Black Butterfly--FİNALE KADAR YAYINLANDI!! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5 ... 27, 28, 29, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

Okul bitti ve söz verdiğim gibi yeni bölüm sizinle:D
Buyrun okuyum umarım beğenirsiniz:D(Ben bu karakterimi anlatırken çok eğleniyoriduygularını yaşıyorum:umuyorum ki siz de benimle yaşayacaksınız..)
EK BÖLÜM 1(Ek bölümler Suijitsuna ağzından anlatılan bölümlerdir..)
Ne kadar da dayanıksızım..Yürüyordum ve birden kendimi kızın arkasından onu gizlice seyrederken buldum kendimi..Bu yokuş..Nasıl da çıkıyordu hızla:herkes bir ona bir de bana bakıyordu:umursamıyordum doğrusu..
Sırtındaki çamur,suratındaki üzgün ifade ile dikkatleri topluyordu üstüne küçük Prenses’im..Böyle düşünürken yolun ortasında durup ceketin kollarını giyip fermuarı kapadı:artık pembe elbisesi görünmüyordu:çok da yakıştı doğrusu..
Sağ elinde tuttuğu suyu lunaparkın oraya kadar açmadı..Ona bakmayı bırakıp bir kenarına çekildim:nefes nefese olan durumumu düzeltmek için yaslandım duvara..
Bir anda Prenses’imin sesi yükseldi:küfür ettiğini duydum,ağzına da hiç yakışmıyordu ya.neyse..Sesindeki korkuyu hissedip hemen kıza baktım:birkaç serseri etrafını sarmışa benziyordu:seslendim:
-Hey siz gençler Prenses’ime ne yapıyorsunuz orada? , ona niçin Prenses’im diyordum:hadi ama!Onu daha birkaç dakika önce tanıdım:imkansız…Kendimden bu kadar küçük birine tutulmayı kabul etmiyordum!
Bunları düşünürken kız elindeki taşı önündekinin suratına fırlatıp bana doru koştu,korktuğu ne kadar da belliydi..Bana koşarken tökezlemiş olsa da yaklaşır yaklaşmaz belime sarıldı,elimi sırtına koyup sakinleşmesini diledim Allah’tan..Allah’ım!Ne olur onu koru!
Buradaki serserileri bilirim:hemen arkama uzanıp kardeşimden yadigar hançeri çıkarttım,onlara doğrulttuğumda ise boynumda çekildiğimi hissettim.Prenses kulağıma bir şeyler söylüyordu:ben onu duymuyordum bile..Birden ‘’bilmeden yapıyormuş ‘’ gibi yapıp dudaklarını yakaladım:bunu istedim:ama nedenini bilmiyordum..
Kız yani benim Prenses’im sıkıca kapattığı gözlerini açıp bana baktı:serserilerden biri bıçak çekince elimdeki hançeri kapıp önüme geçti:onlara defolmalarını emretti..Beni korumaya çalışması çok hoştu ancak önümüzdekiler küçük bir kızın bu sözlerine pek dikkat etmezdi:onları kenara çektim:
-Bana bakın sizi ….. herifler..(sansürlenmiştir:D) o kıza verdiğiniz korku sayesinde sizi en az on sene içeri tıktırabilirim:yeter ki o kız ifade versin:elindeki kanla da alaka kurulursa en az on beş yılınızı hapiste geçirirsiniz..Şimdi ben polisi aramadan defolun:bir daha o kıza yaklaşmayın! Dedim..Birden bana bakıp hızla koşturarak kaçtılar..
Prenses’imin yanına dönüp elini cebimden çıkardığım siyah kelebekli mendille sildim..Konudan hiç bahsetmek istemedim:ona nasıl diyebilirdim ki:Seni isteyerek öptüm..Kardeşim yaşındaki seni isteyerek öptüm..
Mezarlıkta yaptığım gibi kollarından tutup kaldırdım,tökezleyip düştü..Ona iyice yaklaştım ve kolundan tuttum:
- Hiç ayakta kalamıyorsun anlaşılan..Elimi tut.. dedim..kalkıp elimi tuttu,karanlık bir ara sokağa girdik:eğer o kadar insanın arasında o olay olduysa kim bilir burada ne olurdu…
Bir süre sonra onun iyi olmadığını anlayıp , iyice kavramak için belinden tuttum..Yol boyunca konuşmadım:arada ona baktım:düşündüğüm tek şey yaptığım büyük hataydı:onun ilk öpücüğünü çaldım:hiç düşünmeden..Kızgındım kendime..
Bir binanın önüne geldik sonra da..Zili işaret etti,ben de çaldım..Merdivenlerden çıkmasına yardımcı olup kapının önüne getirdim..Kapıdaki kadın direk kızına sarıldı:bana serseriymişim gibi baktı,ardından da minnettarlık duygusuyla:
- Kızıma ne oldu bilmiyorum ancak size yardım etmenize izin verdiğine göre iyi birisiniz..Teşekkürler beyefendi..deyince bir şey diyemedim..Anlaşılan Prenses’im insanlara pek güvenmiyordu:ya da koruyordu kendini..
Başımla onaylayıp:
- Bir şey değil..Kızınızı iki dakika alabilir miyim bayan? Dedim..Kadın başıyla onaylayıp içeri girince kız çıplak ayakla binaya çıktı..
Onun önünde diz çöküp kısacık oldum:beline sarılıp ağlamak istedim:ona:
-Benimle gel!Benimle yaşa..Nedenini bilmiyorum ama yanımda olmanı istiyorum:hem de bu kadar sürede.. demek istedim..Ağzımdan sadece:
-Lütfen kendine dikkat et.. kelimeleri çıktı..Ardından arkama uzanıp hançeri aldım:yanağına bir öpücük kondurup ona baktım..Ceketimin uzun kollarıyla yanağına dokunup:
-Teşekkür ederim ağabey..Her şey için.. deyince şaşırdım..İşi şakaya vurmak için:
- Konuşabiliyorsun demek: yani küfür etmeden ve bağırmadan.. deyince ikimiz de gülmeye başladık..Hançeri sıkıca tuttuğunu görünce ne yapacağını kestiremedim:ancak kollarını boynumda hissedince çok mutlu oldum..Neden??Neden oluyordu bunlar?Kader denen şey gerçek miydi?
Boğazım yanıyordu:bana sarılmayı bırakınca onun yanında ağlamamak için arkamı dönüp binanın çıkış kapısına yöneldim:arkamı dönüp zorla çıkan sesimle:
-Sayounara.. dedim..Bana kendi ülkemiz tarzında selam verince gülümsedim:kapıyı kapayıp çıktım..
Gözlerim doldu:ağlamadım ama…Kendimden onu uzaklaştırmak:ona gerçekten tutulmamak için otele gittiğim gibi otogarı aradım..Otele yürüyerek gittiğim için saat gece iki buçuk da varmıştım oraya..
Eğer bu gece gitmezsem yarın yanına giderdim:kendime mani olamazdım..O kızdaki büyü beni yavaşça kendisine sürüklüyordu:içtenliği,saflığı sayesinde onu herkes kandırabilirdi..Küçüktü ama bana iyi dost olabilirdi..Umarım o motorlu pislikle ,kardeşimi ezen alçakla hiç karşılaşmazdı..Prenses’imi tanıma fırsatını bile kaçırdım:Keşke adını sorsaydım…
Bir anda kendimi otobüsün içinde buldum:bütün gece dün olanları düşünüp durdum..Ona olan sevdamda vazgeçmek için elimden geleni yapacaktım..Tek dileğim iyi olmasıydı:birde tekrardan karşılaşmamız..
DÜZENLENMİŞTİR.
Buyrun okuyum umarım beğenirsiniz:D(Ben bu karakterimi anlatırken çok eğleniyoriduygularını yaşıyorum:umuyorum ki siz de benimle yaşayacaksınız..)
EK BÖLÜM 1(Ek bölümler Suijitsuna ağzından anlatılan bölümlerdir..)
Ne kadar da dayanıksızım..Yürüyordum ve birden kendimi kızın arkasından onu gizlice seyrederken buldum kendimi..Bu yokuş..Nasıl da çıkıyordu hızla:herkes bir ona bir de bana bakıyordu:umursamıyordum doğrusu..
Sırtındaki çamur,suratındaki üzgün ifade ile dikkatleri topluyordu üstüne küçük Prenses’im..Böyle düşünürken yolun ortasında durup ceketin kollarını giyip fermuarı kapadı:artık pembe elbisesi görünmüyordu:çok da yakıştı doğrusu..
Sağ elinde tuttuğu suyu lunaparkın oraya kadar açmadı..Ona bakmayı bırakıp bir kenarına çekildim:nefes nefese olan durumumu düzeltmek için yaslandım duvara..
Bir anda Prenses’imin sesi yükseldi:küfür ettiğini duydum,ağzına da hiç yakışmıyordu ya.neyse..Sesindeki korkuyu hissedip hemen kıza baktım:birkaç serseri etrafını sarmışa benziyordu:seslendim:
-Hey siz gençler Prenses’ime ne yapıyorsunuz orada? , ona niçin Prenses’im diyordum:hadi ama!Onu daha birkaç dakika önce tanıdım:imkansız…Kendimden bu kadar küçük birine tutulmayı kabul etmiyordum!
Bunları düşünürken kız elindeki taşı önündekinin suratına fırlatıp bana doru koştu,korktuğu ne kadar da belliydi..Bana koşarken tökezlemiş olsa da yaklaşır yaklaşmaz belime sarıldı,elimi sırtına koyup sakinleşmesini diledim Allah’tan..Allah’ım!Ne olur onu koru!
Buradaki serserileri bilirim:hemen arkama uzanıp kardeşimden yadigar hançeri çıkarttım,onlara doğrulttuğumda ise boynumda çekildiğimi hissettim.Prenses kulağıma bir şeyler söylüyordu:ben onu duymuyordum bile..Birden ‘’bilmeden yapıyormuş ‘’ gibi yapıp dudaklarını yakaladım:bunu istedim:ama nedenini bilmiyordum..
Kız yani benim Prenses’im sıkıca kapattığı gözlerini açıp bana baktı:serserilerden biri bıçak çekince elimdeki hançeri kapıp önüme geçti:onlara defolmalarını emretti..Beni korumaya çalışması çok hoştu ancak önümüzdekiler küçük bir kızın bu sözlerine pek dikkat etmezdi:onları kenara çektim:
-Bana bakın sizi ….. herifler..(sansürlenmiştir:D) o kıza verdiğiniz korku sayesinde sizi en az on sene içeri tıktırabilirim:yeter ki o kız ifade versin:elindeki kanla da alaka kurulursa en az on beş yılınızı hapiste geçirirsiniz..Şimdi ben polisi aramadan defolun:bir daha o kıza yaklaşmayın! Dedim..Birden bana bakıp hızla koşturarak kaçtılar..
Prenses’imin yanına dönüp elini cebimden çıkardığım siyah kelebekli mendille sildim..Konudan hiç bahsetmek istemedim:ona nasıl diyebilirdim ki:Seni isteyerek öptüm..Kardeşim yaşındaki seni isteyerek öptüm..
Mezarlıkta yaptığım gibi kollarından tutup kaldırdım,tökezleyip düştü..Ona iyice yaklaştım ve kolundan tuttum:
- Hiç ayakta kalamıyorsun anlaşılan..Elimi tut.. dedim..kalkıp elimi tuttu,karanlık bir ara sokağa girdik:eğer o kadar insanın arasında o olay olduysa kim bilir burada ne olurdu…
Bir süre sonra onun iyi olmadığını anlayıp , iyice kavramak için belinden tuttum..Yol boyunca konuşmadım:arada ona baktım:düşündüğüm tek şey yaptığım büyük hataydı:onun ilk öpücüğünü çaldım:hiç düşünmeden..Kızgındım kendime..
Bir binanın önüne geldik sonra da..Zili işaret etti,ben de çaldım..Merdivenlerden çıkmasına yardımcı olup kapının önüne getirdim..Kapıdaki kadın direk kızına sarıldı:bana serseriymişim gibi baktı,ardından da minnettarlık duygusuyla:
- Kızıma ne oldu bilmiyorum ancak size yardım etmenize izin verdiğine göre iyi birisiniz..Teşekkürler beyefendi..deyince bir şey diyemedim..Anlaşılan Prenses’im insanlara pek güvenmiyordu:ya da koruyordu kendini..
Başımla onaylayıp:
- Bir şey değil..Kızınızı iki dakika alabilir miyim bayan? Dedim..Kadın başıyla onaylayıp içeri girince kız çıplak ayakla binaya çıktı..
Onun önünde diz çöküp kısacık oldum:beline sarılıp ağlamak istedim:ona:
-Benimle gel!Benimle yaşa..Nedenini bilmiyorum ama yanımda olmanı istiyorum:hem de bu kadar sürede.. demek istedim..Ağzımdan sadece:
-Lütfen kendine dikkat et.. kelimeleri çıktı..Ardından arkama uzanıp hançeri aldım:yanağına bir öpücük kondurup ona baktım..Ceketimin uzun kollarıyla yanağına dokunup:
-Teşekkür ederim ağabey..Her şey için.. deyince şaşırdım..İşi şakaya vurmak için:
- Konuşabiliyorsun demek: yani küfür etmeden ve bağırmadan.. deyince ikimiz de gülmeye başladık..Hançeri sıkıca tuttuğunu görünce ne yapacağını kestiremedim:ancak kollarını boynumda hissedince çok mutlu oldum..Neden??Neden oluyordu bunlar?Kader denen şey gerçek miydi?
Boğazım yanıyordu:bana sarılmayı bırakınca onun yanında ağlamamak için arkamı dönüp binanın çıkış kapısına yöneldim:arkamı dönüp zorla çıkan sesimle:
-Sayounara.. dedim..Bana kendi ülkemiz tarzında selam verince gülümsedim:kapıyı kapayıp çıktım..
Gözlerim doldu:ağlamadım ama…Kendimden onu uzaklaştırmak:ona gerçekten tutulmamak için otele gittiğim gibi otogarı aradım..Otele yürüyerek gittiğim için saat gece iki buçuk da varmıştım oraya..
Eğer bu gece gitmezsem yarın yanına giderdim:kendime mani olamazdım..O kızdaki büyü beni yavaşça kendisine sürüklüyordu:içtenliği,saflığı sayesinde onu herkes kandırabilirdi..Küçüktü ama bana iyi dost olabilirdi..Umarım o motorlu pislikle ,kardeşimi ezen alçakla hiç karşılaşmazdı..Prenses’imi tanıma fırsatını bile kaçırdım:Keşke adını sorsaydım…
Bir anda kendimi otobüsün içinde buldum:bütün gece dün olanları düşünüp durdum..Ona olan sevdamda vazgeçmek için elimden geleni yapacaktım..Tek dileğim iyi olmasıydı:birde tekrardan karşılaşmamız..
DÜZENLENMİŞTİR.


İlk bölüm harikaydı
Daha yeni başladım ama çok akıcıydı! Sanırım artık bir senin fanficini bir de Hayalimdeki Anka Kuşu'nu takip edeceğim
Yalnız acilen yeni bölüm istiyoruz sen koyarken benimde eksiklerimi okumam lazım
Harika bir fanfic
Gizem olayını tamamen katmışsın .. Bayıldım.. 



Harika bir fanfic


ParAmoRe
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): özgür
8. BÖLÜM: VE GERÇEKLER YÜZÜNÜ GÖSTERİRSE..
O günün üstünden çok geçti…Arada sırada bana verdiği hançerle hırkaya bakıp gülümsediğim oluyordu..Kışın soğukluğunda bile hırkasını giymedim..
Evet..Artık kış kendini iyice belli ediyordu…Chiris ağabeyin grubuyla hala konuşuyordum:hatta daha iyi bile olduğum söylenebilirdi…Yine de..Chiris ağabeyin o gün söyleyemediği şeyi hep merak ettim…Benim doğum günüme bile gelmeyen biri benimle özel olarak ne konuşmak isterdi ki??
Odamda otururken annemin bilgisayarı açtığını duydum,ödevlerim bittiği için annemin ardından kafamdaki şu soruları boşaltmak için msn me uğrayacaktım..Açık mıydı acaba?Olmasaydı bile mesaj atacaktım..
Annemin işi kısa sürede bitti,evde misafir vardı..Doğrusu teyzeme ve kardeşine yani Alice’ye misafir denemezdi ama..
Hemen bilgisayarın başına geçip Hotmail bölümüne tıkladım:üst bölüme hesabımı girip ardından şifremi yazıp girmesini heyecanla bekledim..Aman Tanrım!Açıktı..İlk önce yazmasını bekledim:aslında girdiğim gibi o bana yazdı:N’aber?
Her zamanki soruya :İyiyim.. cevabını verip sorumu yönelttim sen nasılsın demeden..Cevabı o günü unutmam gerektiği olmuştu..Sinirlendim:
O gün neler yaşadığım konusunda hiçbir bilgiye sahip değilken bunu demen hoş değil:ne diyecektin bana?
Uzun bir süre yazmadı..Sonra birden hızlıca kelime kelime gönderdi:
Ben
Aslında
Olmaması
Gereken
Bişey
Hissediyorum
Sana
Karşı..
Benim kafamdaki soru işareti düşeceği yere daha da büyüdü..Ben de:Nasıl Yani? Yazdım..Ne demek istiyorsun?
Bana bir şey yazmadan balkonundan balkondaki Alice’e seslendi..Alice bir anda koşup kalem kağıdın var mı dedi?Şaşırdım..Alice’e başımı kaldırmadan:
-Tabii..Çekmecede olacaktı..Masanın oradakinde.. dedim..Hızlıca koşup kalemle kağıdı kaptı,üstüne bir şeyler çizip bana verdi:üstünde kocaman yamuk bir kalp:oklar ve okların ucunda Misa ile Chiris yazıyordu..
Tam bu sırada msn ye bir yazı geldi:
Benimle
Çıkar
Mısın?
DÜZENLENMİŞTİR..
O günün üstünden çok geçti…Arada sırada bana verdiği hançerle hırkaya bakıp gülümsediğim oluyordu..Kışın soğukluğunda bile hırkasını giymedim..
Evet..Artık kış kendini iyice belli ediyordu…Chiris ağabeyin grubuyla hala konuşuyordum:hatta daha iyi bile olduğum söylenebilirdi…Yine de..Chiris ağabeyin o gün söyleyemediği şeyi hep merak ettim…Benim doğum günüme bile gelmeyen biri benimle özel olarak ne konuşmak isterdi ki??
Odamda otururken annemin bilgisayarı açtığını duydum,ödevlerim bittiği için annemin ardından kafamdaki şu soruları boşaltmak için msn me uğrayacaktım..Açık mıydı acaba?Olmasaydı bile mesaj atacaktım..
Annemin işi kısa sürede bitti,evde misafir vardı..Doğrusu teyzeme ve kardeşine yani Alice’ye misafir denemezdi ama..
Hemen bilgisayarın başına geçip Hotmail bölümüne tıkladım:üst bölüme hesabımı girip ardından şifremi yazıp girmesini heyecanla bekledim..Aman Tanrım!Açıktı..İlk önce yazmasını bekledim:aslında girdiğim gibi o bana yazdı:N’aber?
Her zamanki soruya :İyiyim.. cevabını verip sorumu yönelttim sen nasılsın demeden..Cevabı o günü unutmam gerektiği olmuştu..Sinirlendim:
O gün neler yaşadığım konusunda hiçbir bilgiye sahip değilken bunu demen hoş değil:ne diyecektin bana?
Uzun bir süre yazmadı..Sonra birden hızlıca kelime kelime gönderdi:
Ben
Aslında
Olmaması
Gereken
Bişey
Hissediyorum
Sana
Karşı..
Benim kafamdaki soru işareti düşeceği yere daha da büyüdü..Ben de:Nasıl Yani? Yazdım..Ne demek istiyorsun?
Bana bir şey yazmadan balkonundan balkondaki Alice’e seslendi..Alice bir anda koşup kalem kağıdın var mı dedi?Şaşırdım..Alice’e başımı kaldırmadan:
-Tabii..Çekmecede olacaktı..Masanın oradakinde.. dedim..Hızlıca koşup kalemle kağıdı kaptı,üstüne bir şeyler çizip bana verdi:üstünde kocaman yamuk bir kalp:oklar ve okların ucunda Misa ile Chiris yazıyordu..
Tam bu sırada msn ye bir yazı geldi:
Benimle
Çıkar
Mısın?
DÜZENLENMİŞTİR..

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Kohana Mai
whoa!bu mütiş bişi!caner misadan hoşlanıyosa...çocuğun adı neydi ha suijitsuna noolcak?misa hangisini seviyo şimdi bi yandan çıkma teklifi eden caner bi yandan nazik hemşehrisi kendine prenses diyen suijitsuna!yeni bölümü merakla belkiyorum...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea
9. BÖLÜM:YORUMSUZ..
Teklife bakınca iyice şaşkına döndüm:Alice’in yaptığı resmi bir şaka sandığım için..Ben öylece yazanlara bakarken teyzem arkada belirdi:
-Ne yazıyor bakayım orada?Kiminle konuşuyorsun? Engellemeye çalışamadım:okuduğu gibi annemi çağırdı..Direk msn’mi kapayıp odama gittim:cezalıydım..
Cezasında değildim de:ben Chiris ağabeye değil onun en yakın dostuna tutkundum..
Öyle böyle ilk bahara vardım..Tabii okul gecesinde yaklaşınca Chiris abiden gizli bir şekilde dostuyla konuşmaya başladım..Kış boyunca ona yazacak bir şey bulamadığım oluyordu:kendisi o kadar sorumsuzdu ki beni açık görse de halimi hatırımı sormazdı:tabii ben onun pislik bir insan olduğunu çok sonradan anladım..
Okul gecesinin olacağı sabah msn mi açtım
da açıktı..Chiris ağabeyi çoktan engellemiştim..Bir süre sonra ,onu bana yakın bir yerlerde oturduğunu zannedip gelmesini istedim..Tabii o bunu kabul ettiği gibi msn den çıkıp hazırlamaya başladım,daha dün düzelttiğim dolabım iki aydır düzenlenmiyormuş gibi göründüğünde hazırdım..
Bekledim..Yarım saat kadar hem de..Geldiğinde dolmuşu kaçırdığını ve yürümek zorunda kaldığını söyleyince şaşkınlıkla:
-Sen burada oturmuyor musun? Dedim..Başını sallayıp uzakta oturduğunu belirtti..Bir şey demedim:hatta kendimden utandım..
Akşam da baloya davet etme kısmına gelince kendimde cesareti bulduğumda:pat diye söyledim..Elindeki dondurmayı yere düşürüp şaşkınca bana bakmaya başladı:ardından da gülmeye..
-Bak ne oldu dondurmama! Deyince bir şey demedim..Akşam gelemeyeceğini söyleyince yıkıldım doğal olarak:ancak üzüldüğümü belli etmemek o günden beri varmış kanımda:biri beni üzdüğünde pek belli etmezdim:şimdi de belli etme şansım yok zaten..
Onu da postaladıktan sonra eve döndüm..Akşam gideceğime arkadaşlarıma söz verdiğim için biraz daha internette takılıp akşam olunca hazırlanmaya başladım.
Saat sekiz buçukta tam anlamıyla hazırdım:teyzemin kardeşini de hırsla öyle bir yıkamıştım ki çocuğun sırtı kıpkırmızı olmuştu…Sanırım kızmıştım o zaman ona..
Teyzemin ikinci kardeşinin adı Enes’ti..Bana abla derdi hep:ablasından da yakın görürdü açıkçası:ya da en azından öyle biliyordum..
Dokuz buçukta eve dönünce ev halkı baya şok oldu:sıkıldım..Hadi bücür bir şeylerle uğraşıyordu da ben ??
Enes’in arkadaşları gelince korku filmi taktılar:ben de onların yanına ilişip izlemeye başladım,bir zaman sonra küçükler için korkunç benim için çerez olan filmden sıkılıp düşlere daldım..
Güzel uykumdan annemin sesi uyandırdı beni:
-Misa! Bir bakar mısın,arkadaşın seni çağırıyor.. deyince balkona yaklaştım
ve arkadaşı gelmişti:şaşkınlıkla elimi ağzıma götürüp çığlığı bastım..Bana hazırlanmamı işaret edince içeri koşturdum,yatağımın üstündeki beyaz eteğimi,siyah tişörtümü ve uzun kollu beyaz boleromu giyip dışarı fırladım..
Artık saat 12’ydi..
DÜZENLENMİŞTİR..
Teklife bakınca iyice şaşkına döndüm:Alice’in yaptığı resmi bir şaka sandığım için..Ben öylece yazanlara bakarken teyzem arkada belirdi:
-Ne yazıyor bakayım orada?Kiminle konuşuyorsun? Engellemeye çalışamadım:okuduğu gibi annemi çağırdı..Direk msn’mi kapayıp odama gittim:cezalıydım..
Cezasında değildim de:ben Chiris ağabeye değil onun en yakın dostuna tutkundum..
Öyle böyle ilk bahara vardım..Tabii okul gecesinde yaklaşınca Chiris abiden gizli bir şekilde dostuyla konuşmaya başladım..Kış boyunca ona yazacak bir şey bulamadığım oluyordu:kendisi o kadar sorumsuzdu ki beni açık görse de halimi hatırımı sormazdı:tabii ben onun pislik bir insan olduğunu çok sonradan anladım..
Okul gecesinin olacağı sabah msn mi açtım

Bekledim..Yarım saat kadar hem de..Geldiğinde dolmuşu kaçırdığını ve yürümek zorunda kaldığını söyleyince şaşkınlıkla:
-Sen burada oturmuyor musun? Dedim..Başını sallayıp uzakta oturduğunu belirtti..Bir şey demedim:hatta kendimden utandım..
Akşam da baloya davet etme kısmına gelince kendimde cesareti bulduğumda:pat diye söyledim..Elindeki dondurmayı yere düşürüp şaşkınca bana bakmaya başladı:ardından da gülmeye..
-Bak ne oldu dondurmama! Deyince bir şey demedim..Akşam gelemeyeceğini söyleyince yıkıldım doğal olarak:ancak üzüldüğümü belli etmemek o günden beri varmış kanımda:biri beni üzdüğünde pek belli etmezdim:şimdi de belli etme şansım yok zaten..
Onu da postaladıktan sonra eve döndüm..Akşam gideceğime arkadaşlarıma söz verdiğim için biraz daha internette takılıp akşam olunca hazırlanmaya başladım.
Saat sekiz buçukta tam anlamıyla hazırdım:teyzemin kardeşini de hırsla öyle bir yıkamıştım ki çocuğun sırtı kıpkırmızı olmuştu…Sanırım kızmıştım o zaman ona..
Teyzemin ikinci kardeşinin adı Enes’ti..Bana abla derdi hep:ablasından da yakın görürdü açıkçası:ya da en azından öyle biliyordum..
Dokuz buçukta eve dönünce ev halkı baya şok oldu:sıkıldım..Hadi bücür bir şeylerle uğraşıyordu da ben ??
Enes’in arkadaşları gelince korku filmi taktılar:ben de onların yanına ilişip izlemeye başladım,bir zaman sonra küçükler için korkunç benim için çerez olan filmden sıkılıp düşlere daldım..
Güzel uykumdan annemin sesi uyandırdı beni:
-Misa! Bir bakar mısın,arkadaşın seni çağırıyor.. deyince balkona yaklaştım

Artık saat 12’ydi..
DÜZENLENMİŞTİR..

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Kohana Mai
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea

4. sayfa (Toplam 29 sayfa) [ 428 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |