Ne tembelsin okurlarını bekletiyosun o kadar, koysana hadi bölümü (kırılma hee )

Ne tembelsin okurlarını bekletiyosun o kadar, koysana hadi bölümü (kırılma hee )

[Bu mesaj yanlışlıkla oldu ]

-Onur ! Ozan ! Ziya ! Nerede bu aptallar ...

O sırada iki kişi ona doğru yaklaşıyordu . Bilmediği kişiler ... Fakat yakında hayatına darbe indirecek olan kişiler ...

-Andrea ?
-Evet ?
-Çocuktaki enerjiyi görebiliyor musun ?
-Belirsiz izler var ... Ama enerji olduğunu söyleyebilirim .
-Hazır ol gideceğiz . Talesma ! Uyan ve hizmete gel !
-Sempra ? Sana karşı çıkmak istemem ama buralarda en az 2-3 okul var . Ve bir çok kişinin evi burada . Daha ıssız bir yer-
-Burası onların bulunabileceği en ıssız yer ne yazık ki . Tek şansımız burası. Ayrıca Diaspro ve Vladimir gibi onların anılarından kurtulabiliriz . Diaspro'nun yeteneğinden biraz olsun sana geçmiş olmalı . Değil mi ?
-Evet ... Ama yeterli olacağını sanmıy-
-Önemli değil sadece beni izle .

Okul duvarından atlayarak bahçeye gitmişlerdi . Giderek Fırat'a yaklaşıyorlardı . Fırat onların yüzünü gördüğünde bir tuhaflık olduğunu anlamıştı . Zaten duvardan atlayarak ona doğru gelen hangi iki kişi daha olmuştu ki hayatında ...

-Pardon . Kimsiniz ?
-Fark edeceğini sanmıyorum . Andrea !
-Tamam ! Göksel Zehir !

Andrea'nın avucundan çıkan bir ışın Fırat'a doğru geliyordu . Fırat arkasını dönüp koşmaya başlamıştı fakat ışının hızıyla baş edecek durumda değildi. Ve ışın ona çarptığında here düşmüştü . Ama ışın yok olmamıştı . Yere düştükten hemen sonra Andrea'nın bir el hareketiyle onun göğüs kafesine çarpmıştı .

-Kristalini bize sunacaksın ! Hadi ! Parla seni lanet kristal !

Hiç bir şey olmuyordu . Sadece Fırat acı çekerek kıvrınıp duruyordu . Çok az bir inilti işitilebiliyordu . Onun dışında ne bir ışık , ne de ses vardı ...

-Andrea . Belki de kristal yoktur . Güç Topu için kontrol et ! Işınını alnına doğrult ! DERHAL !
-Tamam ! Hadi ! Tekrar dene ! Güç Topu kazanmak için tekrar dene ! Tekrar parla ve Güç Topu için kontrol et !

Yeşilimsi ve bulanık görünen ışın Fırat'ın boynundan bir iz bırakarak alnına yaklaşıyordu . Geçerken her şey sakin gözüküyordu . Ta ki alnına varıncaya kadar ...

-ANDREA ! Ne yapıyorsun ! Çocuk ölecek !
-İhtiyacımız olan Güç Topu ! Çocuk değil !
-Seni aptal ! Güç Topları sahibi ölünce yok olur ! Onlar kristaller gibi değil !
-LANET OLSUN !

Fırat alnının parlamaya başladığını fark etmişti . Andrea ve Sempra da fark etmiti . Sempra , Talesma'yı havaya kaldırmıştı . Tılsımın merkezindeki küreden gelen bir ışın Fırat'ın alnına nazikçe dokunarak enerji çıkarmaya başlamıştı . Fakat sadece bir kaç ışık demeti çıkmıştı . Ve onlar çıktıktan sonra iki ışın da kesilmişti . Sempra sinirli bir şekilde Andrea'ya bakıyordu. Güç Topu beklerken çıkan basit enerjiler onu sinirlendirmeye yetmişti .

-ANDREA ! ÇOCUKTA HİÇ BİR ŞEY YOK ! BİR KAÇ APTAL ENERJİ DEMETİ DIŞINDA HİÇ BİR ŞEY !
-Fakat o enerji demetleri ona birilerinden enerji taştığını göstermez mi ? Bu okulda birileri var ! Eminim ! Ve bunu öğrenmem lazım !
-İstersen zahmet etme !
-Ha ?

Okulun köşesinden beşten fazla kişi yaklaşıyordu . Tam olarak görünür hale geldiklerinde Andrea 9 kişi saymıştı . Gelenler Ziya , Şeyma , Ezgi , Beybin , Ceren , Ozan , Onur , Lerzan ve Elif'ti .

-Sizi aptallar ! Fırat'a durduk yere saldırmanız hiç hoş değil !
-Gaus Lazeri !

Yarı robotlaşmış kolunun açık olan kısımlarından fırlayan ışık demetleri Sempra'yı ıskalayarak Andrea'ya çarpmıştı . Andrea yere düştüğü anda diğerleri saldırıya başlamıştı .

-Klementis Lazeri !
-Çifte Kızıl Halka !
-Kaos Topu !

Elektrikten oluşmuş klementis çiçeği yapraklarını savurmuştu . Beybin avucundan statik yükle dolu bir ışın fırlatmıştı . Ezgi iki elini kullanarak parlayan kızıl renkte iki halka fırlatmıştı . Şeyma ise avuçlarının içinde oluşturduğu yeşil , sarı , kırmızı renklerin karışımından olan bir küre fırlatmıştı .

-ANDREA !
-ÇEKİL ! BEN SAVUŞTURURUM !
-HAYIR ! TALESMA ! KARANLIK KÜKREME !

Talesma merkezli ikinci bir ışın çıkıp diğer saldırılarla çarpışmıştı . Sadece Kaos Topu saldırısı çarpışmadan kurtulmuştu . Talesma'nın küresine çarpan enerji topu garip bir ses yankılanmasına sebep olmuştu . Andrea hızlıca ayağa kalkıp Sempra'yı çekiştirmeye başlamıştı . Sempra arkasını dönüp Andrea ile beraber kaçmaya başlayınca Beybin bağırmıştı .

-Ceren hadi engelle onları !
-Tamam ! Kristal Duvar !

Hiç bir şey olmamıştı . Ceren ellerinin titremeye başladığını hissediyordu .

-Ceren ? Hadi yapsana !
-Olmadı Beybin ! Olmadı ! Kristal Duvar !

Tekrar hiç bir şey olmamıştı . Sempra ile Andrea duvarı aşmışlardı . Ve gözden kaybolmaya başlıyorlardı .

-Ceren sorunun ne !?
-Beybin ona bağırma ! Hepimiz gördük denedi ama olmadı ! Enerji takibi yapmamız lazım !
-Hemen başlayalım o zaman . Birazdan öğretmenler buraya doluşur .
-Tamam ! Şeyma aktifleştir yeteneğini !
-Tamam ! Ceren bir kez daha dene .
-Tamam o zaman . Kristal Duvar !

Tekrar hiç bir şey olmamıştı . Fakat Ezgi ile Şeyma'nın dikkatini çeken bir şeyler vardı . Gözlerini Ceren'in alnına odaklanmıştı . Adeta bir şeyi izliyor gibiydiler . Ama diğerleri sessizlikten rahatsız olmaya başlamışlardı .

-Ne oldu ?
-Bir şeyler garip gidiyor ...
-Ne gibi ?
-Enerjinin geldiği kaynak görülebiliyor ama yolunu kapatan bir şey var .
-Alnında mı ?
-Evet ... Sanırım Güç Topu gibi bir şey . Çünkü oda bir enerji kaynağı gibi duruyor .
-Güç Topu'nu engelleyen Güç Topu mu ? Lanet olasıca daha çok gencim . Yakında olacakları tahmin bile edemiyorum ...

Biraz ara vermiştim yazmaya . Beklettiğim için özür dilerim

Fanfici baştan kaçırınca ilk bölümden itibbaren kesintisisz okumak durumunda kaldım.(Gözleirmin durumunu tahmin edebilirsiniz bence ) Fırat mükemmel olmuş fanfic ancak karışık gibi biraz önce başlıyorum okumaya sonra bakıyorum başka bir olaydan bahsediyor anlayamadım (Beynim sulanmış durumda o yüzdende olabilir gerçi ) neyse güzel oluyo devaam

Güç Topunu engelleyen güç topu mu
Bu Fırattan mı geliyor peki
İlla bir özellik takcam ona yoksa olmaz
Cerenin Sorunu ne ya
Yoksa enerji taşması cerenden mi geliyo hani fırattan basit enerjiler çıktı ya ?

Amma sordum
Ama Çok Güzeldiiiii

O zaman ben de sana uzunca açıklayayım Güç topu Ceren'in kendisine ait olmalı . Çünkü Güç Topu başkasından geçerse o kişi ya ölür ya da fiziksel olarak kısıtlanır . Ceren'in sorunu , kristalinden gelen enerjinin bir Güç Topu tarafından engellenmesi aslında . Fakat yanlışlıkla Güç Topu yazmışım galiba Not defterinden düzelttiğimi sanıyordum Fırat'tan çıkan enerjiler ise Ozan , Ezgi , Onur , Şeyma , Beybin , Elif ve bazı kişilerden taşan enerjilerin kalıntısı . Şimdi lanet olasıca bir spoiler vakti .



Bölümü yetiştirebilirsem bugün bırakırım .

yeni yazın çok güzel..................................................................

-HAYIR ! YAPMA !
-Üzgünüm ...
-HAYIR !

-Neden bilmiyorum ama senden nefret ediyorum .
-Neden bilmiyorum ama aynı şeyleri düşünüyoruz .

Sabah sabah Ozan'la tartışmak . "Yine" .

-Ezgi abla ? Şuna bir şey der misin ?
-Bana bir şey esprisini yaptırmaya çalışıyorsan çok beklersin .
-Ne alakası var .
-Biliyor musun ? Sizi yalnız bırakmaya karar verdim . Kısacası defolup sınıfıma gidiyorum .
-Kaçmak pek iyi bir erdem değildir .
-Kaçmak zaten erdem değildir .
-Ah lanet sözcük tuzağı ...


Okula geldiklerinde yeni sistemi şok edici bir şekilde öğrenmişlerdi . Sınava göre sınıf ayrımı yapılmasını her ne kadar istemeseler de sınava girmek mecburiydi . Ve büyük ihtimalle bu sınav tartışmalara yol açacaktı.

-Ne kadar saçma bir sistem ! Resmen bizi yarış atı gibi görüyorlar !
-Sakin ol Onur . Evet biz de istemiyoruz ama işte anlamıyorlar ki ! İtiraz ettik ama kabul olmadı . Hem bekle belki daha iyi olur .
-Kusura bakma ama hepimiz senin gibi en iyi sınıfa yerleşme lüksüne sahip olamıyoruz . Git sen Hamravat'ta takıl biraz Fırat .
-Laf söyleyeceğine sen de çalışsaydın zamanında . Beni geren bir şey yok zate . Git çalış !
-Evet evet ! Zaten ben çok hevesli bir öğrenciyim merak etme !
-Ne lanet olasıca gün ama ...
-Bir şey mi dedin ?
-Sence ?

Zil çaldığında eve gitmek için herkes dışarı koşmuştu . Fakat gayet iyi biliyorlardı ki okulun ilk günlerinde çıkışlarda karmaşa yüzünden 20 dakikalık gecikme olacaktı . Öğrencilerle yeni tanışan servis arabası sahipleri hala öğrencilerini tam olarak bilmiyorlardı .

-Lanet olasıca bir gün daha .
-Farklı bir şey değil ...

Ozan ve Onur arka tarafa doğru gitmişlerdi . Hemen arkalarında Ziya ile Fırat vardı . Biraz sonra Lerzan ve bir kız daha gelmişti .

-O kim ?
-Albin .
-Ha doğru ... Şevval'in yanındaydın sen .
-Tam üstüne bastın . Fırat değil mi ?
-Aynı yere bastın sanırım .

Esmer tenli , siyah saçlı ve kahverengi gözlü bir kızdı Albin . Garip bir şekilde konuşkan ve sessiz kalmayı bilen biriydi .

-Acaba bugün lanet olasıca kim tarafından saldırıya uğrayabiliriz ? Hmm... Düşünmesi gerekilen bir soru .
-Üff saçmalama . Zaten net bir şekilde hatırlayamıyoruz hiç birimiz . Bunu sen de biliyorsun değil mi ?
-Neyi ?
-Yok bir şey Albin .
-Onur kusura bakma ama gökten yağan ışık parçacıklarını gayet net hatırlıyorum . Tatilim mahvolmuştu .
-Fırat ! Sus ! Albin !
-Merak etme en geç 5 dakikaya bir saldırıya uğrarız ve sonra o her şeyi unutur ! Ne de olsa her gün aranıla-
-O NEREDE !?
-Ha ?

Fırat arkasını döndüğünde Vladimir yukarıdan onları izliyordu . Hemen arkasında Diaspro vardı . Gözleri hışımla bakıyordu . Ve hiç de barış için gelmiş gözükmüyorlardı .

-ANDREA NEREDE !?
-Ne ? Onur bunlar ne diyor ?
-Andrea ? Kız ? Erkek ? Tanımadığımız biri hakkında yorum yapamayız sizi aptallar !
-SİZİ APTALLAR ! BENİ KANDIRAMAZSINIZ !
-Vladimir sakin ol ! Andrea bir kız . Kahverengi saçlı ve kısa boylu . Daha önce burada görmediniz mi ? İzleri burayı gösteriyor .
-Ah evet ! Lanet olasıca saldırının başında o vardı ! Yanında bir aptal arkadaşı daha vardı sanırım ! Ne de olsa beni öldürmek istiyordu ! Sizin daha önce yaptıklarınız da farklı değil değil mi !?
-KAPA ÇENENİ ! Seraphim ! Yüce gücünden bir parça bana vermeni istiyorum !
-Yine başlıyoruz ...

Onur , Lerzan ve Ozan savaş pozisyonlarını almıştı . Garip bir şekilde Ziya ve Albin de öyleydi . Fırat ise şaşkın bir şekilde Albin ve Ziya'ya bakıyordu.

-Siz neden öyle yaptınız ? Bir fikriniz olduğunu sanmıyor-
-SERAPHİM ! TILSIM ÇIĞLIĞI !
-CENNET IŞINI !
-NE!?

Çarpışan ışıklar ve çıkan gürültü insanları şaşırtmaya yeterliydi . Hele de bu ışıkların kaynağı o ise ...

Sanırım hikayene olan ilgi azaldı sns*

-CENNET IŞINI !
-NE !?

Elif'in avucunda tuttuğu sisli bir küreden fışkıran ışık demetleri birleşerek tek bir ışın haline gelmişlerdi . Vladimir elindeki haçı ileri doğru uzatmıştı . Tılsımı parlayarak bir ışın fırlatmıştı . Işık demetleri çarpışırken büyük bir gürültü çıkarmıştı . Etrafa toprak parçaları saçılmıştı ve Vladimir gerileyerek duvara çarpmıştı .

-VLADİMİR !
-Onur ! Hadi sıra bizde !
-Tamam ! Hilal ayda yıkanan pürüzsüz tende oluşan sıyrıklar . Parlayan beyaz gözlerin aydınlattığı patikayı takip eden kurtlar . Sonsuz ay ışığında güçlenecek olan bedenim . Hepsi gerçek ! Ve şimdi hepsi bende mevcut olacak ! Sonsuz ayın laneti ile kuşatılan kutsal bedenim yüce bir amaca hizmet etmek için yeniden dünyada bulunacak ! PARLA !

Gözlerinin akı , irisi kaplamış göz bebeğini yok etmişti . Beyaz ve ışıldayan gözleri kana susamış bir edayla Vladimir'e bakıyordu . Kurt adam edasının altında gizli bir vampirlik seziliyordu . Tırnakları sivrileşmiş ve uzamıştı . Dişleri öne çıkmış ve katlarca büyümüşlerdi . Ve birden öne doğru zıplayıp Vladimir'e doğru koşmaya başlamıştı .

-LANETLİ PENÇE !
-VLADİMİR !
-AAAAHHHHHHH !

Kolunda oluşan kesikler ve sıyrıklardan kanlar fışkırıyordu . Vladimir çığlık atarak yere düşmüştü . Sağ eli ile sol kolunu sıkıca kavramıştı . Acılar içinde kıvranarak yüzünü toprağa bastırıyordu .

-VLADİMİR ! VLADİMİR ! SİZİ PİSLİKLER ! ANDREA'YA ZARAR VERMENİZ YETERLİ DEĞİL MİYDİ !? ŞİMDİ BENİM SIRAM ! O ACIYI SİZE DE TATTIRACAĞIM ! SHİNSEİNA ! BANA YARDIM ETMEK İÇİN BURADA BULUNACAKSIN ! YA KUDRETİME BOYUN EĞ YADA SANA BAĞIŞLADIĞIM GÜCÜ BİR DAHA KULLANMA ! SHİNSEİNA ! BENİM İÇİN ONLARI ÖLDÜR !

Gökyüzünden kuyruklu yıldız gibi iz bırakan bir ışık topu hızla iniyordu . Diaspro kanatlarını açmış ve yere düşmeden yakalamıştı . Işık topu dönmeye başlamıştı . Gittikçe kutuplara çekilerek asa şeklini almıştı . Diaspro asayı yakalamış ve hızla yere geri inmişti . Elindeki asayı hızla çevirerek Onur'a doğru bir hamle yaptı . Onur hızla geri çekilerek kurtulabilmişti .

-Gaus Topu !
-SHİNSEİNA ! AĞLAYAN GARDİYAN !
-7 CENNET -
-ELİF HAYIR !
-Yapmak zorundayım !
-HAYIR ! YAPMA !
-Üzgünüm ...
-HAYIR !

Evet ya . Sanki hikayeye olan ilgi azaldı gibi hissediyorum ... Her neyse . Umarım beğenirsiniz yeni bölümü

Elif yapma Diyorlar Neey Yapınca ölcekmi yoksaa
Ayy Fıratın gücü yok belli
Neyse gene iki bölüm okudum
Şanslıyım kihkihkih
Çok Güzzeldi Devvam

Ya bir iki gün okumadım bir yıl geçmiş ne çabuk
Dikkatimi çekti ''Lanet olasıca okulun , ilk günü ile son günü hariç pek zevk aldığımı söyleyemem ...''
Benimde bu çocukla düşüncelerim çok uyuşuyor
Fırat'ın gücü yok mu şimdi Ben onu hep öyle hayal etmiştim Hayal kırıklığıııı
Ceren ölmemiş miydi Neyse yaşasın acıdım
Bu arkadaşların da Sbs sorunu varmış üzüldüm şimdi
Okuyamadığım bütün bölümleri okudum Beğendim devammmmmmm^^

-HAYIR ! YAPMA !
-Üzgünüm ...
-HAYIR !
-Nasıl yenebiliriz ki başka ..?
-Cennet teknikleri dışında her şeyle !
-Hayır ! Bu bizi ilk rahatsız edişleri değil biliyorsun ! Geri gelmeyeceklerine emin olmalıyız !
-BUNUN İÇİN O APTAL TEKNİĞİ KULLANMANA GEREK YOK !
-HAYIR VAR !
-Kızlar ! Dikkat !

Ozan'ın Gaus Topu tekniği yok olmuş , çarpışmadan galip çıkan Ağlayan Gardiyan olmuştu . Parlak sarı ışık demetlerinden oluşan teknik Shinseina'dan aldığı güçle daha yıkıcıydı . Saldırı hızla Şeyma ve Elif'e yaklaşıyordu .

-ŞEYMA ÇBEBEEKİL !
-HAYIR !

Şeyma'nın gözleri parlamaya başlamıştı . Alnındaki işaret gittikçe belirginleşiyordu . Gözleri ciddi bir şekilde göğe bakıyordu . İşaret tam oluştuğunda saldırıya hazırdı .

-KAOS ! FİZİKSEL KARMAŞA !

Ellerini iki yana doğru açmıştı . Avuçlarından kırmızı ve yeşil renklerde ışınlar püskürüyordu . Saçları havada uçuşmaya başlamıştı . İşareti renkli ışınlar saçıyordu . Avucundan saçılan ışınlar düzenli bir ışık yağmuruna dönüşmüştü . Diaspro'ya hücum eden ışık parçacıkları Ağlayan Gardiyan'ın yanından bile geçmemişti . Ama saldırı birden bira havaya karışıp yok olmuştu .

-Ha ?
-Şeyma !
-SİZİ AHMAKLAR ! BİZE SALDIRMAMANIZ GEREKTİĞİNİ BİLMELİYDİNİZ ! ŞİMDİ ÖLME ZAMANI !

Kaos ışınları Diaspro'yu yere sermişti . Fırat , Albin , Ziya , Elif , Onur , Ezgi ve Ceren olanları şaşkınlıkla izliyordu . Sadece Beybin ve Şeyma hırçın duruyordu . Aniden gelen çığlık gerilimi arttırmıştı . Şeyma çığlıklar atıyordu . İşareti beyaz ışıklarla parlıyordu . Aniden kan kusmaya başlamıştı . Ağzından bir ışık huzmesi dışarıya fırlamış gittikçe büyüyordu .

-ŞEYMA GÜÇ TOPU'NU KUSTU !
-ŞEYMA !
-ŞEYMA !

Şeyma yüzüstü yere düşmüştü . Onur ve diğerleri koşarak yanına gitmişti. Fakat daha ona dokunamadan Güç Topu parlayarak bir kristale dönüşmüştü . Kristal yavaşça süzülerek Şeyma'nın saçlarının arasında kaybolmuştu . Artık bir Güç Kristali vardı . Çok güçlü bir kristal . Ve çok tehlikeli ...

Way bee Şeyma da Neler varmış ya
Bak bu bölümde bişi sormıcam
Çünkü artık anlamaya Başlıyorum
Çok Güzeldi O Şeymanın Saldırısını Yaptığı yeri resmen Kafamda canlandırdım Süper betimleme