi hem Minako ağlamaklı olur. "Michiru... Demek siz bay veya bayan kelimesini kullanmayacak kadar yakınsınız?" "Kullanmıyor." Haruka şaşkına döner. Sonra gülümser. "Bir bakalım... Biz sevgiliden daha yakınız diyebilirsiniz..." Usagi ve Minako yere yapışır. Kalpleri kırılmıştır. Haruka onların yanına gelir. "Ama... Pes etmeyin. İkinizin hâlâ bir şansı var..." Minako umutlu ve ışıl ışıl gözlerle bakar. "T-Tamam..." Michiru gelir. "Aptallaştırma.." "Michiru…" "Bu kişi ne zaman tatlı kızlar görse böyle şeyler söyler." "Bu biraz fazla olmadı mı?" "Ah peki bunu bana söylemen normal mi?" Bu arada Minako büyük bir şaşkınlıkla onlara bakmaktadır. Usagi de toparlanır. Michiru konuşur. "Sadece senin için getirdiğim şeyi alıp eve gideceğim." "Hadi ama..." Minako fırlar. Kaşları çatılmıştır. "Soru! Sen Haruka'nın sevgilisi misin?" Usagi de "Lütfen evet veya hayır de!" Bu sefer Michiru şaşırır. "Hayır." Usagi ve Minako'nun yüzündeki ifadeler görülmeye değerdir. Hem Usagi hem Minako coşar. "Tamam! Bu romantizm benim!" "Benim!" "Senin Mamorun var Usagiii!"
Bu sırada tapınakta kızlar çalışmaktadır. Rei ise hapşırır. Kızlar Usagi ile Minako'nun geç kaldığını söyler. Ami endişelenir. Rei ise tahminde bulunup o ikisinin şirin bir çocuğun peşine düştüğünü söyler. Ve bunun doğru olduğunu kabul ederler.
Tamirci ise çalışmayı bitirir. Haruka, Michiru, Usagi ve Minako konuşmaktadır. Haruka hayallerinden bahseder.
Tamirci arabayı kontrol etmek için harekete geçer. Direksiyona dokunur ve...
"Steeringoo!" Daimon ortaya çıkar. Haruka bir anlık bir dürtüyle atılır, fakat Michiru onu durdurur. Daimon tamirciyi tuzağa düşürür. Minako ve Usagi ona doğru koşar, fakat sakarlık yapıp düşerler. Daimon saf kalbi çıkarır. Kalbi alıp ayağa kalkar. "Leydi Kaolinite artık bu bir tılsım mı, kontrol edebilir. Daimon araba gibi bir şeye dönüşüp hızla uzaklaşır. Minako ve Usagi de ayağa kalkarlar. Haruka ile Michiru'nun gittiğini görürler. Sonra dönüşürler. "Venüs Yıldız Gücü Harekete Geç!" Venüs dönüşür. "Ay'ın Kozmik Gücü Harekete Geç!" Ay da dönüşmüştür.
Haruka ve Michiru motora binmiş Daimon'u takip etmektedirler. Haruka motora ivme kazandırır ve kısa bir süre uçarlar. Ancak motor Daimon'un üstüne düşerken Haruka ve Michiru orada değildir. Motor, Daimon'un üstüne düşerek onu durdurur.
Ay ve Venüs bisikletle Daimon'a yetişmiştir. Kendilerini takdim ederler. Daimon ayağa kalkar ve saldırmaya hazırlanır. Ama o sırada...
"Dur bakalım!" Daimon korkar. "Kim var orada?" "Yeni çağın koruyuculuğundaki, Uranüs Savaşçısı tüm zarafetiyle burada!" "Aynen, yeni çağın koruyuculuğundaki, Neptün Savaşçısı tüm nezaketiyle burada!" Uranüs devam eder. "Tılsımı aramak için nedenimiz var." Neptün: "Kristal kalbi almana izin vermeyeceğiz!" Venüs: "Gizemli savaşçılar..." Ay tamamlar: "Gezegen Savaşçıları mıydı?" Daimon kızgındır. Saldırıya geçer. Ancak Uranüs ondan önce davranır. Müthiş bir güç ve sesle "Dünya Sarsıntısı!" diye haykırır. Oldukça güçlü bir saldırı, Daimon'a isabet eder. Daha kendine gelemeden, okyanusların sesi duyulur. Neptün ihtişamla saldırır. "Derin Batış!" Bu saldırıyı da geçiştiremeyen Daimon güç kaybeder. Venüs uyarır: "Sıra sende Ay Savaşçısı!" der. " Tamamdır!" Ay Savaşçısı saldırısına başlar. Asasını havalı havalı çevirir. "Ay'ın Sarmal Kalp Saldırısı!" Daimon "Güzel!" diye bağırarak yok olur. Neptün ve Uranüs kalp kristaline bakarlar. "Ah, hayır, bu da bir tılsım değil..." "Öyle gözüküyor... Ay Savaşçısı!" Uranüs bunları söyler ve kalbi Ay Savaşçısı'na fırlatır. "Bunu gerçek sahibine geri götür..." Oradan ayrılırlar.
"Ve işte Haruka’yı son görüşümüzdü." Minako ve kızlar, oyun merkezindedir. Minako kızlara olayları anlatır. Rei onlara kızar. Ami ise yeni gezegen savaşçılarının kimliklerini bulmaları gerektiğini söyler. Onlar konuşurken Michiru ve yanında beyaz gömlekli, kısa sarı saçlı, şirin ve Haruka'ya dehşet verici biçimde benzeyen bir kız gelir. Usagi "Michiru!" Minako ayaklanır. Hemen sorar. "Bugün Haruka'yla değil misin?" "Onunlayım." Minako şaşırır. Rei ise onun sırtına atlar. "Nerede? O şirin çocuk nerede?" Makoto da onun sırtına atlar. "Nerede? Şu bildiğimiz üst sınıf görünümlü çocuk nerede?" Minako sırtında iki kişi taşımanın verdiği zorlukla güç bela konuşur. "Nerede o?" Michiru eliyle yanını işaret eder. Minako onun yanına bakar, fakat yanında sadece o kız vardır. Derken...
Minako bir çığlık kopartır. O şirin mi şirin kızın Haruka olduğunu anlamıştır. "Bir kız..." Haruka istifini bozmaz. Fena halde şirin bir şekilde "Asla bir erkeğim demedim ki..." "Olamaz..." Minako çökmüştür. O eğilince, görülür ki, Ami ve Usagi başlarını öne eğmiş, kollarını kavuşturmuş bir şekilde bilmiş bilmiş durmaktadır. Usagi hemen kendine pay çıkarır. "Baştan beri Mamo'nun daha iyi olduğunu düşündüm zaten. Evet, düşündüm!"
Haruka~’nın tanıtımı:
Bölüm 110
Spoiler:
Uranüs ve Neptün'ün Ölümü! Tılsımlar Ortaya Çıkıyor
Uranus tachi no shi? Talisman shutsugen
Death of Uranus and Neptune? The Coming of Talisman
Michiru şezlonguna uzanmış, bir deniz kabuğunu dinlemektedir. Dinlerken de kendinden geçmiştir. O sıra da yanına Haruka gelir. Michiru'nun haksızlık yaptığını, böyle deniz kabuğunu dinleyerek kendi dünyasında istediği gibi gezinmesini haksızlık olarak gördüğünü söyler. Michiru ona rüyasından bahseder. O gün bir tılsımın ortaya çıkacağına emindirler. Bunu Haruka da hissetmiştir.
Bu sırada Eudial yeni bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemle tılsım sahibi insanları kolayca bulabilecektir. İşlem devam ederken, Eudial soyunma odasına gider. Terliğini ayağına geçirdiği an bir acı hisseder ve ayağını tutar. Terliğinin içinde bir raptiye vardır. Biri bunu kasten yapmıştır.
Eudial dolabına bakar. Dolabının içinde birçok salyangoz ve yanında da bir not vardır. "Arabadaki salyangoz kadın kaza yapacak ve ölecek" yazıyordur notta. Eudial şaşkınlıkla arkasındaki bir dolaba yaslanır. O an arkadan birkaç ses duyar. Bu 5 Cadı’dan Mimet’tir. Mimet, Eudial hakkında konuşup bir sonraki şefin kendisi olacağını söyler yanındakilere. Eudial çok bozulmuştur. Mimet’in tam bir ikiyüzlü olduğunu ve dolabına salyangoz koyanında o olduğunu düşünmektedir. Ve Eudial çalışırken bilgisayar parıldamaya başlar. Şaşkınlıkla gözleri parıldar şefin. Sonunda bir tılsım sahibi bulmuştur.
Harukaların ev telefonu çalmaktadır. Ama kimse bakmaz. En sonunda telesekretere düşer. Eudial arıyordur. Bir tılsım sahibini sonunda bulduğunu müjdeler. Gerçek kimliklerini bildikten sonra onları bulmanın zor olmadığından bahseder. Kötü kadın kahkahası atarak "Savaşı kazanacak olan-"der ancak süresi dolmuştur. Tekrar numarayı çevirir. Bip sesinden sonra tekrar mesaj bırakır. Sürenin çok kısa olduğundan yakınır. Ve Haruka'ya duruma göre onu da aralarına alabileceklerini söyler. Faksla yolladığı haritayla onu bulabileceklerini de ekler.
İçeri giren Michiru, muhtemelen Eudial'ın haklı olduğunu söyler. Haruka da onaylar. Sonunda zamanın geldiğini hatırlatır Michiru'ya. Ellerini kaldırır. Kendini bir katil olarak görür. Michiru, Haruka’nın elini tutarak oynamaya başlar. Ama bir türlü doğru bir pozisyon yakalayamazlar. Haruka neyin yanlış olduğunu sorar. Michiru’ysa "Bir şey yok. Ellerini seviyorum."der.
Ami tılsımları düşünmektedir. Makoto tılsımlar için yapabilecekleri her şeyi düşünür. Üzülür. Rei düşman olacaklarını söyledikleri anı düşünür. Minako, Game Crown’da oyun oynarken hâlâ söylediklerini düşünür. Usagi ise yatağına uzanarak tüm bu anları düşünür.
Usagilerin telefonu çalar, ama kimse açmaz. Kardeşi gelip haber verir. Telefon Usagi’yedir. Haruka arıyordur. Usagi hemen kalkar. 50 katlı bir binanın tepesinde Haruka ve Michiru’yla buluşur. Burası dev bir akvaryumdur. Usagi burayı çok beğenmiştir ve arkadaşlarını getirip getiremeyeceğini sorar. Ama ikili suskundur.
Haruka, Usagi’nin yanına giderek dönüşüm broşunu yakasından söker. Ve ona bir daha karşılarına çıkarsa onu öldüreceklerini söyler. Uranüs ve Neptün Savaşçılarına dönüşürler ve helikoptere binerek uzaklaşırlar. Usagi’nin yanınaysa Setsuna Meiou, nam-ı diğer Plüton Savaşçısı gelir. Haruka ve Michiru’nun kaderlerinde yazılı olan savaşa gittiklerini söyler.
Uranüs ve Neptün helikopterden inip eski bir binanın içine girerler. Binanın kapısı yavaşça açılır. Uzunca bir koridordan geçerek bir hole çıkarlar. Holde ok atan bebek kabartmalarıyla dolu uzun duvarlar vardır. Neptün ardında bir ses duyar. Uranüs ne olduğunu sorar. Biraz bekledikten sonra duvarlardaki ok atan bebek kabartmaları dışa çıkarlar. Bütün kabartmalar sıralanarak fırlamaya başlar. Uranüs ve Neptün bunlardan kolayca kaçar. Eudial’ın bir tuzağıdır bu. Bir langırt masasından oyunu yönetiyordur kendisi. Tam oyunun sonuna gelinmiştir ki, Eudial son bir kabartma daha yollar Uranüs'e, bunu gören Neptün, Uranüs’ün önüne geçer ve kabartma ona çarpar. Kabartma Neptün’ü de alarak duvara yapışır ve gözden kaybolur. Eudial de o sırada piyano çalıyor gibi yapar, ama aslında teyp çalıyordur müziği. Planı işlediği için çok memnundur. Uranüs’e bir tılsım sahibinin onda olduğunu söyler. Uranüs inanamaz. Partneri Neptün Savaşçısı bir tılsım sahibidir. Tılsımın alınışını izlemek istersen ana koridora gel der, Eudial, Uranüs’e. Uranüs hâlâ bu duruma inanmamaktadır. Ana koridora vardığında kabartmanın üstündeki Neptün’ü görür. İnce köprüden geçerek yanına gitmeye çalışır, ama ok atan bebekler ona saldırır. Eudial’den başkası bu ince köprüden geçerse okların gazabına uğrar. Eudial tılsım çıkartma silahıyla Uranüs’e doğru yaklaşır. Ona henüz Neptün’ün tılsımını almadığını, önce bir başkasınınkini alacağını söyler. Yani Uranüs’ünkünü kasteder. O an Neptün gözlerini açar. Uranüs’ün zor durumunu görünce koşarak yanına gitmeye çalışır. Ancak okların gazabına o da uğrar. Ancak yılmaz, Uranüs’ü kurtarmak için tekrar ayağa kalkar. Tekrar kalkar ve tekrar kalkar. Sonunda oklar bitmiştir. Neptün hızla Eudial’ın üstüne atlar. Ancak Eudial korkuyla tetiğe basınca, Neptün’ün tılsımı ortaya çıkar. Bir ayna şeklindeki bu tılsımı görünce Eudial çok mutlu olur. Uranüs ise Mesih'e yakarmaktadır. Cezaları bu mudur? Tılsımları içlerinde taşıyıp onlar için mücadele verip ölmek midir? Katedralin kapısı açılır. Uranüs kapıya döner. Bu Mesih midir? Hayır, bu gelen sadece Usag’dir. Usagi, Eudial'ı aşağıya iter. O da bir kalasa tutunarak aşağı düşer. Usagi, Michiru’nun yanına gider. Tılsımı geri koymaya çalışır, ancak işe yaramaz. Uranüs ise kendini vuracaktır, Usagi’ye broşunu geri verir. Usagi hemen Uranüs’ün üzerine atlar. Yapamazsın der. Biraz boğuştuktan sonra konuşmaya başlarlar. Uranüs, Usagi’yi kandırır ve silahın tetiğine basar. Usagi’nin çığlıkları katedralde yankılanır. O sırada gezegen savaşçıları içeri girer. Manzarayı görünce şok olurlar. Uranüs’ün tılsımı bir kılıca dönüşür. Setsuna olanları arkadan izlemektedir. Geride sadece katedral ve Usagi’nin sızlanması kalmıştır.
MaKoto-cHan’ın tanıtımı:
Bölüm 114
Spoiler:
Ünlüler İçin Çıldırmak! Mimet'in Şüphesi
Idol daisuki! Nayameru Mimete
After Idols! Evil Mimete
Bölümün başında sessizliğin mesihi, saf kalpleri arzulamaktadır. Profesör Tomoe, kölelerinin ona saf kalp aradığını söyler.
Mimet, Jinta Araki’nin yeni şarkısını hayranlıkla izlemektedir. Aynı anda Usagi, Rei, Ami, Makoto ve Minako da bu şarkıyı dinlemektedir. Jinta Araki, bir duyuru yapar. Duyurusunda seçmelerle kendine bir rol arkadaşı seçecektir. Minako, çaktırmadan adresi not defterinin köşesine yazar.

