yazdığın kadarı eğer çok azsa yayınlama bence çünkü öyle olunca insanın hevesi kursağında kalıyomuş gibi oluyo olea.

ama elini çabuk tutsan iyi edersin yoksa seni bu arakadaşların elinden alabileceğimi sanmıyorum (:

ÖZEL BÖLÜM 2
‘’… Soğuk olan düşleriydi..Onu buz dağlarına sokan ve içindeki yaraların iyice yarılmasına sebep olan..İnsanlardan nefret ediyordu:güvensizlik de cabasıydı..
Düşünceleri onun ‘’farkındalık’’ kavramına biraz olsun yaklaşmasına izin vermezken o ne düşündüğünü dahi bilmiyordu:sadece düşünmek istiyordu..Saçma veya mantıklı:ne fark ederdi ki:o hep aynıydı..
‘’Düşünceler ve düşünceler..’’ her zaman söylediği gibi..Kimsenin bilmediği onlarca kişiliği vardı hatta:gerekince ruh haline göre değişim gösterirdi ya neyse..’’
Bunları yazarken Suijitsuna akşam yemeği için hazırlanıyordu: Japonya’da iki aydan fazladır bulunuyorduk.Mevsim ilkbaharı çağırırken koynuna, kovmak üzere kışı: yaşadıklarımı hala üstümden atamıyordum ben.
Suijitsuna’nın sıcak elini omzumda hissedince defteri hızla kapayıp ona döndüm ve gülümsedim yavaşça:
-Ne çabuk!..
Suijitsuna bana gülümseyip :
-Onlar nedir Misa? O önümdeki defterlerin ne olduğunu sorarken ,elini bırakıp aldığım bir kağıdı kalınca ansiklopedinin üstüne yatırıp kalemi sol elime aldım.Onun gözlerini üstümde hissederken yapabildiğimce güzel yazmaya çalışarak:’’SENİN KİM OLDUĞUNU BİLİYORUM..’’ yazdım.Suijitsuna’nın derince iç çekişini umursamadan kağıda baktım öylece..
İşimi bitirince de deri kaplı defterleri ve yazdığım notları üstünde adresleri olan zarflara dikkatlice koydum.
Elimdeki eldivenleri çıkardıktan sonra Suijitsuna’ya dönüp:
-Ben hazırım:sadece küpelerimi takmam gerekecek..Rica etsem şu zarfları üstünde adı yazan adreslere gönderebilir miyiz Suijitsuna? Onu önümde sanarken o çoktan küpelerime yönelmiş kapıp gelmişti karşıma..Elimi uzatıp onları aldıktan sonra taktım ve ona baktım,bana elini uzattı ve oturduğum yer yatağından kaldırdı;gözlerini gözlerime dikip:
-Elbette..Ablamdan rica edeceğim;ancak şimdi yemeğe gidelim karnım zil çalıyor da..bir anda duraksadım;etraf iyice sessizleşti.Suijitsuna suratıma anlamsızca bakarken ‘’Ne oldu?’’ ifadesiyle sallıyordu başını..Kaşımı havaya kaldırıp:
-Hey!Ben zil falan duymuyorum!.. dedim ciddi olmaya çalışarak..Gördüklerini unutturma çabasıydı bunlar sadece..Elimi sıkıca tutarken Suijitsuna’nın gülümsemesi gözüme ilişti: ne yapmaya çalıştığımı anlayacak kadar akıllı bir erkekti çünkü..
Sesini çıkartmayan Suijitsuna kapıyı açınca teşekkür edip aşağıya inmek üzere derin bir nefes aldım;Suijitsuna koluma girip sarmal merdivenlerden indirmeye başladı beni.
Suijitsuna ile yürürken mutfaktan gelen kahkahalar ürpermeme sebep oluyordu: tanımadığım sesler de vardı..Yakışıklı Suijitsuna ile aynı anda özel yemek odasının kapılarına ellerimizi koyup açınca bütün aile bize bakmaya başladı:iki kişi dikkatimi çekti hemen: uzun boyları,aynı tarz ve renklerde giyinmiş olan biri erkek biri kız olan ikizler..Gözleri direk benim üzerimde dolanırken Suijitsuna’nın tüm keyfinin kaçtığını hissedebiliyordum..Sesimi çıkartmadan ikizlerden erkek olanının çektiği sandalyeye otururken yapılan bu hareket karşısında büyük bir rahatsızlık duyuyordum.
Öylece tam karşımda oturan erkek ikize bakarken :
-Bay Suijitsuna: odanızda bulduğumuz bu zarfları üstlerindeki adrese mi yollayacağız? , elinde zarfların bulunduğu poşeti taşıyan yaver göründü.Suijitsuna bana sessizcene bakıp :
-E..evet..en geç yarın bu saatler ellerinde olsun lütfen.. dedi boğazını temizleyerek.Yaver emri aldığı gibi hızla yemek odasından ayrılınca Suijitsuna’ya teşekkür ettim gözlerimle;onun gözlerine gözlerimi dikerek.
Naru teyze ellerini çırpıp :’’Yemek başlasın!’’ komutunu verince hoş bir müzik ve samimi sohbetler eşliğinde başladı herkes yemeğine..
Bir süre sonra Suijitsuna’nın abisi Akina Yagami (31) ayağa kalkıp:
-Misa,bak bu akşamki misafirlerimizi tanıştırayım senle: (ikizler ayağa fırlarlar) erkek olan Trick,kız olan ise Ren..Onlar bir tek yumurta ikiziler..Sırf seni görmek için çok uzaklardan geldiler: nadiren uğradıkları bir yerdir malikanemiz..Umuyorum ki onlarla iyi anlaşırsın.. dedi.Herkes onlar için kadeh kaldırırken ben suyumu kaldırmayı tercih ettim: bu erkek ikizin bana verdiği rahatsızlığı,benim için değerlerini gösteriyordu:tabii bunu anlayacak tek kişi yine Suijitsuna’ydı..Su kaldırdığımı görünce sessizce tıslayarak gülümsemeye başladı:dirseğimle onu dürtüp durdurmaya çalıştım;ki birden erkek ikizin suratının düştüğünü sezdim.İçimden:’’Akıllı..onu önemsemediğimi anlamış olması iyi bir şey..’’ diye geçirdim bir anda.
Bu sırada adlarına kadeh kaldırılan kardeşler bana saygılarını gösterip otururken adı Trick olan ikizin bana bu kadar derinlemesine bakması;incelemesi iyice rahatsız etmeye başlıyordu beni..
Yemek böylece devam ederken Rin ve aile gayet iyi anlaşırken ben,Trick ve Suijitsuna birbirimize bakıyorduk: Trick bana ben ve Suijitsuna ise Trick’e bakıyorduk..Buna daha fazla katlanamayacağıma karar kılıp ayağa kalkarken Trick elindeki kadehi üstüne döktü,sessizce ayağa kalkmış olan bana ve üstüne şarabın dökülmüş olduğu Trick’e bakan herkese dönüp:
-Ah..izninizle.. diyip masadan hızla ayrılmaya yeltenince Trick birden atılıp:
-Bayan Misa!Size eşlik edeyim..diyip dibimde bitti..Derin bir nefes alıp Suijitsuna’ya döndüm:bana dikkatlice bakan herkese zorlama ile bir gülücük atıp yukarı kata varan merdivenleri tırmanmaya başladık Trick ile..
Her merdiven ile Trick ‘in kolumu tutuşu sertleşiyordu,kalbimin çarpıntıları hızlanırken neler olduğuna anlam vermeye çalışıyordum sadece..Düşünceler içerisinde yürürken büyük banyonun kapısı açıldı:sesle irkilip Trick’e bakarken birden içeri itti beni..Ayağım burkulunca acıyla çığlığı basıp geriye doğru hızlı adımlar attım:ta ki küvete varana dek..İçimden:’’bu küvetin burada ne işi var?! Lanet olsun! ‘’ derken Trick kapıyı kilitledi;içimdeki bu şey iyice artıp yapacak bir şeyler vermezken elime, kendimi bir anda duvarda ardından da yerde buldum..
Zorlukla ayağa kalkmaya çalışırken öksürmeye başladım,etraf bulanıktı;dönüyordu..Hala hiçbir şeye anlam veremiyordum.Ayağa kalkmayı başarınca az önce çarptığım duvara yaslanıp soluklanmaya çalıştım:soğuk laminantlar şuan sesimi Suijitsuna’ya götürecek kadar kuvvetli yankı yapmıyorlardı ..Trick yaklaşıp saçımdan tutup gözlerini gözlerime dikti:
-Söyle!!’’O’’ nerede?!16. soyun aktif güçleri..derken suratına tükürünce kızıp eski ameliyat yerime büyük bir tekme savurdu:kendimi bir anda yerde,ağızım burnum kan içince , büyük sızılarla kalkamayacak kadar güçsüz hissettim:kollarımı zorlayıp doğrulmaya çalışırken titriyorlardı..
Trick birden tekme attığı yere ayağını bastırınca nefesim kesildi ve yeniden yerle öpüştüm.Ayağını ameliyat yerimden çekmeden tekrar saçımdan tutup başımı kaldırınca başımda inanılmaz acı veren bir sızı hissettim:Trick bana bağırarak sorular sorarken ben debelenip çığlıklar atıyordum başımın acısıyla;arada bir çıkan tek kelimem de Suijitsuna oluyordu..
Problemin başımı tutması olduğunu anlayan Trick iyice sinirlenip başımı yere çarpınca derin bir nefes aldım ve sesim soluğum kesiliverdi..
Üstümden kalkan Trick , smokinini düzeltip bulaşmış kanları olabildiğince temizledikten sonra yarı baygın olan bana bakıp küfrederek kapıyı çarpıp aşağıya indi..Başım o kadar acıyordu ki:ağlayamıyordum bile..Sadece düşünmek..ki o bile acı veriyordu şuan..
Bir banyoda saat bulunur muydu acaba?Başımı bir kaldırabilsem..Ah!..
Dakikalar sonra banyonun kapısı telaşla açıldı:korkuyla titreyip gelene bakmadan çığlık atmaya başlayınca , kapının eşiğinden bakan kişi bana hızla koşturup kucakladığı gibi odama götürdü..Gözlerimi azıcık açıp bakınca Suijitsuna’yı karşımda gördüm:ne kadar da acı çekiyordu..Zorla yutkunup:
-Başım..başım çok acıyor..
-Lanet olsun sana Trick! Siz soyguncular bu sefer neyin peşindeydiniz?! ..başımda bu şekilde bağıran,yakaran Suijitsuna’ya bakıp bir şey söylemeye çalıştım…O da anlamış gibi yaklaşıp başımı öptü:
-Tamam Misa..tamam..geçecek…Rose!!Rose yardım et..! dediğinde ellisinde olan yaver kadın içeri hızla girdi.Sesi şaşkınlık doluydu;sesini duymak ama anlamamak çok mu kötüydü acaba?
Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta soyulmuş bir şekilde buldum:acıdan :
-16. soy..16. soy..silah..16.soy..silah.. diye sayıklamaya başlarken yataktan hızla kalkmaya çalışıyordum:korku nasıl bir duyguydu böyle?..Acı ve korku bir arada yaşanabilir miydi?..
Suijitsuna içeri girdiğinde ben yer yatağından inmiş odada dolanıyordum:elindekileri yere atıp bana koştu:kollarımdan tutup suratıma..gözlerime baktı:ben titremeye sayıklamaya devam ettim:
-Suijitsuna..16.soy…silah!!Silahı bulmalıyım..silah..16.soy..kollarımdan tutan Suijitsuna’dan kurtulmaya çalışırken beni savurup sarstı ve suratıma baktı: şokla sayıklamayı bırakmıştım artık..Derin derin nefesler alıp onun gözlerindeki düşünceleri gördüm yavaşça..
-Ben iyiyim..Sadece..silahı bulmalıyım..Suijitsuna..ailenden çok özür dilediğimi söyle..huzurlarını kaçırdığım için falan.. gözlerim dolu doluydu: bir anda beynim çalışmaya başlamıştı sanki..Suijitsuna suratıma bakıp:
-Ailemin hiçbir şeyden haberi yok..şimdilik..
DÜZENLENMİŞTİR.