Evet ballarım *-* Yeni bir bölümle karşınızdayım *-* Chin-chinim, Damla'm, Melikecim, ve yorumlarını eksik etmeyen pek sevgili okurlarım.

Bu ekleyeceğim şimdilik son bölüm, yaklaşık 1 ay civarı bölüm ekleyemeyebilirim. Matematiği biraz astım gibi, geometri de öyle. Kimya'da da entalpileri hesaplayamıyorum. Gidip bir inek olup dönmem gerekiyor.

Tabii bu arada oluşan boş zamanlarımda da Kızıl Cadı'mı ve Damla Sakızı'nı yazacağım. Döndüğümde elim dolu olacak *-*

Ama gitmeden de size cicilerim var *-*

OHA Bİ SANİYE *_________*


*ŞOK GEÇİRİYOR*








*ATLATAMADI*

ah ne bölümdü be o__o
kim kimi buluyor noluyor o.o
kafa karışıklığı

uyarı: acayip saçmalamışım okumayın bence kjfkşlsldşl
şimdi ben çok saçma bi teori atsam ortaya ne olur? böyle damlanın annesinin cadılarla bir bağlantısı olmasını düşünsem falan.. ya ne bileyim hatta öyle olsa şifacımız o bile olabilir yani ay o.o deniz gibi kokmasını açıklar en azından.. evde de o kokuyu saklamak için kızartma vs kokuyodur ay neyse çok saçma bbbbbbbbb
ama işte annesinde bi işler sezdim kısaca


damla yaa çok gıcıksın böyle bir son yapılır mı inanamıyorum sana ben 1 ay falan nasıl beklerim hiç düşündün mü?


DAMLA YAVRUM NESİN SEN KİMSİN AY BEN İYİ DEĞİLİM GALİBAAĞĞ *şıp diye bayılır*


edit: ya ben niye mantıklı düşünemiyorum o.o bence mantık işini hp-chan a bırakalım belki ondan bi-iki fikir edinirim hihihihi sns*

o yooo böyle bi bölümden sonra nasıl gidersin ya?

o madalyon.. cadıların da madalyonu vardı noldu orda?

domates ve polo. geleceğimi görüyon sen damla noluyo kuzum?

kadın. kadın. ses. kadın sesi. anne. damlanın annesi. kadın. cadı. madalyon. cadılar. Allah'ım.. beynim uyuştu.

o spoilerler ne öyle? Allah'ım. yoksa beyaz cadı düştükten sonra gücünü damlanın içine mühürlediler ve o madalyonla bi ilgisi falan mı var? ya da benzer bi şeyler.

1 ay ne demek ama ya. çok uzun. yani 2 hafta sonra falan bir cumartesi akşamı uğrasan 5 dakkada bölümü atıversen yani şimdi derslerin çok önemli onları boşver diyemiyorum ama o kadar aradan sonra bi ara daha

edit::melike deniz kokusunu ben de düşündüm ama sonra gemideler zaten normaldir diyip atladıydım.

Ooo Diyır Gattt!!!!

bir saniye bekleyin de doğru düzgün düşünebilmeye başlayayım.. O..O
.
.
.

abi söyleyebilecek sözüm yok şu an O_O aklıma tek kelime geliyosa n'olayım..

en iyisi aklıma bi şey gelene kadar,alıntılarla bölüme yorum yapayım

***

Haruka~ yazmış:

"Eşek!" dedim parfümünü içime çekerken. Kulağıma 'Buyrun benim,' diye fısıldamaz mı bir de..

Haruka~ yazmış:

Giray gibi Burak da siyah ve gri tonlarında giyinmişti. Ve tıpkı Giray gibi kokuyordu. Yanağıyla çenesinin bitim yerinde oluşan yarığı boynundaki atkıyla örtüyordu. Sarılıp sağa sola doğru sallanmaya başladık. Annem görmeden yanağıma bir öpücük kondurup 'İyi ki varsın,' dedi.

niçin bende de yok sizden birer tane
ben de istiyom bunlardan.. *-*
evcil hayvan gibi, tam "eve götür sev"lik

Haruka~ yazmış:

Selimhanlarla tokalaştık sadece. Tıpkı Cenkerle olduğu gibi. Üzerine koyu yeşil bir sweetshirt, altına ise kot pantolon giymişti. Oldukça sadeydi. Ama muhteşemdi benim gözümde.

"İyi ki doğdun, Damla," dedi kısık ve yumuşak bir ses tonuyla. İçimden tuhaf sıcak bir enerji dalgası geçtikten sonra tüylerim diken diken oldu.

"Aaaa.. Şey, bu arada, al,"dedi elini kot pantolonunun cebine sokarak. Cebinden lacivert bir şey çıkarıp avucuma koydu.

"Polo..!" dedim heyecanlı bir şekilde. Hatta çığlık bile atmış olabilirim, herkes bana bir anlığına tip tip baktı. Ben de onlara 'sorun yok!' bakışı atıp olayı kapattım.