Mimet, bir sonraki hedefi olarak Araki’yi seçer. Profesör de işlerine hobilerini karıştırmaması gerektiğini belirtir. Mimet, bunun bir saygısızlık olduğunu düşünerek ağlamaya başlar ve profesör ağlamasını durdurmak için ona bir sonraki yöneticinin kendisi olabileceğini söyler.
Bu sırada kızlar, ders çalışmaktadır. Minako’nun olmadığını gören Artemis, onun seçmelere katıldığından şüphelenmektedir.
Bu şüphesinde yanılmamıştır. Minako, seçmelere katılmıştır. Burada Mimi Hanyu, yani Mimet ile tanışır. Ve Minako ile Mimet, ikinci elemeye kalan beş şanslı kişiden ikisi olurlar.

Ancak Mimet, yarışmayı kazanmaya o kadar odaklanmıştır ki asıl görevini unutmak üzeredir. Birden profesörü ve görevini hatırlar. Artık Ölüm Avcıları’nın umurunda olmadığını ve Araki için onlara ihanet etmeyi düşünür.
Yarışmacılar yerlerini almıştır. Seyircilere sempati göstererek en az %80 oy alan kişi Araki’yle başrolü paylaşacaktır. Minako yarışır, fakat oyların çoğunu toplayamaz. Ancak üzülmez, çünkü Araki’yi görmüştür. Sıra Mimet’e gelmiştir. İyice hazırlandığı performansını sunar ve oyların çoğunu alır. Yarışmayı o kazanır. Ancak bir süre sonra oylar geri çekilir ve Mimet kızar. Hayalleri yıkılmıştır. Gerçek formuna dönüşür. Daimon’u Utahime’yi Araki’ye salar ve saf kalbi çalar.

Tam o sırada Ay Savaşçısı, Ay Tacı’nı kullanarak Mimet’in silahını fırlatır. Gezegen Savaşçıları gelmiştir. Kızlar herkesin dikkatini çekerken Minako gizlenir ve Venüs Savaşçısı’na dönüşür. Venüs Savaşçısı olarak Mimet’i azarlar. Mimet de Utahime’yi savaşçıların üstüne salar. Ancak Daimon, öldürücü şarkısının sözlerini unutmuştur.
Bu aralıktan faydalanan Ay Savaşçısı, Kutsal Kupa’yı kullanarak Süper Ay Savaşçısı’na dönüşür. Saldırısını kullanarak Daimon’u öldürür. Geriye sadece saf kalp kristali kalmıştır. Mimet kristale koşarken Venüs, zincirini kullanarak saf kalbi alır. Kalbi Araki’ye yerleştirir.

Mimet, kaybettiği için çok sinirlidir. profesöre olanları anlatır. Profesörün verdiği cevap ise oldukça klasiktir; “ Her zaman yarınlar vardır, Mimet.“
bonibon1’in tanıtımı:
Bölüm 115
Spoiler:
Sessizliğin Gölgesi!? Bir Ateşböceğinin Zayıf Parıltısı
Chinmoku no kage!? Awaki Hotaru hino yurameki
Shadow of Silence!? The Pale Glimmer of a Firefly
Chibi-Usa okuldan geliyordur. Biri ona Küçük Hanım diye seslenir. Chibi-Usa, Pu... der.
Setsuna “Merhaba Küçük Hanım” der.Chibi-Usa, Pu diyerek yanına koşar.
Chibi-Usa, Pu benimle oynamak için hiç ziyarete gelmedin. Beni tamamen unuttuğunu düşündüm der. Setsuna, Küçük Hanım, bu dünyadaki adım Setsuna Meiou der. Chibi-Usa, ben de Usagi oluyorum. Bana Chibi-Usa de, der.

Chibi-Usa, öyleyse sana Set diyeceğim, der.
Setsuna, hiç değişmemişsin Küçük Hanım.
Görünüşe göre birçok arkadaş edinmişsin. Bu gün ve yaş senin için eğlenceli mi? der. Chibi-Usa çok eğlenceli olduğunu ve herkes bana iyi davranıyor der. Setsuna, anladım. Eminim Kraliçe Serenity seni bu çağa normal kızlar gibi arkadaşlar edinebilmen için yollamıştır. Eminim kraliçe olduğun zaman bunlar çok yararlı olacak, der. Chibi-Usa hey Pu der. Seni istediğim zaman görebilirim değil mi? der. Setsuna, evet şeklinde hareket yapar. Chibi-Usa gerçekten mi der. Setsuna, evet söz veriyorum, der. Chibi-Usa tamam anlamında hareket yapar. Chibi-Usa eğer eve geç gelirsem Ikuko anne endişelenecek der. Setsuna tamam der. Chibi-Usa, Setsuna’ya güle güle der ve gider.
Michiru ile Haruka gelir.

Michiru, ''Artık seni istediğim zaman görebilirim, değil mi Pu?''der.
Haruka, ne kadar şirin değil mi. Ama bu küçüğün gelecekten gelen prenses olduğunu düşürsek... Der. Setsuna, Küçük Hanım, Gümüş Binyıl’ın tahtının varisi der.
Haruka, en azından dikkat edip ona zarar vermemeye dikkat edeceğim. Her neyse Mesih'i bir an önce bulmalıyız. der. Setsuna, Kupa ortaya çıktı, der.

Kutsal Mesih’i bulduğumuzda kupayı ona vermeliyiz, der. Setsuna.
Haruka, hâlâ saf kalpleri topluyorlar, der. Michiru eğer bu Mesih’i kötü biri olarak uyandırmak içinse... Der.
Setsuna: Bununla başa çıkmamız gerekir.
Michiru: Sessizliğin Mesih’i...
Haruka: Ne pahasına olsun doğmamalı!
Derler.
Yuu Kazama televizyonda konuşuyordur. Mimet, Kazama’yı başka bir kadınla gördüğü için televizyonu kırar. O sırada telefon çalar. Profesör ne kadarda çok çalışıyorsun, der. Bir dahaki hedefin ne der. Mimet, Yuu Kazama diye fısıldar. Evet, profesör buldum,.der. Mimet birden kızgınlıktan telefonu kırar ve ah hayır der.

Mesih bu dünyayı hemen ele geçirmek istiyorum der.
Birden kötü olur. Bana hemen saf kalpler getirin der.
Hotaru uyuyordur.
Saf kalpler diye sayıklar. Uyanır ve yinemi ben ne yapıyordum. Böyle kötü şeylerden sonra hep kriz yaşıyorum der.
Chibi-Usa, Luna-P hareket etme der. Zile basar ve düşer.
Kaori, Hotaru şu anda dinleniyor der.
Ve kapıyı kapatır. Chibi-Usa nefesini tutarak gider.
Hotaru, Kaori sana az önce biri geldi der. Kaori her zaman gelen kız geldi der.
Hotaru ve, der. Kaori tabii ki onu gönderdim, der. Hotaru telaşlanır ve neden bana sormadan bunu yaptın der. Hotaru koşmaya başlar. Kaori, Hotaru der. Hotaru durur. Kaori bencilce davrandığını düşünmüyor musun? Baban iyi biri olduğu için istediğini yapmana izin veriyor sanırım. Ama en iyi senin bilmen gerekir ki bu kadar oyuna senin vücudun dayanamaz der. Hotaru ona tekrar gider.
Kaori ne korkunç bir yüz der.

Chibi-Usa yürüyordur. Ve acaba Hotaru iyimidir, der.
O sırada Hotaru onu arıyordur. O sırada Chibi-Usa’yı görür. Chibi-Usa diye bağırır.
Chibi-Usa onu görür ve Hotaru diye bağırır. Hotaru rahatsızdır. Chibi-Usa iyimisin der. Hotaru seni bulduğuma sevindim der. Önceki şeyler için özür dilerim. Kaori sana kötü bir şey mi söyledi sadece onu merak ediyordum der ve bayılır. Chibi-Usa, Hotaru diye bağırır. O sırada Ami ile Usagi okuldan geliyordur.
Usagi, Chibi-Usa’yı görür. Chibi-Usa, Usagi, Hotaru’yu kurtar der. Usagi şaşırır Chi-Chibi-Usa der. Ami, Chibi-Usa’ya annemin hastanesi buraya yakın oraya götürelim der. Chibi-Usa tamam şeklinde ifade eder.

Chibi-Usa, Hotaru’nun evine gitmeseydim bunların hiçbiri olmazdı der.
Usagi, Chibi-Usa’yı öğütler. Sen Hotaru’nun iyi bir arkadaşısın o iyi olacak der.
Hotaru birden kötü günlerini hatırlar.
Bu sırada Ami, annem birazdan gelecek rahatsızlığı biraz yatışdı der.
Usagi sevindim der.
Chibi-Usa, Hotaru’nun elini tutar. Hotaru da onun elini tutar. Ami, Usagi, Chibi-Usa şaşırırlar. Chibi-Usa mutlu olur ve Hotaru... Der. Hotaru kalkar. Chibi-Usa daha kalkmamalısın der. Hotaru ben iyiyim der. Ailem benim başka hastanede doktorların bakmasına izin vermiyor. Eve gitmeliyim der. Sonra görüşürüz Chibi-Usa, teşekkür ederim der. Chibi-Usa sana eşlik edeceğim der. Hotaru, Usagi ile Ami’ye de teşekkür eder ve gider. Hastaneden çıkarken Haruka nereye gidiyorsunuz isterseniz sizi bırakayım der. Chibi-Usa ile Hotaru arabaya binerler. Haruka bu yoldan mı der. Hotaru, evet der. Haruka adını sorar. Hotaru, Hotaru Tomoe der.
Haruka, sen profesörün kızımısın der. Hotaru, evet cevabını verir. Haruka, tamam der.
Chibi-Usa, acaba bir daha sizin eve gelebilirmiyim, der. Ben bir baş belası mıyım? der.
Hotaru baş belası olmadığını söyler. Chibi-Usa sevindim der.

Mimet Yuu Kazama? der. Siz Zıplayan Arkadaşlar’dan Yuu Kazama değilmisiniz, der.
Yuu Kazama, evet o benim der. Mimet heyecanlanır. Demek o sensin der. Ben senin büyük bir hayranınım der. Size bir şey soracağım der. Yuu Kazama şaşırır.
Mimet orada bir arkadaşım var ve senin büyük bir hayranın. Bir dakikanızı alabilirmiyiz, der. Yuu Kazama aslında.. Der. Mimet sadece bir imza der.
Haruka bir rüzgâr hisseder. Chibi-Usa ne oldu, der. Haruka ben çok susadım parktan bir şeyler alacağım der.

Chibi-Usa, tamam der. Chibi-Usa birden anlar. Chibi-Usa, Hotar’ya bir dakika beklermisin, der.
Yuu Kazama, ben böyle şeyleri sevmem arkadaşın nerede der.
Mimet burada der. Yuu Kazama, benle alay mı ediyorsun der.
Sen beni başkasıyla kandırdın der. Beni aldattın!!!!!!!!!!! der.
Daimonu çıkarır. Ortaya çık Daimon, der.
Otodamachi adlı bir Daimon çıkar. Hadi arkadaş olalım der. Tam o sırada biri gelir.
Uranüs Savaşçısı’dır. ''Bir erkeğin kalbini zorla kazanamazsın, der.
Mimet, Utodamachi işlerini bitir, der.
Tam o sırada Küçük Ay Savaşçısı gelir. ''Ben sevgi ve adaletin savaşçı çırağı Küçük Ay Savaşcısıyım. Geleceğin Ay'ı adına seni cezalandıracağım.
Utodamachi benimle arkadaş ol der. Küçük Ay, seninle kim olur ki, der.
Bu sırada diğer savaşçılarda gelir. Ay Savaşçısı, orada dur bakalım, der. Pes etmeden saf kalplerin peşindeki kişi.

--Biz adaletin ve sevginin savaşçıları gezegen savaşçılarıyız. Kutsal Ay adına, seni cezalandıracağız.
Mimet, Utodamachi hepsinin işini bitir der. Utodamachi savaşçıların önüne döner. Sizinle dost olacaktım vazgeçtim, der. Sizler… Hepinizden nefret ediyorum, der.
Utodamachi, Hotaru’nun yanına gidiyordur.
Utodamachi çekil çekil!! der.
Hotaru’nun psişik gücü ortaya çıkar.

Utodamachi vücudum... Sen de kimsin... Der.
Uranüs Savaşçısı bu… Der. Venüs Savaşçısı, Ay Savaşçısı!, der.
Ay Savaşçısı, Kriz Harekete Geç!, der. Ve Gökkuşağı Ay Kalp Ağrısı saldırısını yapar. Chibi-Usa, Hotaru’ya doğru koşar. Chibi-Usa, Hotaru iyi misin, der.
Hotaru benle bir daha karşılaşma, özür dilerim, özür dilerim! diyerek gider.
Chibi-Usa, Hotaru diye bağırır. Haruka bir daha o kızla karşılaşmayın, der.
Makoto: Bununla ne demek istedi.
Ami: Hotaru kötü bir kız değil.
Minako: Acaba düşmanımızla ilgili mi?
Rei: Bilmiyorum.
Ami, Chibi-Usa’ya, O kızla harika arkadaş olursunuz, der.
Usagi de çok doğru der. Chibi-Usa kendini şımartır. O zaman hep devam edeceğim der.
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 125
Spoiler:
Parlak Bir Kuyrukluyıldız! Satürn ve Mesih
Kagayaku Ryuusei! Saturn soshite Kyuuseishu
A Glittering Shooting-Star! Saturn and the Messiah
Bölümün başında "Chibi-Usa, üzgünüm" diye bir ses gelmektedir. Bayan 9'un alnındaki siyah yıldız parlar.
Ay Savaşçısı, "Hotaru!" diye bağırır. Uranüs onun artık Hotaru olmadığını söyler. Bayan 9 kahkaha atar. Daha sonra bunun doğru olduğunu ve artık öldüğünü söyler. Ay, "yalan söylüyorsun!" diye bağırır. Bayan 9 kahkaha atmaya devam eder. Tau Nebula'dan çıkan dev gücün Ölüm Avcıları'nın efendisi Firavun 90 olduğunu söyler. Eğer kupayı ele geçirirse onun ortaya çıkıp sessizlik çağını başlatacağını söyler. Uranüs, "Dünya Sarsıntısı" ile saldırır. Neptün de "Derin Batış" saldırısını kullanır. Ay Savaşçısı, Bayan 9'un önüne geçer. Saldırıların sonucu ona çarpar ve düşer. Bayan 9, Neptün ve Uranüs'ü bağlar. Bayan 9 ölmelerini istemiyorsa kupayı vermesini söyler. Uranüs "yapma!" diye bağırır. Bayan 9, Neptün'ün boğazını sıkar. Ay Savaşçısı, "Dur!" diye bağırır. Neptün bunu yapmamasını söyler. Profesör Tomoe gelir. Bayan 9'a kendini hatırlatmaya çalışır. Ama Bayan 9 onu iter. Ay "Dur artık!" diye bağırır.
Bu sırada 4 savaşçı bariyeri tutuyordu. Bariyer gittikçe güç kazanıyordu.
Hotaru'nun sesi gelir. Bayan 9'un içinden çıkmak istiyordur. Babasına seslenir. Etrafını sardığı kişiler kurtulur. Beden Bayan 9'u reddediyordur. Bayan 9 yere yığılır. Uranüs ona işini bitirmesini söyler. Ay yine de bitirmez. Hotaru'nun yaşadığını söyler. Bayan 9 yaşaması için kupaya ihtiyacı olduğunu söyler. Ay, kupayı verir. Kupayı alan Bayan 9 tam bir kötü kadın kahkahası patlatır. Bir enerji patlaması yaratır. Hotaru'nun sesini duyamazlar. Hotaru'nun ışığı söner. Ay Savaşçısı, Dünya’yı kurtaracağını söyler. Bayan 9 kupayı Firavun 90'a verir. Büyük bir güç patlaması olur. Savaşçılar zorlukla dayanıyorlardır. Daimonlar çok güçlenmişlerdir.
Ay Savaşçısı, asasını tutar ve "Ay'ın Kozmik Gücü!" diye bağırır. Ama çıkan enerji Firavun 90'ı etkilemez. Geri bir enerji gönderir.
Ancak kupayı alan Firavun 90'ın artık Bayan 9'a ihtiyacı kalmamıştır. Güç patlamalarından biri de ona vurur.
Ay, Profesör Tomoe'yi korur. Nefes nefesedir.
Savaşçılar dayanamaz ve daimonlar serbest kalır.
Hotaru geri dönmüştür. Işığı parlar. Babasına seslenir. Karanlık bir yerde olduğunu söyler. Bayan 9'un bedenindedir, ama yaşıyordur. Chibi-Usa'yı korumak istiyordur. Babası eski günlere dönebilmeyi ister. Gözünün önüne Hotaru ile olan anıları gelir. Hotaru babasının sevgisiyle tamamen geri döner. Ama son anda siyah yıldız parlar ve Bayan 9 son gücüyle geri döner. Kendi içinde Hotaru ile savaşır. En sonunda yıkımın savaşçısı Satürn ortaya çıkar.
Gider ve Chibi-Usa'ya tılsımını geri verir.
Firavun 90 hâlâ güçlenmektedir. Uranüs yıkıntılar içindeki Ay'a "Şimdi memnun musun!" diye bağırmaktadır. Bu sırada Satürn Savaşçısı gelir ve Firavun 90'ı durdurmanın kendi işi olduğunu söyler. Ay onunla gitmek ister, ama Satürn gücünü kullanınca yok olacağını söyler. Bu yüzden buna izin vermez. Ay Savaşçısı ona yardım etmek için defalarca bağırır. "Kriz Harekete Geç!".İşe yaramaz. Ay defalarca bağırır. "Kriz Harekete Geç!". En sonunda kalp kristali çıkar ve Süper Ay Savaşçısı olur. Merkür, Mars, Jüpiter ve Venüs "Ay Savaşçısı" diyerek yıkılırlar. Uranüs ve Neptün'ün de taçlarındaki ışık parlar. Her kristali çıkan kişi gibi gözleri donuklaşır ve karanlığa dalar. Ve her şey sona erdiğinde Süper Ay Savaşçısı kucağında bebek Hotaru ile görünür.
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 127
Spoiler:
Kendini Bilen Bir Savaşçı! Güç Saf Kalbin İçinde Yatar
Senshi no Jikaku! Tsuyosa ha Jun na Kokoro no Naka ni
Self-awarness as a Soldier! Strength Lies in the Pure Heart
"Saf bir kalp nedir? Birini seven bir saf kalp. Arkadaşlığın ve şefkatin saf kalpleri. Böyle saf kalplere değer veriyorum. Chibi-Usa, geleceğe dönsen bile sakın unutma. Kalplerimiz her zaman bir olacak."
Usagi ve Mamoru balkonda konuşuyorlardır.
-Ay ne kadar güzel, değil mi?
-Evet
-Çok sessiz
-Evet, huzurlu geceler güzeldir.
-Mamo...
-Evet
-Biliyorsun... Şey... Biraz soğuk değil mi?
-Sanırım öyle
Usagi içinden "Beni ısıtmanı istiyorum" diye geçirdi. Mamoru'ya baktığında içeri girmek üzere olduğunu gördü.
-Mamo, ne yapıyorsun?
-Ne, üşümemiş miydin? İçeri gidip sıcak çikolata almak istemez misin?
Usagi içinden "Şşşt Mamoru çok kalın kafalısın" dedi.
Chibi-Usa yıldızlara bakıyordur. Derken odanın ortasından bir parıltı gelir. İçeri bir mektup düşer. Mektup Yeni Kraliçe Serenity'den geliyordur.
"Nasılsın? Çok yalnızım, çünkü seni göremiyorum. Eve dönme vaktin geldi. Annenden. Not: Baban da bekliyor"
Chibi-Usa eski anılarını hatırladı. Bu sırada Usagi geldi. Chibi-Usa ona mektubu verdi.
Ertesi gün kızlar tapınakta buluştular. Bu konuda konuşmaya başladılar. Ona bir veda partisi yapmaya karar verdiler. Mamoru'nun evinde olacaktı. Usagi, Chibi-Usa'nın yanına gitti. Bu partiyi ona haber verdi. Chibi-Usa bunun üzerine onun gitmesini istediklerini düşündü ve koşarak gitti. Usagi buna bir anlam veremedi.
Usagi eve gidince çekmecesinde Chibi-Usa'ya uygun bir şey düşündü. Harçlığı bitmişti çünkü. Bunun, parayla alınamayacak özel bir şey olmasını düşünüyordu.
Chibi-Usa, Mamoru'nun evine gitmişti. Onunla konuştular. Chibi-Usa kimsenin onu sevmediğini söyledi. Mamoru'nun boynuna atladı.
Akşam, Mugen Üniversitesi'nin yıkıntıları arasından sağlam kalan bir Daimon yumurtası bir Daimon'a dönüşür.
Mamoru'nun evinde ise konfetiler patladı... Chibi-Usa'ya muhteşem bir veda partisi yapılıyordu. İstediği zaman geri gelebileceğini söyledi Usagi. Minako da onu destekledi. Rei, "Haydi biraz coşalım! İlk olarak bir şarkı söyleyeceğim!" dedi. Herkes ona katıldı. Rei şarkısını söylerken...
P


Hım mesaj sınırı varmış herhal diğer kalanları ayrı mesajda veriyorum bu yüzden, önceki mesaj almadı çünkü
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 128
MaKoto-cHan’ın tanıtımı:
Bölüm 159
Chibi-Usa'nın Küçük Aşk Rapsodisi
Chibi Usa no Chiisana Koi no Rhapsody
Chibi Usa's love rhapsody
Bölümün en başında, Elysian’dan bahsedilir. Elysian, Dünya’daki insanların hayalleri ile yaşayan bir dünyadır. Ancak bir gün, aniden Ölü Ay Sirki’nin saldırısına uğramıştır. Ölü Ay Sirki, Elysian’da bulunan Altın Kristal’i istemektedir. Onu ele geçirirlerse de hem Elysian, hem de Dünya gölgelere bürünecektir. Bu yüzden Chibi-Usa, altın kristali bulup Elysian’ı, Dünya’yı ve Pegasus’u kurtarmak istemektedir.
Chibi-Usa, Pegasus’a altın kristal hakkında sorular sorar. Amacı iyi niyetle de olsa Pegasus, özür diler ve ona söyleyemeyeceğini; ama ilerde her şeyi anlatacağını söyler. Chibi-Usa ona yardım etmeyi gerçekten çok istediğini söyler. Ve sonra, kendini prenses giysileri içinde bulur. Pegasus’la şehrin üstünde gezintiye çıkarlar. Pegasus yükselir ve bulutların üstüne uçarlar. Chibi-Usa, kendinde de kanatlar görür ve onlarla uçmaya başlar. Pegasus’a, onunla olduğundan beri zamanın durmuş; kendininse bir rüyadaymış gibi hissettiğini söyler. Gözlerini kapatır ve Pegasus’a sarılır.
Gözlerini açtığında Pegasus’un küresine sarılmış olduğunu fark eder. Pegasus, ona bir gün ona her şeyi anlatacağını söyler. Chibi-Usa da ona inandığını. Daha sonra da Chibi-Usa, uykuya dalar.
Ertesi sabah kızlar ve Mamoru, Crown’da oturmuş konuşuyorlardır. Usagi, Chibi-Usa’nın odasından sesler geldiğini, Chibi-Usa’ya sorduğunda ise Momo’yla konuştuğunu söylediğinden bahseder. Kızlar bunun tek bir anlamı olduğunu, onun da Chibi-Usa’nın bir erkek arkadaşı olduğunu söyler. Kızlar, Chibi-Usa’yla bu konuyu konuşmak ve “deneyimli” büyük ablaları olarak ona tavsiye vermeye karar verirler.
Bu sırada Nehelenia, Altın Kristal’in gardiyanının vücudunu ele geçirip, fakat hâlâ altın kristale ulaşamadığından yakınmaktadır. Zirconia’ya fırça atıp beklemekten sıkıldığını ima eder. Zirconia da Nehelenia’dan tırsıp Amazon Dörtlüsü’ne görev vermeye gider. Ancak dörtlü hâlâ mışıl mışıl uyumaktadır. Onları uyandırır, azarlar ve hedeflerini söyler.
Rei ve Makoto, Chibi-Usa’yla konuşmak için ona pie alır ve bir banka otururlar. Ona son zamanlarda neler yaptığını, danışmak istediği bir şey olup olmadığını sorarlar. Chibi-Usa yok der. Ama kendini hiçbir şey yapamıyormuş gibi hissettiğini söyler. Rei ve Makoto, onu endişelendiren her şeyi dinleyebileceklerini söyler. Erkek arkadaşı olduğunu sandıkları için de ona aşk mektupları yazmada, yemek yapmada yardım edebileceklerini söylerler. Tabii Makoto inatla bu çocuğun üst sınıftan biri olduğunu iddia eder. Chibi-Usa dediklerinden hiçbir şey anlamaz.
Sırada Minako ve Ami vardır. Ona dondurma ısmarlarlar. Aralarında şu konuşma geçer:
Minako: Şey, belki bu sıralar endişelendiğin özel biri vardır.
Ami: Aklında biri var mı?
Minako: Ne? Nasıl biri?
Chibi-Usa: Biri mi?... Bende pek emin değilim…
Minako: Emin değil misin? Chibi-Usa, ilk seferinde iki kişiyi idare etmek oldukça tehlikelidir!
Ami: Acaba daha önce bu kişiyle tanıştık mı…
Chibi-Usa: Evet! Tanıyorsunuz, oldukça soluk tenli…
Minako: Oldukça…
Ami: Soluk tenli?
Minako: Nasıl bir yüzü var?
Chibi-Usa: Yüzü mü?.. Biraz fazla uzun..
Minako: Fazla uzun mu?!
Daha sonra Minako, Ami’ye bahsettikleri çocuğun bir at suratlı olabileceğini fısıldar. Ami de bunu anlatamayacağını söyler. Minako da “Ne senin bile tarif edemeyeceğin kadar tipsiz mi yani?” der. Ami itiraz eder, Minako da neyi ima ettiğini sorar. Chibi-Usa yine hiçbir şey anlamaz.
Mamoru, Chibi-Usa’yı süper-pahalı bir restorana götürür ve Chibi-Usa’ya istediğini sipariş edebileceğini söyler. Arkalardaki bir masadan kızlar da onları gözetlemeye çalışıyorlardır. Çünkü Chibi-Usa’nın Mamoru’ya söyleyeceğini düşünüyorlardır. Usagi de Chibi-Usa’yı Mamoru ile böyle pahalı bir restoranda yemek yediği için kıskanmaktadır. Kızlar, Mamoru ile Chibi-Usa’yı duyamadıklarını, daha da yakınlaşmaları gerektiğini söylerler.
Bu sırada Mamoru, Chibi-Usa’nın ağzından laf almaya çalışmaktadır. Chibi-Usa’ya onunla tanıştırmak istediği birisi olup olmadığını sorar. Chibi-Usa olduğunu söyler. Mamoru bu kişinin erkek arkadaşı olup olmadığını sorar ve Chibi-Usa da bunun biraz karışık olduğunu söyler. Chibi-Usa tam söyleyecekken kızların onları dinlediğini fark eder.
Daha sonra bir köprüye gelir ve göle bakmaya başlar. Çünkü kızlara sinirlenmiştir. Onu gören kızlar, belki de Chibi-Usa’nın özel hayatına fazla burunlarını soktuklarını düşünüp pişman olurlar. O sırada Chibi-Usa, karşıda balık tutan bir çocuğu görür. Tesadüfe bakın ki bu çocuk da soluk tenli ve uzun yüzlü tipsiz biridir. Kızlar Chibi-Usa’nın ona baktığını görüp hoşlandığı çocuğun o olup olmadığından şüphelenirler.
Ve bir tesadüf daha ki, Amazon Dörtlüsü’nden JunJun’un yeni hedefi de bu çocuktur. Çocuğun düşler aynasına bakar, ama ne yazıkki ayna sıradan bir aynadır. JunJun, Zirconia’ya kızar, çünkü onu boşu boşuna yanlış bir hedefe yönlendirmiştir.
O sırada kızlar gelmiştir. Çocuğu Chibi-Usa’nın aşkı sanan kızlar, JunJun’a şu sözleri söylerler:
Ay: Yalnız bir genç kızın aşkıyla arasına giriyorsun!
Mars: İlk kez aşık olmuş bir kalbin duygularıyla oynuyorsun!
Jüpiter: Üst sınıftan bir çocukla bir ilişki yaşamasına engel oluyorsun!
Venüs: Aynı anda iki kişiyi idare etmeye çalışan birine zorluk çıkarıyorsun!
Merkür: Aşkı yeni öğrenmeye çalışan birinin yoluna çıkıyorsun!
Küçük Ay: Hey, hey?! Aşk mı? Kimin aşkından bahsediyorsunuz siz?! Herkes yanlış anlamış gibi görünüyor, ama her neyse…
JunJun da onlara her zamankinden daha gürültücü olduklarını söyler. Ve canavarını çağırır. Canavara aynayı yemesini söyler ve kaçar. Canavar gezegen savaşçılarına zor anlar yaşatır. Köprüyü kırar ve ağzına gelen bir yokuş haline getirir. Kızlar tutunmuştur, ama Chibi-Usa canavarın ağzına kaymaktadır.
Tam o sırada bir gül, canavarın ağzına saplanır ve canavarın ağzı kapanır. Smokinli Şövalye onları kurtarmaya gelmiştir. Ay Savaşçısı ve Küçük Ay Savaşçısı’na “şimdi!” diye işaret verir. Küçük Ay, Pegasus’u çağırır, Ay da “Ay’ın Parlak Meditasyonu” saldırısını kullanarak canavarı “sahne dışı” yapar ve aynayı kurtarır.
Daha sonra köprüde, Chibi-Usa hâlâ göle bakmaktadır. Rei onun için sevindiğini, artık sevdiğiyle arasına hiçbir şeyin giremeyeceğini söyler. Mamoru da şaşkınlıkla sevdiği çocuğun o olup olmadığını sorar. Yaş farkı çok fazla değil mi diye sorar. Usagi de ikisinin arasında da yaş farkı olduğunu söyler. Mamoru’nun verdiği cevap şu olur:
“Hayır, ama bu yaş farkı bizimkisinden çok daha farklı.”
Chibi-Usa da onların ne gibi bir yanlış anlamaya kapıldığını sorar. Makoto da onu destekler, ona göre Chibi-Usa üst sınıftan birinden hoşlanıyordur. Minako da aynı anda iki kişiyi idare ettiğini savunur. Böylelikle herkes kendi düşüncesini savunmaya başlar. En sonunda Chibi-Usa sinirlenir ve onun hoşlandığı kişinin bir sır olduğunu söyler. Ama içinden de “Pegasus, bir gün seni herkesle tanıştırabileceğim değil mi?” diye düşünmektedir.
venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 166
Hayaller Sonsuza Dek! Gökyüzüne Uzanan Işık
Yume yo Itsu made mo! Hikari, Ten ni Michite
Dreams bring together! Never give up
Bölümün başında Nehelenia konuşur.
"Altın kristal, benim karanlığımın ve siz insanların hayallerinin gücüyle parlar."
Küçük Ay, kristali tutan Ay'ın yanında onun ellerini tutar. Ay Savaşçısı şaşırmıştır. Küçük Ay insanlara seslenir.
"Millet, beni duyabiliyor musunuz? Dünya'da güzel hayalleri olanlar! Lütfen, benimle birlikte inanın!"
Kristali havaya kaldırır ve bağırır. "AY'IN KRİZ GÜCÜ!". Onun arkasından insanlar da bağırmaya başlar. "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" Bu ses defalarca tekrarlanır insanlar tarafından... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ...
İnsanlar bağırdıkça Dünya'nın karanlığı azalıyordur. Bir ışık küresi Dünya'yı yavaş yavaş kaplamaya başlar. Altın kristal bu sırada inanılmaz derecede parlıyordur. Nehelenia çekilir. Ardından kristalden çıkan bir ışık topu Nehelenia'yı vurur.
Sirkten ışıklar yayılıyordur. Çadır parçalanır. Savaşçılar ve Helios yerdedir. Her yerde yıkık bir hava vardır. Ay Savaşçısı yıkıntıların arasından kalkar. İleride kucağında Küçük Ay'la Nehelenia'yı görür. Ay, "Küçük Ay..." diye mırıldanır. Yukarı doğru yıkıntılar yükselmeye başlar. Her yer sallanır. Nehelenia bir heykelin ağzından girer. Ay Savaşçısı da onu takip eder. Nehelenia heykelin tepesine çıkar. Ay da heykel yükselirken tutunarak yükselir. Sonunda gücünü toplar ve heykelin tepesine çıkar. Merdivenlerden birbirlerini kovalayarak çıkarlar. İleride bir ışık görülür ve sesler duyulur. Sonunda heykelin üstüne ulaşırlar.
Nehelenia savaşçıları arkasına almıştır, arkasında da Küçük Ay yatıyordur. Nehelenia değişmiştir ve "Bu benim gerçek halim mi?" diye mırıldanır. Ay Savaşçısı ilerler. "Yaklaşma!" diye bağırır Nehelenia. "Yaklaşma, seni Beyaz Ay insanı..." Yüzünü döner. Yaşlanmıştır. Nehelenia acı dolu geçmişini anlatır.
"Hep uzaktan senin krallığının ışıklarını izledim. Nasıl bir karanlığın içinden izlediğimi sana anlatayım. Buz gibi bir asteroid parçasının yalnızlıkla dolu kraliçesiydim ben. Emrimde pek çok uşak çalışırdı. Hepsi bana "Leydi Nehelenia" diye hitap ederlerdi. Herkes güzelliğime hayrandı. Ve bunun sonsuza kadar süreceğine inanırdım. Ama bir gün, ayna bana gerçekleri gösterdi. Bana gelecekteki halimi gösterdi. Bu güzelliği korumak için güzel düşleri kullandım. Ve yapayalnız yaşamaya karar verdim"
İçinden fırlayan yaratık Ay Savaşçısı'nın boğazını sıkar. "Beni yalnız bırakmanın cezasını çek!" Ay Savaşçısı ona bakmaya başladığında "Bana o gözlerle bakma!" diye bağırır. "Bana acıyan gözlerle bakma!" Birden Küçük Ay'ı tek eliyle havaya kaldırır. Ay Savaşçısı "Dur, ne yapıyorsun!?" der. "Sen benim için en önemli şeyi aldın, şimdi de ben senin için en önemli şeyi alacağım!"
Birden Küçük Ay'ı aşağı savurur. Ay Savaşçısı arkasından bakar. "Küüçüük Aaaayyy!!!" diye haykırır. Nehelenia "Şimdi hislerimi anlıyor musun?" der. Ay Savaşçısı bu sözün ardından tereddüt etmeden atlar. Nehelenia arkasından bir süre söylendikten sonra "Asla bir yetişkin olmayacağım" der ve aynanın içine girer. "Hayaller, hayaller şüphesiz. Rüyaların rüyası, çocukların sahip olduğu..." Heykel parçalanır ve ayna Yeni Ay'a doğru yol alır.
Küçük Ay düşerken Ay da peşinden hızlanmaya çalışıyordur. Düşerken Ay "Asla yenilmeyeceğim!" diye bağırır. Çevresini pırıltılar sarar ve Prenses Serenity olur. Dünya aydınlanmaya başlar. Ay hızlanır ve Küçük Ay'ı yakalar. Onu kucaklar ve bağırır. "Küçük Ay! Uyan! Sensiz altın kristalin gücünü kullanamıyorum Küçük Ay..."
"Birlikte büyüyüp hayallerimizi gerçekleştirelim!"
Artık binaların hizasına yavaş yavaş geliyorlardır. Küçük Ay gözlerini açar. Ay Savaşçısı ağlıyordur. Altın Kristalin güçlerini kullanarak Helios'u çağırırlar. Helios, Pegasus'a dönüşür ve onlarla birleşerek onlara kanatlarını verir. Bu sırada Küçük Ay da Küçük Hanım'a dönüşmüştür. Yavaşça süzülerek inerler.
Kızlar, Helios ile vedalaşırlar. Sonrasında Helios eğilir ve Chibi-Usa'nın elini öper. "Genç kızım... Seni asla unutmayacağım."
"Helios..."
Bu sırada başına üşüşmüş kızların dikkatini dağıtmak için "Ah! Bir UFO!" diye bağırır. Onlar bakınırken Chibi-Usa, Helios'a sarılır.
Arkadan Amazon Dörtlüsü onları izliyordur. Vesves "Kürelerimiz olmadan da bir şeyler yapabiliyormuşuz… Değil mi?" der. Junjun, "Eee... Gidelim mi?” Diye sordu. Pallapalla "Hoşçakal demeyecek miyiz?" diye sordu. Cerecere "O tür şeyler bize yakışmaz" dedi.
Helios uçarak giderken Chibi-Usa "Dur, daha sana söyleyemedim!" diye bağırdı. Ama Pegasus çok uzaklaşmıştı.
Aurora ışıkları parlıyordur...
Hotaru_Usagi’nin tanıtımı:
Bölüm 171
Sevgi İçin! Cehennemdeki Sonsuz Savaş
Ai Yueni! Hateshinaki Makai no Tatakai
Love mistake! Will they survive?
Michiru ve Rei ormanda ilerlerler. Birden Michiru durur ve yakınlarda biri olduğunu fark eder. Birden ortaya Nehelenia çıkar. Kızların etrafını mor bir ateş kaplar. Rei'nin eteği yanmaya başlar ve kurtulamayacaklarına dair bir umutsuzluğa kapılır. Sonra Michiru 'Derin Batış' saldırısını kullanarak ateşleri yok eder. Bunun bir illüzyon olduğunu anladıklarını söyler.
Daha sonra Nehelenia onları karanlık boşluğa çeker ve ortadan kaybolur. Kızlar onu görmeye çalışırken saçları ile Michiru'yu yakalar. Bunun üzerine Rei 'Mars Alev Nişanı' saldırısını kullanmaya hazırlanır, ancak Nehelenia, Michiru'yu tam önüne çekmiştir. Rei'yi kandırmaya çalışır, ama Rei sonunda saldırısını kullanarak Nehelenia'yı bir anlık yenilgiye uğratır. Ardından kızların ikisi de kendilerini ormanda bulurlar yine. Ancak ikisi de çok feci şekilde yorgundur ve gölete düşerler ve orada aynaya kapatılırlar.
Usagi bu sırada Nehelenia'nın sarayına doğru gitmektedir, ama Nehelenia ona bir oyun oynar. Karlı ortam birden çiçekli bir bahçeye dönüşür.
Bu sırada Setsuna ve Minako, Nehelenia'nın canavarları tarafından kovalanmaktadır. Bir çıkmaza geldiklerinde ortam değişir ve koca bir uçurumun üzerindeki asma köprüyle karşılaşırlar. Canavarlar peşlerinden gelmektedirler hâlâ. Setsuna, Minako'ya canavarları oyalayacağını, onun gidip Prenses'i kurtarmasını söyler. Ancak her saldırıda tekrar var olur canavarlar. Minako asma köprüde ilerlemeye başlar.
O sırada Usagi'nin bulunduğu bahçede Nehelenia sayesinde çiçekler konuşmaya başlar ve Usagi'ye her şeyi unuttururlar. Usagi artık Nehelenia'nın rüyasına hapsolmuştur.
Setsuna ise savaşmakta iyice zorlanmaya başlamıştır. Minako bunun üzerine gitmekten vazgeçip geri döner ve birlikte savaşmaya başlarlar. Sonra canavarlara saldırır ve canavarlar birkaç saniyeliğine yok olur. Minako, Setsuna'yı elinden tutup köprüden karşıya geçirmeye çalışır, ancak köprünün halatları kopar ve canavarlarla birlikte uçurumdan düşmeye başlarlar. Minako 'Venus Sev Beni Zinciri' saldırısını kullanarak yukarılarda bir yerlere tutunmayı başarır. Sonra Setsuna ve Minako aralarında moral konuşması yaparlar. Kıkır kıkır gülüyorlardır ki başka bir kahkaha araya karışır. Bu Nehelenia'dır! Minako'nun zinciri onun ellerindedir ve zinciri bırakır. Kızları da aynaya kapatır.
Usagi çiçeklere bakmaya devam ederken Nehelenia oradadır ve ona saldıracakken Makoto kolunu yakalar. Nehelenia'yı fırlatır ve Usagi'yi ayıltmaya çabalar. Ancak Nehelenia kendini toplamıştır ve Makoto'yu, Usagi'nin o rüyadan çıkmak istemeyeceği şeklinde kandırmaya çalışır. Makoto ona inanmaz ve saldırıya geçer, ancak Nehelenia'ya bir şey olmaz ve kendi zarar görür. Sonra Nehelenia, tam Usagi'ye saldıracakken Makoto önüne geçer ve onu korur. Nehelenia'ya Usagi'nin kişiliğinden söz eder ve Nehelenia daha çok sinirlenerek Makoto'ya daha da çok saldırır. Makoto yere düşünce küpelerinden biri Usagi'nin önüne yuvarlanır.
Makoto, Usagi'yi uyandırmaya çalışırken Nehelenia onu da aynaya kapatır. Usagi önüne düşen gül küpeye döner ve Mamoru'nun kırmızı güllerini hatırlar ve rüyadan kurtulur. Nehelenia onunla dalga geçmeye başlar, ancak Usagi pes etmez ve saraya gitmeye çalışır. Fakat Nehelenia saraya giden merdivenleri dikenli çalılarla kaplamıştır. Yine de gitmeye çalışır. Nehelenia sarayına dönmüştür ve Usagi'yi aynasından izleyip onun acı çekmesini dilemektedir. Birden arkasından birisi:
"Bunun olmasına izin vermeyeceğiz!" diye bağırır. Chibi-Usa ve Hotaru sarayında, tam da arkasındadır. Hotaru asasını Nehelenia'nın boynuna dayar...

venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 128
Spoiler:
Kaderle Tanışma! Bir Pegasus'un Uçtuğu Gece
Unmei no deai! Pegasus no mau yoru
An Unexpected Encounter! The Night Pegasus Performs His Steps
"Kristal ormanımız ağlıyor. Eğer bu ses sana ulaşırsa lütfen bana cevap ver. Seni görmek için gecenin içinden koşarak geliyorum. Sadece seni."
Bulutların arasından kanatlı bir at çıkar...
Chibi-Usa uyuyordur. Bir at sesi gelir. Daha sonra bir ışık odanın içini kaplar. Yine aynı ses duyulur. Chibi-Usa gözlerini aralar. Yine bir at sesi duyulur ve Juuban'da Ay'dan çok daha büyük bir gökcismi havadadır. Chibi-Usa aşağıda yokuştan inerek yolda koşmaktadır. Devamlı at sesleri gelir ve Chibi-Usa birinin kendisini çağırdığını düşünür. Kim olduğunu merak eder. Kristal bir ormana gelir. Orada bir kanatlı at vardır. Etrafından ışık topları yükselir. Chibi-Usa elini uzatır. At başını ona doğru eğer. Chibi-Usa'nın elinden bir ışık çıkarak tüm vücudunu kaplar. Küçük Hanım olur. Gözleri parıldamaktadır. Ama bir anda kanatlı at kaybolur. Chibi-Usa kendisini çağıranın o olduğunu anlar. Bir ses bu buluşmayı sır olarak saklamasını ister. Chibi-Usa arkasını döndüğünde Usagi'yi ona kızgın bakışlarla bakarken görür. Meğer bu olayların hepsi bir rüyadan ibaretmiş. Usagi herkesin onlarsız gittiğini söyleyerek Chibi-Usa'ya kollarını kaldırmasını söyler. Usagi, Chibi-Usa kollarını kaldırınca onun üstünü çıkartır. Çıkartması bir geçiştir.
Usagi ve arkadaşları parktadır. Orada büyük bir kalabalık vardır. Motoki de oradadır, çünkü böyle bir günde kimse atari salonuna gitmez. Makoto da mantıklı bir neden olduğunu düşünür.
Çünkü sadece birkaç yüzyılda bir olan bir olaydır bu. Yani Güneş, Ay ve Dünya çok yakında aynı hizaya girecektir. Ami dergi okuyordur. Usagi yanlış bilgilerini döküyordur ve herkesin gözü göktedir.
Güneş tutulması başlar. Bu sırada şehre bir sirk çadırı iner. Kimse bunu farketmez. Çadır indiğinde tutulma biter. Herkes çıkarken Usagi çadırı farkeder. Rei onu çağırır ve Usagi de gider.
Sirkte korkunç canavarlar vardır. İnsanların farketmediklerini haykırırlar.
Efendi Zirconia, Amazon Üçlüsü'nü çağırır. Amazon Üçlüsü gelir. Kendilerini tanıtırlar: Balık Gözü, Kaplan Gözü ve Şahin Gözü. Zirconia görevlerinin "onu" yakalamak olduğunu söyler. İnsanların mutlu ve güzel rüyalarından birinde saklanmaktadır.
Yeni hedeflerini bulmak üzere fotoğrafları karıştırırlar. En sonunda bir tane seçerler. Şahin Gözü, böyle kızların yakalanmasının zor olduğunu söyler. Kaplan Gözü onaylamaz. Tanışmanız kadermiş gibi yaparsan çok kolay olacağını söyler. Hedef olarak Unazuki seçilmiştir.
Kafede Unazuki kızlara içecek getirir. Usagi "Peki, nasıl?" diye sorar. Unazuki anlamaz. Usagi ona fısıldar:
"Motoki'nin geçen gün bahsettiği erkek arkadaş tabii..."
"Of... Bir çocuğun önünde neler soruyorsun?"
Chibi-Usa, Unazuki'nin madalyonunu açar. Bunun erkek arkadaşı olup olmadığını sorar. Unazuki onun elinden almaya çalışır.
Unazuki bunun erkek arkadaşı olmadığını söyler. Çıkma teklifi etmediğini söyler. Chibi-Usa aşk konusunda yetişkinler gibi konuşur. Usagi ve Unazuki çok şaşırır.
Unazuki otobüstedir. Kaplan Gözü onun cüzdanını alır. Unazuki cüzdanının düştüğünü fark eder. Kaplan Gözü gelir. Unazuki'ye cüzdanını verir. Aynı durakta inerler. Kaplan Gözü tanışmaları rastlantıymış gibi davranır. Unazuki ondan hoşlanır. Tam o sırada Kaplan Gözü gerçek kimliğini gösterir. Usagi ve Chibi-Usa da oraya doğru geliyorlardır. Kaplan Gözü 3'e kadar sayar. 3 dediğinde hayal aynasını Unazuki'den çıkarır. Usagi ve Chibi-Usa dönüşürler. Kendilerini tanıtırlar. Kaplan Gözü, Remless'ini çağırır. Karakuriko isimli bir mekanik bebektir. Parçalara ayrılır. Elleri Ay'ı, Bacakları da Küçük Ay'ı tuzağa düşürür. Ay'ı havaya kaldırarak iki yönden kılıç batırmaya çalışır. Sonra bir gül çarpar ve Remless yere düşer. Smokinli Şövalye ile Kaplan Gözü savaşırlar. Kaplan Gözü onun gölgesini ağaca bağlar. Sonra da Unazuki'nin düşler aynasına bakar. Pegasus orada değildir. Rüyalarına kaçmaması için onu öldürmeyi dener. İşi Remless'e bırakır. Küçük Ay birinin ona güçlerini vermesini ister. Pegasus gelir ve onları Süper Ay Savaşçılarına çevirir. Ay, "Ay'ın Parlak Meditasyonu!" saldırısını yapar. Sonra normale dönerler. Ay, Küçük Ay'a onu tanıyıp tanımadığını sorar. Küçük Ay, "Hayır" der. Aurora ışıkları göklerde parlıyordur.
Unmei no deai! Pegasus no mau yoru
An Unexpected Encounter! The Night Pegasus Performs His Steps
"Kristal ormanımız ağlıyor. Eğer bu ses sana ulaşırsa lütfen bana cevap ver. Seni görmek için gecenin içinden koşarak geliyorum. Sadece seni."
Bulutların arasından kanatlı bir at çıkar...
Chibi-Usa uyuyordur. Bir at sesi gelir. Daha sonra bir ışık odanın içini kaplar. Yine aynı ses duyulur. Chibi-Usa gözlerini aralar. Yine bir at sesi duyulur ve Juuban'da Ay'dan çok daha büyük bir gökcismi havadadır. Chibi-Usa aşağıda yokuştan inerek yolda koşmaktadır. Devamlı at sesleri gelir ve Chibi-Usa birinin kendisini çağırdığını düşünür. Kim olduğunu merak eder. Kristal bir ormana gelir. Orada bir kanatlı at vardır. Etrafından ışık topları yükselir. Chibi-Usa elini uzatır. At başını ona doğru eğer. Chibi-Usa'nın elinden bir ışık çıkarak tüm vücudunu kaplar. Küçük Hanım olur. Gözleri parıldamaktadır. Ama bir anda kanatlı at kaybolur. Chibi-Usa kendisini çağıranın o olduğunu anlar. Bir ses bu buluşmayı sır olarak saklamasını ister. Chibi-Usa arkasını döndüğünde Usagi'yi ona kızgın bakışlarla bakarken görür. Meğer bu olayların hepsi bir rüyadan ibaretmiş. Usagi herkesin onlarsız gittiğini söyleyerek Chibi-Usa'ya kollarını kaldırmasını söyler. Usagi, Chibi-Usa kollarını kaldırınca onun üstünü çıkartır. Çıkartması bir geçiştir.
Usagi ve arkadaşları parktadır. Orada büyük bir kalabalık vardır. Motoki de oradadır, çünkü böyle bir günde kimse atari salonuna gitmez. Makoto da mantıklı bir neden olduğunu düşünür.
Çünkü sadece birkaç yüzyılda bir olan bir olaydır bu. Yani Güneş, Ay ve Dünya çok yakında aynı hizaya girecektir. Ami dergi okuyordur. Usagi yanlış bilgilerini döküyordur ve herkesin gözü göktedir.
Güneş tutulması başlar. Bu sırada şehre bir sirk çadırı iner. Kimse bunu farketmez. Çadır indiğinde tutulma biter. Herkes çıkarken Usagi çadırı farkeder. Rei onu çağırır ve Usagi de gider.
Sirkte korkunç canavarlar vardır. İnsanların farketmediklerini haykırırlar.
Efendi Zirconia, Amazon Üçlüsü'nü çağırır. Amazon Üçlüsü gelir. Kendilerini tanıtırlar: Balık Gözü, Kaplan Gözü ve Şahin Gözü. Zirconia görevlerinin "onu" yakalamak olduğunu söyler. İnsanların mutlu ve güzel rüyalarından birinde saklanmaktadır.
Yeni hedeflerini bulmak üzere fotoğrafları karıştırırlar. En sonunda bir tane seçerler. Şahin Gözü, böyle kızların yakalanmasının zor olduğunu söyler. Kaplan Gözü onaylamaz. Tanışmanız kadermiş gibi yaparsan çok kolay olacağını söyler. Hedef olarak Unazuki seçilmiştir.
Kafede Unazuki kızlara içecek getirir. Usagi "Peki, nasıl?" diye sorar. Unazuki anlamaz. Usagi ona fısıldar:
"Motoki'nin geçen gün bahsettiği erkek arkadaş tabii..."
"Of... Bir çocuğun önünde neler soruyorsun?"
Chibi-Usa, Unazuki'nin madalyonunu açar. Bunun erkek arkadaşı olup olmadığını sorar. Unazuki onun elinden almaya çalışır.
Unazuki bunun erkek arkadaşı olmadığını söyler. Çıkma teklifi etmediğini söyler. Chibi-Usa aşk konusunda yetişkinler gibi konuşur. Usagi ve Unazuki çok şaşırır.
Unazuki otobüstedir. Kaplan Gözü onun cüzdanını alır. Unazuki cüzdanının düştüğünü fark eder. Kaplan Gözü gelir. Unazuki'ye cüzdanını verir. Aynı durakta inerler. Kaplan Gözü tanışmaları rastlantıymış gibi davranır. Unazuki ondan hoşlanır. Tam o sırada Kaplan Gözü gerçek kimliğini gösterir. Usagi ve Chibi-Usa da oraya doğru geliyorlardır. Kaplan Gözü 3'e kadar sayar. 3 dediğinde hayal aynasını Unazuki'den çıkarır. Usagi ve Chibi-Usa dönüşürler. Kendilerini tanıtırlar. Kaplan Gözü, Remless'ini çağırır. Karakuriko isimli bir mekanik bebektir. Parçalara ayrılır. Elleri Ay'ı, Bacakları da Küçük Ay'ı tuzağa düşürür. Ay'ı havaya kaldırarak iki yönden kılıç batırmaya çalışır. Sonra bir gül çarpar ve Remless yere düşer. Smokinli Şövalye ile Kaplan Gözü savaşırlar. Kaplan Gözü onun gölgesini ağaca bağlar. Sonra da Unazuki'nin düşler aynasına bakar. Pegasus orada değildir. Rüyalarına kaçmaması için onu öldürmeyi dener. İşi Remless'e bırakır. Küçük Ay birinin ona güçlerini vermesini ister. Pegasus gelir ve onları Süper Ay Savaşçılarına çevirir. Ay, "Ay'ın Parlak Meditasyonu!" saldırısını yapar. Sonra normale dönerler. Ay, Küçük Ay'a onu tanıyıp tanımadığını sorar. Küçük Ay, "Hayır" der. Aurora ışıkları göklerde parlıyordur.
MaKoto-cHan’ın tanıtımı:
Bölüm 159
Spoiler:
Chibi-Usa'nın Küçük Aşk Rapsodisi
Chibi Usa no Chiisana Koi no Rhapsody
Chibi Usa's love rhapsody
Bölümün en başında, Elysian’dan bahsedilir. Elysian, Dünya’daki insanların hayalleri ile yaşayan bir dünyadır. Ancak bir gün, aniden Ölü Ay Sirki’nin saldırısına uğramıştır. Ölü Ay Sirki, Elysian’da bulunan Altın Kristal’i istemektedir. Onu ele geçirirlerse de hem Elysian, hem de Dünya gölgelere bürünecektir. Bu yüzden Chibi-Usa, altın kristali bulup Elysian’ı, Dünya’yı ve Pegasus’u kurtarmak istemektedir.

Chibi-Usa, Pegasus’a altın kristal hakkında sorular sorar. Amacı iyi niyetle de olsa Pegasus, özür diler ve ona söyleyemeyeceğini; ama ilerde her şeyi anlatacağını söyler. Chibi-Usa ona yardım etmeyi gerçekten çok istediğini söyler. Ve sonra, kendini prenses giysileri içinde bulur. Pegasus’la şehrin üstünde gezintiye çıkarlar. Pegasus yükselir ve bulutların üstüne uçarlar. Chibi-Usa, kendinde de kanatlar görür ve onlarla uçmaya başlar. Pegasus’a, onunla olduğundan beri zamanın durmuş; kendininse bir rüyadaymış gibi hissettiğini söyler. Gözlerini kapatır ve Pegasus’a sarılır.

Gözlerini açtığında Pegasus’un küresine sarılmış olduğunu fark eder. Pegasus, ona bir gün ona her şeyi anlatacağını söyler. Chibi-Usa da ona inandığını. Daha sonra da Chibi-Usa, uykuya dalar.
Ertesi sabah kızlar ve Mamoru, Crown’da oturmuş konuşuyorlardır. Usagi, Chibi-Usa’nın odasından sesler geldiğini, Chibi-Usa’ya sorduğunda ise Momo’yla konuştuğunu söylediğinden bahseder. Kızlar bunun tek bir anlamı olduğunu, onun da Chibi-Usa’nın bir erkek arkadaşı olduğunu söyler. Kızlar, Chibi-Usa’yla bu konuyu konuşmak ve “deneyimli” büyük ablaları olarak ona tavsiye vermeye karar verirler.

Bu sırada Nehelenia, Altın Kristal’in gardiyanının vücudunu ele geçirip, fakat hâlâ altın kristale ulaşamadığından yakınmaktadır. Zirconia’ya fırça atıp beklemekten sıkıldığını ima eder. Zirconia da Nehelenia’dan tırsıp Amazon Dörtlüsü’ne görev vermeye gider. Ancak dörtlü hâlâ mışıl mışıl uyumaktadır. Onları uyandırır, azarlar ve hedeflerini söyler.

Rei ve Makoto, Chibi-Usa’yla konuşmak için ona pie alır ve bir banka otururlar. Ona son zamanlarda neler yaptığını, danışmak istediği bir şey olup olmadığını sorarlar. Chibi-Usa yok der. Ama kendini hiçbir şey yapamıyormuş gibi hissettiğini söyler. Rei ve Makoto, onu endişelendiren her şeyi dinleyebileceklerini söyler. Erkek arkadaşı olduğunu sandıkları için de ona aşk mektupları yazmada, yemek yapmada yardım edebileceklerini söylerler. Tabii Makoto inatla bu çocuğun üst sınıftan biri olduğunu iddia eder. Chibi-Usa dediklerinden hiçbir şey anlamaz.

Sırada Minako ve Ami vardır. Ona dondurma ısmarlarlar. Aralarında şu konuşma geçer:
Minako: Şey, belki bu sıralar endişelendiğin özel biri vardır.
Ami: Aklında biri var mı?
Minako: Ne? Nasıl biri?
Chibi-Usa: Biri mi?... Bende pek emin değilim…
Minako: Emin değil misin? Chibi-Usa, ilk seferinde iki kişiyi idare etmek oldukça tehlikelidir!
Ami: Acaba daha önce bu kişiyle tanıştık mı…
Chibi-Usa: Evet! Tanıyorsunuz, oldukça soluk tenli…
Minako: Oldukça…
Ami: Soluk tenli?
Minako: Nasıl bir yüzü var?
Chibi-Usa: Yüzü mü?.. Biraz fazla uzun..
Minako: Fazla uzun mu?!

Daha sonra Minako, Ami’ye bahsettikleri çocuğun bir at suratlı olabileceğini fısıldar. Ami de bunu anlatamayacağını söyler. Minako da “Ne senin bile tarif edemeyeceğin kadar tipsiz mi yani?” der. Ami itiraz eder, Minako da neyi ima ettiğini sorar. Chibi-Usa yine hiçbir şey anlamaz.

Mamoru, Chibi-Usa’yı süper-pahalı bir restorana götürür ve Chibi-Usa’ya istediğini sipariş edebileceğini söyler. Arkalardaki bir masadan kızlar da onları gözetlemeye çalışıyorlardır. Çünkü Chibi-Usa’nın Mamoru’ya söyleyeceğini düşünüyorlardır. Usagi de Chibi-Usa’yı Mamoru ile böyle pahalı bir restoranda yemek yediği için kıskanmaktadır. Kızlar, Mamoru ile Chibi-Usa’yı duyamadıklarını, daha da yakınlaşmaları gerektiğini söylerler.

Bu sırada Mamoru, Chibi-Usa’nın ağzından laf almaya çalışmaktadır. Chibi-Usa’ya onunla tanıştırmak istediği birisi olup olmadığını sorar. Chibi-Usa olduğunu söyler. Mamoru bu kişinin erkek arkadaşı olup olmadığını sorar ve Chibi-Usa da bunun biraz karışık olduğunu söyler. Chibi-Usa tam söyleyecekken kızların onları dinlediğini fark eder.

Daha sonra bir köprüye gelir ve göle bakmaya başlar. Çünkü kızlara sinirlenmiştir. Onu gören kızlar, belki de Chibi-Usa’nın özel hayatına fazla burunlarını soktuklarını düşünüp pişman olurlar. O sırada Chibi-Usa, karşıda balık tutan bir çocuğu görür. Tesadüfe bakın ki bu çocuk da soluk tenli ve uzun yüzlü tipsiz biridir. Kızlar Chibi-Usa’nın ona baktığını görüp hoşlandığı çocuğun o olup olmadığından şüphelenirler.

Ve bir tesadüf daha ki, Amazon Dörtlüsü’nden JunJun’un yeni hedefi de bu çocuktur. Çocuğun düşler aynasına bakar, ama ne yazıkki ayna sıradan bir aynadır. JunJun, Zirconia’ya kızar, çünkü onu boşu boşuna yanlış bir hedefe yönlendirmiştir.
O sırada kızlar gelmiştir. Çocuğu Chibi-Usa’nın aşkı sanan kızlar, JunJun’a şu sözleri söylerler:
Ay: Yalnız bir genç kızın aşkıyla arasına giriyorsun!
Mars: İlk kez aşık olmuş bir kalbin duygularıyla oynuyorsun!
Jüpiter: Üst sınıftan bir çocukla bir ilişki yaşamasına engel oluyorsun!
Venüs: Aynı anda iki kişiyi idare etmeye çalışan birine zorluk çıkarıyorsun!
Merkür: Aşkı yeni öğrenmeye çalışan birinin yoluna çıkıyorsun!
Küçük Ay: Hey, hey?! Aşk mı? Kimin aşkından bahsediyorsunuz siz?! Herkes yanlış anlamış gibi görünüyor, ama her neyse…

JunJun da onlara her zamankinden daha gürültücü olduklarını söyler. Ve canavarını çağırır. Canavara aynayı yemesini söyler ve kaçar. Canavar gezegen savaşçılarına zor anlar yaşatır. Köprüyü kırar ve ağzına gelen bir yokuş haline getirir. Kızlar tutunmuştur, ama Chibi-Usa canavarın ağzına kaymaktadır.

Tam o sırada bir gül, canavarın ağzına saplanır ve canavarın ağzı kapanır. Smokinli Şövalye onları kurtarmaya gelmiştir. Ay Savaşçısı ve Küçük Ay Savaşçısı’na “şimdi!” diye işaret verir. Küçük Ay, Pegasus’u çağırır, Ay da “Ay’ın Parlak Meditasyonu” saldırısını kullanarak canavarı “sahne dışı” yapar ve aynayı kurtarır.
Daha sonra köprüde, Chibi-Usa hâlâ göle bakmaktadır. Rei onun için sevindiğini, artık sevdiğiyle arasına hiçbir şeyin giremeyeceğini söyler. Mamoru da şaşkınlıkla sevdiği çocuğun o olup olmadığını sorar. Yaş farkı çok fazla değil mi diye sorar. Usagi de ikisinin arasında da yaş farkı olduğunu söyler. Mamoru’nun verdiği cevap şu olur:
“Hayır, ama bu yaş farkı bizimkisinden çok daha farklı.”

Chibi-Usa da onların ne gibi bir yanlış anlamaya kapıldığını sorar. Makoto da onu destekler, ona göre Chibi-Usa üst sınıftan birinden hoşlanıyordur. Minako da aynı anda iki kişiyi idare ettiğini savunur. Böylelikle herkes kendi düşüncesini savunmaya başlar. En sonunda Chibi-Usa sinirlenir ve onun hoşlandığı kişinin bir sır olduğunu söyler. Ama içinden de “Pegasus, bir gün seni herkesle tanıştırabileceğim değil mi?” diye düşünmektedir.

venusstarpower’in tanıtımı:
Bölüm 166
Spoiler:
Hayaller Sonsuza Dek! Gökyüzüne Uzanan Işık
Yume yo Itsu made mo! Hikari, Ten ni Michite
Dreams bring together! Never give up
Bölümün başında Nehelenia konuşur.
"Altın kristal, benim karanlığımın ve siz insanların hayallerinin gücüyle parlar."
Küçük Ay, kristali tutan Ay'ın yanında onun ellerini tutar. Ay Savaşçısı şaşırmıştır. Küçük Ay insanlara seslenir.
"Millet, beni duyabiliyor musunuz? Dünya'da güzel hayalleri olanlar! Lütfen, benimle birlikte inanın!"
Kristali havaya kaldırır ve bağırır. "AY'IN KRİZ GÜCÜ!". Onun arkasından insanlar da bağırmaya başlar. "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" Bu ses defalarca tekrarlanır insanlar tarafından... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ... "AY'IN KRİZ GÜCÜ!" ...
İnsanlar bağırdıkça Dünya'nın karanlığı azalıyordur. Bir ışık küresi Dünya'yı yavaş yavaş kaplamaya başlar. Altın kristal bu sırada inanılmaz derecede parlıyordur. Nehelenia çekilir. Ardından kristalden çıkan bir ışık topu Nehelenia'yı vurur.
Sirkten ışıklar yayılıyordur. Çadır parçalanır. Savaşçılar ve Helios yerdedir. Her yerde yıkık bir hava vardır. Ay Savaşçısı yıkıntıların arasından kalkar. İleride kucağında Küçük Ay'la Nehelenia'yı görür. Ay, "Küçük Ay..." diye mırıldanır. Yukarı doğru yıkıntılar yükselmeye başlar. Her yer sallanır. Nehelenia bir heykelin ağzından girer. Ay Savaşçısı da onu takip eder. Nehelenia heykelin tepesine çıkar. Ay da heykel yükselirken tutunarak yükselir. Sonunda gücünü toplar ve heykelin tepesine çıkar. Merdivenlerden birbirlerini kovalayarak çıkarlar. İleride bir ışık görülür ve sesler duyulur. Sonunda heykelin üstüne ulaşırlar.
Nehelenia savaşçıları arkasına almıştır, arkasında da Küçük Ay yatıyordur. Nehelenia değişmiştir ve "Bu benim gerçek halim mi?" diye mırıldanır. Ay Savaşçısı ilerler. "Yaklaşma!" diye bağırır Nehelenia. "Yaklaşma, seni Beyaz Ay insanı..." Yüzünü döner. Yaşlanmıştır. Nehelenia acı dolu geçmişini anlatır.
"Hep uzaktan senin krallığının ışıklarını izledim. Nasıl bir karanlığın içinden izlediğimi sana anlatayım. Buz gibi bir asteroid parçasının yalnızlıkla dolu kraliçesiydim ben. Emrimde pek çok uşak çalışırdı. Hepsi bana "Leydi Nehelenia" diye hitap ederlerdi. Herkes güzelliğime hayrandı. Ve bunun sonsuza kadar süreceğine inanırdım. Ama bir gün, ayna bana gerçekleri gösterdi. Bana gelecekteki halimi gösterdi. Bu güzelliği korumak için güzel düşleri kullandım. Ve yapayalnız yaşamaya karar verdim"
İçinden fırlayan yaratık Ay Savaşçısı'nın boğazını sıkar. "Beni yalnız bırakmanın cezasını çek!" Ay Savaşçısı ona bakmaya başladığında "Bana o gözlerle bakma!" diye bağırır. "Bana acıyan gözlerle bakma!" Birden Küçük Ay'ı tek eliyle havaya kaldırır. Ay Savaşçısı "Dur, ne yapıyorsun!?" der. "Sen benim için en önemli şeyi aldın, şimdi de ben senin için en önemli şeyi alacağım!"
Birden Küçük Ay'ı aşağı savurur. Ay Savaşçısı arkasından bakar. "Küüçüük Aaaayyy!!!" diye haykırır. Nehelenia "Şimdi hislerimi anlıyor musun?" der. Ay Savaşçısı bu sözün ardından tereddüt etmeden atlar. Nehelenia arkasından bir süre söylendikten sonra "Asla bir yetişkin olmayacağım" der ve aynanın içine girer. "Hayaller, hayaller şüphesiz. Rüyaların rüyası, çocukların sahip olduğu..." Heykel parçalanır ve ayna Yeni Ay'a doğru yol alır.
Küçük Ay düşerken Ay da peşinden hızlanmaya çalışıyordur. Düşerken Ay "Asla yenilmeyeceğim!" diye bağırır. Çevresini pırıltılar sarar ve Prenses Serenity olur. Dünya aydınlanmaya başlar. Ay hızlanır ve Küçük Ay'ı yakalar. Onu kucaklar ve bağırır. "Küçük Ay! Uyan! Sensiz altın kristalin gücünü kullanamıyorum Küçük Ay..."
"Birlikte büyüyüp hayallerimizi gerçekleştirelim!"
Artık binaların hizasına yavaş yavaş geliyorlardır. Küçük Ay gözlerini açar. Ay Savaşçısı ağlıyordur. Altın Kristalin güçlerini kullanarak Helios'u çağırırlar. Helios, Pegasus'a dönüşür ve onlarla birleşerek onlara kanatlarını verir. Bu sırada Küçük Ay da Küçük Hanım'a dönüşmüştür. Yavaşça süzülerek inerler.
Kızlar, Helios ile vedalaşırlar. Sonrasında Helios eğilir ve Chibi-Usa'nın elini öper. "Genç kızım... Seni asla unutmayacağım."
"Helios..."
Bu sırada başına üşüşmüş kızların dikkatini dağıtmak için "Ah! Bir UFO!" diye bağırır. Onlar bakınırken Chibi-Usa, Helios'a sarılır.
Arkadan Amazon Dörtlüsü onları izliyordur. Vesves "Kürelerimiz olmadan da bir şeyler yapabiliyormuşuz… Değil mi?" der. Junjun, "Eee... Gidelim mi?” Diye sordu. Pallapalla "Hoşçakal demeyecek miyiz?" diye sordu. Cerecere "O tür şeyler bize yakışmaz" dedi.
Helios uçarak giderken Chibi-Usa "Dur, daha sana söyleyemedim!" diye bağırdı. Ama Pegasus çok uzaklaşmıştı.
Aurora ışıkları parlıyordur...
Hotaru_Usagi’nin tanıtımı:
Bölüm 171
Spoiler:
Sevgi İçin! Cehennemdeki Sonsuz Savaş
Ai Yueni! Hateshinaki Makai no Tatakai
Love mistake! Will they survive?
Michiru ve Rei ormanda ilerlerler. Birden Michiru durur ve yakınlarda biri olduğunu fark eder. Birden ortaya Nehelenia çıkar. Kızların etrafını mor bir ateş kaplar. Rei'nin eteği yanmaya başlar ve kurtulamayacaklarına dair bir umutsuzluğa kapılır. Sonra Michiru 'Derin Batış' saldırısını kullanarak ateşleri yok eder. Bunun bir illüzyon olduğunu anladıklarını söyler.

Daha sonra Nehelenia onları karanlık boşluğa çeker ve ortadan kaybolur. Kızlar onu görmeye çalışırken saçları ile Michiru'yu yakalar. Bunun üzerine Rei 'Mars Alev Nişanı' saldırısını kullanmaya hazırlanır, ancak Nehelenia, Michiru'yu tam önüne çekmiştir. Rei'yi kandırmaya çalışır, ama Rei sonunda saldırısını kullanarak Nehelenia'yı bir anlık yenilgiye uğratır. Ardından kızların ikisi de kendilerini ormanda bulurlar yine. Ancak ikisi de çok feci şekilde yorgundur ve gölete düşerler ve orada aynaya kapatılırlar.

Usagi bu sırada Nehelenia'nın sarayına doğru gitmektedir, ama Nehelenia ona bir oyun oynar. Karlı ortam birden çiçekli bir bahçeye dönüşür.

Bu sırada Setsuna ve Minako, Nehelenia'nın canavarları tarafından kovalanmaktadır. Bir çıkmaza geldiklerinde ortam değişir ve koca bir uçurumun üzerindeki asma köprüyle karşılaşırlar. Canavarlar peşlerinden gelmektedirler hâlâ. Setsuna, Minako'ya canavarları oyalayacağını, onun gidip Prenses'i kurtarmasını söyler. Ancak her saldırıda tekrar var olur canavarlar. Minako asma köprüde ilerlemeye başlar.

O sırada Usagi'nin bulunduğu bahçede Nehelenia sayesinde çiçekler konuşmaya başlar ve Usagi'ye her şeyi unuttururlar. Usagi artık Nehelenia'nın rüyasına hapsolmuştur.

Setsuna ise savaşmakta iyice zorlanmaya başlamıştır. Minako bunun üzerine gitmekten vazgeçip geri döner ve birlikte savaşmaya başlarlar. Sonra canavarlara saldırır ve canavarlar birkaç saniyeliğine yok olur. Minako, Setsuna'yı elinden tutup köprüden karşıya geçirmeye çalışır, ancak köprünün halatları kopar ve canavarlarla birlikte uçurumdan düşmeye başlarlar. Minako 'Venus Sev Beni Zinciri' saldırısını kullanarak yukarılarda bir yerlere tutunmayı başarır. Sonra Setsuna ve Minako aralarında moral konuşması yaparlar. Kıkır kıkır gülüyorlardır ki başka bir kahkaha araya karışır. Bu Nehelenia'dır! Minako'nun zinciri onun ellerindedir ve zinciri bırakır. Kızları da aynaya kapatır.

Usagi çiçeklere bakmaya devam ederken Nehelenia oradadır ve ona saldıracakken Makoto kolunu yakalar. Nehelenia'yı fırlatır ve Usagi'yi ayıltmaya çabalar. Ancak Nehelenia kendini toplamıştır ve Makoto'yu, Usagi'nin o rüyadan çıkmak istemeyeceği şeklinde kandırmaya çalışır. Makoto ona inanmaz ve saldırıya geçer, ancak Nehelenia'ya bir şey olmaz ve kendi zarar görür. Sonra Nehelenia, tam Usagi'ye saldıracakken Makoto önüne geçer ve onu korur. Nehelenia'ya Usagi'nin kişiliğinden söz eder ve Nehelenia daha çok sinirlenerek Makoto'ya daha da çok saldırır. Makoto yere düşünce küpelerinden biri Usagi'nin önüne yuvarlanır.

Makoto, Usagi'yi uyandırmaya çalışırken Nehelenia onu da aynaya kapatır. Usagi önüne düşen gül küpeye döner ve Mamoru'nun kırmızı güllerini hatırlar ve rüyadan kurtulur. Nehelenia onunla dalga geçmeye başlar, ancak Usagi pes etmez ve saraya gitmeye çalışır. Fakat Nehelenia saraya giden merdivenleri dikenli çalılarla kaplamıştır. Yine de gitmeye çalışır. Nehelenia sarayına dönmüştür ve Usagi'yi aynasından izleyip onun acı çekmesini dilemektedir. Birden arkasından birisi:
"Bunun olmasına izin vermeyeceğiz!" diye bağırır. Chibi-Usa ve Hotaru sarayında, tam da arkasındadır. Hotaru asasını Nehelenia'nın boynuna dayar...



Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Hotaru_Usagi
![]() ![]() |
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 23, 24, 25 ... 37, 38, 39, Sonraki |
24. sayfa (Toplam 39 sayfa) [ 574 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |
Sailor Venus Fan Sitesi & Anime ve Manga Sitesi © 2003 - 2023