güzel bi bölümdü ... ( pazartesi ye kadar sabredicez artık napalım

yetişmeye başlıyorum ama son okuduğum bölüm
ne bileyim
ilginçti

sun abla elinde hiç hazırda varmı eğer vara bekletmeden kyosan günü gününe

selam miillet bugün koyacaktım ama ne üni.de ne yurtta net vardı(hava yüzünden sanırım).şimdi net geldi ve yurtta net saatinin kesilme vakti geldi(kurallar)...net kesilmeden bu notu yazıyorum.yarın net olursa koyacağım bölümü

elinde vardır da bakletiyodur
eskiden dükkanlar piyasayı yükseltmek için ellerindeki malı saklarlarmış böylece mala olan gereksinim artarmış onlarda deyerinden fazlaya satarlarmış
arz talep işleri
oturdum ders çalıştım bak

Kayıp kıta Mu ve Atlantis’in iki yöneticisi…Halklarının düştüğü karanlıktan çıkarttıkları son umut ile güçlerinin yitirmeyenleri almış ve eski düzenlerini hatalarını düzelterek burada kurmaya karar vermişlerdi.Hatta tüm diğer ırklara kapılarını açmışlardı.Tüm bu süreç içinde halkları ve yeni gelen ırklar kaynaşmış ve gezegenin halkını oluşturmuşlardı.Yöneticiler ise Kutsal Hanım ya da Kutsal efendi olarak isimlendirilmiş ve başlarda onların çocukları saf kanlar olmuştu.Ne var ki ilk saf kan hariç diğerleri geçmişlerinden gelen lanetin peşlerine düşmesi nedeniyle çift ruhlu doğar olmuşlardı.Bir ruh karanlık bir ruh aydınlığı temsil ediyordu ve hangisi üstünse halk o şekilde yönetiliyordu.Ama uzun zaman boyunca hep karanlık olan üstün gelmişti.Halk artık bundan bıkmıştı ve büyük savaş sonrasında bu güç tüm gezegene dağıtılmış bununla altın kan gümüş kan tüm diğer özel efsuncular ya da ırklar ortaya çıkmıştı.Artık Kutsal Hanım ve efendiler herhangi bir boyuttan, gezegenden ya da ırktan olabilirdi.Bunların ardındaki bir diğer savaş ise ilk saf kanın anne ve babasına karşı verdiği olmuştu.Tüm karanlığı, savaşları ve kardeşlerinin düştüğü hali gelen ırklara ve artık kendi halkları da bu ırklara karıştığı için tüm gezegen sakinlerine yüklemiş ve hepsine karşı kinlenmişti.Buna karşı olan Ra-Mu ve Khonos-Atea oğullarını durdurmaya çalışmış ve sonunda hem oğullarını hiçliğe göndermiş hem de kendileri yok olmuşlardı.Üçü de bambaşka yerlerde mahkumlardı.Ancak ilk Kutsal efendi olan oğulları çok güçlüydü her ikisinin gücünü ve üstelik onlarda olmayan gizemli bir gücü taşıyordu.Bu nedenle doğrudan olmasa bile ruhunun bir parçasını başka ırklarda bir çocuk olarak büyütüp sonunda o bedeni ele geçirip yerini bulduğu annesini öldürmek üzere yolluyordu.Buna karşılık her seferinde içi parçalansa da bunu laneti olarak kabullenen Khonos-Atea oğlunu gönderdiği her bedeni taşa çeviriyordu.

Tüm bu gizemli geçmişin yanı sıra kendinden saklanan Kutsal Hanımın da bu nedenle çift ruhlu olmasını ve neden kaçtığını öğrenmesiyle birçok şey Palomita için aydınlanmıştı.Ama şu an durum değerlendirmesi yapacak halde değildi.Bir anda kendilerinin tam da parçalanmak üzere olan Nuh’un gemisinde bulmuşlardı.Dlathia Nuh’un gemisinden de aldığı güçle sonuna kadar dayanmıştı ama artık mecali kalmamıştı gümüş efsuncu kadının ve olanlar olmuştu.Gemi tufan içinde paramparça olmuştu Liam, Palomita ve Zainin geri döndüğü gibi…

Palomita denizin derinliklerinde buldu kendini.Yukarı çıkamıyordu.Her şey o kadar ani olmuştu ki efsun kullanamıyordu.Onu kendine getiren Liam olmuştu. Liam gücünü kullanarak Palomita ve Zainin’i bir güç kalkanının içine almıştı denizin altında.İkisi de öksürerek kendilerine gelmeye çalıştı.Palomita kendine geldiği gibi hırsla Zainin’e döndü:

-Hani nerde karanlık Kutsal Hanımın? Oydu değil mi? İkinizi de koruyan güç oydu!

-ŞU AN BUNA VAKİT YOK SENİ APTAL!

-EMİNİM DAHASI DA VARDIR! VAR DEĞİL Mİ? ÇÜNKÜ SİZ O KADAR KÖTÜ BİR IRKSINIZ Kİ! İNSANOĞLU SİZİN YANININZDA MELEKTEN FARKSIZ!

Liam, Palomita’ya bir tokat atmıştı.Palomita’nin aniden sesi kesilmiş Liam’a bakıyordu.Liam kızgın görünmüyordu aksine hüzünle Palomita’ya bakıyordu.

-Lütfen Palomita, dedi sesinden sevgisi belliydi ama Palomita’nın kendisine gelmesi gerekti, Şu an gerçekten çok daha büyük sorunlarımız var.Dostlarımızı kurtarmalıyız her şeyden önce.

Palomita birkaç saniye tepkisiz kaldıktan sonra hızla yağa kalktı:-Özür dilerim…Haklısın.Hadi onları…AMAN TANRIM…

Liam ve Zainin Palomita’nın baktığı yere dönüce öylece kaldılar.Tek kelime edemiyorlardı.Çünkü okyanusun dibinde hızla onlara doru gelen balığa benzer devasa ürkütücü bir yaratık tam karşılarındaydı.
Neyse ki bu sefer teklememişlerdi ve kalkanı efsunlarıyla kıl payı farkla canavara yem olmadan okyanustan gök yüzüne çıkarmışlardı.Liam ve Zainin birkaç küfür savurdu Palomita ise okyanusun üstünde arkadaşlarına bakınıyordu.Sonunda eliyle işaret etti:

-Oradaki Floa değil mi? Bakın! Rat, Korag, abim,Dlathia…ve diğer herkesi geminin kalan parçalarına çekmiş olmalı.Floaaaa!!! DİKKAT EEEET AŞAĞIDAAAA!

-Bir saniye…Walker ve Flayer…onlar yoklar!, dedi Liam telaşla.

-Burada daha fazla vakit kaybedemeyiz ! Hemen onları –
Ancak canavar tufanı bile bastıran bir gürültü ve şiddetle kendini göstermişti ve hızla okyanustaki gruba yaklaşıyordu.Floa arkasına dönmeyi ancak yukarıdan Liam, Zainin ve Palomita efsunlarını canavara savurunca akıl edebildi.

-YÜCE ŞOVALYELER ADINA!, dedi küçük kız korku içinde.
Tüm güçlerine ve yaptıkları efsunlara rağmen canavar bundan biraz bile etkilenmemişti.O anda kendine gelen Floa’nın babası akıllıca bir hareketle uzaktaki bir parçaya atladı ve eline geçirdiği ilk efsun-teknoloji karması alet ile canavara ateş açtı rastgele:

-Lanet olsun! Kılıcımla uzaktan saldırabilseydim!Şu aletlerden hiç anlamıyorum, gözü uzakta kalan kızına ve onun dibindeki kılıcına kaydı, yine de emin ellerde olduğunu bilmek güzel…

Ve cesur şovalye başarmıştı.Canavar büyük bir sinirle ona saldıran şovalyeye dönmüştü.Ne yazık ki zaman kazandırsa da bunun bedelini hayatıyla ödemişti kızının ve dostların çığlıkları arasında.

-BABAAAAA HAYIIIIIIIIIR!!! SENİ GEBERTİCEM !!!, kız feryatlar içinde canavara küfürler savuruyordu ama elinde kalan tek savaş aleti babasının kılıcı ve bir tahta parçasıydı.Kız eline kılıcı ve o tufanın içinde tahtalardan atlayarak canavara saldırmaya niyetlenmişti…
Bir şok da yukarıda yaşanmıştı.Kalkanı ne kadar okyanusa indirmeye çalışsalar da bir şey bunun engelliyordu.Sonunda duydukları ses ile bunun sebebini anladılar.

-Üzgünüm büyük efsuncular sizi ölmenize göz yumamam…ne sizin ne o deniz canavarının…

- Khonos-Atea!!!Dostlarımızın gözümüzün önünde ölmelerine izin veremeyiz! ,dedi acı içinde Palomita.

- Kladx özel bir yaratıktır.Bizim oğlumuza karşı yetiştirdiğimiz bir yaratık…Bu sularda oğlum büyük gücüne kavuşmadığı müddetçe gücünü açığa çıkaramaz ve onun varlığını tamamen yok edebilecek tek yaratık Kladx’tır.Onu öldürmenin yolunu bulamazsınız bulsanız bile o zaman da buna ben izin veremem.

-Ama dostlarımız ölüyor!, dedi Liam asırlar ötesinde efsaneleşmiş kadına yalvararak.

-Üzgünüm altın efsuncu…o da siz de sağ kalmalısınız…ve onu oğlum gelen kadar sakinleştirecek tek şeyin bir gümüş ya da altın efsun kandan birini yemektir.Bunun için feda edilebilecek tek kişi de şu an aşağıda…

-O benim ablam! Lütfen efendim lütfen…buna müsaade edemezsiniz…, Zainin ilk kez kendini bu kadar çaresiz hissediyordu.Yüce güç olarak yüzyıllardır bildiği kişiye o da sadece yalvarabiliyordu.

-Tek yol bu…istediğiniz kadar aşağı efsunlarınızı gönderin ama bu sadece onların süresini biraz uzatmaya yarayacak…, dedi usulca gen kızın sesi yok olurken.

- Adaletin bu mu senin?, dedi Palomita çökerek, buna inanamıyorum…buna inanamıyorum…

Canavar asıl hedefine dönmüştü.Kokusunu aldığı asil kanın da olduğu gruba hızla yüzüyordu ve ayakta duran sadece küçük bir kızdı.Ve dalgaların arasından çıkan garip şişme bot gibi bir şeyle iki kuzen oldu.Hızla canavarın önünden büyük tahtayı ittiler bindikleri şişme ama güçlü motorlu aletle.Böylece canavarın ikinci çabası da boşa çıkmıştı.
Flyer cesur görünmeye çalışan kıza koşup sarıldı:-Biz yanındayız Floa…Floa merak etme…

Walker gök yüzünden onlara efsunlara yardım etmeye çalışan dostlarına baktı: -Bir şekilde buraya gelemiyor olmalılar, dedi, Biz bir şeyler bulmalıyız.

O anda Palomita düşündü düşündü…

-MASAL!, diye haykırdı, EVET HER ŞEY FARKLI İLERLİYOR AMA MASALIN ANLAMI OLMALI…

-Doğru , dedi Liam, okyanustaki efsanevi canavar ve güçsüz ufaklığın dostlarını kurtarışı…o masalı biliyorum…

-Ben de ama bu ne işimize yarar?, dedi Zainin, ortada canavarı yok edecek gücü verebilecek kimse yok.

-Ben … dedi Palomita artık kızıl olan gözlerini kısarak, cennet alevini kullanacağım.

-Delirme!, dedi Liam, onu isteğimizle ortaya çıkaramıyoruz . Ortaya çıkaracağın tek şey lanetli güç olacak…

-Umurumda değil…sevdiklerimin ölümüne göz yumamam., dedi kız ve elini boynuna götürdü.

-Bana başka seçenek bırakmadın…, dedi Liam ve Palomita’nın bileğinden tutup kendine çekti ve kaçmasına imkan vermeyecek şekilde onu sarmalayıp öpmeye başladı.Palomita ne olduğunu anlayamasa da birkaç saniye içinde gerçek kendini gösterdi.

Liam’ın ellerinden, dudaklarından kanı Palomita’nın bedenine geçiyordu.Zainin başını eğerek olanlara müdahale etmedi.Çünkü Liam’ın planını o anda anlamıştı ve en akılcı çözüm olarak düşünmüştü.Birçok sorunu bir seferde halledecek bir çözüm…

Nihayetinde birkaç dakika kendine yetecek ve canavarı kendine çekebilecek kadar kanı kaldığında Liam kendini bıraktı.Gücü kalmayınca onun aşağıya inmesini engelleyen bariyer onun düşmesine izin vermişti.Arkadaşlarının yanına düşen Liam kıza ve kuzenler gülümsedi

-Babanın onurunu yücelt şovalye kız ve sizler dostlarım…Ne diyebilirim gerçekte sizin hakkınızda ne düşündüğümü zaten biliyor olmalısınız…Yeni lideriniz vakti geldiğinde kaderinde yazıldığı gibi sizinle olacak…ona güvenin ve inanın…

Bunun ardından tahta parçasını kapan Liam son gücüyle canavara kendini ileriki büyük tahtaların birinde teslim etti.

-LİİİİİİİİİİİİAAAAAAAAAAAAMMMMMM!!!!!! HAAAAAAYYYIIIIIIIIIIIRRR!!!!, Palomita tüm efsunlarını bariyere savurmaya başladı öyle ki Zainin’in etrafında yine onu korumak için o karanlık efsun yükseldi…sonunda tükenen efsun öğrencisi kazılacak toprakmış gibi bariyeri parçalamaya çalışırhale gelmişti ama faydasızdı.Zainin bile ona hakim olamıyordu. Genç kız tamamıyla çıldırmıştı.

Son birkaç saniye öyle ağır geçiyordu ki …Palomita umutsuzca bir mucize bekliyordu ama olmamıştı.Son gördüğü Liam’ın sakladığı son gücü de tahtaya aktararak canavarın ağzında oraya saplamak üzere yok olmasıydı.Canavar içine saplanan efsunlu tahtanın acısı ile haykırdı ama Khonos-Atea dediği gibi onun ölmesine izin vermemişti.Tufanı tüm gücünü kullanarak durdurdu ve canavarı ölmemesi için yosunlarla sarmalayarak iyileştirmek üzere okyanusun derinliklerine çekti.

-Akıllıcaydı…masalın gerekli parçalarını gerçeklerle birleştirmek ve altın efsuncunun hızlı ve zekiceydi planı ama unuttuğunuz şey…gerçekleşecek kaderi engelleyemezsiniz…Artık kendi kanının yanında biraz gümüş ve fazlasıyla altın kan damarlarında Saena…eskisinden çok daha güçlü doğacaksın.Seni beklediğimi unutma…

Palomita ve Zainin göz kırpası gibi bir sürede dinginleşen okyanusun üstündeki arkadaşlarının olduğu geminin parçasının üstünde buldular kendilerini…Palomita gök yüzüne baktı içindeki öfkesi büyüktü

-Unutmayacağım Khonos-Atea…unutmayacağım bugün burada olanları…Bundan emin ol ki unutmayacağım…

yok artık ne yani liam öldümüüü ama o ve pally mutlu olcaktı ...

yaa uf haklsızlık bu yaa allhım zainin in ablası için kendini feda etmiş olmaz başka bişi var bunda..

ya şeydi sanki cennet alevi lanetinin kalkmasının tek yolu altın kandır felan gibi bişimidi.. yani liam bunu çok önceden beri düşünüyomuydu pally nin güçlenmesine sevindim ama liam yaa

Allahım bu olamazz !!! liam ölemezz liammmmmmm nasıl olur buuuu lütfen ölmesin bi şekilde kurtyulsun
ya bu nasıl olur aklım almıyo gerçekten palomita ve liam mutlu olcaklardı nasıl olur nasıl !!???

Bu arada palomitanın güçlenmnesine bende sevindim hem insan kan hem gümüş hemde latın way be !

sun bu bölüm bayağı bi hüzünlüü ve maceralıyydı.İlerki bölümü çooookk acilen istiyoruz.Tabi koleksiyonun warsa

yeni bölümde acaba liam kendine gelcekmi
zainin ile palomita arasında nolcak (kavga vs)
kutsal mahluk gene ortalıkta yok sevvindm buna ama bıktım bu cennet alevinden ^^
bu ateada biraz fazla ileri gitmiş onada gıcık oldum kutsal mahluk 2 diycem



yeni bölüm acill bekleniyorr....
loading.. loadingg..

Liam nasıl ölürrr?Ya Pally ne olacak?Bari Liam kendini bırakmayaydı .Neyse görücez devamını

liiiammm öldüümüü!! bn pek snamıyorum çok ani oldu ya geri gelir diye düşnüyorum ....atea gerçekleri su yüzüne çıkardı ama onun sakladığı daha çok şey vardır süpeerrbi bölmüdü bi daha ki bölmüm sabırsızlıkla bekliyorm

ay müthişti liam'ın ölmesine üzüldüm, ama saena isminin anlamıyla bi alakası var bütün bu olanların, ondan eminim.

acaba sm de olduğu gibi önceki hayatındaki ismi olabilir mi, usagi gibi her olayda biraz daha güçleniyo, saena serena ismine de benziyo belki de kayıp atlantis ve mu kıtalarıyla bi alakası vardır önceki hayatında

YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK YE-Nİ BÖ-LÜM ŞAK ŞAK ŞAK

Ay bir giremedim neelr olmuş. O_O
Liam en sevdiğim karakter nasıl öldü ya -gerçi ben öldüğüne inanmıyorum. u.u-
Ateanın gelmesi iyi oldu en azından hepsi olmasada sırların bir böl. öğrendik allaha şükür. u.u
Yeni böl. bekliyorum. *-*

Hayt höyt. Ne bu lan gece gece kabusta falan mıyım ben lan. Sun ablaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

Bu kadar acımasız olamazsın değil mi ya.

Kesin bunun altından bir iş çıkacak Liam ölmesin nolur ya.

Şu anda süper yorum yapmak isterdim ama Liam gitti

Gelecek bilinmez ama...Liam öldü arkadaşlar...önceki bölümleri hatırlarsanız Liam'ın bunu bildiğini (ne şekilde olacağını bilmese de), Atea'nın da anlattıklarında bunun olacağını anlattığını görebilirsiniz.Elbette bu şekilde değil başak şekilde de olabilirdi ama...neticede Liam bir taşla birkaç kuş vurmak istedi özetle.Palomita'yı lanetten kurtardı (Zainin de işine geldi diyebiliriz) ve onun kendini feda etmesini engelledi.Dostlarını kurtardı (neticede gümüş kana ulaşayım derken yaratık hepsini halledecekti).bu canavar ortaya çıkmasa belki de böyle olmayacaktı ya da Atea onlara yardım etseydi vs vs ama neticede olaylar bu şekilde gelişti.

Gerçekleri önemli bir kısmını öğrendiniz...sizden daha çarpıcı yorumlar bekliyorum^^