"Çok teşekkür ederim, birtanesin," diyiverdim anında. Beyaz yüzü kızardı yavaş yavaş. Poloyu ve kızaran yüzünü görünce birden bire, istemeden ya da düşünmeden "Domates," dedim.

cenkerlen sarılmayın zaten oolum gerek yok.insan içinde filan..cıks yani xD
tamam yaa tamam..ben sarışınla kumralın tarafında olabilirim belki ama.. sarılsaydılar da ayrı bi güzel olurdu sanki *itirafedenacılısmiley*

polo'yu vermese harbi oduncan demeye devam edecektim ama az bi zariflik gördüm sanki. *-*
hemen de kızardı duygusal çocuk asdfghj.

Haruka~ yazmış:

İçimden, 'Ne olur her şey yoluna koyulsun,' diye geçirdikten sonra mumları üfledim. Mumların alevleri havaya karışırken zihnimde bir ses duydum. İnce ve kısık bir ses. Bir kadının sesi. Beynimin içinde bir anda sesi yankılandı. 'Buldum seni..'

zaten bi pislik olmasa,şu doğum günü sorunsuz geçse olmazdı di mi??
hep melike yüzünden ekşın ekşın dedi böyle olduk xD

ama neden daha önce değil de mumları üfler üflemez?? mumları üfleyince resmi olark 14 olduğu için fianmı ki acapa? o.o

ayrıca ben kötü bi cadının onu aramasının yanında,belki iyi bi cadı da onu arıyordur, diyorum.ya da en azından iyi olmaya çalışan bi cadı - bknz:hobit's mother -
tamam biliyorum çok düşük bi teori oldu T-T

Haruka~ yazmış:

tam gerdanımın ortasında bir soğukluk hissettim. Elimi pançomun boyunluğundan aşağı soktuğumda parmak uçlarıma değen soğuk metalle irkildim.Bir zincirdi bu. Zinciri hızla boynumdan yukarı çekip çıkardım.

"B-Bu.. Bu da nereden çıktı..?" Etraftaki herkes gülüşüyor, şakalar yapıyor ve anın tadını çıkarıyordu. Sorumu yineledim. Herkes dönüp elimdeki gümüş zincirli kolyeye baktı. Sağ tarafımdan annemin sesini duydum.

"Bu sabah revirdeydi. Üzerinde 'İyi ki doğdun,' kartı vardı. Ben de çcuklardan biri koydu diye düşünmüştüm. Değil mi?"

Kızlar başlarını hayır anlamında sallarken, erkekler birbirine soran gözlerle bakıyordu. Hiçbiri değildi. Kimse bana bunu vermemişti. Zaten veremezdi de.

Elimdeki zincirin ucunda bir madalyon vardı. Gümüş bir madalyon. Madalyonun kenarları zarif hatlarla süslenmişti. Tam ortasınaysa mehtabın altında peleriniyle uçan süpürgeli bir cadı resmedilmişti.

e yani.. olacak iş miydi bu? hep o anasının işleri bunlar. madem öyle bişey var söyle "kızım sana hediye gelmiş." de ne diye takıyosun boynuna.
bu karı beni habire işkillendiriyo bak acayip kıl oluyorum ben bu kıvırcığa
bu kadında ters bi şeyler var bak.demedi demeyin sonra -_-

neyse şöyle de bi olay var ki..

sen bize doğum günüyle ilgili bi dünya spo vermiştin chin chinim *-*
manga olayında da az bi benzerlik var dedin.
yani bu olayın damla nın 14 yaşına girmesi itibariyle ortaya çıkan bir şeyle ilgili olduğu kanaatindeyim halen *-*
ancak ne olduğuyla ilgili zayıf teoriler ortaya atmaktansa susacağım T-T

ayrıca diğer damlama (d@ml@) da katılamıyorum şu an; o beyaz cadının düşüşünden sonra gücünü mühürlemeleriyle filan ilgili olan teorisinde.
bi pislik,bi güç, bi sıradışılık çıkacağı kesin ama henüz böyle bir teori atmak için de fazla erken diye düşünüyorum..

hmm unutmadan..
o kolyenin bi şeyin simgesi olduğunu zaten anlamıştık hep beraber ama yine de belirteyim dedim. bir çeşit işaret filan gibi..bi sembol ya da..
hadi daha da uçayım; bi çeşit anahtar. -anahtarda detaya girmeyeceğim şimdi ama sonra mutlak söyleyeceğim bunun devamını,unutmayın.. -

Haruka~ yazmış:

Müthiş!

Bu durumda uzun zamandır yapmak istediğim o şeyi yapabilirdim: Yan odaya girmek!Biliyorum, bu yasaklı kızlara. Ama onlar gece yarılarına kadar gülüp eğlenecek kadar ne ile oyalanıyorlar merak ediyorum işte. Suç mu? Değil. O zaman, sorun yok demektir.

git kızım git yarum giiit
ben de şahsen erkek muhabbetlerini hep merak etmişimdir.

Spoiler:

gerçi genelde o muhabbetlerin içinde ben de olurdum. ama gece muhabbeti yapamazdım maalesef T-T
giray gibi "sen de bi erkeksin" şeklinde alelen söylenmese de asdfjhk .D kızlardan çok erkek arkadaşım vardı ve ben hep çetenin başındaki isimdim,erkek olarak görülürdüm yan gözle bakmaz,bakamazlardı hani xD

Haruka~ yazmış:

Başucumda katlı bir kağıt buldum. İçini açıp baktığımdaysa Nazım Hikmet'in en sevdiğim şiirlerinden biriyle karşılaştım.

o şiiri oraya kim koydu kine acapa?? *o*
fazla anlam yüklü bi şiir..
yani bunu "bir" erkekten itiraf olarak mı kabul etmeliyizzzz??

Spoiler:

şahsen ben de o şiirin hastasıyımdır, belirteyim.. *.*

******

şimdi biraz eskilerden biraz yenilerden ortaya bi karışık salata yapacağım -kusuruma bakmayın artık-


gemideki şifacının recep in annesi olduğunu düşüyorum şu an O.O

yanlış hatırlıyorsam diye geçmiş bölümleri kontrol ettim ve evet recep in annesi -önceden diğerlerinin de olduğunu söylediği gibi- şifacıymış. bu yüzden o olduğunu düşünmeden geçemiyorum.
ayrıca o, kübrayla damlanın fallarına bakan kadının da bi ilgisi var gibi bu işle O.o

bi de şöyle bir şey var ki.. acaba bütün cadıların saçları farklı renkte olabilir mi? ya da ne bileyim sadece akraba olanlarınki aynıysa filan..
çünkü damla denize düştüğünde yanına farklı saç renginde bi kaç cadı gelmişti. e sahilde damlalara saldıran cadının saçıda mormuydu neydi,onunki de farklı..
sonra.. sahilde cenker gemiyi batırdıktan sonra uyandıklarında,bu kez recep e saldıran lacivert saçlı bi cadıdan bahsetmişti.. oldu mu sana rengarenk! xD

ama eğer ki hepsi farklı renkte saça sahipse o zaman gemi batınca bayılmadan önce damla nın son gördüğü şey yani ilk gelen cadı, recep in anasıydı.çünkü mavi saçlıydı.
ama bu ihtimal düşük çünkü damlanın bayılmadan gördüğü,büyük ihtimalle cenkerin dediği o lacivert saçlı cadıydı.

velhasıl.. ne olduğunu bilmiyorum belki önemsiz bi şey, detay olsun diye -ki sanmıyorum sen ufak detaylara neler neler saklarsın- ama benim çok dikkatimi çekip aklımı kurcalayan bir şey bu saçlar.. O_O

neyse..
şifacının recep in annesi olması ihtimali çok düşük olabilir belki ama en azından onunla ilgisi olan biri diyorum ben..



******

ayağımda çorabım var bu kez
ama aynı zamanda biraz kimya,biraz edebiyat,biraz matematik ve biraz da geometri ödevim var T-T

Spoiler:

"lise iz lav" diyeni taşlarık u.u xD

bölüm ve spolar için kocaman bi teşekkürün ardından.. *-*
derslerinde Allah yardımcın olsun birtaneciğim benim. kolay gelsin ^.^

seviyorum seni kısss

*-* Bir şeyi eklemeyi unutmuşum, yeniden geldim *-*
Şimdi yorum yapamayacağım size, ama resmi koyup uçacağım;
Bunlar bizim cadılarımız,


İsimleri, Muriel, Prunella, Cissy, Emily, Carmen, Sylvia, Ena, Ash, Josephine, Mercy ve Lee-na , size bir bulmacaaa, bilin bakalım kim kimdir? Bazılarıyla daha önce karşılaştık.

* Evet, mor saçlının saçını ben boyadım, kabul berbat oldu, ama idare edelim pls. u,u

Yaşasıın!!

Şu Muriel'in Mehmet ve Kübrayı katleden olduğunu biliyoruz zaten

Lee-na ve Emily nin de Damla suya düşünce gelen cadılar olduğunu düşünüyorum
M nasıl Muriel'in kolyesiyse, C de Carmen veya Cissy'nin kolyesi olabilir sns*

(not:editledim çünkü isimleri karıştırmışım :'))
Ay ama ama bunlar çok güzeeel böyle cani olamayacak kadar güzeller yani *-* Neyse her şey dış görünüş değildir sns*



Bu aradaaa... hp-chan suçu bana atma mis gibi ekşın oldu yüreğimiz hopladı heyecan yaptık falan arada iyi geliyo böyle sns* lise iz lav olmayabiliiir ama ekşın iz lav

ve de şifacının recep'in annesi olması kısmında haklı olabileceğin yerler var bana da çok mantıklı geliyor *_* görücez bakalım...

d@ml@-chan ın dediği gibi geleceği görme konusu *_* ay bilemedim şimdi böyle bişey söz konusu olsa eğer başka şeylerde görürdü, ama bu da mantıklı geldi şimdi

damla keşke spoiler vermeseydin de bölümleri aksatmadan yazsaydın

ama naparsın hayat ....

bu arada o cadıcıklar ne güzeller yaa

benim kafamdaki cadı profiline hiç uymuyor

bunlar çok tatlı

E güzel olacaklar tabiii... Neyse spoiler vermeyeyim..
Eeee tahmin yok mu tahmin

tahminden ziyade bişey dikkatimi çekti söylenmişmidir bilmiyorum. ilk bölümü okurken orada olayların damlanın doğum günüyle aynı gün başladığı söylenmiş: 29 Mart 2010. Öyle yani. Yarın diğer bölümleri de okuyup bişey bulursam böyle küçük de olsa söyliycem

Spoiler:

Her şey planladığım gibi gitmişti. İç planlar için geminin alt katına ayrı odalar oluşturmuştum. Erkek sayısı kızlardan fazla olduğu için, erkekler geminin kıç tarafındaki geniş odada, kızlar da hemen onların dışındaki geniş odada kalacaklardı. Yurt sistemi gibi. Kaptanın kamarası yukarıdaydı ve arkadaşlarıyla birlikte kalacaktı. Mutfak ve oturma bölümü de aşağıdaydı. Küçük bir bölüme Elmas Hanım, Mübeccel ve Sevinç Teyze için oda hazırlamıştım. Ve Kaptan da bir dediğimi iki etmemişti. Gerçi şu son yaşanan olaylardan sonra bir çok ebeveyn verdikleri izni geri almıştı ve sayımız azalmıştı. Elif ve Cansu'nun ailesi Kaptan ile uzun uzadıya tartıştıktan sonra kızları da alıp gitmişlerdi. Işıl'a attıkları mesaja göre İstanbul'a taşınacaklardı. Gürkan'ın ailesi ılımlıydı, ama menajeri geleceği hakkında onlarla konuştuktan sonra zorla götürdüler Gürkan'ı. Selimhan'ı da okulun beden eğitimi hocası götürdü. Ailesiyle konuşmuş o da. Geleceğin Messi'sini tehlikeye atamazlarmış. Adem ve Yıldırım da ailelerinin azizliğine uğradı.

Diğerleriyse kendi isteğiyle gitti. Geriye sadece TİM, Mine, Cenker, Zeynep, Sultan, Burak, Giray, Recep, Işıl, Öykü, Şenol, Güli ve ben kaldık. Fersahlardan da Ali var tabii. Kaptanın dediğine göre böyle de gidebilirmişiz. Sayı işini kendisi halledecekmiş, bu o kadar da önemli değilmiş. 16 çocuk, bir as kaptan, iki yardımcı kaptan, bir yetişkin (denge sorunları olan Muhammed Amca), Elmas Hanım, Mübeccel ve Sevinç Teyze. Kala kala biz kalmıştık işte.

Geminin tamamlanmasında yardımcı olduk ustalara hepimiz. Ben genelde geminin dışını boyayan kısımla takılmıştım. Kendi çizimlerimde geminin dışına kocaman bir Snitch çizmiştim (Evet, tam bir Potterhead'im). Onu altın sarısına bizzat ben boyadım işte. Böyle böyle gemiyi bir hafta içerisinde yelkenlerinden tutun da tesisatına kadar başarıyla tamamladık.

Bu sırada, herkes gemiyle uğraşırken, Elmaz Hanım ile birlikte defteri deşifre etmeye başladık. Ne kadar erken o kadar iyi. Bir kısmı İngilizceydi. O kısımları beraber çevirdik. Çevirdiğimiz kısımlar bizi şaşırttı. Ne kan vardı, ne de katliam, dehşet.. Tedavi ettiği insanları ve kurtardığı hayatları anlatıyordu cadı. Hani sırf babasını denizde kaybettiğini söyleyen ve sürekli ağlayan bir çocuk için Büyük Okyanus'ta Joshua Redfox diye birini günlerce aradığını anlatıyordu. Hem de hiç yılmazdan ve usanmadan. Ayrıca İngiltere açıklarında bulunduğu sırada salgın bir hastalığın kökünü kuruttuğunu da anlatıyordu. O kadar çok insana yardım etmiş, o kadar çok insanı hayata bağlamıştı ki bu cadı, o kanlı sayfaların ona ait olduğu düşüncesi insanı çileden çıkartıyordu.

Defterle uğraştıktan sonra boş bir vakitte yaptığımız olağan toplantıda herkese kolyelerden, suyun altında geçirdiğim zamandan ve duyduğum seslerden bahsettim. İçimde daha fazla tutamıyordum. İçimden bir ses bana sürekli bunları kimseye anlatmamamı söylüyordu. Ama o toplantı da o sesi delip geçtim. Herkes bana bir ucubeymişim gibi baktı tahmin edilebileceği üzre. Ama tuhaftır ki Recep beni savundu. Ona da arada sırada öyle şeyler olurmuş. Cadı tarafı yüzünden. Bunu söyledikten sonra herkese annesinin bir cadı olduğunu ve babasını öldürdüğünü söyledi. Bu aşırıya kaçan itiraflardan sonra bir kaç gün limanda ölüm sessizliği yaşandı hani doğal olarak.

Bugün de ölüm sessizliğinin üçüncü günü.

Tüm bu olanlar çerçevesinde uzun zamandır limanda kalıyordum. Kaptan'ın evindeki boş bir odada kalıyordum. Sult ve Zeynep arada bir geliyor ve beni ziyaret ediyorlardı. Burak ve Girayla da sık sık dışarı çıkıyorduk hani. Ama son üç gündür kimse gelmemişti. Yemek yerken bile kimse konuşmuyordu evde. Elmas Hanım da defteri kendi başına çeviriyordu. O günün sabahında erkenden kalktım. Kısa bir duş alıp altıma kotumu, üstüme de kısa kollu gömleğimi geçirdim. Islak saçlarımı kuruttum. Hava oldukça soğuktu, ben de bu yüzden saçımı kuruturken arada bir kurutma makinesini ayaklarıma doğru tutuyordum. Uzun saçlarımı geriye doğru atıp tel bir tacla tutturdum. Üzerime Sult'un bana ödünç verdiği bir başka yağmurluğu geçirip evden çıktım. Biliyorum, kızı resmen sömürüyorum, ama diğeri evde kalmıştı, 'napak ölek mi?' durumu hani. Kahvehaneye inip kasadan bir yirmilik aldım, Mübeccel Teyze, istediğim zaman kasadan para alabileceğimi söylemişti bana. Tezgahın üstünden de dünden kalan kavrulmuş fındıktan bir avuç aldım kahvaltı niyetine. Limandan hızla çıkıp durağa doğru yürümeye başladım.

Şimdilik cadımızdan bu kadar, ileri ki kısımlarında bir tanıdıkla karşılaşacak Damla'mız.. Bakalım neler konuşacaklar :)

Her neysee, gelelim yorumlarınıza ;

Her zamanki gibi ilk Melike-chii görmüş :)
Teorisi biraz fazla uçuk olsa da alkışlarla uğurluyoruz kızımızı, e tabii şokta şu an :)

Damla'm, sen de biraz fazla uçmşsun, bölüm uyuşturucu etkisi yaratmış anlaşılan :D Ne geleceği kuzu :D Cadının düşüşü falan belki bunlar güzel noktalar ama üzerinde daha çoook düşünmen gerek ;) Ve evet Melike'ye verdiğin cevap doğru :)

Hatice'm de her zamanki gibi mantıkllı yaklaşımlarda bulunmuş ama o da sizler gibi şok geçirmiş sayın seyirciler :)
Hep Melike ekşın istedi diye asdfgh :D
Bu arada yaklaşık iki haftadır içimde tutuyorum tutuyorum, artık diyicem -.-

Spoiler:

DAMLA 15'İNE GİRDİİİ!!!

Devam edeyim; o küçücük yazdığın şey aslında gayet akla hayale sığıyor diyeyim, ayrıca sen de maaşallaah be chin-chinim, notlarımı yazdığım küçük defterimi mi buldun naaptın!? -.-
Anneye laf yok pls..
Bir tür iletişim aracı diyeyim de kurtarayım sizi bari :D Kafayı yiyeceksiniz yakında :D
Aslında Falcı şuana kadar sadece Damla'yla görüştü sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz, o falcı daha kimleri gördü neler dedi bi bilseniiiiiz :D Spoileeeeeeeeeer!!
Saç renklerini ben seçtim can sıkıntısına takma kafaya :)
Ayrıca Recep mavi der Damla lacivert der, ne de olsa aynı tonlar de mi? Spoileeeeeeeeeeeeer :D
Ayrıca sağ ol kuzuşum :)

Melike'm, şokunu atlatmışsın, evet, Lee-na ve Emily doğru :D Muriel'in tanımı doğru, kolye yaklaşımları da süper :) Seni 100'le geçiriyorum testten :D

Zeynep'cim ; hakkaten hayat yani, bak taşınıcam daha ben, sınavlarım da bayramdan hemencecik sonra başlıyor ve ne hikmetse Fizik ve Geometriden de üç sınav olacakmışız -.-
Evet canım, güzel onlar, tabii sadece bir yerde :D:D Spoileeeeeeeeeeeeeer :D

Damla'm; 29 değil o 28 :) Bölümü tekrar oku bence ;););)

Eeeeeee, yok mu daha cadıların isimlerini tahmin edecek olan? Acauip spoiler var orada ;) Ayrıca fanart sayfama da Damla&Burak&Giray koydum bilginize :D

Selamlaaaar şincik evden geldim falan böyle bir yorgunluk çöktü üzerime -___-

Şu kolyelerin iletişim şeysi olduğunu biliyordum! Ya o zaman Lee-na damla şoolurken kimle iletişim kurdu? ay yani deriiin bir oh çekecek ne vardı? cidden sen insana kafayı yedirtirsin haa damla

şey bu arada falcının recep'in anası olduğu fikrine katıldığımı da belirteyim. hikayeye baktım demin ikisi de masmavi gözlüymüş hehehehe.

ya şu defter recep'in annesinin olamaz mı acaba.... yani şey, recep kaptanla büyüyo falan o sırada (meselaa falcı olarak sns*) kaptanla buluşup ona defteri veremez mi??

ya bu arada Anne anne diyolar da kim bu anne???? şey cadı isimlerinde bi Ena gördüm de o olması... ay çok saçmalıyorum ben uykum geldi sanırım o_o"

Evet canım, güzel onlar, tabii sadece bir yerde Spoileeeeeeeeeeeeeer
Su değil miydi ya o fkhcgjlk
neyse sustum...

ee bi de tüm cadılar açken aynı görünüme bürünüyolarmış sanırım. yani yolda kara saçlı kırmızı gözlü pelerinli birisini görürseniz kaçın.... bunu da niye dedim bilmiyorum o.o

yahuu damla şu cadı isimlerine bakıyorum bakıyorum hiç bir şey çağrıştırmıyorlar bana o.o yani isimleri de karışık vermişsin ya kötü olmuş ben şimdi bulana kadaaaarr.........


ah neyse ya çok acayip uykuluyum aklıma bişey gelirse eklerim *____*

anaaam!! yeni bölüm gördüm *.*

bayram harçlığı gibi geldi valla içim ısındı bi mutlu oldum kaldım *-* fakat şu da var ki çok yüzeysel bi geçiş gibi geldi bana,tatmin olamadım.doğum gününde olanlardan,toplantılardan,defterden filan hızlıca bahsedilip geçilmiş olması bi üzdü beni :sorry:ekşının dibine vurduktan sonra böyle oluyo demekki

neyse canım olduğu kadar.ekşına sonra da devam ederiz

baş-lı-yo-rumm!!

Haruka~ yazmış:

Gerçi şu son yaşanan olaylardan sonra bir çok ebeveyn verdikleri izni geri almıştı ve sayımız azalmıştı. Elif ve Cansu'nun ailesi Kaptan ile uzun uzadıya tartıştıktan sonra kızları da alıp gitmişlerdi. Işıl'a attıkları mesaja göre İstanbul'a taşınacaklardı. Gürkan'ın ailesi ılımlıydı, ama menajeri geleceği hakkında onlarla konuştuktan sonra zorla götürdüler Gürkan'ı. Selimhan'ı da okulun beden eğitimi hocası götürdü. Ailesiyle konuşmuş o da. Geleceğin Messi'sini tehlikeye atamazlarmış. Adem ve Yıldırım da ailelerinin azizliğine uğradı.

yazık yaa kıyamam ben onlara bizim oğlanlardanlardı onlar da..üzüldüm bak
Işıl'la Öykü şu süslü gıcıklar değil mi? o filan gideydi iyiydi de..

Haruka~ yazmış:

Geriye sadece TİM, Mine, Cenker, Zeynep, Sultan, Burak, Giray, Recep, Işıl, Öykü, Şenol, Güli ve ben kaldık. Fersahlardan da Ali var tabii. Kaptanın dediğine göre böyle de gidebilirmişiz. Sayı işini kendisi halledecekmiş, bu o kadar da önemli değilmiş. 16 çocuk, bir as kaptan, iki yardımcı kaptan, bir yetişkin (denge sorunları olan Muhammed Amca), Elmas Hanım, Mübeccel ve Sevinç Teyze. Kala kala biz kalmıştık işte.

tamam da bizimkiler var,yeter *.*
daha ne istiyon

Haruka~ yazmış:

Kendi çizimlerimde geminin dışına kocaman bir Snitch çizmiştim (Evet, tam bir Potterhead'im). Onu altın sarısına bizzat ben boyadım işte. Böyle böyle gemiyi bir hafta içerisinde yelkenlerinden tutun da tesisatına kadar başarıyla tamamladık.

işte chin-chinimi de Damla'yı da -hikayedeki .D - sevme nedenim *-*
galbimizdesin heri <3 .P

ama geminin bi haftada bitmesi.. helal olsun aga ne diyim..

Haruka~ yazmış:

Elmaz Hanım ile birlikte defteri deşifre etmeye başladık. Ne kadar erken o kadar iyi. Bir kısmı İngilizceydi. O kısımları beraber çevirdik. Çevirdiğimiz kısımlar bizi şaşırttı. Ne kan vardı, ne de katliam, dehşet.. Tedavi ettiği insanları ve kurtardığı hayatları anlatıyordu cadı. Hani sırf babasını denizde kaybettiğini söyleyen ve sürekli ağlayan bir çocuk için Büyük Okyanus'ta Joshua Redfox diye birini günlerce aradığını anlatıyordu. Hem de hiç yılmazdan ve usanmadan. Ayrıca İngiltere açıklarında bulunduğu sırada salgın bir hastalığın kökünü kuruttuğunu da anlatıyordu. O kadar çok insana yardım etmiş, o kadar çok insanı hayata bağlamıştı ki bu cadı, o kanlı sayfaların ona ait olduğu düşüncesi insanı çileden çıkartıyordu

belki de sonradan deliren,kötüleşen cadılar o iyi cadıyı öldürdüler..?belki de o kan cadınındı..? -_-
*uçukzıtaylaxD*

ama ben biliyorum ki sen gereksiz detay vermezsin. o Büyük Okyanus'ta aradığı adamla ilgili bir şeyler olmasa isme kadar söylemezdin..bakiciiz artık

Haruka~ yazmış:

Defterle uğraştıktan sonra boş bir vakitte yaptığımız olağan toplantıda herkese kolyelerden, suyun altında geçirdiğim zamandan ve duyduğum seslerden bahsettim. İçimde daha fazla tutamıyordum. İçimden bir ses bana sürekli bunları kimseye anlatmamamı söylüyordu. Ama o toplantı da o sesi delip geçtim. Herkes bana bir ucubeymişim gibi baktı tahmin edilebileceği üzre. Ama tuhaftır ki Recep beni savundu. Ona da arada sırada öyle şeyler olurmuş. Cadı tarafı yüzünden. Bunu söyledikten sonra herkese annesinin bir cadı olduğunu ve babasını öldürdüğünü söyledi. Bu aşırıya kaçan itiraflardan sonra bir kaç gün limanda ölüm sessizliği yaşandı hani doğal olarak.

"herkes" derken?? bu "herkes"e bebeklerim giray'la burak'da mı dahil yani?? O.O
dağıtırım ortalığı laaağğnn!!

yıkıldım tamam

Recep'e bir kez daha üzüldüm,anlattı bi de..canım hobitcanım benim.. *hemendekaynaşansmiley*

Haruka~ yazmış:

Tüm bu olanlar çerçevesinde uzun zamandır limanda kalıyordum. Kaptan'ın evindeki boş bir odada kalıyordum. Sult ve Zeynep arada bir geliyor ve beni ziyaret ediyorlardı. Burak ve Girayla da sık sık dışarı çıkıyorduk hani. Ama son üç gündür kimse gelmemişti. Yemek yerken bile kimse konuşmuyordu evde. Elmas Hanım da defteri kendi başına çeviriyordu.

Burak'la Giray niye gelmiyo?? peki ya cenker??!
Elmaz karısı bile dışlamış kızı T-T

Haruka~ yazmış:

Kahvehaneye inip kasadan bir yirmilik aldım, Mübeccel Teyze, istediğim zaman kasadan para alabileceğimi söylemişti bana. Tezgahın üstünden de dünden kalan kavrulmuş fındıktan bir avuç aldım kahvaltı niyetine. Limandan hızla çıkıp durağa doğru yürümeye başladım.

oh oh ne bonkör bi Mübetcel Teyze bu böyle! xP

Spoiler:

benim de Mübetcel diye bi arkdaşım var.Mübo derim ben ona ne kadan da tatlıdır oo *.*

para alıp nereye gidiyo bu kız?? eve mi gidecek acaba??

Haruka~ yazmış:

Şimdilik cadımızdan bu kadar, ileri ki kısımlarında bir tanıdıkla karşılaşacak Damla'mız.. Bakalım neler konuşacaklar

tanıdık derken?? falcımız mı geliyor yehaa >.<

Haruka~ yazmış:

Hatice'm de her zamanki gibi mantıkllı yaklaşımlarda bulunmuş ama o da sizler gibi şok geçirmiş sayın seyirciler
Hep Melike ekşın istedi diye asdfgh
Bu arada yaklaşık iki haftadır içimde tutuyorum tutuyorum, artık diyicem -.-

Spoiler:

DAMLA 15'İNE GİRDİİİ!!!

Devam edeyim; o küçücük yazdığın şey aslında gayet akla hayale sığıyor diyeyim, ayrıca sen de maaşallaah be chin-chinim, notlarımı yazdığım küçük defterimi mi buldun naaptın!? -.-
Anneye laf yok pls..
Bir tür iletişim aracı diyeyim de kurtarayım sizi bari Kafayı yiyeceksiniz yakında
Aslında Falcı şuana kadar sadece Damla'yla görüştü sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz, o falcı daha kimleri gördü neler dedi bi bilseniiiiiz Spoileeeeeeeeeer!!
Saç renklerini ben seçtim can sıkıntısına takma kafaya
Ayrıca Recep mavi der Damla lacivert der, ne de olsa aynı tonlar de mi? Spoileeeeeeeeeeeeer
Ayrıca sağ ol kuzuşum

Spoiler:

15. yaşı hayırlı olsun Damla'mızın

tamam yaa biliyodum zaten ezme sende -.- xD
hımm.. demek bi defterin vardı ha.. bunu öğrendiğim iyi oldu asfjgj.
tamam anasına laf etmeyiz ama o kıvırcığı sevmiyorum
kolye mi o iletişim aracı olan?? o.o hmmm..
ah ulan bee! şöyle bi falcımız olmadı ki xP
hem takma kafaya diyosun hem de spoiler diyosun o zaman,tonlarda bi akrabalık mı var??

Haruka~ yazmış:

Evet canım, güzel onlar, tabii sadece bir yerde Spoileeeeeeeeeeeeeer

nerde nerde!!? kan içince mi güzelleşiyolar yoksa!? "içelim güzelleşelim" hesabı asfghf.

Haruka~ yazmış:

Ayrıca fanart sayfama da Damla&Burak&Giray koydum bilginize

gördüm gördüm *-*
yirim ben onları yirim <3 <3

*****

yeni bölüm bekliyorum bebeğim. Sınavlarında da kolay gelsin.bizimkiler de bayram sonrası başlıyor T-T

off bugün bayram filan ya hani kafa pek basmıyo.. teori de üretemiyorumm

Haticem; Haklısın ya, biraz hızlı bir geçiş oldu farkındayım ama uzun uzun oraları yazsaydım da eminim çok sıkılacaktınız, ben yazarken çok bunalmıştım şahsen.. Ama kitap yaparsam orası da size sürpriz bir bölüm olur tabii, neden olmasın değil mi?
Şimdi baktım ekip çok kalabalık, azıcık azalttım milleti, bu son saldırının benim için önemi büyük :)
Işıl ve Öykü'yü kovmadım, kovamadım, lazımlar bana :)
Heeeriiiğ :D asdfg :D Zaten bu bitsin, Damla Sakızı bitsin, Türk Büyücüleri konu edinen bir fanficim olacak :) Nedense Rowling'in bizden bahsetmemesi beni hep üzmüştür (Quidditch Dünya Kupasının pala bıyıklı hakemi hariç u.u).
Bu doğaüstü olayları açıklayacağım zamanı gelince (Geminin hızla bitmesi, Milletin hızla iyileşmesi, Kaptan'ın gizemi falan) Spoileeeeeeeeeer :D
Tabii ki de önemli birisi :) Neden yabancı diye sorarsanız, oraya da geleceğiz :)
Herkes, gerçekten de herkes yani, maalesef.... u.u
Bu Recep de Hobbitten Hobbitcan a nasıl geçiş yaptı ha :D
Haticeeee, ciddiyim notlarımı okumayı keees >:( , ekşınımı bozuyorsun :D
Sen saç spoilerını yanlış tarafından almışsın yine -.-
İçelim güzelleşelim, iyiymiş :D :D
Sağ ol yavrum :)

Melikecim; Lee-na'yla kolye direkt geldi aklına ha, seni bıravoo :D
Tam olarak 5 doğru varsayım yapmışsın, IQ'un kaç senin kızım :)
Ve bir var sayımına dikkat et, saldırıları ve o dediğin şeyi düşün, birbirlerini tutmuyorlar, acaba neden?? Kimse neden oraya dikkat etmedi ki ya?? :'''''((
Bulursun bulursuuuuun :)

Eeee, daha yorum yok mu?? Sakız'a da yorum gelmemiş zaten -.-
Kimse beni sevmiyooooğ.. Mod : On.

Yaaa of yine anlamadım.. Şey şu siyah saç şeyini diyosun dimiii :p

Son saldırı kısmını tekrar okuyorum 1 sn...

Tam olarak neyi fark etmem gerektiğini bilmiyorum ben yaa off

şey bi de.. şu joshua redfox abimiz barbaros kaptan olmasın?? ya ne bileyim kaptan kaptandır.. ve de defteri açıklayabilir bu.. tamam vurmayın gidiyorum
ya da şu zırlayan çocuk da kaptan olabilir sns* ay kaçtım tamam

dediğine karşılık olarak; defterde "biz açken yapamadık, ava çıkamadık" falan diyo ya, bu kan avı olmasın yani efendilerine falan kan götürmelerinden bahsediyorum... o zaman bu kan avını bilinçli olarak yapıyorlardır ve de aç olursalar da öyle tuhaf bi görünüme bürünüp önüne gelene saldırıyolardır... o___o

he bi de kolyeler bir nevi iletişim aracı ya, bi cadının (ya da o kadın neyse artık) Damla'yı
bulmasının sebebinin Damla'nın boynundaki kolye olduğunu düşünmeye başladım ben

he bi de şu damlanın bayılmadan önce gördüğü maviş cadı ile cenkerin laciş cadısı aynı kişiyse (ve de Recep'in annesiyse) NEDEN Recep'i sürüklüyordu?? NEDEN Damla falan?? Başka kimleri sürüklediler başka tam bilmiyorum bi de cenker vardı sanırım.... ama NEDEN??

of of kafam karışık ayrıca o resimlerde 3 tane mavi saçlı cadı var bulamayalım diye yaptın dimi :p :p :p yine de bi kurcalıycam hadi hayırlısı xd

EDİT: DIRIDIRIDIRI Önemli olmasa bile bir detay keşfettim efenim... Kübra saldırıya uğradıktan sonra ayakları çıplaktı, aynı şekilde Estel Ablanınkiler de öyleydi. Bunun hakkında teori beyan edemeyeceğim ama işimize yarayabilir ehe *-* Ya da daha önceden söylenip de benim yeni farkettiğim bir detay da olabilir... neyse ben bu halimle mutluyum bozmayın taammı xd