Sailor Moon Anime Bölüm Tanıtımları Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 25, 26, 27 ... 37, 38, 39, Sonraki |
Sailor Moon Forum -> Site için Çalışmalarınız |
Yazar
Mesaj

Ahahaa
500 puan mı..? Bak bunu bilmiyorduum
Ben de ne ara sp kazandım diyorduum
Bu arada SuperS filmini yazdım elimde 40 resim var, şuan biraz meşgulüm bölümü vereyim daha sonra resimleri editleyeceğim ^^
Sailor Moon SuperS
Dokuz Savaşçıyı Bir Araya Getirmek..!
Kara Rüya Deliğinin Mucizesi..!
Güzel bir müzik tınısı duyulur film başlarken.. Bir flüt ezgisi. Tüm sokak boyunca bunu duyan çocuklar yataklarından fırlayarak sokağa dökülürler. Tıpkı Fareli Köyün Kavalcısı gibi.. Çocuklar bilinçsizce sokaklarda yürürken şu şarkıyı söylemeye başlarlar :
"Bak eğer dikkatle dinlersen,
Öylesine tatlı bir melodi..!
Saat üç perisi beni çağırıyor..!
Uyuyan kapıyı çal,
Yataktan fırla, çabuk..!
Hadi şeker diyarına gidelim bir gemiyle,
Ah, rüyalarla dolu,
Nane turtaları ve elma turtaları..
İyi kek, iyi ruhlar..
Yuppi yuppi kurabiyeler..!
Hepsini sar, titreyen puding..
Birazcık çikolata ye..
Saat üç perisi izledikçe güler,
Uyuyan kapıyı çal,
Yataktan fırla, çabuk..!
Hadi şeker diyarına gidelim bir gemiyle,
Ah, rüyalarla dolu..!"
***
Usagi, Ami, Rei, Minako, Chibi-Usa, Diana, Luna ve Artemis Makoto'nun evinde toplanmış çeşit çeşit kurabiye pişiriyorlar. Güzel kokulara daha fazla dayanamayan Usagi hemen atılıyor fırının kapağına ama eline tahta bir kaşıkla vuran Chibi-Usa'yla karşılaşıyor. Daha vaktin gelmediğini söylüyor ona. Makoto da bakıp kenarlarının altın kahve renginde olması gerektiğini söyleyip kızların yanına geçiyor. Rei merdaneyle hamuru açarken, Minako damla çikolatalardan atıştırıyordur. Ami ise annesinden öğrendiği pratik bir yolla kurabiyelerin üzerine su bardağı kullanarak şekiller yapıyor. Tabii kızlar bu harika durum karşısında mest olmuş bir şekilde ona bunu nasıl yaptığını soruyorlar. O da annesinin o anaokuluna giderken sıkıldığında bu şekilde kurabiyeler yaptığını anlatıyor. Annesi bir doktor olduğu için hep çok meşgul oluyor ve artık kendisi yapıyor.
Makoto saate bakıp "Çoktan saat üç perisi olmuş,"diyor. Kızlar da, özellikle Chibi-Usa, bunun anlamını çok merak ediyor. Makoto özel bir anlamı olmadığını sadece küçükken annesine 'Neden hep abur cuburları saat 3'te yaptığını' sorduğunda annesinden aldığı bir cevap olduğunu söylüyor. O da bu küçük perinin saatin guguk kuşu olduğunu düşünüyor.
Daha sonra yaptıkları kurabiyeleri fırından çıkarıyor Chibi-Usa. Usagi'yi bir gülme tutuyor haliyle. Kendi kurabiyeleri oldukça güzel görüyordur, fakat Chibi-Usa'nın kurabiyeleri hiç de öyle değildir..
Bu sözlere kızan Chibi-Usa'ysa önemli olanın tatları olduğunu vurgularken "Bir ısırık yüz cesaret, yüz kez güç verir." diyor. Usagiyse gülüp geçiyor ve ağzına kendi kurabiyelerinden birini atıyor, ki atmasıyla birlikte yüzünün şekli değişiyor tabiri caizse. Kızlarsa şekli eğri büğrü olan kurabiyeleri çok beğeniyorlar, öve öve bitiremiyorlar. Bizim zavallı Usagi'yse gidip Mamoru'ya yedirteceğini ve onun bunları çok beğeneceğini söylüyor. Tabii kızlar o an donup kalıyor. "Zavallı Mamo-chan.."
Chibi-Usa da aynı fikirde karar kılıyor ve yola koyuluyor. Derken vitrinlerden birinin camına yapışmış kanatlı bir çocuk görüyor. Gözünü kapatıp tekrar açtığındaysa kanatlar yok oluyor. Merakla çocuğa bakıyor, sağına soluna geçiyor, eğilip tekrar kalkıyor. Çocuk şaşkın haliyle. Beyaz saçları ve çok şirin bir takımı var bu çocuğun da. Hiç oralı görünmüyor. Diana bizim pembe saçlının başında miyavlayınca selam veriyor çocuk kediye. Chibi-Usa da adının Diana olduğunu söylüyor hemen.
Çocuk şekerlerin mutlu olduğundan bahsediyor. Chibi-Usa'ysa sadece lezzetli göründüklerini söylüyor hemencecik. Bizim yakışıklı oğlan hemen yeleğinin cebinden ucu eğri bir flüt çıkartıp o müthiş ezgiyi çalıyor. Kurabiyeler birden hareketlenince bizim pembe saçlı bücür çok heyecanlanıyor. Gülümseyerek çocuğa "Ben Chibi-Usa..!" diye bağırıyor. Çocuk da çekinerek elini uzatıyor, hafif de kızararak. "Benim adım Peruru."
O sırada Mamoru biraz müzik dinliyor ve elindeki bir dergiyi okuyor. Usagi zili çalıyor ve içeri giriyor. Mamoru'nun üzerindeki gömlek dikkatini çekince hemen de soruyor ne zaman aldıgını. Mamoru da Chibi-Usa'yla alışverişe gittiğinde aldığı söyleyince hemen elini tutup ona Chibi-Usa mı yoksa ben mi, tarzında bir soru yöneltiyor. Mamoru şaşırıyor haliyle. Biri kızı diğeriyse canından çok sevdiği karısı.. Ama Usagi hemen dramatize ediyor durumu. Araya da kurabiyeleri şıkıştırıyor tabii. Mamo-chan da kahve yapmaya gidiyor. Radyodaki müzik bitiyor ve haberlere geçiliyor.
Dünya çapındaki bir dizi çocuk kaçırma olayını anlatıyor spiker, bizim malum çift de endişeyle dinliyor bu haberi.
O sırada Chibi-Usa elindeki kurabiyeleri Peruru'ya vermekte karar kılıyor ve onun yanından ayrılıp evine gidiyor.
Gece yine o kavalcı ortaya çıkıp, eşsiz müziğini döktürmeye başlıyor. Chibi-Usa yatağından fırlayıp sokağa çıkınca sevgili kedisi Diana Usagi'yi tatlı bir rüyasından uyandırıyor. Usagi sokağa çıktığında kızların da geldiğini ve neredeyse Juuban'daki tüm çocukların sokakta olduğunu farkediyor. Çocuklar şarkı söylemeye başlayınca bunlar da peşlerine takılıyorlar. İlk karedekine benzer kocaman bir balon görünüyor. Usagi hemen kızını tutarak onu durdurmaya çalışıyor fakat Chibi-Usa hemen elinden kaçıyor. Bunun üzerine onu tekrar tutup şaplak atıyor arkasına Usagi. Uyanan Chibi-Usa'ysa oldukça sinirli bir şekilde bağırıyor ona. Sonra da hiçbir şey hatırlamadığını farkedip susuyor. Kızlar da çocukları durdurmaya çalışıyo fakat nafile. Hepsi hipnozun etkisi altında. Birden flüt sesi kesiliyor ve çocuklar yere yığılıp uykuarına devam ediyor. Balonun ucunda oturan genç çalmayı kesiyor yani. Yeşil-turuncu saçlı genç bir oğlan o da. "Papiyot!" diye bağırarak şekerden canavarlar çıkarıyor ortaya. Kızlar da bir süre baş etmeye çabaladıktan sonra bu yapış yapış zıplayan topları, dönüşüyorlar. Usagilerin peşindeki topa Venus 'Sevgi ve Güzellik Şoku' ile saldırıyor ve canavar yeniden bir şeker biçmini alıyor. Sonra da Sailor Moon ve Sailor Chibi Moon geliyor sahneye. Usagi en eski saldırılarından biri olan "Moon Tiara Attack!" ile saldırıyor bir şekere. Merkür suyla, Mars ateşle ve Jüpiter de yıldırımla saldırınca tüm şekerler eriyip yok oluyor. Bunun üzerine kavalcı çok sinirleniyor ve şu bilindik soruyu soruyor:
- Siz de kimsiniz..?
- İşte ben de bunu bekliyordum, diyerek atıılıyor Sailor Moon. Bizler dünya çapında tanınan sevgi ve adaletin savunucularıyız! İyi çocukları Fareli Köyün Kavalcısı gibi kaçıran bir caniyi bağışlayamayız..! Sevgi ve adalet adına! Denizci kıyafeti içindeki güzel savaşçılar! Sailor Moon.. Sailor Chibi-Moon..! Ay adına seni cezalandıracağım..!
Kızlar da geri kalmadan devam ederler:
- Biz, savaşçılar da seni bağışlamayacağız..!
Kavalcı gülerek flütüyle bir büyü yapar. Etraf çiçeklerle ve çimlerle donatılır. Kızlar büyük şaşkınlık içindedir. Tatlı bir şeyler kokar. Etrafta şekerden yapılma bir ev vardır. Kızların gözleri donuklaşır ve hipnoza yenik düşer, hepsi bu eve girerler. Evin içinde hepsi küçük çocukluk hallerine dönmüşlerdir. Chibi-Usa'yla aynı boydadırlar. Usagi kısa saçları ile pek bir şekerdir. Tam evdeki bir kurabiyeyi yiyecekken..
Bir gül flütü düşürür elinden kavalcının.
Tabii bizim iki Usagi de hemen "Smokinli Şovalyeee" diye hayranlıkla bakarlar Mamoru'ya. (Hâlâ alışamadılar mı artık nedir yani..
)
- Onu ısırmamalısın Sailor Moon. der cool bir şekilde. Sailor Moon elindeki şekere bakar. Bu aslında bir tırmanma halkasıdır. Usagi utanarak atar onu elinden. Mamorubr hamle yapar kavalcıya ama kavalcı hemen flütüyle korunur. Küçük bir melodiyle çocukları ele geçirir ve onları bizimkilere karşı kışkırtır. Şekerlerden bir tane daha çıkar ortaya ve Mamoru'yu düşürür.Yüksekten düşen gencimiz ağır bir şekilde yaralanır. Tam o anda Peruru ortaya çıkar elinde kendi kavalıyla, ona durmasını söyler. Abisine hesap sorar nazikçe. O sırada bir ses duyulur : Pupuran, tüm bunlar da ne?
"Lady Badiyanu" görünür geminin gözlerindeki ışıktan. Onu da diğer çocuklarla getirmesini söyler Pupuran'a. Bonbon Bebekler saldırıya geçer hemen. Artık eski hallerine dönmeyen bebeklerdir bunlar. Biri Chibi-Usa'ya saldırırken Mamoru yaralı haliyle onu korur. Ancak bumerang gibi geri gelen bebek onu geminin yan yüzeyine yapıştırır. Bu sırada bir diğer bonbon bebek de Chibi-Usa'ya el koyar. Ne kadar çabalasalar da geri gelemez. Usagi ağlamaya başlar.
Peruru'nun önünü kesen Mars ve Venus hiçbir yere gidemeyeceğini söylerler ona.
Bu sırada rüyalar ülkesi diye adlandırılabilecek bir yere gitmiştir bütün gemiler. Tüm çocuklar coşkuyla iner gemiden, Chibi-Usa hariç. O daha arkadan gelir. Bir süre sonra etraf sessizleşince Chibi-Usa koşarak içeri girdiğinde camdan birer tabutta uyuyan çocuklar görüp ürker. Siyah bir ışık akımı Chibi-Usa'yı doğruca içine çeker ve onu bir ana hatta götürür. Lady onunla konuşur.
- Peruru'yu sen mi kandırdın..? Anlıyorum, senden gelen farklı bir enerji hissediyorum, der Mısır hükümdarlarına benzeyen Lady Badiyanu. Diğer çocuklar gibi rüya tabutuna girmek ister misin? O zaman geldi. Yakında bu gezegen benim kara rüya deliğim tarafından tamamen yutulmuş olacak. Ve bu kalenin merkezinde şeker enerji tüm toplanan çocukların rüyalarından gelen benim kara rüya deliğim tarafından emiliyor, hatta büyüyor. Ve yakında tüm gezegeni içine alacak. Sonra dünyadaki her aptal insan bu rüya tabutunun içinde yaşayacak. Ne muhteşem bir görüntü olacak!
- Sen aptal mısın..? der Chibi-Usa. Sanki böyle bir şey olacak..! Tamamen imkansız. Çünkü Ay Savaşçısı dünyada.
O sırada dünyada, Mamoru Chibi-Usa'yı sorar ve Usagi duygulanarak 'O iyi,' der. Ve Perru'yla birlikte sözde rüyalar ülkesine doğru yelken açarlar. Kızlar Peruru'ya pek güvenmezler. Usagiyse cebinden sarkan Chibi-Usa'nın kurabiyelerini görür ve hemen ona inanır. Kale göründüğünde Peruru onlara buranın Marzipannu Kalesi olduğunu söyler. Tam kaleye gireceklerken onlara ateş ederler ve balonları patlar. Zor bir iniş gerçekleştirirler. Karşılarına 3 peri çıkar. Bunlar Peruru'nun kötü ağabeyleridir. Bonbon bebekler çağırarak saldırırlar. Bu sefer bebekler çoğalmaya başlar ve yenilmesi neredeyse imkansız bir hal alırlar. Uzaktan bir saldırı gelir. Ve bu saldırı.. Sailor Uranus'ün saldırısıdır. Uzaklarda o lir sesi ile birlikte Uranus, Neptun ve Pluto belirir.
- Uranüs tarafından korunan semaların gezegeni, ben gökyüzü savaşçısı Sailor Uranus!
- Neptün tarafından korunan derin suların gezegeni, ben asaletin savaşçısı, Sailor Neptun!
- Pluton tarafından korunan zamanın gezegeni, ben devrim savaşçısı, Sailor Pluto!
- Dış güneş sisteminden 3 savaşçı, yeni bir tehlike tarafından yol gösterilerek buraya ulaştık!, der Uranüs grubuyla.
Neptün aynasıyla görünmeyeni görünmez kıldıktan sonra Uranüs ve Mars üçlü periyi yok ederler. Mavi, yeşil ve pembe birer kuşa dönüşüp kaybolurlar. Bu arada Peruru gemisini tamir etmiştir. Hep birlikte Lady'nin alanına girerler. Lady kızarak Chibi-Usa'yı avcuna getirtir. Ve onun gücünü kullanarak kara deliği büyütür. Chibi-Usa'nın tüm bedenini bir tür elektrik şoku sarar ve dönüşüm broşunun gücü emilir. Buna karşın Peruru ve Usagi'nin Chibi-Usa'yı düşünen kalpleriyle gemileri hareket eder ve ufak bir parçasına tutunarak peşinden giderler. Onlar savaşadursun, bizim kızlar güçlerini yitirmeye başlar. Ama hala Chibi-Usa, Usagi ve Peruru'yu düşünürler. O sırada Peruru'nun cebinden kurabiyeler dökülür ve Usagi birini alıp yer. Kendini boşluğa bırakırken Peruru arkasından bağırmaya devam eder. Ama nafiledir bu da..
Lady Usagi için 'Aptal, kendi iradesiyle atladı,' diyerek dalga geçer. Usagi Chibi-Usa'yı alır ve bir andan kendini Mamo-chan'ın odasında bulur. Ama garip olan bir şeyler vardır. Mamoru'ya 'Chibi-Usa mı ben mi?' diye sorar. Ve Mamoru 'Tabii ki de sen Usako,' diyince hemen Chibi-Usa'yı alır ve ona 'Mamo-chan,' der. 'rüyalarımda bile göz kamaştırıcısın..' . Rüya tabutundan çıkan Usagi, alev topunu görüp ona doğru yanaşır. Bu arada Lady onu kandırmak için elinden geleni ardına koymaz. Sürekli anlatır da anlatır.. ancak Usagi kızları düşününce broşundan beyaz bir ışık hüzmesi çıkar. Kızlar eski hallerine dönerler, Lady ise şaşkınlıkla olanları izlemektedir. Bu arada Peruru da yeni kanatlara sahip olur, tıpkı Chibi-Usa'nın gördükleri gibi. Rengarenk..
Lady vazgeçmemiştir. Usagi'ye kızı bırakmazsa onu ölene dek yakacağını söyler ve bunu da yapar. Devamlı olarak ateş hüzmelerini yollar zavallı bedenine. Usagiyse içinden kızlardan yardım ister. Kızlar güçlerini ona verdikten sonra Usagi de gücünün bir kısmını Chibi-Usa'yla paylaşır. Kendine gelen Chibi-Usa, bu savaş karşısında Usagi ile el ele verir. Kara Rüya deliğini patlatırlar. Peruru mutluluktan ağlamaya başlar. Kale de çok hasar gördüğünden yıkılır ve herkes gemilerde toplanarak evine geri döner.
Güneşin ardından sahilde duran Peruru ve Chibi-Usa birbirlerine bakarlar. Rüzgarla birlikte Chibi-Usa'nın pembe saçları hoş bir şekilde dalgalanıyordur. Peruru flütünü Chibi-Usa'ya verir. Bunun karşılığında da Chibi-Usa Peruru'yu parmak uçlarında yükselerek öper. Utanan Peruru havalanır ve kırmızı birer yanakla 'Kurabiyeler için teşekkürler,' der.
Ve son..
Bu aradaaa 108 ve 109 beniim ^.^ Görüşmek üzereee :3



Bu arada SuperS filmini yazdım elimde 40 resim var, şuan biraz meşgulüm bölümü vereyim daha sonra resimleri editleyeceğim ^^
Spoiler:
Sailor Moon SuperS
Dokuz Savaşçıyı Bir Araya Getirmek..!
Kara Rüya Deliğinin Mucizesi..!
Güzel bir müzik tınısı duyulur film başlarken.. Bir flüt ezgisi. Tüm sokak boyunca bunu duyan çocuklar yataklarından fırlayarak sokağa dökülürler. Tıpkı Fareli Köyün Kavalcısı gibi.. Çocuklar bilinçsizce sokaklarda yürürken şu şarkıyı söylemeye başlarlar :
"Bak eğer dikkatle dinlersen,
Öylesine tatlı bir melodi..!
Saat üç perisi beni çağırıyor..!
Uyuyan kapıyı çal,
Yataktan fırla, çabuk..!
Hadi şeker diyarına gidelim bir gemiyle,
Ah, rüyalarla dolu,
Nane turtaları ve elma turtaları..
İyi kek, iyi ruhlar..
Yuppi yuppi kurabiyeler..!
Hepsini sar, titreyen puding..
Birazcık çikolata ye..
Saat üç perisi izledikçe güler,
Uyuyan kapıyı çal,
Yataktan fırla, çabuk..!
Hadi şeker diyarına gidelim bir gemiyle,
Ah, rüyalarla dolu..!"
***
Usagi, Ami, Rei, Minako, Chibi-Usa, Diana, Luna ve Artemis Makoto'nun evinde toplanmış çeşit çeşit kurabiye pişiriyorlar. Güzel kokulara daha fazla dayanamayan Usagi hemen atılıyor fırının kapağına ama eline tahta bir kaşıkla vuran Chibi-Usa'yla karşılaşıyor. Daha vaktin gelmediğini söylüyor ona. Makoto da bakıp kenarlarının altın kahve renginde olması gerektiğini söyleyip kızların yanına geçiyor. Rei merdaneyle hamuru açarken, Minako damla çikolatalardan atıştırıyordur. Ami ise annesinden öğrendiği pratik bir yolla kurabiyelerin üzerine su bardağı kullanarak şekiller yapıyor. Tabii kızlar bu harika durum karşısında mest olmuş bir şekilde ona bunu nasıl yaptığını soruyorlar. O da annesinin o anaokuluna giderken sıkıldığında bu şekilde kurabiyeler yaptığını anlatıyor. Annesi bir doktor olduğu için hep çok meşgul oluyor ve artık kendisi yapıyor.
Makoto saate bakıp "Çoktan saat üç perisi olmuş,"diyor. Kızlar da, özellikle Chibi-Usa, bunun anlamını çok merak ediyor. Makoto özel bir anlamı olmadığını sadece küçükken annesine 'Neden hep abur cuburları saat 3'te yaptığını' sorduğunda annesinden aldığı bir cevap olduğunu söylüyor. O da bu küçük perinin saatin guguk kuşu olduğunu düşünüyor.
Daha sonra yaptıkları kurabiyeleri fırından çıkarıyor Chibi-Usa. Usagi'yi bir gülme tutuyor haliyle. Kendi kurabiyeleri oldukça güzel görüyordur, fakat Chibi-Usa'nın kurabiyeleri hiç de öyle değildir..
Bu sözlere kızan Chibi-Usa'ysa önemli olanın tatları olduğunu vurgularken "Bir ısırık yüz cesaret, yüz kez güç verir." diyor. Usagiyse gülüp geçiyor ve ağzına kendi kurabiyelerinden birini atıyor, ki atmasıyla birlikte yüzünün şekli değişiyor tabiri caizse. Kızlarsa şekli eğri büğrü olan kurabiyeleri çok beğeniyorlar, öve öve bitiremiyorlar. Bizim zavallı Usagi'yse gidip Mamoru'ya yedirteceğini ve onun bunları çok beğeneceğini söylüyor. Tabii kızlar o an donup kalıyor. "Zavallı Mamo-chan.."
Chibi-Usa da aynı fikirde karar kılıyor ve yola koyuluyor. Derken vitrinlerden birinin camına yapışmış kanatlı bir çocuk görüyor. Gözünü kapatıp tekrar açtığındaysa kanatlar yok oluyor. Merakla çocuğa bakıyor, sağına soluna geçiyor, eğilip tekrar kalkıyor. Çocuk şaşkın haliyle. Beyaz saçları ve çok şirin bir takımı var bu çocuğun da. Hiç oralı görünmüyor. Diana bizim pembe saçlının başında miyavlayınca selam veriyor çocuk kediye. Chibi-Usa da adının Diana olduğunu söylüyor hemen.
Çocuk şekerlerin mutlu olduğundan bahsediyor. Chibi-Usa'ysa sadece lezzetli göründüklerini söylüyor hemencecik. Bizim yakışıklı oğlan hemen yeleğinin cebinden ucu eğri bir flüt çıkartıp o müthiş ezgiyi çalıyor. Kurabiyeler birden hareketlenince bizim pembe saçlı bücür çok heyecanlanıyor. Gülümseyerek çocuğa "Ben Chibi-Usa..!" diye bağırıyor. Çocuk da çekinerek elini uzatıyor, hafif de kızararak. "Benim adım Peruru."
O sırada Mamoru biraz müzik dinliyor ve elindeki bir dergiyi okuyor. Usagi zili çalıyor ve içeri giriyor. Mamoru'nun üzerindeki gömlek dikkatini çekince hemen de soruyor ne zaman aldıgını. Mamoru da Chibi-Usa'yla alışverişe gittiğinde aldığı söyleyince hemen elini tutup ona Chibi-Usa mı yoksa ben mi, tarzında bir soru yöneltiyor. Mamoru şaşırıyor haliyle. Biri kızı diğeriyse canından çok sevdiği karısı.. Ama Usagi hemen dramatize ediyor durumu. Araya da kurabiyeleri şıkıştırıyor tabii. Mamo-chan da kahve yapmaya gidiyor. Radyodaki müzik bitiyor ve haberlere geçiliyor.
Dünya çapındaki bir dizi çocuk kaçırma olayını anlatıyor spiker, bizim malum çift de endişeyle dinliyor bu haberi.
O sırada Chibi-Usa elindeki kurabiyeleri Peruru'ya vermekte karar kılıyor ve onun yanından ayrılıp evine gidiyor.
Gece yine o kavalcı ortaya çıkıp, eşsiz müziğini döktürmeye başlıyor. Chibi-Usa yatağından fırlayıp sokağa çıkınca sevgili kedisi Diana Usagi'yi tatlı bir rüyasından uyandırıyor. Usagi sokağa çıktığında kızların da geldiğini ve neredeyse Juuban'daki tüm çocukların sokakta olduğunu farkediyor. Çocuklar şarkı söylemeye başlayınca bunlar da peşlerine takılıyorlar. İlk karedekine benzer kocaman bir balon görünüyor. Usagi hemen kızını tutarak onu durdurmaya çalışıyor fakat Chibi-Usa hemen elinden kaçıyor. Bunun üzerine onu tekrar tutup şaplak atıyor arkasına Usagi. Uyanan Chibi-Usa'ysa oldukça sinirli bir şekilde bağırıyor ona. Sonra da hiçbir şey hatırlamadığını farkedip susuyor. Kızlar da çocukları durdurmaya çalışıyo fakat nafile. Hepsi hipnozun etkisi altında. Birden flüt sesi kesiliyor ve çocuklar yere yığılıp uykuarına devam ediyor. Balonun ucunda oturan genç çalmayı kesiyor yani. Yeşil-turuncu saçlı genç bir oğlan o da. "Papiyot!" diye bağırarak şekerden canavarlar çıkarıyor ortaya. Kızlar da bir süre baş etmeye çabaladıktan sonra bu yapış yapış zıplayan topları, dönüşüyorlar. Usagilerin peşindeki topa Venus 'Sevgi ve Güzellik Şoku' ile saldırıyor ve canavar yeniden bir şeker biçmini alıyor. Sonra da Sailor Moon ve Sailor Chibi Moon geliyor sahneye. Usagi en eski saldırılarından biri olan "Moon Tiara Attack!" ile saldırıyor bir şekere. Merkür suyla, Mars ateşle ve Jüpiter de yıldırımla saldırınca tüm şekerler eriyip yok oluyor. Bunun üzerine kavalcı çok sinirleniyor ve şu bilindik soruyu soruyor:
- Siz de kimsiniz..?
- İşte ben de bunu bekliyordum, diyerek atıılıyor Sailor Moon. Bizler dünya çapında tanınan sevgi ve adaletin savunucularıyız! İyi çocukları Fareli Köyün Kavalcısı gibi kaçıran bir caniyi bağışlayamayız..! Sevgi ve adalet adına! Denizci kıyafeti içindeki güzel savaşçılar! Sailor Moon.. Sailor Chibi-Moon..! Ay adına seni cezalandıracağım..!
Kızlar da geri kalmadan devam ederler:
- Biz, savaşçılar da seni bağışlamayacağız..!
Kavalcı gülerek flütüyle bir büyü yapar. Etraf çiçeklerle ve çimlerle donatılır. Kızlar büyük şaşkınlık içindedir. Tatlı bir şeyler kokar. Etrafta şekerden yapılma bir ev vardır. Kızların gözleri donuklaşır ve hipnoza yenik düşer, hepsi bu eve girerler. Evin içinde hepsi küçük çocukluk hallerine dönmüşlerdir. Chibi-Usa'yla aynı boydadırlar. Usagi kısa saçları ile pek bir şekerdir. Tam evdeki bir kurabiyeyi yiyecekken..
Bir gül flütü düşürür elinden kavalcının.
Tabii bizim iki Usagi de hemen "Smokinli Şovalyeee" diye hayranlıkla bakarlar Mamoru'ya. (Hâlâ alışamadılar mı artık nedir yani..

- Onu ısırmamalısın Sailor Moon. der cool bir şekilde. Sailor Moon elindeki şekere bakar. Bu aslında bir tırmanma halkasıdır. Usagi utanarak atar onu elinden. Mamorubr hamle yapar kavalcıya ama kavalcı hemen flütüyle korunur. Küçük bir melodiyle çocukları ele geçirir ve onları bizimkilere karşı kışkırtır. Şekerlerden bir tane daha çıkar ortaya ve Mamoru'yu düşürür.Yüksekten düşen gencimiz ağır bir şekilde yaralanır. Tam o anda Peruru ortaya çıkar elinde kendi kavalıyla, ona durmasını söyler. Abisine hesap sorar nazikçe. O sırada bir ses duyulur : Pupuran, tüm bunlar da ne?
"Lady Badiyanu" görünür geminin gözlerindeki ışıktan. Onu da diğer çocuklarla getirmesini söyler Pupuran'a. Bonbon Bebekler saldırıya geçer hemen. Artık eski hallerine dönmeyen bebeklerdir bunlar. Biri Chibi-Usa'ya saldırırken Mamoru yaralı haliyle onu korur. Ancak bumerang gibi geri gelen bebek onu geminin yan yüzeyine yapıştırır. Bu sırada bir diğer bonbon bebek de Chibi-Usa'ya el koyar. Ne kadar çabalasalar da geri gelemez. Usagi ağlamaya başlar.
Peruru'nun önünü kesen Mars ve Venus hiçbir yere gidemeyeceğini söylerler ona.
Bu sırada rüyalar ülkesi diye adlandırılabilecek bir yere gitmiştir bütün gemiler. Tüm çocuklar coşkuyla iner gemiden, Chibi-Usa hariç. O daha arkadan gelir. Bir süre sonra etraf sessizleşince Chibi-Usa koşarak içeri girdiğinde camdan birer tabutta uyuyan çocuklar görüp ürker. Siyah bir ışık akımı Chibi-Usa'yı doğruca içine çeker ve onu bir ana hatta götürür. Lady onunla konuşur.
- Peruru'yu sen mi kandırdın..? Anlıyorum, senden gelen farklı bir enerji hissediyorum, der Mısır hükümdarlarına benzeyen Lady Badiyanu. Diğer çocuklar gibi rüya tabutuna girmek ister misin? O zaman geldi. Yakında bu gezegen benim kara rüya deliğim tarafından tamamen yutulmuş olacak. Ve bu kalenin merkezinde şeker enerji tüm toplanan çocukların rüyalarından gelen benim kara rüya deliğim tarafından emiliyor, hatta büyüyor. Ve yakında tüm gezegeni içine alacak. Sonra dünyadaki her aptal insan bu rüya tabutunun içinde yaşayacak. Ne muhteşem bir görüntü olacak!
- Sen aptal mısın..? der Chibi-Usa. Sanki böyle bir şey olacak..! Tamamen imkansız. Çünkü Ay Savaşçısı dünyada.
O sırada dünyada, Mamoru Chibi-Usa'yı sorar ve Usagi duygulanarak 'O iyi,' der. Ve Perru'yla birlikte sözde rüyalar ülkesine doğru yelken açarlar. Kızlar Peruru'ya pek güvenmezler. Usagiyse cebinden sarkan Chibi-Usa'nın kurabiyelerini görür ve hemen ona inanır. Kale göründüğünde Peruru onlara buranın Marzipannu Kalesi olduğunu söyler. Tam kaleye gireceklerken onlara ateş ederler ve balonları patlar. Zor bir iniş gerçekleştirirler. Karşılarına 3 peri çıkar. Bunlar Peruru'nun kötü ağabeyleridir. Bonbon bebekler çağırarak saldırırlar. Bu sefer bebekler çoğalmaya başlar ve yenilmesi neredeyse imkansız bir hal alırlar. Uzaktan bir saldırı gelir. Ve bu saldırı.. Sailor Uranus'ün saldırısıdır. Uzaklarda o lir sesi ile birlikte Uranus, Neptun ve Pluto belirir.
- Uranüs tarafından korunan semaların gezegeni, ben gökyüzü savaşçısı Sailor Uranus!
- Neptün tarafından korunan derin suların gezegeni, ben asaletin savaşçısı, Sailor Neptun!
- Pluton tarafından korunan zamanın gezegeni, ben devrim savaşçısı, Sailor Pluto!
- Dış güneş sisteminden 3 savaşçı, yeni bir tehlike tarafından yol gösterilerek buraya ulaştık!, der Uranüs grubuyla.
Neptün aynasıyla görünmeyeni görünmez kıldıktan sonra Uranüs ve Mars üçlü periyi yok ederler. Mavi, yeşil ve pembe birer kuşa dönüşüp kaybolurlar. Bu arada Peruru gemisini tamir etmiştir. Hep birlikte Lady'nin alanına girerler. Lady kızarak Chibi-Usa'yı avcuna getirtir. Ve onun gücünü kullanarak kara deliği büyütür. Chibi-Usa'nın tüm bedenini bir tür elektrik şoku sarar ve dönüşüm broşunun gücü emilir. Buna karşın Peruru ve Usagi'nin Chibi-Usa'yı düşünen kalpleriyle gemileri hareket eder ve ufak bir parçasına tutunarak peşinden giderler. Onlar savaşadursun, bizim kızlar güçlerini yitirmeye başlar. Ama hala Chibi-Usa, Usagi ve Peruru'yu düşünürler. O sırada Peruru'nun cebinden kurabiyeler dökülür ve Usagi birini alıp yer. Kendini boşluğa bırakırken Peruru arkasından bağırmaya devam eder. Ama nafiledir bu da..
Lady Usagi için 'Aptal, kendi iradesiyle atladı,' diyerek dalga geçer. Usagi Chibi-Usa'yı alır ve bir andan kendini Mamo-chan'ın odasında bulur. Ama garip olan bir şeyler vardır. Mamoru'ya 'Chibi-Usa mı ben mi?' diye sorar. Ve Mamoru 'Tabii ki de sen Usako,' diyince hemen Chibi-Usa'yı alır ve ona 'Mamo-chan,' der. 'rüyalarımda bile göz kamaştırıcısın..' . Rüya tabutundan çıkan Usagi, alev topunu görüp ona doğru yanaşır. Bu arada Lady onu kandırmak için elinden geleni ardına koymaz. Sürekli anlatır da anlatır.. ancak Usagi kızları düşününce broşundan beyaz bir ışık hüzmesi çıkar. Kızlar eski hallerine dönerler, Lady ise şaşkınlıkla olanları izlemektedir. Bu arada Peruru da yeni kanatlara sahip olur, tıpkı Chibi-Usa'nın gördükleri gibi. Rengarenk..
Lady vazgeçmemiştir. Usagi'ye kızı bırakmazsa onu ölene dek yakacağını söyler ve bunu da yapar. Devamlı olarak ateş hüzmelerini yollar zavallı bedenine. Usagiyse içinden kızlardan yardım ister. Kızlar güçlerini ona verdikten sonra Usagi de gücünün bir kısmını Chibi-Usa'yla paylaşır. Kendine gelen Chibi-Usa, bu savaş karşısında Usagi ile el ele verir. Kara Rüya deliğini patlatırlar. Peruru mutluluktan ağlamaya başlar. Kale de çok hasar gördüğünden yıkılır ve herkes gemilerde toplanarak evine geri döner.
Güneşin ardından sahilde duran Peruru ve Chibi-Usa birbirlerine bakarlar. Rüzgarla birlikte Chibi-Usa'nın pembe saçları hoş bir şekilde dalgalanıyordur. Peruru flütünü Chibi-Usa'ya verir. Bunun karşılığında da Chibi-Usa Peruru'yu parmak uçlarında yükselerek öper. Utanan Peruru havalanır ve kırmızı birer yanakla 'Kurabiyeler için teşekkürler,' der.
Ve son..
Bu aradaaa 108 ve 109 beniim ^.^ Görüşmek üzereee :3
I'm the bone of my sword.



80 i yaptım ama resimleri fazla mı abarttım ki
80.Korkunç Hile! Ami Tek Başına
Düşman bu sefer Eisai Dershanesini hedef almıştır;
Ami herzamanki gibi sınavdan yüksek puan alarak 1. olmuştur.Usagi ve Naru bu birinciliği kutlarken çevrelerindeki birkaç kız öğrenci Ami ile dalga geçmektedir.O sırada aralarından bir ses Ami'nin sırasında kopya bulduğunu söyler.Bu ses Umino'dur.
Kopyayı gördükleri anda diğer öğrenciler de Ami'yi kopyacılıkla suçlar.Ayrıca Usagi gibi tembel biriyle arkadaşlık eden birinin yüksek puan alamayacağından bahsederler.Usagi ve Naru Ami’yi savunurken diğer öğrenciler onların üzerlerine yürür.Tam bu sırada Makoto olaya müdahale ederek, saldırgan öğrencileri yere savurur.
Ami ise bu olanları takmamakta, hala sınavda yanlış yaptığı tek soruyu düşünmektedir. Yolda yürürlerken Usagi ve Makoto Ami’ye kötü davrananların hepsinin Eisai Dershanesi öğrencileri olduğunu fark eder. O sırada yanlarına Chibi-usa gelir ve kalın gözlüklü bir çocuğun çevrede Ami’nin kopya çektiğini anlattığını söyler.
Ami ise olanları takmıyorum sizin bana inanmanız benim için yeterli diyerek yanlarından uzaklaşır.Yolda yürürken etrafındakilerin kendisi hakkında ileri geri konuştuklarını duyar.Tenha bir köşede ağlamak üzereyken Usagi’nin sözleri aklına gelir. Ve bu karamsar havadan hemen kurtulur.
O sırada yandaki bir direğin üzerinde Eisai Dershanesinin afişini görür ve Makoto’nun ‘’Hepsi Eisai Dershanesi öğrencileriydi.’’ sözü aklına gelir.Bunun üzerine dershaneye gider.Sınıflardan birine girer ve sınıfın kara dumanla kaplanmış olduğunu görür.Kötü bir şeyler olduğunu hisseden Ami hemen Merkür Savaşçısı’na dönüşür.Kızlara haber gönderir.Artık düşman da kendini göstermiştir ve Merkür’e kopyalama hamlesiyle saldırır.
Canavarların ardı arkası kesilmemektedir.Ami onları yok ettikçe yenileri ortaya çıkar. Daha sonra bunların kopya olduğunu gerçek olanı bulup öldürmesi gerektiğini anlar.Canavarın da planları vardır. Amacı Merkür Savaşçısı’nı öldürmek ve kendi arkadaşlarını öldürmesini izlemektir.
Mars, Jüpiter, Venüs ve Artemis sonunda sınıfa ulaşmışlardır. Merkür onlara olanı biteni anlatır. Diğer savaşçıların gelmesiyle düşman hedefine biraz daha yaklaşmıştır. Merkür’ün onları öldürmesi için Halüsinasyon büyüsünü yapar ve Merkür bir darbe alır. Büyünün etkisiyle kızların ona söylemediği sözler duymaya başlar.Duydukları hiç de güzel şeyler değildir…. Kızların kıyafetleriyle, görünüşüyle, çalışkanlığıyla dalga geçtiklerini düşünür.
Bu duruma bir anlam veremez çok şaşırır ve üzülür. Kendi kendine bunların gerçek olmadığını, kızların ona asla böyle şeyler söylemeyeceğini düşünür. Canavar ise büyüsüne devam etmekte sana kötü davrananlara acıma demektedir.Bu arada Usagi, Chibi-Usa ve Luna da olay yerine gelmişlerdir.Usagi hemen dönüşür. Canavar Merkür Savaşçısı’na onları öldür diye komut verirken Ay savaşçısı onu durdurur.Ve bildiğimiz repliklerini sıralamaya başlar.
Canavarın halüsinasyon büyüsünün bu seferki hedefi Ay Savaşçısıdır.Kızların ona düz göğüslü, aptal… dediklerini duyar. Canavar onun yıkıldığını düşünüp sevinirken Ay Savaşçısı beklenmedik bir tepkiyle ‘’kimin umrunda’’ cevabını verir. İnsanlar tarafından kötü şeyler söylenilmesine alıştığını, zaten öyle bir insan olduğunu anlatır.Canavar Giwaku bu tepkiye çok şaşırır.
Giwaku Ay Savaşçısının kişiliği hakkında kendi kendine söylenirken Ay Savaşçısı ise onun kendini övdüğünü düşünür.
Kendinen kopyalar yaratarak Ay Savaşçısına saldırır.Bu sırada Smokinli Şovalye gülüyle canavarı püskürtür.Giwaku kopyalarıyla Smokinli Şovalye’ye saldırır ve onu binadan aşağı düşürür.
Ay Savaşçısı hemen onun yanına koşar. Canavar onlara Merkür Savaşçısı’nın arkadaşlarını öldürmesini beraber seyredin der ve Merkür’e yeni bir büyü yapar. Böylece Merkür kızlardan sınavda kopya çektin suçlamasını duymaya başlar.Halbuki kızlar ona güçlü olmasını, iyi olmasını söylemektedir.Merkür şaşkınlıkta yeter diye haykırır.Kızlar ise Merkür Savaşçısı’nın başka biri tarafından kontrol edildiğini anlayıp camdan dışarı atlarlar.
Camdan dışarı bakan Merkür hepsinin kendisine kötü şeyler söylediğini duyar.
Bir yandan da arkadaşlarının eski haliyle şu anki hallerini karşılaştırmaya çalışır. Canavar yine büyü kullanır ve Merkür Savaşçısı’na seninle kötü konuşanları öldür komutunu verir.Ayrıca arkadaşın arkadaşı öldürmesinin ne kadar keyif verici bir şey olduğunu söylemektedir. Merkür Savaşçısı saldırıya odaklanır. O sırada Ay Savaşçısı onu durdurmaya çalışır fakat Merkür eliyle iterek onu düşürür.
Ay Savaşçısı Merkür’ün onlara asla saldırmayacağını ona inandığını söyler. Yine arkadaşlarını öldür komutu gelir ama Merkür beklenmedik bir şekilde Canavar Giwaku’ya dönerek ‘’asıl öldürmem gereken kişi sensin.’’ der. Canavar dahil herkes çok şaşırır.
Parlak Su İllüzyonu saldırısını yapar. Canavar büyüsünün neden işe yaramadığını sorduğunda ‘’kalplerimizin nasıl birbirine güvenle bağlandığını sen anlayamazsın.’’ cevabını verir. Ve artık sıra Ay Savaşçısındadır. Ay Prensesi saldırısıyla canavarı ve onu getirmiş olduğu kötülükleri yok eder.
Esmaraude ise başarısızlıktan ödürü sinirinden köpürüyordur.Saphir’in yanına gelmesiyle şuh bir kahkaha atar ve yeni bir hedef bulacağını söyler.
Usagi ve kızlar Ami’ye o kötü halüsinasyonlara kanmadığı için teşekkür ederler. Ami ise kopya çekmeyeceğime inandığınız için asıl teşekkür etmesi gereken kendisi olduğunu söyler. Bu sırada Umino ve yandaşları gelir Ami’yi son sınavdaki başarısından ötürü tebrik ederler, ondan başarılı olabilmek için tiyo almaya çalışırlar. Usagi onların iki yüzlü olduklarını düşünür ama Makoto onların karanlık gücün etkisi altında olduğunu hatırlatır. O sırada Umino Usagi’yi beraber ders çalışmaya davet eder.
Usagi hemen reddedip hızlıca oradan uzaklaşır.

25 isimleri ne kadar doğru yazıyorum tartışılır
25.Jüpiter, Kuvvetli Aşık Kız
Kraliçe Beryl Metalika’yı derin uykusundan uyandırmıştır. Metalika ondan gümüş kristali bulmasını ister.
Usagi o sabah yine okula geç kalmış bir şekilde koşuştırmakta, luna da peşinden öğle yemeğini ona yetiştirmeye çalışmaktadır.O hızla koşarken bir adama çarpar. Adamın bir arkadaşı Usagi’nin üzerine yürürken bir ses duyulur.
Onlardan Usagi’yi rahat bırakmalarını ister. Olumlu bir yanıt alamayınca adamları bir güzel döver.
Usagi bu duruma çok şaşırmıştır. Gizemli kız yanından ayrılırken gül şeklinde küpeleri Usagi’nin dikkatini çeker. Luna ise bu durumdan şüphelenmiştir.
Kraliçe Beryl gümüş kristali bulabilmek için gökkuşağı kristalleri yardımıyla yedi canavarı uyandırmayı amaçlamaktadır. Gökkuşağı kristallerini bulabilmek i.in Zoisite’yi görevlendirir.
Usagi bahçede öğle yemeğini yemek için bir yer ararken sabahki gizemli kızı görür. Ona bakarken birden karşısında Umino’yu bulur. Umino kız hakkında bilgi verir ve kızın isminin Makoto Kino olduğunu söyler. İyice meraklanan Usagi sessizce kızın yanına gider ve onu gözetlemeye çalışır. O sırada Makoto’nun güzel öğle yemeği Usagi’nin dikkati çeker.
Makoto Usagi’yi fark eder.Tanışırlar ve Usagi’ye yemeklerinden ikram eder.Daha sonra beraber oyun salonuna giderler. Usagi etrafta Motoki’yi aramaktadır. O sırada Ami, Rei ve Luna yanlarına gelirler. Luna Makoto’da bir şeyler sezdiği için kızları da yanında getirmiştir. Makoto’yu kızlarla tanıştırır.
Rei ve Usagi çoktan didişmeye başlamıştır.
Luna'yı farkeden Makoto gidip onu sevmeye başlar.Yanlarında bir grup gözlüklü ,şapka giyen bir adamın etrafında toplanmıştır. Gürültüleri kızların dikkatini çeker. Bir sürü peluş oyuncak kazanmıştır ve kazanmaya devam etmektedir. Yanlarındaki bir kız Usagi’yi adam hakkında bilgi verir. Bunları Makoto’ya anlatmak için döndüğünde Makoto’yu adamın büyüsüne kapılmış görür.
Makoto adamı son sınıftaki aşkına benzetmektedir. Adam kazandıklarıyla beraber oyun salondan ayrılmış yolda yürüyordur. Arkasında Zoisite belirir. Gökkuşağı kristalinin birinin bu adamın içinde olduğunu bildiğinden hedefi odur. Adamın karşını çıkar.
Adama saldırırken Makoto gelir ve onu durdurur. Zoisite’ye saldırmaya başlar saldırırları yetersizdir ama bir yumruğu isabet etmiştir ve Zoisite dudağından yaralanmıştır. O sırada Usagi de gelincen Zoisite ortadan kaybolur. Hemen adamın yanına koşarlar ama adam onlara kendisini rahat bırakmalarını söyler. Makoto adamın peşinden gider. Tehlikede oldukları için Usagi’de peşlerinden gider.
Adam Makoto’ya takip etmemesini söyler. Tek başına kahve içmek için bir kafeye girer. Usagi ve Makoto dışarıda adamı izlerken adam içeri gelmesi için işaret yapar. Ona bilgisayar oyunlarında iyi olmasının içindeki güçle alakalı olduğunu anlatır.
Zoisite yanlarında belirir. Adam kaçmaya çalışırken Usagi o kızı arkada bırakıp kaçacak mısın diye adamın önüne dikilir. Adamın onun kadar iri bir kız benim tipim değil sözlerini Makoto duyar. Son sınıftaki aşkı da ona aynı şeyi söylediği için hayıflanır ve peşlerine takılır.
Zoisite ise yine adamın karşısına çıkmıştır. Adamın gökkuşağı kristalini alır. O anda Ay Savaşçısı belirir. Ama Zoisite adamı canavara döndürmüş ve oradan kaçmıştır.Usagi canavardan kaçarken Makoto canavarı kucaklar ve uzağa fırlatır çünkü kendisi çok büyük bir Ay Savaşçısı hayranıdır ve ona zarar gelmesini istemez.
Canavar oradan kalkar ve Ay Savaşçısını yakalar. Makoto hareket edecekken Luna onu durdurur ve savaşçı kalemini verir. Makoto kalemi alır, ‘Jüpiter’in gücü harekete geç’ der ve Jüpiter Savaşçısına dönüşür.
Ay Savaşçısı bu duruma çok şaşırır.Canavar bir hamleyle Jüpiter’i yakalamaya çalışsada başaramaz ve Jüpiter’in Yüce Gök Gürültüsü saldırısına maruz kalır. Luna onları canavarın bir insan olduğunu hatırlatır daha fazla saldırırlarsa o insanın zarar göreceğini söyler. Kızlar ne yapacağını bilemezken Luna canavarı insan formuna dönüştürmelerini söyler ve Ay Savaşçısı’na Yeni Ay Asası’nı verir. Ay Savaşçısı Ayın İyileştirici Gücüyle saldırır ve canavar insan haline geri döner.
Luna kızlara ''artık dört kişi olduk, Ay Savaşçısı lider olmalısın ve prensesi korumalıyız'' der. Usagi lider olma fikrine şaşırsada Luna Yeni Ay asası senin lider olduğunu kanıtlıyor der.
Makoto oyun salonunda erkeklere hıncını bilgisayar oyunundan çıkartmaktadır. Yenilir, yenilir... ama azimle devam eder. O sırada Motoki’nin sesi duyulur. Usagi Makoto’yu tanıtır ama Makoto Motoki’nin büyüsüne kapılmış, onu çoktan son sınıftaki kalbini kıran aşkına benzetmiştir.
26 geriye kaldı 27 - 28 - 29
27
27. Ami'nin Aşkı?! Geleceği Gören Çocuk
Şimdiye kadar bulunan gökkuşağı kristallerinin sayısı teki karanlık güçlerin elinde, teki smokinli şovalyede olmak üzere 2 tanedir.
Ami yolda hem kitap okuyup hem yürürken arkasından ona seslenen birini duyar. Bu Urawa’dır. İkisi bir inşaatın önünde durmuş selamlaşırken inşaattan bir malzeme hemen yanıbaşlarına düşer. Ami şaşırır arkasını dönüp baktığında Urawa orada değildir.
Okulda ise yarıyıl sınav sonuçlarının açıklanmasının kargaşası vardır. Usagi her zamanki gibi yine kötü notlar almıştır. Makoto onu teselli edip, daha fazla çalışmasını öğütlerken Usagi ona kendi notlarını hatırlatıp senin de benden bir farkın yok demeye getirmektedir.
Bu dönem öğrencileri hayrete düşürecek bir olay yaşanmıştır. Ami birinciliği Ryo Urawa adlı öğrenciye kaptırmıştır. Bu çocuk Ami ile aynı sınıftadır. Ami de Makoto’ya çocuun başka okuldan transfer olduğunu, ne kadar çalışkan olduunu anlatır. O sırada Urawa yanlarından geçerken Ami seslenir. Fakat Urawa Ami’yi gördüğünde oradan koşarak uzaklaşır.
Okulun çatı katında Urawa Ami’nin bir gazetedeki fotoğrafına bakarken Usagi’nin sesiyle irkilir. Usagi Ami’den hoşlandığını anlar. Ami ülke çapında birincilik aldığı bir sınavın haberidir ve Usagi o zamandan beri ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sorar.
Amacının Ami gibi çalışkan olmak olduğunu, kendine onu örnek aldığını anlatır.Usagi ise Ami’nin seviyesine çoktan ulaşmışsın dediğinde Urawa bunun adil olmadığını sınavda çıkacaklar hakkıda hep bir şeyler hissettiğinden bahseder. Bu yüzden Ami’nin ondan daha yetenekli olduğunu düşünmektedir.İçten içe hoşlanmaktadır aslında.
Bu durumda Usagi ona yardım elini uzatmadan duramaz. Yardım edeceini söyleyip koşarak ordan uzaklaşırken Urawa ona bugün suya fazla yaklaşma uyarısında bulunur. Usagi bu uyarıya bir anlam veremezken birden üzerine bir kova su dökülür ve ağlamaya başlar.
Öte yandan Rei de Mamoru’nun koluna girmiş yolda yürümektedir. Mamoru’ya nereye gidelim diye sorar ama Mamoru’nun aklı başka yerde, geçmişindedir.
Rei bu dalgınlığı fark eder. Son günlerdeki dalgınlığını sorar. Fakat Mamoru bir şeyi olmadığını söyler.
Usagi ve Urawa da bir kafeye geçmiş oturmaktadırlar. Urawa’ya Ami’in bir fotoğrafını getirmiştir.
Yanlarında bulunan Luna Ay Asasının sinyalini fark eder ve Urawa’da bir şeyler olduğunu düşünür. Urawa bu okula transfer olurken eğer ondan daha başarılı olursam hislerimi açıklayacaım der. Kendisi bu konuda fazla cesaretsizdir ama Usagi ona Ami’yi yanında getireceği bir randevu verir.
Öte yandan Zoisite’de gökkuşağı kristaline sahip olan Urawa’ya saldırmayı düşünmektedir.
Usagi Ami’yi etüt merkezinden almaya gelmiştir.Urawa Usagi’nin dediği yere doğru ilerlerken Zoisite ile karşılaşır. Ve onun kim olduğunu hemen anlar. Zoisite kendisini tanımasına şaşırmıştır ve sebebini sorar. Urawa küçüklüğünden beri geleceği görme gibi bir yeteneği olduğunu söyler.Ayrıca kendisinin de kim olduğunu bilmektedir.
Zoisite onu canavara dönüştürmek için hamle yaparken Urawa buna karşı çıkar. ‘’Şeytanın kuklası olmaktansa ölmeyi tercih ederim.’’ der.Fakat Zoisite ondan çok daha güçlüdür. Kara kristalini çıkarır bu sırada Ami ve Usagi de olay yerine gelmiş Zoisite’yi görmüşlerdir.
Usagi ve Ami hemen dönüşürler.Ay Savaşçısı Merkür Savaşçısına Urawa’yı güvenli bir yere götürmesini söyler.Zoisite’nin zamanı yoktur ve Ay Savaşçısı onun kendisine saldıracağını düşünürken o ortadan kaybolur.
Merkür Savaşçısı da Urawayı bir banka yatırmış ateşini düşürmeye çalışmaktadır. O sırada Urawa ‘beni kurtardığınız için teşekkür ederim Bayan Mizuna.’’ der ve bayılır. Merkür onun kimliğini bilmesine çok şaşırır.
Ay Savaşçısıda Ay Asası ile onları aramaktadır. Urawa rüyasında kendisinin Merkür Savaşçısını öldürdüğünü görür.
O bankta baygın yatarken Merkür Savaşçısı cebindeki resmi görür. O sırada Urawa uyanır ve geleceği gördüğünü söyler ve ona yeteneğinden bahseder. Uzun süredir ona hayran olduğunu ama kaderimizde savaşmak olduğunu biliyorum der. Merkür Savaşçısı ise Ami Mizuno olmadığını, onun yanıldığını söyler.
Urawa ise canavara dönüştüğünde hiç tereddüt etmeden kendisini öldürmesini ister. Gelecekte bunun olacağından emindir. Ama Merkür ona geleceğin insanların kendileri tarafından şekillendirilebileceğini söyler. İnsan kendisine ne kadar inanırsa, istediği geleceğe o kadar ulaşır der.
O sırada gölün üzerinde Zoisite belirir.Merkür hemen Urawa’yı arkasına alır. Ama Zoisite gökkuşağı kristalini almış ve onu bir canavara çevirmiştir.
Merkür Savaşçısına saldırması beklenirken birden içinde onun az önce söylediklerini hisseder ve Zoisite’ye saldırır.
Gökkuşağı kristali Merkür Savaşçısının avuçları içindedir.
Zoisite canavara rakibinin kendisi olmadığını anlaması için büyü yapar. Ve canavar Merkür Savaşçısına doğru hamle yapar. Tam bu sırada Ay Savaşçısı belirir. Canavarı insan haline döndürmeye çalışır ama başarılı olamaz.
Merkür Urawa’nın kendisini öldürme isteğini hatırlar. Bu arada Canavar Bunbo hala onlara saldırmaktadır. Birden Mars Savaşçısı’nın saldırısını görürler. Ve ardından Jüpiterinkini. Son olarak Merkürün saldırısıyla canavarın enerjisi iyice azalmıştır. Artık sıra Ay Savaşçısındadır.
Urawa insan haline geri dönmüştür. Yan tarafta Smokinli Şovalye onları izlemektedir. Ve 3. gökkuşağı kristalinin gezegen savaşçılarında olduğunu bilmektedir ve sessizce geri çekilir.
Urawa babasının işlerinden ötürü başka bir okula transfer olmuştur. Ami, Usagi ve Makoto onu uğurlamaya gitmişlerdir. Urawa Usagi’nin ona verdiği fotoğrafı sahibine uzatır ve kendi yetenekleriyle başarılı olduğunda fotoğrafı geri almak için geleceğini söyler. Ama Ami ona fotoğrafı geri verir. Ve tren giderken o da trenin peşinden koşmaktadır.

Spoiler:
Düşman bu sefer Eisai Dershanesini hedef almıştır;
Ami herzamanki gibi sınavdan yüksek puan alarak 1. olmuştur.Usagi ve Naru bu birinciliği kutlarken çevrelerindeki birkaç kız öğrenci Ami ile dalga geçmektedir.O sırada aralarından bir ses Ami'nin sırasında kopya bulduğunu söyler.Bu ses Umino'dur.

Kopyayı gördükleri anda diğer öğrenciler de Ami'yi kopyacılıkla suçlar.Ayrıca Usagi gibi tembel biriyle arkadaşlık eden birinin yüksek puan alamayacağından bahsederler.Usagi ve Naru Ami’yi savunurken diğer öğrenciler onların üzerlerine yürür.Tam bu sırada Makoto olaya müdahale ederek, saldırgan öğrencileri yere savurur.

Ami ise bu olanları takmamakta, hala sınavda yanlış yaptığı tek soruyu düşünmektedir. Yolda yürürlerken Usagi ve Makoto Ami’ye kötü davrananların hepsinin Eisai Dershanesi öğrencileri olduğunu fark eder. O sırada yanlarına Chibi-usa gelir ve kalın gözlüklü bir çocuğun çevrede Ami’nin kopya çektiğini anlattığını söyler.

Ami ise olanları takmıyorum sizin bana inanmanız benim için yeterli diyerek yanlarından uzaklaşır.Yolda yürürken etrafındakilerin kendisi hakkında ileri geri konuştuklarını duyar.Tenha bir köşede ağlamak üzereyken Usagi’nin sözleri aklına gelir. Ve bu karamsar havadan hemen kurtulur.

O sırada yandaki bir direğin üzerinde Eisai Dershanesinin afişini görür ve Makoto’nun ‘’Hepsi Eisai Dershanesi öğrencileriydi.’’ sözü aklına gelir.Bunun üzerine dershaneye gider.Sınıflardan birine girer ve sınıfın kara dumanla kaplanmış olduğunu görür.Kötü bir şeyler olduğunu hisseden Ami hemen Merkür Savaşçısı’na dönüşür.Kızlara haber gönderir.Artık düşman da kendini göstermiştir ve Merkür’e kopyalama hamlesiyle saldırır.

Canavarların ardı arkası kesilmemektedir.Ami onları yok ettikçe yenileri ortaya çıkar. Daha sonra bunların kopya olduğunu gerçek olanı bulup öldürmesi gerektiğini anlar.Canavarın da planları vardır. Amacı Merkür Savaşçısı’nı öldürmek ve kendi arkadaşlarını öldürmesini izlemektir.

Mars, Jüpiter, Venüs ve Artemis sonunda sınıfa ulaşmışlardır. Merkür onlara olanı biteni anlatır. Diğer savaşçıların gelmesiyle düşman hedefine biraz daha yaklaşmıştır. Merkür’ün onları öldürmesi için Halüsinasyon büyüsünü yapar ve Merkür bir darbe alır. Büyünün etkisiyle kızların ona söylemediği sözler duymaya başlar.Duydukları hiç de güzel şeyler değildir…. Kızların kıyafetleriyle, görünüşüyle, çalışkanlığıyla dalga geçtiklerini düşünür.

Bu duruma bir anlam veremez çok şaşırır ve üzülür. Kendi kendine bunların gerçek olmadığını, kızların ona asla böyle şeyler söylemeyeceğini düşünür. Canavar ise büyüsüne devam etmekte sana kötü davrananlara acıma demektedir.Bu arada Usagi, Chibi-Usa ve Luna da olay yerine gelmişlerdir.Usagi hemen dönüşür. Canavar Merkür Savaşçısı’na onları öldür diye komut verirken Ay savaşçısı onu durdurur.Ve bildiğimiz repliklerini sıralamaya başlar.

Canavarın halüsinasyon büyüsünün bu seferki hedefi Ay Savaşçısıdır.Kızların ona düz göğüslü, aptal… dediklerini duyar. Canavar onun yıkıldığını düşünüp sevinirken Ay Savaşçısı beklenmedik bir tepkiyle ‘’kimin umrunda’’ cevabını verir. İnsanlar tarafından kötü şeyler söylenilmesine alıştığını, zaten öyle bir insan olduğunu anlatır.Canavar Giwaku bu tepkiye çok şaşırır.

Giwaku Ay Savaşçısının kişiliği hakkında kendi kendine söylenirken Ay Savaşçısı ise onun kendini övdüğünü düşünür.

Kendinen kopyalar yaratarak Ay Savaşçısına saldırır.Bu sırada Smokinli Şovalye gülüyle canavarı püskürtür.Giwaku kopyalarıyla Smokinli Şovalye’ye saldırır ve onu binadan aşağı düşürür.

Ay Savaşçısı hemen onun yanına koşar. Canavar onlara Merkür Savaşçısı’nın arkadaşlarını öldürmesini beraber seyredin der ve Merkür’e yeni bir büyü yapar. Böylece Merkür kızlardan sınavda kopya çektin suçlamasını duymaya başlar.Halbuki kızlar ona güçlü olmasını, iyi olmasını söylemektedir.Merkür şaşkınlıkta yeter diye haykırır.Kızlar ise Merkür Savaşçısı’nın başka biri tarafından kontrol edildiğini anlayıp camdan dışarı atlarlar.

Camdan dışarı bakan Merkür hepsinin kendisine kötü şeyler söylediğini duyar.

Bir yandan da arkadaşlarının eski haliyle şu anki hallerini karşılaştırmaya çalışır. Canavar yine büyü kullanır ve Merkür Savaşçısı’na seninle kötü konuşanları öldür komutunu verir.Ayrıca arkadaşın arkadaşı öldürmesinin ne kadar keyif verici bir şey olduğunu söylemektedir. Merkür Savaşçısı saldırıya odaklanır. O sırada Ay Savaşçısı onu durdurmaya çalışır fakat Merkür eliyle iterek onu düşürür.

Ay Savaşçısı Merkür’ün onlara asla saldırmayacağını ona inandığını söyler. Yine arkadaşlarını öldür komutu gelir ama Merkür beklenmedik bir şekilde Canavar Giwaku’ya dönerek ‘’asıl öldürmem gereken kişi sensin.’’ der. Canavar dahil herkes çok şaşırır.

Parlak Su İllüzyonu saldırısını yapar. Canavar büyüsünün neden işe yaramadığını sorduğunda ‘’kalplerimizin nasıl birbirine güvenle bağlandığını sen anlayamazsın.’’ cevabını verir. Ve artık sıra Ay Savaşçısındadır. Ay Prensesi saldırısıyla canavarı ve onu getirmiş olduğu kötülükleri yok eder.
Esmaraude ise başarısızlıktan ödürü sinirinden köpürüyordur.Saphir’in yanına gelmesiyle şuh bir kahkaha atar ve yeni bir hedef bulacağını söyler.
Usagi ve kızlar Ami’ye o kötü halüsinasyonlara kanmadığı için teşekkür ederler. Ami ise kopya çekmeyeceğime inandığınız için asıl teşekkür etmesi gereken kendisi olduğunu söyler. Bu sırada Umino ve yandaşları gelir Ami’yi son sınavdaki başarısından ötürü tebrik ederler, ondan başarılı olabilmek için tiyo almaya çalışırlar. Usagi onların iki yüzlü olduklarını düşünür ama Makoto onların karanlık gücün etkisi altında olduğunu hatırlatır. O sırada Umino Usagi’yi beraber ders çalışmaya davet eder.

Usagi hemen reddedip hızlıca oradan uzaklaşır.

25 isimleri ne kadar doğru yazıyorum tartışılır

Spoiler:
25.Jüpiter, Kuvvetli Aşık Kız
Kraliçe Beryl Metalika’yı derin uykusundan uyandırmıştır. Metalika ondan gümüş kristali bulmasını ister.
Usagi o sabah yine okula geç kalmış bir şekilde koşuştırmakta, luna da peşinden öğle yemeğini ona yetiştirmeye çalışmaktadır.O hızla koşarken bir adama çarpar. Adamın bir arkadaşı Usagi’nin üzerine yürürken bir ses duyulur.

Onlardan Usagi’yi rahat bırakmalarını ister. Olumlu bir yanıt alamayınca adamları bir güzel döver.

Usagi bu duruma çok şaşırmıştır. Gizemli kız yanından ayrılırken gül şeklinde küpeleri Usagi’nin dikkatini çeker. Luna ise bu durumdan şüphelenmiştir.
Kraliçe Beryl gümüş kristali bulabilmek için gökkuşağı kristalleri yardımıyla yedi canavarı uyandırmayı amaçlamaktadır. Gökkuşağı kristallerini bulabilmek i.in Zoisite’yi görevlendirir.

Usagi bahçede öğle yemeğini yemek için bir yer ararken sabahki gizemli kızı görür. Ona bakarken birden karşısında Umino’yu bulur. Umino kız hakkında bilgi verir ve kızın isminin Makoto Kino olduğunu söyler. İyice meraklanan Usagi sessizce kızın yanına gider ve onu gözetlemeye çalışır. O sırada Makoto’nun güzel öğle yemeği Usagi’nin dikkati çeker.

Makoto Usagi’yi fark eder.Tanışırlar ve Usagi’ye yemeklerinden ikram eder.Daha sonra beraber oyun salonuna giderler. Usagi etrafta Motoki’yi aramaktadır. O sırada Ami, Rei ve Luna yanlarına gelirler. Luna Makoto’da bir şeyler sezdiği için kızları da yanında getirmiştir. Makoto’yu kızlarla tanıştırır.

Rei ve Usagi çoktan didişmeye başlamıştır.

Luna'yı farkeden Makoto gidip onu sevmeye başlar.Yanlarında bir grup gözlüklü ,şapka giyen bir adamın etrafında toplanmıştır. Gürültüleri kızların dikkatini çeker. Bir sürü peluş oyuncak kazanmıştır ve kazanmaya devam etmektedir. Yanlarındaki bir kız Usagi’yi adam hakkında bilgi verir. Bunları Makoto’ya anlatmak için döndüğünde Makoto’yu adamın büyüsüne kapılmış görür.

Makoto adamı son sınıftaki aşkına benzetmektedir. Adam kazandıklarıyla beraber oyun salondan ayrılmış yolda yürüyordur. Arkasında Zoisite belirir. Gökkuşağı kristalinin birinin bu adamın içinde olduğunu bildiğinden hedefi odur. Adamın karşını çıkar.

Adama saldırırken Makoto gelir ve onu durdurur. Zoisite’ye saldırmaya başlar saldırırları yetersizdir ama bir yumruğu isabet etmiştir ve Zoisite dudağından yaralanmıştır. O sırada Usagi de gelincen Zoisite ortadan kaybolur. Hemen adamın yanına koşarlar ama adam onlara kendisini rahat bırakmalarını söyler. Makoto adamın peşinden gider. Tehlikede oldukları için Usagi’de peşlerinden gider.
Adam Makoto’ya takip etmemesini söyler. Tek başına kahve içmek için bir kafeye girer. Usagi ve Makoto dışarıda adamı izlerken adam içeri gelmesi için işaret yapar. Ona bilgisayar oyunlarında iyi olmasının içindeki güçle alakalı olduğunu anlatır.

Zoisite yanlarında belirir. Adam kaçmaya çalışırken Usagi o kızı arkada bırakıp kaçacak mısın diye adamın önüne dikilir. Adamın onun kadar iri bir kız benim tipim değil sözlerini Makoto duyar. Son sınıftaki aşkı da ona aynı şeyi söylediği için hayıflanır ve peşlerine takılır.
Zoisite ise yine adamın karşısına çıkmıştır. Adamın gökkuşağı kristalini alır. O anda Ay Savaşçısı belirir. Ama Zoisite adamı canavara döndürmüş ve oradan kaçmıştır.Usagi canavardan kaçarken Makoto canavarı kucaklar ve uzağa fırlatır çünkü kendisi çok büyük bir Ay Savaşçısı hayranıdır ve ona zarar gelmesini istemez.

Canavar oradan kalkar ve Ay Savaşçısını yakalar. Makoto hareket edecekken Luna onu durdurur ve savaşçı kalemini verir. Makoto kalemi alır, ‘Jüpiter’in gücü harekete geç’ der ve Jüpiter Savaşçısına dönüşür.

Ay Savaşçısı bu duruma çok şaşırır.Canavar bir hamleyle Jüpiter’i yakalamaya çalışsada başaramaz ve Jüpiter’in Yüce Gök Gürültüsü saldırısına maruz kalır. Luna onları canavarın bir insan olduğunu hatırlatır daha fazla saldırırlarsa o insanın zarar göreceğini söyler. Kızlar ne yapacağını bilemezken Luna canavarı insan formuna dönüştürmelerini söyler ve Ay Savaşçısı’na Yeni Ay Asası’nı verir. Ay Savaşçısı Ayın İyileştirici Gücüyle saldırır ve canavar insan haline geri döner.

Luna kızlara ''artık dört kişi olduk, Ay Savaşçısı lider olmalısın ve prensesi korumalıyız'' der. Usagi lider olma fikrine şaşırsada Luna Yeni Ay asası senin lider olduğunu kanıtlıyor der.
Makoto oyun salonunda erkeklere hıncını bilgisayar oyunundan çıkartmaktadır. Yenilir, yenilir... ama azimle devam eder. O sırada Motoki’nin sesi duyulur. Usagi Makoto’yu tanıtır ama Makoto Motoki’nin büyüsüne kapılmış, onu çoktan son sınıftaki kalbini kıran aşkına benzetmiştir.

26 geriye kaldı 27 - 28 - 29
Spoiler:
26. Naru'nun Yüzüne Bir Gülümseme Getir! Usagi'nin Dostluğu
Mamoru Chiba bir rüya görmektedir. Rüyasında kendisi smokin kostümü içerisinde karşısında yüzünü seçemediği bir sima ve bu simanın tekrarladığı ‘’Lütfen Gümüş Kristali bul.‘’ sözü.
Uyandığında neden sürekli bu rüyayı gördüğünü, kendisinin smokinli şovalye olabilme ihtimalini düşünür. Gümüş Kristal hakkında bir şey bilmesede onu eline aldığında tüm bu soruların cevabını bulabileceğini hissetmektedir.
Zoisite yeni bir hedef bulmuştur. O sırada Usagi ise derse gelmeyen Naru’yu düşünmektedir.Nephrite’nin nasıl arkadaşının ellerinde kaybolduğunu hatırlar.
Çıkışta Umino’ya Naru’yu ziyarete gideceğini söyler. Beraber Naru’ya giderler. Umino Naru’yu teselli edeyim derken onun canını acıtacak şeyleri hatırlatır. Usagi kendini tutamayıp olaya müdahale eder.
Naru ise mutlu görünmekte Usagi’yi dışarıda bir şeyler yemeye davet etmektedir. Luna da Rei’nin tapınağında kızlara Gümüş Kristalin gücünün büyüklüğünü anlatmakta, gökkuşağı kristallerinin gümüş kristal parçalarını olduğunu söylemektedir. Efsanevi yedi canavarın her birinin bu gökkuşağı kristallerine hapsedildiği bu yüzden de Zoisite’nin onları toplamaya çalıştığından bahseder. Böylece hem kötü canavarları uyandıracaklar hemde Gümüş Kristale sahip olabileceklerdir.
Luna’nın Usagi’ye verdiği asa ile onlar da gökkuşağı kristallerinin izini sürebileceklerdir.Rei asanın Usagi’de durmasına karşı olduğunu, onu çekiç gibi kullanmasından korktuğunu dile getirir.
Luna ise Usagi’ye güvenmektedir. Usagi’ye şans vermelerini onu lider olarak kabul etmelerini istemektedir. O sırada Usagi Makoto’yu ara ve yanlarına gelemeyeceğini Umino ve Naru ile yemek yediğini söyler. Az önce Usagi’ye güvendiğini söyleyen Luna gözyaşları içerisindedir.
Naru, Umino ve Usagi bir mezarlığın önünde durmuşlardır. Naru Nephrite’ i hatırlar ve ağlamaya başlar. Umino ise kendi havasında, pekin ördeği yeme derdindedir.Usagi yeniden kedine hakim olamaz.
Bu sırada Naru gözden kaybolmuştur. Mezarlıktaki rahiple konuşur, ona acısını anlatır.Rahip onu teselli ederken arkalarında Zoisite belirir. Bu Nephrite’i öldürenle aynı kişidir.
Umino ve Usagi her yerde Naru’yu ararlar. Usagi’nin asası yanıp sönmeye başlar. Bu tehlikenin yakınlarda olduğu işaretidir. Kızlar da o çevreye gelmiştir. Zoisite kara kristalini çıkardığı an Naru bu Nephrite’nindi diyerek ondan almaya çalışır. Usagi hemen Ay Savaşçısına dönüşür.
Rahibin içindeki gökkuşağını Zoisite çıkarmış ama gökkuşağını eline alamadan kaybetmiştir. Bu arada rahip çoktan yaratığa dönüşmüş Ay Savaşçısına doğru saldırıya geçmiştir.
Naru pedere durması için seslenir ama o artık peder değil bir canavardır ve hedefi Naru’dur. Ona saldırır ama beklenmedik bir şekilde Umino Naru’yu kurtarır.
Ay Savaşçısı Naru ve Umino’ya bakarken yaratık ona saldırır. Bunu fark etmeyen Ay Savaşçısı patlamanın içinde kalır. Ama hiç ummadığı bir şekilde kurtarılmıştır.Kendini bir anda Smokinli Şovalyenin kucağında bulur.
Zoisite yaratığa onları öldürmesi için talimat verir. Smokinli Şovalye yaratıkla savaşmaya başlar.O sırada yere bir şey düşürmüştür ve Ay Savaşçısı bunu fark eder. Makoto da mezarlığa ulaşmıştır. Hemen Jüpiter Savaşçısına dönüşür ve canavara saldırır. Ay Savaşçısı bu fırsatla hemen Ay’ın İyileştirici Gücü saldırısını yapar ve yaratığı insan haline dönüştürür.
Zoisite sinirle oradan uzaklaşırken Smokinli Şovalyenin gökkuşağı kristalini aldığını görür. Luna Ay Savaşçısına hemen o kristali geri almalıyız derken, Ay Savaşçısı elinde Smokinli Şovalyeden düşen şeyle birlikte onun gidişini hayran hayran izlemektedir.
Smokinli Şovalye elinde gümüş kristali tutarken Mamoru Chiba haline döner ve artık gerçek kimliğini biliyordur.
Naru ise Umino’nun yarasını sarmaktadır ve sardığı bez Naru için çok değerli olan Nephrite’e aittir. Artık daha iyi hissettiğini yarın okula döneceğini söyler.
Usagi ise Smokinli Şovalye’ye ait olan müzik kutusunu dinlemektedir.
Mamoru Chiba bir rüya görmektedir. Rüyasında kendisi smokin kostümü içerisinde karşısında yüzünü seçemediği bir sima ve bu simanın tekrarladığı ‘’Lütfen Gümüş Kristali bul.‘’ sözü.
Uyandığında neden sürekli bu rüyayı gördüğünü, kendisinin smokinli şovalye olabilme ihtimalini düşünür. Gümüş Kristal hakkında bir şey bilmesede onu eline aldığında tüm bu soruların cevabını bulabileceğini hissetmektedir.

Zoisite yeni bir hedef bulmuştur. O sırada Usagi ise derse gelmeyen Naru’yu düşünmektedir.Nephrite’nin nasıl arkadaşının ellerinde kaybolduğunu hatırlar.
Çıkışta Umino’ya Naru’yu ziyarete gideceğini söyler. Beraber Naru’ya giderler. Umino Naru’yu teselli edeyim derken onun canını acıtacak şeyleri hatırlatır. Usagi kendini tutamayıp olaya müdahale eder.

Naru ise mutlu görünmekte Usagi’yi dışarıda bir şeyler yemeye davet etmektedir. Luna da Rei’nin tapınağında kızlara Gümüş Kristalin gücünün büyüklüğünü anlatmakta, gökkuşağı kristallerinin gümüş kristal parçalarını olduğunu söylemektedir. Efsanevi yedi canavarın her birinin bu gökkuşağı kristallerine hapsedildiği bu yüzden de Zoisite’nin onları toplamaya çalıştığından bahseder. Böylece hem kötü canavarları uyandıracaklar hemde Gümüş Kristale sahip olabileceklerdir.

Luna’nın Usagi’ye verdiği asa ile onlar da gökkuşağı kristallerinin izini sürebileceklerdir.Rei asanın Usagi’de durmasına karşı olduğunu, onu çekiç gibi kullanmasından korktuğunu dile getirir.

Luna ise Usagi’ye güvenmektedir. Usagi’ye şans vermelerini onu lider olarak kabul etmelerini istemektedir. O sırada Usagi Makoto’yu ara ve yanlarına gelemeyeceğini Umino ve Naru ile yemek yediğini söyler. Az önce Usagi’ye güvendiğini söyleyen Luna gözyaşları içerisindedir.

Naru, Umino ve Usagi bir mezarlığın önünde durmuşlardır. Naru Nephrite’ i hatırlar ve ağlamaya başlar. Umino ise kendi havasında, pekin ördeği yeme derdindedir.Usagi yeniden kedine hakim olamaz.

Bu sırada Naru gözden kaybolmuştur. Mezarlıktaki rahiple konuşur, ona acısını anlatır.Rahip onu teselli ederken arkalarında Zoisite belirir. Bu Nephrite’i öldürenle aynı kişidir.
Umino ve Usagi her yerde Naru’yu ararlar. Usagi’nin asası yanıp sönmeye başlar. Bu tehlikenin yakınlarda olduğu işaretidir. Kızlar da o çevreye gelmiştir. Zoisite kara kristalini çıkardığı an Naru bu Nephrite’nindi diyerek ondan almaya çalışır. Usagi hemen Ay Savaşçısına dönüşür.
Rahibin içindeki gökkuşağını Zoisite çıkarmış ama gökkuşağını eline alamadan kaybetmiştir. Bu arada rahip çoktan yaratığa dönüşmüş Ay Savaşçısına doğru saldırıya geçmiştir.

Naru pedere durması için seslenir ama o artık peder değil bir canavardır ve hedefi Naru’dur. Ona saldırır ama beklenmedik bir şekilde Umino Naru’yu kurtarır.

Ay Savaşçısı Naru ve Umino’ya bakarken yaratık ona saldırır. Bunu fark etmeyen Ay Savaşçısı patlamanın içinde kalır. Ama hiç ummadığı bir şekilde kurtarılmıştır.Kendini bir anda Smokinli Şovalyenin kucağında bulur.

Zoisite yaratığa onları öldürmesi için talimat verir. Smokinli Şovalye yaratıkla savaşmaya başlar.O sırada yere bir şey düşürmüştür ve Ay Savaşçısı bunu fark eder. Makoto da mezarlığa ulaşmıştır. Hemen Jüpiter Savaşçısına dönüşür ve canavara saldırır. Ay Savaşçısı bu fırsatla hemen Ay’ın İyileştirici Gücü saldırısını yapar ve yaratığı insan haline dönüştürür.
Zoisite sinirle oradan uzaklaşırken Smokinli Şovalyenin gökkuşağı kristalini aldığını görür. Luna Ay Savaşçısına hemen o kristali geri almalıyız derken, Ay Savaşçısı elinde Smokinli Şovalyeden düşen şeyle birlikte onun gidişini hayran hayran izlemektedir.

Smokinli Şovalye elinde gümüş kristali tutarken Mamoru Chiba haline döner ve artık gerçek kimliğini biliyordur.
Naru ise Umino’nun yarasını sarmaktadır ve sardığı bez Naru için çok değerli olan Nephrite’e aittir. Artık daha iyi hissettiğini yarın okula döneceğini söyler.

Usagi ise Smokinli Şovalye’ye ait olan müzik kutusunu dinlemektedir.

27
Spoiler:
27. Ami'nin Aşkı?! Geleceği Gören Çocuk
Şimdiye kadar bulunan gökkuşağı kristallerinin sayısı teki karanlık güçlerin elinde, teki smokinli şovalyede olmak üzere 2 tanedir.
Ami yolda hem kitap okuyup hem yürürken arkasından ona seslenen birini duyar. Bu Urawa’dır. İkisi bir inşaatın önünde durmuş selamlaşırken inşaattan bir malzeme hemen yanıbaşlarına düşer. Ami şaşırır arkasını dönüp baktığında Urawa orada değildir.

Okulda ise yarıyıl sınav sonuçlarının açıklanmasının kargaşası vardır. Usagi her zamanki gibi yine kötü notlar almıştır. Makoto onu teselli edip, daha fazla çalışmasını öğütlerken Usagi ona kendi notlarını hatırlatıp senin de benden bir farkın yok demeye getirmektedir.

Bu dönem öğrencileri hayrete düşürecek bir olay yaşanmıştır. Ami birinciliği Ryo Urawa adlı öğrenciye kaptırmıştır. Bu çocuk Ami ile aynı sınıftadır. Ami de Makoto’ya çocuun başka okuldan transfer olduğunu, ne kadar çalışkan olduunu anlatır. O sırada Urawa yanlarından geçerken Ami seslenir. Fakat Urawa Ami’yi gördüğünde oradan koşarak uzaklaşır.

Okulun çatı katında Urawa Ami’nin bir gazetedeki fotoğrafına bakarken Usagi’nin sesiyle irkilir. Usagi Ami’den hoşlandığını anlar. Ami ülke çapında birincilik aldığı bir sınavın haberidir ve Usagi o zamandan beri ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sorar.

Amacının Ami gibi çalışkan olmak olduğunu, kendine onu örnek aldığını anlatır.Usagi ise Ami’nin seviyesine çoktan ulaşmışsın dediğinde Urawa bunun adil olmadığını sınavda çıkacaklar hakkıda hep bir şeyler hissettiğinden bahseder. Bu yüzden Ami’nin ondan daha yetenekli olduğunu düşünmektedir.İçten içe hoşlanmaktadır aslında.
Bu durumda Usagi ona yardım elini uzatmadan duramaz. Yardım edeceini söyleyip koşarak ordan uzaklaşırken Urawa ona bugün suya fazla yaklaşma uyarısında bulunur. Usagi bu uyarıya bir anlam veremezken birden üzerine bir kova su dökülür ve ağlamaya başlar.

Öte yandan Rei de Mamoru’nun koluna girmiş yolda yürümektedir. Mamoru’ya nereye gidelim diye sorar ama Mamoru’nun aklı başka yerde, geçmişindedir.

Rei bu dalgınlığı fark eder. Son günlerdeki dalgınlığını sorar. Fakat Mamoru bir şeyi olmadığını söyler.
Usagi ve Urawa da bir kafeye geçmiş oturmaktadırlar. Urawa’ya Ami’in bir fotoğrafını getirmiştir.

Yanlarında bulunan Luna Ay Asasının sinyalini fark eder ve Urawa’da bir şeyler olduğunu düşünür. Urawa bu okula transfer olurken eğer ondan daha başarılı olursam hislerimi açıklayacaım der. Kendisi bu konuda fazla cesaretsizdir ama Usagi ona Ami’yi yanında getireceği bir randevu verir.
Öte yandan Zoisite’de gökkuşağı kristaline sahip olan Urawa’ya saldırmayı düşünmektedir.
Usagi Ami’yi etüt merkezinden almaya gelmiştir.Urawa Usagi’nin dediği yere doğru ilerlerken Zoisite ile karşılaşır. Ve onun kim olduğunu hemen anlar. Zoisite kendisini tanımasına şaşırmıştır ve sebebini sorar. Urawa küçüklüğünden beri geleceği görme gibi bir yeteneği olduğunu söyler.Ayrıca kendisinin de kim olduğunu bilmektedir.

Zoisite onu canavara dönüştürmek için hamle yaparken Urawa buna karşı çıkar. ‘’Şeytanın kuklası olmaktansa ölmeyi tercih ederim.’’ der.Fakat Zoisite ondan çok daha güçlüdür. Kara kristalini çıkarır bu sırada Ami ve Usagi de olay yerine gelmiş Zoisite’yi görmüşlerdir.

Usagi ve Ami hemen dönüşürler.Ay Savaşçısı Merkür Savaşçısına Urawa’yı güvenli bir yere götürmesini söyler.Zoisite’nin zamanı yoktur ve Ay Savaşçısı onun kendisine saldıracağını düşünürken o ortadan kaybolur.
Merkür Savaşçısı da Urawayı bir banka yatırmış ateşini düşürmeye çalışmaktadır. O sırada Urawa ‘beni kurtardığınız için teşekkür ederim Bayan Mizuna.’’ der ve bayılır. Merkür onun kimliğini bilmesine çok şaşırır.
Ay Savaşçısıda Ay Asası ile onları aramaktadır. Urawa rüyasında kendisinin Merkür Savaşçısını öldürdüğünü görür.

O bankta baygın yatarken Merkür Savaşçısı cebindeki resmi görür. O sırada Urawa uyanır ve geleceği gördüğünü söyler ve ona yeteneğinden bahseder. Uzun süredir ona hayran olduğunu ama kaderimizde savaşmak olduğunu biliyorum der. Merkür Savaşçısı ise Ami Mizuno olmadığını, onun yanıldığını söyler.
Urawa ise canavara dönüştüğünde hiç tereddüt etmeden kendisini öldürmesini ister. Gelecekte bunun olacağından emindir. Ama Merkür ona geleceğin insanların kendileri tarafından şekillendirilebileceğini söyler. İnsan kendisine ne kadar inanırsa, istediği geleceğe o kadar ulaşır der.

O sırada gölün üzerinde Zoisite belirir.Merkür hemen Urawa’yı arkasına alır. Ama Zoisite gökkuşağı kristalini almış ve onu bir canavara çevirmiştir.

Merkür Savaşçısına saldırması beklenirken birden içinde onun az önce söylediklerini hisseder ve Zoisite’ye saldırır.

Gökkuşağı kristali Merkür Savaşçısının avuçları içindedir.
Zoisite canavara rakibinin kendisi olmadığını anlaması için büyü yapar. Ve canavar Merkür Savaşçısına doğru hamle yapar. Tam bu sırada Ay Savaşçısı belirir. Canavarı insan haline döndürmeye çalışır ama başarılı olamaz.
Merkür Urawa’nın kendisini öldürme isteğini hatırlar. Bu arada Canavar Bunbo hala onlara saldırmaktadır. Birden Mars Savaşçısı’nın saldırısını görürler. Ve ardından Jüpiterinkini. Son olarak Merkürün saldırısıyla canavarın enerjisi iyice azalmıştır. Artık sıra Ay Savaşçısındadır.

Urawa insan haline geri dönmüştür. Yan tarafta Smokinli Şovalye onları izlemektedir. Ve 3. gökkuşağı kristalinin gezegen savaşçılarında olduğunu bilmektedir ve sessizce geri çekilir.
Urawa babasının işlerinden ötürü başka bir okula transfer olmuştur. Ami, Usagi ve Makoto onu uğurlamaya gitmişlerdir. Urawa Usagi’nin ona verdiği fotoğrafı sahibine uzatır ve kendi yetenekleriyle başarılı olduğunda fotoğrafı geri almak için geleceğini söyler. Ama Ami ona fotoğrafı geri verir. Ve tren giderken o da trenin peşinden koşmaktadır.


Jeremy bu kadar tatlı olma! Bebeğimi gölgeliyorsun:(
Dünyamın 8. harikasına giden yol...
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Turkuaz, *Çimen*

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): BaLıMSuLTaN


190 191 192 193 194 ve 195
şeyy yazdığım bölümler benimdir ama dur bakalın alındı mı alınmadıysa benim ^^

..../l、
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
-Be... be.. bence dünyanın en yakışıklı kızısın...
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Alex Clarie yazmış:
-Be... be.. bence dünyanın en yakışıklı kızısın...
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/

190 191 192 193 194 ve 195
şeyy yazdığım bölümler benimdir ama dur bakalın alındı mı alınmadıysa benim ^^

..../l、
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
-Be... be.. bence dünyanın en yakışıklı kızısın...
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Alex Clarie yazmış:
-Be... be.. bence dünyanın en yakışıklı kızısın...
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/


sonunda bitti
zormuş baya bölüm anlatmak ama bölüm güzelmiş
işte sailor moon classic 18. bölüm
18-Shingo'nun Aşkı! Fransız Bebeğinin Kederi
Queen Beryl Nefrit ile gezegen savaşçıları hakkında konuşurken zoisite ortaya çıkar ve nefrite iş birligi teklif eder fikir Queen Berly'nin de hoşuna gider ama nefrit reddeder
bu işi Queen Beryl için degil kendi için yaptıgını söyler ve ortamı terk eder tavrı karşısında Queen Beryl öfkelenir zoisite ise sinsice güler ve planlarının tamda istedigi gibi işledigi artık Queen Beryl 'in Nefrite olan güveninin azalacagını düşünür.
bu sırada usagi ilk defa erken kalmıştır ve kahvaltı yapmaktadır kahvaltıda usaginin babası shingo'nun sınıf arkadaşı mika' nın porselen bebek yarışmasında 1.oldugunu söyler bunun üzerine usagi hemen shingo ile dalga geçmeye başlar
shingo kızarır ve masadan kalkar çıkarken usagiye dil çıkarıp geç kalacaksın der usagi bunun imkansız oldugunu çünkü erken kalktıgını söyler ama saatine bakınca aslında geç kaldıgını fark eder
ve telaşla okula gider ama her zamanki gibi geç kalır ve ceza alır .
ders bitimi naru ile bilikte yürüken shingo'nun arkadaşı olan 2 küçük kız usagiye shingonun mika' nın kendisine verdigi yarışmada birinci olan bebegi kırdıgını ve mikadan özür bile dilemedigini söylerler aslında shingo sınıf arkadaşlarının alayları yüzünden istemeden kırmıştır bebegi
bunu bilmeyen usagi shingonun kesinlikle hatalı oldugunu ve mikadan özür dilemesini saglayacagini söyler
bu sırada mika evde üzgün bi şekilde bebek yapmaya çalışmaktadır o sırada annesi içeri girer ve yarışmada 1. olan bebegi görmek ister mika bebegi bi arkadaşına verdigini söyler her şeyden habersiz annesi geri alınca gösterirsin o zaman der ve odadan çıkar mika tek başına kalınca aglamaya başlar
bu sırada nefritin kötü planı için yeni kurbanı belli olmuştur bu kişi mika kayamadır
shingo ise yapıgından çok pişman olmuştur ve mikaya bi özür mektubu yazmaya karar verir ama uygun kelimeleri bir türlü yan yana getiremez ve sinirlenir tam bu sırada usagi kapıyı çalar shingo ders kitabını önüne alır ve girebilirsin der usagi odaya girer girmez shingonun kafasına vurur ve mikadan özür dilemesi gerektigini aksi taktirde durumu anne ve babamıza söyleyecegim der shingo biraz korkar ve kabul etmek zorunda kalır
mikanın evinin yolunu tutar bu sırada nefrit belilir ve shingodan önce mikanın evine o varır. misafirleri oldugu düşünen shingo başka zaman gelmeye karar verir.
bu sırada nefrit içeri girmiş ve planını devreye sokmuştur mikanın yarışmada 1. olan bebegini görmek ister. Mika'nın annesi bebegin mikanın bir arkadaşında olduğunu onun yerine en son yaptıgı bebegi getirmesini ister mikadan
bebegi eline alan Nefrit mika ve annesi fark etmeden bebegi bir canavara dönüştürür
Mika'ya bu bebeklerden sergi için 10 tane daha yapmasını ister ve ayrılır canavarın etkisi ile Mika kendini hiç olmadıgı kadar enejik hisseder ve bebek yapımına başlar fazla çalıştıgını düşünen annesi artık uyuması gerektigini söyler ama kötü güçlerin etkisi altında olan Mika annesini iter.
Mika bütün gece bebek yapımı ile ugraşır bu arada Shingo mikanın evine gelir ama hiç beklemedigi bi tavırla karşılaşır mika onunla konuşmak istemez
shingo eve dönmek zorunda kalır odasında mikayı düşünürken usagi içeri girer ve konuşmaya başlarlar usagi mikaya bi hediye almasını teklif eder shingo bu fikri begenir ve usagiye teşekkür eder luna bu ani degişikligin karanlık güçlerle bi ilgisi oldugunu düşünmeye başlar
shingo ise mikaya ne hediye alacagını bulur bi ay savaşçısı heykeli yapmaya karar verir ama sonuç pek umdugu gibi olmaz
Rei ise Mamoru ile birlikte Mika'nın sergisine gelir Rei bebeklere hayran kalır ve digerlerinide görmek için mamoru'nun kolundan çekiştirir bu sırada mamoru nefritin yanından geçer nefrit birşeyler sezer ama üzerinde fazla durmaz.
Bu sırada sergiye usagi ve shingoda gelmiştir
Mika ise bebek yapmaya devam etmektedir usagi ve shingo içeri girdiklerinde mikanın tüm enerjisini almak için oyuncak bebegin canavara dönüştügünü görürler canavar mikanın enerjisini alır mika yere yıgılır.yardım etmek isteyen shingo ise canavarın saldırısı ile bayılır usagi hemen dönüşür.
dönüşüm bittikten sonra canavara her zamanki gibi durumla ilgili bir şeyler söyler. canavar ay savaşçısına saldırır zor durumda olan ay savaşçısının imdadıda mars ve merkür yetişir.
ama canavar usaginin bogazını sıkmaya başlamıştır . üstelek saldırıları çok güçlüdür merkür hemen analiz etmeye başlar ve zayıf noktasını bulur usagi ise nefes alamamaktadır bu sırada smokinli şovalye ortaya çıkar ve ay savaşçısına yardım eder ay savaşçısı hemen tacının kullanarak canavarı yok eder.
mikanın tüm enerjisi geri gelir koşarak shingonun yanına gelir ve onu uyandırır shingo mikadan özür diler ve kendini affetmesini ister bu sırada sailor moon pencerede belilir sonsuza dek iyi geçinmelerini söyler ve ayrılır.
ertesi gün mika shingoya bi ay savaşçısı heykeli yapar ve hediye eder.
shingo ay savaşçısının çok güzel oldugunu söyleyince mika kıskanır ve oradan ayrılır shingo hemen peşinden gider ama öncesinde popüler bi erkek olmak kolay degil der ve güler
Bölüm Sonu


işte sailor moon classic 18. bölüm
Spoiler:
18-Shingo'nun Aşkı! Fransız Bebeğinin Kederi
Queen Beryl Nefrit ile gezegen savaşçıları hakkında konuşurken zoisite ortaya çıkar ve nefrite iş birligi teklif eder fikir Queen Berly'nin de hoşuna gider ama nefrit reddeder

bu işi Queen Beryl için degil kendi için yaptıgını söyler ve ortamı terk eder tavrı karşısında Queen Beryl öfkelenir zoisite ise sinsice güler ve planlarının tamda istedigi gibi işledigi artık Queen Beryl 'in Nefrite olan güveninin azalacagını düşünür.

bu sırada usagi ilk defa erken kalmıştır ve kahvaltı yapmaktadır kahvaltıda usaginin babası shingo'nun sınıf arkadaşı mika' nın porselen bebek yarışmasında 1.oldugunu söyler bunun üzerine usagi hemen shingo ile dalga geçmeye başlar

shingo kızarır ve masadan kalkar çıkarken usagiye dil çıkarıp geç kalacaksın der usagi bunun imkansız oldugunu çünkü erken kalktıgını söyler ama saatine bakınca aslında geç kaldıgını fark eder

ve telaşla okula gider ama her zamanki gibi geç kalır ve ceza alır .
ders bitimi naru ile bilikte yürüken shingo'nun arkadaşı olan 2 küçük kız usagiye shingonun mika' nın kendisine verdigi yarışmada birinci olan bebegi kırdıgını ve mikadan özür bile dilemedigini söylerler aslında shingo sınıf arkadaşlarının alayları yüzünden istemeden kırmıştır bebegi
bunu bilmeyen usagi shingonun kesinlikle hatalı oldugunu ve mikadan özür dilemesini saglayacagini söyler

bu sırada mika evde üzgün bi şekilde bebek yapmaya çalışmaktadır o sırada annesi içeri girer ve yarışmada 1. olan bebegi görmek ister mika bebegi bi arkadaşına verdigini söyler her şeyden habersiz annesi geri alınca gösterirsin o zaman der ve odadan çıkar mika tek başına kalınca aglamaya başlar

bu sırada nefritin kötü planı için yeni kurbanı belli olmuştur bu kişi mika kayamadır

shingo ise yapıgından çok pişman olmuştur ve mikaya bi özür mektubu yazmaya karar verir ama uygun kelimeleri bir türlü yan yana getiremez ve sinirlenir tam bu sırada usagi kapıyı çalar shingo ders kitabını önüne alır ve girebilirsin der usagi odaya girer girmez shingonun kafasına vurur ve mikadan özür dilemesi gerektigini aksi taktirde durumu anne ve babamıza söyleyecegim der shingo biraz korkar ve kabul etmek zorunda kalır

mikanın evinin yolunu tutar bu sırada nefrit belilir ve shingodan önce mikanın evine o varır. misafirleri oldugu düşünen shingo başka zaman gelmeye karar verir.

bu sırada nefrit içeri girmiş ve planını devreye sokmuştur mikanın yarışmada 1. olan bebegini görmek ister. Mika'nın annesi bebegin mikanın bir arkadaşında olduğunu onun yerine en son yaptıgı bebegi getirmesini ister mikadan
bebegi eline alan Nefrit mika ve annesi fark etmeden bebegi bir canavara dönüştürür

Mika'ya bu bebeklerden sergi için 10 tane daha yapmasını ister ve ayrılır canavarın etkisi ile Mika kendini hiç olmadıgı kadar enejik hisseder ve bebek yapımına başlar fazla çalıştıgını düşünen annesi artık uyuması gerektigini söyler ama kötü güçlerin etkisi altında olan Mika annesini iter.

Mika bütün gece bebek yapımı ile ugraşır bu arada Shingo mikanın evine gelir ama hiç beklemedigi bi tavırla karşılaşır mika onunla konuşmak istemez
shingo eve dönmek zorunda kalır odasında mikayı düşünürken usagi içeri girer ve konuşmaya başlarlar usagi mikaya bi hediye almasını teklif eder shingo bu fikri begenir ve usagiye teşekkür eder luna bu ani degişikligin karanlık güçlerle bi ilgisi oldugunu düşünmeye başlar
shingo ise mikaya ne hediye alacagını bulur bi ay savaşçısı heykeli yapmaya karar verir ama sonuç pek umdugu gibi olmaz

Rei ise Mamoru ile birlikte Mika'nın sergisine gelir Rei bebeklere hayran kalır ve digerlerinide görmek için mamoru'nun kolundan çekiştirir bu sırada mamoru nefritin yanından geçer nefrit birşeyler sezer ama üzerinde fazla durmaz.

Bu sırada sergiye usagi ve shingoda gelmiştir
Mika ise bebek yapmaya devam etmektedir usagi ve shingo içeri girdiklerinde mikanın tüm enerjisini almak için oyuncak bebegin canavara dönüştügünü görürler canavar mikanın enerjisini alır mika yere yıgılır.yardım etmek isteyen shingo ise canavarın saldırısı ile bayılır usagi hemen dönüşür.

dönüşüm bittikten sonra canavara her zamanki gibi durumla ilgili bir şeyler söyler. canavar ay savaşçısına saldırır zor durumda olan ay savaşçısının imdadıda mars ve merkür yetişir.

ama canavar usaginin bogazını sıkmaya başlamıştır . üstelek saldırıları çok güçlüdür merkür hemen analiz etmeye başlar ve zayıf noktasını bulur usagi ise nefes alamamaktadır bu sırada smokinli şovalye ortaya çıkar ve ay savaşçısına yardım eder ay savaşçısı hemen tacının kullanarak canavarı yok eder.

mikanın tüm enerjisi geri gelir koşarak shingonun yanına gelir ve onu uyandırır shingo mikadan özür diler ve kendini affetmesini ister bu sırada sailor moon pencerede belilir sonsuza dek iyi geçinmelerini söyler ve ayrılır.

ertesi gün mika shingoya bi ay savaşçısı heykeli yapar ve hediye eder.

shingo ay savaşçısının çok güzel oldugunu söyleyince mika kıskanır ve oradan ayrılır shingo hemen peşinden gider ama öncesinde popüler bi erkek olmak kolay degil der ve güler

Bölüm Sonu
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): *Çimen*, Turkuaz
funnylife yazmış:
49*50*51*52* benim olsun

49. Bölüm
Spoiler:
Beyaz Gül Kimin İçin? Ay Işığı Şövalyesi Ortaya Çıktı!
Usagi, Ami’ye yarınki testte çıkacak soruları tahmin etmesi için yalvarıyordur. Makoto da aynı sebepten Usagi iile birliktedir. Ami –chan onlara yakında 9.sınıf olacaklarını ve daha fazla sorumluluk sahibi olmaları gerektiğini söyler.

Bu sırada bir çığlık duyarlar. Çığlığın geldiği yöne baktıklarında bir gencin bir canavar tarafından köşeye sıkıştırıldığını görürler.

Genç Makoto’nun arkadaşı Shinozaki’dir. Canavar Makoto’nun üzerine atlamaya kalkınca Shinozaki onu korumak için atılır ve bulundukları yerden aşağıya düşüp yaralanır.

Canavar kaçar.

Shinozaki de ambulansla hastaneye kaldırılır. 0 grubu kana ihtiyaç vardır ve hastanede de yeterince kalmamıştır. Makoto’nun kan grubu da 0’dır kendisinden alınmasını ister.
Bu sırada;
Canavar efendilerinin yanına ulaşmış ve topladığı hayat enerjilerini vermektedir.

Hastanede;
Makoto kızlara yarınki teste çalışmak için gitmelerini söyler, ikisi de kabul etmez bunu. Ami Shinozaki’nin kim olduğunu sorar. Makoto’nun çocukluk arkadışıdır ve o ne zaman birine ihtiyaç duysa, acı çekse yanında olan makoto için önemli biridir. O gece de tehlikede olanın kendisi olmasına rağmen Makoto’yu kurtarmaya çalışmıştır.

Luna Usagi’ye yarın okuldan sonra Hikawa Tapınağı’nda toplanacaklarını söylemeye gelmiştir. Dışarıdan bakıldığında ders çalışıyor gibi görünse de aslında Mamoru’nun hafızasını geri getirmek için resim çizmektedir.

Ertesi gün; Hikawa Tapınağı:
Grup yeni düşmanlarıyla ilgli ellerindeki bilgileri değerlendirir. Makoto önceki gün olanlar yüzünden çok sinirlidir çünkü Shinozaki hala kendine gelmemiştir. Usagi gene geç kalmıştır tabi…

Usagi gene geç kaldığı için kendine söylenerek koşmaktadır ve Mamoru’yu gene Natsumi ile görür. Kız Mamoru’dan randevu koparmaya çalışırken birden aralarına girer.D

Mamoru’ya bir yandan çizdiği resimleri gösterir bir yandan da Prenses Serenity ile Prens Endymion’un hikayesini anlatmaya koyulur.

Mamoru hikayeyi dinlememiştir bile yoluna gider, Natsumi de onun peşi sıra gider.

Usagi işler umduğu gibi gitmediği için üzgündür, Natsumi güzel bir kız olduğu için Mamoru’nun ona aşık olma ihtimali daha da üzer onu.. ve tam bu sırada elinde kırmızı gül buketiyle Seijuro çıkıverir ve Usagi’ye aşkını ilan eder.

Usagi çocuğun romantik sözlerinden çok etkilenir önce, ama sonradan kendine gelir ve geç kaldığı buluşmasına gitmek için ordan koşarak uzaklaşır.
Usagi sonunda tapınağa gelebilmiştir. Kızlar dönüşmüş ve koşarak tapınaktan çıkarlar, Usagi’ye de acele etmesini söylerler.

Yolda Jüpiter çok kan verdiği için bir ara bitkin düşer Sailormoon önce onu geri gitmesi için ikna etmeye çalışır bunun olmayacağını anlayınca da Jüpiter’den kendisine fazla yüklenmemesini ister. Daha önce olanlar yüzünden hala endişelidir hiç kimsenin ölmesini istemiyordur.

Canavarı bulduklarında kızların ilk saldırı denemeleri boşa çıkar hepsinden kurtulur ve kızları bayıltır canavar.

Sailormoon zor durumdayken beyaz bir gül canavarın önünü keser, gülün geldiği yöne baktığında beyazlar içinde bir adam görür, kendine “Ay Işığı Şövalyesi” diyordur. Saldırısıyla canavarı sersemlettikten sonra ordan uzaklaşır Sailormoon da arkasından bakakalır.

Jüpiter kendine gelir ve canavarın ayağa kalktığını sailormoona doğru gittiğini görür. SailorMoon’a dikkat etmesini söylese de artık çok geçtir canavar Sailormoon’u yakalamıştır.

Buna çok sinirlenen Jüpiter Saldırısıyla canavarı yok eder ve Sailormoon’u kurtarır.

Shinozaki hastaneden taburcu olmuştur. Usagi onunla Makoto arasına nasıl bir ilişki olduğunu düşünür. Bir kız ile erkek arasında aşksız bir ilişki olabilr mi? Ay Işığı Şövalyesi Endymion muydu? Usagi bu sorularla uğraşırken Luna matematik kitabını burnunun dibine getirir ve yarınki matematik sınavını hatırlatır …


bölüm sonu~
50.Bölüm
Spoiler:
Kader Ağacı gezegen Savaşçılar yüzünden yeterince enerji toplayamadığı için kurumaya yüz tutmuştur. Kader Ağacı Ann ile Ail’in hayat kaynağıdır eğer ağaç ölürse onlar da ölecektir. Daha çok hayat enerjisi toplayıp ağacı hayatta tutmaları gerekiyor.
Ail bir broşürde Sanal Gerçeklik Tiyatrosu’nun Juban Alışveriş Merkezi’nde açılacağını okur. Kardiyan’ın hayat enerjisi toplamak için mükemmel bir fırsattır bu. Taze enerji aramak için şehirde dolaşmaya çıkarlar.
Usagi ve Luna da Sanal Gerçeklik Tiyatrosuna gelmişlerdir. Luna diğer kızları da çağırmıştır ama onlar daha gelememişlerdir. Tiyatronun girişinde inanılmaz bir kuyruk vardır ve hemen hepsinin de çift olduğunu gören Usagi’nin hevesi kaçar. Sadece bir savaş oyunu olduğunu söyleyip eve gitmeyi önerir. Luna tam da bu yüzden gelmelerini istemiştir oysa, Usagi’nin savaşçı olmanın nasıl olduğunu tam olarak hatırlayamadığını söyler. Kavgacı bir ruh geliştirmek için burası ideal bir yerdir.

. Usagi itiraz eder ama Mamoru ile gelmiş olsalardı durumun farklı olacağını da söyler. Luna’yı sarsarak Mamoru’nun hafızasının nasıl geri getirebileceğini bildiği halde saklamakla itham eder. Bu sırada Mamoru görünür erkek arkadaşı olmamasının acısını kediden çıkarttığını söyleyerek Usagi ile dalga geçer. Usagi sinirle erkek arkadaşı olduğunu söyler. Mamoru’nun da yalnız geldiğini fark eder bu onun için kullanılması gereken bir şanstır.

Ail insan forumunda (Seijuro), kuyrukta beklemeden girebilmek için girişteki görevliyi hipnotize eder. Bir ses duyar, Natsumi kendisine asılan bir adamı tokatlamış ve fırça atıyordur. Adam cevap vermeye çalıştığı sırada Mamoru da duruma müdahale eder. Bayanları rahatsız etmekten vazgeçsmesini çok zavallı olduğunu söyler. Bunları duyan adam sinirlenir ve Mamoru’nun üzerine yürür ama sataşmaya cesaret edemez ve ordan uzaklaşır, uzaklaşırken bir de pışık yapar.
Natsumi Mamoru’nun boynuna sarılır, onu kurtardığı için teşekkür eder ve minnettarlığını göstermek için bu günü onunla geçirmek istediğini söyler. Usagi de yanlarına gelir ve Mamoru’nun kolundan tutup çekiştirmeye başlar.

Seijuro kız kardeşine ne yaptığını sorar. Natsume ağabeyi ile Mamoru’yu tanıştırır ve Mamoru’nun da onlara eşlik edeceğini söyler. Mamoru’nun itiraz etmesine bile fırsat vermeden Usagi bu durumda kendisinin de onlara eşlik edeceğini söyler.
Hep beraber içeri yönelirler,Seijuro’nun daha önceden hipnotize ettiği görevli girmelerine izin verir.
B sırada kızlar da tiyatronun önüne gelmişlerdir..
Usagi’nin babası ile kardeşi de Sanal Gerçeklik Tiyatrosu’ndadır ve Usagi ile arkadaşlarının sesini duyarlar. Arkalarına baktıklarında Usagileri görürler. Usagi ile Shingo arasında ufak bir didişme olur. Buraya babasıyla yalnız geldikleri için Usagi kardeşine kızarken, Shingo da ablasının ileri teknik oyunları oynayamayacağını iddia eder. Üzerinde durudkalrı araç sarsılınca Usagi kazara Seijuro’nun kucağına düşer, babası da durumu yanlış anlar..
Dışarda kızlar kuyrukta beklemektedir.

İçeridekilerse üstlerini giyinip oyuna başlarlar, Seijuro’nun sinirli bakışlarını fark eden Natsumi Dikkat çekmemek için o şekilde davrandığını endişelenmemsini söyler.

Seijuro ile Mamoru arasında bir rekavet başlamıştır. Karşılarına çıkan canavarları ellerindeki oyun silahlarıyla seri bir şekilde yok etmeye başlarlar.

Birden beliren canavardan korkan usagi çığlık atarak koşmaya başlar Mamoru da onu yakalamak için peşinden gider. Yalnız kalan Ail ve Ann hayat enerjisi toplama operasyonlarını başlatırlar.
Kızlar ise hala kuyrukta beklemektedir..
Mamoru kendisini oyuna kaptırmıştır bir oyun oynuyorsa en yüksek skoru elde etmelidir çünkü. Usagi’nin elinden tutar ve koşmaya başlarlar bu da Usagi’nin hayal dünyasında kendini kaybetmesine yetmiştir.

Kardeşinin sesiyle kendine gelir. Babası tehlikededir, canavarlardan birinde sorun vardır ne kadar vururlarsa vursunlar yok olmamaktadır ve insanlar düşmektedir. Shingo’nun rehberliğinde Mamoru olay yerine doğru gider. Kuyrukta ise sıranın kızlara gelmesine 3 kişi kalmıştır.
Kardinal Mamoru’yu Usagi’nin babasını ve kardeşini yakalar.

Usagi hemen dönüşür. Bilindik sözlerini tekrarlar ve saldırır ama Ay Tacı çalışmaz.. Bu arada Kardinal saldırıya geçmiştir ki beyaz bir gül canavarın saldırısını durdurur. Ay Işığı Şövalyesi gelmiştir.

Ay Işığı Şövalyesi’ni gören Usagi önce çok sevinir sonra da şaşırır ve biraz da hayal kırıklığı yaşar. Ay Işığı Şövalyesi’nin Endymion olduğunu düşünüyordu ama Mamoru arkasındayken Ay Işığı Şövalyesi de önündeydi..

Ay Işığı Şövalyesi’nin saldırısı da kardinal üzerinde işe yaramaz ve canavar tarafından yakalnır.. Gezegen Savaşçıları tam zamanında yardımlarına yetişir. Merkür ve Mars Saldırılarıyla Ay Işığı Şövalyesi’ni kurtarırlar ve hepsi birden Sailormoon’un önünde dururlar.

Sailormoon onlara Ay Tacı’nın çalışmadığını anlatır. Savaşçılar Sailormoon’u sakinleştirir ve onun yerine de savaşacaklarını söylerler. Venus ve Jüpiter güçlerini birleştirerek saldırır ve canavarı yok ederler.
Gece Usagilerde;
Usagi’nin annesi Shingo’nun yaralarına pansuman yaparken Usagi Ay Tacı’nı artık kullanamayacağı ve Mamoru ile Ay Işığı Şövalyesi’nin farklı kişiler olduğu ortaya çıktığı için endişelenmiş ve kafası karışık bir haldedir.

bölüm sonu
51.Bölüm
Spoiler:
Ail ve Ann şu sıralar yapılan ve gün boyu süren çiçekleri seyretme şölenini öğrenmişlerdir. Kader Ağacı için hayat enerjisi toplamak ve çiçek açmasını sağlamak için harika bir fırsattır bu.

Kızlar da öğretmenleri ile birlikte bu şölene katılacaklardır. Umino akşamdan gelip onlar için yer kapmıştır bile. Yemek yeme zamanı herkes getirdiği yiyecekleri çıkarır. Herkesin yemeği harikadır. Usagi ve Rei’ninkiler hariç bu yüzden didişmeye başlarlar gene. Rei Usagi’nin pirinç topları ile alay eder, Usagi ise rei’nin kolaya kaçtığını söyler (Rei hamburger almış.)

Yemeklerini yedikten sonra Etrafı dolaşmak için ayaklanır herkes. Usagi yakınlarda meyveli tatlılar satan bir dükkan olduğunu söyler, Rei de Usagi’ye takılır ve aralarında gene bir didişme başlar. Bu sırada Seijuro bir ağacın arkasınan Usagi’yi izlemektedir bu da Natsumi’nin dikkatinden kaçmaz. Usagi’nin güzel olduğunu kendi kendine mırıldanırken Natsumi hemen arkasında belirir, o kadar güzel mi diye sorar. Seijuro da Usagi’ye değil kiraz ağaçlarına baktığını iddia eder. Konuyu orda bırakıp Ail ve Ann’e dönüşürler ve hayat enerjisi toplamak için bir Kardinal çağırırlar.
Umino ve Naru beraber vakit geçirmektedirler. Yakınlarındaki bir ağaçta tuhaflık vardır yanıp sönen ışıkları gölgeleri görürler. Birbirlerine daha da yaklaşırlar ayaklarının altından başlayan bir ışık sütunu içinde kalırlar. Kesilen çığlıklarıyla birlikte ışık da kaybolur..
Öğretmenleri döndüğünde onları baygın olarak bulur. Telaşla nasıl olduklarına bakmak için yanlarına gidip diz çöker bir yandan da onlara seslenerek uyandırmaya çalışıyordur. Arkasında beliren kadından yardım çağırmasını ister. Kadında bir tuhaflık vardır gözlerinde kırmızı ışıklar yanıp söner, o aslında Ail ve Ann’in çağırdığı Kardinaldir ve Umino ve Naru’ya yaptığı gibi öğretmenin de enerjisini alır.
Üçünü de bir sağlık merkezine götürmüşlerdir. Dr bir süre dinlenirlerse kendilerine geleceklerini söyler ama bir tuhaflık vardır gün içinde getirilen onuncu kişilerdir ve güneş çarpması mevsimi için çok erken bir zamandır.

Artemis ve Luna durumu anlamışlardır. Kızlar olay yerini araştırmaya başlamışlardır bile Usagi de kedilerle birlikte olay yerine doğru yola koyulur.
Olay yerinde;
Kızlar etrafa göz atarlar, Rei Şeytani bir enerji hisseder. Kardinal ortaya çıkmıştır. Gözüne baktıkları anda kızları yakalar.
Kızların çığlıklarını duyan Usagi hemen dönüşür. Kiraz ağacının altında birer ışık sütunu içindeki kızların enerjileri emilmektedir.

Canavar ortaya çıkıp Sailormoon’a saldırır, saldırıdan kurtulan Sailormoon Ay Tacı ile saldırıya geçer fakat Tacı gene çalışmaz! Kızlar Sailormoon’a dikkatli olmasını canavarın gözüne bakmamasını söyler. Canavar tekrar saldırıya geçip Sailormoon’u yakalar ve sürükler. Gözlerine baktığı anda Sailormoon’un da enerjisi emilmeye başlar, broşu kırılır ve dönüşümü bozulur. Usagi yerin içine doğru çekilmeye başlar, kızlardan onları kurtaramadığı için özür diler. Usagi’yi kurtarmaya çalışan Luna da Usagi ile birlikte yutulur.

Baika bir boyutta Prenses forumundaki Usagi ve kucağındaki Luna baş aşağı düşerken görünürler. Usagi dönüşemediğini ne yapacağını sorar Luna’ya.. Luna da gezegen savaşçısı olarak geri dönmüş olsa da hala Prensesleri olduğunu söylemeye çalışırken Usagi sıradan bir lise öğrencisi olma dileğini söyler. Luna böyle hissettiği sürece ne Ay’ın Tacı’nı kullanabileceğini ne de dönüşebileceğini söyler.
Usagi ölü olup olmadıklarını düşünürken birisinin “Prenses” diyerek ona seslendiğini duyar. Seslenen “Queen Serenity”dir.

Usagi’ye Gümüş Kristali verir. Arkadaşlarını koruma isteği gümüş kristali korumuştur ancak gümüş kristal eskisi kadar güçlü değildir. Queen Serenity, Prenses’in arkadaşlarını koruma isteğinin bir gün gümüş kristalin gerçek gücünü ortaya çıkaracağına inanmaktadır.

“Ay’ın Kristal Gücü Harekete Geç” diyerek Sailormoon’a dönüşür.
Kızların hepsi baygındır ve ağacın gövdesinde sıkışmışlardır. Artemis tek başına Kardinal ile mücadele etmektedir.

Gökyüzünde bir ışık parlar, dolunay görünür ve bilindik sözleriyle Sailormoon sahneye çıkar. Canavar saldırıya geçer Sailormoon’un tek yapabildiği saldırıları savuşturmaktır. Kritik bir anda Ay Işığı Şövalyesi gelir ve Sailormoon’u kurtarır. Queen Serenity’nin sesi duyulur ve Ay Asası Sailormoon’un ellerine gelir. Sailormoon asayı kullanarak canavarı yok eder.
Herkes kurtarılmıştır, kızlar tek tek Sailormoon’a teşekkür ederler. Ve hemen ardından Rei-Usagi didişmesi başlar.D

bölüm sonu~
52.Bölüm
Spoiler:

Minako gene okula geç kalmış koştururken çocukların sesini duyar. İki tane çocuk küçük bir kızı köşeye sıkıştırmış ondan bir şeyi almak istiyorlardır. Minako oraya gidince çocuklar hemen kaçarlar.

Küçük kız sadece korkmuş numarası yapıyormuş, Minako’ya teşekkür eder ve ondan kendisini otobüs durağına kadar bırakıp bırakamayacağını sorar. Zamanı olmadığı için reddetmeye çalışsa da küçük kızın ağlamaya başlaması üzerine Minako onu istediği yere bırakır.
Usagi sürekli geç kaldığı cezalandırılmıştır. Üzerinde “Ben okula her zaman geç kalıyorum” yazan bir kağıt boynuna asılmış halde tahtanın önünde dikilmektedir. –teneffüste bile-

Seiijurı gelir ve aşk ilan etmeye başlar ki Natsumi aralarına giriverir. Seijuro bir bahane ile oradan uzaklaşır hemen.

Minako’nun sabah kurtardığı kız gene başka çocuklar tarafından hırpalanmaktadır. Minako bunları görür ve müdahale etmeye gider. Çocuklar Minako’ya yaşlı kadın diyerek onu kızdırırlar ve sonra da oradan kaçarlar. Minako küçük kıza neden tartıştıklarını sorar. Kızın adı Mie’dir ve bir Sailormoon hayranıdır çocuklarla da bu yüzden tartışmışlardır. Mie Sailormoon’un gerçekten var olduğunu söylerken çocuklar hiç görmediklerini var olmadığını söylemişler. Minoka Mie’ye Venus Savaşçısı’nı da sevip sevmediğini sorar. Kız bilmiyordur bile Venüs Savaşçısını.
Mie Minako’ya Sailormoon gerçekten var mı diye sorar, Minako da önemli olanın inanmak olduğunu, kendisinin tanıştığını bile söyler. Mie yarın anaokuluna gelip arkadaşları ile konuşmasını ister çünkü kimse ona inanmıyordur..

Kader Ağacı’nın enerjisi gene bitmektedir. Bu sefer çocukları hedef almaya karar verirler. Kardinal anaokulu servisine saldırır.

Kızlar Ami’nin hesaplamalarıyla sıradaki hedef alınan anaokulunu tespit ederler. Oraya sızmaları gerekmektedir bu görevi de onlar konuşurken katılmayıp bir köşede manga okuyan Usagi’ye verirler.

Minako küçük kızın anaokulunda çocuklara Sailormoon’un ve Venus Savaşçısı’nın gerçekten var olduğunu anlatır ama çocuklar onları görene kadar inanmayacaklarını söylerler.
Öğretmenlerinin işi çıktığı için otobüste olamayacağını açıklar Minako da bir sakıncası yoksa kendisinin otobüste durabileceğini söyler.
Bu arada Usagi otobüse sızabilmek için dönüşüm kalemini kullanarak bir anaokulu öğretmenine dönüşür ve otobüse biner o da.

Kardinal otobüse saldırır. Minako çok korkan Mei’ye böyle bir durumda Sailormoon’un kesinlikle onları kurtarmaya geleceğini söyler. Usagi otobüsten dışarı atlar ve dönüşür.
Sailormoon havalı girişiyle ortaya çıkar, canavar harekete geçince saldırılardan kaçmaya çalışır. Çocuklar onun için endişelenmeye başlar. Minako da dönüşebilmek için otobüsten çıkar ve Sailormoon’un köşeye sıkıştığı bir anda Venüs Savaşçısı gelir ve onu kurtarır. Venus Savaşçısının Yeni ay Işını atağı canavar üzerinde işe yaramamaktadır savaşçılar gene zor durumdadır. Ay Işığı Şövalyesi yardımlarına koşar. AY Işığı Şövalyesi’nin sözleri ve otobüsteki çocukların onlara olan inancı sayesinde kızların güvenleri artar ve Venüs Savaşçısı çocukları korumak için “Yeni Ay Işını Yağmuru” saldırısını yaparak canavarı zayıflatır Sailormoon da saldırısı ile canavarı yok eder.

bölüm sonu~
videoların kalitesi çok kötüydü :S resimleri o yüzden ir siteden aldım ama ordaki resimler de kalite olarak pek iyi değil

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu

>funnylife<
yenielmakurdu



SaturnSavascısı yazmış:
Bölüm 184 :
Usagi ve kızlar son günlerdeki hırsızlık olayları hakkında konuşuyordur.Usagi çok korkmuştur , bu gece evde yalnız olacağını söyleyince seiya gelip ben senin koruman olurum der.
184.Bölüm ! İkimiz arasındaki gece ! Usagi darda.
Seiya usaginin evine gelir. Usagi onu bir odaya alır ve 'kendi evindeymiş gibi rahat et ben sana çay demleyim^^ der .
Sonra usagi çay tepsisi ve pasta ile gelir . Seiya usagi'ye önemli bir şey söyleyecekken chibi chibi ortaya çıkar ve seiyanın yüzüne pasta atar.
Seiya banyo'ya gidip banyo yapar . O sırada kızlar gelir ve chibi chibi kapıyı açar. Seiya banyodan çıkar ve chibi cchibi onun yanına gidip üstündeki havluyu çekmeye başlar.
~~
Yaten ile taiki gelir. seiya burdamı diye sorar .
~~
Birlikte kağıt oynarlar.
~~
Akşam Haruka ve michiru usagi'nin evinin önünden geçerken uğrarlar.
Sonra Kapıyı tv programın'dan bir sunucu adam çalar. Seiya , yaten ve taiki gizlenirler. Sonra adam içeri gelir . Ve Alüminyum siren savaşçısı ile Rehber karga savaşçısı ortaya çıakr ve adamı canavara dönüştürür. Ve giderler. Usagi bunları görüp ay savaşçısına dönüşür. Ve sailor star lightsler ortaya çıkar .
Birlikte canavarı yenerler.
Spoiler:
Usagi ve kızlar son günlerdeki hırsızlık olayları hakkında konuşuyordur.Usagi çok korkmuştur , bu gece evde yalnız olacağını söyleyince seiya gelip ben senin koruman olurum der.

184.Bölüm ! İkimiz arasındaki gece ! Usagi darda.
Seiya usaginin evine gelir. Usagi onu bir odaya alır ve 'kendi evindeymiş gibi rahat et ben sana çay demleyim^^ der .
Sonra usagi çay tepsisi ve pasta ile gelir . Seiya usagi'ye önemli bir şey söyleyecekken chibi chibi ortaya çıkar ve seiyanın yüzüne pasta atar.

Seiya banyo'ya gidip banyo yapar . O sırada kızlar gelir ve chibi chibi kapıyı açar. Seiya banyodan çıkar ve chibi cchibi onun yanına gidip üstündeki havluyu çekmeye başlar.

~~
Yaten ile taiki gelir. seiya burdamı diye sorar .
~~

Birlikte kağıt oynarlar.
~~
Akşam Haruka ve michiru usagi'nin evinin önünden geçerken uğrarlar.

Sonra Kapıyı tv programın'dan bir sunucu adam çalar. Seiya , yaten ve taiki gizlenirler. Sonra adam içeri gelir . Ve Alüminyum siren savaşçısı ile Rehber karga savaşçısı ortaya çıakr ve adamı canavara dönüştürür. Ve giderler. Usagi bunları görüp ay savaşçısına dönüşür. Ve sailor star lightsler ortaya çıkar .


Birlikte canavarı yenerler.
bölüm tanıtımı mı bu?1.si bu bölümü ben zaten yapıyorum önceden de başlamıştım ama tamamlayamamıştım.2.si ise bölüm tanıtımı yerine birkaç cümle yazıp bırakacaksan hiç yapma.hı sonra tamamlayacağım dersen birşey dediğim yok ama biraz daha ayrıntıya girmen gerektiğini düşünmüyor musun?

![]() ![]() |
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 25, 26, 27 ... 37, 38, 39, Sonraki |
26. sayfa (Toplam 39 sayfa) [ 574 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |