BÜYÜK YOLCULUK (yeni bölüm) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): neptune
yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim valla çok ilginç şeyler çıktı ortaya ^^
BÖLÜM 7-YARALI
Günün ilk ışığıyla yola koyulmuşlardı.İkisi de konuşmuyordu.Camellia okuduklarının etkisi altında düşüncelere dalmıştı. Öyleki paradisee komut veremiyor hayvancağız sadece texi takip ediyordu.Alan bölgenin güvenli olup olmadığını anlamak için en ufak bir sese bile kulak kabartıyordu.Bu ormandan bir an önce çıkmak istiyordu.Gün ışığının verdiği tazelik ve mutluluk hissini özlemeye başlamıştı.Düşünceler arasında bir ses duydu sandı.Dinledi fakat bir şey duyulmuyordu.Sadece kasvetli bir sessizlik vardı.Camellia paradisei durdurdu:
ALAN:Ne?
CAMELLİA:Duydun mu sen de?
Alan yüzünü buruşturdu.Canı sıkılmıştı ve sinirli bi hali vardı:
ALAN:Evet Cam duydum.Yola çıktığımızdan beri hep duyuyorum.Bu sessizlik bizi çıldırtıyor ve sesler uyduruyoruz. Olmayan sesler!!Bi hayvan bile yok!
_ııııııııııı!!!!!
Alan birden sustu.İkisi de kulak kesilmişti.Attan indi.
CAMELLİA:Biri var.
Hafif bir inleme duyuluyordu.Alan kılıcını çekti.Sese doğru yavaş ve sessiz adımlarla ilerledi.Camellia nefesini tutmuş ağabeyini izliyordu.Ses ilerideki bir tümseğin arkasından geliyordu.Alan tümseğin arkasına doğru kılıcıyla bir hamle yaptı.Kılıç karşıdakinin boğazına dayanmıştı.Alan karşısındaki kadına bakıyordu.Yaralıydı ve çok kan kaybetmişti. Kılıcını kınına soktu.
ALAN:Camellia burada yaralı bir kadın var.Hemen gelmelisin.
Alan kadının yarasına bakmak için eğildiğinde hızlı bir el boğazına bir bıçak dayamıştı.Alan kadının bu kadar çevik olmasına şaşırdı:
ALAN:Sana zarar vermek isteseydimaz önce ölmüştün.Kardeşim iyi bir otacıdır izin ver yarana baksın.
Kadının elleri gevşedi, bıçak yere düştü.Bütün enerjisi neredeyse tükenmiş bir heykele benzeyen yüzü solmuştu.Camellia atın heybesindeki bütün merhemleri ve otları alıp gelmişti.Kadını görünce rengi değişti, öylece duruyordu.
ALAN:Cam çok kan kaybediyor!
Camellia kendisini çabucak toparladı.
CAMELLİA:Onu şu düzlüğe yatır.
Alan denileni yaptı.Camellia yara olan yerdeki giysileri yırtıp yaraya ulaştı.Yra sağ göğsün altındaydı.Bir ok yarası; nerede görse tanırdı.Neredeyse iki günlüktü.Camellia bir yandan yarayı temizlerken bir yandan da Alan'a bilgi veriyordu:
CAMELLİA:İnce bir ok.Acı çekerek ölmesi istenmiş.Neredeyse iki günlük!
Yaraya her dokunuşunda kadının iniltileri artıyor, tırnakları toprağı deliyordu.Camellia elinden geldiğince hızlı şekilde yarayı alkolle temizlemişti.Küçük bir cam şişe çıkardı.Yüzünü kadının yüzüne yaklaştırdı:
CAMELLİA:Bu canını bir an için çok acıtacak. Ama iyiliğin için bu gerekli.Güven bana!
Son cümleyi gülümseyerek söylemişti.Şişedeki yeşil renkli kremi yaranın üzerine sürdü. Keskin bir çığlıktan sonra iniltiler kesildi.
ALAN:Öldü mü? Öylece yatıyor!
Camellia yarayı sararken cevap verdi:
CAMELLİA:Sadece bayıldı.Bu yarayı dağlayan bir ilaç.Metis'in keşfettiği en değerli ilaçlardan biri. Acıya dayanamadı!
Alan yaralının yanına yaklaştıo, yüzüne baktı:
ALAN:Çok genç iyileşmesi mümkün öyle değil mi Cam?
bunu sorarken sesi tuhaflaşmıştı.Camellia kendisini tutamadı ve gülümsedi:
CAMELLİA:Sanırım kurtulması gerek!Çok kan kaybetmiş; dinlenmesi ve iyi beslenmesi gerek.
ALAN:Ne kadar zaman gerekli?
CAMELLİA:En az üç gün.
Bu vakit kaybı demekti.
ALAN:Onu burada öylece bırakamayız .Üç gün bu açıklıkta kamp yapacağız.Sadece üç gün!
CAMELLİA:Bilekliğini gördün değil mi?
ALAN:Evet o bir amazon.
_______________________________________
Ateş etrafı aydınlatıyordu.Çıtırdayarak yanan odun sesleri bir musiki havasında dolaşıyor,ateş; etrafa küçük kıvılcımlar serpiyordu.Bu ikinci geceleriydi.Önceki gece yaralının ateşi çıkmış, Camellia bütün gece ateşi indirmek için uğraşmıştı.Gündüz ateşi biraz daha düşmüş ama hava kararınca yaralıyı tekrar bir sıtma tutmuştu.Alan elini alnına koydu:
ALAN:Hala çok yüksek!
CAMELLİA:Çok kan kaybetmiş, vücudu mikroplarla savaşıyor.Yiyebildiği tek şey çorba. Bu iyi değil!
ALAN:Ne yapıyorsun?
CAMELLİA:Bu çeşitli otlardan oluşan bir karışım iyice kaynaması gerek.Ateşi için. Bu son çare eğer böyle giderse havale geçirecek! Buna dayanamaz Alan!
Camellia ağlamaya başlamıştı:
CAMELLİA:Her yolu denedim!Başka ne yapabilirim bilmiyorum. Beceriksizliğim yüzünden ölüyor!
Alan kardeşinin yanına geldi ve elini tuttu:
ALAN:Kendine haksızlık etme Cam.Sen elinden geleni yapıyorsun.
CAMELLİA:Bunu ona içirir misin?
ALAN:Ben hallederim dinlen biraz.
Camellia gözlerini sildi ve ateşe yakın bir yere oturdu.Çantasından kitabı aldı.Derin bir nefes alıp açtı.İlk sayfayı geçti. Bu kitapta ne bulacağını bilemiyordu ama içinde kuvvetli hisloer vardı.Bu kitapla arasında bir çeşit bağ hissediyordu.Daha fazla düşünmeden okumaya başladı:
Sarayı korumuştum.Nasıl yaptığımı bilmiyordum ama sonuç buydu.Savaş o gece son buldu.Hanedanın kalesi düşmedi. Kraliçe olarak buna asla izin veremezdim.Sarayın nasıl düşmediği herkes için cevapsız bir soru olarak kaldı hep. Kimilerine göre bu bir ilahi yardımdı.Bu kitabı neden yazıyorum bilemiyorum.Biri bu sırrı öğrenirse uygulanacak tek ceza vardır: ÖLÜM! Ölmekten korkmuyorum fakat karnımda bir başka hayat var.O bir erkek bunu biliyorum.Gelecekte onurlu bir kral olacak! Lanetli olduğum öğrenilirse hiç düşünmeksizin bebek de öldürülür. İleride benimle aynı güçlere sahip olması ihtimali var.Bir anne olarak buna izin veremem.Bu sırrı krala ihanet pahasına saklayacağım.Savaş; kehanet ve kara güçleri olanlar tarafından çıkarıldı.Kahinler felaket haberleriyle halkı kışkırttılar.Kara güçleri olanlar yeteneklerini kötülük için kullandı.Hepsi günün ilk ışıklarıyla idam edildi.Her ırk binlerce kayıp verdi.Kehanet ve kara güçler yasaklandı.Savaş sonrası çıkan küçük ayaklanmalar bastırılıyordu.Kötü niyetli insanlar hep vardı ve bundan sonra da olacaktı.Bu bir gerçekti ve sadece benim gibiler buna engel olabilirdi.Bebeğim gün geçtikçe içimde gelişiyor.O büyüdükçe daha büyük bir enerji hissediyorum. Sadece rüyalar ve kehanetler değil. Dahası da var! Biliyorum! Beynimde çeşitli sözcükler dolaşıyor. Bilmediğim bir dil. Sadece çok güçlü olduğumu hissediyorum.
Sayfa neredeyse bitmişti. Camellia sadece şaşkınlık hissediyordu.Kendi gibi biri daha vardı.Ne düşüneceğini bilemiyordu.Sayfanın sonuna doğru garip iki kelime not düşülmüştü. Okudu:
Livanata cambela!
Camellia okur okumaz hafif bir yer sarsıntısı hissedildi............
BÖLÜM 7-YARALI
Günün ilk ışığıyla yola koyulmuşlardı.İkisi de konuşmuyordu.Camellia okuduklarının etkisi altında düşüncelere dalmıştı. Öyleki paradisee komut veremiyor hayvancağız sadece texi takip ediyordu.Alan bölgenin güvenli olup olmadığını anlamak için en ufak bir sese bile kulak kabartıyordu.Bu ormandan bir an önce çıkmak istiyordu.Gün ışığının verdiği tazelik ve mutluluk hissini özlemeye başlamıştı.Düşünceler arasında bir ses duydu sandı.Dinledi fakat bir şey duyulmuyordu.Sadece kasvetli bir sessizlik vardı.Camellia paradisei durdurdu:
ALAN:Ne?
CAMELLİA:Duydun mu sen de?
Alan yüzünü buruşturdu.Canı sıkılmıştı ve sinirli bi hali vardı:
ALAN:Evet Cam duydum.Yola çıktığımızdan beri hep duyuyorum.Bu sessizlik bizi çıldırtıyor ve sesler uyduruyoruz. Olmayan sesler!!Bi hayvan bile yok!
_ııııııııııı!!!!!
Alan birden sustu.İkisi de kulak kesilmişti.Attan indi.
CAMELLİA:Biri var.
Hafif bir inleme duyuluyordu.Alan kılıcını çekti.Sese doğru yavaş ve sessiz adımlarla ilerledi.Camellia nefesini tutmuş ağabeyini izliyordu.Ses ilerideki bir tümseğin arkasından geliyordu.Alan tümseğin arkasına doğru kılıcıyla bir hamle yaptı.Kılıç karşıdakinin boğazına dayanmıştı.Alan karşısındaki kadına bakıyordu.Yaralıydı ve çok kan kaybetmişti. Kılıcını kınına soktu.
ALAN:Camellia burada yaralı bir kadın var.Hemen gelmelisin.
Alan kadının yarasına bakmak için eğildiğinde hızlı bir el boğazına bir bıçak dayamıştı.Alan kadının bu kadar çevik olmasına şaşırdı:
ALAN:Sana zarar vermek isteseydimaz önce ölmüştün.Kardeşim iyi bir otacıdır izin ver yarana baksın.
Kadının elleri gevşedi, bıçak yere düştü.Bütün enerjisi neredeyse tükenmiş bir heykele benzeyen yüzü solmuştu.Camellia atın heybesindeki bütün merhemleri ve otları alıp gelmişti.Kadını görünce rengi değişti, öylece duruyordu.
ALAN:Cam çok kan kaybediyor!
Camellia kendisini çabucak toparladı.
CAMELLİA:Onu şu düzlüğe yatır.
Alan denileni yaptı.Camellia yara olan yerdeki giysileri yırtıp yaraya ulaştı.Yra sağ göğsün altındaydı.Bir ok yarası; nerede görse tanırdı.Neredeyse iki günlüktü.Camellia bir yandan yarayı temizlerken bir yandan da Alan'a bilgi veriyordu:
CAMELLİA:İnce bir ok.Acı çekerek ölmesi istenmiş.Neredeyse iki günlük!
Yaraya her dokunuşunda kadının iniltileri artıyor, tırnakları toprağı deliyordu.Camellia elinden geldiğince hızlı şekilde yarayı alkolle temizlemişti.Küçük bir cam şişe çıkardı.Yüzünü kadının yüzüne yaklaştırdı:
CAMELLİA:Bu canını bir an için çok acıtacak. Ama iyiliğin için bu gerekli.Güven bana!
Son cümleyi gülümseyerek söylemişti.Şişedeki yeşil renkli kremi yaranın üzerine sürdü. Keskin bir çığlıktan sonra iniltiler kesildi.
ALAN:Öldü mü? Öylece yatıyor!
Camellia yarayı sararken cevap verdi:
CAMELLİA:Sadece bayıldı.Bu yarayı dağlayan bir ilaç.Metis'in keşfettiği en değerli ilaçlardan biri. Acıya dayanamadı!
Alan yaralının yanına yaklaştıo, yüzüne baktı:
ALAN:Çok genç iyileşmesi mümkün öyle değil mi Cam?
bunu sorarken sesi tuhaflaşmıştı.Camellia kendisini tutamadı ve gülümsedi:
CAMELLİA:Sanırım kurtulması gerek!Çok kan kaybetmiş; dinlenmesi ve iyi beslenmesi gerek.
ALAN:Ne kadar zaman gerekli?
CAMELLİA:En az üç gün.
Bu vakit kaybı demekti.
ALAN:Onu burada öylece bırakamayız .Üç gün bu açıklıkta kamp yapacağız.Sadece üç gün!
CAMELLİA:Bilekliğini gördün değil mi?
ALAN:Evet o bir amazon.
_______________________________________
Ateş etrafı aydınlatıyordu.Çıtırdayarak yanan odun sesleri bir musiki havasında dolaşıyor,ateş; etrafa küçük kıvılcımlar serpiyordu.Bu ikinci geceleriydi.Önceki gece yaralının ateşi çıkmış, Camellia bütün gece ateşi indirmek için uğraşmıştı.Gündüz ateşi biraz daha düşmüş ama hava kararınca yaralıyı tekrar bir sıtma tutmuştu.Alan elini alnına koydu:
ALAN:Hala çok yüksek!
CAMELLİA:Çok kan kaybetmiş, vücudu mikroplarla savaşıyor.Yiyebildiği tek şey çorba. Bu iyi değil!
ALAN:Ne yapıyorsun?
CAMELLİA:Bu çeşitli otlardan oluşan bir karışım iyice kaynaması gerek.Ateşi için. Bu son çare eğer böyle giderse havale geçirecek! Buna dayanamaz Alan!
Camellia ağlamaya başlamıştı:
CAMELLİA:Her yolu denedim!Başka ne yapabilirim bilmiyorum. Beceriksizliğim yüzünden ölüyor!
Alan kardeşinin yanına geldi ve elini tuttu:
ALAN:Kendine haksızlık etme Cam.Sen elinden geleni yapıyorsun.
CAMELLİA:Bunu ona içirir misin?
ALAN:Ben hallederim dinlen biraz.
Camellia gözlerini sildi ve ateşe yakın bir yere oturdu.Çantasından kitabı aldı.Derin bir nefes alıp açtı.İlk sayfayı geçti. Bu kitapta ne bulacağını bilemiyordu ama içinde kuvvetli hisloer vardı.Bu kitapla arasında bir çeşit bağ hissediyordu.Daha fazla düşünmeden okumaya başladı:
Sarayı korumuştum.Nasıl yaptığımı bilmiyordum ama sonuç buydu.Savaş o gece son buldu.Hanedanın kalesi düşmedi. Kraliçe olarak buna asla izin veremezdim.Sarayın nasıl düşmediği herkes için cevapsız bir soru olarak kaldı hep. Kimilerine göre bu bir ilahi yardımdı.Bu kitabı neden yazıyorum bilemiyorum.Biri bu sırrı öğrenirse uygulanacak tek ceza vardır: ÖLÜM! Ölmekten korkmuyorum fakat karnımda bir başka hayat var.O bir erkek bunu biliyorum.Gelecekte onurlu bir kral olacak! Lanetli olduğum öğrenilirse hiç düşünmeksizin bebek de öldürülür. İleride benimle aynı güçlere sahip olması ihtimali var.Bir anne olarak buna izin veremem.Bu sırrı krala ihanet pahasına saklayacağım.Savaş; kehanet ve kara güçleri olanlar tarafından çıkarıldı.Kahinler felaket haberleriyle halkı kışkırttılar.Kara güçleri olanlar yeteneklerini kötülük için kullandı.Hepsi günün ilk ışıklarıyla idam edildi.Her ırk binlerce kayıp verdi.Kehanet ve kara güçler yasaklandı.Savaş sonrası çıkan küçük ayaklanmalar bastırılıyordu.Kötü niyetli insanlar hep vardı ve bundan sonra da olacaktı.Bu bir gerçekti ve sadece benim gibiler buna engel olabilirdi.Bebeğim gün geçtikçe içimde gelişiyor.O büyüdükçe daha büyük bir enerji hissediyorum. Sadece rüyalar ve kehanetler değil. Dahası da var! Biliyorum! Beynimde çeşitli sözcükler dolaşıyor. Bilmediğim bir dil. Sadece çok güçlü olduğumu hissediyorum.
Sayfa neredeyse bitmişti. Camellia sadece şaşkınlık hissediyordu.Kendi gibi biri daha vardı.Ne düşüneceğini bilemiyordu.Sayfanın sonuna doğru garip iki kelime not düşülmüştü. Okudu:
Livanata cambela!
Camellia okur okumaz hafif bir yer sarsıntısı hissedildi............
+++
by BaLıMSuLTaN *-*
4.bölüme kadar okudum ^^ Gayet güzel gidiyor,krallıkların olduğu hikâyelere bayılırım *-* sadece gezegen tabirinin geçmesi biraz kötüydü
yazardan notlar da çok hoş ^^ ve bu söz
hakkaten ben kendimi ne kadar tanıyorum karşımdaki söylsene
Neysem,devamınıda yakında okuyacağım tebrikler ^^
yazardan notlar da çok hoş ^^ ve bu söz
Alıntı:
hakkaten ben kendimi ne kadar tanıyorum karşımdaki söylsene
Neysem,devamınıda yakında okuyacağım tebrikler ^^
Why do we fall, Bruce?
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): neptune
@Gama_Sennin beğenmene çok sevindim "gezegen" kelimesi hangi anlamda kötü geldi sana bilemiyorum ama biraz çiğ durmuş olabilir^^ affola o söz benim favorilerimden biridir teşekkürler
@laru bi soluk al bebiş bi sakin ol canım metis'in kahin olduğunu herkes biliyor ben bunu 4. bölümde açıklamıştım söyleyeyim balım tekrar saray dışında bu yaşak hanedana yardım amaçlı sadece sarayda bir tane kahin bulunmasına izin veriliyor diğer herkese yasak eğer hanedandan biri bu güçlere sahipse o lanetli olarak anılır ve dışlanır. ballı sütüm ya valla ciddi ilham kaynağım sensin cane çok teşekkür ederim karamela şekerim
@laru bi soluk al bebiş bi sakin ol canım metis'in kahin olduğunu herkes biliyor ben bunu 4. bölümde açıklamıştım söyleyeyim balım tekrar saray dışında bu yaşak hanedana yardım amaçlı sadece sarayda bir tane kahin bulunmasına izin veriliyor diğer herkese yasak eğer hanedandan biri bu güçlere sahipse o lanetli olarak anılır ve dışlanır. ballı sütüm ya valla ciddi ilham kaynağım sensin cane çok teşekkür ederim karamela şekerim
+++
by BaLıMSuLTaN *-*
haaa kıss ben son bölümün heycanına kapılıp o kısmı atlamışım ayy hatırtlattığın için sağolasın gülom yaa bu durumda kıraliçe bu tür güçleri olduğu için beni lanetli diye ödürürler yazmış hmmm ayy yaa gülümm yeni bölüm için aşırı heycan yaptım kızz fazla betletme böcüğünüü canee öptümm
Spoiler:
Ne biliyim,böyle büyülerin kehanetlerin geçtiği bir dünyada gezegen tabiri tabiri yerine,''bu topraklar''-''orta dünya xD'' gibi bir terim kullansaydın daha iyi olurdu.Gezegen diyince teknolojik bir çağrışım yapıyor bende
Why do we fall, Bruce?
Spoiler:
4. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 107 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |